— VAKIT 26 Mayıs 1930 — AKI. İktisadi program gereki İsmet Paşa Hz. ta- rafından hazırlanıp heyeti vekilece tedkik ve kabul edil miş olan İktisadi program Halk fırkası azası sıfatile me'buslara tevzi edilmiştir. Bu günlerde aktedilecek bir fırka gurubu iç- timamda müzakeresine intizar olunmaktadır. Vakıt sütunlarında aynen bir sureti neşredilen iktisadi prog- ramın Mahiyeti şu suretle tarif ve tavsif edilebilir;Türkiye cüm- huriyetini en mükemmel iktısadi bir devlet haline getirmek için şimdiye kadar nasıl çalışılıdğını, bundan sonra da hangi sahalar- da, ne şekillerde çalışmak, ne gibi işler görmek lâzım geldiği- ni gösteren esasların ve usullerin hülâsası... Türkiye cümhuriyeti (Lozan) sulhunu müteakip kat'i olarak teşekkül etmiştir; o zamandan bugüne kadar altı yedi sene geçmiştir. Bizzat İsmet Paşa hü- kümeti dör senedenberi devamlı surette iktidar mevkiinde çalış- maktadır. Bütün bu müddet zarfında hükümetin hiç bir ikti- sadi proğramı yokmu idi? Hü- kümet şimdiye kadar milli ikti- sadiyat endişesinden uzak ola- rak gelişi güzelmi iş gördü? Bugün neşredilen iktisadi pro- ğram her şeyden evvel bu su- ale cevap vermek istemiştir. Türkiye ocümburiyetinin daha ilk teşekkülünden itibaren ikti- sadi bir devlet olmak siyasetini takip ettiği gösterilmiştir. Filhakika yaşamak için yer yüzündeki canlı mablükat ve alelümum nebatat için hava, gü- neşin harareti ve ziyası ne İse hükümetlerin esaslı vazife olarak temin ettikleri emniyet, asayiş ve adalet denilen şeyler de mil letlerin iktisadi hayatlarında on- lardan başka bir şey değildir. Kezalik hayat ve sıhhat için ve- rem, tifo, sıtma gibi hastalıklar ne kadar zararlı ise bir milletin iktisadi refahı için şekavet, harp tehlikesi, mahkemelerde adalet- sizlik te o derecede Onun için Türkiye cümhuriyeti daha ilk teşekkülü gününden beri Türk milletinin iktisadi ha- yatını temin için emniyet, asayiş, adalet gayelerine en esaslı gay- retini sarfetmiştir. Sonra iktisadi bir devlet için yol şimendifer siyasetine ehem- miyet vermek bir zarurettir. Çünkü bunlar ve şimendiferler zararlıdır. Yarım asr corel , VAKIT | 26 MAYIS, 1880 Şu defa Selânik körfezinde | müceddeden bir fener inşa Çi olunmasına teşebbüs olunarak pi mezkür fener kırmızı boyalı İ bir duba üzerind: iki cihette iki adet fener bulunacak ve gi ” ziyaları sekiz mil mesafeyi fl tenvir edecektir. İ iktisadi bir devlet halinde yâşı- yan bir milletin damarları me- sabesindedir. Damarlar olmıyın- ca hayatı besliyen kanın vücut içinde cereyan mümkün olmadı- ğı gibi bizim memlekette yollar ve şimendiferler olmayınca da milli iktisadiyatın feyizlenmesi kabil değildir. Sonra modern vesait ile mü- cehhez limanlar lâzımdır. Çün- kü yollar milli iktisadiyat için adeta teneffüs cihazı hükmünde- dir. Nasıl ki bir insanın ciğer- leri vazifesini yapamadığı zaman hava alamamaktan dolayı bo- ğulursa ve hayatı tehlikeye düşerse modern vesait ile mü- cehhez limanlardan mahrum o©- lan memleketlerin ıktisadi ha- yatı o suretle sönüp gider. Bu itibarla iktisadi o program yol, şimendifer siyasetlerine de- vam etmekle beraber Türkiye de en aşağı beş altı limanın as- ri vesait ile techiz edilmesini başlıca devlet vazifesi olarak kabul etmiştir. Bunlardan (Obaşka muhtelif transit yolları, serbest limanlar, nüfusun teksiri ve teksifi, Dev- let bankası teşkili (hakkında iktisadi programda şayanı dik- kat esaslar vardır Bu esaslar arasında en mühim bir . nokta da iktisadi progra- mun devlet mefhumuna (dâhil olan her nevi müesseselere, te- şekküllere memleketin iktisadi refahına hadim yeni bir istika- met vermeğe çalışmasıdır. Oka- dar ki şimdiye kadar yalnız devlet için bir varıdat menbaı telâkki edilen gümrük ve inhi- sar sistemleri bile artık bundan sonra dahilde istihsali himaye eden, mümkün ve lâzım bazı sanayii tesis eyliyen ve fili in- hisarların pabalılığına karşı va tandaşı müdafaa eden birer ik- tısadi vasıta: halini alacaktır. Kezalik gümrük tarifesinde ha- yatı beyhude pabhalılaştıran va- ridat mahiyeti görmek yalnıştır. Gümrük tarifesinde başlıca siya- set ve zihniyet istihsali himaye ve takviye, lüzumsuz ve fazla istihlâki tahdit etmektir; dahilde yetişmiyen ve istihlâki zaruri olan mevadı bil'akis opahalılık- tan kurtarmaktır. Zıraat, sanayi, maadin kredi işlerinde - milli iktisadiyatı yük- seltmek için - daha ziyade han- gi mıntakalara ehemmiyet ver mek lâzımdır? Bu suale iktisadi program umumi faideler halinde cevaplar vermiştir. Binaenaleyh iktısadi programı okuyan bir kimse Türkiye cüm- huriyetinin iktisadi o prensipleri hakkında tam ve kâmil bir fikir İ ve kanaat hasıl edebilir. İktisadi o program doğrudan | doğruya Başvekil İsmet Pş. Haz retlerinin kalemlerinden çıkmış- tır. Bu itibar ile bu eseri tetkik ederken İsmet Paşayı bin bir türlü çiçekten topladığı kıymet- leri, bir san'at mucizesile bal ha- line getiren arıya benzetiyorum. Fılhakika © iktisadi programı apmak için İsmet paşa iktısat vekâletinin hazırladığı beş yüz küsur sahifelik uzun tetkik ra- LE Yalova parklarında Hıyar kabukları, marul ko- çanları ve sâpürüntü alovada kansile beraber iki gece kaldıktan sonra İstanbula dönen bir Alman dos- tumla konuşuyordum. Bana sor- du: — Yalovaya gittiniz mi? — Evet dedim. — Aman, ne güzel yer, def, Hele o su içme için yapılan zâ- rf binayı, etrafındaki güzel parkları, temiz binaları pek be- ğendim. Bu küçük su şebrinin hava- sında bir Avrupalı itinası var. Yalnız, bir şey söyliyeceğim, $iz ps gazetecisiniz; belki yazarsınız. Orada geçirdiğim günlerden birisi cuma idi. O gün birçok insanlar oraya geldiler, banyolar ve etrafı pek kalabalıktı. Bu kalabalık otomobil ve otobüs- ler çekilip gittikten sonra çok hoşuma giden o çeşme binasını bir defa daha görmek istedim. Keşke gitmeseydim ! Sabahtan gelen kalabalık o güzel tarlaları marul kabukları, hiyar koçanları, yumurta kabuk- ları, çiroz küyrukları, kâğıtlarla berbat bir hale koymuşlardı... , Alman dostum, bu sözleri ba- na anlatırken cidden çok müte- essirdi. Temiz, güzel, muntazam bir Avrupa su şehrine benzetmeğe muvaffak olduğumuz bir vatan bucağını kendi elimizle çöp is- kelesine döndürmek bir cina- yettir. Çayır üzerine sardâlya kutu- sunu ve marul koçamni atacak- ların Kâhtane deresi nelerine yetmiyor 2... Toplu İğne am am porunu başdan basa günlerce okumuş, burada faideli bulduğu tavsiyelerin her birinden bir pi- rensip çıkarmış, sonra seneler- den beri baş vekil sıfatile yap- dığı tetkik ve tetebülsrin hülâ- sasile bunları mezç ederek bu eseri vucuda getirmiştir. Hiç şübhesiz iktisadi bir pro- gram esas itibarile çok kıymetli, çok güzeldir. Fakat bu progra- mın tatbiki ve tahakkuku otuz kırk, belki de elli senelik uzun bir zamane mütevakkıf oldu- ğundan bugün için en mühim mes'ele bu sene ve gelecek bir iki sene zarfında program mu- cibince yapılabilecek şeyleri ta- yin etmektir. Binaenaleyh ik- tisadi programın ameli kıymeti hakkında bir fikir (o edinmek için busene İktisat vekâleti ta- rafından teklif edilen yeni ikti- sadi ıslâhat lâyıhalarını ve 1931 senesi bütçesinin iktisadi mad- delerini birlikte mütalâa etmek lâzımdır. Bu yolda icap eden tetkikatı yaptıktan #onra iktisadi vaziye- timizi şu suretle mütalâa ede- biliriz: Her şeyden evvel bugün paramızın kıymeti filen tesbit edilmiş bir haldedir. Artık yeni senenin ihracat mevsimi de gel- diği için paramızın düşmesi im- kânı yoktur. Diğer taraftan düyunu umu- miye dayinler vekilleri ile hükö- met arasında başlıyan müzake- rat normal bir safhaya girmiş- tir, Bu müzakerat her iki tara- fın menfaatine muvafık bir ne- ticeye vasıl olacağı en kuvvetli bir ibtimal şeklinde şimdiden hükmolunabilir. Bir kerre bu va- Muharriri : Ömer Rız8 Hasan Sabbah Mısırda ne yapıyordu ? lili bi adam müthiş bir deha i bi | “| — e Mı rda hükümran olan Müs- tansır, oBağdatta mağlüp ol- duktan sonra Halep ve Kudüs- ten çekilmek (mecburiyetinde daha Sonra Şamdan atılmış, maililer Düriyeyi kâmilen ierik Bu vak'aların kahramanları da Türklerdi. 463 te Alp Ars- lan Halebi kurtararak oradaki İsmailileri mahvetmiş, (Sultan Melek şah devrinin kumandan- larından olan Etsiz ok, kuman- dası altındaki askerlerle Filisti- ne inerek Ramleyi, daha sonra Kudusü zaptederek İsmailileri bertaraf etmiş, bundan sonra Şam da alınmış, ve İsmaililerin Suriyede namü nişanı kalma- mıştı, Etsiz daha sonra 467 de Mr sıra yürümüş ve Kahireyi mu- hasara etmiş, fakat Etsizin İs- | | karşısında takip edecekleri son derece nef- | m.ililere karşı retle ve kindarana bir husumetle mütehassis olan adamlarının Ka- hire civarındaki ebaliye şiddetle muamele etmeleri yüzünden €- hali, İsmaili halifenin etrafında toplanarak ona karşı hareket | etmiş, Halife Müstansır bir fır- sattan istifade ederek bütün teşkilâtını harekete geçirmiş, ne- ticede Etsizin kuvvetlerine karşı vuku bulan mukabil taarruz, onun mağlüp olmasına ve geri dönmesine sebep olmuştur. Bu sayede İsmaililer Mısır kurtarabilmişler ve saltanatları- nın bayatını bir müddet daha uzatabilmişlerdir. Etsiz okun Mısıra vuku bulan İaarruzunun akamete uğrama- sından bir kaç sene sonra İs- maililerin imamı Kahirede pek mühim bir misafiri kabul edi- yordu. Müstansırın bizzat kabul ve izaz ettiği bu misafir, İsmai- lilik hareketinin en fazla şöhret kazanan ve bütün dünyaya deh- şet salan kahramanı Hasan Sab- bahtı, ziyet mevcut iktisadi buhranı gerey gibi tahfif edebilecek bir âmildir. Fazla olarak hükümet İktisat ovekâletine bütçesinden geçen senelere nisbetle on beş milyon lira bir kredi veriyor. Bu krediler memleketin iktisadi ıslâhatına sarfedilecek, haziran- dan itibaren yeni başlıyan mali sene zarfında bu ıslâhatın takak- kukuna çalışılacaktır. Bu hal şimdiye kadar Türk devletinin tarihinde ilk defa vuku bulan bir hadisedir. Gene İktisat vekâleti bütçesi» ne vazedilmiş tahsisatlar arasın- da ecnebi mütahassısları celbi meselesi de nazarı dıkkate alın- mıştır. İstikbale ait iktisadi 1s- lâhat projeleri hazırlamak için bu mütahassıslardan âzami de- recede istifade olunacaktır ve asıl iktisadi programın tatbika- tına ait mühım teşebbüsler bu mütahassısların çizecekleri plân- lardan sonra başlıyacaktır. Mehmet Asim Devrinin bütün ilimlerini #E renen, kimya, felek, sihir, hepi ilimler namına ne varsâ uğraşan Hasan, Iran Iran Ismsili” nin en ileri gelenlerindend Hasan, Kahiredeki Darül İİ; meye devam etmiş, Mari” Ismaili teşkilâtımı yakında bik ederek müstakbel burada hazırlamıştı. Mısıra bir tüccar Ta gelen Hasan, ibtimalki, Ismaililer namına 2 SE ti. Daha evvel veçhile Irandaki İrini | yam etmiş, Mısırda ki 7 rı halife namına bir sürü ketlerde bulunmuşlardır. bir taraftan bunlar ezici yiyorken diğer taraftan halifesi de mütemadiyen ediyordu. İki taraf, bu v hareketi, ihtimalki, yenidefi, rarlaştırmak mecburiyetini settiklerinden, Hasan Mısıra gelmiş, İsmailleri büyük imamı mustansır zi rüşmüştü. Hasan Mısırda bir kaldıktan sonra, Halife sırdan büyük salâhiyetler dönmüş, dönerken Şama, reye, Diyarbekire uğramış, * Horasana geçmiş, daha * Kaşgar ve Maverayi Nehft miş ve her girdiği yerde hepdaşlarile görüşerek, dg min etmişti. onun işine en çok yi ' miş, ve kendisine ençok yük imamdan aldığı istinaden bunların yardım” Bu büyük seyahatı Alemut kalesini gören yer olduğuna hükmetmif orada yerleşmişti.Çok Hasan burasını Me 5 but adamlarla burada iy | mişti: o Nizamülmülk, i müthiş kaleyi ele haber — alıralmaz, göndererek ar altına aldırmış, Nizamülmülkü öldür, muhasaradan kurtulabil Bümedi ) Bugün rüzgâr iyi olacaktır