— 6. — VAKİT. 7 Kâmunsani 1930 — Zampara Kıral Orospu azemet i bunaderler!.. “Eğer kıral hoppalık ederek beni bırakıverse kederden ölebilirim; fakat dünyada onu celbiçin teşebbüse tenezzül etmem, Geçen fefrikalar hülâsası Kıral. on beşinci *Lui,çocukken tahta geçmiş ce bülüğn erer ermez edimleri Marafından — ahâkuzliğa teşvik edilmişti Genç kıral zescesile bir törlâ ısınamadı ve etrafındakilerin | teşviki ile evvelâ gözde olarak Madam dö *Mayyl,yi aldı. Fakat gözü kadına doyar takımdan olmadığından Madam dö *Mayyi, den sonra gözdesinin diğer ii hemşiresini sevdi. Madam dö “Mayyi,yi henuz ük gözde olarak tuti- yordu. Nihayet sıra Madam dö “Mayyi, nin dördüncü hemşiresi Madam dö “Tur- nel,e geldi. Bunu krala takdim eden kwralın nedimt ve sefahat arkadaşı dük dö *Rişdlyö, oldu. Madam dö Turnel pek işvebaz ve oras- puluğun fendine vakıf bir kadındı. Kendi- sine delilik elmiş olan dük dö Rişölyöye yazdığı mektuplarda Kıralı kapıda beklek mekfen nasl zeok duyduğunu ve kullar dığı fentleri uzun uzun tasvir etmiştir. Madam d8 Turnel bu mektuplarında kurak nasıl kendine bendeylediğini anlatıyor. Kıralın &tirhamatına rağmen Madam d3 Mayyi nin sarayda kalmasına muhalefet elmişii ve Kıral eski gözdesini hatırlatacak yerlerden kaçtığı halde yeni gözde onu Şuariye götürüyordu. wektuplarmın birinde der ki : *Şuaziye gidiyoruz. Madam dö Mayyinin aparlömanında kimse iskân etmiyecektir. Ben, eğer Mösyö “Bodaj, ın aklına gelirse « sizin » dedik- leri apartömanda kalacağım. Kıral bu bapte bir şey söylemiyecek- tir, Aramızda meselenin bhal- lolunduğunu size yazmış. Bu sabahki mektubunda bunu tek- zip etmemi söylüyor. Olandan fazlasına inanmanızı istemiyor. Filhakika sabah mektubunu yaz- dığı sırada işin bu akşam halle- dileceğini sanıyordu. Fakat bazı müşkülât çıkardım ve bundan dolayı memnunum. Markiz dö “ Turnel,, den dük dö “Rişölyö,, ye Künunevvel 1742 Size daha uzun yazmağa vak- tim yok aziz amca, çünkü posta hareket etmek üzeredir. Verdi- ğiniz şeytani haberler bütungün beni yeis içinde düşündürdü, Bakalım geceyi nasıl geçirece- ğim. Mektubunuzun her fıkrasına cevap vermiyeceğim ; çünkü bu bana taallük etmez. Eğer kıral istese benden güzel bu vazifeyi icra eder ve gerek sizi gerek beni memnun ederdi. Güzel uykular ,, Kıraln eli ile «Prensesin hoşuna gideceği için| size güzel uykular temenni eder ve allaha ısmarladık derim.» Markiz dö Turnelden dük dö Rışölyöye i 29 mayis 1743 Atiz amca kıralın bana bir kaç zamandan beri gösterdiği bürudetten ne derece endişeye düştöğümü size bildirmiştim, A- leyhimde bazı projeler tasarla- mıyordu ve bu projelerin ruhu habisinin M, dö Moröpa oldu- ğunu bana ihsas etmişlerdi. Buna dair elimde bir delil yok; bundan başka hakkımda gösterilen muhabbet, diğerleri- nin taarruzundan korkmamaklı- ğım lüzumunu bana anlatıyor. Ben yanaşmak için hiç bir adım atmadım. Eğer hoppa tabiatı saydı kederimden ölürdüm, fa- kat gene hiç bir teşebbüste bu- lunmazdım. Bunu siz de bilirsi- niz. Haklı olduğumu görüyorsu- nuz ya! Onun gene bana yak- laşması her kesin de muamele değiştirmesini temin etti, Filha- kika bütün bütüne terkedilme- miştim. Fakat beni ziyarete gelenlerin (o çekindikleri hisso- lunuyordu. oo Şimdi etrafımda tebasbus çoğaldı, ancak vaziye- tin bu şekle girmesini bir türlü ihata edemiyordum. Kıral işlerden bahsetmediği- min esbabını sordu; sonra, olan biten hakkında alâka gösterme- diğime hükmediyordu. Maksadımı bilirsiniz değil mi? Fazla öğrenmek için mühimsemez gibi gözlikmek.. Hemşirelerimin her işe karışmış olduklarından bana nice defalar şikâyet etti; tabii onların mev- kiine düşmek istemem. Zamanı- nı beklemeli; eğer birşey yapa- cak olursam hiç olmazsa tekdi- re maruz kalmamalı. Çok defa- lar çalışmaktan bezginlik göste- riyor. O vakit kendisi bezginliği hakkında tafsilât veriyor. İleride daha kat'i bir faaliyete geçmek mümküm olacaktır. Na- sihatlarmızı daima dinliyeceğim ve size sormadan bir şey yap- mıyacağım. Adyö aziz amca, gayet memnunum. Ondan daha sevimli olmak kabil değildir; ber gün kendisine fazla kalp | bağladığımı hissetmekdeyim, » * Yeni gözde, güzel yüzlü, cazip, kar gibi beyaz bir kadındı. En- damı asil ve cazip, boyu uzun- du. Dişleri gayet güzel, bakışı tatlı, göğsü pek dolğun olma- makla beraber parlak ve sık idi. Zaten güzelliğinin kiymetini tanıyordu; bu güzellikten istifa- de çaresini aramıyacak kadar gafil de değildi. Darjanson un anlattığına gö- re bir gece kıral, bir redengot giydi ve dört köşe bir peruka taktı; bu tebdil kıyafetile mavi bir sedyeye binerek madam dö “Turnel,i ziyarete gitti. Haşmet- meap orada sabahın dördüne kadar kaldı; ve bu güzel hanım- la pazarlık yapılarak şerait tes- bit olundu. Kadın adam akıllı nasihat almıştı. Kendini pahalı- ya satan orospu halile bir takım mütalebede bulundu. On dör- düncü “Lui,, nin metresi Madam dö “Montespan,, kâbına yüksel- meğe uğraşıyordu. Alenen metres tanılmak istiyor- du. Dul olduğundan vaziyetine resmiyet verilmesi kolaydı, Gü- zel bir apartöman istiyordu. Hem- şiresi gibi gizlice küçük apartö- i manlarda taam edip yatmak is- temiyordu. Kıral onun dairesin- de resmen kabul etmeli; orada resmen yemek yemeli idi. Paraya muhtaç olunca imzasile kıralın hazinesinden para alabilmek is- tiyordu. Düşeslik rütbesinin verilmesi dolayısile benden uzaklaşmış ol- ve bu rütbenin sene sonuna ka- 8 Kânunsani 1930 Mecidiye i pu Banksot Tahyinler İstizraz dahili “vadeli, Dtyone muvahade İkramiyeli demiryolu İstanbul tramvs7 şirketi) uhtım Dok ve İstanbul aponiss dağı, Hisne sensstiri İş bankası Osmanlı bankası Anam Asgari KP E& P na 15 de uw v5 Yeni meğriyat Nahit Edebi manzum piyes Muhittin Mekki beyin bu eseri çıkmıştır. Fiatı 50 kr. dur. Karilerimize tavsiye ederiz. astane mecmuası Ankara Nümune hastanesi mütahassıs hekimleri tarafından her ay neşredilen Hastane tibbi mecmuasının e senesinin ilk sayısı İntişar ; yi ay terakki bir tekâ- ül du ciddi ilim mecmuasını bilcümle doktorları- mıza tavsiye ederiz. 4stanbulda tevzi yeri: Ankara caddesinde İkbal kitapbansidir. Yeni Türkiye hakkında bir konferans Danimarka Kallenburg telsiz istasyonunda 7 kânunsanide 8 saat 19.30 da Yeni Türkiye ve Gazi Hz. bakkında bir konferans verilecektir. Telsize abone olan karilerimize bu konferansı dinle- melerini tavsiye ederiz. İstasyonun tulu mevci 1153 tür. dar parlömentoca tasdik olun- ması lâzımdı. Eğer gebe kalırsa gizlenmiye lüzum görmiyecek ve evlâtları resmen tanılacaktı, (Bitmedi ) ilyarde rlef Nasıl zengin oldular? “Krup , lar :7 Prusyanın silâhları mükemmeldir Prusya harbiye nezareti bu garip iddiayı ileri sürerek Krupun teklif ettiği nümuneleri reddediyordu Geçen tefrikalar hülâsası Almanyada « Esen» de oldukça serssl ve mecki sahibi olan Krup ailesinin wn dokuzuncu cur mebadisindeki mümessili Frederik Krup gayet çalışkan ve müleşeb- bis bir adam olmasına rağmen Bütün ser- öelini kaybetmiş ve on dört yaşındaki bü- yök oğluna yalnız bir fabrika bırakmıştı. red Krab” en diri papnda olmama tâğmen pederinin mesleğinde ısrar etti öe bin zahmetle fabrikasına oldukça bir mevki vermiye muvaffak oldu. Prusya hükümeti müesseselere yardımın muzir olduğu kanaetıle Krupun müracaak ların reildetmeşti 5 Krup Mrederi ve diğer bir akraban ile birleşerek buhar makinesi tesisatı ile fabrikasını işlelmiye başladı , Mamafih bir törlü mailup çeliği elde edemiyordu. Bunun kabahalini mevaddı idaiyede bulduğundan | İsveçlen demir almak isledi, fakat muvaffak olamadı; nihayi İngillereye giderek orada sureli ima görmeğe karar verdi Krup İngilere seyahatınden çok bir şey elde cömedi. Yalnız malâmakı fazlalişmıştı. ve çok faydalı bir lakım münasebaf peyda etmişti. Avdetinde şarki Avrupada iş yap- mağa karar cerdi. Viyana hükümetle muameleye girişi; ancak alacağın elde edinciye kadar çok sakmet Şaki. Krup 1844 Berlin meşherinde “Esen, fabrikasının mamulâtını teşhir ederek altın mada'ya alabildi. Az zamandanberi meşgul ol- mağa başladığı yeni bir mamu- lât şubesi ayrıca ehemmeyet pey- da etmiye başlamıştı. “Krup, erimiş çelikten bir kaç tüfek namlısı imal ederek içlerini ih- timamla şivlemişti. Bun'arı evve- lâ Prusya harbiye nezaretine takdim etti. Nezaret namlıları | muayeneye lüzum bile görmiyerek “Prusya teslihatının mükemmel olduğu ve islâbma lüzum görül- mediği,, kaydile iade etti. Fakat fen memurları kendilerinden o derece emin olmadıkları cihetle, “Krup, un eseri mesaisini daha dikkatle (gözden © geçirdiler. “Krup,,, “Berlin,, in reddinden sonra nümunelerini Parise gön- derdi. Fransa barbiye nezareti bunları tecrübe ederek şayanı memnuniyet buldu. Böylece « Alfred Krup » bey- nelmilel bir silâhçı oluyordu. Sonraları, işleri fevkalâde terakki ettiği zaman da bu halini muha- faza etmiştir. 1840 tan sonra Fransa ile Prusya arasındaki münasebat oldukça gergindi. O sralarda (o Almanların « Vabht am Rayn »ı ve Franar- ların « Ren Alman » tehacümleri vukua geliyordu. Fakat esliha imalâtına bundan hiç bir ziyan gelmiyordu. Teslihat diğer emtia gibidir; işlerde ise milliyet olmaz. Fabrikatörler imal ettikleri tüfek- lerden çıkacak kurşunların kime isabet edeceğini düşünmezler; “ Alfred Krup,, gibi hakikibir vatanperver bile esliha Oima- lini sırf fenni ve ticari noktai nazardan mütalâa etmiştir. “ Prusya , barbiye nazareti kendi nümunelerini satın alırsa ne âli; eğer reddederse bu esliha memaliki ecnebiyeye ig- der; kime tevcih olunacağ! uzunca düşünülmez, «Krup» v8 erimiş çeliğinden mamul esli hanın Pariste verdiği iyi neti celer diğer askeri idarelerin na” zarı dikkatini celbetmişti. Bun rağmen « Esen » fabrikasını masnuati ne Fransada, ne de İngiltere ve Prusyadi diğer masnuata rekabet edemiyordu. Bunların en mühim kusurlar! pabalı olmaları idi. ği »Krup» un sürmeğe muvaffak olduğu bir kaç düzüne tüfeği eşbası bususiye almışlardır. Da“ ha sonra fabrikalar tescil ettir mediği beratlardan istifade ede- rek tüfek namlıları imaline baş” ladılar. İ Her halde dökme çelikten silâh yapmuk fikri Krupun di- mağına yerleşmisti, Böylece tü- fekler yapıldığı halde niçin top- lar da imal edilemezdi? Bu sefer “Berlin ,, de harbiye nazareli daha açık göz davrandı ve nümüneyi ecnebi memleket- lere kaptırmadı. Filhakika iptir dasinda “Krup,,ten hemen © kadar cesim bir top dökmesini istediler ki “Esen,, dökümaneleri” bunu dökmeğe muvaffak olama- dılar. Nihayet iki sene sonra yani 1847 ağustosunda Krup çok hafif olmak üzere matlup topu döktü. i «Krup» son dakikaya kadar ilk nümunesini Paris veya Ber- line göndermekte mütereddit N i idi: Rusya harbiye nezaretine son bir müracaatten sonra “Berlin,, için karanmı verdi. Fakat Prusya pâytabtı «Krup» a bin “ türlü elem Yolları açtı. 1848 mart ihtilâli oldu; ilk topu “ Skandav,, topanesinin bir kö- şesinde kaldı. Zaten münasebatı ticariye de, siyasetin' bozulmasile bozulmuştu. Arıca bir felâket olmak üzere satış durmuştu. Krup yüz kırkı i bulan amelesinin yetmişini sav- mıya mecbur oldu, Fazla adam savmak mecburiyetinde kalma- mak için bütün gümüş takımla- rını sattı. Fakat yetmiş amelenin ücretini verecek kadar da para r | yoktu. Vaziyeti maliye gittikçe l güçleşiyordu. «Esen» fabrikasma senelerdenberi sermaye koymuş olan bir hissedar sermayesini geri almak tehdidinde bulundu. | Bitmedi | Tevellüt Maruf avukatlarımızdan Hasan Cevat Beyin oğlu Almanyada Vaymar şehrinde hükümet ban kasında uzun müddettenberi st3j görmekte olan kiymetli gençle“ rimizden İrfan Cevat Beyin bir oğlu dünyaya gelmiş ve ismini Alp Kaya tesmiye etmişlerdir. Gurbet diyarında dünyaya gele$ nevzada uzun ve mes'ut ö, diler (ve Hasan Cevat