| — 4. — VAKIT 15 Şubat 1930 — WAVKİDN Türkiyede Türkçe jtanbul sokaklarında ecnebi dillerile savrulan küfürlerin çınladığı günler geride ve uzak- ta kaldı. O meş'um devre ile bugünü biribirine bağlıyan seneler zar- fında İstanbulun mütareke günle- rinde şımaran halkı umumi yer- lerde bu vatanın öz dilini konuş” mak için, ufak mikyasta bile olsa bir gayret gösterdiler. Bu hareket o taşkınlık günle- rinin bir kefareti gibi idi ve çok gerilmiş Türk sinirinin kar- şısında böyle bir saygıya lüzum vardı. Lâkin artık görüyoruz ki, bu saygı ortadan kalkmak arazları- dı gösteriyor. Rum lokantasına giren bir vatandaş birdenbire kendisini Atina ve yahut Pirede zannede- biliyor. Bir mağazada bir Ermeni pat- ron, Rüm müstahdeme tercihan bozuk Rumcasile hitap ediyor; daha iyi bildiği Türkçeyi kul- lanmamayı bir şeref ve fazilet sayıyor. Biz medeni bir milletiz ve pek âlâ biliriz ki medeniyetin en kuvvetli vasıflarından biri de toleranstır. Müsamahaya taraf- tarız. Herkesin ana dilile konuş- masını bir hak sayabiliriz. Fakat Du müsamahaya hudut çizmek te lâzım değil mi? Türk memleketinde Türk mü. essesesi olduğunu iddia eden bir yerin bir Atina, bir Pire ol- tits “doğru değil. “ Ösmahlı imperatorluğu “ te- baai sadıka ,, sından beklediği suri ve yaldız nev'inden bir sa dakat olabilirdi. Türk cümhuri- yeti bununla iktifa edemez. Müessesâlerde nası: Türkçe ile defter tutulacak, bütün mu- amelât onunla yapılacaksa, ko- vwuşma dili de Türkçe olacaktır. Bu, şahsın hürriyeti fevkinde tutulacak bir noktadır. Buna riayet etmemek, bir Türk şehrinin kulaklara akse- decek rengini değiştirmek de- mektir. Buna müsaade etmemek lâ- zım. Onun için: — Türkiyede her müessese dili Türkçe| yy Bir zorba Koca Mustafapaşada seyyar kahveci Halit ayni mahallede sakin 23 yaşmda Fatma Hanı: mi evinin önünden geçerken görmüş ve Fatma Hanıma evine girmesini teklif etmiş, muvaffak olamayınca kızcağızı zorla eve almak istemişsede £ yetişenler Halidi yakalamıştır. Tepebaşı tiyatrosunda | du akşam saat 21,30 da. ŞEHRE Mai. Kokotlar | Mektebi | | 3 Perde | ini i NI Tercüme eden: Kemal Emin B. ie ş—ğ—ğ—ğğ————— m Amele fırkası bir VUKUAT - buhran geçiriyor. Makdonalt 250 milyon liralık bir istikraz ile ihtiyar ameleyi tekaüde sevketmek istiyor İngilterede amele fırkası, iş- sizlik meselesinin halledileme- mesi yüzünden mühimce bir buhran geçirmektedir. Bu buhran amele fırkasının safları içinde de hissolunuyor. Son posta ile gelen Londra gazetelerinin ver- diği malümata göre amele fırkasının içindeki genç unsurlar, eskiler aleyhinde isyan etmek üzeredirler . Bu gençler Lort Kürzonun damadı, ve amele kabinesinde Lankaster dukası Ser Osvolt Mosleyin etrafında toplanmaktadırlar.Bun- ların bedefi, amele fwkasının liderliğini ele alarak sosyalist- liğin en asri fikirlerini tatbik etmektir. M. Makdonait bu bubrana karşı gelmek için işsizlere yar- dım için 250 milyon liralık bir istikraz aktini ve bununla 60 yaşına varan her amelenin teka- üde sevkini teklif etmiştir. Bu teklif bir kabine encümeni tarafından tetkik edilmiş isede üzerinde ittifak hasıl olmamıştır. Bilhassa Snovden grubu buna muhalefet etmişlerdir. Bunun Üzerine teklif Tomasın riyaseti altında olan işsizlik ko- misyonuna havale edilmiştir. İşsizlik komisyonu, bu teklifi reddederse © zaman mes'ele daha buhranlı bir safhaya gire cektir. ingilterede din ve devlet meselesi Papasların yeni bir kararile tekrar can'andı Son posta ile gelen Londra gazeteleri (İngilterede din ve devlet meselesinin yeniden can- landığını göstermektedir. İngil- tere kilise cemiyeti aktettiği bir ictimada devlet ile dinin müna- sebetlerini tetkik için bir komis- yun tayinini (kararlaştırmıştır. Verilen kararda kilisenin dini akidelerini tertip ve tanzime salâbiyettar olduğu, ibadetleri takarrür ettirmekte son merci bulunduğunu söyledikten sonra bu esasın tam bir şekilde tat- biki noktai nazarından din ile devlet münasebatını tetkik et- mek ve vaziyet bu esaslara mü- nafi ise alınacak tedbirleri tav- siye etmek üzere bir komisyon teşkilini talep etmektedir. İcti- Yarım asır erdelki Şarki Rumeli ahalisinin tah riri nüfusu hitam bulup al- u yüz bin kadar Bulgar ve yüz yetmiş bin kadar İslâm ve otuz bin Rum bulundu- ğu anlaşılmış ise de ahali İslâmiye bir taraftan emlâk- lerini fürubt ile hicret et- mekte olduklarından bunla- nn müfusu azalmakta ve bilâkis Anadolu ve Selânik ve Edirme ve sair vilâyet- lerde sakin Bulgarlar “dahi şarki Rumeline azimet et- mekte ve binaena'eyb Bul garlarm miktarı tekessür eylemekte olduğu Filbeden yazılmıştır. Şarki Rumelide Rumlar ile Bulgarlar beyninde mü- nafereti şedide berdevam olduğundan münazaa zuhu- ru muhtemel olduğu Filbe- den yazılmıştır. Şarki Rumeli maliye mü- dürü Mösyö İsmitin Aleko Paşa tarafından vukubulan ibram üzerine istifasını geri almış olduğu Filbeden ya- zılmıştır. maa iştirak edenlerden 382 rey karar lehinde, 150 rey kârar aleyhinde verilmiş, içtimaa İşti- rak eden 34 piskopostan 33 u karar lehinde ii vermişlerdir. İngilterenin rubani reisi -sayı- lan OKenterbüri obaşpiskoposu İngilterede kilisa ile devet mü- nasebatmın hiçte iyi bir halde olmadığını söyledikten (sonra, bu münasebatın inkıta tehlikesi geçirdiğini York başpiskoposu İngilterede kilisenin. istiklâlini temin için din ile devleti tef- rikten başka çare olmadığını Viiideker bla pikepir refor- masyondan beri din ile devlet arasında en büyük mübarezenin vuku bulduğunu söylemişlerdir. » . ». İtfaiyemiz emmi (ÜS tarah | uni Sayıfamızda ) Haydar beyden sonra gelen Şehremini operatör Emin bey olduğuna göre bu sözler hak- kında Emin beyin ne düşündüğü- nü merak tik Telefonla Ena beyi evinde aradık. Mumaileyh şunları söyledi: « Haydar bey bir itfaiye t kilâtı vE Ben bu teşkilatı itmam ettim. Haydar Beyin yaptığı işleri ihmal etmiş değilim, İtfaiye bugün, Haydar beyin dediği gibi acınacak vaziyettedir. Be- nim zamanımda itfaiye çok iyi işler görüyordu. O zaman itfa- iyenin başında Şükrü Bey gibi muktedir bir kumandan vardı. Bugün ise itfaiye çoluk çocuk elinde kalmıştır. itfaiyenin bu- günkü hale düşmesinin sebeple- rini ie bana gs Onu başta olanlar düşünmelidir- ler. Benim söyliyeceklerim bun- dan ibarettir.,, Bundan sonra itfaiye teşkilâ- tanım merbut bulunduğu Ema- net fen heyeti müdürü Ziya Beyi aradık, bulamadık. İtfaiye müdürü İhsan Beyi bulduk, İhsan Bey bize kısaca şunları söyledi: “ İtfaiye teşkilâtı hakkında gazetelerde çıkan Haydar Beyin beyanatında şahsiyata (taallâk eden kısım cevapsız kalmiya- caktır. » Bir korsanlık Üsküdarda Paşa limanında dün gece bir korsanlık vak'ası olmuştur. Paşa limanında M. Bahar Prese ait tütün ardiyesine deniz tarafından hırsızlar girerek M. markalı ve bir kısmı da etiketli olmak üzere henüz miktarı tes- pit edilememekle beraber 25-30 balye tahmin edilen Düzce malı tütünleri ça'mışlardır. Şüphe üzerme depo bekçileri, ameleden bazıları ve deponun motörcüsü Aziz kaptan hakkın- da tahkikata başlanmıştır. Tabanca sapile Dün gece Beşiktaşta Yıldız sokağında 24 numaralı evde oturan Meliha Hanım misafir- likten dönerken kocası Abdük- kadir Efendile karşılaşmış, Ab- dülkadir Efendi: — Böyle gece vakti nerden geliyorsun, diye sorduktan sonra hırsmı alamıyarak karısının ka- fasına bir tabanca sapı vürup yere sermiştir. Hırslı koca bun- dan sonra kaçmıştır. | Hadın tedavi altına alınmıştır. Kilim hırsızı Küçükpazarda Kepenkçisinan camiine hırsız girmiş, büyük bir kilim çalmıştır. Yapılan tah- kıkatta hırsızın Kürt Mahmut olduğu anlaşılmış ve yakaan- miştar. Çalgı yüzünden Galatada Arapcamiinde Yaşar Hasan, Mustafa, Mehmet, Nuri isminde beş kömür amelesi kah- vede çalgı çaldırmak e yüzünden kavga etmişler biçakla biribirle- rini muhtelif yerierinden yarala- mışlardır. Bunlardan yarası ağır olan Yaşar ve Nuri hastaneye yatırılmış, diğerleri yakalanmış- tır. Z.yangın ni Son yirmi dört saat zarfında şehrimizde yedi yangın olmuş, sirayet etmeden söndürülmüştür: 1 — Samatyada : azane cad- desinde Ramiz babanın bostanı içindeki kulübeden yangın çık- mış, kulübe yıkılmak suretile ateşin sirayetine meydan veril- memiştir. 2 — Taksimde © Altınbakkal sokağında 32 numaralı madam İstefanın evinden yangın çıkmış- tır. 3 — Beyoğlunda Boğazke- sende börekçi Aptullahın dük- kânı östündeki odada mangal- dan sıçrıyan kıvılcım yüzünden yangın . çıkmıştır. Bir minder, bir yatak ve bir yorgan yan- mıştır . 4 — Langada Taşçılar cadde- sinde kebapçı Ahmedin dük- kânmdan yağ eritirken yangın çıkmıştır . 5 — Taksimde Şehit Muhtar bey caddesinde Ferit bey apar- tımanının bacasındaki kurumlar tutuşmuştur . 6 — Gedikpaşada Çorlu med- resesinde kunduracı Rızanın oda- sındaki baca tutuşmuştur. 7 — Ortaköyde Zekiye suk tanın köşkünde Alman doktor- larından oForforusun oturduğu daireden yangın çıkmış derhal söndürülmüştür . FERAH SİNEMASINDA Bu akşam yeni proğram: Mezaya Balesi, Komenya Komedisi. Klarton may- mun canbazlar. Ayrıca Kozarof heyetinin akrobat numaraları, Sinemada; Kızımı, erkek mi? Hangisi ? - Fantezi” DDiserda rüzgâr u'uyor, kış! beyaz ordusu, keskin b©” rularını öttürerek şehre bask" , veriyordu. Biz, sıcak bir sa of da idik ve çok çetin bir müuf İ kaşaya dalmıştık, Mevzuu, me" 'eketin şöhretli ve “ şerefin İ İk doktoriarmdan bir zat ortay” atmıştı : Eski kadınla yeni k# kç dın arasında ne fark vardır “ hangisi daha güzel, daha hanı daha. cicidir ? lik Beş kadın, iki erkektk 1) “a hemen O hepimiz (O baharlarım” Se arkamızda bırakmış talisizlerdef! b sayılacak. yaşlarda kimselerdi! yak Doktor, yeni kadını teşkil ed) ("* vasıfları ararken hep ruh üstüf ikin de duruyor, onun tezahürleri #eç kaydediyordu. Divan üzerindi , E kuş tüyü yastıklara gömülü, e: lima; mısır melikelerini andıran bah hanım, asri kadının bavaili; ade cömert bir müsamaha ile örtü tr doktor sayıp döktükçe duğ — Ne çıkar! arz Diyordu. Divanda uzun, sa: Buy lı küpeleri ürpererek konuşöfi tüf bu hanımın hakikaten orijinsi kik, fikirleri vardı. Yeni kadınin rü et, gâr gibi bir hava mahsulün bi, döndüğünü inkâr etmiyor, yalnif Bebe bütün bu şeylerin kusur ve nah ismi altında toplanması! - razi olmıyordu. ur — Mubayye esile maziye bağfi "et yaşıyorlar, istikbali muhaken len, edemezler. Başı arkada, göplüy * i Kurunu vüstada teneffüs “edefi Tica ler hal için nasıl büküm Ş rebilirler, Saçma ile uğraşıyoli Max, sunuz. il lübi Diyordu ği Tad Ne yazık ki Mısır 'möelikesi Üs bu noktada yalnızdı. * Hiç biri! miz, onun haklı davasını tutf ie cak derecede feragat sahibi b ğildir. ley Senri görünüşün — aldatiğ en, menşuru da ona hıyanet ediyo Müş eski kadının iyi anne, şefkati zevce, mükemmel ev sahibi of 4, şundaki - mazhariyetlerini i sürüyordu. Solda Aristodan d ha mantıkçı başka bir hanım © keskin, amansız b e ikide bir tariz'erini savuruyor Nihayet eski kadının bugünkü nispetle çok daha mükemr olduğuna karar verdiler, Çünkü yenı kadın, evlenme? her istediğini yapmıya mah: bir beraetı hüccet gibi kullan” mış. En birinci vazifesi olan nelikten vebadan kaçar kaçarmış. Keyfini, yuvasının tiyacından Üst tutarmış. Haib yuvayı yapan dişi kuşmuş! Sözün burasında dayanat «kusur bulmak kolaydedim. tekim eski kadın da baba sından kurtulmak için evle Varna tavuğu gibi doğurur * kat çocuklarını yabancı el teslim eder dadılar, kalfa hatta uşaklar arasında büyütü Bu yanlış, yan ış ta ne dem zehirli terbiye tarzının ne * kurbanlarile karşılaştığımız! bette henüz unulmamışızdır. “| Ret; tak kabul eden ve ortak ö“” ne gelener de eski kadı! Eski kadının seciyesi taki iy lirken birçok ehemmiyetli | tet ihmal edilmemelidir» dedin” «bi, Mahkeme, meşhur beyti di Buy Yük, li tey PERES İSEER. SPEFİ gz TEE EZEĞ tırlatan bir heyet halinde ğu için aşikâr haksızlığa rig tey yeni kadını iki muhalife * ehemmiyetle mahküm etti. | İli, “Seyyo kil kanli ia