30 Ağustos 1942 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

30 Ağustos 1942 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Te a Her varlığımızı borçlu 'oİduğüm'u'z' eee A GRl SA SAT U '(Başi 1 Inel sayfada) (A A — 30 Ağustos 1922 den önçe, — €rkekleri başlarında, çeşit çeşit, renk renk sarık, külâh, fes, püs- |kül gibi artık bugünkü çocukları- müzin Masalını dinleyip parmak- ları ağızlarında kaldıkları garip başlıklar taşıyan., kadınları evde © kafes ardında saklanmak, sokak- - ta peçe altında gizlenmek zorun- da bırakılan... Bundan başka, bü- - şük kısmı sadece adları ile çağ- ; Fıldiği halde, diğer bir kısmının — Bdlarına ağa, efendi, bey, paşa, hanım ve hazretleri gibi — birer sosyal fark ve müsavatsızlık eti- keti takılan istisnalı unvanlarla — Ayrılmış zümrelerden mürekkep — Melez ve alaca boğça haline gel- — Miş.. Son asırların değişen teknik — İilerleyişlerine ,genişliyen sosyal — yükselişlerine karşı sadece kendi — Sosyal bünyesini dünya milletleri- — Niİn bu gelişmesinden uzak, tutmak gayretini gütmesi yüzünden bir- - kaç asır geri kalmış Osmanliı İçti- — Mal heyeti vardı.. B — Bugün, şapkası ve kasketi He en izbe köylere kadar girmiş — kiyafet İnkılâbı İle, hakikl ve me- denif kılığını takınmış.. Her yurt- taşı dilediği (soyadı) nı almış, sosyal ve soyadı. kanunumuzla (Bay) ve (Bayan) gibi Başveki- linden en küçük köylüsüne ve iş- |— çisine kadar müsavi ve müşterek bir tek unvan takınmış.. Fert, alle, sınıf, cemaat ve cins | fark ve imtiyazından uzak.. ka- nunlar önünde mutlak müsavi.. wazife ve hak vermede kadın, er- kek ayırmaz... Meniaatleri arasın- (da biri ötekini zarara sokmyacak surette ahenk kurulmuş.. Menfa- payları (kabiliyet) — ve (çalış- kanlık) dereceleri ile ölçülü... U- — husçuluğun tarihi, sosyal, , — ve gerçek temelileri olan (di), Y Gltür), Gülkü) birliği ile birbiri- — noe bağlı.. İlerlemek ve gelişmek « yolunda bütün çağdaş — uluslarla — muüvazi ve onlarla bir ahenkte yü- — rüyen.. fakat Türk sosyal heyeti- — nin (hususi karakterini) ve (baş- h başına müstakil hüviyetini) ti- tiz ve temiz bir surette korumayı — esas tutan... (Tertemiz, yepyeni — bir Türk cemiyeti)nin sağlam te- İleri atılmış ve bu temel üze - — rinde yapıları her gün biraz daha “yükselmekte, biraz daha serpil- mekte ve gelişmektedir.. ç — Kültür alanına bakarsak görü- ; : ; K — A — 30 ağustöstan önceğ bu -— milletin kültürüne, ıı'ııe((ı!ı'eıe.t tek- $ ., zaviye ve mektep adını — taşı - »';ean tütlk türlü ye her biri öteki- nin tersi ve hepsi (kendini unut) prensipine dayanık... Saadeti bu dünyada değii, öteki dünyada va- ' dedici ve dolayısiyle miskinlik, “tembellik, derbederlik telkin edi- €l doğmatik ve kozmopolit bir Os- — manlı öğretim ve eğitim sistemi S B — Bugün her şeyden önce, * Ye 1 bil) * Pi Alhamını hayat ve gerçekten alan O Iâİk, milliyetçi, halkçı ve inkılâp- Çı cumhuriyet öğretim ve eğitim ı mi kurulmuş bulunuyor.. Ve u sistem Üzerinde ulusal - şeref ve hüriyeti, ulusal hayat l'oln “al- dığımız hava, içtiğimiz su" kadar zZaruri gören.. Cumhuriyetçilik, 'Türkçülük, Halkçılık, Devletçilik, — Lâiklik ve Inkılâpçılığı (ahlâk) edinmiş.. Ebedi ve Milll Şeflerimi- zin de belirttikleri gibi: D Türk yıu"dun'ıı_ _cilnnyınm çen tirmek.. v “'zı 'Dürk milletini, en geniş re- ah kaynaklarına ulaştırmak.. ) Türk kültürünü çağdaş me- deniyetin üstüne çıkarmak.. dâva> gsını (ideal) edinmiş, kuvvetli va- “tansever bir cumhuriyet soyu yük- m e Ki ge Röuste. (96) A gustos Yazan : A. R. EREM me) prensipini şaşmaz ve hiç bir tesir önünde sarsılmaz bir düstür haline getirmiş olan bir Cumhuri- yet idaremiz var. W Bunu şu beşinci tablo ile tamam. liyabiliriz : 80 Ağustos 1922 ye kadar, Türk- lükten başka türlü milli emeller idealler taşıyan unsurları ıınıvs içine alan ve en büyük zaafı da bundan ileri gelen Osmanlı impa- ratorluğu, asırlarca süren bir Şan ve şeref devrine rafmen, son iki asır içinde, milletlerarasında ar - tık, sözünün, ahdinin kuvvetinin ve parasımın ktymetine güvenilmez, varlığının sürekliliğine de inanıl. mâaz, bilâkis onulmaz bir (kanser)e tutulduğuna kanıldığı için mirasın- dan her yabancının ve her Türk olmıyanın bir parça koparması ca- iz ve hattâ gerek sanılır, biran ön- ce can vermesi için başında bekle. nir bir (hasta adam) denilen duru- ma düşmüş idi.. Bugün, o imparatorluğun yı « kıntılarından, kendinden olmıyan - lardan temizlenmiş, derisini değiş. tirmiş.. bütün dünya milletlerince, sözüne de, ahdine de, kuvvet ve kudretine de güvenilir, ittifakına can atılır, adı saygı ile anılır, ter- temiz bir Cumhuriyet Türkiyesi var olmuştur. O Cumhuriyet Türkiyesi ki, baş- ka hiç bir milletin toprağında gö- zü yoktur.; yurdunun imarımı ve yurttaşlarının refah ve saadetini, milli kültürünün yükselmesini sağ- lamak işini, “yabancı topraklar- da yumruk sıkmak ve jJandarmalık yapmaktan,, daha üstün, daha ya- pıcı ve yaratıcı bir (milli ideal) e- dinmiştir. O Cumhuriyet Türkiyesi ki, gün. lük hâdiselere bağlı kalmaktan, fır- Batçı ve sergüzeştçi bir polltika'- nın peşine takılmaktan., ve üç yıl- dir dünyayı altüst edici emsalsiz karışıklık ve kargaşalık — içinde, her yanını harp yangını sardığı halde, dövüşen tarafların âleti ve oyuncağı olmaktan tamamiyle u . zaktır. ÇAA salgınlarına karşı da, yarın harbe girecekmiş gibi, silâh elde, göz sı- nirda, istiklâl ve toprak bütünlüğü- nü korumak azim ve kararında ola- rak, Parti, Meclis, Ordu hasılit topyekün millet, her gün daha ha- zır, daha fedakâr, daha kuvvetli ve daha dikkatli ve tetik.. (Millt Şef İnönü) nün etrafında som bir kütle halinde bir (ulusal birlik) kurmuş bulunuyor.. Bu sayededir ki tam üç yıldır dür.ıy._ıyı baştan başa saran harp a- fetinin ateşi dışında kalmış bulu- nüyoruz.. İşte, “Türk ulusunu, bu kadar az zamat içinde büyük bir mede- niyet seviyesine yükseltmiş, Türk ulusuna en kısa yoldan temiz ce- miyet hayatını, feyizli terakki yol- larını açmış” ve binaen aleyh *“kalb ve vicdanlarımızın en aziz varlıkları” haline gelmiş olan bü- tün bu siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik devrimlerin hepsini, bugün 20 inci yılımı kutladığımız 30 Ağustos Zaferine borçluyuz.. 30 Ağuüstos olmasaydı, bunların hiç biri olamazdı.. ,30 ABustosta, (Ebedt Şef Ata- türk) ün Başbuğluğu; (Millt Şef İnönü) nün Komutanlığı, (Mare- şal Çakmak)ın Başkanlığı altın- da 80 Ağustos Zaferini kazanan kahraman Türk ordusuna borç- luyuz.. Onun içindir ki bugün bütün yurtça ve milletçe, can ve kan- ları İle bu yüce devlet ve millet varlığımızın temelini sulayan şe- hit ve kahramanlarımızın aziz ruhlarını ku bir minnet duy- guüsu İle anıyı « Onun içindir ki, E Şef,/kurtarıcı ve kurucu Atatürk'ün büyük ve aziz hâtıra- ları önünde minnetle eğiliyoruz.. Gene onun içindir ki, Komutası altındak! garp cep- hesi orduları ile ikl kere İnönle- rinde, bir kere Sakarya boyların- da, nihayet dördüncü hamlede Af- yon ve Dumlupınar yaylalarında 26-30 ağustos büyük yengisini sağ- hyan Milli Şef İnönü'ye bir kere daha, temiz bir yürekle inanımızı, ve minnetimizi, kopmaz ve sar- sılmaz bağlılığımızı, tekrarlamak- la vicdanlarımızın bugün kaynı- yan asil ve kutsal duygularını ifa- de etmiş oluyoruz. Varolsun, bütün 20 Ağustosa borçlu olduklarımızı da, 30 Ağus- tosu kendilerine borçlu bulunduk- larımızı da, asi! ve engin bağrın- dan büyük Türk Milleti. Nihayet 0 Cumhuriyet Türkiye- sİ yarının l ve beklenil Milli Piyango bugün Stadyomda çekiliyor Millt Piyangonun 30 ağustos Zaâler bayramı fevkalâde piyangosu bugün saat on dört otuzda 19 Mayıs Stadyomunda Hak AAT İA AM Londraya göre Almanlar fransız deniz üsleri için Laval'i fazyik ediyor Londrâa, 2 9n.a. — Londra selâhi- yetli mahfillerinde söylendiğine gö- re, Laval'ın amiral Darlan, Platon ve Auphan ile “mü lel Sulh içinde Ço Fİzsshas Zafet' V"'_î , t n Bayramı 30 ağustos 1922 den bugüne kadar yir- mi zafer bayramı kutladık. Her bay- ramda 1922 deki imanımızı, azmimi- zi, bürriyet uğrundaki fedakârlığımı- zi, millt birliğimizi tekrarladık, 1922 zafer heyecanını bütün milletçe aynen | yaşadık... Fakat bu bayramların en müânalısını, yanan bir dünya ortasın- da, 1940 da, 1941 de sulh içnde kut- ladık., Bahtiyarlığımız devam edi - yor, 1942 de de barış içinde kutlu - 26 ağustos 1922 de başlıyan Türk hamle- si, bugün zaferle bitmişti. Türk mil- leti variyle yoğuyla, çoluğuyla çocu- ğuyla bu ölüm-dirim mücadelesinde, en büyük fedakârlıklar ve tarihin diğı kah İrki z k zafere kavuşmuştu. Gerçi zafer bize yabancı değildi. Bütün tarihimiz za- ferle ve şanla dolu idi. Fakat bu son zafer kadar hiç biri, lümden kur - tarıcı” ve “yaşatıcı" değildi. Bu za - fer kadar hiç bir zafer, bürün dün- yaca alkışlanmamıştı. * O gün, sulh ve refah içindeki dünya bi- zi seyrediyordu. O dünya, "İnönün- de milletin maküs talihini yendiğimi- zi” ve “Dumlupınar'da düşmanı ha- rimi — ismetimizde boğduğumuzu” duyduğu zamarı hayret ve dehşet için- de “bu zafer nasıl kazanılabilir!” di- yordu. Kalbimizi Atatürk'e çevirelim Ve önünde saygı ile eğilelim. * Bugün, mürthiş bir felâket içinde kana- yan ve yanan dünya, sulh içindeki Türkiye'yi gene hayret ve dehşet için- de seyrediyor ve “bu, sulh zafeti, na- sıl kazantlabilir!” diyor, Gözümüzü İnönü'ye çevirelim ve önün- de minnetle eğilelim.. Bugün, 1942 bayramı mucizesini, 20 yıl önce dökülen kanlara ve o gün bu- gündür. büyük çal l vurguncular Bir yağ Eı 3 sene 1 ay hapse ve 1100 Jira cezaya mahküm oldu Yıldız lokantası 8 gün kapatıldı Diğer vurguncular da muhfelif cezalar giydiler Son hafta içinde bir çok vurguncu yakalanarak adliyeye teslim edilmiş ve Milli Korunma mahkemesi kara - riyle Muhtelif cezalara çarptırılmış- lardır. Bunların — işledikleri ihtikâr suçunun Şekli İle giydikleri cezaları aşağıya sıralıyoruz: Mevcut sütü satmamış Bankalar caddesinde 27 numaralı Kavaklı deresüt satış mağazası idare memuru Rüstem Midilli mevcut sütleri hakir sebep olmaksızın satmadığından 10 lira ağır para cezasiyle mahkümi- yetine ve 10 gün müddetle dükkâm - nın kapatılmasına, bu müddet içinde ticaretten men'ine, mal sahibinin ma- W mesuüliyetine, geri kalan sütlerin müsaderesine karar verilmiştir. Üç seneye mahküm olan yağ tüccarı Beş yüz teneke yağı Ziraat Banka- sına ve yüz teneke yağı da Çocuk sirgeme Kurumuna haklı sebep yak- ken fazla fiyatla satmasından dolayı yağ tlecarı Abdullah Başaran üç se- ne bir ay on beş gün müddetle ııı::ır: hapiş ye 1100 lira ağır para cezasiy. le mahkümiyetine karar verilmiştir. Anafartalarda Yıldız. lokantası sa- hipleri Bahri Eserer ve Hamdi Erci- yeş haklı sebep yokken fazla fiyatla yemek sattıklarından beşer lira ağır ra borçluyuz. Şehitlerimizin hâtıra - larını analım, kahraman — ordumuza güvenimizi tazeliyelim.. Millt Şefimi- zin etrafındaki çelik saflarımızı biraz daha sıklaştıralım... Bu vazifelerimizi yaptıktan sonra en bü- ük bayramımızı en coşkun bir sevinç ile, en taşkın ve çılgın bir neşe - ile kutlıyalım. Bu coşkun sevinç ve bu çılgın neşe hakkımızdır. Çünkü mu- gün de 1922 deki kadar fedakâr, kah- raman ve azimliyiz. Tek kelime tle: Tetik üstündeyiz... Sabaheddin SÖNMEZ para cezasına mahküm olmuşlar, gün müddetle lokantalarının kapatıl- masına, bu müddet zarfında — ticaret- ten menlerine karar verilmiştir. Diğer vurguncular Bukkal Ali Gürkokar fazla fiyatla gazyağı sattığından 15 lira ağır para cezasiyle mahkümiyetine ve 21 gün müddetle dükkânın kapatılmasına ve bu müddet zarfında ticaretten men” ine, hılusn Hot namındaki şahis evini fazla bedelle kiraya vermesinden do- layı 432 lira ağır para cezasiyle mah> kümiyetine, İbrahim Şahin isminde biri haklı sebep olmaksızın fazla fiyatla fasul- ye sattığından 10 lira ağır para ceza- a el G : Küçük Haberler ? w''.ll'..ll..ll.l'.İl.llll"ll'l" * Kanunu mahsusla iktısadi devler te ekkülleri memurları tekaüt — sandığı Yabancı ispirtolardan alınacak resimler Yabancı memleketlerden getirilen is- pirto ve ispirtolu içkilerden alınacak en az ve en çok inhisar resmi mikdarı İcra Vekilleri Heyetince kabul edilmiştir. Alkolü 15 hararet derecesinde — 99,5 derecelik bir litte işpirtodan en az 150, en çok 500, 9d - 96 derecelikte 20 - 200, 92 - 96 derecelik boyalı ispirtoda 1 - 100, Ölerz Heneiadün 90 » 500; kariyak, di enomi ve malt dur rsak görürürz ki 80 Aıuı. - a kadar yurdumuzda demiryol- mızı, denin yollarımızı, hattâ erimizi ve hattâ şehirlerimiz. tramvay, tünel, telefon, elek> trik ve havagası gibi hayatt müds- * erimizi istediğimiz gibi, İstedi- -,aîı zamaân ve istediğimiz yer(!e adım bilmez.. hesabın ucunu ka - rmış., #düne aldığı paraların fa- ni ödeyemez bir bataker dereke- düşmüş,, yabancılara paraları- tahsil için adeta vergi tarh ve tahsll etmek hakkım vererek ba » X sa bir (Düyunu Umumiye) be- kör, votka, ve diğer içkilerden — litrede 60 - 500, 20 - 200, viski ve cinden 100 - 1000, biranın litre- sinden de 5 - 50 kuruş inhisar resmi alı- Süt yağı ve nebat yağı nasıl kullanılacak ? Memlekette istihsal olunan sür yağı üzerinde gör ler yaptığı hakkın- daki haber, fransız filosunun istik- balini ilgiliyen münakaşaları yeniden landı ktır. Sanıldı göre almanlar fransız deniz tslerini ve bilhassa şimal Afrikadakileri kulla- nabilmek hususunda Laval'ı. tazyik etmişlerdir. O tarihten beri alman denizaltılarının ve hattâ diğer harp gemilerinin batı Afrikadaki fransız limanı Dakart'r kullandıkları tahmin edilivor. Su da hatırlatılmadır ki La- val Vichy'ye gelmis olan Dakar'daki fransız baskumandanını bundan bir hafta evvel kabul ederek kendisiyle görüşmüştür. Almanlar Norveçte 2000 balıkçı gemisini müsadere etliler Kü ihtiyeci l 4 maktadır. Bunu göz önüne alan Sıhhat ve İçtimat Muavenet Vekilliği kalori bakı- mından aynı vasıfları taşıyan nebati yağ- ların kulhnılıbi!ıuliı_ıi. yalnız taze seb- leda b 1 Asını musallat etmiş.. Böyl - “konomi bakımından olduğu kadar Omali bakımdan da sömürzeliğa in- dirmiş bir imparatorluk idaresi D rdı.. -Bugzün, bütün bu kayıt ve Şart- lan sıyrılmıs, ver yer demirvol- da nebati yağla- yağı Havacılıkta kısa zamana çok 29 aa. — Socinl Demok- raten gazetesine Oslo'dan gelen bir telgrafa göre almanlar şimal Nor- veçte bulunan ve Norveç balıkeı ge- misi filosunun Üçte ikisini teşkil e- den ikibin kadar balıkcı gemisini Pati ikurulmuştu. Bu kanunun tatbik şek- Hni gösterir bir nizamname yarıla - caktır. Nizamname yapılıncıya ka - dar kanun hükümleri aynen — tatbik olunacak ve teşekküller bu zamana kadar birer hizmet cetveli yapacak - lardır. Yatılı pansiyonlu talebesi — bulunan Maatif Vekilliğine bağlı müessese - lerin ihtiyacı öolan yakacak ve yiye- cek maddelerinin pazarlıkla satın alınması kararlaşmıştır. Aydın merkez kazasiyle bu kazaya bağlı 50 köy, ve Kütahya merkez ka- zasiyle bu kazaya bağlı 38 köyde ya- pılan bina yazımı bitmiştir, Bu köy- lerin 1942 mali yılı bina vetgileri yeni iratlar üzerinden alınacaktır. Okullarca ilişiği kesilen talebeye se- yahat vesikası verilmemesi kararlaş- miştır. Bazı valiliklerimizde münferit — bir halde devam etmekte olan şah Has- talığının en kısa bit zamanda orta - dan kaldırılması için Ziraat Vekilli- Bi gerekli tedbirleri almıştır. Yabancı memleketlerden hicret ve il- tica suretiyle yurdumuza gelmiş bu- * * * * lunan 1478 kişi Türk vatandaşlığına e azı den mürettebatın çıkmasına müsaa- de edilmemiştir. Son günlerde bu bölgede balıkcı gemilerinden bir ço- ğu ortadan kaybolmuştu. Bunların Rusyaya kaçan norveçlileri götürdü- ğü söylenmektedir. izvol! e. $ Tami h a TRdRlar NL lik gnn |iş sığdırmak zorunda Si He, Türk teknisvenleri ile, | yoruz. Türk Hava Kı:rumu— iscilerivle vapahilen ve isle- | nun önünd lan yeni t tehflen., (denk hüttee, düzgün öde- | ufukları milli havacılığımıza « | bugüne kadar eksil ı"ıîış duy- duğumuz yeni eserler kazan- Meh met dıracaktır. Kurumun — muvaf- : fak olabilmesi için yardımla- Aziz Sehitlerin büyük rımızı srklaştıralım. hâtırasına / 'azar süngüsiyle eşsiz © destan, Mehmed'i Metmet'le olanlar Türk Hava Kurumunun çatısı anlar ! altında yetişen kanatlı yiğit- Bac defa aalatdi . lerin uçuşlarını ve paraşütle 8I Hketle' atlayışlarını, sevinç ve heye- BT e! y ; i, can içinde seyrederken halkı- Ydi mızın duyduğu ölçüsüz zevkı A, de: gidiyor memleket gelecek yıllarda birkaç misli- . ., tlden; ne çıkarmak için bütün mil- (Eorkar mu bir bak hiç, "ıt:ş"” letçe canla başla Kuruma yar- selden, « Bayrağrı altında yürür dım edelim N İleri, le demektir bilmez o Mehmet © F | Yekir - | 1 Onda yalan: hile ırın:ı; Tll!;k HĞ" İâlâr.ıun:ıdn;î:uçı rı::- ü düşer ama, sarlırım ş kamlar, dâvaya bütün millet- çhmet bir ilâhar! Türke î:_'l'_'"';:î“' ;:;:::' ı"cı:“ğ“m' ezeli, F üzmld » vEğir li, öpmeli bizler bu el attığı tgıglıbuılır ,milli yar- ş eli.; dımın ölçüsüne dayandığı için, vatandaşlarımızdan daha çok ilgi ve hareket bekliyoruz. -J # . 30 Âğustosun ebedi ramanı Mehmetçiğe İyman dolu bir âbidedir, bir kocu seddir, Göğsün ki o yalçın kayalardan da- ha serttir. ELLLLELLLİİ Süngünde parıldar vatanın topra- ği yer yer, Bağrında yanıp söndü bu dağlar, bu denizler. Her yer o büyük kudretinin yadı- nı saklar Ondan kızarır böyle ufuklar bu şafaklar Bir hamlede bir şimşek olup ufka gerildin, Süngünle nihayet koca bir tarihi sildin. siyle iyetine, geri kalan — fa> suülyelerin müsaderesine, Ali Kuzu namındaki şahıs fazla fi- yatla gazyağı sattığından 660 — kuruş ağır para cezasiyle mahkümiyetine, 15 gün müddetle dükkânımın kapatıl- masına ve bu müddet zarfında tica- relten men'ine, Hükümet cadesinde 16 numaralı Ce- 1âl bakkaliyesi tezgühtarları İhsan Korkmaz ve Tahir Anayurt haklı se- 30 Ağustos Bundan tam yirmi yıl önce bugün doğan Türk çocuklarının şimdi ktra- Si çıkmaştır. Onlar, şimdi omuzlarında vatan müdafaasının kutsal bir emane- ti olarak taşıdıkları silâhın Türk ta- tihine bağışladığı büyük zaferle, Baş- l Tuk ÖZERE M i zafe - * 30 ağustos, gönderinden indirilip çamurtlara çalınmak istenen bir bay - rağın bir yanar dağ gibi fışkırıp va- tan doruklarında yükselişidir. 30 ağustos, Türk vatanında isti « lâya mukadder ölan bozgunun ve mü- daf; hakkı olan zaferin yan yana riyle beraber doğmuşlardı. Günün bi- sinde gerekirse, o zafer yaşasın diye onun uğrunda öleceklerdir. Dumlup far adını yalnız Türk'ün askerlik ta- rihine değil, dünya, medeniyet ve in- sanlık *tarihine de kaydedeceğiz. Dört yal süren bir harpten yor - gün ve yengin çıkmış, onun üzerine üç yıl daha savaşmış bir milletin ken- di topraklarına saldıran bir istilâ or- dusunu yoöketmesi ve denize dökmesi ile saldırganlık ruhu da süngülenmiş, büsbütün sömürgeleştirilmek istenilen bir ülke istiklâle kavuşmuş oluyordu. Omun için Dumlupınar zaferi, hak- kın, hürriyetin, istiklâlin ve şerefin de bütün dünyaya örnek ve önayak ol - muş bir zaferi idi. Onun yirminci yı- hında dü birçök — bölgelerindi biribiriyle boğazlaşan ordular, — elde edecekleri sonuç ne olursa olsun, bu taribi unutamıyacaklardır. Ordulaşmış Türk milletinin 20 yrl önce bugün ağustos ayını ve 1920 yı- İmin yaz mevsimini büyük bir zafer- geldiği, karşı karşıya durduğu gün - O gün düşmanı “vatanın harimi ismetinde” boğmuştuk. Bu büyük ba- şarının yıldönümünü büyük bir zafer bayramı hatinde kutlarken — hepimiz yendiğimiz orduların adını — sadece “düşman” diye anıyor, adını, sanını tekrarlamıyoruz, Çünkü bütün dünya milletleriyle dost olan, büyük insanlık ailesinin hiç bir ulusuna diş gıcırdatmıyan Türk için düşman, onun istiklâline, şerefi- ne, bayrağına ve vatanına el kaldıran demektir. O, hangi ırktan, hangi soy- dan olursa olsun, coğrafyanın hengi le kapatan bu hamlesi, tarihimizde ye ni bir çağ açmıştır. Yirmi yıldır, ne kadar hamleler, ne kadar başarılar ya- pabilmişsek onların hepsi meşalesini Bürülür Bınd $ 30 ağustos, bir çöküntünün somu, bir. kuruluşun başıdır. - 30 ağustos, tanınmamış; — yahat tanınmış da unutulmuş — bir — millet cevherinin yeniden kendisini bütün * tanıttığı tarihtir. Bu bayram gönünü kutlar ken zafere ulaşan orduların — başında dalsal ölün aü n * Günün mevzuları Harman Yaşlı başlı gaziler, adlı sanlı ça- vuşlar zafere ulaştıran savaş günleri- nin hâtıralarını anlatıyotlar.. Kugan y ağustos güneşi altında, akşam geç va- kitlere kadar didinip çalışmış, sol:.k Almıya mecalsiz köylüler bu emsalsir destan başladı. mi canlanıveriyorlar, Çiftçinin zafer meydamı olan hanman yerlerinde bügünlerde, hep “büyük ta- arruz” dillerde dolaşıyor. Düşman is- tihkâmlarımın, iki gün içinde, düşürüldüğü sade vekarlı bir ifade ile anılıyor., Dünyanttı büsbütün karışır ol Bu şu sirada, bu kutsal hafta, bazı yü- nasıl - *“rebeyi cidden göze almış ve ba- “gşarabileceklerine kani olmuş ad- “dedilemezler, İstikbal harpleri - “nin yegâne muvafakıyet şartı da, “en ziyade bu arzettiğim hususta “mündemiç olacaktır. İ Bakınız Sevgili Şefimiz, Baş - buğumuz aynı konuda nasıl ko « nüşüyor : *“,. Behemahal muvaffak olmalı, “muvaffak oluncaya kadar uğraş- “malı, muvaffakıyet uğrunda bü- *“tün vasıtaları harcamalıdır. Hiç “bir nâmüsait şart» vaziyet, hiç bir bep yokken fazla fiyatla jilet bıcağı ğ ge ve sattıklarından beşer lira ağır para | — T€lar ruhları âdeta tasfiye ediyor. Müls — uyeğin gevgşetilmesini — icabede - cezalariyle —mahkümiyetlerine ve 7 H wl'_'“'“" ı!ıiâkı, iymam, fe - “mez...” , gün müddetle dükkânın kapatılması- | fagati ıımhı'.ıg hâkim oluyor. Memleketii f i koruy na, bu müddet zarfında ticaretten Kanli binbit boğuşmada — pişmiş — © iyet Ordularının hud v menlerine ve mal hibinin — mali di yi lek lelerini — Ti bekl inin eh iyetini pek meşuliyeline, jiletlerin esine, | — beni ip k iş olan — yaşlı bir kavrıyan vatandaşlar göz- Tespit edilen fiyattan fazlaya ek-| çavuş fındaki şöyle anl 4 bebekleri gibi sevdikleri bu ordu- mek sattığından dolayı Kâmil kazan isminde birinin on lira ağır para ce- zasiyle mahkümiyeline ve geri kulan ekmeklerin müsaderesine, Fırıncı Asım ka ismindeki “Söz aramızda.. bugün Hükümete pe- şin para ile mahsulünün dörtte birini satmak için bazıları mtrin kırın edi - | yorlar. O zorlu günlerde ise, bedeli- h & şahıs buğday unundan simit yaparak sattığından doluyı 25 İira ağır para cezasiyle mahkümiyetine, Haklı sebep yokken fazla - fiyatla lâmba şişesi sattıklarından dulayı bak- kal Kâszım Çeçe beş lira 80 kuruş, Hasan Çeçe üç lira 80 kuruş ağır pa- v Örület ü macasına, bizler nemiz varsa hepsini verdik. Ama bugün de nemiz varsa, yu rahatça besliyecek geniş buğ « day stokunu muhakkak temin ede- ceklerdir. Bu milli imtihandan da açık al çıkacağımıza şüphe yok... Zafer haftasının yurdun da- Bina, taşına nakşolup göklerde dal-, galanan hâtıraları sayısız harman yerlerind çaderem dr ondan !... ra cezasiyle hk ine, bir hafta dükânın kapatılmasına, bu müd- det zarfında ticaretten menlerine, geri kalan lâmba i üsadı yolları yakın ediveren, rüyaları haki- kat eden hep o inandır. Milli divanın resine, Ekmek bayil Nuri Kayahan namın- daki şahıs karngsiz ekmek sattığın - dan dolayı 25 lira ağır para cezasiyle mahkümiyetine, Hasan Akhan isminde biri — fazla fiyatla ekmek sattığı için 20 lira a- ğır para cezasiyle mahkümiyetlerine karar verilmiştir. Bir zaferin yıldönümünde : Yirmi yıl geride bıraktık. Yismi yılın üstünden aşarak bugün bize ka- dar gelen, kurtuluş günleri içinde yüğ: rulanların birikmiş hâtıraları, boz dağ- Tarımızın topraklarına karışan — yiğit vatan çocuklarının kemikleri ve — eşi güç yazılır, şerefle dolu tarih sayfa- larıdır. Bir de 30 ağustos günlerinin bağrımızı dolduran inanışt ve güveni- şi. Mehmetçiğin eline verdiğimiz si- lâha süngü bulamıyorduk. Mehmetçi- Bi, sırtına bir er elbisesi, veremeden, klariyle sipere sokuyonduk. Sa! - sapsağlamdı. Fakat aradaki bu büyük , nispetsi hiç birimizin içine bir kurt düşüremiyor, kurtuluş savaşın - dan parlak alınla ve yenilmeden çıka. çağımızın imaniyle gönüllerimiz dolep boşalıyordu. 30 ağı bütün ci - Sarsılmıyan imanina dünya — bile Bir kal'e ki tunçtan başın Allaha kadardır. Ankara: Haşim Nezihi OKAY - » - ” » » - N hanı şaşırtan sırrı, bu imanda toplen- maktadır. Hiç bir tehlikenin, hiç bir zorun zayıflatamadığı bu güven, bu- gün de dayanağımızdır. İt 30 Ağustos Co Kğsrim İYEZ. me dudak bükmek ve her şeye tafmen yenmek kahramanlığı — tutuşmadıkça, çelikler, güneş altında kaları buz yt - ğınları gibi eriyiverirler, Onun için, çeliğin yanında ruh. 30 ağustosu kutlarken havacılık mevzuu, hep karşımıza çıkar. Hrle inci dünya harbi başladığı yıldan! - ni, her konuşmanın sonu göklere da- di olan inandır. Devlet baştan giderse, her şeyin de birlikte gideceğine olan inandır, Bask liba 1 » 10 a nu daha iyi kavrıyor. Pe a 20 Yıl Evelki | O Hakimiyeti Milliye — Yurt içinde lettir. Müstahsil malının yok pahası- na kapatılmasına engel — olan Beve Şüphe yok ki, bu çetin yillarda, buğday meselesi kadar, şehirli, köylü, herkesin yüreğine işlemiş bir mesele mevcut değildir. Anadolu yaylasının sert buğday tanesi sıkıntılarımızı gide- tecek bir ümit ışığı gihi harman yı - Bınlarında, ağustos güneşinin altında Parıl, pıril parlıyor.. Hükümet hissesinin tahmini. Hü- mevzuları,, Haksız, yanlış şikâyetlere kapıldığ da oluyor.. yantyor. Türk Hava Kı bay- ramı olan bir günde en çok havacılık- tan konuşmak yerinde olur. “Uçak” adının yerini başka bir kelime almak üzeredir: “Uçan kale” Bir diretnotu, başımızın üzerinde, bu- Mutları yararken göreceğimiz — günler çok uzakta değildir. Dünya havacılı- gınan bu akıllara güç sığar hamlele- rine yetişebilmek, kanatlı nesli bu bamleler içinde vazife ve hizmet ola- bilir bür kültür seviyesine çıkarmak için Devletçe ve milletçe her şeyi yap- mak durumundayız. Bugün için milletçe yapabileceği - * &h birlcik: b irl Geçenlerde iki önemli karar çıktı.. İnsanlık zâfı bu!.. Her nedense üze - rinde durulmadı.. “Şikâyet” let ara- sında o da boğuldu, gitti. — Fındık, . ki mahsullerini tabii fiyat seviyesin » den aşağı fiyatla satıp zarar J? rini temin için bunları Hükümet satın alacak.. Bu gaye uğrunda harcanınak üzere "4" milyon lira ayrılmıştır. De- mek ki iş yalnız “piyasa” ya kalsay. miş, müstahsilin hali yamanmış!... Yürmi yıl önce tarihin kara yazı - sını bozan nesil, Hükümetle vatanda- h Li felecini çok iyi kav- 30 ağustos günlerini: Af tık tarihe karışmıştır. Göğüslerdeki imanı çelik mahfazalar içinde kotu- madan zafere ulaşılamıyor. Artık sün- güsüz silâhla düşmanı yere serebi'di- Mmiz, müessesesi olan Türk Hava Kurumu- nun çalışmalarına, elimizden geldiği kadar, destek olmaktır. Önümüzde bir şan ramışti.. Ebedi Şefimiz, aziz Atatürk tari- “Havacılık Haftası” var. Bu hafta içinde kazancımızın elverdiği — kadar öklerimiz ( Yi & ğimiz çağlardan çok k Kara- da, havada ve suda çeliğe bürünmek ve teknik dünyanın bilgileriyle dunar- mak yolundayız. Yalnız şu — noktayı yacağız ki, ferdin ruhunda ölü- liriz. İşin boşt :ın:ıı etmek” tir. Arzu edelim ve yapalım. Server Ziya GÜREVİN hi nutkunda mevzua şöyle temas edi- yor: * Millet efradı yalmız düş - “muan karşısında bulunanlar de - “Bil, köyde, avinde, tarlasında bu- *“lunan herkes silâhla vuruşan mu- “harip gibi kendini vazifedar his- Vgederek bürün Bwatk Ekmek karnelerini iyi muhafaza edin! Ankarna Valiliğinden; Sayın IAnınn.rı halkının — nazarı dik- katine: Evvelce bildirildiği gibi eylül ve bi- rincitoşrin ekmek karnelerini kaybeden- dere ikinelteşmin ayının — başına kadar yeni karne verilmiyecektir. Sayın halkımızın. — karneletrini hüsnü muhafaza — etmelerini — bir kere daha arzederim, * mü- diy

Bu sayıdan diğer sayfalar: