3 Eymen Kapalı çarşıyı nasıl kurtarmalı: i Vesikalar Çarşının Emanet parası | VAKIT 31 Temmuz 1730 ss Ege vapuru Etabli Rumlara polis Seyrisefainin aldığı yeni vapur geliyor tarafından dağıtılacak | Dün bir içtima yapıldı ile tamiri lâzım! Fakat eshabı emlâk hisselerine düşen paranın rusümu belediye gibi mevcut kayda Kapalıçarşının tamiri lüzumun- dan dünkü nüshamızda uzun boylu bahsetmiş, 310 senesinde bunun için bulunan şekli anlat- mıştık, Bugün ne vapilabilir? Çarşıyı bugünde (hükümet veya Şehremaneti parası ile ta- mir ederek parayı kira bedelle- rinden geri almıya imkân yok mudur? İşten anlıyanlar bu suale evet — Cevabmı veriyorlar, Zaten yeni belediye kanunun- da bu hususta maddede var- dır. Kanundaki kanun diyor ki: Menafii umümiyeye ait © lan mübani eshabı emlâk tara» fmdan yapılmadığı takdirde Be- lediyece yapılır. Masrafı şehir meclisinden teşkkül edilecek ko- misyon esbabı emlâke taksim eder. Herkese isabet eden hisse emvali emriye ve resim Belediye gibi cibayet olunur. Şekil güzel fakat. Iyi, hoş, güzel değil mi? Fa- kat çarşı esnafı buna itiraz e€- diyorlar. Bu itirazlarında haksız da değiller. maddeler tahsili için kanunda itiraz ediyorlar Diyorlâr kiz — Emanetin bu işi Üzerine âlması, çarşıyı tamir ettirmesi, sonra yaptığı masrafı dükkân sahiplerine taksimi, çok yerinde bir şey. Menfaatlerimizle, huku- kumuzla kabili telif olmıyacak ciheti yok. Fakat borcun tarzı istifası doğru değil. Emvali em riye ve rüsumu belediyenin tahsi- | li için borçlunun emvali menku- lesine de müracaat edilir. Bu emval satılır, yok “pahasına gi- der. iyi amma yazıktır, bize de günahtır. Bir dükkânımız tamir görecek diye bütün mal ve mül- kümüzden olmamız bizi sefalete sürükler, Her adam, her dük- kâncı bunu mülkünün kirası ile mükemmelen öder.,, Haklı olan kim? Kapalıçarşının sahiplerine hak vermemek mümkün değildi | Ortada mahalli istifa bnlunduğu- na ve maksada kâfi olduğuna göre alâkadar makamlar bu işi düzeltmeli, tamire başlanacaksa biran evvel başlanmalıdır. Yarın Kapalıçarşı bir apartıman mi- dır, bir caddemi? Kapalıçarşılı- ların başlarına belâ olan bu su. Le) cevap vereceğiz. « VAKIT çin tefrikası: 20 ON O İİ EŞ Yazan: $. S. Van Dayn tereddüt etti. Vans bhalile tamiri gayri kabil bir münasebetsizlik yas pılacağını hissettiğini anlatıyordu. Hepimiz susmuştuk. Mis Kler, müsterih bir eda ile çantasını aç- mış, yüzüne pudra sürüyordu. İşi. ni bitirdikten sonra müddei umu- miye baktı, Basit, ufak bir işten bahseder gibi sükünetle sordu: — Şimdi beni tevkif ettirecek misiniz? i Markam, düşünceli düşünceli kadına baktı. Pencereye doğru yü- rüdü, Bir müddet dışarısını seyret- tikten sonra birdenbire geri dön- dü. Cevap verdi: — Bugün değil! Kadın susuyordu. N — Sizi şimdilik tevkif etmiye- ceğim. Fakat iş'ari ahire kadar ZAN Nikleden! Ömer Fehm Nevyorktan harice çıkmanızı me- ederim. Eğer böyle bir teşebbüste ulunursaş i Ferman olunursunuz. Zili çaldı. Kâtibi içeri girdi: — Klere refakat ediniz kendisini bir otomobile bindiriniz! Kadm ayağa kalktı, Ağızlığı /masanın üstüne bırakarak alay et- tiz — Bunu kullanmaklığıma mü- saade ettiğiniz için size teşekkür ederim! Sonra dışarı çıktı. Kapı kapa kapanmaz Markam da İrre pim t. Gelen memura: — Bens, şendi odadan çıkan kadını takip ve tarassut et, Nev- yorktan dışarı çıkmasın Emrini verdi. Etabli Rumlara tevzi edilecek | vesikaların ne suretle verilmesi | hakkında bir karar vermek üzere dün M. Holştnadın riyasetinde bir içtima yapılmış, içtimaa M. Rivas, altıncı tâli komisyondan Kont Hamilton, altınct Türk delegesi Server Cemal bey Yu- nan delegesi M. Siyonis, M. Fokas ve Kerim bey iştirak et- miş bu içtimada vesikaların pö- | lis marifetile dağıtılması hak- kındaki Türk teklifi kabul edil- miştir. Yalnız Mübadele komisyo-| nile polisin irtibatı olmadığından | Vali vekili Muhittin beyin ikin- ci içtimaa davet - edilerek' bu hususta tavassutta (bulunması temin edilecek ve kendisinden bazı izahat alınacaktır. ———— tütün inhisarında; Behçet B. 7. Mmhisar idaresı U. M. muhtelif meseleler hakkında bevanatfa bulundu Tütün inhisarı umum müdürü Behçet B. dün kendisile görü- şen bir muharririmize muhtelif meseleler (Ohakknda (o şunları söylemiştir; — Türk malını her tarafa ta- mtmak için Avrupadaki sergi- lere iştirake karar verdik. Bu cümleden olarak Lehistan ve İtalyadaki sergilerde bir Türk tütün pavyonu ayrılmıştır. Diğer taraftan mamulâtımızın satılma- sı için Fransa Rejisi ile Ara- mızda bir mukavele akdedik miştir. Bu hususta İngilterede de ecnebi bir zat tarafından tetkikat yapılmaktadır. Yakında İngiltere işine de başlanacaktır. Suriyede bir. tütün (fabrikası açılmak ve tetkikatta bulunulmak üzere evvelki gün memurlar gönderilmiştir. Seçme fıkra Ziftli yol Istanbul'da binlerce liraya ya- pılan ziftli yolların her tarafı çökmeğe ( başladı, yapanda m yaptıranda mi kabahat? Bize kalırsa ziftlenende. (Göroğlu) .jŞ........z.............. Bu memur da kapıda kayboldu. Markam Vansa döndü. Sordu: — Bu masum kızcağız hakkın-| daki fikriniz? | — Güzel bir kız... O ne itidal,| © ne soğuk kanlılık!.. Tevekkeli ! bir askerle evlenmiyeck! Markam, Siz konuşurken öyle anlar oldu ki zannettim, hemen ellerine kelepçe Yurduracaksın. Eğer böyle bir şey yapmış olsaydın, yok mu muhak- kak ki bütün hayatm müddetince vicdan azabı çekecektin. Markam hâlâ dalgındı. Vansın sözünü haklı buldum. Müddei umu mi az kaldı kadını tevkif ettirecek- ti, — Ne yapayım, dedi, öyle müp- hem, öyle şüpheli hali vardı ki.... — Mükemmelen alay ediyordu. Müphemiyet bunun neresinde? — Her ne ise kuş kafeste demek! tir. Bens eminim onun peşini bir| dakika bırakmıyacak. Mücrim mi,| yoksa masum mu, çabuk anlarız. — Orası öyle. Ben şimdi Alven Bensonun katledildiği sırada bu güzel kız nerede idi diye düşünü- yorum. — Biz bunu unuttuk'mu sanr-, Seyrisefainin yeni Seyrisefain idaresi Holandada “Roterdamische Lloyt,, kumpan- yasının “Tohana,, vapurunu satın almıştır. On beş gün evvel Ho- landaya giden makina, müdürü Kadri, mülendis Naci, kaptan Cemal beyler vapuru muayene etmişler ve matluba muvafık bulmuşlardır, Neticede ; vapur kumpanyadan alınmıştır. Vapur yann Rotterdamdan hareket edecek, on beş gün sonra lima- nımıza gelecektir. Vapura “Ege,, | ismi verilmiştir. Yeni vapur 5250 tonluk olup 1909 senesinde inşa edilmiştir. On beş mil sür'atin- de olan vapurun 78 birinci, 75 ikinci kamara yatağı ve mütead- dit salonları vardır. Mevcut Türk | gemilerinin en büyüğü olan bu vapur iskenderye seferlerine tah- | sis edilecektir. “Ege, ismi niçin verildi? Seyrisefain yeni aldığı vapu- - eemin Ziyareçi Fethi Beyin evrakını almamış. Dünkü akjam refiklerimizden Mesarburnunda Paris seliri Feti evine Cevmis isminde bir adamın gini, odaları dolaştığım, Fethi be #asi üzerinde bulunan barı avrakı cebi soktuğunu yazıyordu. Aldığım: maldmatn göre Fsbak Bahriye fer z tabibi E Paşanın oğlu ol mis efendi, çalınca hiz ne Ceymis efen olmadığı ani neticesinde — Ceşmis nnet eseri tur. Bu hal üz aklının pek yerinde Tahkikat Rösterdiği ve evlerinde bu gi! gi de tahakkük e İethi beye ait ne koyduğu haberi doğ ............ yofsunuz. Yüzbaşı. . . — Yüzbaşı mı dediniz? .. Ha, sahi ne mes'ut delikanlı? — Bana bakmız Vans! Sözleri“ nizden, tavurlarınızden hiç bir şey anlamıyorum. Olan oldu, kadını muvakkaten salıverdim, gönlünüz olsun diye. Şimdi bana bizden sak- ladıklarmızı gösterin, bakalım. — Saklamak.... Siz beni hok- kabaz mı zannediyorsunuz? Vans, doğrudan doğruya cevap| vermek istemediği zamanlar hep böyle yapardı. Kıs kıs gülerek ilâ- ve etti: | — Her neyse, beni şu kadın me- selesinde mahçup edemediniz ya! Markam ona bakın! — Durun, acele etmeyin, daha! Bu birinci perde! — az 15 Haziran Cumartesi Saat 4 Markam, Hat'a telefonla olup biteni anlattıktan sonra tekrar klü- be döndük. Müddei umumi oraya gidinciye kadar tek kelime söyle- medi. Ancak klübün merdivenle-| rinde ağzını açtı: — Şu kadini serbest birakmı- .... rı ci bakmadınız? Müddei umumi hislerle hareket etmiyelim! miyen zavallılar ne Onlara ekmek kalmasın mı? dinmda kıyamete kadar musirrim. aldığı Ege sapuru ra Ege adını verdi. Bu münase- betle Ege adının tarihi kıymeti hakkında malümat arzediyoruz: Ege Adalar denizindeki ada- larda Milâttan 3000 yıl evvel sakin Türk aslından gelme in- sanların adıdır. O zaman Girit adası bunların elinde idi ve ge- ne o zamanlarda Korent körfe- zini geçen Akalarki taribte “Achaide,, olarak yazılıdır ve Egelerin o ırkdaşlarıdır. . Mora mıntakasına yerleşmişler, Misen şehrini payıtaht tutmuşlardır. Ecnebi dillerindeki(La civilisa- tion Egeenne) tabiri (Ege) lilere aittir. Yunanistan denilen kıt'ay ilk zaptedenler de bu Akaları dır. (Ege) büyük birader veya abla manasına olan ekeden eciden ibaret Türkçe kelimeler olmak üzre tesbit olunmuştur. | Coğrafyada şimdiki Adalar de- nizinin adı ( Ege ) olarak kay- dolunur, İrtihal Giresun belediye ve H. F.sı reisi Hasan B. bir haftaevvel rahatsızlı- ğmintedevisi için Istanbula gelmiş, Taksimdeki Fransız hastahane- sine yatırılmıştı. Hasan bey kur- tulamamış, dün sabah 11 de vefat etmiştir. Hasan bey bütün hayatınca memleketin hayırlı iş ve hareketinde beraber yürümüş iyi kalpli bir zattı. Vefatı Gire- | sunda bir boşluk bırakacaktır. Ailesine ve Giresunlulara taziyet beyan ederiz. Dün Gireson mebuslarına ge“ len telgraflar bu ziyam arada büyük teessür uyandırbığını bil- diriyor, cenazenin Girasona nak- lini istiyorlar. Hasan beyin cenazesi bugünkü Ankara vapurile Giresuna nakle- dilecektir. -............. yacaktım ya! Düşündükçe mücri: miyetine kail oluyorum. Vans: — Doğrusu siz beni bayağı hay: ette bırakıyorsunuz, dedi. Azizin buna kâhinlik derler, Fal bilir mi iniz? Ne diye bu kadının eline bey — Ya... Ya.. Evet! — Sizi temin ederim. ,. Taban ayı atan bu kadın değildir! — Canım bir kadm kırk beşlik bir Goldü kullanamaz mı? Şu mü- İnasebetsiz faraziyeden vazgeç Al ah aşkına! O mu, ben onu düşünmedim bile! Azizim böyle maddi deliller bana pek bir şey söylemezler. Ben de bunlardan i fade edecek olur- am ya psikolojinin “p, bil. yapacaklar? İd- sini Markam tekrar parlar gibi oldu. onra birden şayanı hayret bir sü- ünetle: — Demin yemekte cinaretleri hiç bilinmiyen bir usul ile takip ve (Devamı var)