Dava çok heyecanlı olmuş, samiinin! kesafetinden sıralar kırılmıştır Adliye Vekili Mahmut Esat B. mahkemede hazır bulunmuştur. Haydar Rifat Beyin Gazi Hzretlerine gönderdiği mektuplar mahkemede okunmuştur Aliye vek'ii Makhmet Esat B Ankara, 24 (Telefor)— Adliye *kili Mahmut Esat Beyin Hay- o. Rifat Bey aleyhine ikame #ediği iftira davasının rüyetine özün Ankara Asliye mahkeme- inde Saat 2 de başlandan, Riya- »€ Cemal, aza Hesvrettin ve naat Elem Bey * Bİr tehacüm vardı. Salozlar, Pridorlar, lebalep dolu idi. ahk, —.. “eme salonuna hücum neti- Va Adliye binasına fevkalmu- | cesinde birçok sıralar kırıldı. | Samiin meyanında Maarif Vekili, | birçok meb'uslar vardı. Alelüsul Haydar Rifat Beye | hüviyeti soruldu. | Reis: — Mahkümiyetiniz Diye sordu. Haydar Rifat B. İstanbulda var mı? | | 13 buçuktan 8 buçuğa kadar mahkeme edilerek kanunsuz bir cezaya mahküm edildiğini -söy- ledi. Reis «iddianame okunsun, | dedi. Haydar Rifat B. evvelâ salâhiyet meselesinin halini is- tedi. “ Ben efkârı umumiyede beraet etmek isterim. Bu mek- tuplar en büyük adama gönde- rildi, Onu göndermek cürüm değildir. e Müddeiumumilik | ilk tahkikatın başlaması için kanu- nen lâzım olak mübhleti vermedi. Müddeiumumi Ekmel Bey : — Müddenmnmiliğin Adliye Vekilinin tesiri altı kaldığını söylüyor. Böyle bir hareket yok- tur. Sösünde devam ederge mu- amelei inzıbatiye yaparım,, dedi. Reis maddelerin okunmasını söyledi. Makamı iddia : ekteplerin aleyhindebulunan hoca mahküm oldu Demir hafızın muhakemesi d sitemi Hafız ve avukatı ahkeme huzurunda e İY gecesi Ayasofya cami- Fattay, ederken hükümet ic- “vlan, tezyif yollu bazı sözler fh ekle maznun Demir Ha- on , “vbakemesine dün sa - buçükta Sultnahmet birinci sulh ceza mahkemesinde devam olunmuş, şahitler dinle- nilmiş, muhakeme bitmiştir. Demir Hafız, vekili Mustafa Hayri B.le birlikte gelmişti. Şahıtlerden evvelâ gazetemizin tahrir müdürü Refik Ahmet B. çağırıldı. Refik Ahmet B., hadiseyi şu şekilde anlattı : — Kadir gecesi saat on bir, ©n bir buçukta Ayasofya cami- sine gitmiştik. Orada dolaşıp muhtelif vaizleri dinliyorduk. Bu Hoca Efendi, minberin civarın- rd Mp 7 O tarafa yak- aştık, kalabalığına iltibak ettiğim Hoca “Bir ikihal kitabı e dım, Maarif Vekâletine gönder- dim, kaldırıp başıma attılar, ey ahali!.,, diyordu. Bundan sonra kendisinin yeni harfleri de bildi- ğinden bahsetti. Yeni harflerin ebcedini yapmış, €petesa, pece- tesa diye bir şey okudu, “ Çocuklar, mekteplere ceple- rinde rakı şişesi ile gidiyorlar, Buraya gönderin, ben okutayım. Bana Demir Hafız derler! dedi. Etrafında toplananların ekse- risi, hallerinden iyi Haydar R'fat B. — Cürmün burada vukuu mu- hakkaktır. Hazırlık tahkikatı mec- buri tutulmamıştır. - Salâhiyet meselesi için karar rica ederim. Haydar Rifat B. ayağa kalktı ve dedi ki: “Ben kimseden beklemiyorum. Kanun böyle diyor, böyle yap- mıya mecbursunuz. ,, LAlk tarafi 2 inci sayfamızda | ROMEN AÂYANI Dün şehri gezdiler ve pek beğendiler Evvelki gün şehrimize gelen ve gazetemize beyanatta bulu- atıfet nan Romen Âyan Meclisi aza- sından M, Saynesko ve mil- let Meclisi azasından M. Vali- besko dün refikalarile birlikte İstanbulun şayanı temaşa yer- lerini, müzeleri ve adaları gez- mişlerdir. M. Saynesko adaları çok be- ğendiğini ve memleketine av- det ettikten sonra ilk fırsatta Boğaziçi ve Adaları tekrar gör- mek için geleceğini söylemiştir. M. Saynesko ve arkadaşları salı günü memleketlerin döne- küçük bir çikolâta parçası var. mmm ——— — Yeni anketimiz mama mn NE OKUYACAĞIZ ? Mazide bıraktık diye Hasretini çekeceğimiz tek bir eser yoktur ! Da:ülfünunda, Lâtince gibi, eski harfleri öğreten bir kârsü ıhdas edilebilir Mahrumiyet ve acıdan, sefalet | ve ıstıraptan, konuşan ve bay- | kıran bir heykel gibi erimez ve devrilmez bir ahenk © yarat- mak sırrını bize nihayet “Gay- ya, ile veren şairin ilk söz- lerini not ede- bilmeğe bilhas- sa çalışıyorum Elimde kâğıt, kalem, ağzımda kendi kendine yanıp tüten bir cigara, dizimin dibinde küçük bir masa, ürze- rinde kendi ken» dine söğümak tehlikesine ma- ruz bir filcan kahve, onun yanında üç zarif hareketi Omüteakıp lütfedilmiş Şair Şüküfe Nihal Hf. Denilebilir ki «Gayya» şairinin salonunda bütün eşya ikram' hâ- | lindedir. Yerdeki tüylü halılar, şilteler, duvar- larda o gülüm- siyen resimler, her şey.. hatta bundan dışarı daki bahar gü- neşine rağmen soba bile müs- tesna değil!,. Şüküfe Nilal Hİ, ilk suale şu cevabı veri- yor: — Lâtin harf- lerinin kabulü terakkiye doğ- ru çok isabetli bir (adımdır. Alışkanlık do- layısile oObazı muhafa zakârların biraz ca- nını sıktıysa da gençler onu L Alt tarafı 6 ıcı sayıfamızd İMAN e <8 gi Pk Çocuk haftasının ikinci günü Ocakta konferanslar, Tepebaşında temsil verildi Ocaktaki çocuk sergisi takdır olunmaktadır. Dün çocuk haftasının ikinci | günü idi. Bu münasebetle ço- | cuklar gece Türkocağında top- lanmışlardı. Ocakta Dr. Kadri Raşit Paşa, çocuk doğumu ve çocuk yetiştirimi hakkında bir konferans vermiş, bu konferansta birçok anneler hazır bulunmuş- lardır. Konferanstan sonra çocuklara geçen seneki çocuk bayramına ait bir filim gösterilmiştir. Bundan maada Tepebaşı tiyatrosunda (Obir omüsamere verilmiş, çocuklar eğlenmişler, dansetmişlerdir. Ocakta açılan cocuk sergisini dün birçok anneler ziyaret et- mişlerdir.