3 Haziran 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

3 Haziran 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 » çer ib ap —4 — VAKIT 3 Haziran 1230 ———— Haydar Rifat B., ve hemen tahliyesini. istedi İstida, Temyiz başmüddei umumiliğine gönderilmiştir Pelerinli Çocuklar (Ovi siz de görmüşsünüz- dür. Omuzlarından uzun pelerinler yumuşak katmerlerle ta dizlerine kadar dökülür. Yeşil şeritli yenleri, mütavazi zaviye- lerle sallanır. Bu çocuklar "Da- rüşşafaka,, nın yavrularıdır. Tenha sokaklarda, kalabalık caddeler- de, seyir meydanlarında, stad- yomda bülâsa her yerde onları gördüm. Bu toprağı seven bir adam, yarının saadetini çocuk- lardan uman bir hoca gözü ile tetkik ettim. Müşahadem sade manzarayla kalmadı. Gazetelerin hazırladığı fırsatları da kaçırma- dım, Gençlik sayfalarında soru- lan meseleleri, en iyi değilse bile, en büyük dikkâtlarla hal- ledenlerin onlar olduğunu gör- düm. Gençlikte en çok beğen- diğim ve ne yazık ki sık sık m şey heyecan temizliği- Bu asil duyguyu gene o pele- rinli çocuklarda bol bol buldum. Sonra, biraz dikkatle bu yavru- lardaki hasbiliği görmek ve bu nadir hissin cömert kâynağı önünde sevinmemek kabil olmı- yor. Memleket kıskançlığı, ırk gururu, duygu temizliği onların yanlarında bütün berraklığı ile görülüyor. Bu neticelere göre hükmetmek lâzımgelir ki « Da- rüşşafaka» memlekete canlı, ça- lışkan unsurlar yetiştirmenin sır- rına ermiş, mes'ut bir mekteptir. Bu bükmü verdikten sonra, zi- hin gene başka bir noktaya ta- kılıp kalıyor. Müessese, bangi Nasıl tatbik ediyor? Okutma işimdeki usulleri nelerdir? Eğer bu hayırlı netice, o usullerden doğuyorsa, bunu tek bir saha- da bırakmamak iyi olur. Mem- lekette niçin her sene bir mu- allimer (kongresi yapılmıyor? Terbiye ve okutmada birliğin ne tesirli bir varlık olduğunu kim inkâr edebilir, İşte pelerinli çocuklar, gözü- müzün önünde, Her vesilede onların, mukaddes ateş denilen kıymetli şeyden nasiplerini al- dıklarını görüyoruz. Mektepçilerimiz bunun sırrına ermeli ve bu kıratta çocuklar çoğalmalıdır. Seyyay —. Köprüler müdürünün yeni vazifesi Emanet ihsaiyat müdürü Suat Bey Esnaf bankası mürakipliğine ve köprüler müdürü Cabir Bey ihsaiya! müdürlüğüne tayin edil- mişlerdir. Yerm Gür cirelkt VAKIT 3 Haziran, 1880 setesesmesuamanıyensissamn Bostancıbaşı cıvarında Başıbüyük nam mehalde inşa olunmuş olan cebha- ne ebniyesin muayene eylemek üzere bugün Tophenei amire müşiri devletlâ Ali Şaip Paşa Hezretlerile ser mimarı hezreti şehriyari atufetlü Serkiz beyfendi Hazret- leri oloanibe szimet bu- buyuracaklardır. Evvelki gün hapisaneye gelen ve hastane kısmına yaret etmiştir. Haydar Rifat B., dün sabah İstanbul o müddei Oumumiliğine yeni bir istida verdirmiştir. İsti- dasında Temyiz üçüncü ceza mahkemesince hakkında tatbik edilen 262 inci maddeyi kal- dırıp 428 inci maddeye göre ceza tayin o eltiğine, müddeti üç aydan yirmi güne indir diğine (işaret (etmekte bu vaziyete (o mazaran (müstantik Nâzım B. in şahsi şikâyetna- meyi hakaret mahiyetinde gö- rülen kendi istidasınm verilme- yatırılan | Haydar Rifat Bi dün ailesi zi- | sinden dört ay bir gün sonra verdiğini, halbuki nihayet üç ay zarfında vermesi icap etti- ğini ileri sürmekte, arada mü- ruru zaman olduğundan bahisle kararın tashihini ve hemen tah- liyesini istemektedir. £ Haydar Rifat B. in istidasının sureti i şudur: “Nâzım Beye bir arzuhalde hakaret etmek suçundan hukuku âmme namına takip olunmak neticesinde İstanbul üçüncü ceza- sınca üç ay hapse mahküm ol muş iken Temyiz dördüncü ceza o mahkemenin tatbik ettiği 262 inci maddeyi kaldırmış ve 482 inci iiaddeye-. tevfikan saman yirmi gün mahkümiyetime karar | vermiştir. Ne çare ki bu maddeye müs- teniden mahkümiyet hakaret vu- kuundan İibaren nihayet üç ayda şahsi şikâyetname verilme- sine vabeste olup halbuki mev- zuubakhs arzuhalin tarihi 28 9-929 buna karşı arzuhal tarihi ise 29-1-930dur. Yani ikisi arasında dört ay bir gün geçmiştir. Meydanda olan bataya binaen aleyhimde Temyizen verilen yirmi gün bapis cezası ve müteferris- tının infazı için kanuna uyabilir hiç bir yol yoktur. Yirmi gün mabhkümiyetime dair temyizden alınan ilâm münasebetile mua- mele Eskişehirde temyiz dördüncü| cezada ayın 25inde başlıyarak karar itası ilâm tanzim ve tebyiz ve ıstarı, baş müddei umumiliğe sevk, baş müddei umumilikten resmi taahhütlü olarak postaya, oradan İstanbul postası, oradan İstanbul müddei umumiliği, oradan sureti alınmış, tenfiz, ilâmata sevk ve bana hasta yatağımda tebliğ gibi muamelâtın cümlesi. yalnız dört gün içine sığıvermistir ki elhamt şayanı şükrandır. Hastalığım dolayısile taratımdan bir suretinin tebliğine imkân kal madan dünden itibaren haps- olunmuş bulunuyorum (OUsulün 400 üncü maddesine tevfikan tenfizin derakap tevkifi ile muk- tezeyatı kanuniyenin ifasına teves- süle delâlet olunmasını talep ve bir sureti tenfizi ilâimat da- iresinde bulunan ilâma veya ! üçüncü cezada bulunan asıl dos- yaya müracaatla bu basit haki- katler görülüp tamamen haksız olarak bapsedildiğim vebleten anlaşılacağından sıhhat ve hür- riyetime bir kast teşkil etmemek üzere hemen tahliye edilmem esbabının teminini talep ederim. Haydar Rifat Haydar Rifat Bey üçüncü ce- za mahkemesine de bir istida vererek aynı noktadan dolayı usulün 402 inci maddesi mucibin- ce bir taraftan tashih muamele- sinin yapılmasını, diğer taraftan hemen tahliyesini istemiştir. Müddei umumilik, Haydar Ri- fat B.in istidasını, talebine na- zaran vaziyet tetkik edilmek üzere, Temyiz başmüddei umu- miliğine göndermiştir. Memleket haberleri Bir canavarlık Giresunda Bulancak civarında çok feci bir cinayet yapılmıştır. Öldürülen Rabia isminde genç ve masum bir kızdır. Her tarafı param parça edi- lerek öldürülmüştür. Cinayetin bir kadın parmağı ile yapıldığı, kızcağazın kardeşi (tarafından tatlik edilen bir kadının teşviki ve intikam kasti ile yapıldığı zannedilmektedir. Yetimlerin paralarını çaldılar! sele e ie bel ehe evrak taozimi suretile çok mü- bim miktarda para çalınmıştır. Tahkikata devam olunmaktadır. Sujistimal bankayı alâkadar et- memektedir. Beş kişi yaralı İzmirde geçen cuma günü kanlı bir müsademe olmuştur. Hadise Yıkıkminare mevkiinde Çeşmeli Hasanın kahvesinde ce- reyan etmiştir. Çarpişanlar bir takım kumarbazlardır. Hadise bir para taksimi yüzünden kab- veci Çeşmeli Hasanla Arsalı Ahmet arasında çıkmış, diğer kafadarlar işe karışmış ve neti- cede beş kişi mecruh düşmüştür. Naki B. Adanada Umum ziraat müdürü Naki B. Adanaya ogilmiş ve çekirge sahasını tetkik etmiştir. Naki B. bu çekirgelerin mezruata zarar vermeden imha edileceğini beyan etmişi tir . VUKUAT 7 yerinden yaralı Çatalcanını Elbasan köyünden Ahmetle Ali, bir çayır mesele- sinden kavga etmişler, Ahmet Aliyi yedi muhtelif yerinden yaralamış, yaralı İstanbula nak- ledilmış, yaralıyan tutulmuştur. Otomobil ücretleri Otomobil (taksi ücyrtlerine zam hakkında emanetin tetkikatı devam etmektedir. İlk tetkikata nazaran bu zammın on kuruşu tecavüz etmiyeceği anlaşılmak- tadır. o Otomobillerin evvelce verdikleri yedi buçuk lira bele- diye zammı köprü parası kalk- tıktan sonra on bir liraya çıka- rılmıştır, kararın tashihini € emnet, 04 | X SPelayiler Muharriri: Ömer Rız9 Fedayiler bir kafileyi esir etmişlerdi Bunların içinde uzun boylu, yüzü kapalı bir kadın vardı. —.s.3 — Zeydun ile Haldun biribirleri- ne baktılar. Böyle bir teklif karşısında kalacaklarını hiç de tahmin etmemişlerdi. Selâhattini öldürmek ve kellesini getirmek ne demekti ?.. İki kardeş put gibi duruyor ve ne diyeceklerini bilmiyorlar- dı. Her halde buradan çıkıp gitmek en doğru hareketti. İki- sinin de düşündüğü bundan iba- retli, Onlar böyle düşünüyor ve ne yapacaklarını bilmiyorken kapı açıldı ve kendisini hemen yere atarak secde eden bir adam girdi. Bu yere kapanan adam bir- kaç kere yeri öptüpten sonra dizüstü geriledi ve durdu. Şeyh ona baktı ve: — Söyle! dedi, Yeni gelen adam söyledi: — Gemiye müteallik bütün emirleriniz harfi harfine icra ©- landu, Efendimiz. — Pekalâ, vazifedar fedayi gelsin, ne yaptığını anlatsın Eeee aza Yeni gelen adam yerleri öpe- rek geriledi ve çıktı. Şeyhin etrafına sıralanan da- ilerden biri ayağa kalkarak, parmağile iki kardeşe işaret et- ti ve: — Bun'ar hakkında iradeniz! dedi. İki kaideşin sanki rublarını arıyarak onu okumuya çalışıyor- muş gibi özerlerinde dolaşan gözler, bir saniye kadar dik dik baktı. Şeyhin bir karar vermek üzere olduğu anlaşılıyordu. O nun ağzından çıkacak bir keli- meye bir çok şey bağlı idi Bel- ki bu gençlerin hayatı onun du- daklarından dökülecek bu keli- meye asılı idi. Şeyh düşündü, nihayet? — Dursunlar | belki onlara bir şey sorarım! dedi. İki genç, dimdik duruyorlardı. Ortalığı söküt kaplamıştı. Sinan düşünceye dalmış gibi idi. İki sıra dailer, sakallarını göğüslerine dayamış oturuyorlardı. Muhafız- lar, gene birer heykel gibi idi- ler. Mesrüra, uzun kirpiklerinin altından iki kardeşi süzüyordu. İki kardeşin gözleri taraçanın mermerden kenarına ilişmişti. İkisiğde lâkayt gibi duruyor,fakat kalpleri onlara mühim bir şey- ler vuku bulacağını ihsas eder gibi şiddetle zaraban ediyordu. Ortalığı kaplıyan süküt o ka- dar ağır, bu simsiyah bir yılan gibi oturan vo insandan başka her şeye benziyen adam o kadar korkunç, kenarı oparmaklıklıs taraçayi ihata eden uçuurum o kadar (müthişti ki Okorku iki gence bir kabus gibi musal- lat olmuştu. Yüzüğü Haldun taşıyordu. Bu İ adamın bir an evvel istirdat et- mek istediği bu kudsi "— onun göğsünün ü pp Bir aralık Haldun, şeybif görür gibi olduğunu “ etmiye başladı. Şeyh bus” ai lıyacak olursa kim bilir * yapmazdı. Zeydun, di deb tan o kadar bıkmıştıkı, yi bağırmak ve bu ölün veren kahir sükünetini istiyordu. ve Nihayet iki kardeşi Şar sında bir hareket olu. * renin bir işareti üzeri kardeş birbirlerinden g Onların ayrılması ile i açılmış, içeriye bir sedye yan dört adam girmişti. ladı. Zeydun ile Haldun sedin kime ait olacağımı etraftakilerdes BLNMU yale yere e mağa lüzum görmiyerdu. : Çok geçmeden perdeler rar açılmış, bem beyaz giyen ve belinden kan * hançer sarkan bir fedayi mişti, Onun arkasından örtülü ve uzun boylu birr ilerledi. Daha sonra miğfer, yanında kılıç biri girdi. Nihayet dört © ilerlemiş ve perdeler / Zeydun ile Haldunun bu yüzü kapalı uzun boyli Gelnlerin başında olan elbiseli ve kırmızı şeybin karşısında yere ” mış, sonra ayağa kalkarak muş onun arkasından ” kadın onunla beraber kuf etmiş, ve siyah yığın!” rek titremişti. , Bir lâhze geçmeden sesi duyuldu: — Kadın yüzünü ze Ki akn me N & Salı Haziran er 149 0 yaşlar gö i Güneşin doğuyu 4,33“ ef; , iyi olacaktır

Bu sayıdan diğer sayfalar: