2 Mayıs 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

2 Mayıs 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜŞKÜNLER: 3 Oğul Yazan * Sadrı Etem Madam Neri Sacitle Fahametin bir birine ılık ılık bakışlarına, bir birine sokuluşlarına dikkat et- miyor değildi. Fakat © parasının OMuallânın cici cici bakan gözlerinden, yu- muşak ve ilik konuşuşlarından, hırsla dolu bedeninden daha kuvvetli olduğunu biliyordu. İki saat kadar süren bu konuşmalar esnasında madam Neri kâh Sa- cidi, kâh Fahameti süzüyordu. Fakat OMuallâ hepsinden da- ha baskın çıktı. Bu akşam Neriye pek şiringörün dü. Maamafih Sacit te ampuller altında madamı iştahlandırıyordu. Şacit Fahamete son bir kadeh şampanya verirken Madam Neri masamn Üstünde duran çantasile oynamağa başladı, çantayı evirdi, çevirdi.. Sacide doğru ilerletti. Bu çanta ile oynayış sinirli bir adamın tabanca ile oynamasına ne kadar benziyordu. Sizde bilir- siniz ki bu çanta tabancadan daha tesirli vedaha kudretli idi. Bu hareket Sacidi tehdit için mi yapılıyordu,yoksa kadının sarhoş- luğundan mı ileri geliyordu, anlıyamadım. Fakat Madam bir teviye elindeki çantayla oynayıp duruyordu... Mamafih Sacit zeki bir oğlan- dı biraz geç kalmakla beraber işi anladı ve atalarını tamire başladı... Madam Neriye süzgün süzgün baktı. Madam Neri de şaşkoloz gözlerile ona aşıkane baktı, Bu bakışların ne demek iste- diğini Sacit pek âlâ anlıyordu. Bakışı ile ibtiyar kadın: « — Delikanlı benimsin, baş- kasına bakmıya hakkın yoktur. Demek ister gibidi.. Masanın üstündeki o çanta gülümsüyordu. Onunda dili vatdı.. O da Sacide bir şeyler söylüyordu : “.— İstersen diyordu... Düşün taşın... Bak nasıl. işine geliyor mu... Bir tarafta para.. bir ta- rafta güzel kadın var.. var iste- diğini beyen... n nasıl madamın etekliği iç pantalonu gibionun malı isem sen de öyle, Sacit bunların hepsini işitti. Hepsini anladı. Onun için is- kemlesini yavaş yavaş Fahame- tin iskemlesinden uzaklaştırdı. Fahamet olup bitenleri anlamı- yordu. Fakat Sacidin yavaş ya- vaş ayrıldığını anladı ve hafifçe de kırılır gibi oldu.. Sacit is- | kemlesini biraz daha ileri çek- tikten sonra: “. Sizi dedi ettim.. Fahamet: “.- Estağfrullah.. Diye cevap verdi. Bu cevap “.- Be adam ne diye çekili- yorsun. Hele şu Hikmet buraya fazla rahatsız bakarken.. demek gibi bir seydi. | Sacit Nerinin Mualla ile derin derin bahse daldığı zaman usul usul: “ — Nerede oturuyorsunuz.. Dedi.. Ve kadına derin derin baktı. — Bu bakısı Fahamet anladı. Sa- i yazıyı okudu. i seneye | Boğazlar komisyonu umumi kâlipli İ ettiğini söylemiş olduğu hakkında *'Tür- fer merkezine o Bulmacâc Dünkü bulmacamızı hallede- medinizse bugünkü halledilmiş | şekle bakarak yeni bulmacamı- zın sırrını meydana çıkarabilirsi- niz. Bunun için aşağıdaki tarife- yi tatbik ederek üç beş dakika meşgul olmanız kâfidir: cidin cıgara paketinin arkasına usulca şunları yazdı : «Beyoğl.. Perapalasın arkasın- daki sokak No. 10» Sacit bu Fakat bu adresin insanı ta Kasımpaşaya götüreceğini bili- yordu... Yazılan adres hiç te vazih değildi. Sacit kadının elinden kaçmak istediğini zannetmiyordu.. Sacit zeki oğlandı dedim ya, onun zekâsı burada da kendini Evvelki günkü bulmacamızın : halledilmiş şekli gösterdi. ml 23456 Zi 5 91011 Şu halde sebepne? | Salih Zeki beyin varisleri hakkı felif istemediklerini söylüyorlar Gazetemizin memleket irfanına hizmet emelile yazdığı bir fık- ranın tesiri görülmüş ve bir yakın bir zâmandan beri nerede bulunduğu bizce meçhul olan Salih Zeki beyin Riyaziye kamusunun fen fakültesi kâtiplerinden birisinin yanında olduğunu müderris Hüsnü Hâmit bey bir refikimize söylemiştir. Tahminimize göre bu eserin ve “Asarı bakiye,, nin son cilt- | lerinin o müsveddelerini ihtiva eden beş sandık Darülfünun kü- tüpanesine tevdi edilmiştir. Soldan sağa ve yukardan aşağı: i 1 — Tencere (5), kurtuluş (4) 8 — Yemek (2), hükümet (61. 3 — Nota (9) 4 — Bavağı (31, hazır (0l 5 — 1/2 yakınlık (5), yüz (9 6 — Ölmüş kat halâ meşher bir sinemâ artisü Hüsnü Hâmit Bey Milliyet re- | 7 — Kederler (5. & — Now fel, fikimize verdiği beyanatta bu | ©. (51. iki 72. 9 - Hel2, (0 A m varisler — tarafından | vukatlar öemiveti (4Xşu (21: 11 Beyaz | telif hakkı istenilmesinden zühur | 12. saldırmak (5 ettiğini söylemişti. Bu hususta müracaat ettiği- 'miz varislerden birisi: “ Hayır, demiştir, biz biliyo- ruz ki Salih Zeki merhum bu eserler için Maarif nezaretinden telif hakkını hayatında almıştır.,, MN Boğazlar komisyonu tekzip ediyor Seyrisefain Bozcaada postası (GELİBOLU) vapuru 3 Mayıs cumartesi 17 de idare rıhtımından hareketle Gelibolu, Lapseki, Çanakkale, İmroz, Bozcaadaya gidecek ve Ça- nakkale, Lapseki, Geliboluya uğrıyarak gelecektir. lalya postası (ANAFARTA) vapuru 4 Mayıs Pazar 10 da Galata rbtımından hareketle İzmir, Küllük, Bodrum, Rados, Fet- ğinden: Boğazlar Komisyonunun *on iç timamda Rumen murahbasının kânuhosa- wde Karadenize geçmiş olan Rus ge #milerinden dolayı hükümetinin endişe kişe Post, gazetesinde o münderiç fıkra hakikate mugavirdir. Komisyon böyle | bir meseleyle asla meşgul olmamışur. Neşriyan vakı'a tekzip olunur. ZAYİLER Namimıza mukavyet 25 tecrübe nw- marah plâkalar zayi olmuştur, Seyrüse- 1-5-930 tarih ve 2815 im siz sale ei Pazartesi (o 12 de Galata (8 Sadik zade biradarıcr vapurarı İĞ rıhtımından hareketle İnebolu, K ara d en i z Samsun, Gireson, Trabzon, hiye, Finike, Antalyaya gide- cek ve dönüşte mezkür iske- lelerle birlikte Dalyan, Mar- maris, Sakız, Çanakkale, Geli- boluya uğrıyarak gelecektir. Trabzon . birinci postası (İZMİR) vapuru 5 Mayıs numatalı istida ile müracaat edildiğinden hükmü yoktur. Grant Garaj A Arim şirketi namına Galata irha lât gümrüğünden 20.8.999 da alınan 13,769 No. ve 1831 lira 4 kuruşlek makbuz zayı oldağundan hükmü yok- Rizeye gidecek ve Sürmene Trabzon, Tirebolu, Gireson, Ordu, Ünye, Samsun, İnebolu Zonguldağa uğnyarak gele- cektir. Hareket günü yük kabul olunmaz. Sevahili mütecavire hudu- duna işliyen vapurların kahve ocakları müzayedesi görülen lüzum üzerine 3 Mayıs 930 tarihine talik edildiği ve yev- mi mezkürda saat 16 da kat'i ihalesinin icra kılınacağı ilân olunur. Muntazam ve Lüks postası ; G3 4 Sadık zade “ir PAZAR gölü : irkeci rıhtı- mından hareketle Zonguldak, İnebolu, Samsun, Ünye, Ordu, Giresun, Görele, Vakfıkebir, Pulathane, Trabzon, Sürmene ve Rize iskelelerine azimet ve avdet edecektir. Tafsilât için o Sirkecide Mes'adet hanı altında acenta- lığına müracaat. Telefon: İstanbul 2134 i satır veya sütunda başarabilme- ! sine imkân yoktur: böyle bir | terbiye gibi bir yüksek müte- güçlüğü bundan ibaret değildir: | | sonra yapsaydınız. Bununla be- ' ne kadar okuyucu vardır ve bu > | Yeni anketimiz ( Üsttarahı 1 inci sayıfada | mızın isabetli bir pilânçosunu yazmak ve eserlerimiz arasındaki | pırlantaları (eğer varsa) seçip alt tarafını eski kâğıt alıcılarına satmak, ondan sonra da yani bir fikri hayat programı çizmek lâzımdır. Takdir edersiniz ki bu, muazzam bir iştir, ve onu bir kişinin tek başina ve birkaç eser ayıklama ve böyle bir prog- ram çizme ameliyeleri ancak bir heyet ve meselâ Talim ve | hassıslar heyeti tarafından yapı- labilir, Fakat bizim için anketinizin Bilirsiniz ki şu sıralarda Darül- fünun hakkında birçok dediko- dular dolaşıyor; benim size söy- liyeceğim sözler ne kadar bita- rafane olursa olsun, bu dediko- dular kapalı bir cevap telâkki edilebilir. Keşke bu anketinizi birkaç ay evvel veya birkaç ay raber ve işin bütün bu müşkü- lâtına rağmen, $izi cevapsız bırakmak nezaketsizliğinde bu- lunmıyacağım ve fikrimi elim- den geldiği kadar açık söyle- meğe çalışacağım. Yalnız şunu evvelden haber vereyim ki ben- den orijinâl şeyler bekliyor ise- niz çok yanılırsınız; ben orijinâl İ fikirlerden hoşlanmam, zira on- | ların yüzde doksan dokuzu | bence fena manada orijinâl, yani gölünçtür. * Anketiniz şu üç sualde top- lanıyor: 1 derece: okuma vaziye- timiz ne merkezdedir? 2 derece: eski harflerle tabedilmiş eserler- den hangilerini yeniden tabet- meliyiz? 3 derece: Garp eserle- rinden hangilerini Türkçeye çe- virmeliyiz ve bunun içinde nasil bir program takip etmeliyiz? Birinci sualinizin en sağlam cevabını, ancak matbaaların, ki- tapçılar ve kütüpanelerin vere- ceği malümata müstenit bir is- tatistikten alabilirsiniz. Türk va- tandaşları arasında aşağı yukarı okuyucuların okudukları eserler hangi nevilere aittir? Bunlar hep | istatistik omeseleleridir, ve bu bususta istatistiğe müstenit ol- miyan her mütalea tahminden ibarettir. İşte sirf bir tahmin mahiye- tinde olmak üzere benim fikrim şu omerkezdedir: e Halihazırda | okuyanların adedi muvakkat | bir zaman için azalmıştır; bu- nun bir çok sebepleri vardır: Mali vaziyet, umumi harptenberi fikir işlerinin düçar olduğu rağ- betsizlik , sinema o iptilâsı ve saire gibi az çok her memle- kette mevcut olan sebepler; bu sebeplere bizim memlekete mahsus sebepleri ilâve edebili- | riz: Her karie göre eser hazır- lıyacak müesseselerin yokluğu güzel eser kıtlığı ve harf de- gişikliğinin verdiği tabii ve ge- çici durgunluk. Umumi sebep- lere bizim o düşünebileceğimiz çare yoktur. Memleketimize ait olan müessese yokluğu ve eser kıtlığına üçüncü sualinize cevap verirken avdet edeceğiz. Harf değişikliğinden mötevellit ' mi nisbetinde azalttı | mutahassıslara bırakmak V£ da söylediğimiz veçhile çicidir: Harf değişikliği okuyucuların adedini yü çi < Zi on sene zarfında onların beş on defa fazlalaştıra: emin olabiliriz. Bu pek bir besap meselesidir: yazmanın bir senede memleketin mi yoksa, dört beş senede yazmanın da çok defa hiç nilmediği memleketin mi çok olur? Evet, biz bugün harflerle güçlük çekiyorut; düşünmeliyiz ki bizim nesil geçmek üzeredir; bu d bizim rahatımızı biraz bo diye gelecek nesilleri feda miye ve mazide olduğu istikbalde de bu milletin doksan, doksan beşini W bırakmıya hakkınız var mit rakmak istesek bile, bırak” fl elimizde mi? Medeni d | göbeğinde müstekil bir | sıfatile yerimiz olur mu? | asırlardanberi okökleşmiş “. bir itiyadımız vardır: Yarın güne feda etmek, Bir#f bugünü yarına feda etmiye* İl şalım. İl Eski harflerle tabedilmiş © fl lerimiz arasından i harflere çevirmeliyiz? Ben dim; çünku mesleğim itibs”, şark eserleriyle iştiğalim yok”. Onun için bu sualinize © verirken edebiyatın ve taki? şayan bir siması olan , beyefendiyi kendime sipeti Eşref beyin bir kaç sene “ğ yaptığı bir anket gi müşarünileyh eski muharrir! i hakkında şu mealde bir | da bulunmuştu: Onların y#ffi | içinde zevkle okunabilecek *4 az parçalar buldum. Ben de". fikirdeyim. Şüphesiz ki eski” harrirlermiz o arasında yö” simalar vardır ve meselâ ile Galip dede en cins dendir, Fakat ne yapalım ki o Acem ve Arap tesirindef sun'ilikten kurtulamadılar. zılarını anlamak için hayli mütebahhir olmak * Bana kalırsa eski ediplefir # ii KİR VER 5 kesin okuyabileceği iyi şerhli bir antoloji vücuda mek en makul hareketti” devir eserlerimize gelince * yanlardan hiç kimseyi mek için onlara dair gi birşef | lemiyeceğim ve kıymetli A rını seçmek hususunu Tuay biyatı mütahassıslarına i cağım, yalnız şurasını ks? ceğim ki onların da bir kısmı orijinaliteden dur, ve onun için yeni çevrilmesine lüzum yokti söylerken tabiidir ki ike” leri ve mektep kitaplar, na erene Bunlar v lerini meydana getiri! “ 7 | / ister istemez okunacak naenaleyh yeni harfleri? dilecektir. e) Radyo Çi Radyo şirkeri meclisi “eğ S toplanarık İstanbul adyoni vi tn! görüşmüştür. Neticede” behemchal ui hafta liyel€

Bu sayıdan diğer sayfalar: