——— ,, - VAKII. — 14 Teşrinisani 1929 <— İ Çeviren : Muslih Ferit Maginiz güldü. Sonra kayığına (Tabüyat alimlerinden M, Keller kol | atladı, ve kulubesine doğru kü- ybivancu Stefensonu hizmetine almış ve | reklere asıldı. i —i in adalarından « Malikola > da 4 İlet ağa e e Kellerin hususi kâtibi ve ka- nsının fedakâr kölesi Adams etmi, Bilmen seyahata çıkmadan evvel, | cok garip biradamdı. Bu tabii Bini hazırlanırken, âlimin zevcesile uzun kenarlı gözlüğü ve kler yaptı. Delikanlı genç Madam acip Üzerinde büyük bir tesir hasıl etmişti, Nihayet, vapur hazırlandı; Seslenson yanın- A muavini Teller olduğu halde Cava denizi Kolunu tuttu, Malikolada deniz kertenkelesi , «Taboi» ye vardıkları zaman v arındaki mercan € atol > ünde yaşıyan » İsminde bir münzevi, karaya Şem tehlikeli olduğunu haber verdi. dgn sayim eli boş dönmek isteme- A be sa olsun karaya çıkmağa Teller, buna taraftar olmamakla bera» » relikinden ayrılmak istemiyordu.) Nihayet, artık kararlaşmıştı, #ldeceklerdi. Öğleden bir saat ya gemiyi kaptanın uhtesine kg oarak ayrıldılar. Yanlarına | Süçük bir çadırla üç günlük yi- ui birçok kutu, silâh olarak a, obanca almışlardı. Sahile yi kürek çekerken kulübesi - | önünde durarak onları gözet- yen Makginizi gördüler. | m tiye balıkçı bir az viski çek- ş, kafayı tötsülemişti, denizden tTüzgür da onun kahkahala - amı duydular, sessizdi b ssbil bem beyaz ve T ar çıkardılar, kalamama kı uzaklaştı. Stefenson ve Ter- kendilerini sahilde yapa yalnız ular, Buraya kadar olup biten'er e buraya getiren geminin İ pe tarafından başka bir va- k m kaptanına anlatılmış ve öğ kaptanı buna inanma- baj l karaya me Hela | Bern Ba, uzvyudü, ve efeddisinin karısile aralarında masum ve gizli bir anlaşma vardı. Bir teyze ve yeğen gibi birbirlerine yakındılar. Adams bu kadınla kunuşurken erkekliğini tamamile unuturdu. Ev işlerine ve her şeye dair konu- şurlardı; Kellerin madam Kelleri izaç eden misafirlerini Adams savardı. dından daba saft. Hiç şüphelen- mez, o Stefensondan lanırdı, madamda Stefansonla yordu. Bu niçin geyri tabiidi. Madam da Stelenson da sevimli ve güzeldiler, niçin buluşmiya- caklardı. z Tatsız bir ilim ugrunda geçen bu tatsız bayatta o saf kalbin ne kadar saf ve hülyavi aşkçar- pıntiları geçirdiğini yalnız Halik biliyordu. Ancak bir hakikat var- dı, ki bu adam Madamın sakin ve sevimli bir arkadaşıydı. Kal bini kocasına vermiyen bu ka- dınla aralarında müphem ve dil. siz bir anlaşma vardı. Stefenson seyahate çıktıktan bir hafta sonra hep beraber İn- giltereye gitmek üzre Bombay yolunu tuttular. Keller karısına setmiyor, Madam dapek mühim sebeplerle bu meseleye karşı hiç alâka göstermiyor bu hususta haber almak için adamsa gü- veniyordu. Aylar geçti, İngiltereye döne rek eski evlerine yerleştiler. Ha- ziran ortasında bir sabahtı; Ma- dam Keller gül bahçesinde gezi- yordu; uzaktan Adams göründü. Genç kadın onun yüzünü görür ek inanılır şey midi? B ça cak bir deli yapardı, bunu *hson yapmıştı. Hiç şüphesiz lerin kendilerini gizli bu- a ları koruluktan gözetledik- zannediyor, onlarm böyle miden tamamile ayrıldıklarını z un, ela alar menziline | görmez bir felâket ihtimalini dü- Pakaş şanıyordu. . şündü; Adams kederli ve peri- arş gerdan rüzgârın f- | şandı, dört yüz seneden beri iş- el hurma yapraklarının | İiyen büyük güneş sastinin önün- tekni, an başka hiç bir şey | de durarak anlattı, anlattı. Meceğ, i » Kaptan sahilden ve- Tetkik seyahatine (gidenler "ahi, afif bir işaret üzerine kaybolmuşlardı. Geminin kaptanı üzere gemiyi ve | İngiltereye dönmüş ve tafsilâtlı bir mektupla ticaret odasına an- latmıştı Buna göre Stefenson ve Teller Taboi ormanlarında gözden kay- bolmuşlar gemiye dönmemişlerdi. Geminin kaptanı bir ay bekle. dikten sonra dönmiye karar ver- imiş, yola çıkmıştı. Fakat bir ka- sırğa neticesinde gemi batmış. a me hazır o bulundurıyordu. Mariniz. ğa dayanmış duruyordu. garip sahneyi seyre- eğlenmek için kayıgna ÜN ve gelmişti. funlara bakın! i va sl km Aİ İleri i8 gibi yürüyorlar. Ken- yy Sk kanlı ve becerikli Sahilde, ama... Kaptan başka bir vapur tarafın- | ara den barik kişi azaç. | dan kurtarılmış. Hikâye burada ayboldular. Ma- | bitiyor. “ie eg ?e çıkmıştı; ordu: “Em | Adams hayret ett; kadın bu Kaptan, efendim? haberleri sükünetle dinliyordu ; hatta Adams onun bu soğuk kan- kılığına karşı bir az nefret duydu, lâkin bu genç kadının kalbinde neler duyduğunu bilmiyordu. Keller yemekte çok mahrem bir tavırla Adamsa bu mesele - asya bzlediyes | Vaktım oulmacası “ğe > rojsliğinden Dünkü bulmacamızı halledemedinizse bugünkü balledilmiş şekle ” bakarak yeni bulmacamizin sırrını meydana çıkarabilirsiniz. Bunun I — Amasya şehrindeki suk Adams çok sevimli ve bir ka- |5 hoş - ($ dalma beraber bulunmak isti- ğ Stefensonun seyahatinden hiç bah- için aki tarifeyi tatbik ederek üç beş dakika meşgul olmanız pınar menba suyunun inşaat 11630 aşağıdı rifeyi N Sie ŞE lira bedeli keşifle münakasaya çi karılmıştir. ? — Müddeti münakası (3-7. sani-929 tarihinden itbaren 30 gündür. 3 — Şaftndme ve keşifname için Amasya belediyesine muracaat edilecektir. 4 — Müddeti inşsar mayıs 1930 gayesine kadardır. 5 — İhale 4 kânunevvel 929 un- cu çarşamba günü saat (6 da Amasya belediye meclisince .yapılâ- caktır. © — Müzayede ve. münakasa kanunu mucibince yüzde yedibuçuk teminatı o muvakkata nakten bele- diye sandığına verilecek ve yahut bir bankaya tevdi edilecektir. 7 — Münakaşa kapalı zeri üsü- lite yapılacaktır. armasi in Cilt, saç, frengi hastalıkları © E mütahassısı B ki DOKTOR ? Ahmet Hâmit zemamaamanm e anna eeşiyepyeeen Re den bahsediyor, karısının bu iş- lerle alâkadar olacağını aklına getirmiyordu. Beyhude yere sar- fedilen paradan ve zarara sebep olan adamin budalalığından dem vurdu. “ - Böyle bir yerde ka- raya çıkarken gemicileri de ya- nına almalı idi. Ne diyorsunuz, imdat mı ? Neye yarar ? Kime imdat eğilecek ? Vahşileri tedip mi dediniz? Bu bahriye nezare- nin işi. Fakat bilmem alâkadar olurlar mı? Yok. kahve içmiye- ceğim, getirmesinler.,, Yemekten kalkarken bütün söyledikleri bir idi. Doğruca kü- tüphanesine çekildi. Stelansonun oakibetine karşi gösterdiği bu alakasızık daha ziyade zahiri id. Mümkün olsa her ne bahasına olursa olsun kurtaracaktı, fakat karısı onun böyle hisseitiğini bilmiyordu. 5 Kellerin zavallılığı, bu günden itibaren büsbütün arttı. Betbaht adam, etrafındaki âlemin niçin böyle birden bire değiştiğini bil- miyordu. Kendisindennefret eden bir insanla yaşamak insanım be- denini de ruhunu da harap eder. Bu nefret fili olmasa yalniz sükül ve ihmalle ifade edise bile müt- hiştir. O bütün ev halkına sirayet “eder, fili bir. şekil. alırsa artık katiyen tamir edilemez. Madamın sert mizacından ür“ ken hizmetçiler, ahçılar evde dur: miyorlar kaçıyorlardı. Teşrifatçı işini bırakmış, yerine gelen genç hırsızları içeri almıştı. Bu yüzden / Mösyö Keller mahkemelere düş- müştü. Yeni aldıkları elma” ya” naklı bir hizmetçi kız onun kâ*“; atlarını yerleştirirken çok mühim bir makaleyi kaybetmişti. Kellef şikâyet ediyor karısı hizmetçi * lere bir kasırga şiddetile azarlı —* yarak artık. onlarla uğraşacak halde olmadığını söyliyordu. Madam yaşamak istemiyordu. Kocasına artık bu içinde yaşamaktan usandıkları evi bırakarak Londrada bir apatumanda oturmayı teklif etti, Keller hiç bir şey söylemiyor ve bu süküt bazan daha iyi bazan daha fena oluyordu. Ay- kâlidir: OE AJNRULEN— Soldan sağa : 1— Aydınlığın aksi (8) 2— Kisa değil (4), utanç (2) 3— Sakin (5) kahin (3) 4— Şiş (24 peder (4) 5— Geri vermek (4) nota (2) 6— Bir acem şehri (6), beygir (9) 7— Birler hanesi (4), nota (2) 5. Pörtakalı meşhuf yer (4), geri getirmek (4 b g— nota (2) kederler (5) Devlet demiryolları « 5 | ları Umumi idaresinden: Ankara» Kayseri hatt üzerinde Lalabel KL deki ocaktân çıkarılacak 1000 w 3 balast kapalı zarfla mün konulmüştür. 12.445,.017-89 TREE e E|NİBİZ AR OBA PMKANAP E EZ /AjA mJATIA ANADOLU AİR A sl O fmifsi VİE| T/OJPJA LİK AİR! EgETUVALE Am SD ARGU BUN Yukardan aşağı : 1 Melis (8) 2— Pay (4), başkan (4) 3—Vocudu dirilten şey (3) korkutmak($ 4— Yunanlıların dayak yediği yer (8) 5— Rusça evet (9) 6— Nota (2), egoizm (6) 7— Ram etmek (4), önün akut (3) &— Büyük kız kardeş (4), edat (2) 9— Söz dinlemek (59, wenç (©) idle cıvarında 33X46 istasyonu Münakaskya 4 birinci kânun 20 çarşımeba günü saat 15 te Anka- rada Devlet demir yolları idaresinde yapılacaktır. Münakasa ! işürâk - edileceklerin teküf mektuplarını ve muvakkat teminatlarını ayni günde saat 14, 30a kader Umumi Müdürlük kale- mine vermeleri lâzımdır, Talipler münskasa şarmamelerini 9 lira mukabilinde Ankarada, mu hasebat dairesinden, İstanbulda Haydarpaşa veznesinden tedarik edebilirler, Bahri muamelât Türk anonim şirketi tasfiy memurluğundan: 10/10/929 tarihinde. kaf't tasfiye -.bilânçosunun tastiki için içtiman devet edilen fevkalâde hissedarlar hey'eti umumiyesi nisabı kanuni hasıl olmamasından dolayı" içtima edemediğinden. hissedarların 8 12:979 pazar günü sani onbeşte İstanbul imân ban dördüncü katta 45 “numarada hazır bunmaları ilân olunur. lar geçti, Stelansonun felâketini haber alalı tâm'altı ay olmuştu. Bir sabah Keller karısının oda- sma geldi, halinde sakin bir adamın karşısındakine © eğlence bulmak istiyen tavru vardı. O her zaman eğlencesinsini başka birile paylaşmak ihtiyacındaydı, Adams bir iş için Londraya git- miş olmasa onunla konuşacak, onunla eğinnecekti, Bir tüfeğin tetiğini çeken kü- çük bir çocuk gibi yapacağı fe- na tesirden habersiz, karısının odasına 'girdi. İpekli mendille gözlüğünü parlatırken: — Hanı hatırlıyor musun dedi sohdabarda tesadüf ettiğimiz bir adam. vardı. Stefanson hatırlıyor- musu? “ Madam “Keller solgun ve bu- ruşuk “yüzlü “karısına baktı. Ken- dirile tezat teşkil eden bu güzel erkeğin adı söylendiği zaman Keller: genç kadının nazarında büsbütün maymunlaşmıştı. Kadın - kalbindeki kelimenin aksile aevap-veriyordu: — Hayır, ne olmuş ona? © — Nasıl olur hatırlaman 1â- zım, kaç kere beraber yemek .yemiştile. canım şu güzel konuşan bir adam; hani benim hesabıma tetkik seyahatine çıkmıştı, TA. evet adam... pek &lâ ne olmuş?.. — Uubat adasında karaya çık- mış, geri dönmemişti, meğer vah- şiler öldürmüşler. Sonra, . geçen- lerde o tarafta bulunan bir ami- ral vahşileri tedip için âiker nm göndermiş, gönderilen harp ge- misi ve askerle adayı tahrip et- mişler. harp gemisinin kaptanı başka şeylerle beraber bana ne göndermiş — biliyormusun? Ste fansonun çok garip ve güzel tarzda muhafaza edilmiş başl. — Başir ? mı? nerele onun başı — Şey. çalışma odama koy muştum, görmek mi İstiyorsun ? çok hoş ve o radar tuhaf kil. Keller odadan çıktı. Madam Keller; “başı,aman yas rabbi, onun Gay, onun başıl, diye haykırıvs-, oturduğu iskemleyi yumru''uyordu. Vücudu buz kesilmişti; Keller içeri girdi, elinde bir cığara ku tusu vardı. Kutuyu masanın üstüne koydu, ve itira ile kutudan birşey çıkar dı, bu; Stofensonun başı idi, he- men bir Yafa portakalı büyüklü- ğünde yoktu, fakat hiçbir tarafı eksik değildi, Genç kadın, sevgilisinin başını, kocasının avucunda görünce bir kahkaha kopardı. Keller insan başlarının, fennen henüz meç bul bir usulle kurtularak küçük düğünü izah 'etmiye çalışırken Madam Keller gülüyor, kahkaha- larlarla gülüyordu. Düşününüz, saat dörde kadar güldü, Doktor Gudinaf gelipte bir morfin şirin- gası yapmaya kadar kahkaha» ları bir kasırga hizile devam eimişti. Muslih ferit