— A gssiyıkeayı 41951 Cumartesi İ 6 İzin Ay | Temmuz) Petrol harbi | Amerika ile İngiltere arâ” sında bir gün bir petrol harbi vuku bulacak mı? Bu sual cihanın istikbalini düşü- nen kafaları son zamanlar- da fazlaca meşgul edi Bunun sebebi sanayi hi- barile Avrupaya faik bir vaziyete n 1929 Amerikada si ile tedbirler, hareketler görül- meye başlamasıdır. | petrol endi çok fazla petrol sarfederler; yapılan Amerikalılar tetkiklere naz rikalı bir İ (20) defa fazla lâk ediyormuş. Petrol sar- fiyatınd israf Amerikanın bir an bir Ame- a göze çarpan bu istikbali büyük tehlike: tacil ediyor. Filha Kendi memleke ka Amerikalıların lerinde bu- lunan petrol mebaları fazla sarfiyat yüzünden yakın bir istikbalde tükenmek tehli- kesine maruz bulunuyor. Amerikalılar kendi ellerin- deki petrol menbaları ku- ruduktan sonra bu günkü #anai terakkilerinin başlıca esası olan petrolü hariçten tedarik etmek iztırarında kalacaklardır. Hatta evle- rinde kullandıkları petrol lar için bile ecnebi mem- leketler ile rekabete girme- ğe mecbur kalacaklardır. Çünkü Amerika kıt'ası ha- rinde ne kadar petrol menbaları varsa bunların hepsi ya doğrudan doğru- ya bugün İngilterenin elin- dedir, yahut İngilterenin mühim fi kontrolu altındadır. İşte bu vaziyet Ameri- kanın yeni reisi cumhuru | M. Hooveri enziyade dü- şündürmekte olan bir me- seledir. M. Hoover âcil bir çare olmak üzre Ame- rikada petrol istihsalâtını azaltmak istemiştir. Kendi cumhurluğu | devam ettikçe (o petrolca (zengin olan arazının hususi grup- lara ferağ edilmesine mani olacaktır. Bu ferağ mua- melesi ancak hususi bir kanun ile yapılabilecektir. Diğer taraftan M. Hoover petrol müstahsili olan kim- selere istihsalâtı tahdit için aralarında © anlaşmalarını şiddetle tavsiye reisi etmiştir. Bunun üzerine petrol müs- tahsilleri aralarında konfe- feranslar aktederek | hali hazırda yeni istihsal mik tarını teşkil eden (2,700,000) varil petrolü (2,350,000) tenzil etmeğe karar vermişlerdir. Fakât bu kararın tatb ei gelince mesele müş. ülât peyda etmiştir. Çün- | kü Müttehidei Klm e) müddeiumumisi petrol is- tihmalâtının bu suretle tah. didini tröstler kanununa muhalif görmüş, istihsalâtın | tahdidi kararına karşı gel- miştir. Bundan sonra M. Hoover kendi ismini ortaya koymaksızın yeni bir kon- ferans toplamıştır. Bu kon- ferans petrol müstahsili o- lan hükümetlerden teşekkül *diyordu. Bu konferansa M. ne Hooverin şahsi dostu bulu- nan M. Reşma ri ii ii Yunanistanda Mihalakupolos ha- riiye nazırlığım kabul etti Atine,5 (Apo) -M. Me | halakopulos kendisine teklif edilen hariciye nezaretini ve riyâseti nuzzar vekilliğini ka- bul etmiştir . Matbuat M. Mihalokopulosun hariciye ne- zaretini | etmesini hay- retle telâkki etmektedir. M. Mihalokopulocun An- karadaki Yunan murabhas- ları hakkındaki fikrini Veni- kabul ettirdiği yahut nazarını tebdil ettiği nazırı M.Argiopulor, Hestiya İ gazetesi tarafından müzakeralının Müş! aldığı hakkında neşe. fransız seliri Beya nafia bulun uyor Kont de Şambrön “ihti- lâflar munsifane ve mü- vazeneli bir surette hal- lolunmuştur,, demek- tedir Kont Şambröir e dö cenapları bu safhada Suriye hü- kümetinin > Mi vaziyetine > (>) 2 # > İ u be eğ yal tta bu ” al lunmuştur v EV» Kant dö Şam fik rüştü imza € miz metinler, yakında A 1 ZE ktir. Bunları lan efkârı umu- hususta hi verecektir, Be miye bu ei de mem- hiyette oldu ken- vahameti bizatihi, len fakat, bununla zadıkça tahrişkâr bir vaziyet ihdasma müsait ar munsiflane ve muvazeneli bİr “sureti “ halle iktiran etti. Bütün bu müşkü edilmiştir. meseleleri; tanzim eden bu busue irilâflar, Fethi beyin ki Ankarada bulunması bu itilâfları teshil etmiştir ) şü esnada, Pariste M. Brisnd ile müzakeresine başladığı dost- luk muahedesile (o tetevvüç edecektir, Türkiye (ve © Suriyedeki emlâk işlerinde, her iki hükümet gelecek «eylülden ği halde reisicumhurun noktai nazarını kabul ettir- mek mümkün olmamıştır. Onun için konferans hiç bir Galatasarâylılar | senelik atletizm bayramlarını dün Taksim stadyomunda yap- tılar. Bunu atletizm sahamı- an en mu- vaffak teza- hürü olarak kaydediyoruz. Çünkü iyi tertip edilmiş bir müsabaka programı in- amla tatbik edilirken, İs- tanbulunspor- Ja alâkadar şı da. pek zevkine eri- lemiyenatle- tizm besabına güzel bir. gös teriş yapılı yordu. Dün Galatasarayın da- veti Stadyomun tribünlerini, balkonunu mü- him bir futbul maçındaki gibi dolduran seyirciler, takip edenler için atleti- zmin de futbul kadar zövkli bir spor oldu- ğunu gördüler, İşte biz Galatasarayın dünkü bayramını evvelâ halka atletizmi sevdirmek noktasından kiymetli bul üzerine sevilen dettiğimiz gibi muntazam bir proğramın o önümüze serdiği müsabakalar güzel ve heyecanlı geçti ve bu bir de Türkiye rekoru kı- rildi Yüksek atlama şam- piyonumuz Hâydar zaten kendisine ait olan rekorun | üç santim fevkine çıktı, Ye- ni yüksek atlama rekoru- — 100 metroda Semih birinel gelirken duk. Sonra da yukarda Kay- muz 1.78 dir. Dün Semihten, Memet Aliden Besimden yeni de- receler ümit ediyorduk. Dünkü atletizmde Semih dün 100 ve 200 metro koşularda bu ümidi- mizi boşa çıkarmıyacak bir kudrât © gösterdi. Evvelâ muvaffak bir 100 metro koştu. Yayından. kurtulan bir ok gibi enfes bir çıkış- la başladığı koşuyu sürati- ni kaybetmiyen bir takip ve bitirişle tamamladı. Va- kit (11,1-5) tir, fakat koro- nometrolarda bu müddeti (11) saniye. olârak tesbit edenler de vaar. Şonr 200 de Mehmet Ali ile beraber (23; 3 5) gibi iyi'bir'derece- | ye yetişti. Ve eğer bir az evvel 100 metre koşmamış olsa idi bize bu koşu üze rinde yeni bir Türkiye re- koru verecekti. o Samihin çıkışı göne çok muvaffaki- yetli idi, en önde uçuyordu fakat 150 metrodan sonra geniş adımlı Mehmet Ali Fall Hanımlar arasında surat koşsasndan bir istibe Galatasarayın atletizm bayramı Çok güzel ve muntazam oldu Haydar , yüksek atlamada rekoru kırdı kendisini tuttu, Ve yarışı beraberce bitirdiler Dün kıymetli o Besimin muvaffâkiyetsiz bir günü idi. Bunun se- bebini müsa- bakaların ter- tibinin verdiği yorgunlukla beraber yanın-! da kendi de- recesinde kuv- vetli bir rakip bulunmama - sında aramalı- yiz , Çünkü dün girdiği 800 ve 400 koşularda ilk hamlede en öne geçti ve genç koşuc- lar içinde kendisini sıkıştı- racak bir kuvvet olmadığı için pek iabü olarak fazla gayret sarfetmiyordu. Bayram saat tam onbeş- te geçit resmi ile başladı . Askeri muzikanın çaldığı yürüyüş marşı ile bayrak, İzciler kız sporcular, atlet- ler denizciler, futbolcular pek muntazam bir geçit yaptılar. Müteakibön ortada dizil- diler yaşa bağırdılar ve dağıldılar, Bundan sonra müsaba- kalar başladı. Sahanın va- ziyeti o muntazam çizilmiş beyaz çizgiler, atış mesa- felerin ouzaktani güsteren tesisat müsabakların neta- yicini ta kulağımın dibinde Alt taralı 3 üncü sayıfarmızdadır) Maarif vekâleti . heyeti teftişiye reisi Rıdvan Nafiz beyin bir kaç günden beri maarife merbut bir mües- sesede vukuu iddis” olunan mühim bir suli istimal tah- kikatile meşgul olduğunu yazmıştık. Aldığımız malâmata göre bu müessese Devlet matba- asıdır. Ankarada âli makamata vuku bulan şikâyet ve ihbar üzerine Ço Rıdvan © Nafiz bey o sureti (o mahsusada bu işin tahkiki için şehri- mize gelmiştir. Heyeti teftişiye (reisi, maarif müfettişlerinin işti rak ettiği mühim bir içti. mai müteakip (tahkikata vaz'ıyed etmiştir, Evvelki “gün ve “dün Devlet matbaası kuyudatı tetkik edilmiş ve müesse- seye mensup memurinden Devjet maibaası binası bir. kısmı muşlardır. İddia olunduğuna göre ihbar. edilen; sui istimal çok mühim. bir yeküna baliğ olmaktadır. Devlet matbaasının sermayesi, MÜ- tedayil kalb- edildikten sonra bu mücs- sesede usulsüz bazi müs- melât : cereyan ettiği. ve bazı yolsuzluklar » olduğu istievap — olun» semayeye Devlet matbaasındaki Sui istimal iddia edilmişti. Aldığımız malümata göre ihbar edilen sui istimal bilhassa kâğıt münakasalarına ve makine mübayaatına aittir. Matbaa tarafından © satın (alınan kâğıtlar için açılan müna- kasalarda teklif edilen en müsait ( şeraite © rağmen daima bir müessenin ter- cih edilmesi nazarı dikkati celbetmiştir. Diğer taraftan geçen sene Avrupadan sa- tın alınan makinelerin mü- bayaasında da usulsüzlük görülmektedir. e Fabrikalar arasındaki rekabete rağmen makinelerin muayyen bir müesseseden yüksek fiatla satın alındığı iddia edil mektedir. Tahkikat henüz iptidai ! safhasındadır. Bir kaç güne kadar inkişaf ödeceği an- laşılmaktadır. —— — jlbaren ile meselenin hey'eti umumt- yesini halletmeye karar ver. diler. Şunu da iyice yazınız ki, Türkiye hariciye Vekili Tev- fik Rüştü Bey Fendinin, muh- miştir. Binaenaleyh M. Hoove- lâtını azal- en dostane bir bis | T müddet içtimamnı tehir ete | —— telif meseleleri birlikte götü- şürken, gösterdiği ihata ve vusatı nazarı sena #tmeden geçemem, İliç bir, müzakere ve münakaşa bu derece dos bir fikir ile devam etmemiştir. Düşübünüz ki, tine ararak istihlâkât; tahdit etmek şeklindeki! projesi füliyata geçmemiştir. - Bil- âkis istihsalât artmakta, petrol sarfiyatı da o nis- | beite çoğalmaktadır Cimza edilen itilâfın ehmmi- yeti buradadır ) . düşününüz ki diyordum, o Ak denizden Dideye kadar, hudut kart sufette)tahdit edilmiştir. Ve bü da'her iki tarafin o müte- kabil. hüsnü #izasıyla Tabii bu-vâziyeti göz ö- nüne getirenler Amerikada» ki petrol menbaları bir z2- man sonra Amöârikalıların “Bir Yılda Açan Gül, C j tefrikası Vakt, ın yeni te ei bitiyor, beğ yi a > Pe d Yazı: masasile iş tezgöhinin | yan yana durduğu bir oda. Duvarlarda ipekle işlenmiş ağzı ve pençeleri açık azgın bir kaplan tablosu, «nı gösteren başka bir lâvha ile karşı karşıya, Ön taraftaki çıplak duvarda sazlar, onların yanında da bastonlar aslı, İşte o Neşetin odan, o Bastonlar bunları pazardan toplanmış adi sopalar sanmayınız. Onların her biri mızın uçmaktan yoruldukça din lendiği kartal tünekleridir. sma, sekin san'atkâri- Onun gibi yazıyorum: " Hava, kestane dalları gibi ağır, güneş, mum pırıltı sına dikilmiş bir kedi gözü kadar | parlaktı. Ter, İ bir cehennem i kayılağ ından $ alınıp bir ze- İ bani tellâk iğ elile başıma 5 dökülmüş : bir tas do- $ lusu su İ gibi, saç- $ larımı İ biri bi- #rine ya- İ pıştır- idi. i “Yeni 8 bestele- diği birHi- İİ cazkârikür- idi şarkıyı ji pest bir $ sesle du- İ£ daklanma £ üfleyen arka- daşıma: — Hadi kalk, dedim, meya- İ nini sonra gös“ İİ terirsin! Şimdi İ kalk, gidelimi Arkadaşımla i yan yana iki sat- ranç taşı gibi ilerliyorduk. — Dur! | Bu tek hece hançeremin bütün tellerini ibtizaz ettir İ mişti. Çünkü dalgın arka- # şım, yolun sağ köşesindeki dükkârü görmemişti ve bik İ miyordu. ki“ sinesinde bin- lerce ;kahru felâköt ; taşi” yan neslimizin bütün hara- Tetini eritecek, bütün ateşi” sayamaam a ihtiyaçlarını temin edemez bir hale gelince ne yapi caklarını düşünmektedir: Bu ihtimal bir gün Amerika ile İngiltere arasında petrol yemişle dolu | MN İNÇAN JEASİ seyen dağ başlı siki kaval: v9 ayrandır. i Her yayığı ana sütü gibi ipin ğa Eş başka ever pr a e) m İl N an'atkârla ! > V Şamda başlıyan hev€$ Neşet Beyin şöhretini az zam bu şöhret Arabisfa, derecesine varmışlı 5 ği anda yayım we Rabbill'u nda Neşet mızrabi bırakınca #eft ağaçlar. üstüne iharsanı vie birkaç cepheli P" san sikdi. Bastonları 9 ayrı birersân” a eseridir » Papağın, fi Neşet B. yolları Şema bahçelerinden hasas hava ©9“ sarmişti. Bütün ailesi erk sonsu anmaya Biz ydı bilseniz! özerinde hürriyet ve serazatlık kokan yabani zambak larla kekikler gülüm- larında mü içki bu aklarla döken * solynayiak dudaklarla se bir mide değil bir göni borcu er aldis yü çıkmasını olarak hatırlara ven Mehmet Asım cu