21 Şubat 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

21 Şubat 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pPporiste birdenbire | infilâk eden kabine (buhranı Londra konferans sefinesinde büyük bir rahne açmıştır. İstifa eden kabinenin hariciye nazırı olan M. Briyan konferansa gide- miyeceğini söylemiştir. Binaen- aleyh hali hazırda müzakeratına devam etmekte olan konferans ile Fransanın hiçbir alâkası kak mamış demektir. Fransız hükümetinin Londra konferansına karşı alâkasızlığı tabii yeni kabinenin teşekkülüne kadar devam edecektir. İhtimalki yeni teşekkül edecek kabine Tardiyö - Briyan bükümetinden azçok fark'ı bir babriye siyaseti takip edecektir. Bu itibar ile artık bundan sonra Fransanın Londra konfe- ransına ciddi bir surette iştirâk etmesi kolay değildir. Fransanın müessir bir şekilde iştirâk etme- diği bir konferansta ise Italyanın yalnız başına bulunması bir mana ifade etmiyecektir. Demek istiyoruz ki bugün Londra konferansı (İngiltere, Amerika ve Japonya devletleri arasında vukubulan bir konfe- rans haline gelmiş bulunuyor. Konferansın neticesi olsa olsa bu üç büyük devlet arasında verilmiş bir karardan ibaret kalacaktır. Bununla beraber kon- feranstan böyle nisbeten mahdut bir netice almak bile son derece müşküldür. Londra konferansı daba ilk gününden itibaren cihan efkârı umumiyesine kuvvetli bir ümit vermemiştir. Konferansta her devlet harp gemilerinin tahdidi lüzumundan bahsediyor. Fakat bunlar arasında, bir türlü tah- didin nasıl yapılacağı hakkında ittifak edilemiyor. Bunun yegâne sebebi ise her devletin (müda- faa harbinde) kendini gene ken- Yarım asır ettelki : VAKIT 21 Şuhat 1880 Dünkü nüshamızda altmış kadar sinnüsalin muamme- resi bir hatunun bir nevci- van ile muvaneset ve muhabbet peyda ederek akrabasının zülfü piçâpiçi ülfete oşanezeni mümancat ve muhalefet olduklarını derci sütunu ibret ve istiğ- rap eylemiş idik. Kşitildiğine göre, Büyükde- rede Dikran Ağanın gazi- nosunda bu hususa dair pek çok mübahasat cereyan e- degelmekte olup galiba mef- tunenin sayci atıfetinde ya- şıyan mahdumları bu husus aleyhinde menfaati mahsu- saları namma protesto et- mek niyetile bir piri salhur- deye müracaat Ve talebi nasibat etmiş iseler de piri cihandide” aşkın muhabbet sevdasına karşı protesto gi- bi bir muamelei baride lâ- yık ve müsmir olmıyacağını ve bir aşkı bir kalbe Al- lah verdi gene lütfü Huda teskin edebilip nasihati ahib- ba ve şemateti evidda tesir edemiyeceşini söylemiştir. — 4. — VAKIT 21 Şubat 1930 AKINI Londra konferansı di vesaiti ile müdafaa etmeyi düşünmesidir. Halbuki müdafaa harbi ile tecavüzi harbin mahi- yetini tayin eden !.. ynelmilel bir mukavele (yoktur, (olması da mümkün değidir. Her devlet her hangi bir harpte kendisini istedig; gibi müdafaa ve ya tecavüz mevki- inde gösterebilir ve binaenaleyh her devlet müdafaa vesaitini tayin hakkı da münhasıran ken- dine ait bulunduğunu iddia et- mektedir. Bu şerait dairesinde berri ve ya bahri teslihatın tab- didi üzerinde nasıl ittifak edile- bilir? Devletler arasında anlaşılmak için esas karşılıklı emniyet ve samimiyet bulunmasıdır. Halbuki Londrada toplanan büyük bahri devletler arasında bu iki şarttan ikisi de yoktur. Vakıa her dev- let kendi bütçesinde tasarruf etmek istiyor. Bundan sonra büyük gemi inşasına nihayet verilirse - milyonlar kazanılacağı da muhakkaktır. Ancak İngiliz- lerin yeni yapacağı küçük gemi- ler bugün mevcut olan gemile- rin aynı olmıyacaktır. İngiliz babriye mühendisleri yeni keşfettikleri usuller saye- sinde küçük gemilere büyük çapta toplar yerleştirmek usu- lünü bulmuşlardır. Bu suretle yeni inşa edilecek küçük gemi- ler ile ilgasına karar verilen büyük gemilerin işini görebile- ceklerdir. Anlaşılıyor ki İngilizlerin mak- sadı sadece büyük gemileri küçültmek ve aradaki ton far- kından istifade ederek mas rafları (o azaltmak (o değildir. Bir kere her devlete »kü- çük gemileri kabul “ettirdikten sonra yeni fenni keşfiyatlar sa- yesinde kendi gemilerinin küçül- müş yeni şekline eskisinden bir kaç misli kuvvette yeni toplar koyarak hasımlarına faik bir vaziyet elde etmektir. Diğer taraftan tahtelbahirle- rin ilgası da güya zahiren in- sani düşünceler ile o oluyor. Harp esnasında gemiler için göze görünmez bir tehlike olan tahtelbahirlerin bir harp silâhı | olarak kullanılması harp ahlâkı itibarile daha iyi görülüyor. Fakat diğer taraftan tahtel- bahirlerin zaif devletler için bir müdafaa silâhı olduğu da mu- hakkaktır. Büyük gemiler yap- maktan âciz olan memleketler küçük tahtelbahirler ile kendile- rini büyük bahri kuvvetlere karşı müdafaa (edebiliyorlar. Bunun içindir ki tahtelbahirlerin ilgası teklifinin altında zaiflerin e'inde- ki başlıca müdafaa silâhını kör- letmek emeli de vardır. Hulâsa bir aydanberi Londra- da müzakeratia bulunmakta olan bahri konferanstan müsbet bir netice çıkmayacağı pek açık bir hakikattır. Mehmet Asım Ünzile zi Halit Ziya B. Bir müddet evvel mezuniyet alarak tedavi için Avrupaya gi den Kadastro fen heyetleri mü- dürü Halit Ziya B. din Ombrya vapuru ile avdet etmiş ve ka- dastro memurları ile erkânı ta- rafından karşılanmıştır. Halit Ziya B. Berlin ve Fel- menkte fenni tetkikat da yap- mıştır. Milli paramızın korunması için 2 AY Rİ ( Üst taralı birinci sayıfamızdadır ) milli paraya itimadıdır. Çünkü milyonların ; itimadı (o teklerden başlar. Halkın itimadın takviye için sui istimallere karşı hükü metin zaif olmadığını göstermek | lâzımdır. Bunun için bu Jâyiha ile bu salâhiyeti istiyoruz. Bu kadar ciddi bir mevzu üzerinde sarfolunacak salâhiyetlerin adi- lâne ve yerinde olacağına ' işin ehemmiyeti kâfi bir emniyettir.» Başvekilimizin şiddetle alkış- anan bu mühim putkundan sonra Maliye vekili kürsüye gelerek, hulâsaten şunları söyledi: “He- piniz biliyorsunuz ki memleket döviz sıkıntısı geçiriyor. Bu sıkıntı bubran kokusu dahi neş- retmemiş değildir. Bu buhran ehemmiyetsiz görülebilir. Fakat bundan çıkabilecek bazı neticeler bir çok milli bub- raplar vücuda getirebilir. Bu buhranlada iki amil vardır. 1 — Iktısadi sebep'er, 2 — Spekülâsyonların tesiri ve haleti ruhiyelerin tezelzülüdür. Bizdeki döviz sıkıntısı öyle bir zamanda başladı ki bunu iktisadi görmek icap ediyordu. Yeni gümrük tarifesi (o münasebetile fazla idhalât yapıldı.» Müteakıben Maliye vekili, gümrük ihsaiyatına nazaran son dört ay zarfında ithalâtın geçen senekinden 35 milyon liralık az olduğunu, hükümelin hariçten yaptığı mübayaatı çok mübrem ihtiyaçlara hasrettiğini, bu vazi- yet karşısında döviz ihtiyacının çok azaldığını, fakat vaziyetin salah göstermesi icap ederken «bütün bu “tedbirlere... rağmen işin bir buhran mahiyetini aldı- ğını bu itibarla buhrana birinci sebebi değil ikinci sebebin amil olduğunu, bu itibarla buna göre tedbirler alınmak icap et- tiğini söyledi ve dedi ki: “ Bu suretle buhran amili iktısadi de- ğil gayrı meşru kazanç'ar temi- nine çalışan spekülâsyoncuların hileleridir. Bu yabancı ve muzır tesirlere henüz malf kudretimiz yıpratmamış, inceliğini kaybet- memiş bulunuyorken müdahale etmemiz lâzımdır. Bunun sırası gelmiştir. Sizden salâhiyet bunun için istiyoruz. Bilvesile şunu da arzedeyim ki muamelât ve mü- bayaatımızdan mütevellit borç- larımız için moratoryom şayia- ları yalandır, Devlet borçlarını günü gününe ödemiştir, ödemek- tedir, ödeyecektir. Bizimle mua- melede bulunanlar buna emin olmalıdır. Tediyatta bu intizam nasıl idise öyle devam edecektir.,, Süleyman Sırrı B. ( Yozgat ) böyle bir zamanda paralarını ecnebi bankalara verenler hak- kında lâyihada bir ceza kaydi olup olmadığını sordu, şiddetle alkışlandı. Maliye vekili tekrar kürsüye geldi ve dedi ki: “ Aldığımız kanun bir salâhi- yet kanunudur, biç bir tedbiri ne İözumundan fazla ne de az yaşatmak istiyoruz. Bu işler sey- yal vedaima değişir işlerdir. Alınacak tedbirler de o kadar çok olacak ve değişecektir. Bü- tün bunları Jâyıhada tesbite im- kân yoktur. ,, Lâyiha müttefikan kabul edil- di. Bu sırada İsmet Pş. lâyıhayı muvaffakıyet temennisile alkış- ladı ve bütün meclis bu alkışa hararetle iştirak etti, Dünkabul edilen kanun Ankara, 20 (A. A.) — Bugün Büyük Millet Meclisinde İsmet Paşa Heretleriie Malye Vekiii Saracoğlu Şükrü Beyin beyanat- larını müteakip Türk (parasının laymetini koruma O haklundaki kanun İâyihası kabul edilmiştir. Kanun berveçhi atidir: 1 — Kambiyo, nukut, esbam ve tahvilât alım satıma ve memlekette - ihracının Otenom ve tahdidi ve Türk paresı kıy metinin korunması © zımnında kararlar ittibazına icra vekilleri heyeti salâhiyettardir 2 — Bu kararlar Türk parası kıymetini koruma başlığı altında gazetelerle ve sair münasip Va- sıtalarla neşir ve ilân olunur. Mer'iyeti tarhi metinde yazılı bulunmıyan kararlar oneşrinin ertesi gününden muteber olar. 3 — İcra vekilleri heyet tara- fından ittihaz olunacak kararlara muhalif hareket eden bankalar- la birinci maddede yazılı işler'e iştigal eden müesseseler bakkın- da kanuni takibat (yapılarak mahkemelerce bunarın on beş günden iki seneye kadar mua- mele icrasından men ve tatiline karar verilmekle beraber beş yüz liradan bin biraya kadar ağır para cezası dahi hükmedilir. Bu hareketi itiyat eden banka ve müesseseler seddolunur, Muhalif hareket, banka ve mües- ; merkezi ( tarafınö” yapılmış veya yaptırı'mış s€ til ve set kararları o banka © mücsseseain Türkiyedeki bici” le şubelerine de şami dır. Şub” ler ken erirden yapmışlar" karar yaloız o şube hakkınd tatbik olunur, Muvakkaten 1” | le mahküm; olan banka ve #İ esseseler tatil müddetince ke dilerine menfaat temin ede| yeni müame'eler icrasından me” nudurlar. Şu kadar ki üçin şahısların hukukunu (a âkad edecek muamele er e evvelce pılmış o'up ta kanuni miüddöl tabi olan işlere devam o'unuf 4 — Her nerede ve ne $ le olursa olsun icra vekilleri yeti karar'arına mubaif harel eden ve ettiren banka ve ( esseselerin müdürleriiç, alâkii dar memurları ve sair şahı! Türk ceza kanununun 358 359 uncu maddelerinde y cezalarla cezalandırılırlar. 5 — İcra vekiileri heyeti rafından ittihaz olunacak muhalif hareketler için 14 numaralı kanunla sair kanunl4f) da yazılı ceza hükümleri ci olmayıp bu kanundaki cez tatbik olunur. 6 — Bu kımın neşri taş den üç sene müddetle muteb dir. 7 — Bu kanunun hüküm nin icrasına icra vekilleri he memurdur. seselerin Süveyşte dikilen abide ! Mısırlılar, “bu abidenin ne milletimi ne de hükümetimizle alâkası yok! diyorlar “Mısırlılar kanala ilerliyen Türk ordu sunu halâskâr diye bekliyorlardı ,, 1915 senesinde Türk ordusu- nun Süveyş kanalına vukubulan taarruzunun durdurulduğu nok- tada bir abie reksedildiği, da- ha evvel yazılmıştı. Son posta ile Mısır gazeteerinin verdiği malümata göre, bu abide, bey- nelmilel bir kumpanya olan Sü- veyş kanalı tarafından yaptırıl- mıştır. Mısır hükümeti veya Mı- sır milleti, bu âbidenin rekzine iştirak esmediğı gibi, âbidenin küşat resminde de temsil olun- mamıştır. Âbidenin küşadı. umu- mi barpte müttefik devletlerin mümessilleri tarafından icra o- lunmuştur. Süveyş kanalı Okompanyası tarafından, Türk taarruzunun durdurulmasını tes'it için rekz- olunan bu âbide, hakikatla, Türkün, her vasıtadan mahrum olduğu halde uzun mesafeleri, susüz çölleri nasıl tayyederek tayyareleri, tankları ve topları nasıl göğsü ile karşılayarak o noktaya, kadar vardığını göste rir. O noktaya varan Türk as- |f lanlarının elinde düşman tarafı- nın yüzde bir vesatti bulunsa idi, o zaman bugün rekzolunan âbide, bambaşka manayı ifade eden bir âbide olurdu. Dün bu mesele üzerinde ken- disile konuştuğumuz, muteber bir Mısırlı bu mesele hakkında şu sözleri söylemiştir: “ Mısırlılann bu mesele üze- rindeki omoktai nazarı gayet saribtir, Mısırlılar, Süveyş kana- lna ilerliyen Türk kuvvetini halâskâr bir kuvvet tanıyorlardı. Bu kuvvetin Mısıra getireceği hürriyet ve kurtuluştu. Gerek Mısır hükümetinin, milletinin bu âbide ile zerre kadar bir alâkası yoktur ve İ gerek Mısır | bunun için beş para harcetn miştir. Bu âbideyi rekzedel kumpanya..ecn&bi meni temsil Abide bu kump ya tarafndan tesis olunmuş müttefik devletlerin mümessille iştirakile açılmıştır. Bihassa şur kaydetmek isterim ki Suveyş nalı kumpanyası o kadar dikkât sizlik ve nezaketsizlik göste miştir ki Mısır gazetelerini bir) küşat resmine o çağırmamışti Mısır namına biç bir kimsen bu merasime davet olunmam ve ona iştirak etmemesi, ecnebi kumpa syanın, his ve şuur ıtibarile bu hare lehinde olmadıklarını anladığı” ve bunu zımnen itiraf ettiği gösterir. ,, i İtizar | *Ruhi Beyin delterinden, ve * a&sker, — tefrikalarımız minderde çokluğuna mebri dercedilemedi. rimizden özür dileriz. Güneşm doğüşü. 6.48 -— batışı » V ç 1229 bag; İl Ayen doğuşu talışı e İ ister .17,50 imsak: 510 Nama? vakitleri Sahan Oğis İkind Akşam Ye 520 1229 1525 vzsp 83 pls | Bugünkü hava Rüzgâr Poyraz , hata ölacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: