Cinsi ahlâk Dünya gençliği Mâkta “iş, ve sil ları içtimat ah sas» esas toplanan bir akla ileri- dü- etrafında kültüre doğru iştiş leyör. Ccmiyeti teokratik şünce tarzı ve »tabuik» mef humlarda tanımak istemiyor. Dünküler cemiyetle karşılaş- tıkları zaman kendi hayalleri, kafalarında zannet tikleri Halbuki belerden sonra cemiyetin de bir şeniyet olduğu, onun da müspet kafa ile tetkik edile bileceği anlaşıldı. Dünya gençliğinin o -burada dün gençliğini büyük türüne sahip olan ler: yerine ahlâkı bu müspet Astinat. ediyor. İçtimai ahlâkta müspet © sasları kabul edenler cinsi ah- lâk, bahsi taklıyor. “— O kadar değil? Demek ister lıyorlar, Halbu iliğinin cinsi hakikar arık büyük tecr saniyi cemiyet- alıyoruz- İçtimai görüse Di tavır & ün ya geiç telâkkisi de taşıdığı eski müstehaseleri “birer birer atiyor; ahli Müspete insin ve şeniye te yüksek kiymet veren “bir devirde cinsi kın “tabu, ve aile dinlerine istinat eden badiselere eskiler kadar ri yet etmemesi tabildir, Biz ne dersek diyelim, dünya genç- liğpni dünkü hizmetlere ina nekadar tayip tabiat bildi bir mıyor diye edersek edelim dinden şaşmıyor. kıymetler Alemine doğru bir akım var, Bu akın erkek ve kadında dahi “tabuik,, telâkkileri her gün biraz daha yontarak es Yeni kinin yeniye karşı müsama- hasını temin ediyor. Eskiden cinsi ahlâkın esası aile dinin kuğsiyetini muhafıza diye tarif etmek mümkündi. Bu nun için kadının bir gibi başkalarından gizlenmesi umacı eski bir aile dininin esasıydı. Ruhun ebediyetine inanan devrinde her aile ayrı küldür. Bu ayrı te- nce, aile mabuatları arasına girerdi .Bu betleri erinin tıpkı aileler düşmanı idi, harp. halinde ler, birbirlerile hoş geçinme- tu, Bunun için ty ruhlarının diğer aile mabutlarının kurtarılması hücumundan lâzım; gelirdi bu dudu, evlerin p bu ecdadın ruhla- Susesasssese Balkan rüzgârları Du gazetelerin hep- k i saurld” aynı “ Uluklarda , Dalgm Ve ses günlerinde bu hüya- dis, gök gürültüsu gibi ak tehlike var! siz nm © hücumdan muhafaza için alınmış, tedbirlerdi. Yal- nız bu kader değil. Kadın du sei bu temini için baremlere kapatıldı. Çün- kü muayyen olan izdivaç erkekle münasebette bulunan kadın tarlasına hudut yapma maksatın tarzı haricinde bir cinsi mış, evine çatı Okurmamış raddes ocağı | şarap diik- gibi. kabahatli ve bir mabuduna vermiş memiş düşman ailenin hululüne olurdu. sebebiyet Bu suretle kendini koca- sından başka" bir erkekle mü edecek olursa adeta nasebet tesis düşman aile, kadının ailesini bir nevi müstemlike haline koyacaktır. Bunun ne: ticedi pek fecidir. “Eğdadın ruhları kudsiyetini Kaybede. cek veladi olaçıkur: (1) babaların . hükümdar olduğu aile di- ninin dünyayı görüşü tarzı dünkü ahlâkın en esaslı kıy- metlerini vücuda getirdi ve İşte mahiyetinde kadını her suretle erkekten uzaklaştırdı. İ Kbarem) bu devirlerin baka- yaşıdır. Her cemiyet bu der- reden geçti, Her cemiyet bu tabuik ablâkın en şiddetli tezahürlerine uzun zamanlar nihayetsiz kiymetler verdiler, Fakat müspete doğru ilerledikçe cinsi ahlâk daki kayıdlarda başladı Bugün cinsi ablik müş petle “tabuik,, zihniyetin ci. dulina nazaran bir istikamet cemiyetler gevşemeğe ala biliyor. müspet ahlak kadini. serbest erkek vatandaş gibi. telâkki ettiğini isbat etti, devirde cinsi muhtelif misallerle asırlardan üstünde Kadının omuzları beri, taşıdığı saçların bir makasla kesilme. mesi ve bugünkü kadının kısa, ve kesik saçla Orlaya 1 > tabuik ahlâkın. ep müthiş hezimeti addedilebilir, Kesik saç aile dinine istinat eden telâkkilerden e Kadır uzaklaştığımızı gösterir ahlâkta Cinsi €sas olan içtimai Muvazcnenin bözul. mamasıdır. Muvazene bozulunca ak, sülamel başlar, Bugünkü © mın muyazenesi iştir. İşe mâni eden. haeketleri “ahlâk telâkki etmede hizğımge seti, Bütün-sinirlerin ç- | diği, giikçe arı sizliğin vücut bir zamanda bu derin ve korkunç uğultu, Balkan ufuk- larından kopmuştur, Bulgar- Jarla Sırp hükümeti drasında başlıyan nota: duellosü; niha- yet hudut boylarında “asker. lerin silâh bâşina çağırılması na dayandı. Sene bu iş matığının netice- sidir ki, çemi temayül işi bozmamak şartile makul ct Ferdin cinsi ini, ferdi arzularını buluyor. Zannımızda zahitlik arbk r meziyet değildir. cemiyet çinsi fertlerin is menetmekten vaz geçiyor. iyaklarını Bugünün itiraf etmelidir ki dünkülerden da hiir- ve dünküler gençliği ha ziyade insiyaklarina riyet verebiliye kadar hislerini, arzularım bap- setmek, mecburiyetini hisset Bu eyrinin bir netcesidir. miyor. cemiyetin - tabit Cemiyet ilerliyor vetabuk yıkazak tizyo halleri ve setleri ilerliyor. Ve. fertlere lojik. hürriyet hududunu gi işleterek © yeni. kıymetlere doğru ilerliyor. Sadri Etem U) Bu mesele hakkında daha iyi malümat almak için“Fustalde Caxiege., in “Cil amtike,, edir esdrire müracani silebilir. (Gençlik haberleri Diplomalar Darül harflerle basılıyor nunda yeni Darülfünun mezuniyet şe- hadetnameleri pek yakında, eski şekilde, yeni harflerle basılacaktır. Bu yeni bası- lacak olan şehadetname- ler şimdiy& kadar dip- loma almamış olan mezun- lara verilecek, olup evvel- ce eski harflerle olan — diplomalar edilmiyecektir. Darülfünunlular Balkanlı talebe mu- rahhaslarile birlikte Bursaya gidecekler verilmiş, tebdil Temmuzun 8-inde şeh- rimizde Balkan memleket- leri talöbe birlikleri kong- resi toplanacaktir. Verilen malümata göre, kongreyi, Hukuk fakültesi mezunla- rından Muhtelit mahkeme- lerde Türk ajanı Naşit bey açacaktır. Kongre müzaköratından sonra (80) kadar Balkanlı merahhasla birlikte Darül- fünun gençleri Bursaya bir seyahat tertip edeceklerdir. ............... Cihan haritasına bakınca, yelelerini ağ iki e hor görünen tü iki de hot bakmayın v& “Adam sen de cürmü' kadar yer yar karl» demiyin. En büyük yan: gınların asli bir kıvılcım değil midir? Dönyanın tekmil hu- dutdlarim: dteşe veren, kıtlık ten çatlamış topraklar üstün- de yirmi beş milyon mezarın ( GARPTA | 20 yaşında fakülte reisi | 30 yaşında darülfünun cinini oldu Profesör Hutçins in hayatı ve muvaffakiyetleri Ağirikanin” “bütün mat buatı genç! ve münev- ver insan *ı “s kadar ede- cek bir disyei €hem- miyetle kay. dediyor. Ha- dise şundan ibarettir. 30 yaşında bir genç olan M, Hutçins oŞi- kağo darül- fünununun e- minliğine in- tihap olun- müş bu suretle yaşlı başlı” ilim a damları için hayatta mün- teha (o teşkil eden bu ma- kama: - pek genç yaşında Şikağo dar ha- » ve başına geçmek in hakka, ten büyük birliyakate; ilim hareketini. ilerletmek gibi büyük bir kuvvet ve mezi- yete ihtiyaç vardır. Genç M. Hutçins büti bu ev- sah haiz olduğu için Şika- go darülfünununun 'emin- liği inhilâl eder etmez (Ya- le) dârülfünununun reisli- ğinden buraya geçmiştir. 1899. . tevellütlü — olan Hutçins, 1917 senesine ka- dar tahsilile meşgul olmuş, 1918 de nefer olarak'umu- mi harbe iştirak ederek harbın hitamına kadar İtal- yada hizmet etmiş, daha sonra Yale darülfünununa avdet ederek (1921) de tahsilini tamamlamıştır. Hutçins tahsilini ikmal- den sonra muallimliğe baş- lamış fakat 1922 de “Yale,, darülfünununun kâtipliğine intibap edilmiştir. Darülfü- nun kâtibinin vazifelerin- den; biri, - memleketin “her tarafında yapılan içtimalar- da nutuklar irafletmesidir. Hutçins bu iğtimalardaki nutuklarile | şayanı hayret meziyetlerini herkese tanıt- mış ve herkesin nazârı dik- katini: kendine çevirmiştir. Hutçins- kâtipliği. esna. sında her gün 19-16 saat çalışarak ve bu. mesaiyi kendini: alâkadar eden he- deflere tevcih ederek men- sup olduğu müeasesayi yüke seltmiye muvaffak. olmuş, 1925 senesinde (o hukuk medresesinde müderrisliğe başlamıştır. ... uğu büyük muharebe. de böyle bir. kıvalermla., tatuşmamış mıydı? Prençipin bir âyşidük göğ- süne boşalan . xâBancasındah tişkıran İki #teşsğamlası büe tün cihanı ateşe verdiği -gün- denberi, insa ve hele dip- lomat kafasının © şuurundan şüphedeyim. — İf'bilirim ki haritada kırmızı putarla ay- 1926 senesinde hukuk | medresesinin reisliği inbi- Mil ettiğinder. Hutçins bu süz, mevkie inti- hap edilerek hayatta büyük bir muvaffa- kiyet (o daha kazanmıştır. Hutçinsin, hukuk med- resesinde mu- vaffakiyet, hu- kuk tedrisa- tında içtimai ilimlerden, ru- hiyat ve psik- yatriden isti- | fade olunma- sıni temin et- mesi ve bu- nun için yeni kurslar açma- sıdır. Bundan öuigins, iflâsların esbabı, cemiyet içinde kü- | sük. öştihrazlar, ve buna İ mümasil meseleler hakkında | derin tetkiklerde bulunmuş ve bu hareket ve faaliyetile Yale darulfünununun hukuk medresesine yeni bir ruh vermiştir. , Bunun neticesi olarak Şikağo darullünununun &- minliği ihilâl edör etmez henüz 30 yaşında otan bu İ genç, bu mevkie getiril miştir. Geçönlerde M. Hutçins, İİ Vüğington da Beyaz saraya gitmiş ve orada Amerika adliyesinin en büyük erkâ- nından biri ona: *“Zannederim ki genç ta- lebenize hukuk dersi verir- ken biz yüksek mahkeme erkânınm pek köhneleşmiş olduğumuzu söylüyorsunuz!,, demiş, Hutçins ona: * Hayır, böyle bir şey söylemiyorum. Çünkü bunu kendileri" ânliyorlar!,, ce- vabını vermiş. Bir kaç hafta mukaddem Amerika reisi cumhuru. M, Hover M. Hutçinsi davet ederek kendi idare proğ- ramında büyük bir mevkii haiz bir noktayı onunla müzakere etmiştir. Bu nok- ta kanunların icrası idi. Amârikalılar, bu gayretli ve kıymetli gençlerle iftihar etmekte ve muazzam bir ilim ocağının çok kabiliyet. li bir gence verilmesini de- rim bir memnuniyetle kay- detmektedirler. hanelerle parlamaya hazırdır. Sanki o putlar, kanla yoğrul- muş barıttan yapılmıştır. Son zamanlarda: yeni bir muharebe o musibetinden sıl sık bahsedilmiye © başlandı. 1918 de zafer dedikleri sert ve. yalçın gurur içkisinin ni. ye malolduğunu görenler hep yaka silkmişler, tövbe'etmiş- lerdi. O boğazlaşma yüzünden | nin vefatından yani yapa) Tanınmış adamlar Makyavel nasıl yetişti ? Makyavel şimali ! İtalyada Toskan eyaleti dahi. linde Montes portoli de döğ- aslen rouştur. Ailesi Validesi urjuvaziye mensup» tu. rep bir sili gayet solu meş adımdı. Az çok ta dini girler vardı. Bazi yazar ve bunları akşımları kilisede tayanni ederdi. Nikolâ, Makyavel valide az kaldiktin sonra kilisede Vek öle tesadül ederek bir görüştüğü hınla evlenmiştir. Nikolânın o bir. biraderi, iki kız kardeşi vardı. Bu kız- lardan biri İstanbulda müte mekkin Fra diğteri betti ile evlendi. | Nikolânın babası papasları | bakir g nazarında papaslar tembel ve ahlâksız idiler, o Maamafik resmen dine karşı büyük bir alâka gösterirdi Böyle bir aileye . mensup olan Nikolâ Makyavel akğam- ları evine avdet ettiği zaman | bir. taraftan İsa ve Mer; ait manzumeler, diğer taraftan pederi tarafından anlatılan ve papaslara ait olan manalı ma nalı hikâyeler dinlerdi. çesko Nervoçiya İİ Besnardo Menir. en bir adamdı. Onur | Bütün İtalyanlar gibi Mak- yavel de sokak hayatında bir çok şeyler öğrenmiştir. Daha küçük yaşındaiken sokakta koş. to, oynadı, döğüştü, arkadaşları! ile: bir olarak kompas kurdu. İalyanın sokakları küçük İtal- yan çapkınları, için tatbiki ilmin mektebi vazifesini görürler. Nikolâ, daha çocukken sak- lanbaç, birdirbir, körebe, u zun eşek, topaç, bile, ceviz oynadıktan sonra, vakit vakit dansör, aktör, Kuklacı; bağır- sak şişirici, makina mühen- disi, davul fırıldak. zınla imal» edici; gibi san'arlardan geçti. Böylece daha hesap öğrenmeden teki çiftten, ayırt etmeğe, ceviz, kurşun kalemi oyuncak satarak kârı zarar- dan tefrik eylemiye başladı, olâ ilk yazılarını, ilk tezyiflerini, avamın İçtimagâhı, ziyaretgâh olan kiliselerin, umumi" evlerin, intizar salon- lattrın, balâların divarları ü, zerinde karaladı.. Etrafında çevrilen intrikaları farkederdi; boynuzlu kardeşler, çıtlkırıldım- lar, gülünç âşıklar, aldanlan kocalar, tufeyliler, çanak ya: yıcılar, dolapçı uşaklar; cin- si belli olmıyan mahlüklar, velhasıl aşağı tabakaya mensup halkın her türlü estarını 3 in 2 Gençlik ok —. yorl diyorlar Soruyoruz: i İ Gençler, oku okuyor mu. | sunuz ? Bir. müddettenberi bazı ti- Yir adamları şu cümleyi mütemadiyen tekrar edip duruyorlar: — Gençiik okumuyor! Acaba bu iddia doğru mu- dur, yoksa eski nesli genç tesle bühtar mi ediyor? Doğfüdan doğruya genç lere müracaat ediyoruz: 1 — Gençlik olttiyor'mu? Okuyor musunuz? — Oküyorsamz eserleri tercih ediyorsunuz niçin? Bu suallere v vaplarla hangi öceğihiz ce neslin iddasinı hut ta redde- Cençlik okuyor ancak en doğ- ik sizden öğrene ce sopa süyciinde tedris edi- lirdi. Öğrenenler" az olurdu. Makyavel bir çokları gibi İatince içinde boğulmadı. Bil- Akis latince okadar ün- siyet peyda ettiki, yazdığı İtalyanca da” latin şemmesi mEYEMLÜr. Titliv, Çiçeron, Tasi Virji, Ovit alsun kendisince etor olsun; bül, Katül tamamen munkeşifti Maamafih kitaplarda hari ten ziyade manaya ehemmi- yet vermek üsulüne yakıltı. Ailesi onu bir matıka perdaz haline sokmak isterken. Mak- yavel başka bir tarzda o ka- dar parlak olmamakla böra- ber daha tesir edecek'bir şe- kilde" yetişti. O “üznnet,ten; ziyede “ce- hennem ,den hoşlanmıştı. Fil hakika*Dante,,nin*Cehetnem ,i, ihtiras, azım, zekâ demektir. Ftançeska, kahraman, Odisos orada azap çekerler. Nikolâ hissine mağlup Dir ferdiyet olmamakla beraber bazı aşk günahları ve cinnetleri irü- kâp etmiş, aşk uğruna bir kaç damla dökmeğe riza göstermistir... Makyavel çocukluğa aynca pave ver Çocuk safiyetinden mü r olmazdı. Bu büyük İtalyanın asarı tecrübe, düşünce ve seyyie ile kırışmış simal bir adamın yaş mezdi. sokak süprüntüleri ile temas ederek elde etmiye muvaffak olmuştu. * Makyavel: lâtinceyi mek- tepte öğrendi. O sırada lâtin- say durmuş, tarlalar kurumuş tezgâhlar yıkılmıştı. Bunu iç. tümat düşkünlükler, sefalet ve fuhuş takip etti. HAlâ kurta- ramadığımız çiğli yaralılar işte o ihtiras kurbanıdırlar. kasırgasının Hep. görüyor, hep: biliyoruz; fakat gene dilimizde heyecanlı . döğüş marşları, kafalermizda zafer dönmesi ve elimizde -silâhler Oradan oraya koşuyoruz. mahsulü keribasıdır. Faziletten ziyade tedacte münhemik olup tabiate börcünü öde İmiş olan bir dimag böyle Asarı ibda edebi -.- 2.2.0255 55 5500000. burunu yükselten) rılan hudetlar, en küçük ba Muzaffer, < sarhoşluktan , mağlhp — selaletten harap, bile bile. ve göre göre bu kadar küçülen insanlık, bilmem ki nasıl ilminden dem vururur, medeniyetile öğünür? Yeni: bir harp, yartları henüz kapanmamığ dünyanın kangren olması demektir. BAYA Ve Ta A SL AL ğa hz p