m5 YAKIT 25 Temmuz 1930 okuma yılı girmeden türk ço- hirlemek istiyen bir fesat sokulma > tuklarıma aynen kopya edilmiş ols ğa çabalıyordu. komşu iranın ken- manın mabzurlarından kurtulmuş idi hudutları içinde hazırlanan bu bir tarih dersi vermek ve böylece) silâhlı fesat karşısındaki vaziyeti çocuklarımızın maneviyetini yaşa-! sözleşip duruyordu. tam bu sıra- dıkça zinde tutmak için afet hf.nin'da da tahranda bir elçi değişikliği hazırlığı ile açılan mesaiye iltihak| oluyor ve yerine inkılâp yıllarında © etmişler, gazinin bütün sayılı ta-|gazinin yanında çalışmak Jiyaka- © rihcilerin eserlerinde ( saklanmış|tini kazanmış ve inkişaf ettirmiş bulduğu türklük iz ve eserlerinde) bir zat gidiyordu. bulduğu türklük iz ve eserlerile tür! (o gazi yeni elçiye kısa cevaplar lü atlarla paylaşılmış tek bir türk'verdi. bu kısa cevaplarda yalnız medeniyetinin nasıl ezelden geliptürkiyenin en yüksek (salâhiyetle nasıl ebede gittiğini tesbit ediyor-|söylenmiş siyasetini apaçık oku: lar ve gaziye takdir celbeden not- kalmıyorduk; iki komşu hü- lar, sayıfalar hazırlayıp arzediyor- kümet i len ek olar. dilleri düşmiye- i lerinden ve cek bir dostluk formülü kazanmış! “ Yaver celâlb. sevimli çehresile oluyorduk. : gazi hz.nin genç ve azimli elçi-' i hz. burada bulunuşumdan sine söyledikleri şunlardı: İ P edilmişlerdi; tebliğ etti- ugünkü türkiye cümhu > ler ki benim için gece lm kal-İriyeti ricali, mazinin manasız sn in 'kör dövüşlerini bilir, onu hiç yiyelim ve konuşalım diye... bir sebep ve suretle, asla, tek- İĞ bilâkis o hem-ırk olduğuna, bilhassa yeni tarihi vesikalarla kani olduğu, iran- lıların muntazam, mazbut, k iğ e yeni Wade eden köşirün ( kuvvetli bir devlet olmasını | girdim ve ancak) müşterek faaliyetimizle ber- “ğini öğrendiğim, mantirö'de week istediği ni buyurdular. —— : bilsen b. bir. teslimiyetle müriyetiniz türk ve iran dost cevap verdi: ye” e Tuğunun, zaten mevcut olan > — sizin tensibinize iktiran e-yüksek ve kavi temelleri üze- Dun için yeni vazifeme de büyüki kuracaktır. pir hevesle ve sürkiye cümhuriyei zati âliniz de,benimilkin- Gam işitmek ihtiyacile gel- ima, türkiyenin doğuşuna gelen sr- © .vırlar üstünde ordumuzu bazı ha-|,” reketlere ve ameliyelere sevkeden hip © hâdiseler.içinde yaşıyorduk. smır-|Zim Şahı riza pehlevi hz.ne © dan içeriye vatandan bir parça ko-|yazılacak olan . itimatname-| VAKIT ın tefrikası; 44 bi AA S.E MUHARRIRI: SELÂHATTIN ENİS terem ve benim şahsıma mu-. olduğunu yakinen bildi- Li i Gi | manına boğar, ondan sonra sırtı- İri geri sürükleniyordu. Oraya na geçirirdi. görüyordu ki, hayat, hiç te telâkki|saisi nihayet vücudünü yoruyordu; ettiği gibi değildi. Fena bir kadın,|fakat evinde buna bir de ruh bu- “cennet gibi olan bütün bir Oömrü|lantısı inzımam edeceği muhakkak: artık o kadar süslü idealler, hepsi, hepsi iflâs etmiştir. Ve o kadar parmak, vatandaşları irtica ile e“) arasinda zn Küçük kik ir den her vazife çok mühimdir; bulrinde âli bir karabet binası) gazinin kull. ndığı a. ikılâp ve müşkülât arkadaşım!?. me Be atı deçlerieeke soğilolmak itibarile, bu nazik vala: bel © etmek arzusu ve beni irşat edecek'zifenizi muvaffakiyetle ifa (cümleden edeceksiniz; buna emniyetim (ze verdiği ra vardır. zâtı âlinizi iranm muhi| Kan keskin ışıklı bir fener gibi bo- onu keskin kokulu bir losyon du-İmiyor, ve adımları her akşam ge-|kat günün birinde rüçin|remle yatağa düşmüş, Üc ay için- gidecekti? .. Niye gidecekti? Ka:|de sönüp gitmişti, Bu ölüme kadar) fa Doktor Mazhar, gün geçtikçe| binesinde akşama kadar olan me.|ani olmuştu ki aylarca nutuklar Atina, 24 (Anek) — Türk Yunan itilâfnamesi'teati edilirken Yunan Hariciye nazırı M. Mibala- İ kopulos Türk sefirine hitap ede- i rek bu itilâfnamenin ber iki millet için faidebahş olacak olan yeni ve dostane bir teşriki me- sainini başlangıcı olacağını söy- ledikten sora bu meselelerini halli, ve tesadüf edilen müşkü- i| lâtin iktihamı için Gazi Mustafa Kemal Hz. nin dâhiyane ilham- ları altında İsmet: Pp. iz. ile Tevfik Rüştü B. in itilâfın husu- lünde sebkeden müessir gayret “ve himmetlerini kayit ve tezkâr İ etmiştir. Enis B. Yunan Hariciye | nasırının nutkuna cevap vererek demiştir ki: ——a m ğa a am m kaniim;|” izde sizi bu sıfatlarınızla zik redeceğim. gazi hz.nin iran hakkındaki söz lerini dinlerken elçi b. de, sofrada hazır bulunan başkaları da, hepi- miz, dikkat kesilmiştik. © istanbul- ye düşürecek mahiyette değil|dan motörle ve geç geldiği için saf yerine) dir; zira, hatırlarım h- gelen dece-| dir; an ki, lerini sa mari b: gezinin ilk cümlesinin kütahya meb'u- en güzel,“en muciz noktasını du- nea herkesten önce alkışlamak: —zlleriğiii mii demekten kendini alamadı. : anddolu pıştialari” di ür vakit; ibu manzara için.» “kör dövüşü, nden daha yerinde bir tabir. olamazdı. “müşterek hudut, Aabirinin be- lâgati bundan geri kalmıyordu. bir kelimeyi erinden alip bir başkasını koy- mak, işte, mümkün olmiyordu: bi- zim İran hududumuz değil, iranla müşterek hududu mev- iliyordu. ve bu bir kaç azinin vefa siyaseti, sö met ummanlara ba- calıyan zihinleri selâmete çağmı- YE ereb. dö 8 vo ve iran şahı hz;i le olan samimi müriâsebetinizi an- li L > Be yün Doktorda korkunç bir şüphe hasıl oldu. Sekiz sene evvel toprağa şömdüğü büyük kardeşi Necmiyi düşündü: » Aslan gibi bir delikanlı idi; fa- birçokları buna inanamamışları" “ — Necmi mi öldü? :*. Valla! yalan! vakitler o kadar seveceğini tahay-| cüsseli bir aslanı zayıf bir pirenin yü! ettiği ev, kendisi için bir cen-|öldürdüğüne, Küçücük' bir ' sivri © ğında mezara toprak atan kürek) ölümle hayatin lerin toprak arasındaki taş parça-| yapmakta idiş net, bir yuva olabilirdi? © süslü hulyalarla kurmuş olduğu üzel bir kadın olabilir. lari yere d .yuva, bugün, günün yorgunlukla| ,.. il 5 dı; fakat aslan gibi; dağ parçası © geçen mesaisinden sonra kendisini ve e ee ağ pe bir. gencin. gözle kaş arasında i z yapanı abide ir kadit haline gelerek yıldırım sükünile, samimiyetile, her tarafın © Sâyin ve evdeki cenderenin taz- rpmişçasma, öleceğine © 'imde © dan taşan temiz rayihalarile kes-İyiki altnda bunalan Doktor Maz-|hükmederiszdi.. . a kin eden, ve gönlüne haz ve inbi-|harda yavaş yavaş manevi bir mes) Doktor Mazhar, bunu dünkü sat veren bir yer değil, ömrünü ke-İlâl başlamıştı. Yavaştan © başlıyan|bir vak'a gibi hatırlıyordu: miren bir cendere ve *karisı; bulbu melâl, gitgide ruhi bir hezime-| | Ağabeyisinin tabutunu nasıl mie © bir burgudur... silmişti. Akşamları kabinesinde! yaşlati arasmda onu “Nasil 'oradâ “© Artık, Doktor, akşamları evine| hasta muayene ederken'mutat hi:|terkettiklerini' Wepsirii' hepsini ha- © tahayyül ettiği gibi koşa koşa gel-İlâfına harareti yükseliyor, nöbet)tırlıyor ve şimdi düşündükçe kula- İren ateş gibi nefesini duyuyor, “cendere "üzerinde * hayatını oyan)te doğru yürümekte idi. iştihası ke-)zarlığa kadar takip etiğini! ve gör) | YAKIT m TELGRAFYTELEFON. Türk -- Yunan itilâfı Musaddâk nüshalar teati edildi Sefirimiz ve Yunan Hariciye nazırı söyliyerek.. — Bu dakikada itilâfnamenin musaddak metnini tevdi ettiğim- den ve bükümetimin komşu devlet hakkındaki (hissiyatına tercüman olduğumdan dolayı pek bahtiyarım. Pek güzel söylediğiniz veçhile bu itilâfname yalnız mübadele- den mütevellit meseleleri hal- letmekle kalmıyor, fakat heyeti mecmuaları Ankara ile Atinanın bukadar samimiyetle arzu et- tikleri - sulh davasına yarıyacak olan diğer itilâfnamelerin aktine de kapı açıyor. Enis B. bu itilâfnamenin ak- tinde Yunan reisicümhuru ile M. Venizelosun himmetlerini de tez- kâr etmiştir. ladım.wazifem zatı devletlerini ve şah hz.ni ve iki kan kardeş milleti! memnun edecek tarzda ifaya çal şacağıma emniyet — buyurabilirsi-| niz. sofrada iranın ari kelimesile a- lâkasından, mete, met münasebet- lerinden başlıyarak coğrafya takal lüplerinin orta asyadan dört bir tarafa saldığı medeniyet neslinin medeniyet tarihinden. başka bir #ey olmıyan tarihe nasıl vücut ver- diğini gösteren otoritelerin vesi- kaları konuşuldu. tahlil Oedildi; gin; hint, mısır, « yunan, “roma. . . tarihe tüMürisimlerle giren medehi yetler Viv kaynaktan fışkırmış, “birle tek kabiliyetin yer yer aşıladığı in- kiğaflar, son inkisaf muhitinin tes sirlerinden aldığı teferruat © fark- ilariledir ki ayrı birer isimle anıla- bilirdi. ve bütün evvel zamanın - güzel türkçenin bu tabirini de! i “kurunu kadime,, yerinde. ihya e- İden gazi oluyor - bütün medeniyet lerini bir tek ismin bayrağı altın- da toplamak, işte asıl tarihi haki-| kat Budur. gazi, bu arz üstüne, muhakkak gökten bakan, fakat yer yüzünü bin,'iki bin değil, 6000, 7000 yıl. lrk inkılâbile tanıyan bir varlık! | # b * hz. bugünün türke, tece len büyük darülfünun olan sofra- larına çarpışından mütevellit tok, madeni sesi duyuyordu. | İ İngilterede Fırtına dehşetli hasarat yaptı Londra, 23 (A.A) — Yorks- hire' daki Esseks vadisinde“birden çıkan fırtına esnasında Vukubu- İan feyezanlar ehmmiyetli mad- di hasar ve zarara sebeb olmuş- tur. Bir çok demiryolları bozul- muş, müteaddit köprüler yıkıl- mış harap olmuştur. Bir çok ailelerin “civar köylerle muvasala yolları kesilmiştir. Fırtınada bir kadın talelmmetari Nüfusça başka zayiat olduğuda zann- eddiliyor . Bu afetten zarar gö- ren yerlere imdat takımları gön- derilmiştir . Zelzelede ölenler Roma, 24 (A.A) — Napolide ve havalisinde vukubulan zelzele esnasında 1778 kişi ölmüş 4000 den fazla kimse yaralanmıştır. Hindenburg kruvazörü Londra, 24 (A.A) — Müta- reke senesinde - Almanlar tara- fından Skapaflovda ( batırılan ve 22 temmuzda suyun Üzerine çıkarılan Hindenburg kruvazörü dün akşam Hoy adasında Milli- plâzına bir römörkör vasıtasile getirilmiştir , Belçika kıralı fahri doktor Paris, 23: (A.A )/—'Paris darülfünunu © meclisi Belçika kıralını fahri doktor tayin et- miştir , Altın geliyor Nev -York, (A.A) — Fran- saya, gönderilmek üzöresku gün 14, milyon dolar kiymetinde altın. çubuk. vapura © tahmil edilmiştir telgraf kaberlerimizin devami 6incr sayıfamızdadır. Keen kalkarken, bana hitap'etti- er: — bana bir şeyden bahset- tin. hatırımdadır. fakat za- man olup onun üzerinde görü şemedik. sen yarın gece de kal da çok mühim gördüğüm ve kalben, hissen alâkadar ol- duğum bu mesele üzerinde ko nuşalım. buyurdular. hakkı farık ukayesesini Ölüm neydi? .. Okuduğu o bir yığın kitaplar, sahifeleri üzerinde Doktor, bu düşüncelerinden vüs|sabahladığı o sürü sürü ciltler, hiç cudü buz 'net ve nedamet etti ve hayatta ceh- lin, rahat ya için, ilimden! rağ” vasıta olduğunu gör» Demişlerdi. . » rae 'İ “Filhakika herkes ölecekti © altı ay, bir sene içinde bir cehem-) olduktan sonra adımları nasıl teba| — Filhakiki zirveleri bulutlara kar ni rl a iğ nem haline sokabilmektedir. Ve)lükle oraya gidebilir ve nasil bir) rışan bir'dağın yıkıldığına, 'mehip|le#i hemen her zaman, hayat ile ahret sandı at rının içinden geliyormuş hissini ve sü şiddetle inip çıkıyordu. Bir an kendi kendine “yaşamal mu, yoksa ölmek mi?..,, diye dü- du” Doktor; ilk defa kendi içinde ka-|i gibi ter içinde kendisine) birisi bu muammayı anlatamamış- tı, Ölüm, ilmin yavan yavan anlat- O vakit Doktor Mazhar, ilk de-|tığı gibi sadece uzviyetin / inhitatı, hayatında doktor olduğuna lâ“ azanın vazifelerini yapmaması, ka nın vücutta cevelân etmemesi, fi- lân değildi. O, meçhulât âlemine açılan ir kapı idi ki, hiç bir baş henüz bu kapıdan içerisine nüfuz edememişti ve kezalik oradan hiç gelen de yoktu, oraya sadece gidi- bir in.|liyordu. Her gün binlerce insan, > büklüm alil ibtiyarlardan ana- neğin haşin bir kartalı ince kanat-İdar basit ve tabii bir seydi. Lâkin|larmdan yeni doğmuş çocuklara üşürdüğüne. inanılmİ bugün ölüm, onun nazarında tama) kadar binlerce, ve binlerce insan men değişmiş, hüviyet ve şeklini|bir ufuktan gelip diğer ufka giden tebdil, etmiş, . kablettarih. yaşıyan) perişan bir kervah halinde bu ka- uf bir mahlük halini almıştı.lpıdan içeri giriyor, ve orada kay imdi beşeresi üzerinde onun kan-| bolup: gidiyordu. “ Orada: hayatın la mülâmma ağzından tıpkı bir İr| ürün dağdağaları sükün “bulmuş oluyordu. Orada didinme “yoktu. SÖĞİ Bir lokma ekmek © için * boğuşma k yoktu, orada ıstırap ve sefalet yok- tu. Orada sadece ademin 'rautlâk olan' sükün ve inzivası vardı. (Bitmedi)