Zampara Kıral Güzel Pompadura hücum edenler key Gözdeye türlü tarizler yapıldığı ve hakkında sarkılar çıkarıldı mıyor yalnız taha el üs- dileni- k Nereye gitse erkekler tünde tutup himayesini yorlar, kadınlar bücrei kabul etmesi için De mümkünse Yapıyorlardı. : Paristen geldiği ve orada pe büyük ke vü sahibi olduğu kanaati mevcuttu. Hiç olmazsa karısı zevcine gösterilen itibarı haber alınca memnün edecek ve himayesini ibzal eyliyecekti. Her eyalette büyük sinyörler onu davet ediyor Paspirızi şi kiyorlardı, Bu ziyafetlerin de saray halkına ve kıral hak- kında (o malömatı olmıyan ve kıralın zevcesi bulunduğuna asla vakıf olmıyan ihtiyar bir asılza- de davetli idi. Kile Seyyaha gösterilen fev- lde itibara hayret ederek sebe- bini sordu. o Seyyahın ismini lütfi lenlerin hepsi kahkaha ile güldü; yalnız yarası tekrar de- olan vak'a Kahremanı ve Öyle bir bamakat ki tarziye ile telâfisi imkânsızdı. M. Lö Nor- mân denilen bedbaht adam ka- nsını sevdiğinden bu hamakat çok acıklı idi. İhtiyar asılzade “Lö Norman,,a böylece bilmeden hakarette bu- lununca “ Lö Norman ,, zevcesi- ne bir mektup yazarak onu va- zifesini ifaya davet etti, Bu mek- tup o kadar serzineşli idi ki okuyan kıral :“ Madam! zevciniz çok namuslu bir adam!,, diye bağırdı. Fakat zaman en sağlam tıynetleri çürütür. MLö Norman madam dö “ Pompadür ,, un ve- fatından sonra bu namus kay- gularını bıraktı ve kendine met- Tes edindiği matmazel “Rem, İsminde bir aktrisle evlendi. Bu vesile ile bazı hicviyeciler ati- deki şarkıyı çıkardılar. Pompadurdan kalmış olan Rezaleti tamir için Kocası... sahibi vicdan! Orta malı “ Rem ,, i aldı. Gözde saraya yerleşir yerleş- mez veliaht ve t som hüsumetine karşı koyabilmek İçİn kendisini ek Yalunu buldu. N Bir gün düşes dö “ Lüin,i Börerek kıraliçeyi kendi aleyhine tahrik etmiş olduklarını bal kendisinin kıraliçeye kar$i hadsiz bir hürmeti olup uğrunda canını ğı halde o bir şeyi aldır- kümü düşünüyordu fedaya hazır olduğunu söyledi. Kıraliçe, kıraln o metreslerinin böyle temellükuna alışık olma- | VUKUAT | “Polis müdürünün dığından bu hareketten haşlan- dı. 15 eylül 1745 te prenses dö Konti bizzent kıralın resmi"'göz- desi ,, Puasun kadını kraliçeye takdim şerefine mazhar oldü. Bu hareket üzerine nedimlerin bir çoğu baş iydi. Pek az kim- s& eski hücumlara devam etti, Halk şarkılarla ve hicivlerle hu- sumetini gösteriyordu. Bir gün “Marli,, de madam dö «Pompa- dur», sofra avlısı altında kont dö “Moröpa, ya atfedilen şu terbii buldu: Pek cazibelidir Markiz «La Püsel» tiyatro eserindeki şu tavsifin de ona ait olduğun- da her kes müttefiktir: Olmalı şu gönlü şen grizel gibi Tabiat onu kusursuz yoralmış Opera ve... hanelik el gibi Armesiyse yükseklere göz atmış Bir çifiçinin yatağına maletmiş Meğer sönt a güzelin detletmiş Aşk eline yapışarak bir gece Ver iş onu hükümdara gizlice Ailei hükümdariye gelince ka- dın hakkında husumet göster- mekten hali kalmıyordu. ö (Brtmeai) | Memleket haberleri | | İzmirde Diplomalı ebelerin bir talebi İzmirde miktarı elliye baliğ o- lan diplomalı ebeler mahalle ebelerinin tehlikeli müdahalelerinin ihdas ettiği sıhhi ve içtimai vaziyeti onazarı itibara alarak vilâyetle vekâlet nezdinde teşeb- büsatta b''unmıya karar ver - mişlerdir. Kabile hanımlar bu ebelerin kat'iyen doğum işlerine karışmamalarının teminini istiye- ceklerdir. Umum hapisaneler müdürü izmirde İzmirde son bapisane hadise- leri hakkında tahkikata: bulun- mak üzere rare umum müdürü Nedim yle Adliye müfettişlerinden Talât B. İzmire gitmişlerdir. Nedim B. fikrini soran bir gazeteye beyanatta bulunmuş son hadiseler dolayısile İ alınması lâzım gelen tedbirler olduğunu, bunun tetkikat netice- sinde tesbit edileceğini söyle - İzmir hapisanes'ndeki mevkuf- lardan bir kısmının diğer vilâ - yetlere gönderilmesi fikrinden şimdilik sarfı nazar edilmiştir. Ankarada olduğu gibi İzmir hapisanesindeki mahpuslara da gömlek giydirilmesi tasavvur e- dilmektedir. damadıyım!,, Bir sarhoş zabıtayı böyle tehdit etmek isiedi , ama fayda vermedi Hüseyin Hüsnü isminde bir İ genç evvelki gece saat 23 de Şehzadebaşmda sarhoş olduğu halde dolaşırken üzerine doğru gelen Aziz isminde birisine çat- mış, tokatla dövmüştür. Sarhoş bu dayağı attıktan sonra kendi- | sine bakan Celâl isminde bir gence daha çatmış, onu da yum- rukla başından yaralamıştır. Bu sırada yere düşen sarboş dört beş dakika geçer geçmez biraz ayılır gibi olmuş, polislerin geldiğini görmüş, köşede duran otomobile ( atlıyarak (o kaçmak istemiştir. Fakat polis memuru Burhan efendi koşarak yeliş- miş, sarhoşu (merkeze davet etmiştir. Bu davete içabat etmi- yen sarhoş memura hakaret ettiği gibi tekme ile de iki üç yerine vurmuştur. Nihayet güç halle merkeze götürülmüş, ora- da da; — Ben polis müdürü (Şerif Beyin o damadıyım,: Beni nasıl tevkif etmiye cesaret ediyorsu- nuz, demiştir. Kendisine Şerif damat- hk payesini veren sarhoş nöbetçi hekimine teslim edilmiştir. Gene çarpıştılar Dün saat üçte Sirkecide Edir- nekapı - Sirkeci hattında işliyen 175 numaralı tramvay ârabasile 1895 numaralı otomobil çarpış- mışlardır. Otomobilin yan tarafı hasara uğramıştır. Kazaya otö- mobilin firenlerinin tutmaması sebep olmuştur. Bu kaza yüzün- den tramvaylar bir saat kadar işliyememişlerdir. Hırsızlık Son yirmi dört saat zarfında şehrimizde altı hırsızlık vak'ası olmuştur, şunlardır: Pangaltıda - Bayır sokağında marangoz Artinin evinden bazı eşya çalınmıştır. Salıpazarında bağlı bulunan Hacı Mehmedin mavnasından elbise, muşamba Çalınmış ve çalan sabıkalı Eşref ile arkadaş- ları yakalanmıştır. Çarşıda seyyar satıcı Suphi efendinin altın saati çalınmıştır. Meçhul bir hırsız mütekait Aptullah Şükrü Pş. nın cüzda- nını çalmıştır. Sabıkalı İhsan o Tabtakalede Hatçe Hanımın odasından bazı eşya çalmıştır. Balta limanında firari Feridin (elyevm emlâki milliyeden | yalısına Kadri, Muzaffer, İh- san, şükrü isminde dört kişi girmiş, ve yalıya Sit hamamın kazanmnı parçalıyârak © taşımış- larsa da satarlarken yakalanmış- lardır. Davutpaşada Oturan asker firarisi Remzi ile Şebremininde oturan Ali Davutpaşa medrese- sinin (o kurşunların (çalmışlar, Haseki * polis «mevkii muavini Nuri Efendinin görmesi üzerine 19 okka kurşun birakarak kaç- mışlardır. Dükkânda otomobil 1620 Numaralı otomobil dün Harbiye mektebi karşısında 287 numaralı berber Neşet Efendinin dükkânına çarpmış ve dükkân kepengi ile cam:kânını tamamen parçalamıştır. ilyarderier Nasıl zengin oldular? “ Krup,lar: 16 “Top kıralı; malikânesinde “Krup,un yeni yaptırdığı malikâne fevkalâde muhteşem ve top kıralına lâyık bir mükemmellikte idi —— e —e—ğ— Jeneral Löböf, Krupa müra- caat edilmesine taraftar olma” dığından hiç bir siparişte bulu- nulmadı ve “Krup,, un mektup- ları “Battal, kaydı ile bir tarafa atıldı. İşte “Krup,, ile Fransa arasındaki münasebat böylece nihayet buldu. 1866 senesinde olduğu veçhile Fransız Alman harbinde de tarafeynin ayni kuvvette silâhla techiz edilmiş ulunı mani olan “Esen,, değil “Paris,, tir. * 1870 seferberliği ilân edildiği sırada Prusya ordusunun yalnız bir kısmı Krup topları ile mü- cehhezdi. Maamafih sahra batar- yaları Fransız topları gibi tunç- tan değil çeliktendi. “Krup,, harbin ilânında Berline müraca- atla bir milyon talerlik top imali teklifinde bulundu. Bu tek- lifi reddolundu. Üç sene evvel “ Paris , sergisine gönderdiği mahut bin libralık mermi atan topu Fransız istihkâmlarının bom- bardömanında kullandırmak is- tedi. Bunu da kabul eitiremedi. lik imal ettiği seri ateşli topu Paristen o yükselecek balonları bombardöman etmek için tek- İ lifetti. Gene ret cevabı karşı- sında kaldı. Halbuki “Esen,, tezgâhları bir sene evvelkinden iki misli fazla imalâtta bulunuyorlardı. İmalâtin dörtte biri yani yüzden fazla top, harbolmasına rağmen, ecnebi memleketlere gidiyordu. “Krup, fabrikalarında dokuz bin. amele çalışıyordu. İşleri yolunda gidi- yordu. Krup ailesinin yeni sara- yı tepe üzerinde “Top krralı,,- nm servet ve haşmetinin bir delili olarak yükseliyordu. Krup haklı olarak biliyordu ki, harbin Alman zaferi ile mihayet m Gazetemiz mürettiplerinden Selânikli Kadri Osman Efendi- nin mini mini yavrusu Orhan müptelâ olduğu hastalıktan kur- | tulamıyarak evvelki gün vefat | etmiştir. Arkadaşımıza taziyet beyan ederiz. x Mücadelei milliye zamanın- da Istanbulda teşkilâtı milliyede fedakârane çalışmış olan Kayyim lâkabile marut Şebreminli Ah- met Nazif B vefat etmiştir. Ce- naze namazı bugün öğleyin Şeh- remini camiinde eda edilerek Merker Efendi kabristanına def- nedilecektir. Bir konterans Türk Kadın Birliğinden: 10 kânunusani cuma günü Miting- den dolayı tehir edilen yerli mallar hakkındaki konferansımız 20 kânunüsani pazartesi günü İ saat 15 te Birlik binasında Ne- bahat hanım taratından verile cektir. Hanım ve beyfendilerden teşriflerini rica ederiz. bulması topçu teşkilâtının mükammelliğindendir. Bu O ise şahsına fazlaca taallük eden bir muvaffakıyetti. Hakkına bakı- lırsa artık «Krup»un Berlinde i sarsılmaz bir mevkii olmalı idi. Fakat harbiye nezareti inadında berdevam idi. Alınan külliyetli miktarda Fransız tunç toplar, askeri mütefenninlere bu mev- cuttan istifade ederek tunca avdet arzusunu vermişti. “Krup,, hiddetinden köpürüyordu. Oldukça” garip gözüken bir teklifte bulundu. Fransız topla- rının tuncu İle madalya darbını ileri sürdu. Fakat darbaneler Krupun ısrarına rağmen bu pro- jeyi tatbike yanaşmadılar. O vakit Krup harikülâde ısrarı ile tunç taraftarlarının hakkından gelmek için hücum etti, O vak- te kadar misli görülmemiş sür- atle ateş eden bir top imal etti. Bütün ordu bu yeni harp aleti ile techiz edilecekti. Böylece Fransa ahzısarı ihtimaline karşı tedbir alınmış olacaktı. “ Krup ,, imperatordan « Kron- prinç» e, “Kronprinç,, ten “Bizmark,,a gidiyor, herkesi pro jesine iknaa çalışıyordu. Frafisiz- iar beş milyar tediye edinciye kadar alacağını istememek va- dinde bulunuyordu. Fakat askeri kırtasiyeciliğin elinden kurtulamıyordu. İş o de- receyi buldu ki Prusya endabt poligonlarna Krup mükendisle- rinin girmesi yasak edildi. Ber- lin ile mücadele aylarca sürdü. Bazı temennilerle bazı ecnebiye top vermek tehditleri ile devam ederken, hususi mülâkatlar, teh- ditler savruluyor, Krup, fabrika- smı kapayacağına söylüyordu. Nihayet lehinde bir karar ittihaz edildi, Alman ordusunun yeni 88 lik sabra topları ile techizi ona ve- rildi. oOEn kısa bir müddette i 2000 den fazla top teslim ede- cekti. Bir buçuk milyonluk bir * siparişti. Aynı zamanda m liki ecnebiye ve bahusus İspan- ya, Türkiye, Çin siparişte bulu- nuyorlardı. «Esen» de artık on iki bin amele vardı. Büyük bir faaliyet hüküm sürüyordu. » “ Krup , un en büyük kusuru ticari noktai nazardan mütemadi bir sai devresinde kalamaması | idi Hemen malikânesini tevsi etmek, satın almak inşa etmek havesine düştü. Cihanşümul bir teşebbüse girişmesini mucip olan ; başlıca esbaptan biri bu temayü- lü idi. Ancak aynı temayül bitip tükenmez buhranlarına yol açı- yo, 1870 şi takip eden umumi faal.yet esnasında “Krup,, un bu havesi şiddetlendi. Spekülasyona asla yanaşmıyor fakat en iyi İ maden havzalarını araştırıp satın alıyordu. dv (Bitmedi)