Sesli filim Yerli danslara aft kurde- lenin ikinci kismı bu şe- kilde çevrilecek Yarın ikinci provası yopr sahneler ooserratevar heyetinin Anadoluda balk şarkılarını tesbit ederken yerli dansları da filme çektiğini, bu filmin ilk provasınm yapıldığını yazmıştık. Yarm şarkıları refa- katile filmin ikinci provası yapılacaktır. Provadâ muvaffakiyet hasil olduğu takdirde davetlilere bir matine verilerek Anadolu rakısları gösterilecektir. Bundan sonra filim halka da gösterilecektir. Dans filmi 1000 metre uzunluğundadır. Filmin ikinci kısmı Garbi Anadoluda mam Bu suretle Aydının bek mları da filme alınmış olacaktır. Zeybek oyun- n in Mai tasavvur edi'mektedir. inle için Amerikada sesli, filim çeviren müesseselerden birine müracaat edilmiştir. Esasen Amerikalılar Anadolu re çün pek be- dirler. Hatta Şarki Anadoluda çekilen imleri satın al- etin. a ari kopservatuvar heyeti bu teklifi kabul etmemiştir, Filmin kopyaları çıkarılarak Amerikaya gönderilecektir, Zeybek dan tesbit edilmiş olacaktır. "ilm, ir. AE ie Leblebicilerle kuru yemişçiler nedense geçinemiyorlar i iyetlerini aynacaklar Birleştirilei cemiy - müddet evvel ticaret mü- döriyeti yaptığı tetkikat netice- sinde bazı esnaf cemiyetlerinin hiç bir faaliyet ve mevcudiyet eseri gösteremediklerini öğren. miş ve fırka merkezinde yapılan bir içtimada bu gibi cemiyetle- rin birleştirilerek bir cemiyet haline sokulmaları kararlaştırıl- mi meyanda leblebiciler cemi- ile kuru yemişçiler cemiye- tide birleştirilmişti. Aradan dört ay geçmeden | birleşen bu iki cemiyetin rüesası arasinda (kendilerine ( taallâk eden bazı işler yüzünden ihtilâf bu ibtilâf son heyeti ap had bir şekle Bu vaziyet üzerine leblebici- lerin iki murahhası dün ticaret müdüriyetine müracaat etmişler, kuru yemişçilerle bir türlü uyu- şamadıklarını, bütün leblebicile- rin bir cemiyet yapmak is- erini söylemişlerdir. Key- fiyet #enret müdüriyetince tet | kika başlanmıştır. / yoktur. Tarihi kıymeti olan bazı sları sesli filme yeklene. gin sok hn ola- | ğı teahmin edilmektedir. Bu suretle dans havaları aynen nal il ve | ir gm — Şimdiki halde Amerikadan cevap bekle- | Mesdut türbeler Kapatılan Hirhelerde barı lv ! metli eşyanın bakımsızlıktan çü- | rümekte olduğu, ro yüksek değerde halıların, delerin fareleri güvelere yem ol- duğu, madeni eşyânın paslan - nin iştigal ettiği, fakat bu sene tahsisat verilme- diği için artık türbelerdeki eş yalara bakılmadığı kaydedilmek- tedir, Dün bu meseleyi Evkaf ve Isi 253 k Mecruhlardan 3 sefer merkezi geçen SW sene zarfındaki ks hil yapmıştır. Bu istatistiğe nazaran geçen müessatı diniye müdürlüklerinde | sene: tahkik ettik. Aldığımız malümata İ göre; filvaki bir müddetten beri türbelerdeki eşyaya bakılma- maktadır. Yalnız türbelerde ya- zıldığı gibi pek kıymetli. eşya eşya daha evvel müzeye kal- dırılmıştır. Türbelerdeki ması meselesine (gelince, bu hususta Evkaf müdürü Niyazi B. | bir muharririmize demiştir ki: — Türbelerin açılması Maa- eşyanın bakıl- | | Kânunu sanide 9 kişi yaralan- mış 13 oötomo- bil çarpışmış, © otomobil hasara uğramıştır. Şubatta 1 ki- şi © yaralanmış, fiğ 2 otomobil ha- sara uğramiştır. Martta 226 kişi yaralanmiş 5 otomobil çarpışmış, İ kişi ölmüş 7) otomobil hasara uğramıştır. Nisanda 19 kişi yaralanmış, rifteki (o komisyonun ( karanna bağlıdır. Böyle bir karar ve- | rildiği. takdirde polis memur- larınm refakatile törbeler açılır ve eşyası temizlenir, Fakat bu- nun için bizde tahsisat yoktur. Ancak tarihi kıymeti tamire ihtiyaç © gösteren bazı türbelerin tamiri için 6-7 bin olan ve | 5 otomobil çarpışmıştır. Mayısta 34 kişi yaralanmış, i 8 otomobil çarpışmış, 4 otomo- bil hasara uğramıştır. lira miktarmda bir paramız vardır. İstanbulda tarihi türbe vardır. tamire mubtaç olan Bunlardan türbeleri —...» kazalarının bir istatistiğini | 60 kadar İ $. — VAKIT 19 Kânumsani . 1930 mecruh ! —Z 1 Bm (Bir senede otomobil altın- da yaralananlar bu kadar ü öldü, diğerleri tedavi ile hayatlarını kurtardılar Haziranda 229 kişi yaralanmış 2 otomobil hasara uğramıştır. Temmuzda 46 kişi yaralanmış 3 otomobil çar- pışmış, 4 otomo- bil dört kişinin mecruhiyetine se- bebiyet vermiş, 4 otomobil hasara luğramıştır. Ağustos ve Eylülde 12 kişi yaralanmış, 3 ©- tomobil carrış- mıştır. Teşirinievvel- de 30 kişi yaralanmış 25 otomo- bil çarpışmış, 2 ki; ölmüş, İ 0- İ tomobil hasara vYramışlır. | Teşrinisanide 20 kişi yaralan- İ mış İ8 otomobil çarpışmıştır. Kânunuevvelde 27 kişi yaran- İ mış, 18 otowobil çarpışmış, ? “otomobil hasara uğramıştır. Bir s6- ne zarfinda 3 kişi vefat etmiştir. — tesbit ettik. Ayasofyada 3 türbe, Sultanahmet, (Bayezit, Eyipte Mihrişah türbeleri tamir edile cektir. , Ecza deposu sahipleri de münakaşaya karışıyorlar Depocular kabahati eczacılara yükletmektedirler vafık neticeler alınıp alın- Faik tahdidinden mu madığı iddiaları etrafında ki münakaşa devam ortaya yeni bir mesele çıkmış ve bazı eczacıların el'an eski rekabet devrindeki (zihniyetle hareket ettikleri, reçeteleri ka- litesi itibarile fena cins ilâçlar- dan yaparak çok para kazan- mak istedikleri mevzuu bahsedil- Bu hususta fikrini sordu- ğumuz bir bu iddiayı reddetmiş, eczaları depolardan aldıklarını, depoların ise muhte- lif cins i'âç getirttiklerini söyle- mişti, Her tarafta şiddetli bir alâka uyandıran ve esasen sık sik mev- zuu bahsedilen bu mesele etra- fında dün de maruf ecza depo- ları sahiplerinden birisi ile ko- nuştuk, dedi ki: — İlâçları dapocular Avrupa” dan kapalı olarak getirtir. ve | kapalı olarak satarlar, Fakat eczacının istediği kalite ve mar- kadaki ilâcı,, Bundan tabii bir şey olur mu? Kim hangi ilâcı isterse kendisine © verilir. Sonra ilâçların kimyevi terkip itibarile iyisi, fenası olamaz. Ayni kimye- mişti. eczacı ederken | | tiği alınması her vakit ve her yerde olan bir iştir. “Bir eczacı depo- dan aldığı ilâcı gözü kapalı kul- lanmamalı, mua- yene ve tahlil etmelidir. Yegâ- ne mes'ul yalnız odur! , Bu hal ilâcın kimyevi terkip itibarıle daha iyi ve fena olma" sına delâlet etmez. Fiat farkı ancak San'at farkıdır. Meselâ İ Hacıbekir loknmu ile diğer bir şekercinin (okumu © arasında fiat itibarile fark vardır. Fakat iki o lukumunda ihtiva ettiği mevat ayni şeydir. Bundan maada depolar tara- fından getirilen yani ithal edi- len her ilâç evvelâ gümrükte muayene edilir ve elyem mer'i olan edviye düsturuna muga- yirse reddolunur. Bu da gösterir ki fena ilâç yok- tur. Depoların bu suretle getirt- ilâçları bizzat tahlit ve vi terkibe malik bir ilâcın baş- ka başka fiatlarla satılması ve tağşiş etmeleri ihtimaline gele- lim. Bu olmaz diyemem, belki bir vicdansız bunu yapar, fakat bu takdirde mes'uliyet onunla be- | raber oilâcı alan ve kullanan | eczacıya da terettüp eder. Ecza- cılık. ilim ve fendir. Mektepte kendilerine ber şey öğretilmiştir. Benden aldığını gözü kapalı kullanmıya (o mecbur (değildir. İstediği, şüphe ettiği ilâcı tahlil eder. Bunu yapmazsa fikri ve ilmi bir kıymeti kalmıyacaği gibi mağşuş ecza kullandığı için esas mesulde © kendisi olür. Eczacı her ilâcı bilmekle mü kelleftir. Bir reçetenin muhtelif fiatlar- la yapılabilmesi bahsine gelince bunun sebepleri arasında mağa- za kiraları ve masraf arasındaki | nisbetleride aramak lâzım gelir. Benim kendi hesabıma eczacıların tahdidi iyi neticeler vermiştir. Bir nasihat Bedelini 12 ayda ödemek şar- tile bir buz doabı almak fırsa- tını kaçırmayınız. SATİE METRO HAN BEYOĞLU ELEKTRİK EVİ İSTANBNL