3 — VAKIT 25 Haziran 1Y93V E > bütün bir köyün hayatını tehdit eden korkunç hastalık m , Münakaşa alevleniyor! — arı! Zehirli sıtma Ze 7s kupası erdi Mısır pinrahili ısı Yusuf B. n şehrimize geldi Yusuf B. Muhammet futbol Jederasyonumuzun umumi kâtibi ile beraber Dünkü nushamızda şehrimize geleceğini yazdığımız Mısır fe- derasyonu murahhası ve bey- Belmilel hakem Yusuf Muham- met B., dün Romanya vapuru ile Köstenceden şehrimize gel- miştir. Mumaileyhi Türkiye fut bol federasyonu kâtibi umumisi Mumaileyh şehrimizde bir haf- ta kalacağını ve bu müddet zarfında (Şark kupası) nın tali- matnamesinin Türkiye federasyo- nunun arzusuna muvafık bir şekilde birlikte yapılacağını ifade | etmiştir. Şimdilik proje halinde bulunan (şark kupası) müsabakaları önü- müzdeki kânunusanide İskende- | riye ve Kabhirede yapılacaktır. Ya kur'a ile veya icra heyetince tensip edilecek bir şekilde dört | ikişer | milletin takımları ikişer karşılaşacak ve galiplerin maçını | müteakıp ikinci ve üçüncülük için ayrıca müsabakalar yapıla- caktır. Ertesi sene icra heyetince İ kararlaştırılacak bir memlekette Şerafettin B. vapurdan alarak | tahsis edilen otele getirmiş ve beyanı hoş amedi etmiştir. Yusuf Mehmet B., 8 haziranda (Bodapeşt) de akti içtima eden beynelmilel futbol federasyonu i çıkığı kongresine Misirmurahassrvla” | rak iştirak etmiş ve Türkiy, Mısır, Filistin ve Yunanistan milli takımları arasında dört sene devam etmek üzere kıral birinci Fuat Hr, i tarafından vazedilen (Şark kupası) nı kongreye teklif ve kabul ettirmiştir. mem — - (5 | olduğ bu maçlar tekrar olunacak ve bu suretle dört memleketin dört şehrinde yapılacak müsabakalar neticesinde kupa en fazla galip gelen millete verilecektir. Her senenin şampiyonu ertesi seneye | kadar kupayı muhafaza etmek hakkına malik olacaktır. Maa- mafih bu projenin birer defa | çarpışma suretile her dört mille- tin en fazla sayı alacak takımına kupanın verilmesi suretile tadili de mümkündür. Yusuf Mehmet B. ğı dakikadan” itibaren hale- vapurdan kında ibraz olunan hüsnü kabul- den dolayı fevkalbat u Omuharrımize bildir- miştir. Mumaileyhin cuma günkü Fe- nerbahçe - Macarlar intikam m çıpda hakem olması muhtemeldir. Emanette Barem Belediye mr dün hazırlanan cetveli kabul etti Bütçe 40 bin lira kabarıyor Belediye (meclisinin dunükü içtima.nda Emanet memurlarının Barem ( cetvelleri (| hakkında Bütçe encümeni tarafından hazır- lânan mazbata okunmuştur. Mazbatada umumi taallâk eden aksamı memurla- rın 929 senesindeki (o aldıkları maaşlarının esas tutularak tan- zim edildiği, sıhhiye memurla- rna ait kısmın kanunu müce- bince Sıhbiyye vekâletinin mu- masil memurları hakkında tertip ettiği bareme göre bazırlandığı bildirilmektedir. Emanet Fen memurlarının maaş ve muhas- sat hususunda istisnai bir mev- kide bulundukları için bu me- murların barem cetveli ciddi bir tetkike tâbi tutulmuştur. Elyevm maaşlarına ten ibtisas zammı alan bu me- Murların maaşları bareme esas zamime- tatuldağu takdirde bu memurlar | Haremde üç dört derece birden ineceklerdir. Bundan dolayı fen memurları müddeti o banuniyesi olan iki Sene zarfında maaşlarını tam Yarak alacaklar ve iki sene hitamında maaşları ücrete kalb- edilecektir. Mazbatanın teakip azadan Avni Bey müta- okunmasını mü- hasıs etibbanın ne suretle terfih | idareye | edil diğini sormuş, buna bütçe encümeni namın Emin Âli bey şu cevabi vermiştir * Sıhhiyye memurları vekâle- tin diğer memurlarının tâbi ol- dukları ahkâm derecesinde de- recelere tâbi tutulmuşlardır. , Raşit Bey encümenin mazba” tasında imza görülmediğini, ba- rem cetvellerinin üç gün linden azaya tevzi edimesi lâzım evve- geldiği halde bunun yapılmadı- | ğını söylemiş ve “ henüz senesi geçmemiştir. Getvelleri edelim. Ondan sonra fikrimizi söyleriz. Üç beş izahat ile bunu kabul edemeyiz , demiştir. Aza arasındaa oturan Muhittin B. ayağa lemiştir. “ Eylöle kadar iki ay var cetvellerin Dahiliye vekâletince tetkik ve sonra heyeti vekilece tasdiki ancak bu müddet zarfın- da yapılabilir. Eylülde minnettar. | tetkik | kalkmış, şunları söy- | tatbik | nedir ? İstanbul : doktorları; Muhammet İneler söylüyorlar ? Alınan tedbirler İ İzmir, 24 (A.A) — Karşıya İ kanın Bostanlı köyünde birkaç | | gündür başgösleren ve beş ki- şiyi öldüren zehirli o sıtmanın korkunç bir şekil alması üzerine geçerek ehemmiyetli bir surette | | i meşgul olmağa başlamıştır. Sıh- | hiye müdürünün riyaseti altında icap eden doktor ve malzeme gönderilmektedir. Bundan ma- ada acilen Hilâliahmerden 5 doktorla 20 yataklı bir revir musap olanların adedi 60 kadar olup ağır olanları otomobillerle | İzmir bunlardan memleket İ hastanesine İ Bir taraftan musap icabatı sıhhiye yapılırken diğer taraftan da köyün etrafmdaki bataklıklar kurutulmaktadır. Mo- topomplarla yüzlerce amele ve dahi sevkolunmuştur. i Böylece vaktıle (| yetişilerek tedabir alınmıştır. o Tehlikenin önüne geçilmiş ve endişeye ma- hal bırakılmamıştır. Doktorler ne diyorlar? Bu hastalık hakkında dün bazı olanlara malzeme hastanesi gönderilmiştir. Elyevm | doktorlarımızın mütalealarını sor- | Iİ duk. Bu meyanda Dr. Osman Şerafettin B. şunları söyledi: «Zehirli sıtma diye aynca bir hastalık yoktur. Bizce malüm olan Malaryanım şiddetli şeklin hummayı habise denir. Tropika tufeylâ- gelir ve birkaç zarfında ölümü mucip ola- Buna karşı tababet âciz Kinin ma ekseriyetle tından husule gün bilir, deği'dir. gibi ilâçların istimalile hastaları muhakkak bir ölümden kurtar- kabildir. Hü ve mak edeci raz İ yoktur. Halkın zamanında ko- runmak için kenin alması ve has- Bu hum- | Plâzmokin | etin ittihaz | ri tedbir sayesinde bu ma- | önüne geçeceğine şüphe | | talık zühur edince tabibe müra- | east eylemesi lâzımdır, ,, Ekmek ve Frenala fiatları | edi lecek bir kanım Di gün yola | çıkmak lâzımdır. Vekâlet her gin benden ma- kine başında izahat (isteyor Möüstaceliyet nazari dikkata alın- malıdır. Bunu müteakip müzakerenin kifayeti reye konularak kabul olunmuştur. Bundan sonra encü- İ menin mazbatası reye konmuş, ekseriyetle kabul edilmiştir. Darülaaceze memurlarının barem cetvelleri de kabul edil- İ miştir. Emanet dün trenle “götürmüştür. Baremin emanet bütçesi artmaktadır. Bu (o fazlabk yapılan memurin elde edilen para lacaktır. memurlarından birisi cetvelleri Ankaraya tatbiki netice kırk bin şimdiye kadar tosarafund.n ile kapatı- İ profesörleri hiç bir zaman saat İ terem ustadımız Cemil Paşanın | adelâletın el Cenap beyin Selim Sırrı beyden bir suali : Hekimler o hastalarına hap verirler, bunlar ma- lümdur, muayyendir. Fa- kaf bu memlekete terbi- yeti bedeniye namı al- fında hâlâ putturulmakta olan hap hangi sistem- dir ve hangi aittir ? bilgiye | Dr. Osman Şevki B. Selim Sırrı B. için Etihba Vilâyet makamı derhal faaliyete | odasında ikinci bir takrir vereceğini söylüyo Selim o Sırrı Beyle doktorlar arasındaki mü- nakaşa uzadıkça alevleniyor. Bir taraftan Doktor Osman o Şevki Bey Selim Sırı Beyin © “dünkü nakledilmişlerdir.. | sözlerine cevap verirken diğer taraftan da Tıp fakültesi omü- derrislerinden Kemal Cenap Bey bahse ka- rışmış bulunu- yor. Evvelâ fesör Cenap pro- Kemal Sezin | dün gazetemi- ze gönderdigi mektubu derce- delim: Kemal Cenap Beyin mektubu | “ Muhterem Selim Sırn Beye- fendinin bugünkü Vakıt'ta neş- rolunan mektubunu okudum. Evvelâ tavzih etmek isterim ki Selim Sırn Beyefendi Tıbbi- i yede (Tıp fa- kültesinde) hiç-| bir zaman ho- ca olmamıştır. “O günden itibaren bana tıpkı diğer | profesörler gi- | bi saatime al- tn o hesabile 75 kuruş veri- yorlardı» di- yor ki, bu söz Zira Fakülte Cenap B. tamamile yanlıştır. Kemai hesabile ders vermemişlerdir. “Vucudumun en kuvvetli yeri İ haflzamdır» dedikten sonra, Ad- nan Beyin hiç bir zaman Fakülte riyasetinde bulunmadığını unu- tarak «Adnan Beyin Fakülte riyaseti zamanında» buyuruyorlar itirafları veçhile kendileri muh- zati teşebbüsü ile, belki bir kon- feransçı olarak getirilmişti. Ben bu vaziyeti bile, kendi hesabı- kavrıyamıyarak bir vazifelerine dair dsrs ma, gün | verirken talebeye şöyle demiş- tim: «Efendiler, bu gibi ilmin mu- addelâtını tahsil ediyorsunuz da, bütün olmıyan bu işlerden haberdar bir zat derş vermeğe cür'et Sonra, birden bire gerek konferanslara | ve gerekse Beyefe hatime verilmişti. Neşrolunan «Memleketin sonra Size ediyor» mektuplarında umumi sıhhatinin ! yükselmesine çalışıyorum ve bun- | olduğunuz « | leyen bu Selim Sırrı Bey kızları Selma ve Azade Hanımlarla birlikte | ları hap yutturarak değil, ekzer- sizle yapıyorum.» diyorlar. Bir tıp hocası sıfatile ve Türk tebabetinin naçiz bir tercümanı olarak “hap yutturmak- Tabiri- nin mahalline masruf olmadığı na işaret etmek isterim Hekimler hastalarına hap ve- rirler. Bunlar malümdur, Muay- yendir. Fakat bu memlekete «Terbiyeli bedeniye» namı altın- da bâlâ yutturulmakta olan hap hangi sistemdir ve hangi bilğiye aittir? Kemal Cenap Osman Şevki B. diyor ki “Yevmigazetelerde münakaşaya girişmekten korkarım, çünkü ga- zetelerde şimdiye kadar gördü- ğüm münakaşaların asıl çerçevesi içirde kalmadı ve hiç birisi ilim münakaşaları bile şahıs işlerine döküldü. Ancak zi cevapsız bırakmak nezake yazını- lik olacağı için hem bana tashih e anlaşılmadığı o görül nda zatı tiğiniz noktaları hemde bazı mes'eleler âlinizi tenvir etmek istiyorum Evvelâ, yapılan işin mizah ol- madığını ve gülünecek bir noktası hakkı bulunmadığını söylemem lâ dır. istedim, ne de g cendirmek. İstanbul etıbba oda- sından bir sual sordum ve Bendeniz ne sizi başkala şar- olmak te- mennide bulundum. Selim Sırrı B. ve hanım kızları şudur veya budur demedim. - Hareketimin size olsun neş'e vermiş ben de tebessüm karşıladım, amma, müsadenizle şimdi tereddüdünüzü ve hükmü- nüzü tenvir etmek için muhtaç malı muhtesaran ta muallâk üzre bir biraz olmasını ile | arzedece, 1 ialabeni oldğunu ağ: yavrucak.) diye hak- L.dlen sayı