-7 Güzeli iy izi ve | ide Sirturel İ alerik özel bütün hakları n malül Türkiyede" Ku: Kurs İİİ yan yektepiarin kaykolmasından ve caiz mektuplara kenslmap dala h Borsalarer Teşrinevvel 1929 Kambiyo mukabili Frask Hisse senetleri İş ban Osma; Ticare ve zahire borsası Fiatlar Ticaret borsası kâtibiumumiliği tarafınden verilmiştir. KP 91, Çavdarlı 201680 KP Beğdey v .k Dönme — Zahireler — Çavdaf is Misir Fasaiya | Le | İuğunden alınacaktır zl | şa — Hububat — Sasam Ankara Niğde Kırşehir | tenziminden #onra hiç bir teklif kabul olunamaz. | edilmiştir. şe kadar temi İ lan olunur. Devlet demiryaları ve imanları u Teştinevel Bn geceki ayi Ankara. ender (İstanbul, Babiâl TO ilme iler İİ vE Elbise yaplınlacaklır. Gümrükler Umum müdür- | lüğünden: meniurlarile taife ve sandalcı” ve" zabitanı bahriye için yaptırılacak elbise ve kaput kapalı zarf -usulile omü asaya kunulmuştur. Ankarada Gümrük öreileri zım Müdürlüğün. 3 — Münakas | Müdürlüğü nbulda Gümrük Beşmüdürlüğü binas d Güm t komisyonunda caktır. mum salın alma Münakasa müsadif 14 tedir. r, kanuridaki arllar mezkör gün günü 22 teşrinevvel 9029 tarihine imlâ İstanbulda ahkâm döiresinde edi- ve santlan evvel eline verilecektir. iştirak edecek mukayyet bulunduğunu görletir vesaik ibraz ededeklerdir. 7 Her talip bedeli yedi buçuğu | olan 3707 İirahık Hükümetçe müteber milli banka | tubu vw e yahut münak İstanbul Başmüdürlüğü veznesine nakit olerek para burdur. 8 — Ten birlikte talep ol 9 — Bedeli ihalenin 10 — Muay akasaya olanlar ticaret * odasında muhammenenin yüzde n yerine yevmi 1 muvakkete mektup nümuüneleri ş#ttnamelerle mahdır sülüsü miktarında Yana verilecektir a saatın hulalünde mutat “zabıt varakasının 11 — Kumaş ve şekil nümuneleri İstanbul Gümrükler Ümum Müdürlüğü Ambar memurluğundadır. ! umumi idaresinden 155 adet vagonet madeni aksamı kapılı zarfla müne kasaya konmuştur. Mün devler demiryolları | Münakasaya | işütük muvakkat © teminatlağını üömumi müdürlük kalemi sa 12 teşrimisanl Salı günü saat 16 da Ankarada resinde yapılacaktır. mektuplarını ve at 715,30 a kadar | edeceklerin teklif aynı “günde vermeleri Talipler münakasa şartnamel Ankarada, malzeme dairesinden, İsta zasından tedarik edebilirler. T.B.M.M. İdare amir- liğinden: Meclisi edilecek etmeme: tarihinde pazarlıkla lem kâğıda telip temdit Âli ma için 7-10-996 ihale olan. berveçhi. zir dört kal zuht ne binaen (balesi “bir hafta müddetle erin 16-10-9949 ön be larile birlikte ba” günü saat cantları 250 1400 Top gazete kâğıdı Top gazete kâğıdı Top birinci hamur 5 HER GUN ÇIKAR TÜRK GAZETESİ —— | mek üzere Vi fa Büyük ve ya bi sine de “Vakıt, yurdu” - Piyanko tehiri: Ililâlıahmer kezinden: Hilâliahmer san'at levi eşya piyankosu- nun keşidesi 15 teş- -İrinisani 929 tarihi- İ ne tehir edilmiştir. YEDİNCİ BÜYÜK iTayayre piyankosu İ. 4 üncü KEŞİDE: 11 TEŞRİNİSANİDEDİR BÜYÜK İKRAMİYE: 45,000 LİRADIR 20,000 15,000 12,009 10,000 ve 10,000 Jiralık bir Ayrıca: liralık ikramiyeler mükâfat. 40,000. Lira isabet eden «58060» numaralı bilet: İstanbul, Edirne, Cebelib: b, bet eden «165973 ni Gebzedi 20,000 ıma 15,000 Lira isabet eden Sinop, demiş. Ba ilgi Gider, Kaş Lira isabet ede: Samsunda satılm ahlisiye aram in dürlü üğünden: misi için luk bir şem 10,000 zencir ile üç & karrer olduğundan saat 14 te ihalesi . rini görmek üzere | mezküra kader Galata Ja ım caddesindeki “daireli merkeziyyeye muracaatları yevmi rh Balıkesir yollar başmü- | hendisliğinden: Dalya Çanükkale> yolunda çalışın amele lüzumu olu p nümunesi dairede n bölüğü an mürekkep 500 takım | 15 te Ihale edil- Nümuneyi esir nalla dalre- yüzde. yedibuçuk ette müteşekkil © teşdneir velin saat aleni m e şereltini ine ve İhaleye iştirak etmek isteyeni larını alarak. yev h | Türk mektepleri faydalı eserlin İ ilanlarında ©/0 29 tenzilât yapılır LANTARİFESİ: Kara Istanbul mer- |# Merkez nerntest başında» Beyoğlu scenic: Mahyandiye Ham ahanda İsianbul 2740 Antalya - Mersin postası ŞEV KETPAŞA) aktin dan ha lik Be ya Alaiye Silifke Ans Finike Rad Mersine dönüşte iş Ayvalık sürat postası ve R RSİN)» npuru 15 Teşrinevvel rkeci Gelibolu, Küçi kuyu, Edrem, nhtamından Çanakk: Bürhu oluğe oğiyünk gelecektir. Gelibolu için alınır yök. alımda. Trabzon İkinci pastası yala © yolc (ANKARA) vapura 17 Teşrinewel Perşembe akşamı Galata nhtmüz-i dan bereket bolu, Fatsa, Ordu, Gireson, Rize, Hopsya gidece müşte Pazar tikelerile Rize, Ol; Trabzon, - Pulethane, Gireson, Ordu, Fatsa, İneboluya oğrr Sinop, Sürmene, Tirebolu Samsun, Sinop; yarak gelecektir. ALEMDAR ZADELER VAPURLARI Serk ve Tüks Millet Pazar tesi Sirkeci rılıtımını (Zonguldak, İnebolu, Samsun, Ordu, Gireson, Trabzon, Ri Atina ve Hopa) ya ve ayni iskelelerle fi uğrıyarak avdet ed Müracaat mahalli : İstan Meymenet Hanı altında yazıhane Telefon İstanbul 115 Mes'ul müdür : Refik Ahmet üzin FAKTın 14 Teşrinewel 1990 tefrikası; 67 İngilizceden mütercim: « Bir Tir açan gül Güldü: j “O halde elli yaşındaki- ler ne histe olurla?, “Sabahleyin (kalkarlar, yağmur yağacak mi, yağmı- yacâk “mı diye düşünürler, Eğer İngilterede iseler, dü- üncelerinin cevabını hemen alırlar. o Yağmur yağmıya başlar, Kahvaltıdan sonra | gazete okurlar, harbin il rilediğini, insanların öldü - ğünü hayretle karşılarlar. Öğle yemeği zamanı gelir, yemekten sonra uyurlar, uyanırlar. Biraz çıkarlar, sonra gene gelirler, çay içerler, tekrar yerler, esner- ler ve yatarlar. “ Ne müthiş bir tasvir. Pekâlâ gençler nasıldır? , “Bu benim için çok eski bir şeydir. Maamafih hatır- Ismağa çalışacağım. Gözle- rini içleri ferah ve düşüncesiz açarlar. Şarkı söyliyerek giyinir, yâz is& hemen bah- çeyö koşarlar, kelebekler gibi oradan oraya sıçrarlar neş'e ile. sevinçle kahvaltı ederler. İçlerinden daima kendi. kendilerine -büu par- | Kapıya lak dünya da bana da par- lak bir şey gelecek. derler. , Sözlerimi bitirdiğim za- man hafilçe güldüm. Ha- kikaten insan © zâman böyle hisseder. Bana bu hisler o kadar uzakta kak. | mışki.. İ Şaşkın şaşkın O mistör Baç bana bakarak dedi kiz “ Çocuğum, “sizden bu sözleri | işitmek cidden beni müteessir etti. Ben hakikaten © ölü yaşında olduğum halde sizin tasvir ettiğiniz gençlerin hislerile mütehassisim. "Yerlerimizi değiştirmi- şizl. Leydi*Tilçester, galiba yatmıya gidiyor. İşte dün. yada eniyi yer yataktır, Orada elli yaşındaki de, on beş yaşındaki de, her şeyi unutmak zevkini bulur, O balde geceler hayır ol. sun, dedim ve uzaklaştım. varırken başımı çevirip: ona bakarak gül düm. Ertesi gün kliseden son- ra gezmiye gittik. Artık kacak hiç birşey yapmıyor. Şahsi şeylerden bahset- miyerek havaiyatla meşgul olduk. Dünyanın bu seri terekkiyatından , ahvalden konuşurken birden ona de- | dim ki: “ Eğer ben sizin vaziyeti- nizde ve mevkiinizde olsay- dım memleketi t al tına almağa büyük. şeyler yapmağa çalışırdım. Tarihe ismimi geçirecek bir vak'a yapardım. Yalnız düklükle kanaat etmezdim. , * Ah, eğer benim daima yanımda olsanız belki bana da bu his ge- lirdi. , diyerek içini çekti. * Sözünüzden dönmeğe başlıyorsunuz; gene şahsi şeylerle beni sıkacaksınız. , dedim. “ Siz lâkırdıyı açtınız, söylediniz; ben de cevap verdim. , dedi. güldüm ve cevap verdim; “Canım ben aklıma ge- len olmıyacak birşeyi söy- siz ledim. Sizin yörinizde ol - sözünde duruyor, beni sı- | saydım böyle şeylerle meş- | gul olurdum demek istedim... “Size büyük babam O - nuncu Dükün söylediği bir sözü söyliyeyim. Belki onun şöhretini duymuşsünüzdur. Zamanının eni büyük siya- sisi aynı zamanda - edibi imiş. On altı yaşında iken | Vaterlo muharebesinde bu- lunmuş.. Artık çok ihtiyar olduğu bir zamandı; bana dedi ki « Hayatta her iyi şeyi tattıktan sonrâ haki ten sahip olmıya değer iki şey kalır: Biri kadın, biri de muharebe», Artık dükle çok iyi iki dost olmuştuk. Yalnız şu var ki dük, Antoninin ze- kâsile mukayese bile edi- lemez.. Fakat ne:dö olsa diğer adamlar gibi değildi. Sohbeti dinleniliyordu. Ben eve dönerken sözlerimi w nutmıyacağını, hayatta bir- şey Oolmiya © çalışacağını bana vaddetti, Leydi Tik çester; hör ne zaman evde sıkılırsam Harliye O gelme- mi sıkı, sıkı tenbih etti; Yollar muntazam otomobil için olmadığından kendi“ “küçük * arabamla döndüm. Kânünevvelin buzlu, parlâk bir günü idi. Ruhumda bir hafiflik hisset- tim. Eğer omister Baç ya- nımda olsaydı ona gençleş- leştiğimi söylerdim. Şimdi buduarımın tarzını değiş- tirmeği kuruyorum, . Ogüs- tüs bana kâfiden fazla pa- ra birakmıştı. Hatta he sapları onada yollayabili- rim. Bu düşünce o bana Londrada (yaptığım alış verişi (hatırlattı. o Acaba Leydi Grenlen ne demiştir? Hiç bir havadis alâmadım. Tekrar buduarımı düşün- meğe başladım. Divarların san rengini bozarak beya- za mı yoksa açık yeşile mi boyatsam diye düşünürken bir telgraf geldi. Bu baha hârbiye nözaketinden ge liyordu ve şu satırlar ya- zılmıştı: * Kemali teğssürle zövci- niz gönüllü mülâzim Ogüs- tüs Kereçin aleyile hareket ettiği neticâsi vapurda o kızamuk vefat ettiğini bil- dirmek mecburiyetindeyiz. , Birden her şey karardı; bundan sonrasını hiç bil- miyorum... Gözlerimi açtığım zaman kendimi hizmetçiler etra- fımda sofada buldum. Ha- yatımda ilk bayılışımdı. Bu | andaki hislerimi tehayyül edemem.. En büyük hissim dehşet ve büyük bir darba alında kalmaktı. Ah, 2- valı oOgüstüs; yapyalnız deniz üstünde öldü. Haki- katen çok acıdım. Kızamuk, güldüğüm . kızamuk nasıl öldürmüştü. onu Sonra duyduğumuz tafsilattan an- ladık ki: son zamanda iç- tiği çok âlkol neticesi kal- bi zaif düşerek hastalığa karşı mukâvemeti kalmamış. İlk düşüncöm annesi ol- du, Tabii ona da aynı tel- graf gitmişti, Derhal ilk trenle Bornma Onta gittim. Oraya o vasıl olür olmaz beni bir doktor karşıladı. | di Misis Kereç haberi alınca çıldırmış. Londradan dön düğü zaman zaten asabi bozulmuş ve zaiflemişti. Bu müthiş haberi de -alınca zihnini dö kaybederek ç0* cuk gibi olmuştu. Yukarda muhteşem yata» ğının içinde zavallı yatıyor du. On gün Amelya il beriim ne dehşetler geçir - i, ne sıkıntılar çek tiğimizi anlatamam. Zavalli kain validem beni tanıma” miştı. O şimdi yalnız Oğü” tüsle meşguldü. Kâh onu gene çocuk zannediyor, kâh büyümüş gibi söyleniyordu. Bir kaç defa Amelyayâ bö” nim için: “ Bu bizim yeni kira& değil mi? Ne güzel kiz Oğüstüs onunla ne kadar alâkadar oluyor... dödi. Bazen öyle karışık 8Ö) liyor ki güçlükle anliyorum Kânunusaninin sonlarını. doğru hastada bir değişik” lik başladı. Benim huzuru ona bazı hatıraları canla” dırmıya başlanmıştı. Rahat sız oluyordu. > Dektorlâ itme)