Ene, boya : dair ... "Tohumun fide, fidenin fidan; fidanın ağaç, ağacın odun — kereste olması kabilinden; un koyun, koyunun da koç iy gibi, iminimini bir bebeğin » Yüp Nalbant oğlu Hıfzı B, Le ne bileyim; çiftçi » sahibi Akif B. haline gel- “ine benzer bir hadise de bu- » vaki oluyor. nelerden beri buğünkünden kar bir sütunun tepesine, ia duvarı üzerine çıkıp gü- hı Sen sıska bir kedi gibi, ku: | pay olan gelişi güzel serlây- | M bugün genişliyor; bütün | “fanın üzerine kendi adını "““rusunu ve baklısını dü- m gelirse, bu genişleme ı idi. Altındaki sötun- 2 bahsi geçmedi; kim- madı, tör Emin Beyin dişe do- > İcraatinden tutun da Mah- k, Mi İyi arinin göze batan! eter ia kadar, Yusuf Ziyanın eni- Ram Hakkı ve Ruşen Eşref lerin boyuna kadar içinde Ri, Oyle bahsolunan bir süt ay, Patliğı © biraz en,” biraz i anmış, fazla değildir. alan beu o ensiz ve boysuz bam, Yünda kendi halinden pe ir Mısır çarşısı esna “a irdım, Şimdi bu ene; bo- Öre uğ, k icap ediyor. Sn oldukça meşhur bir-hi- rn i Adamın biri fazlaca yalan söy. itiyadında imiş. Oğlu, bir » kendisine: “ia, Baba, demiş, “fazla yalan Ba orsun, ben de utaniyorum. bası, ZF; — . . Toplu İğne m Maha » fena eser 4, iy Krebiyon, un ns- N m, ndan bir papas tarafından a dia ederlerdi. Bugün “Kre- ve ailesi erkâm ile . arı ek | a Plan bira erd < Si | aaa anama en güzel | eseriniz İİ Bay Kebiyone cevaben de b Bilig 91 verimin hangisi “oldu: Ka var Yalnız en fenasının a lay lim. Bu sözleri söy- NN nü gösteriyordu... O vakıt | ty dağ 7 sarfetti: *Anlaşılmıyas | * Papaslan değil de ondan!,, | güzl a Hâkta 'dogmuş olduğu halde E gözleri vardı: Modam dö lerinin İetafeti gerekse tavrındaki sile büyük şöhret kazanmıştı. mahyiyettkâr bir kadın olduğundan güzelliğinden bahsedenlere: “Paristeyim de onun için gözlerim nazarı dikkati celbediyor; yoksa OEflâkta herkesin gözü benimki gibidir! derdi, Madam dö G.... bu sözü o kadar çok defa tek: rar ettik ki nihayet gözleri &üçük, dostlarından bir Parisli kadın bu İuğuna kanaat getirdi, Kadın bir Eflgkh ile evlenmeyi fikrine Loydu. Bu emelini herkese an'etıyordu. kasyalı, Surlı, Rus kirçekkeceler buldukları hal, — Ağlama canım, o gittise le izdivaç eden Madam dö G.. nin gayet ide kabul etmiyor mutlaka bir Ulah zevç istiyordu Pariste bir prens- Nihayet emeline nail oldu. Parite gelen bir U- G. göz” İlah Prensi göz meraklısı kadına talip çıktı. Kadın nezaket dolayı. sevincinden ne yapacağını bilmiyordu. Ulah Pren « Manmafih gayet sine servetinin kısmı azamının vererek onunla ev. gözlerinin | endikten sonra beraberce Eflâka gitti. Bir sene sonra Eflâkinin zevcesi Parise avdet etti, Serveti suyu çekmiş, yüzü bozulmuştu. Parise gelir gelmez ilk işi prentesi ziyaret etmek oldu. Ve dedi ki: — Ah! azizem hiç fayda vermedi!. Prenses hayretle sordu: — Falde vermiyen nedir?. — Ne olacak... Eflâkta bir seneden fazla otur- duğum halde gözlerim büyüyüp güzelleşmedi!. akli da kısa olan sözlerin doğru- Kendisine Kaf — giisin; yarın yirmi A daha bulursun! — Oda gitmeseydi, yirmi bir olurdu, Jena rı? © Bafan paralar Kipa birinde kahveci, ay başında hesap, listesini muharrirlerinden birisine getirdi ve; — İşte Beyim, hesabınız | dedi, Muharrir moi ve o yüz- den henüz vakıt bulup idâre mü- dürünü görememişt.. rae ba- kaldırıp kahveciye baktı : DE a Pa dedi, fakat biraz bek- le! Aşağıdan daha para almadım. Ai ar iderken veririm. Bu *itizar karşısında, kahveci, muharrire fazla hürmeti olduğunu, acele etmediğini göstermek mak- sadile dedi ki: — Aman efendim, dursun. Siz Devrilmiş çamlar € Bir teessür? “Bayır zevcem de yok! : bis) rada sırada ufak tefek çam- | male şk 9 A lar devirmekle maruf bir heykeltraş, bir baloda kendisile danseden genç ve güzel bir kanı- mu bem büfeye götürüyor, kem de ona diyordu ki: — Aman, hanim elendiciğim, vücudunuz o kadar mütenasip, | boyunuz © kadar güzel ki sizin bir resminizi, yahut bir heykelinizi | yapmak her san'atkâr için bir ide- al olür. Hanım hafifçe güldü: — Yani, dedi, benim bir hey- İ feci” bir-kazaya uğrayarak ölmüş j ve bu hadise, .bittabi, gazete sü: İ tunlarında. uzun * uzadıyâ mev İ zou bahisolmuştu. Matbanlara çay ve kahve geti- ten bir kahveci bu haberi alınca büyük bir teessür gösterdi : Eyvah, dedi, “kendisinde yirmi beş çay alacağım vardı! ne zaman isterseniz verirsiniz! Ve ilâve etti; — Benim zaten birçok efendi- lerde param bile batmıştır. Aldı- rş etmem. | Dum YAKIT, 5— Teşrin 197) e TN 24 $ k “e yeğ & > Grimm Nainüskârlık e ce * yüzünden ir arkadaş anlattı; Bir gün tramvaya atladım; bir de baktım ki cebimde hiç para yok. Geri dönüp inmek is - tedim; fakat tam o sırada biletçi karşıma dikildi: — Bilettti. Artık, ne yapabilirdim. Ken- disine dedim ki; — Yanımda hiç para olmadı- ğını anladım. Onun için ineceğim! Biletçi benim bu sözüm üzeri- ne hemen bir bilet kesti ve: — Sonra,bena bunun parasını verirsiniz! dedi. Ben, kondüktö- rün bu hareketinden memnun oldum. Bir daha gördüğüm zaman tanıyabilmek için çehresine iyice dikkat de ettim. Aradan zaman geçti ve ben bu hadiseyi unuttum. Bir gün tramvayda âyni kondüktöre tesa- düf ettim. Mesele hatırma geldi. Bilet parasile beraber o eski bor cu da verdim. Adam bu perann ne olduğunu anlayınca pek mem- nun oldu. Ve bana: —Yehu st mışsınız! dedi. miyormuş gibi bir başka biletçiye nen Pu ta ileride duran nsan dir yetip —Bu efendi, geçenlerde tranr vaya binmişti; cebinde parası yoktu. Kendisine bilet verdim. Şimdi parasını veriyor. Bak bu dünyada ne namuslu adamlar var, « Arkadaşım hikâyesini şöyle ta- marıladı: — Vaziyetim artık! Bu namu San'atkâr cevap va — Evet elendim, ne iyi olur, atelye—- İeşrif buyursanız!l Tam da münasip zamandır. Karım Bur. sa kaplıcalarına gi... -—- Heliçie mavnaler Bi müuharrir, balolardan birinde tanıd larından bir hanım ef ile dansediyordu. Balo gayet kalabalık olduğu için dansctmekte pek fazla müşkülât çekiliyordu. Sabaha doğru ortalık bir parça tenhalaştı. Gene muharrir, ayni hanım efendi ile da ken: — Aman hanım efendi, dedi, İnsan © sanki dansetmiyordu da Haliçte mavna idare ediyordu. Muharrir, müthiş bir gef yaptı. ğını anlamıştı; fakat & yersiz teşbihi Hemen —Onun için, la eziyet çekiyor e bu uyordu. Namerde mujilaş V vi elini açmış kendisine sadaka wv ı ı olun culardan birisi, herifin , se faletine acıdı ve dil! bir miktar para verdi. L bu i sadakayı cebine yerleştirirken bu kerem sahibinin yüzüne” bakı ve şöyle dua et — Allah, kimseyi namerde muhtaç etmesin!