101 kişi ile mülâkat... Dede ile torunları 26 © Senede hiç olmazsa beş defa V..... Beyin ziyaretine giderim. Ne çelebi bir zati Alafrangayi sever, alaturkadan anlar, hoş görüşür, kibar bir tip. Yegi- 55 Âli, sniyim, mam morkmma ifade edeyim? Bundan evvelki devirlerde, baba ile oğul, dede ile torun arasındaki) çarpık olmasaydı; yü Amerikalı .... Biribirimizin dilini anla makta hayli müşkülât çekiyoruz. Benim fena dediklerime, o: bir şey olamaz; diyor. açtılar, Soyüş de yiyorlardı. Sonra 5| ( Şizdi bu ucubelerin büyüdüklerinde caklar “dünya hazırlanıyorlar. 13 yaşındaki: — Ah! şu bacaklarım tab'an babaya, dedeye çok ben-|, Şimdi öyle mi ya? Ben bir sul tan Mahmut devri döküntüsü, bizim on yedi yaşmdaki bendezadenin oğlu bir Irum, dedeciğim. Ondan ibaret. — Ne pis şey o? — Vallahi pek İyi; pis değil, Ne kadar çıkışsam boş; oğlan bul Suriyeye gidecektir. Bu tetki- | Bız anlamıyor, ve tekdiri azıtsam beni bir kat daha bunaklıkla itha; Sporda her nevi vücutları hemen hemen çıplak görüyorlar, Plâjda daha Bizim devirde L— Sinema; 2— spor; Kendimi ve dedemle olan münasebe|3— Pİ; &— cinayi romanlar yoktu. | Biz başlen türlü yetiştik. Onlar başka ....n — Beyefendi, ne buyurursu| (Devamla püştüler. Hem me öpüşme, vallahi |7aPaCakları hezeyanları düşünün. Dove'un dudaklarından beş dakika ay- rılmadı. Fakat, eyvah, kocasr buz dola- bam ardında bekliyormuş... Karıs.)dikleri yok. Anlamadığınız varsa ken-| lar. Meb'us olacaklar. dilerine sorun. m! onun koynunda yakaladı... Tekdirimin sebebini anlamadı: Çocuk şaşırdı, etrafma baktı. Geneliçki çekiyorlar, hem büyüklerin huzu-|ne teessür, runda ne gibi kocaya “tahammül, medim. Ne dedim? —Ne ba tasvirler? BU KADIN Yazan : $. & Van Deyn da size rehberlik etmek İâzrm- nden boş bir gieme Wi geçiyordu. Vans Bindik. Emretti: — Kırkıncı cadde, 87 numa” rayal Sonra markamın kulağına f- danla Platz ile ufak bir mülâkat yapacağız. Bunu müte- akip esrarmı ifşa edeceğim! harır olun. 19 Haziran çarşamba saat 5,5 Madam Platz bizi (ogörünce bermutat suratını astı. Pek bit- kin görünüyordu. Yüzü (elem het bırakmadı. bayar EİN ça ram e Fehmi ve ap dolmuştu. Beraber ai memur polis- ten eteleri pe man okudu, e bilmek iii kikat safhalarını takip ettiğini öğrendik, İhtiyar kadın salona birim vg- cudumuzdan haberdar değilmiş gibi girdi. Vansın terdiği iskemleye oturdu ve pike teharrik, öylece beklemeğe baş- ladı. Saklamak istediği bir sır varmış da bunu Vansın bildiğini anlamış gibi gözlerini bilhassa ondan kaçırıyordu. Vans çok bekletmeden söze başladı: , — Madam Platz, mösyö Ben- güzeli, müsabakasma züüme bak, ne şi. 12 yaşmdaki: — Ben gelecek Bahir. serbes olacağım, kaşlarımı traşİlerin mahiyeti başkalaştı. Zevk ayr... Biz, hayatta olmakla beraber onlar için ölmüşlerdeniz, tarihe ait bir takım) caret, san'at ve sarraflık İşi ol! simalarız, öyle tipler Kİ zerrece ehem-İların yüz binlerce lirası varmış ve geneltün işittiklerini muzur miyetlerimiz yoktur. Yalnız bir nokte| yüz binlerce lira krymetinde apartıİçirkin kıskançlıklar ve nefsaniyetlerdet imi vak'aların $9-İdan yüzümüze bakmağa tenezzül €de| manlar, hanlar, palaslar almakta ve| toplanmış bir cereyan sayıyorum ve 19 bilirler: O da kendilerine para yetiş- yaptırmakta imişler. gibi pudralı, Oğ. bir zendusta ben bilme-İ mi oluyor? Kadınlar hak Behçet B. T. 1. müdürü Suriyeye gidiyor Şuriyede tütün inbisarı tara- fından yapılacak tütün imalât fabrikası hakkında bulunmak üzere umumi Behçet Bey cumartesi müdür günü Bar ve bar, bar ve bar. Varyete ve yaryete, varyele ve var- yete, Belki de biraz sinema ve spor: İşte m #İgenç kız dimağlarında yüzen izmarit.) tenviri icap eder zannındayım. decek. Bu çocuklar gizli şeylerin âlimi:| ler, 17 Otomobille gidiyoruz, belki kırk kişi| yannamelerinden erkânımın nutüklarm- Dünyanm neresinde böyle bir hı zim hafide hanıma selâm verdiler. — Kızım bu beyler kim? — Ahmet Bey, Mehmet Bey, Hasan Bey, Hüseyin Bey, Ali Bey, Veli Bey, vs, beyler, — Ne de çok bildiklerin var! — A.... Dedeciğim, her geye rak... OffİR.... dır; örfen mülga! Anladınız. mu, mevlâna? görüşüyor-İriyet ve hürriyet, Piyasası olmıyan bir gey: Nasihati sane tesadüf ediyor. Bizden evvelki devirlerde çocukları|riyatı ve nihayet balk arasındaki şayi- Beş yaşındaki kız. annlar, babalar, büyükler“ yetiştirirdi| alar döğrürinder? yalâm madı? ve bunun içindir ki nesiller arasmda) poğru ise, asırların pek nadir yetiştir.) duranlar, diyenlerin izah etmesi diğine bizim de, ağyarm da kani oldu. ım gelmez mi? ğu o büyük ve müstesna şahsiyet yani kafa farkı müthiş değildi. Lâkin gelecek batm, dikkat buyu- önermesi. e Gazi bu haller için he fikirdedir? dedeciğim,. dostunun (dudakları B Kısa etek, çıplak göğüs, bacak, hat-|lambaç noktasmdayız. Kim bilir? Çam- ta syak, kol, artık bedende bir gizli ci.İlar bardak mı, yoksa bardaklar çam)ka ve leme bildirilip ispat edilmiyerek sahibi Oldü-|femet Paşa gibi hakikaten her hususta ismet sahibi temiz bir harp ve devlet a- damı ve onun İstinat ettiği kuvvet ve te- Söze giriştim: — Beyefendi, üzerine kurulacak? Celâl Nuri takıma saçlarına meraklı mı idi? Hiç onları takmadan dostlarmı kabul ettiği olur mu idi? — Hayır, hiçbir zaman! — İyi düşünün. Kimseyi çıp- lak başla kabul ettiğini hatırla miyorsunuz, demek? — Ha... bakın, hatırıma geldi... Yalnız bir defa ibtiyar miralay Ostrander gelmişti. Ona başı- nın çıplaklığını göstermek için takma saçları çıkardığını gördüm. Ama miralay, efendinin çok es- ki bir dostu idi. Vaktile bir ev- de oturmuşlar. — Miralaydan başkal — Hatırlamıyorum. — Iş gördüğü adamlar gelir lerse? : — M. Benson onlardan çok çekinirdi. Tıpkı yabancılar gibi, Bu salonda bulunduğu zaman bazen hava sıcak olur, ferahla- mak için saçları çıkarırdı. Bu zamanlar şu köşedeki pencere- nin perdesini kemali dikkatle Çocuklar da o reak, hınzır, rezil... dedi: azizi yolu tuttular. Her halde tekâmül hızı- ne ş a İşte, Şu kısa ömrümün için-İn: almadan bir sukuta gahit olacağız. de tebeddüllerin en yâmanma şahit) gibi. Efendim, memleketimiz nama |ekküller suizan altında birakılmakta. * Sarih .) katın ön gün devam edeceği /dair neşir buyurdukları izahnameden|ra düşen bir memleket vazifesidir. bahseden bir sabah gazetesi, bu beya- söyliyerek şu satırları yazıyor: “Ancak bu beyanatın meydana getir- diği vaziyet üzerine bir cihetin daha| bulunduğu seneler içinde servet etmiş olanların listesini yazıp meye vermiyorsa elbette mazur Serbest Cümhuriyet fırkasınm beg. dan, taraftarı olan gazetelerin neşriya-| beklenir? tından ve nihayet halk arasındaki şayi-| O Zannedenler hiç değilse kimden, kir alardan anlaşıldığına göre hükümet ve| erden güphe ettiklerini söylerler. As Cümhuriyet Halk Pirkası kuvvetinden) iolan iddia edenin ispat ile mükellef memleketin ve halkın zararma şâhsi| masıdır. mi iti. menfaatler temin edilmiş, büyük para- Tar, servetler kazanılmış. Öyle ki pekldelim: Hiç değilse zanmedilenler iş ce İyakım mazide servet namma habbesi,İlâm olmamalı mıdır? akne Deli Seir e Türkiyede veya Nevyork, Londra ve Pa- n rİs borsalarda belli başlı bir güna #-İkendimi hükümet ve fırka kuvvetini ku lanır bir adam farzederek, bu satım bü nun teşkil ettiği hükümetin zamanı tukları, taraftarı olan gazetelerin Yalansa, hakikat neden delâille hal- dır?,, Bu İstizahı takip eden satırlarda, lüzumundan ZİYade! okuduğumuz kabiliyetten beklenirdi ki ne teessüf! Bu hal bizel, ,.., ede-|mahsus ve münhasır değildir. Dünya- : biç 7 e Şe bileceklerini anlatıyorlar. — Ey büyüklnm her tarafı sinema devrindedir. lunmadıkları, kendi gazetelerinde de — Ben hiç bir terbiyesiz söz söyle-lannem! Mezardan iki saat için çık da| Analık, babalık da inen kuvvetlerden) YAZılan ve reisicümhurluk gibi had torunumun torunları ile biraz teşerrüf|biri. Bakalım yeni âlem hangi temeller Zatında gayrimes'ul bir mevkide bulu. nan “en büyük Türke, böyle bir sual tevcih etmesinler. kapısını çalmak için gelen bir adam bu pençereden içersini mükemmelen görebilir. —Bakın, çok mühim bir nok- ta... Madam demek sokak kapı- sının önünde duran bir adam bu pencereyi vurursa salonda oturanın nazarı dikkatini celbe- debilir ! — Hem de kolaylıkla... Hatta bir gön benim başıma bile gel- di sokağa çıkmıştım. Geri dön- düğüm zaman bir de ne baka- yım, anahtarı almayı unutmamış mıyım? Bereket efendi içerde idi, Vurdum, açtı. — Kim bilir, belki katilde bu suretle girmiştir. — Belki efendim. — Fakat Madam, kapının zi- lini çalmıyarak içeri girmek için pencereyi tıkırdatan bir adam mutlak mösyö Bensonun yakın tanıdıklarından (o biri (olmak gerektir, değil mi? 3 — VAKIT 12 Eylül olalım ! iddia eden ispat eder ! Gazi Hazretlerinin Serbest Cümhuri-) Bu istizah sahibi takdir eder ki Finl yet Fırkasından olduğuna dair çıkarı fırkası hükümeti zamanımda ve Oi tetkikatta İlan propagandaları tekzipten- sonra, kuvvetini suiistimal ederek memleket İCümhuriyet Halk Fırkasının Umumü/ halk zararına şahsi menfaatler t€ reisi olduklarına, ancak Reisicimhur oldukları için bitaraf bulunduklarına etmekle zan altında bulunanlar varsi bunları göstermek bu zanda bulana aşağı kalmazlar. i puna birden “Yalandır, yalan söylüyor “| Serbest Cümburiyet Fırkası benürilar!, diyorum. Bu zanda bulunanlar iktidar mevkiine geçmemiş olduğun-Jbu zannın İntişarına alet olanlar, be dan rivayet edilen ve sefaleti günden|zanların kime matuf olduğunu şartlar altında ita arttığı söylenen halkın gözüne batİlu adamlara düşen bir açıklıkla ortayı 93? Geen gün bir eski aşina ile Telat, riayet, hiirmet mefhumları m e, Sg he-İbir surette değişmiştir. Hürriyet, DÖF kon Cümhuriyet Halk Fırkasınm ve e-|Sir, siz, şanu ve şunu elde etmişsiniz bunları nereden aldınız, diye onları ta davet etmemeli mi? Binaenaleyh Serbest Cümhuriyet Fır.) (Bir hükümet ve fırka kasının beyannameleri, erkânının nu-)temas mevkiinde olanları böyle 781 örterdi, Biliy ya sokak | 1930 Bü vazifeyi yapmıyanlar, halka Halk Fırkası ve hükümeti, ikti Haydi biz, bir derece daha ileri İşte ben, bir Halk Pırkası altına almak reva mıdır? Bu hareke tin aksi tesirinden kim mes'ul olur? a maktulün tanıması degil mi? — Öyle (Bitmedi)