5 Temmuz 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

| Onların terbiyesil Fa tam kırk sene hiç eksilmeyen bir geyza « Âlzas Loren? nin.kur- tuluşunu bekleniişti / Kılıçların gönüllerindeki kinin o çarhında biliyen bu millet nihayet kayb- ettikleri toprağı tekrar budu larının kolları, içine (aldılar, tekrar © kucakladılar. o Henüz emekliyen Ftonsiz çocuklarının kalbi Alzası tapıyor, Almanları disğinen. biliyordu. Onlar beşiği ve anne kucaklarını milli ip tikamın: bal feyizli bir mektebi haline | getirmenin möşlerdi, sımna er Biz, bir asırda otuz Alzaş- tan fazla, vatan toprağı ve Alzas halkından otuz kere daha sok. vatan kaybettiğimiz halde damarlarımızı sare; manevi yelimizi uyuşturan — gayretsizlik alyonunun ağır uykusundan hâlâ tam bir silkinişle sıçrayamadık. Ara sıra bizimde başımızdan isyan rüzgürlari esiyor. “Cert riniyrüz, ogöz (o kapaklarımız kalkıyor, fakat heyecanla bere ber şuur elele yürümüyor, Kararlar verir sra tabikine gelince üşeniriz. Lâkin eramızda, yaşı- yan. yabancılar. böyle “değil Onların istiklâkiz. hüyiyetleri, bayraksız varlıkları milli terbi yede bizi çok geride bırak: mışlardır, Size acı bir misalle söz0- mün doğruluğunu ispat edece” im, Bu, benim hahızamı yakan bir hatıradır. Karlı, tipili deli rüegirlar bir kış sabah işime gidiyordum. Karköyde bizi tramvaydan in- dirdiler. — Niçin Diye. bağrıştık. - Kö; Diğer dek. Çaresiz indik, kaynıyan kala- balığa karışarak köprüye geldik, Kıyıda nöbetle sandal bekliyor. duk. Aramızda arkalar çan- tali mektep çocukları şamatacı bir kale teşkil etmişlerdi. Hele | Rumca bonuşasların gürültüsü sağırlar değil ölüleri bile bizar edecek soydandı. Dikkat ettim: Rum çocukları Rum sandalı arıyorlar, Alinin Velinin kayığına binmiyorlardı, Nihayet Panayotlarını buldular. Belki kırk kadar vardılar. O ha- vada, tırnakların dökülecek gibi mzladığı o soğukta, en büyüğü on üçünü bulmamış Rum ço- çocukları, beklediler. Panayot, onları sıra ile taşıdı, Kendi çocuklarımıza dikkat ettim, her rastgeldikleri sandala atlıyorlar, karşıya. geçmekten başka hiç birşey düşünmiyorlardı. İzmir - Kasaba de- mir yollarına ait bir dava Paris, 3 (A.A) — birinci m İN İzmir- Kasaba Türk demir yolları bamillerinin. eshamını Fransada mezkür Kumpanya tarafından © ihfaç edildiğini ileri sürerek tediyatin alun fâhk üzerinden İcrası hak. kihda vaki taleplerini redd. a Püklarda Üsttaralı birinci sayılamızda- | sordum, ,a söyledi, cevapları 7 not kağıdı tut, Şimdi burada suallerle egvapları tas- nit ederek “ize maklediyo- rum, Ilahız Âşir EL sözüne şöy- şlaclır — Plâkçılık mizde ve vi tanıtmakta ilk'â memleketi ilk dela 20 sene ev akla, musikis il olan: dı, yazeliyat hususunda hafız VE fakiriniz lar hususunda ür. Halk bis Sami şarkı Memleketimizde plâk, çılığin € sir tarihi, gibi- Binaenaleyh. çocuklu siniz. gunuzdan, ve ilk musiki me- rakından başıyarak ne Za- « okumuya man ve masli başladığınızda çok iyi olur zannederim. Bu derseniz suretle bizde o plâkçığın te rakkı. salhalarını da öğren. miş oluru — Çok ali nuru ayrım evlâdım. nasıl isterseniz. 00 tarihinde doğdum, da- ha doğrusu nufüs tezkerem de böyle yazılıdır. Valdenin söylediğine bakılırsa teve düm 88 dir. Babam Rüsu- mat kantar memuru İsmail ağadir. (13) yaşında babamı kaybettim. Bende musiki merakı (4) yaşımda o başladı. o Fâkiden kulcuk kanepe gibi ev meiru- şajı, yoktu, evde minder, yas- uk üstüne çıkar, ezan okur düm. Bu hal babamın nazarı dikkatini celbermiş olacak ki beni bifze başları Günün birindde de hafız oldum. Tah- silime gelince; hafız olduktan mustafa paşa rüş- ve hoca y sine, İbrahim Efendinin Koskada açtığı Darüttalimde okudum. Musikiyi Bolâhenk Nuri; hacı Arif Böylerle hacı Ketami Efendiden o meşkettim. Hâlâ da meşkederim. Elime yeni bir parça geçince bırakmam. Size gramofonlardan bah- sedecektim. Fakat dah evvel söliyeyim ki, gesmolan ayrı, lonoğrat © ayrıdır. Gramofo- mun mazisi 20 sene İse İo- noğralinki 30-32 senedir. Ben evvelâ fonoğrala söy- ledim, sonra da gramofona.. Bundan 32. sene. evvel, ben, Ali Rilet ve Rauf Yekta beyler, Galatada Kulekapısı mıtrıbindan çikarak Beyoğ- luna doğru yürüyorduk, Ali Rifat dedi kİ, şuraya bir fo- noğrsi makinesi gelmiş, insan makineye kulağımı. verince, mükemmel şarkı dinliyormuş, İsterseniz, haydı gidelim, Peki dedik. ve gitik, Burası “Parma ların fonoğ: rat mağızasıydı. İçeriye gir dik ve fonoğrsj dinlemek iş tediğimizi söyledik » Bir ma- kineye bir kovan küler, makine işlemiye başladı Ve biz şayanı hayret bir vuzul- la, Yakovinin bir. zumasını dinledik. Hayret, sat hezarı hayret. Fonoğrafçı bizim bu bay- retimizle alâkadar olunca, üç arkadaş dedik ki: — Bizde musiki ile meş gulüz. Bizin de sesimizi Koyana çekebilr, misiniz? Dükkân sahibi; 5 . 77 Elbette. çekebilirim, > dedi ve makineye boş bir ko- #aadet temenni |; van taktıktan sonrâ, sözüne — Haydı bakalım: söyle yin ve çalın! Rauf Yekta Ali Rifat ta we. Ben de söyledim. Dede merhumun: Gene bir. güinühal | aldbu gönlümü. Şarkısını çektik. Azıcık sonrada kendi sösi- mizi fonopraftı “dinledik, “ve hayretimiz katenderkar teza- yür etti, Osdan sonra Parmalara bir müddet daha, okudum. Fakat günün birinde, aklım başıma geldi, Kendi kendime: iaeşil nü aç Âşir, dedim bu işte çok kâr var. Ve ertesi günü Eşyayı ay niyede bir Hulusi OB vardı, ova koştum: ney çaldı, kovana — kuzum sende bir fono- Eral, varmı, dedim. Var cevabını. verdi. Fonoğraf makinesini 2,5 altıma aldım, Sordum: — Ya bunun kovanlr? — Onlarda var. > Ver öndan da 12 tane, O gece evde. toplandık. Mahallede Saz çalan, söyli- yen bir çok arkadaşlarım var- dı. Bir gece içinde (9 kova dın çi ni.de doldurduk. Ertesi! gün « Beyoğlunda. yeni bir fonoğraf mağazası . açıl mişti:, Komedikten.. Kövan- ları otaya götürdüm. Geçmiş #aman, bunları kaçar kuşrun Satım; şimdi çok iyi hatır- Tayamıoyrum, 7, 5 kuruş mü, 8 Kuruş mu idi ne. Bu kârlı aliş verişe bir müddet deyâm ettim: Şunu da ilâve edeyim ki boş ko- yanları 2 kurşa filân alırdık. Bir gün o Şehzadebaşında müdavim bulunduğum bir kahvede oturuyoreum. Bir adam. geldi; ia — Selâmünleyküm! — Aleykümüsselilmi Merhaba, merhabadar, son- ra, yabancı adam sordu: — Mahız Âşir E£ kimdir içinizdi — Benim, dedim >— Senin kovan doldurdu- Bunu işitik. Her Kaç kuruşa dolduruyorsan, ben sana 20 para fazlasını vereyim; ko- vanları bana sat, — Peki amma, ben seni tanımıyorum. Ya günün bi- rinde sen almaktan cayarsın da ben, öbür. müşterilerimi kaybedersem, — Hiç korkma bu gibi şeylerden. Benim ismim sarraf Niyazi... Sen, yapabildiğin ka. dâr Kovan yap, ben gelir senden alirım. Kilhakika bu adam benden bir çok parçalar aldı. O za man en çok beğenilen benim söylediğim kuzu idi. — Gültesi nasıldi bunun efendim? — Şöyle: - Şu karşıki dağda bir kuzu meler Kuzunun feryadı bağrımı deler, Eşinden ayrılan böyle mi meler? Gel kumum ağlama vaz geç eşinden. Bir gün Sirkeciden geçi: yordum. Bu şimdiki dükkâ- nım baküm ki kapalı. Eski. den burada bir börekçi otu- rurdu. o çıkmış, dükkân boş kalmıştı. Burayı tatcum, aşağı yukarı 40 sene evvel. Dol durduğum kovanları. burada satmıya başladım. — kaç kuruşa satardınız bu kovanları? — Çümüş para ile 15 kuruşa. Fakat her istenilen kovandan , her zamen hazır bulunmazdı; meselâ sorar. lardır» — Kuzu var m sizde? — Bu gün, yok; amma yarın gelecek p Bu suretle her il üre y — ticaretide yapıypısınuz: Bu PR Teni bl ir Bugün Taksim “#fadyo- munda Galatasâraylıların atletizim müsabakaları ya- pılacak ve Süleymaniye ile İstanbulSpor arasında terfi müsabakası icra edilecektir. Kadıköy; “sahasında da Fenerbahçe. birinci takımı | Beylerbeyi “Üsküdar muh- | telitile bir talim müsabakası acne, Tenis turnuvasını iran- sızlar kazândı Londra, 3(A.A.)— Wim- bidon tenis müsabakasının yarım finalleri Cocet ve Borotra namında iki İran sızın muvaffakiyetlerile neti- celenmiştir. Bunlardan bi- rincisi Amerikalı Tilden 64,61 ve 75 olmak üzre kolaylıkla mağlup etmiş. ikincisi. de ingiliz austini 61.108,57 ve 61le yen miştir. efem, 14 Söyle Âllahaşkana ilah. Ve o'gece mi. olur, ertesi gün mü, ben her kövan için istenilen şarkıyı * birer defa r ve kovanasçektiridim. — Her kovan İçin ayrı ayrı mı söylerdiniz? — Öyleya. Meslâ Kuzuyu bir günde 75 defa sövledi- Zims olmuştur. Fakağ, bu: ko- vanlar ayrı ayrı :söylenilmiş olmasına. rağmenhep biri: birine benzerdi. Bu surede on.sene geçti. Günlin. “bicinde Vayenberg mağazasına Viktaorya grümo- Ton makineleri gelgi. Bunlar sesi plâğa alıyorlagdı.. Bunu işitince ( gittim, o görüştüm. Bana dediler ki — Her kovan için aynı ayrı osöylemiyecektim. - Bir de'a söylemek kâfi. Biz bun- lari kalıba alacliğız. Sonra kalıptan teksir eğe — Peki, istediğiniz gibi söylerim. Her, plâk için kaç Para «vereceksinizt iste - baklım, ne kadar istersin? — Her plâk için 00 al: Unu i — 00. Biz bu kada: rını Karozaya bil€ Vermedik. — Ben de memleketimin karozasıyım. Ve uyuşamadık. o Sonrs buraya hanende Şthap beyin okudugunu: işittim. Sonta odeon geldi. Sauş üzerinden hisse almak şartile bir kontraç yaptık. Fakat be- sabi iyi yapmıyorlardı. Bunun üzerine 328 de kendi nam ve hesabıma plâk doldurmak maksadile Berline gittim, Es- tar Rekorla anlaşuk; 2000 alun kadar sermaye verdim. Fakat Balkan harbi, “umümi harp, bu . plâkları İstanbula getirmeme imkân, bırakmadı. ve sermayem de heder oldu gir. — Ya şimdi?” -— Şimdi Odeonla” müka- vele yaptım. Her: plâktan 2 peni-hisse alırım, , — Yeni yetişenlerden kin- leri beğenirsiniz”? — Ses itibârliş hafız! Ah- medi, söyleyiş isi barile Mü- nür Nürettin beyi — Hünımlardan ? — Çok böğertdiklerim yok. Fakat Nezihe, Kikriye, Hik- met Rıza havımlar iyi, sÖY- Aypi ayni fanlanda piğk imei. e por ze. ürk Farmakgloglar birliği Genç eczacılar bu namla yeni | bir cemiyet kurdular Eski eczacılar cemiyeti idare heyetinin istifası bu teşekkülle alâkadar değildir Eczacılar o cemiyeri heyeti idaresinin &tila ettiğini yaz” mişı. Dün bu hnsusta gk kadarlarla temas erik, Öğren” diğimize göre, Eczacılar Ce miyeti heyeti idaresi fi ka istifa atmiştir. Fakar yeni cemiyetin. teşekkülü üzerine değil. Meyeti idareye mensup bir zat bize, istilamın sebebi hakkında şu malümsu verdi: — Cemiyet Türkiye eczane- sahipleri. cemiyetidir. Hak buki intihap sadece İstanbul cezacılatı . 'taralandan © yapık mıştır. Anadoludaki eczacılar da pek haklı olarak bu intiha- ba itiraz etmişler V. yapılacak ipthabın bir ay evvel ilân edilmesini ve yeniden intihap yapılmasını istemişlerdir. Bü twlep makul görülmüş ve heyeti idare istifa etmiştir. Farmakoloklar birliğine gelince, bu cemiyet “Türki- ye eczane sahipleri cemi- “ne dahil olmıyan eczacılar Tarafından teşkil olunmuştur. Cemiyetle hiç bir alâkası yoktur. Binaenaleyh cemiyet heyeri. idaresinin istilasında amil, olmamıştır. ve Olamaz. Cemiyctimiz infisab edecek değil, bu. teşekkül karşısında büsbütün kuvvet bulacaktır. .Cemiyetimizin Istanbul ve taş cezane sahibi olarak 500 e yakın azes vardır; Bunlardan isis eden kimse de yoktur. Bu kadar çok azası olan bir cemiyetin in sahna hiç Şüphe yok ki imkân verilemez. » Haber verildiğine gü Darülfünunumuzun.. > © şubesinden mezun genç *< sancılar cemiyeti Minel role Nizamettin B. sansrasanansasanamasssasakansasszemsnnmeeeere | zacılarımız yeni bir Gemiyet teşkil etmişlerdir. Cemiyete bilâ istisna her dipluma — sahibi girebilmek- tedir. Bu yeni “birliği teşkil öden zevat, şimdiye kadar taşıdıkları o eczacı mesleklerini inmabiyetini tama: men izah etmediğini görerek badema, (Farmakoloy) nar mınıalmıya, karar vermişler xe yeni cemiyetin İSMİN, de (Farmakolojlar birliği ), şek- linde. tesbit. etmişlerdir. Bir- liğin gayesi yalnız ilmi ha- raketlerle meşgul olmak, mes- leğin Avrupadaki tarakkiğa üni memjeketimizde tatbik, kütüphane tesis ve mecmua neşretmek . gibi o mesaldea ibarettir. Dünkü akşam gazetelerin- den biri bu tüşekkül üzerine Heybeliadada Artık tenekesi 40 pa- raya su bulabilirsiniz Heybeliadasının seneler- rada ri edip giden Tİ Sn de Eterah | Hakkındaki evrakın verici — sayfiye £ yerinden mütaleası bitti kerbelâya (o döndüren bir Tabanca ile © ateş hadisesi derdi vardı: tahkikatına ait evrakın mütaless Susuzluk. alınmak; üzere. Üsküdar, müstan- kü Cemal B: tarafından müddel umumiliğe, verildiğini yazmıştık. Üsküdar müddei wmmisi Alimet Suat B. , dün çevrakın tetkikile meşgul olmuştur » - Mütalea hazırlanmış, evrak akşam üstü müstamtikliğe iade olunmuştur. Müstantik Cemal B- kararnamesini yarın yazacak , netice anlaşılacaktır : Kofakosun müdafaası «Londra otelinin kendisin den sonraki müstecirini öldüren Fakat bugün bu dertten (vardı) diye mazi sigasile bahsedecek bir mevkideyiz. Çünkü şirin adanın bu ek- sikliği Seyrisefain ve Şeh - remanetinin elele vererek çalışmasile tamamen berta- raf olmuştur. Su. ihtiyacını girdemek için iskelenin üst tarafında bir su deposu yapılmakta olduğu evelce yazılmıştı. Seyrisefain ve Şehremaneti ozamana kadar bu ihtiyacı temin için. faaliyete geç pis ir, EL. nin o mühâkemesine Gön | i.e Itanbul ağır ceza mahkemesinde Seyrisefain, suyu vapurla i i devam olunmuştur. iskeleye getirmekte, beles iyi KİZ lan diyenin arözözleri de bu a âlıp evlere dağıtmak- gelecek, hafta kararar verilecekti. rinde, tadır. Suyun tonu evlerin Ölen bir şahit iskeley& olan mesafesi na- Yargi Şekeroğlu" Ef. ale” zarı itibara; alinarak 40-60 | hindeki sahte noterlikte ibraname kuruşa verilmektedir. tanzimi davasının dün ağır cezada Bu suretle suyun tene- | rüyetine devam olunmuşur. kesi azami 40 paraya mal Şahitlerden mubbir Todori olmaktadır. Susuzluk mese | ek nin hasisnede öldüğüne dair lesinin bu suretle halli | iş, mah : Heybeliada ahalisini Sey- risefain ve Şebremanetine karşı pek müteşekkir bırak- mıştır. iy tescili vi ” » sermayeli Üskü- Hastabakıcı isteniyor pa ke idi © Gülhaneden: Gülhane has #huiyaç vardır. Yaşı 2040