6 Ağustos 1942 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

6 Ağustos 1942 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ha d d leri TAİTÜĞİDE v AZE e KT NL TÜKEİCET| AĞ & et eg , ( Başı 1 inci sayfada ) ğragıyor. (Bravo sesleri, alkışlar) Be” ügüne kadar olduğu gibi yarın da — daynı birlik ve beraberliRk içinde sı- kıntılarda ve sevinçlerde birbirimi- ze dayanarak emniyetle yürüyece - ğiz. Böylece bu koruyucu — birliğin idamesi Hükümetiniz için de ilk ve en büyük gayeyi teşkil edecektir. Arkadağlar. “Topraklarımızı harbin — dışında tutmak için bütün dikkat ve gayre - “ timizi sarfetmekteyiz. Bu güzel e - Beri sonuna kadar götürmek için Ü- midimiz azalmış değildir. Fakat bi- zim bütün dikkat ve itinalarımıza B bir gün istiklâlimiz veya — topraklarımız tecavüze maruz kala- dacağız, bertaraf edilemiyen ihti - yaçların sıkıntısını da beraber çe - keceğiz ve herhalde —Hükümetiniz kararlarının ümitli veya — istıraplı olmalarına bakmıyarak onları oldu- ğu gibi millete anlatacaktır. Bundan evvel benim ve on arkada- şımın dahil bulunduğu — Hükümet, memlekette hayat pahalılığına ve ik- tisadi buhranlara mâni olmak için verilen salâhiyetlere istinaden — bir çok sert kararlar âldı ve onları sıki bir gâayretle tatbika başladı. Plakat aradan günler geçtikçe, bu karar - ların matlup neticeyi vermiyeceği, yapılan şikâyetlerden, tesbit edilen fiyatlarla bir çok malların ve gıda maddelerinin bulunamamağa başla - cak olursa bütün var bütün iyetimiz'bir tek idealin em“ e verilecektir. (Bravo — sesleri) Bu ideal de son ferdimize kadar çar- pışmak olacaktır. (Bravo sesleri al- kışlar). dolayı O her an ve yapılan — terkiklerden anlaşılmıya başladı. Onuün için yeni Hükümet hemen işe başlıyarak bu sert tedbirleri yumuşatmıyın yer yer kaldırmıya ve yer yer değiştirmiye karar verdi; ve tedbirlerin iktisadi Açin kuvvetli ve hazır tutuyoruz ve onu her türlü ihtimamın, her türlü itinanın üzerinde temerküz — ettiği — büyük bir varlık olarak yaşatmakta — devam edeceğiz. Ordumuzu her gün biraz daha kuvvetli görmek hepimiz bir gaye, Hükümetiniz için de ük » program olmakta devam ede - — gektir. (Alkışlar, bravo sesleri). — Arkadaşlar, herkes tarafından bi- daha çok bel bağladı. Tut- tuğumuz bu yolda fiyatlar, kendisiy- le mal tedariki imkân haricine cı - kan resmi fiyatların tabiatiyle üstü- ne çıkacak ve fakat herhalde kara pazar fiyatlarının dununda kalacak - Hububat meselesi İlk işe, en mühim — gördüğümüz başladık. Gördük ki bu bu yüksek hakikatlerden son- sujh bile ken- a harici ve dahili politika geçiyorum. Harici politika - Cümhuriyetimizin Lozan'da baş - lıyan faal ve müsbet harici siyaseti disine ancak'kifayet edebilen hubu- batı yetiştirmiş ve pek müstesna Bse- melerde pek az ihracat — yapmıştır. Fakat harple beraber koskoca bir Türk Ordusu buğday sarfiyatını yüz binlerce ton arttırdığı gibi Türk hayvanları da arpa ve r çok i 'dan son- aa bugünkü duruma varmıştır. * Bu dürüm buügün en iyi istikrar ke - Timesiyle tavsif edilebilir. Hudutları haricinde hiç bir sergüzeşt arkasın- — da koöşmiyan ve koşmiyacak olan — Türkiye harbin dışında kalmak im- 4 larını aramış ve bu imkânları da şuurlu müsbet bir bitaraflık üze - rinde yürümekte bulmuştur. Üç senedenberi dünyayı yakan ve yıkan haile önünde Türkiye menfi bir bitaraflık ile vaziyetini koruya- mazdı ve yarın da koruyamaz. Tür- kiye bitaraflığı umumi bir politik sistemin işlenmiş bir şeklidir ve po- litikamızın kimseyi endişeye düşür - — — miyecek bir berraklığı ve samimiye- ti vardır. -— İngiltere ile olan ittifak muahe - demiz her iki tarafın nefine olarak vazife görmekte devam — edecektir. 'Türkiye - İngiltere ittifakı realitenin jifadesi ve biraz evvel arzettiğim po- litik sistemin esaslı bir rüknüdür. Gene o politikanım büriz ve sa - mimi bir tezahürünü de Türkiye ile Almanya arasındaki kargılıklı anla- yış ve dostluğu yeniden tevsik eden -— Türk - Alman anlaşmasında görü - yoruz. Harbin bu iki esaslı burcuna karşı 1 ti i ve o lerle a olan & müsbet siy zin bâriz birer misali olarak arzet- tim. Muharip kümelerin her ikisinde kendileriyle ahdi veya fili rabıta - * larımız ve dostluklarımız olan dev- “letler yer almıştır; ki bunlara karşı da dost ve dürüst olmakta devam e- deceğiz. (Alkışlar.) Dostluğuna karşı sonsuz bir hüs- nüniyetle meşbu dostluk, düşmanlı- ga karşı yıkılmaz bir azim ve me- tanetle müukabele, (alkışlar) — işte Hükümetinizin takibedeceği harici siyasetin tam ifadesi (Bravo sesle - ri). Dahili politikaya gelince Arkadaşlar, Dahili politikamızın en mühim — gephesi iktisadi cephedir ve bu ik - — tisadi cephenin en hararedi Köşesi de iaşe meselesidir. Liberal iktisat ilmi, insanların re- fahinı ar için her leke - te, o memlekette en bol ve en ko - lay yetişen mahsulleri yetiştirmek ve bunları diğer memleketdlerde en , bol ve en kolay yetişen mahsüllerle badele etmek tavgıyesindedir. ln- sanları idare eden yalnız iktisat ka- ideleri olsaydı bu tavsiyeye riayet etmek çok yerinde olurdu. Fa!ım bu ilmin yanında bir de hayat bil - gisi vardır ki onun da bize tavsiyesi guduür : ; - *Bir menileket umumi ve geniş — ihtiyaçlarımı bizzat kendisi istihsal Ü edemiyorsa o memleket — sulhte ve €e yabancı iradelerin tesirinde kalabilir,.. Onun için biz, aıdıı._ el- bise, ayakkabı, silâh gibi umumi ve geniş ihtyaçlarımızı bizzat kendi - miz yetiştirmek için her fırsattan istifade ederek çalışmak kararında- yız. (Bravo sesleri), Bu umumi kai- de ve kararımızı bir kere daha ilân ederken hemen haber vermeliyim ki ihtiyaçlarımızın, nıru::tıeı:imıım giddeti ne olursa olsun hiç bir ya - e TTT M T yulaf sarfiyatını yüz binlerce ton arttırmıştır; ve münhasiren bu yüz- den mü di yi bir açık Scıyıvn Saracoğlu diyor ki : Saadelimizin sırrı büyük bir Şef'in efrafındaki tam birliktir cına müsaade edeceğiz, — durmazsa zeytinyağı ihracını bir taraftan tah- dit ve hartâ menedeceğimiz gibi di- ğer taraftan da devler istihlâkini zeytinyağına tevcih edeceğiz. Hülâ- sa, zeytinyağı ihracı makanizma - siyle bütün yağları mütedil bir fi - yatta tutabileceğimizi Ümid yılacak bir raddede durursa ihra -l yo ruz. Pamuklu ve yünlü kumaşlar Hububattan, bakliyattan, yağlar- dan sönra pamuklu ve yünlü kumaş- lara geçiyorum: Mütehassısların verdikleri — izahata göre, memleketin kumaş ihtişacının küçük bir kısmı el tezgâhları ile tar- tin ediliyor. Fabrikalar yünlü kumaş — ihtiyacı. mızın 96 80 nini, pamuklu kumaş ih- tiyacımızın da Yo 60 a1 tatmin etmek« tedir. İstihsal edilen bu iki cins ku- maşta da Devler fabrikalarının — his. seleri Yo 50 den biraş fazladır.. İşte açığımız olan bu 96 20 ve 9440 Hü. kümetin yardımırı bozmakta ve ka - ra pazarı yaratmaktadır. Pu miktarları istihsal için fabrika. ların bir kısmı üç;ldiğer kısmı iki, geri kalanlar da bir ekiple çalışmak. tadır. Kumaş buhranının önüne geç- menin en makul yolu istihsallerimizi ihtiyaçlarımızın — derecesine mümkün olduğu kadar yaklaştırmaktır. Yakın bir âtide mevcutlara bir pamuklu fabrikası ilâvesi ihtimal — dahilinde görünüyor. Bundan maada imkân görülürse bütün fabrikalar üç ekip- le çalıştırılacaktır. Bu iki tedbir bizi maksadımıza biraz daha yaklaştıra - caktır ümidindeyiz. Bundan evvel çok yerinde alınmış bir kararla hususi pamuklu fabrika- l(arı Lıııuuhasiren Devlet — fabrikaları peyda olmuştur. Diğer bir hesaba göre,harp başla- dığı zaman devlet elinde (250) bin ton bir buğday stoku vardı. Hal - kın ve tüccarın elindeki miktar her halde bu miktardan az değildi. De- mek harp yıllarına (500) bin ton bir buğday stoku ile girmiştik. Bu stok bizi yalnız iki sene rahat ya - şattı. Üçüşcü seneye pek sıkışık 0- larak girdik. Bu sıkışık yılda, hu - zurunuzda şükranla yâdetmeği vazi- fe bildiğim yüz küsür bin tonluk İn- giliz hububat yardımına rağmen ga- yet sert ve sıkı tahdidi tedbirler al- dık; ve Türk irkinin başlıca gıdası olan ekmeği çok küçülttük. Bütün bunlara rağmen ekmek darlığını ve sıkıntısını hâlâ bertaraf edemedik. Bu l ö ktedir ki yalnız buğdayda 250 bin tonluk bir açığımız yardır. Bu açık ancak Şşu üç şekilde ka- patılabilir : 1 — Çiftçiyi memnun ederek is - tihsali arıtırmak, 2 — İstihlâki azaltmak, — 3 — Hariçten buğday getirmek, Biz bu Üç tedbirin Üçünü birden aldık. Çiftçiyi memnun etmek için fiyatları arttırdık; istihlâki azalt - mak için Ordu ve resmi teşekkül - lerle kontrolü bir dereceye kadur mümkün olan büyük şehirlerde kon- muş olan tahdidatı muhafaza ettik, hariçten buğday tedariki için bil - hassa Amerika'ya müracaat ettik. Amerika Hükümeti, 45 gün içinde 15 bin ton buğdayı kendi vasıtasiyle getirip teslim etmeyi süratle vâdet- tiği gibi, nakil vasıtası tarafımızdan tedarik edilmek şartiyle istediğlmiz kadar buğday vermeyi kabul ettiğini bildirdi. Biz bir taraftan Amerika"- nin gösterdiği yüksek anlayışa ve dostluğa derin teşekkürlerimizi ifa âderken diğer taraftan yabancı na- kil vasıtası temini için çalışmıya baş- lağık. Bundan maada vapur ve nak- liye sıkıntılarımıza rağmen bir va- puruümuzu ayrıca bu işe tahsis et - miye çalışıyoruz. Ümidediyoruz kl buğday için almış olduğumuz ted - birlerin hepsi iyi işliyecek olursa buğday buhranı tamamen zail ola- cak ve hattâ yer yer buğday fiyat - larının, Hükümetin yüzde 25 ler için tesbit ettiği fiyatın dununa düşebile- sektir. Arpa ve yulaf açığımızı kısmen hariçten' tedarik etmekle fakat bil- hassa bizde çok bol olan ve iyi bir gıda olduğu anlaşılan pancar ve pa- muk çekirdeği küsbelerinin mühim kısmını Ordunun hayvanlarına tah- sis etmek suretiyle kapatmıya çalı - şacağız. Biliyorsunuz ki — malzeme ve mamül maddeler ihtiyacımızı te- min etmek icin Almanya ile yüz milyon marklık kredi — mukavelesi imzalamıştık. Elyevm bir motğmlı bu krediyi işletmek için Ber.lıı'de b or. Heyetimize ve işlerimiz gösterilmekte olan kolaylıklar için teşekkür ermeyi bir vazife bilirim. Diğer maddeler Arkadaşlar; Buraya kadar olan sözlerimle a - lelumum hububat hakkında — almığ K malüm muü - bancı irade bizim bileği yecekır. (Bravo sesleri, alkışlar). * Bu umumi kaideyi söyledikten Bonra sıkıntılarımız ve gunıuk'is_le' ğ ; cip $ i izah etmiş olduğu - mu sanarak diğer maddelere geçi - yorum. Fasulye, nohut, mercimek, pğîînı rimiz h dak bahsetmek istiyorum. Ç " Bugünkü sıkıntılar bilhassa iaşe etrafında toplanmıştır ve hepsi mu- yakkat ve geçici ve harple beraber nihayet bulacak arızalardır. Bütün dünya ile beraber — bütün komşularımızın harp içinde olduğu- nu ve istihsalde çalışan yüz binler- €e gencimizin silâh altında bulun - duğunu göz önünde tutan Hükümet bu darlığı birağ da tabii bulmakta. dir. İaşe sıkıntısı bu gibi işler için en hazırlıklı ve en teşkilâtlı mem - leketlerde bile facialar yaratacak e geldi. mBu:fln bitaraf devletlerde bile hiç bir müsşteri bulamadığı için çürü - yen, buna mukabil hiç bir bahaya tedarik edilemiyen mallar mevcut - tür. gibi gıda Dütün bütün kaldırdık. Çünkü « 1 — Bu mahsüllerin her biri ko- laylıkla diğerinin yerine kaim ola * bilir: 2 — Buğday politikamız muvaf - fak olursa büyük miktarda bir bul- gür mevcüudüu bu maddelerin paha- hlaşmasına kolaylıkla mâni olur. 8 — Ötedenberi büyük miktarda çalışır bir hale getirilmiş - tir.Biz bu güzel kararı hususi yünlü fabrikalara da teşmil niyetindeyiz. Kumaş meselesine sımsıkı bağhı iki madde vardır: yün ve pamuk. Gene mütehassısların — söylediğine göre, memleket dahilinde kâfi yün ve yapak mevcuttur. Fakat bunlari ala- bilmek için fiyatlarını diğer eşya fi- yatlariyle ahenkli bir hale getirmek Tâzımdır. Elyevim bu ahenkli — fiyatı aramaktayız. Pamuğa gelince: Her şeyden ev.- vel haber vereyim ki bu sene pamuk için her yerden gelen haberler çok iyidir. Bazı sebeplere binaen — azalan ihraç kuvvetimizi bu madde ile kıs. men telâfi edeceğimizi ümidediyo « ruz. Pamuğu almak ve tevzi ve ihracet- mek için kurulmuş #yi İşliyen güzel bie düzen var; bunu bozmak ndyetinde de. giliz. Yalnız fiyat etrafında — tetkikler, de bulunduk. Elyevm pamuğun tespit edilen bir fiyatı vardır, pamuk çekinde- dinin de kezalik tespit edilen bir fiyatı vardır. Pamuk çekirdeğini tamamen ser- j best bırakmak istiyoruz. Bundan alına- | cak neticeye göre pamuk fiyatını tesplt edeceğiz. 8ei . / elinizi öpeyim ! — Analara — Nüfus dağresinin önünde bir kalabalik vandı. Ellerinde birer deste nüfus tezkenesi, bir şeyber kaydettiriyor ve defterdarliığa doğru gidiyorlardı. Sor- dum: : . — Altı ve daha çok çocuklu analar, de- Et meselesi diler, sizi söylediler. Devletin otuzar Mralık almağa gelmi hayvan ihraceder. Mevcut ihraç mem- niz. nulyeti muhafaza edileceğine göne bu- gün arızi sebeplerle muhtelif yernlerdeki göze batan fiyat farklarının — tedricen Fakat biz sizin hakkınızı, yavrularınıza birer pabuç parası bile olmıyan otuz Mra ile ödemiş olmadığımızı, ödiye- mutedil bir seviyede Ümdi- bilmi- dediyoruz. yor değiliz. İçinizde cok yakınlarım vardır. Daha Aşkadaslar, kırkına vanmadan başında tek siyah Buraya kadar, hayatımızın başlıca zaruri ihtiyaç maddeleri üzerninde addı- ğımız ve almak niyetinde olduğumuz Ka- rarlardan bahsettim. Bu karar ve dü- şsüncelere göre: 1 — Hububat fiyatlarını yüzde 25 le- re, tahditlere ve ithalâta, 2 — Büakliyat fiyatlarını bu sene mah- Bulün ve ihraç 8 — Yağ fiyatlarını zeytinyağının ih- raç makanizmasına, 4 — Kumaşların fiyatını artıracağı- miz ekiplere ve bir elden idarenin vere- ceği faydalara ve tezgâhlara, 5 — Et fiyatlarını da memleketimiz- deki ve devam i Yhraç memnuilyetine, güvenerek mutedil ve ahğenkli bir se- viyede * İecek h Bu mutedil safha hiç süphe yok ki dün- kü kara pazarın çok dununda olacaktır. Fakat gene şüphe yok ki bu muütedil safha geçen seneki fiyatların üstünde olacaktır. Onun için bu zarurl ihtiyaç maddelerini bir kere de müstehlik zavi- yesinden tetkik etmek İcabeder. Acaba bu fiyat artışından en çok sıkıntıyı kim. ler çekmektedir? Zengin' ve paralı adamlar için bir me- sele mevcut değildir; köylü ve — çiftçi bu Mmalların sadece satıcılarıdır; amele ve esnaf yevmiyelerini ve işlenini yeni sartlara daha evvelden intibak ettirmiş- lerdir. Görülüyor ki bu hayat pahahlığı bütün ağırlığını bilhassa muayyen bir mikdardan az maaş veya ücret alan me- murlara cektirmektedir. Bunlara hayat pahalılığı nisbetinde veya daha az bir maaş zammı yapmak bügzün hazinemi- zin tamamen kudreti haricindedir. Esa- sen bu kabil zamlar bizi faski bir daire- ler aradık, ve her gün biraz daha arıya- cağız. * Yükünü biraz hafifletmek istedifimiz bu allelerin reislerine şimdilik — ve bir başlangıç olmak üzere birer çift ayak- cağız. Görülüyor ki tütün dikkatimiz, bü tün faaliyetimiz daha ziyade bu zaruri tel kalmamış analar taniyorum. Hör yeni gelenin sofralarına hir dağ gibi çöktüğü alleler biliyorum, Fakat bunlardan, muhterem analar, sl- zin hiç birinizden en küçük bir şikâ- yet duymadım. Çocuklarınız için kur- sağınızdan kestiniz. Onları Yaşatmak ve yetiştirmek loln katlandığınız fe- ragatli ve fedakâr hayatınız, gçok ke- re, sıkınti içindedir. —— Mukaddes analar, bu memleketin istik- bali sizin kemikli ellerinizde, şefkatli göğsüküzde yetişiyor. Belki — yalnız bu, bütün bir feragatli ömrün . tek mükâfatı olacaktır. Başı boş hayatını köstekler diye çocuk- tan korkanları, nüfus — dalrelerinde sıra sıra dizlleh muhterem insanların önünde ders almağa çağırıyorum. Ders alsınlar; hayat, Tazilet, mem- lJeket ve insanlık dersi... Buna muh. taçtırlar. Nüfus istiyoruz, nüfus... Anadolu yaylası bos... Oraklar ve silâhlar kol istiyor- lar, Biz kadınlarımızdan çocuk (İeti- yoruz. Büyüteceğiz, yetiştireceğiz. vatanı şenlendirme ve igüvvetlendir me dâvamız bunu tstiyor, hayır, bu- nu emrediyor, Caocuktan kaçanlar, faziletsiz bir haya- tın başı boşluğu içinde, belki daha serbest, hattâ belki daha rahat gö- rünebilirler. Fakat vazife kaçaklığı suçlrını memleket vicdanı önünde na- sıl affettirecekler? Benim feragatli ve fedakâr — analarım, benim beş on kelimesini bildiğim dil sizinle konuşmama yetmez. Duygula- rımı kelimelerin ölü kalıhına dökün- ce pelteklestiğimi anlıyorum. Benim nür yüzlü analarım. Devletin yardı- 'mına uzanan mühterem ellerinizi u- zatın. onları doya doya önmek isti- yorum., Baynam sahahlarında anamın Kemal Zeki GENCOSMAN Bugün Jandarma Subay Okulunda törenle diploma verilecek Günün mevzuları : (Sonu 4 üncü sayfada) - Ağyire3 13 v CA Tca | HL Dünyada en büyük kuvvet güvenilebilir tek kudret Dünyada en büyük kuvvet, gü- venilebilir tek kudret kaynağı şu- urlu milliyetçiliktir. Türkiye Bü- yük Millet Meclisinin tarihi kürsü- sünden sayın Şükrü Saracoğlu bu ezeli ve ebedi hakikati sarsılmaz bir inanla ve büyük dünya facia- sının ortasında büsbütün kıymet- lenen bir milli heyecanla — ifade etti.. Başvekilimizin en değerli maz- hariyeti çalıştığı muhite ümit, inan, irade ve çalışkanlık aşıla- masını çok iyi bilmesidir. Bugün, memleketin her köşe- sinde azimli bir istihsal şgevki dal- galanıyor.. Bu kadar kısa bir za- man içinde böyle bir ruh ve Zih- niyet aydınlığı yaratabilmeğe, bu derece keskin bir psikolojik “choc” yapmağa muvaffak olmak ancak bu çapta yüksek bir devlet uğı_— Hüseyin Sami COŞ AR bu milli mevzut karşı ilgisizlik gösteremezler. Zengin ve paralı subay bu yıl biti- ren subay ve gedikli erbaşlara bugün öğleden sonra saat 15.80 da okulda ya- pılacak bir törenle diplomaları dağıtıla- caktır. Genç mezunlar, bugün öğleden - Yeni açılacak okul ve kurslar Maarif Vektilliği mesleki tedrisat müs- bu hayati de sarsıcı ve zayıf düşürücü men- fi bir rol oynamağa kalkışamaz- lar. Hayat pahalılığı kütleyi, bü- tün ağırlığiıyle, tazyık — ederken, benim için bir mesele mevcut de- ğildir diyemez. Servetleri ne ka- dar büyük aolursa olsun, umumi ıstıraba ortak olmasını da bilecek- lerdir. Mademki Türk ve Türkçü., Şu halde tereddüdetmeden istih- lâkimizi kendi irademizle kısaca- ğiz ve bu suretle milli tesanüt duygusunun bahşedeceği —mânevi şeref havası içinde yaşıyatağız. Memleketimizde bu mânevi hava hâkim olduğu müddetçe Hükümet beyannamesinin teşrih ve tahlil ettiği iktısadi program, — yurdun tabli zenginliklerine de dayana- mının kâridir. Şimdi, bu emniyet ve itimat havası içinde her Türk ve Türkçünün başaraca- ğı ödevler olduğunu bir an unüt- mamaliıyız. *“Sıkıntılarda ve sevinçlerde bir- “birimize dayanacağız.” “Bizim çekmekte olduğumuz *“darlık umuümi dünya ıstırabının “küçük bir parçasıdır. Bu yükü “mütesaviyen çekmek ve çektir- “mek için bütün tedbirleri almak "vî hazırlamak — mecburiyetinde- “yiz” “Tatmin edilemiyen ihtiyaçla- ";n sıkıntısını beraber — çekece- “Biz” Her Türk ve Türkçü en ufak hareketlerinde bile milli tesanüt kaygısını bir an aklından çıkara- maz. Değerli Başvekilimizin ver- miş olduğu yukarıki öğütleri bir an ihmal edemez. İktısadi cephede, Hükümet ik- tısadi mahiyette tedbirler alma- fasulye ihraceden — bir leketiz. 4 — Her yerden gelen haberler, bu cins' mahsullerimizin bu — sene Ba yet — veriyor. Beyanatın bu mevzula alâkalı kıs- mı söon derecede objektif bir tahlil gok bereketli Or. Yağlar hakkında da aynı kararı verdik. Çünkü memleketimizde ih- tiyacı katşılıyan başlıca yağlar şun- lardır; Tereyağı, kuyruk yağı, pa- muk yağı, zeytinyağıdır; ve aradaki fiyat farkı çoğaldığı zam'an, bu mad- delerden biri diğerinin yerine kaim ktadır. M imiz her sene Bizim lduğumuz dar- Hk bu umumi ve büylük istirabın kü- çük bir parcasıdır. Ve bunun çoğal- ması ihtimali vok değildir. Böyle olduğu takdirde bu vükü mütesaviyen çekmek ve çektirmek için bütün tedbirleri almakta kusur d z. Bol imkânl beraber ta - çok mühim miktarda zeytinyağı ih- racettiği gibi elyevm mühim mik- tarda zeytinyağı stokü —mevcuttur. İşte bu stokla ve elimizdeki ihrar kuvvetiyle yağ fiyatlarının — gayri tabli bir raddeye çıkmasına mâni o- labileceğimizi ümidediyoruz. Zey - tinyağı ve diğer yağlar mutedil sa- ör Dinledi ve öğrendiğimiz bu maddi hakikatler karşısında mesul Hükümet kadar her birimi- zin de ayrı ayrı mesuliyetimiz ve vazifelerimiz olduğunu unutama- rak muh k ki, muvaffak olur. tep'te onta ticaret okulu açacaktır. Ye- ndden acılacak enatitü ve akşam sanat Hdt Nste hazır e Bundan başka 50-70 yerde köy kadın gezici kursları, 50 ye yakın yerde küy gezici marangozluk ve demircilik kurs- barı açılacaktır. Diğer taraftan mesleki tedrisat öğ- retmen ve memurlarından belli terti müddetlerini dolduranların törfi Hstele- rindn hazırlığı da bir haylı İlerlemiştir. Terfiler ve bu arada yapılacak değişik- likler ağustos sonlarına doğru tasdikten çıkacaktır. Hükümet programının de, faal nüfusumuzun yüzde sek- senini teşkil eden çalışkan ve na- muslu çiftçi kütlesi İle emek bir- liği yapmak kararı yer almış bu- lunuyor. Köylü ile birlikte yürü- dükçe iktısadi zorluklarımızı nasıl olsa yeneriz.. Bu uzgören politika, iktısadi olduğu kadar içtimai ba- kımdan da cidden övülmeğe de- ğer bir kıymet ktadır, Ye- Z Küçük haberler ter ki, alım gücü fazla olan va- tandaşlar, kazancı artmış olanlar milli vazifelerinde kusür etmesin- ler.. Yeter ki, tüccarımız milli ve içtimal bünyemiz içindeki ödev- lerini iyice kavramış — bulunsun.. Bir taraftan istifçilik yüzünden fiyat artışlarına sebebiyet — verip diğer yandan da bu fiyat artışla- rm benim için mesele mevcut değildir dedikleri gün bu özlü, Hhatalı, kavrayışlı pProgramın muvaffakıyetine — karşı suykast tertibetmiş olurlar. Büyük ve çok ciddi bir imtihan karşısındayız. 'Türk ve Türkçü olanların vazife ve mesuliyetleri ağfırdır. Bu rea- Tist iktısat programı yalnız başına hükümet tarafından tatbik edile- mez. Bunu Hükümet ile birlikte, onunla elele vererek bütün Türk edecektir. Hükümet p * Yabancı memleketlerden Htlca suretiyle yurdumuza bulunan 1386 kişi 'Türk vatandaşlı- ğına alınmıştır. Yabancı basın mümessilleri Almanya'nın Manş istihkâmlarını gezdiler Berlin, 5 aa. — D.N.B. ajansına askeri bir kaynaktan bildirildiğine göre, yabancı basın mümessillerin- den mürekkep bir grup, alman baş- ikomutanlığının daveti üzerine Manş Manş sahili üzerindeki yız. Memlek içinde hiç bir hakikati mütedil ve ahenkli bir seviyede ne kadar acı olursa o:ııll gizle- tutuk milli d ) meğe tenezzül ir. Millet temel sütunlarından biridir. İkti- sadi cephenin önemi askeri cep- huzurunda acık bir inceleme yan- mıştır. Bu hesaplar karşısında İs- henin eh ine y Bu milli dâvada her Türk ve Türkçü Saracoğlu Hükümetine mânevi ve maddi bütün kuvvetleriyle müza- harette bulunmağa mecburdur. ngin ve paralı — va! kendi irade ve fhtiyariye le kısmak herkes için bir vatan vazifesi olmuştur.. Millf birlik ve millt tesanüt bu sahada muhak- kak tecellj etmelidir. ei eĞi .lâ.. &... kayalıklarda veya açıktaki kümluk- larda hazırlanmış uçaksavar balar- ya mewvzileriyle ordu ve donanma ına gezil- miştir. Bu suretle buradaki büyük tahkimat hakkında ilk defa olarak halkın malümat edinmesine — fırsat verilmiştir. Dildevrimi veinsaniradesi Dördüncü Dıl Kurultayına yakla- şirken şu sıralarda dil konusu üzerin- de yazılan yazıları şöylece bir gözden geçirmek faydasız olmıyacak. “Çınaraltı” ve “Varlık” dergileri- nin son sayılarında şair Özansoy'un eski ve eskici fikirlerine hücum eden iki yazı çıktı. Birlacisini yazan Adsız, ikincisini yazan da Fuat Köseraif'tir. Her iki yazı da Ozansoy'un yazı - sinı inceliyor ve bir kısaltısını veri- yor. Adsız, yazısında oldukça kesin cümleler ve kelimelerle dil düvasın- da ne türlü düşünmemiz, ne türlü dav- ranmamız gerektiğini söylüyor ve di- yor ki: Kendimize güvenimiz — varsa, üstün 1rk olduğumuzu kabul ediyor- sak dilimiz Türkçeleşecektir. B: rı bizden üstün. diye dü; dilimiz yavaş yavaş Türkl bedecektir. Dilimiz nasıl Türkleşir diye sor- mayınız, Bu dil insan iradesiyle Türk- leşecektir. Bir dile insan iradesiyle ke- lime sokmak kabil değildir, düşünce- si tamamiyle yanlıştır. Zor karşısında sinip minderine çökenlerden devrim hiç bir şey bek» liyemez. Onlardan beklediğimiz biris cik himmet, susmalarıdır. Adsız, yas zısında kuvvetli bir mantıkla bu ha « kikati pek güzel ifade etmiş bulunu: yor. İ LA Tacirlerin verdiği söz ! İstanbul gazereleri İstanbal tacire lerinin Valiye söz verdiklerini yazı « yorlar. Verilen söz, bütün — tacirlerin Ü ile millete ve Hükümete yar- dımcı olacaklarına dairdir. Haydi has yırlısı.., Bu söz yetine getirilirse iek * tiften, vurgundan kurtulacağız, de « mektir. Çünkü bu iki uğursuz mari- feti gösterenlerin çoğunun sıfatı “tas cir" dir. Bir arkadaşımız: — Vaktiyle İstanbul kasapları da böyle bit söz vermişlerdi; sonra tut- madılar! diyor. Vaktiyle söz verip de tatmıyan kasapların yüzleri kendi süne gerleriyle silinmiş olacak, Ümidede- lim ki şimdi söz veren tacirlerde bu h ! Bu dil, — vaktiyle lerin iradesiyle nasıl Türklüğünü kaybede- tek melez bir hale geldiyse gene mü- nevverlerin iradesiyle benliğini bula- caktır. AÂrapça ve Acemceden giren keli- melerin vaktiyle Türkçede — karşılığı yök muydu? Hemen hepsinin karşı- lığı vardı. Fakat münevverler asırlar- ca onları bırakıp da Arapça ve Acem- eelerini küllandıkları için bu Türkçe sözler unutuldu. Evvelce aleyhimize cereyan etmiş olan bir dil vetiresi bugün neden le- himize cereyan etmesin? Biz inançla Ve samimiyetle istersek bu iş olacak, hem de pek çabuk olacaktır...” Biz de böyle düşünüyoruz. Her devrim, kudretli iradelerle başarılmış, her devrim yüzünden birçok alışkan- lıkları, birçok tenbellikleri bırakmak zorunda kalmışızdır. Dil devrimi de öyle olacaktır. Alınteri dökeceğiz; h d FHelisabğ d. fedakârlık edeceğiz. Armudun pişip ağzımıza düşmesini beklemiyeceğiz. Halbuki karşımıza dikilenler ne Osmanlıcayı müdafaa ediyorlar, ne de Türkçeyi. Onların farkında olarak veya olmtyarak müdafaa ettikleri şey, kendi tembellikleridir; kendi rahatla- ti ve kendi alışkanlıklarıdır. türlü sü ler b U Eğer bu tacirler de verdikleri sözü tutmıyacak olursa o zaman eski bir mısrat değiştirmek ve: Aldanma ki tacir sözü elbette yalandır demek lâzım - gelecek. Mısra eski şekli ile güzeldir. Şa- irin yalancılığı — iktısadi — hayatımıza hiç bir zarar vermez, fakat tacirin yar lancılığı... Onu Allah göstermesin! *okok Timarhaneden kaçan deli ! Bakırköyü timarhanesinden bir de- Hinin kaçtığını gazeteler yazıyor. Ka« çan delinin yakalandığına dair henüz hiç bir haber okumadım, Koca Ragıp Paşa, Cünun iklimini seyreyliyenler vahatin söyler der, Bu deli timarhaneden, hem de dışarda hayatın bu kadür güç oldu- ğu bir devirde kaçmakla Ragip Paşa- yı yalanlamış mı, yoksa kendi delili- gini mi göstermiş oluyor? bilmem, Fakat adamcağızın hâlâ yakalana- mayışına ne dersiniz? Acaba sokakta akıllı ile deliyi biribirinden ayirde « dı'ı'ı’yık.ı.lıîı*' bu kadar zor mu olü- yor? Tİ Vurguncular hakkında Valiliğe yapılan |İhbarlara imza ve adres koyunuz Ankara Valiliğinden * Nerin d Yüksek fiyafla safış yapanları haber veriniz ! Ankara Valiliğinden Gıda maddelerinin satışlarındaki fie yatlar, alelitlak serbest olmayıp hef | Bazı ticaret erbahının bulunan emtiayı fazla fiyatla sat « makta olduklarından bahisle Vilâyet makamına adressiz ve imzasız mek - tuplar yollanıyor, Bu gibi ihbar ve y tah « malın menşe ve maliyet fiyatlarına ve memlekette müteamil olan toptan- cı ye perakendeci kâr hadlerinin nae zarı itibare alınması suretiyle yapile kik mevzuu olması için gerekli iza. hatın alımmasına lüzum hasıl olmak. tadır. Şikâyet mevzuu olan ve millt korunmaya tâaalluk eden mektuplara imza ve adreslerin tam olarak ya « zılmasını imza ve adres taşımıyan mektupların muameleye konmıyacağı ni sayın halkın ittılfina arzederim. Odun ve kömür fiyafları 15 Ağustos 942 tarihinden itibaren mangal kömürü ve oduna belediyece oadim kalkdınl h ) tırıldı. bul ması Milli Korunma Kanunu hükümle» ri ikti g DÜ Milli Korunma Kanunu hükümleri- ne aykırı olarak muhik bir sebep öle maksızın fazla fiyatla mal satan ve«s ya satışa arzedenler hakkında yapılae gık her hangi bir şikâyet Belediye de gerekli tetk yapıldık tan sonra müteamil kâr hadlerini aş& rak satış yaptıklarına kanaat hasıl 0« .a ., — a y memrs ao . n -er lanlar hakkında mezkür kanunun 81 ve 82 İnci maddelerine tevfikan takla bat yapılmak üzere Millt Müddei iliği: tevdi den şikâyeti olanların Belediye İkti- sat d ğ Fiyat N be Bürosuna veya Belediye Reis Muavinli ğine ve aşağıdaki telefon numaralas | rına bildirmelerini sayın halkın ıttılas | — ına arzederim, 2713, 2956, 1358. | 42222), dileceği Kız Enstitüsü Müdürlüğü müdü. Bursa Necatilbey kız enstitüsü Depo sahipleri, ellerinde mah o tarihe kadar belediyenin tayin etmiş olduğu fiyat Üüzerinden yani mangal kömürünün kilosunu on ku- ruştan ve odunun kilosunu da dört kuruştan satmağa mecburdurlar. Deposunda mahrukatı olup da 15 Ağustos 942 tearihine kadar evvelce Belediyenin verdiği narh üzerinden satmıyanlar hakkındaki şikâyetin Bele. diye İktisat Müdürlüğüne yapılması. nı sayın halktan dilerim. — (2228) Yığılışmaya karşı Kalabalık yerlerde halk sıra olacak Ankara Belediye Reisliğinden : 1 — Ürçüncü maddede yazılı hu- suslar belediye tembihleri arasına a. lınmıştır. 2 — Bunlara aykırı hareket eden ler 1608 ve 2575 numaralı kanunlara göre cezalandırılacaklardır. 8 — A) İhtiyaç maddelerinin da- gıtımında ve bunlar için kart veri- lişinde, B) Nakil vasıtalarına binişte. C) Umumi yerlere giriş ve çıkış- ta halkın biribiri ardı sıra dizilme - leri mecburidir. (3409) 2252 Çağrı yy Bütçe Encümeni buğün — saat 15 te toplanacaklır. | y Arzuhal Encümeni bugün saat 15 te toplanacaktır. yç Meclis Hesaplarının Tetkiki Encüme- ai buğün enatitüsü ö Orkont da aynı enstitü müdür muar Bine tayin edilmislerdir. Sayın Ankara halkına Ankara Valiliğinden : 1 — Halk dağıtma birlikl kez bürosu belediye iktisat mi gü binasına taşınmıştır. 2 — Halk dağıtma birlikleri hak” kında yapılacak — müracaatlar 1489 nümaralı telefona yapılmalıdır. 38 — Birliklere henüz yazılı | şahıslar, ekmek karnelerini alabil * meleri için, en kısa bir zamandâ| birliklerini bularak kütüklere ken * dilerini yazdırmalıdırlar. 4 — Birliklerin çalışma yerlerî’l ve reislerini öğrenmek istiyenleri! | Ceheci, Yenişehir ve Çankaya miın takası için Çankaya kaymakamlığl: na; Ankara mıntakası için Anaıfaf talar polis merkezine müracaat et * melidirler. ' H Sayın halka '. Ankarfn Belediyesinden; 1 — Taksi ücretlerine yapılan yüzde 60 zamma göre tanzim edi- len listeler soförlere dağıtılmıştır. 2 — Taksimetreleri açık bulun- duran ve bozuk taksimetre kulla- nan ve istenilen yere gitmiyen ve her ne suretle olursa olsün . tali- matname hilâfına hareket eden gö- förler için derhal 2890, 2960, 2713, 6988 ve 6847 numaralı telefonlara malümat vermeleri sayın halktan rica olunur. (6068) 2138 sask 15 te XA 6 e M 4 a bie Pr G4 G b O G e GY SA G FF M B A A — N — A T L UT o A ae P A e K © H

Bu sayıdan diğer sayfalar: