Sokaklar Emanet bu işe tahsis ettiği arazözlerin adedini sekize çıkardı Arazözler her yangın musluğundan su slabilecekler Emanet sokakları sulamak için yeni tedbirler almaktadır. Bunun için evelce 3 arazöz kullanılmakta Fakat araba miktarı ihtiyaca idi. kâfi gelmedi, Halk tozdan şikâyet ediyordu. Bundan başka bu aro- zözler suyu ya denizden, yahutta yazıt havzundan alıyorlar, Gü- nün yarısını buralara gidip gelmek için yollarda geçiriyorlardı. Emanetin ye şirketi ile u- İyuşmaması, j arazözlerin yangın musluklarından su almasına mâni oluyor, binnetice gösterilmek iste- nen faaliyet hiçe iniyordu. Terkos şirketinin noktai nazarı şu idi: — Arozözler yangın muslukla- rından su alabilirler. Fakat bunun miktarı nasıl malüm olacak, para ne şekilde tesviye edilecek? bu işe çare bulunmadan ben su vere- mem! pp tetkik eden ve bir hal çaresi düşünen emanet nihayet a- razözlere Terkos saati yda Motosiklet 137 numaralı tram” Komisyon vayla çarpıştı Yamrı yumru olmu De ik motosiklet Süğütte Tıbbı adli önünde On. nik isminde birisinin bindiği motosiklet ile 137 numaralı £. ramvay arabası SArpışmışlardır. motosiklet o parçalanmıştır. a Onnik kaçmıştır, Kaza Yüzün. den tramvaylar yarım saat i lememiştir. Şehir meclisi intihabat, Şehir meclisi için intihap evrakını!ni Sergi başlanılmıştır. İintihabat <ylemişti, *vlülde yapılacak, ağustosta müleha.'nın verdi kat ta hazırlanmıya başlanacaktır. YT YİN KATILDE Yazan: $. S. Van ayn Arkasında bir smokin, kolalı! bir gömlek, ayaklarında kırmızı ikler vardı. Anlaşılan rahat et- diye yakasını çıkarmış, göm- inin yakasını hafifçe açmıştı. işman ve çirkin bir adamdı. Başında saç yoktu. Manzaraya daha fazla taham- Mül edemiyerek başımı çevirdim. ada bulunanlara baktım. İ Fötr i arkaya at-| kğ çam yarması gibi bir iki sivil arri' memuru pencerelerin de- Mir parmaklıklarını dikkatle mu- Ayene göstermek! sin le Birisi zağlamılığını için olacak, parmaklıkları bütün kuvvetile sarstı. p Kiya boylu, kumral bıyıklı bir “ VAKIT çın tefrikası ;4 sulanıyor Etıbba odası Yarın karar | verilecek Bir diş tabibi ile bir bişçi arasındaki mesele nedir? Etibba odası haysiyet divanı ile bir dişçi arasındaki ibtilâf vann karar vereceği mesele şudur: Eminönünde © muayenehanesi bulunan diş tabibi Şekip Rifat Bejin Gelibolulu olan bir hasta- sı dör ay evvel Beylerbeyine giderken vapurda bir arkadaşına dişlerini tamamen yeniden yap” | tırdığını ve neticeden memnun olduğunu söylemiştir. Bu sözleri duyan Gelibolulu hastanın karşısındaki yolcu dişci Haçik O Jamgoçyan Ef. derhal yerinden kalkmış, hastaya ağzını açtırmış, yeni yapılan dişlere bakmıştır. Bu muayene netice- sihde Jamgoçyan Ef. bağıra bağıra : — Dişlerinizi berbat etmişler, benim (müayenehaneme gelin size bedava yeniden diş yâpa- yım. Diş tabipleri hiç bir şey ğa karar vermiş, bununla beraber arozöz adedini de tezyit etmiştir. Arozözler üçten sekize çıkarıl- mıştır. Bunlar sularını en yakın yeiga musluklarından alabilecek-! , bu suretle mesafeden de kaza- narak kendi adetlerinden birkaç misli fazla arabagın işini görecek lerdir Liman inhisarı kalkıyor mu? azaları verilen haberi fekzip etmektedirler bilmezler. Siz i dişci N k gene eski dişci- Dünkü refiklerimizden biri | lerden vaz geçmeyiniz. Sözlerini Mi limanının © vaziyetini | söylemiştir. a ii .. Gelibolulu hasta dişlerinden sia saa — -— | memnun olduğunu tekrar Söyle- lağve © karar İİ & İl diği halde dişci diş tabibi Şekip verdiğini yazı Rifat B. aleyhinde bir hayli yor, o varidatı ileri şeri laflar (o söylemiştir. Bu hadiseden bir kaç gün sonra Şekip Rifat B. dişci ile karşılaşmış, . yaptığı “ hareketin şıanına — yakışmadığını için yeni bir şekil aranıldığı- nı habar vari. yordü, Dün bu hu- söylemiştir. Haçik jamgoçyan ef. susta komisyon -| bu sözlere sert cevaplar vermiş, azasından Naki Naki B, lüzumsuz kelimeler : sarfetmiştir. Beyle görüştük bu haberi tekzip | Bunun üzerine Şekip Rifat Bey ederek şunları söyledi; etıbba divanınr müracaat etmiştir. ” — Bizim tetkikatımız daha ihzari mahiyettedir. — İnbisarın lağiri mezuubahs değildir. Tescil edilmiş böyle (Obir* şirketin lağvi bir komisyon kararile de- Diş tabipleri foplarıyorlar Diş tabipleri cuma günü saat onda cemiyetlerinde toplanacak- lardır, Bu içtimada heyeti idare gil, kanun ile olur. raporu okunacak, o nizamname Mesaimizin umumi şekli hak. | tadil edilecek, hesap müfettişleri kında şimdilik fazla bir şey söy- tayin olunacaktır. lemekte mazurum. ie ei İğ Gümrük hududu Düş g. eyi. birliğinde Gümrük Umum Müdürü Ihsan Ri- reisi kon ayi Birliğinde yerli mallarifat Bey dün 'MİSYOnU İçtima etmiş ve yeİzelmiş ve rahatsız bulunduğundan işin bazı mukarrerat İttihaz|doğruca Kadıköyündeki evine gitmiş- r. Komisyon Ticaret Odası.) tir, Mumaileyh iyileşince Akdeniz se- Hifi iki bin liranın kendi emri) vahilinde bir teftiş seyahatine çıkacak- İni istemiştir. tar. se; ne tevdi irarlarma allahım sözü imiş gibi i- nanılır, x Salonun nihayetinde, yemek o- dasına geçilecek kapının yanında iki kişi daha ayakta durmuş konu- suyorlardı. Bunlardan biri sivil taharri me- murları şefi Vilyam M. Moran ö- tekisi bizim meşhur Hat'tı. Tahar- e) LU , — Nükleden: Ömer'Fehmi ri komiseri Hat! a piryordi. Moran altmışında, ak saçlı, kır şka şişman, kısa boy- iü afetli bir adamdı. lu, melon şapkalı mek bıyıklı, temiz kıy: r Bir polis hafiyesinden ziyade bor- muru Çipil gözlerini kı beta AN ivesi "pa o kırpalsa acentesine benziyordu. cesede bakıyor, yanında duran bir! & Keskin ahenktar bir sesle: diğeri de pertevsizle ucundan da e tut- tuğu bir cismi tetkik ediyordu. Zahmet çekeceğinizi zannediyo- çi mi y nu tanıdım. Amerika'nın|rum. Belalı bir iş! Her ne ise ben Kk ira ur silah mütehassıs idi.lartık gideceğim. Saat yedi buçuk- vari Hogedon derlerdi. İri yarı ge-İta kalktığım halde daha kahvaltı ne eyi elle yaşlarında bir a-|bile etmedim. Mademki siz bura- a kaba bir suratı var.İdasınız bana lüzum yok demektir. 1. Giydiği ceketin etekleri dizle-| Allaha ısmarladık. rine kadar uzanıyor bolluk cihetin-| - Moran gittikten sonra Markam) den bir çuvalı andırıyordu. muavinine döndü. Bizi işaret ede- — İşi Hat üzerine aldı, dedi. Karl Hogedon zabıtada otuz|rek: senedenberi çalışıyordu. o Gerçii (o — Efendilere anlatın dedi. Şapşal kıyafetlidir, şudur, budur! | İlk defa olarak bir hâdisei ci- ama kendisine hürmet ettirmesini naiyenin tahkikatına iştirak oçdi- yarın toplanarak bir diş tabibi | hakkında karar verecektir. Di- | Ankara'dan şehrimize! İ | | ir 3 — VAKIT 14 Temmuz 1930 Zehirlenerek ölen çocuk , Katil kim, üvey babası Üsküdarda Ayazmada Bostan 32 numaralı evde Ibrahimin sokağında oturan 18 yaşında | üvey (babası tarafından ye- dirilen bir şe- kerle zehirle- nerek öldüğü- nü dünkü nüs- hamızda yaz- mıştık, Bu hadiseyi şayanı dikkat gördük ve dün mahallinde tet- kikat yaptık. Öğgrendiğimize göre (o mesele anlaştlamıyan esrarı enğiz bir Ibrahim şekil arzetmektedir. Şüpheler üvey baba imam Tevfik Efendi üzerinde temerküz etmekte ma- haza kat'i olarak hiç bir hüküm verilememektedir. Hadise şu şekilde cereyan etmiştir: Ibrahim ve İbrahimin büyük annesi imam efendi ile seneler- denberi (o dargındırlar. o Ancak i bundan bir hafta kadar evvel barışmışlar, imam efendi kain valdesinin eevine gelip gitmeye başlamışdır. İbrahim-üvey baba- sım sevmemektedir. İmam efen- di de aym şekilde mukabele gös- termekte, buna esbabı mucibe olarakda İbrahimin çapkınlığını ve baylazlığnı ileri sürmektedir. Hadise gününün sabahında imam efendi saat dokuzu çalar- ken eve damliyor. İçeri alıyorlar kain valdesi Tevfik o efendiyi karşılıyor. Misafir Oodasına çıkıyorlar. Üvey baba oğlunun haylazlığına çare bulmuş, çarşıdan badem ezmesi alarak bunları bir şeyhe okutturmuştur. Çocuk bunlardan yerse evvel allh kuzu gibi olacak, hiç bir şeyciği kalmıyacaktır. Hatta ukunmuş badem ezmesini kain valdede yiyebilir. Şeyhin deydiği için ne olsa şıfalıd Bir kazaya mı, yoksa bir cinayete mi kur- ban gittiği henüz | lunduğunu; nelerden ne gibi terler. Ben Hat'la konuşacağım. sanırım. İlminin, tecrübesinin kuv- vetini anlatmak istiyen bir ağız ka labalığı ile gevezeliğe başladı. Ü- çümüz de cesede yaklaştık. Biz burada bu işle meşgulken ötede Markam, Hat ile görüşüyor- du. Hat ekşi, asık bir suratla: | öyle mi? diyordu. K le teşriki mesai edeceğim ve bunun ramıyacağınız endişesinden değil. geldim. Eski bir dostumdur, red yulmasını da pek istemem. Hat bi: iyi işidemedim. Markam: ka adam şöminenin külleri ara- mükemmelen bilir. Hüküm ve kar) yorlar. Cesedin nasıl muayene o-|Bu işte kazanılacak bir şey varsa imam Tevfik efendi mi? İmam efendi tevkif edildi, çocuğa yedirilen şeker tahlil ediliyor Kain valide damadının bu teklifini kabul etmiyor oruçlu- dur. Maahaza oğlan yemelidir. Öyleya mademki şeyh one- fesetmiş. Yukarda uyuyan çocuğu w- yandırıyorlar, İbrahim gerçi sa- bah sabah badem ezmesi yiye- miyeceğini söylüyorsada İtirazı dinlenmiyor. İmam efendi. — Haydi çocuğum üç kulhü- vallahi okuda at şu şekeri ağ- zına! diyor. Ibrahim çarunaçar emri ye- rine getiriyor. Aradan on dakika geçmeden şeyh efendinin nefesi tesirini gösteriyor. Biçare çocuk olduğu yerde kıvranmağa başlıyor, on- dan sonra sancılar şiddetleni- yor ve yavrucak ölüyor. İbrahim zehirlenerek mi öl- müştür. Öyle ise katil kimdir? imam efendi mi? Bu süallerin cevabı kayın va- lideyle verilen ve yenmeden ka- lan badem ezmesinin tahlilinden sonra anlaşılacaktır. Imam Tevfik efendi tevkif o- lunmuştur. Troçki İngiltereye gelmesi için bir müracaatta bulunuldu Deyli Meyl gazetesinin ver- diği malümata göre İngilterede M. Ttoçkiyi sevenler hükümete müracaat ederek onun Londrada ikametine müsaade olunmasını istemişlerdir. Deyli Meyle göre Troçkinin Ingilterede çok hara- retli taraftarları vardır. Hatta İngilterenin en tanınmış edipleri bükümete (o tahriren omüracaat ederek Troçkinin gelmesini is- temişlerdir. Bunlar o Troçkinin "artık edebiyat ile meşgul oldu- #ğunu ve ömrünü ona basrettiğini söylemektedirler, de bunu polis kazanmalı. Amenna... liller istihraç edildiğini bilmek is-| Ancak dostum ademi muvaffaki- yet halinde de gazetelerin hücümu Dinviddi buna memnun oldu,İgene size müteveccih olacak. Hat kısaca cevap verdi: — Malüm! — Mükemmel şu halde haydi iş başma! Uğri Müddei umumi ile Hat cesede yaklaştılar. Hat: — Kurşun alnından girmiş, ar- i — Demek Müddeiumumi Bey|kasından çıkmış dedi. Pencerenin tahkikatı bizzat idare edeceksiniz,| pervazında buldum. Kurşunun saplandığı yeri gös- — Hayır Hat, ben yalnız sizin-|tererek ilave etti: Yüzbaşı Hagor!-- Çıkardık. v şeklini kararlaştırmak istiyorum.lde. Eyy yüzbaşım söyle bak” Müdahalem sizin bu işi başa-lne anladın? Yüzbaşı başını kaldırdı, bü Böyle düşünmüyorum. Ben yal-İgözlerini Hat'a dikti. Ağır, &.. ; nız kumandanın ricası üzerine|bir sesle: — Kırk beş milimetrelik bir edemedim.Maahaza bu sebebin du|asker kurşunu dedi. Tabanca Gold yler mırıldandı ama Markam sordu: — Uzaktan mı atılmış? — Tahminen bir buçuk metre- —Evet evet biliyorum dedi.|den. ( Bitmesi ) A şe ŞE AŞ YA e e ze, VE EREN