2 Mayıs 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

mmm am a Kİ m Haydar Rifat Bey müstantik Nâzım ve müddei- umumi Kenan beylerin muhakeme altına alınmaları fikrinde Haydar Rifat Beyin Cazi Hz.ne gönderdiği mektuplar Ankara- daki muhakemesi esnasında o kunmuş, bunlardan ilk üçü evelce Zazetemizde neşredilmişti. İhtiva ettiği maddelere Mah- Mut Esat Bey ve vekilleri tara- cevap verilmiş olan dör- düncü mektup da dünkü Politika izde intişar etmiştir, bu Mektup şudur : Adliyenin hali En büyük adama | Devlet teşkilâtının en mühim- İerinden olan Adliye, uçurumlar kenarında dolaşmakta ve yangın ye binasının saçağını sar- ktadır. Bu bapta hakikati ek için en basit ve en emin Yol toplu bir manzara ve şü- pvllü bir fikir verilebilmesi iti- rize, fırkanın tamamen mute- Net beş on adamının bir gün »gehani İstanbul Adliye bina- girerek rasyelecekleri iş iplerini, avukatları ve sonra hâkimleri birer birer odalara #ekip adliye hakkında kısaca Bu i sorulmalıdır. süalin samimiyetle sorul- İoğunu görenler bilâ istisna Yakasını yırtarak “İllâllah,, diye bağıracaklakdır. Adliye inkilâbı- din teşkilât ve tatbikatının bu *diye, inkilâp bütün iyilikler €rret senin eserin olduğundan halin muahakkak böyle ol- peğumu görünce elbette yeni hamleyle bu tali ve anzi pislikler de bertaraf olur. Adliyeden halkı Wi erecede bezdiren ve Medikodu.. veren nihayetsiz bin türlü pisliklerini ve sana yeniden minnet- er toplıyabilir. Adliye inin vaziyeti, güya hükümete manlığı varmış ta cephe- şim muvafık görmedi- , arkadan ve karanlıktan . Pusudan hücum (için çare aym gibidir. Bu böyle Mi? mübarekten bir şey Sey, €z.,, Bizde Bu fikri hasıl 3k, vakıalardan bir kaç misal Yön, im: Kadriye hanım da- Many temyizden o nakzından ann, Adliye vekili Kadriye Btm, beraatine | çalışmıştır. > İzmir müddei umumisi, Ni, Yfettin, Ankaradan İz- Dinde ce Galip Hikmet is- drag, arkadaşı bir avukatı ça- Man, Maznunların vekâletini UN , kendisi her ne kadar de yet talebinde bulunacak raat tedbirleri alındı- *raat edeceklerini an- 7 W avukat bu hakikatı Kavala eşrafından ve cemiyeti belediye © avukat Ayni Beylere wv : Tahkiki zor değildir. ak'ada aleyhe kanaat Üstantik Hikmeti taştan ve kendine kör iş 7 ME 2 7 Bap biri üç ayda temizliye- | i daima başkâtip Tevfik ve ikinci | kendiside hemzeban olarak ayni | Nâzım Bey alet kalan Nazımı terfi ve ma- aşına elli lira zammetmiştir. Hikmeti İzmirden İstanbula dö- nemiyeçek derecede , paramk bırakmış - ve nihayet İstanbul müddei umumisi Kenan Bey vasıtasile başına akıl ve heyale gelmedik davalar açmıştır. 3 — Bimat bize Kenan da, mesele dolayisile bütün bir gün | Şükrü Kaya Beyle huzura alın- dıklarım, envai müdabeleye ma- ruz kaldıkları halde neticede gene hakkı ilâ ettiklerini söyle- mişlerdir. Bu münasebetle vekil, Kenan Bey için"'sersem iki hakaret işit- mekle Çankayadan dönüşte isti- fadan bahsediyordu. Şükrü Ka- ya Bey “ne münasebet?, Dedi. | Kenan Beyin gördüğü hakaretin Şükrü Kaya Beyin on mislini her gün gördüğünü bilmiyen toy Kenanı istifadan vaz geçirmek- te müşkülât çektiğini söylemiş- tir. B — İrtişa rezaleti davasında eski müddeiümumi Nazif Beye tevkifhaneden intisap peyda eden Basatı Istanbulda iken Vekil tevf kifhaneye gidip çıkarmış ve di- ğerlerine ve diğer alâkadarlara reis Hasan Beylere ne verildi- diğini söylemelerini müştantik Nazım Bey vasitasile tekrar. lamıştır. Bu böyle bir çel. kin idi ki yalanda olsa böyle bir şey ihdas ediniz, demek idi, Maznunlardan birinin vekili ol. | mak sfatile yakından biliyorum, Bu işte irtişa mazmunları adliye vekilinden namuslu oldüklarmı isbat etmişlerdir. C — Memlekette her inkılâp membadan geldiği ve kendisinde yüksek hiç bir tecelli olmadığı halde her münasebet düştükçe ve düşmedikçe büyük Liderin irşadile bunları yaptık suretinde bir hisse çıkarmak volunu tut: muştur. Büyük Lider büyük inkı- lâpları düşünüp, hedefi gösterip yürü demiş, Adliye inkılâkı da yalnız böyle olmuş, fakat adliye- Gaziye dördüncü mektup | 10 sene 3 — de 260,090 VAKİT 2. Mayıs 1930— hastayabakan doktor Doktorluğunun 40 ıncı senesi tes'it edilenHacıKemalB. hayatını an'atı vor deki sersem, ihatasiz ve hiç bir | ilim şubesini tetkik etmemiş iptidai bir zihniyette oldugundan yeni kanunların tatbikati mutlak bir hercümerç arzetmiş ve bütün bir memleket bundan bizar ve mutahayyir bir hale düşmüş, ve senin bunu ne zaman göreceğini beklemekte bulunmuştur. Bu halin devamı rejime karşı ve inkılâbm bâni ve hamisine karşı taarruzdur, D — Her işte kör alet olarak kullanılan, faket ne kullananda, nede kullanılanda basiret ve re- viyyetten mahrumum fitrette olma- larının bir nişanesi olarak müd- F Y m deiumumi Kenan B. “lde hastanesinde merasim yapıldı- avdetinde o Adliye duyduğuna yeminler ederek, Ali Çenaninin huzura çağırıldığını, borçlarını ödemek üzere gaze- teler aleyhine dava açması İüzu- mu irade buyurulduğunu ve bu halde ait olduğu makamatça icabına bakılecağımı ve iki yüz bin liraya karip borcun yüz bin lirası bu suretle temin oluna- bileceğini ve Milliyete ait olarak hükmolunacak meblâğın bizzat tesviye buyurulacağını anlatmış- tır. İrtişa rezaleti davasında alâ- kadar görünen tevkif edilmiştir. kanunları bilmediğind huzurda ve ani İeveranı ruhide hakikati gün etmek istediğinden ve o gün muhtemelen hiddete maruz kalıp üç gön sonra daha ziyade söylemek yolu Varken gününü gün etmek siyasetile bunları | şimdi tevkif ettirebilirim, şimdil | demiştir. Halbuki rüşuet, evlen- me gibi lâakal 'ki kişi arasında olacağından ve bunun biri memur olmak - lâzım geldiğinden ve efradın memur ile müşterek i oldukları cürümlerin tahkikatına cürüm © memurun mensup ol- duğu dairede tetkikat ve isticvap neticesinde tahakkuk ve Şurayı Devletçe — lüzumu © muhakeme kararı verilmeden adliyenin bu kabil ceraime Vaziyet etmesi ! memnudur. Adliye buna © suretle elini bile süremezdi. Halbuki hâlâ da mücrim bir memür çıkmamıştır. | meselenin izahı Şurayı Devlet reisi Nusret Beye irade buyuru- labilir ve bu tevkif müsebbiple- rinden müstantik ceza kanununun 181 inci maddesi mucibince üç seneye kadar hapis ve müddei umumi 185 inci maddesi muci- il bir seneye solunmak lâzım gelirdi. Cümhuriyet (vardır, kanunlar mutadır. ve bu adamlar du ce- zaları yiyeceklerdir. Cümbhuriyete imanı olanların bu davayı nasıl bir ateşle yürü- teceklerini yakında duyup takdir buyuracaksm. Haydar Rifat —. Ümanite aleyhinde dava Paris, 30 CA. A) — Aikerleri ita sızlığa teşvik ve cinayete tahrik ettiğin - den dolayı: Ümarine gazetesi aleyhine iki daya açılmıştır. İtalyan mültecilere dağıtılmak üzere İsilyahca olarak yazilmiş birçok rissleler ede #dilmiştir. Gazetenin mes'ül müdürü hakkında celp müzekkeresi çıkarılmıştır. söylemiyerek gününö | kadar hap- | di a Hacı Kemal B, acı Kemal Beyin tebabette 40 mc senesini idrak et- esi dolayısile İstanbul Guraba ğım yazmıştık. Bu münasebetle dün tıp ale- mimizin bu en ihtiyar ve muh- terem siması ile görüştük. Ha- yatını kendi ağzından dinledik. karilerimize de anlatıyoruz: Hacı Kemal B. 1286 da İs- tanbulda doğdu. Pederi Maltepe askeri hastanesi ser tabibi dok- ve tıp hayatına 50 seneden faz- la hizmeti olan bir zattı. Hacı Kemal Bey sırasile ipti- dai ve lise tahsilini bitirdikten sonra tubbiyeye girdi ve 1306 İ sölesibin martında “doktor olâ- rak diploma aldı. Dört ay belediye doktorluğu yaptıktan sonra Haseki Nisa hastanesine tayin edildi ve 20 İ sene yorulmak bilmiyen bir azim- le çalıştı. 520” senesinde hastanesi dahili emraz mütahas- sıslığına getirildi. Üç sene çalış- lıklan sonra 1329 da halen ça- lışmakta olduğu Gureba hasta- nesinde vazife aldı. Doktor, :40 senelik tababet hayatmın hemen ber saatini hastanede (hastaların (yatağı başında çirmiştir. Her sene harkaklelerıda tedavi ettiği hasta miktarı 5000 ve kendi muaye- nehanesinde 1500 ü mütecaviz dir. Bu hesaba göre “ paz gı ve hayatını kurtardığı | iL adedi 200,000 raka- mını bulmaktadır. iv Hacı Kemal B. bugün bizim için yüksek kıymetler teşkil eden bir çok doktorların hocasıdır. Idığımıza göre , kehribarcılık ve ağızlıkçilı gan'arının himayesi çe kehril r cemiyeti o Ankaraya bir hevet göndermiye karsr çe , 5 kehribarcılık san'a: e sta a baba tarafından da Başvekil İsmet Paşs Tiz.ne bir TAyiha gönderilmiştir. Dün sandal bedesteninde Habe: j kendişile görüşen bir muharririmize mu- maileyb memleketimizde bu san'atın gün- den güne inkiraz eriğini söyliyerek bu- nun himayesi için alınması lâzımgelen tedbirleri şw sürede hülâsa evlemisçir »— Kehribarclık Türkiyede asırlardan- beri tanınmış en milli bir san'attır. Son- senelere kadar İstanbul tesbih ve ağız- lıkları Avrupa ve Asyanın bütün mem- leketlerinde tanınıyor, araniyordu. Bu cümleden olarak yalmz Mısır ve Mekkeye bir senede şehrimizden 309000 tesbih gönderilmiş ve Avrupa şehirlerine binlerce ağızlık ihraç olunmuştu. Halbaki bu sene bünün 50004 bile geçmediğini sowbwebilirim. San'a günden güne sön- mekte ve o san'atkâr o azalmakısdır... İşce Cerrahpaşa | Kehribarcılar Ankaraya bir | etiştirdiği asistanlar arasında Haseki hastanesi sertabibi Esat, Cerrahpaşa hastanesi sertabibi Ahmet Rüştü, Adalar bel diye sertabibi Nurettin Tahir, Elsktrik şirketi sertabibi Salim Ahmet, Hendek hastanesi sertabibi Mu- zaffer, İzmit emrin dahiliye mütehassısı Fahrettin, Samsun emrazı dahiliye mütehassıs, R'd- van, Kütahya hastanesi sprtabibi Nurettin, Sivas hastanesi dahili- ye mütehassısı Necmeddin Bey- ler, şimdiki halde yanmda çalı- şan doktor Mesut Bey, Fatıma Şakir Hanım ve daha birçok kimseler vardır. Üstat eski doktorlukla bu- günün tıbbı arasındaki farkların pek azim olduğunu söylüyor, diyor ki: — Bizim hocalarımız olan Avrupa ve Amerika doktorla- rının fasılasız tetebbüatı saye- sinde tıp bugün en ziyade inki- şafa mazhar olmuş bir meslek haline gelmiş bulunuyor. Şimdiye kadâr tıp sahasında en çok inki eden kısim Semin “e idi. Halbuki son zamanlarda emrazı dahili- yede emrazı cerrahiye ile hem tor kız Ali bey namile maruf | Mya e eee gelmeğe mu- or vaffak olmuştur. Türkiyede doktorluk çok es- kidenberi başlamış ve bu müna- sebetle bugün Avrupa tıp âle- minden biç de aşağı olmıyan bir raddeye gelmiştir. MİN e Şayanı ifü. har bir hadisedir. Maamafik Avrapanın her halde gene bizim hocamız olduğunu inkâr edeme- yiz. Bizi bugünklü terakkiye ulaş- tıran Avrupa doktorlarının te- tebbüat ve dolayısile eserleridir, Fakat şunu da ilâve etmek is- terim ki bugün İstanbulda her nevi hastalığın tedavisi için her türlü vesait ve her türlü müte- hassıs vardır. Tıp tarihinin bu- güne kadar kaydettiği ne kadar hastalık varsa İstanbulda Avru- pa doktorlarına ihtiyaç hisseltir- meden tedavisi mümkündür. Türk doktorluğunun inkişafında halkın tap hakkındaki telâkkisinin değişmesi de o hayli © müessir olmuştur. Eskiden çiçek (aşımı polis ve jandarma kuvvetlerinin yardımı ile yapabiliyorduk.Halbuki şimdi münevver Türk kadım çocuğ elinden tutarak bize li aşının yapılması için kudretince bize yardım etmek istiyor,, * heyet gönderiyorlar bunun önüne geçmek için hükümetten dahile Avrupa tesbihlerinin sokulma masını ve hariç konsoloslarımız vasıtasile Avrupada. propaganda yapılmasını ve daimi bir sergi açılmasını