4 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

4 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— itcatsizlik mücadelesine başla” ie 7 — VAKIT | VAKITın telgrafı 4 Mirt AKIT'ın telgraf ve telefon haberleri e mii Ultimatom! Vaktile sanayide birinci olan Gani Hint valisi 0 gün müh- iel bir ultimatam verdi Londra, 3 ( A.A. ) — Gandi madan evvel son bir tedbir ol- mak üzere Hint umumi valisine bir ültimatom göndermiştir.Gandi bunun kabulü için sekiz günlük bir mühlet vermiştir. . . , ” dizi bir muahede mi? Bu şayia reddolunuyor Moskova, 2 (A.A) — Salâhi- yettar (o mahafilin (© beyanatına nazaran, bir Alman gazetesinde güya Sovyetlerle Almanya ara- sında 1929 da bir gizli muahe- de aktedildiği hakkında intişar eden iddia tamamen asılsızdır. —— Yeni bir transatlantik Londra, 2 (A.A) — Avrupa namındaki Alman transatlanti- kinin tecrübelerinde saatte 27 milden faza sürat elde edilmiştir. pılmıştı. Galatasaray ve Vefa küçükleri arasındaki ilk maçta Galatasa- ray 3-1 galip gelmiştir. Günün son oyunu Vefa ve Pera birinci takımları arasında icra edilmiştir. Ekseriyetle hâkim bir oyun oynıyan Vefa, maçı 1-0 galibiyetle bitirmiştir. Bugünkü maçlar: Şehrimizde bulunan Ankara Gençler Birliği takımı bugüy ikinci maçını Ga- latasaray takımile yapacaktır. Bu maçtan evvel Beşiktaş Fe- nerbahçe ile hususi mahiyette bir müsabaka yapacaktır. Sivasta bir maç Sivas, 3 (Vakıt) — Bayram münasebetile Kayseri lisesi spor takımı buraya geldi. Lisemizin futbol takımı ile güzel bir maç yapıldı. Neticede takımımız sıfıra | karşı iki sayı ile galip ge'di. | 1939 — İ tayin edilmiştir. İngiltere Bugün üçüncü geliyor muş, dördüncü dereceve düşmesi de muhtemeimiş Londra, 2 (A.A) — Yeni Britanya ittihadı fırkası müessisi Rotermer, bir makalesinde vaktile ticaret ve sanayide birinci mevkii tutan İngilterenin bugün üçüncü geldiğini bu gidişle çok geçmeden dördüncülüğe düşeceğini, bu bale nihayet vermek zama- nının çoktan gelmiş bulunduğunu yazarak diyor ki: “Yeni fırka iktidara geçeceği zaman ilk düşüncesi ticaret ve sanayiin ihyası olacaktı. Bugün pek ihtiyatkârane iş yapan İngiliz sermayesi, resikârda durbin ve azimkâr şahsiyetler gördüğü zaman tekrar meydana çıkacaktır.,, İspanyada intihabat yok Hükümet sansörü de kaldırmıyacak.. Londra, 2 (A.A) — Madritten Deyli Meyle bildiriliyor: Hükü- met, yeni intihabat yaptırmamağa ve sansörü kaldırmamağa karar Bahri konferansta Amerika murahhasları büyük bir sabırla sonuna kadar bekliyecekler Londra, 3 (A.A) — Bahri konferansta Amerikayı temsil eden bahriye nazırı M. Adams, Nevyorka gönderdiği bir telgrafta bahri inşaatın diğer devletlerle bir arada kararlaştırılacak programa müstenit olması lâzımgeldiğini beyan etmiştir. Nazır, Londra kon- feransında bir itilâf hasıl oluncıya kadar Amerika murahhaslarının büyük bir sabır göstererek konferansa iştirake karar verdiklerini de bildirmiştir. At yarşlarını seyrederken... Marsilya, 2 (A.A) — Marsilya'da yapılan at yarışlarında hakem beyetinin verdiği karardan memnun kalmıyan seyirciler vahim ha- diseler çıkarmışlardır. Sükün ve intizamı muhafazaya memur kuv- vetler galeyanı teskine muvaffak olamamışlardır. Polis saflarını yarıp geçen halk maniaları yıkmış ve müşterek bahse girişilen barakalara ateş vermiştir. İtfaiye etradı yangının önüne geçmeğe çalışmaktadır. , Bir tayyare dahâ.. Bizerte, 2 (A.A) — İçinde iki zabitle bir küçük zabit bulunan bir deniz tayyaresi yapmağa çıktığı bir devir seya- batı esnasında denize inmeğe mecbur olmuş ve şubatın 28inde ! ortadan kaybolmuştur. Tayyareyi bulmak için yapılan araştırmalar şimdiye kadar neticesiz kal mıştır , M. Rollen Paris, 2 (A.A) — Son daki- kada öğrenildiğine göre, babri tcaret o nazırlığına M. Roller VAKİT ın tetrikası: 148 Yazan Anlıyamadım. O tekrar etti: — Yanak isterim yanak.. Benim cevabımı o bekleme- den boynuma sarıldı. Dudakla- rının arasında vücudüm eziliyor- du. O esnada Şoför bize dönerek: — Beyfendi Hacı Osmana gel: dik nereye gidelim? Nâassih oObeni kolları arasın- dan bırakmak istemiyerek ce- vap verdi: — Sorduğun şeye bak Al lahın kırları bittimi? Lastiklerin patlayıncıya Okadar. Araban İanıncıya kadar İstanbul rındaki bütün benzinleri edinciye okadar git. ve.. dola Kaf dağının arkasına ka- dar... “Şoför kapalı dudakla bir hea a e dey : Hüseyin Rahmi ler homurdandı. Anlıyamadım. Arada sırada acayıp acayıp ba na göz atışlarını da beğenmiyerek sıkılıyordum. Şampanya sanki be- nim kuvvetimi iki kat arttırdı. İhtiyarın vücudüme dolanmış kollarını çözerek onu öteye ittim. Nasih bey — Vay tosunum bu ne kuvvet... Dedi. Cevap vermedim. Oto- mobil do'anbaclı yokuştan aşağı kıvrıla kıvrıla iniyordu. o Araba durunca inip kaçmağı düşündüm Cebimde para yoktu. (o Vakıt akşamlamıştı. O zaman ters yü- züne okadar yolu nasıl yürüye- bilirdim? Düşündüm. İhtiyarın bir sı- kımlık canı var. Nasıl 0'sa ben onu haklarım. Neden korkayım dedim. İrzim için büyuk m İspanyada tahkikat Paris, 2 (A.A) — Beynelmilel darülfünunlar (o konfederasyonu reisi M. Saulim İspanyada son zamanlarda olup biten vak'alar ve darülfünunların vaziyeti hak- kında tahkikat yapmak üzere Madrite gitmiştir . Brezilya reisi cümhuru Riyo dö Janeyro, 2 (A.A) — Reisi cümhur intihabatının şim- diye kadar malüm olan netice- lerine göre, M. Jülyo Trestes 250 bin 974, muhaliflerin nam- zedi olan M. Vargas 58 bin 901 rey almışlardı. M. Jülyo, muha- namzet gösterilmiştir ” | var. Bunu bana arkadaşım Ha- san tavsiye etti. Dişimden tırna- ğımdan arttırarak elden düşme iki buçuk liraya almıştım. Hasan | bana öyle dedi. Biz henüz on sekiz yaşına bile gelmedik. Allah göstermesin fena bir Vaziyette kalırsan musallata bunu daldır kurtulursun. Kanun bizi affeder, Demişti .. i “Öteden Suduri: — Çocuğun bu saf ifadesine nazaran bu yolda bir mudafaai nefis te vuku bulsa hiç bir haki- min vicdanı onu mahküm edemez.. Ali Safder — Firar ile tasal- lüttan kurtulmak kabil iken sus- talı çakı ile adam vurmak işi birşey değildir.. Böyle telkinatla çocuğun zihnini bozmayınız... Avnüsselâh — İkiniz de uka- lalığı kesiniz de Tahiri dinliyelim. Tahir kendini büsbütün ma- sum çıkarmak için hikâyenin söylenecek Ove söylenmiyecek tarafını ayırmağa uğraşır gibi biraz düşündükten sonra başladı; — Biz Büyükdereye indik. tomobii u | hi Yammıda birde Sk 1 N gi” o Bayramın ikinc: günü nasil geçti? İğ. Cinci meydanı eğlencele | (Üst tarafı birinci sayıtamızdadır) Fıstıkçının terazisi inip kal- karken kısmet satan adamın etrafının beş altı çocuk almış, Saçları arkaya örgülü bir kız, üzerleri çiçek ve kuş yapıştır malı mukavvaden kutulara el atıyor: — Acaba hanğisini alsam? Satıcı, yol gösteriyor: — Hangisinin rengi hoşuna gidiyorsa onu al! — Ben severim ama al kâğıtlısı kalmamış! — Öyle ise pembe kâğıtlısını al.. pembe kâğıtlı kutulardan birini alıyor. He'ecanla açıyor: — A, gene yüzük çıktı. Ben küpe istiyordum! — Fena mı? Yüzügün ikileşti. Bir tane daha al, bu sefer de küpe çıkar. Hepsi tamam olur. üçük hanım pembe kâğıtlı kutulardan birini alıyor. Fakat bu sefer ne yüzük çı- kıyor ne küpe: Bir iğne! Küpe isteyen kız, ümidini kesmiyor, birkaç kutu daha alıyor. Niha- yet, sevinçle haykırıyor: — Küpel... * — Baksana, baloncu, ver bir balon daha. Ama sağlam olsun. Deminki patladı! ncu, mor bir balon seçip uzatırken şöyle diyor: — Balonlarımın hepsi sağlam- dır. Bir yere çarptırmış olacak- sın. Hepsinin havası da sağlam- dır, derisi de! — Aman ipi de sağlam ol- sun. Haşarı bir çocuk, öteden alay ederek sesleniyr: lonu öyle uçuverdi. ©“ Sekmen kızar gini giremi > i, oyununa git, günaha sokma beni m Sicim yerine kuyu ipi bağlı- yacak değilim ya! — Halat bile bağlasan olur. Sen hiç sinemada balon | medin mi. k Çocuk, baloncuya dilini çıka- rarak yanından bisikletle geçen bir arkadaşının peşinden koştu: — Senden sonra sira bende ha. Çabuk dön! ” Meydanın deniz tarafında at- lar, eşekler, bir az daha beride yakın bir yerde durdu. Nasih bey şampanya kadehini bir daha doldurdu. Gene ağzıma sundu. Ben şim- di bu ikinci kadehe birincisi ka- dar tiksinti göstermedim... Bar- dağı gene yarıdan aşağı içtim. Kalanı Nasih Bey çekti. Gene beni kollarının arasında sıkarak göğsüne yapıştırdı. Gene onu ittim. Kurtuldum. Otomobil yü- rüdü. Bilmem nereye artık bo- yuna gidiyorduk. Nasıh Bey hem rakı hem şampanya içiyordu. Araba bil- mediğim yollardan koşarken be- nim başım da hafif hafif dönü- yor içimden şarkı söylemek he- vesi geliyordu. Nasih Bey birdenbire beni kucağına doğru çekerek yüzünü yüzüme yapıştırırcasına benimle burun buruna geldi.. İnliyerek derinden derine gözlerinin içine bakıyordum. Sandım ki bir kadeh şampanya gibi benide bir yu- dum da içiverecek; göğüs geçi- rerek diyordu ki: E ei çocuk beni günaha s0 — Ah insafsız çöcük bu ça arabalar; bir kaç otomobil sır&” lanmış. , Atçı atımı methediyor: — Halisüddem arap atı. den yeni geldi!... Eşekci, atçıdan aşağı kalm — Eşeğim adadan geldi, ad ya gidecek. Tur yolunda b tün eşekleri geçer. Arabalar arasında, eşya basından bozma, dört esini dokuma yatak çarşafı gerilen bulunduğu gibi talikalar ve fa) lm da var. örlere gelince, otomobil rinin markasını söylüyorlar ilâve ediyorlar : — Böylesine Amerikada mi yonerler biniyor ! cuklar, atlara, (eşekler arabalara (— biniyorlar, mah aralarında dolaşıp dönüyorlar. Hercümerç arasında bakın rak dolaşmaktan yorulmuş, m. diyeni yüksek çeşmenin damıs çıkmıştım. Cinci meydanının de alaca, bulaca umui man rasını seyrediyordum. Bir işittim: — Mutlaka Ecnebi bir ki hir ie şeyler gö yormuş gibi dalgın bakıyor. Meydandan uzaklaşırken, b çocuk, demindenberi bir tü ateş almıyan kapsül tabanc#'i / sını kısık bir akisle patlatmıyf muvaffak oldu; arkadaşlarınf — “ Patlatamazam,, dedini! ama işte patlattım. Şimdi t hasetinizden siz patlayın ! ğ Ne cev yerildiğini edebili; : k — Voyvo! M. 5. kur'amiz - «21... Subat günü tevzi (o edilen (numar üzerinde kur'a çekildi ; 2050 numaraya beş lira isabet ti; diğer muhtelif hediye- r kazanan numaralar şun- iardır: 1728 371 Oo 4869 6145 6025 (3678 4906 Oo 6003 911 Yarın da 28 Şubat günü © tevzi (o edilen (o numaralar £ | üzerinde kur'a çekilecek, neticesi öbür günkü nüsha- mızda ilân olunacaktır. defa öldürüyorsun. Her b la kalbime hançerler saplıyorsu Bu lafarı söylerken elleri çenesi öyle titriyordu ki koi tum onu gene var kuvvetim iterek arabanın öte tarafıfif kaçtım büzüldüm. Fakat öy”! dar bir yerde nereye kaçabilif Yine benim yanıma atıldı. | üzerim - çullanır gibi yaparak eli rile vücudümde birşey ordi şiddetle karnına dayandım. O yine aral ının öbür tarafına attı” Şimdi şöyle inliyordu: — Beni öldür, fakat bö nefretle itme.. Merhametsiz, #€)| nin yüzünden çektiğim ıstıra””| bilsen göğsünde çarpan şey P' canavar yüreği de olsa yine ba”) acırsın... “ğ Sordum: | — Sana acıyıp ta ne yaps' | ğım? Sualime güldü. Ağızla dudaklarımı arıyarak için yine bana atıldı. > kollarım ve bacaklarımla 89 lerek onu alargada tutm k oldum. o ne.

Bu sayıdan diğer sayfalar: