19 Aralık 1940 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

öi Heş' İNGİLTERE'YE KARŞI büyük ölçüde bir istilâ hareketi mi ? _—Almanların bir milyon asker feda edebilecekleri ihtimalinden bahsediliyor Vaşington; 18. a.a, — (Royter) : İyi malümat alan mahfiller, Avrupa'dan Vaşington'a gelen mahrem haberlere göre, İtalya'nın tamamen inhidamından evel Hitler'in İngiltere'ye karşı büyük mikyas- ta bir istilâ hareketi yapması ihtimalleri « nin mevcut olduğunu söylemektedir. Bu süretle, böyle bir sergüzeşte bir milyon kişi feda edeceğini birçok defalar tekrar etmiş olan Hitler, sözünü yerine getirmiş olacaktır. Vaşington —mahfillerinde söylendiğine göre, son zamanlarda Amerika'nın mühim- mat ve tayyare imalâtını çoğaltması lüzu- muna mütedair yazılar, bu mahrem rapor- ların derpiş eyledikleri ihtimallerden mü - tevellittir. Ekseriyetle iyi malümat almakta olan haftalık (Foreign Corr di ) gaze- tesi bu mahrem raporlar hakkında şunları yazmaktadır : GARP ÇÖLÜNDE Bardia eftrafında çok şiddelli muharebeler oluyor (Başı 1. inci sayfada) yanamıyan bu kaleler, dünkü tebliğde bil- dirildiği gibi düşmüştür. İtalyan esirleri Hindistan'a nakledilecekler Yeni . Delhi; 18. aa. — Garp Çölünde alınan italyan esirlerinden 20 bini için Hin distan'da üsera kampları hazırlanmakta - dır. Bu esitler pek yakında Hindistan'a ge- leceklerdir. Harekât süratle inkişaf ediyor Londra, 18 a.a. — Royter'in askeri mu - habiri general Gough yazıyor : Libya'daki vaziyet o derece süratle in- kişaf ediyor ki hâdiseleri takibetmek çok güç olmaktadır. Vavell'in tebliğlerindeki mutedil ton, italyan inhizamının ehemiye- ti hakkında tam bir fikir vermek için an- cak kıtı kıtına kâfidir. İtalyanlar, muha- rebelerin Bardia etrafında vukua gelmek- te oldüğ kabul di: Bunun mânası, ingiliz kıtalarının, Capuzzo ve Sollum'daki italyan dümdarlarının arka - sından italyan cenahını bir kere daha çe - virmiş bulundukları ve italyan ricat hat- tinin eğer tamamiyle kesilmemiş ise, teh- dit edilmekte olduğudur. Eğer ingilizler Bırdııyı alırlarsa - ki bu her dakika için ldir . italyanların 30 kilometre * İngiltere'ye karşı vasi miky bir is- tilâ hareketi yapılması ihtimalleri, alman- ların İtalya'ya yardım etmektense böyle muazzam bir hareketi tercih etmeleri fik- rine müstenit bulunmaktadır. Bu harekette fransız donanmasının da hesaba katılmış olması mümkündür, Maamafih, Vaşing - ton'da şu cihet de hatırlatılmaktadır ki da- ha birkaç gün evel mareşal Petain, Vichy- yol üzerindeki iaşe ve nakliye vaziyeti ta- mamiyle ümitsiz bir hale girecek ve bü - tün bu iaşe ve nakliye vasıtaları zaptolu- nacaktır. Bu suretle ingilizler eline düşen muazzam italyan malzemesi bir kat daha fazlalaşacaktır. Vavell'in v. ingiliz kabinesinin bugün karşısında bulundukları dâva, büyük za - ferden ne ıureıle en iyi bir tarzda istifa- de v lesidi de bir bitaraf dipl fransız d sının almanların kontrolü altına girmesine hiçbir zaman razı olmıyacağını beyan et- miştir. ,, İngiltere her ihtimale karşı hazır Londra, 18 a.a, — Selâhiyettar bir menbaa atfen neşredilen bir makalede ingiliz ordusunun bugünkü vaziyeti gözden geçirilmekte ve mezkür ordu- nun bu harpte kati darbeyi indirebil- mesi için icap eden hususlar tetkik e- dilmektedir. Bugün ingiliz ordusunun silâh altındaki mevcudu iki milyonu bulmaktadır. Buna bir milyona baliğ olan anavatan muhafız kıtalarını ilâ - ve etmek lâzımdır. Kendisini bekliyen vazifeler karşısında, bu ordu çok bü- yük bir kuvet addedilemez, Büyük ta- arruza geçmek zamanı gelince daha büyük bir orduya ihtiyaç hasıl ola - caktır. Fakat bu ordunun muvaffaki- yeti, mevcudun çokluğundan ziya- de kalitesine dayanacaktır. Halen yüz binlerce asker sahillerin muhafazasına memur edilmiştir. Di - ğer binlercesi de tayyare dafi batar - yalarında çalışmaktadır. Hava meydanları, müstahkem mev - kiler, nehir mansapları ve plâjlar dik- katle ve bir metot dahilinde muhafaza elilmek lâzımdır. İstilâ teşebbüsü için bir mevsim so- nu mevzuu bahis değildir. Binaena - leyh asıl müdafaa kuvetlerinden baş - ka bir çok müteharrik kıtalar topra - ğımıza ayak basmıya muvaffak olabi- lecek müstevlileri ezmek için her da - kika hazır bulunmaktadır. Libya'daki italyan ordusunun tama - miyle mahiv ve bütün bu müstemlekeyi iş- gal edebilir miyiz? Bu suale, bugünkü ma- lümata istinaden cevap vermek mümkün değildir. Yalnız her şey mümkündür dene- bilir. Graziani, ileri hareketimizi durdurmı- ya çalışmak ve yahut bizi Mısır hududuna doğru geri atabilmek için yeni bir ordu toplıyabilir mi? Graziani, çok büyük mik- tarda insan kaybetmiştir. Yalnız Grazia - ni'nin kayıpları bu kadar değildir. Çok da- ha mühim olarak, prestij ile maneviyatı da kaybetmiştir. Libya'daki bütün ital - yan ordusunun itimadı ortadan kalkmıştır ve muazzam iaşe maddeleri ve harp leva- zımı kayıpları, Graziani'nin geri kalan or- dusu üzerinde çok ciddi esirler yapacak - tır, Çünkü bu ihtiyatların yerini doldur - mak kabil değildir. Zira, ingilizlerin deniz hâkimiyeti Graziani'nin esas üssü ile irti- batını kesmiştir. Bundan başka filonun Trablus'a bdır 1800 kilometrelik sahil yolunu bomb Bardia'nın ortasında bulunan sahil mınta- kasını işgal için harekete geçmişlerdir. Bu esnada bir piyade livamız ileri hare - kete geçmiş ve Sollum'a cepheden hücum etmiyerek şehirden hiç kimsenin çıkma « masını temin edecek şekilde hareket em - rini aldığı için düşmanı olduğu yerde tu- tacak bir vaziyet almıştır. Pazar günü Sol- lum'un aşağı mahallelerinin müdafileri, tehlikeli vaziyetlerinden endişeye düşerek bir sırtın üzerine çıkmışlar ve şehrin bu kısmını yukarı kısmına bağlıyan yolu ber- hava etmişlerdir. İngiliz piyadesi bu sırt- tan açılan yaylım ateşine rağmen Sollum'a doğru ileri yürüyüşüne devam etmiş ve pa- zartesi sabahı, pek az zayiat vererek, şeh- rin aşağı mahallelerini zaptetmişlerdir. Aynı gün öğleden sonra mezkür sırtta mevzi almış bulunan italyanlar muharebe meydanını terketmişlerdir. Bug-Bug'da, Sollum'dan gelecek yeni esirler için bazı tedbirler alınmış ve ha - zırlıklar yapılmıştır. Şimdiye kadar Bug- Bug'a 12 binden fazla esir getirilmiştir. Hintli askerlerin yararlığı Delhi, 18 a.a. — Bugün Delhi'de neşre- dilen bir resmi tebliğ, batı çölünde cere- yan eden muharebelerde hintli kıtaat ta - rafından mühim bir rol oynandığı ve hü - cuma sevkedilen ilk kıtalar arasında Hin - distan'ın her tarafından gelen askerler bu- lunduğunu bildirmektedir. Bu kıtaat ara - sında islânmlar, Sikhs'ler, Mahrattes'lar, Garhvalis'ler, Madrassinler, - Radjpoutes- ler ve sair bir çok din ve mezheplere sa - lik olanlar bulunmaktadır. Mühim .bir ileri hareketi — yapılacağını bildiren emir alınınca düşmana hücum et - mek üzere hintli kıtaat gece ilerlemiye başlamıştır. Şafakla beraber hintli ve in- giliz kıtaatı, tankların ve topçunun müza- haretiyle yıldırım sürati ile ilerlemişler ve ilk günü italyanların kuvetli bir suret- te tahkim edilmiş müstahkem mevkilerini zaptetmişlerdir. Aynı gün ve müteakip günler hintli ku- vetler üç müstahkem mevkii daha zaptet- mişler ve başka muharebelere de iştirâk etmişlerdir. Harbe giren hint kıtaatının yüksek maneviyatı ve cesareti ve bir pike hava hücumu esnasında gösterdikleri sü- künet ve azimkârlık bir çok müşahitler tarafından takdirle kaydedilmiştir. Şiddetli kum fırtınalarına ve soğuk ha- valara rağmen mühim roller ifa eden hint- li kıtaat tahammül kabiliyetlerini de gös- termişlerdir. İtalyanlar, müvazeneyi temin için ellerinde bulunan bütün tayyareleri Libya'ya gönderdiler Londra; 18. aa. — Afrika'daki ingiliz zaferlerinin yalnız ingiliz muhayyelesinde mevcut bulunduğunu iddia eden alman pro- pagandasına cevap veren Royter'in diplo - matik muhabiri diyor ki : * Doktor Göbbels, ingilizlerin, Afrika - daki zaferlerini, geniş bir mikyasta alman usüllerini knpn ve islâh ederek kullanma- larına dukl keyfiyetind kendisi i;ın bir teselli noktası bulabilirdi. Filhakika, Sidi - Barrani'de kullanılan tak- tik, Polonya'da ve Meuse üzerinde o kadar büyük muvaffakiyetlerle' kullanılan tak - tiktir : tayyareler ve tanklarla sürpriz ha- lmde yıpılın ve çok seyyâl bir piyade ta- i edilen şiddetli bir hü - man ederek verebileceği çok büyük yar - dım, iaşe bakımından Vavell'e büyük bit üstünlük temin etmektedir. Çünkü kafile halinde seyreden vapurlar ilerledikçe eli- mize geçen her limana gelebilecektir. Graziani'nin vaziyetinin aksine olarak ingilizler, yalnız bir tek yolla iktifa et - mek mecburiyetinde — kalmıyacaklardır. Sollum, pek muhtemel olarak bugün, de - nizden iaşe üssünü teşkil etmektedir. Bu iaşe üssü, yarın belki Bardia, bir kaç gün sonra belki de Tobruk olacaktır. Siva'dan Tobruk istikametinde şima - le doğru hareket önümüzdeki ingiliz ha - rekâtı üzerinde, bu limanın alınması ile katf bir tesir icra edebilecektir. Nihayet, italyanların maneviyat boı - Geniş bir talim, iaşe ve münakale sistemi binlerce kişinin istihd luğu, iaşe yok bizim & zin iaşe güçlüklerimiz, ialyanların muha- zaruri kılmaktadır. Harbın kazanılması muazzam gay - retler sarfını istilzam etmekte olduğu gibi büyük zayiata da sebebiyet ve - recektir. * Ordu kati bir rol oynıyacak ve Av- rupanın istilâ edilmiş memleketlerini kurtaracaktır. Orta şarkta büyük bir ingiliz ve imparatorluk kuveti ingiliz imparatorluğunun bel kemiğini müda- faa etmekte ve mihverin diğer âzası- nı tehdit eylemektedir. Orta şark, deniz aşırı mükellefiyet- lerimizin yalnız bir kısmını teşkil etmektedir. Bütün dünyada yayılmış olan deniz ve hava üslerimizin müda- faası için ordudan bir çok kuvetler tefrik edilmiştir. Bu meyanda, şimal donmutş denizindeki İzlandanın mü - dafaası mesuliyeti, harbin başlangı - cındanberi Britanyaya teretti> etmiş bulunuyor. Londre, 18 a.a. — İngiliz Mesai Ne- zareti bildir'yor : Milli çalışma kanunu mucibince 36 yaşında olanlarla 31 kânunuevelde 20 yaşını bitirenler 11 ve 18 kânunusani tarihlerinde asker yazılacaklardır, E. Uoyd George'un hava nazırı olması muhfemel görülüyor Londra; 18. aa. — Royter ajansının par- lâmento muharririne göre, Vaşington bü- yük elçiliğine tayin edilmek üzere ismi ge- çen mahdut birkaç kişi arasında hava na- zırı B. Archibald Sinclair de vardır. B. Loyd George'un de de B. Sine- rebeye yeniden başlamak niyetini göster - dikleri takdirde italyanları mağlüp et - memizi temin için cephe civarında daima lüzumu kadar asker bulundurmak üzere cepheye yeni kıtalar sevkolunması ve kı - talarımıza lüzumlu istirahat verilmesi gi- bi diğer bazı unsurlar daha mevcuttur, Bü- tün bu unsurlar bittabi, Vavell'in kararla- rı Üzerinde esirini gösterecektir. Fakat şuna şüphe yokur ki vaziyet nmumiyeıle çok şayanı İ ve çok mü Devam edecek olan italyan bozgununun siyasi tesirleri, bütün Asya'da, Japonya - da, Çin'de, Hindi 'da, arap düny da, bütün Afrikada, bütün Avrupada ve hat - tâ bizzat Almanya'da çok büyük olacaktır, Bu siyasi olduğu kadar askeri bir mahi - yet gösteren müstakbel strateji üzerinde tesir yapacak ve Hitler'in karşılaştığı me- seleleri çok daha güç bir hale sokacaktır. Sollum nasıl alındı ? Kahire, 18 aa. — Mısır - Trablusgarp hududundan Royter i bildiriyor : Sollum'da, ingiliz piyade kuvetleri bugün Trablusgarp hududu üzerine büyük bir tazyik hareketi yapmağa hazırlanmakta - dır.-Aynı küvetler son günlerde Sollum'a karşı yaptığımız taarruzun nihaf safhası- na da iştirâk etmiştir. Bir hafta evel Sol- lum tehdit edildiği zaman Sidi - Barrani- den gelen bir ingiliz zırhlı fırkası o kadar ııırıde yetişmiştir ki general Amico'nun italyan C fir- kası bütün mevcudu ile ihata edilmiştir. Askerin çoğu esir alınmış ve fırkanın he- men hemen bütün malzemesi yol kenarla- rında bırakılmıştır. Bir kısım ingiliz tank- ları Sollum üzerine inerken Sahilden ge- len diğer bir kısım tanklar da bir yamacı tırmanarak Sollum müdafileri üzerine sa - ğanak halinde mermi yızdınnxılırdır Bu esnada ingiliz hava k leri f bom- cum, Bu usül, Sollum'da olduğu kadar Ca- puzzo'da da muvaffakiyetlerle tetevvüç et- miş ve hâlen de Bardia'yı tehdit eylemek- te bulunmuştur, “ Fakat general Vavell'in harekâtı ile almanların harekâtı arasında büyük bir fark mevcuttur ve bu, bizim denizlere de Kara ve şiddetli soğuğa rağmen Yunanlılar ilerliyorlar (Başı 1. inci sayfada) lerinden mürekkep daimi mühim müdafaa hatlarından içeri girmişlerdir. Bu mıntaka. da bir mikdar esir alınmıştır. Esirler ara- sırıda bir de subay vardır. Fena havaya rağmen Yunanlılar, bütün cephede düşmanla temas halindedir. Yunan tebliği Atina, 18 a.a. — Dün akşam neşre- dilen 52 numaralı resmi tebliğ : Tazyikimiz altında düşman zayiat vererek Klisura'ya doğru çekilmiştir. Klisura'da yangınlar çıktığı görül - müştür. Cephenin sair kısımlarında harekâta muvaffakiyetle devam edilmektedir. Aldığımız esirler arasında bir yarbay vardır. Büyük miktarda malzeme iğti- nam ettik. Y ist *a hava h olmadı Atina, 18 a.a. — Emniyeti Umumiye Nezaretinin dün akşam neşrettiği teb- liğ: Memleket dahilinde bugün sakin geçmiştir. İngiliz tayyarelerinin faaliyeti Atina, 18 a.a. — İngiliz hava kuvet- leri tarafından neşredilen resmi teb - liğ: Şiddetli kar fırtınasına rağmen dün bombardıman tayyarelerimiz A - yasaranda ile Avlunya arasındaki sa- hil yolunda düşmanın motörlü nakliye kollarına hücum etmiştir. Hava şartları dolayısiyle bombardı - man neticesi tam olarak müşahede e - dilememişse de atılan bombalardan bir çoğunun sahil yolu üzerinde ve nakli- ye vasitaları civarında patladığı gö - rülmüştür. Nakliye vasıtaları ayrıca mitralyöz ateşine tutulmuştur. Bu ha- rekâta iştirak eden tayyarelerimizin hepsi üslerine dönmüştür. Bulgaristan'ın Almanya'ya salacağı fülün Sofya, 18 a.a. — D.N.B. ajansının husu- Bi muhabiri bildiriyor: Nazırlar meclisi, 8,4 milyar leva kıymetinde 45 bin ton tü- tünün Almanya'ya teslimi hakkında yapı- lan anlaşmayı tasdik etmiştir. Ticaret na- zırı B. Sagorof'un yaptığı beyanata göre bu anlaşma, Bulgaristan'a büyük bir fe- rahlık verecektir. Çünkü geçen Üç rekol- teden kalma 70 bin tonluk bir tütün stoku adır. hâkim bul Ayni da tam bir hava faikiyetine de malik bulunuldu - ğundan ve Sollum'un alınması ile levazı - mın denizden nakli imkânı hasıl olduğun- dan, general Vavell'in ayni usülle muvaf- fak olmaması şaşılacak birşey teşkil eder- di. “ İtalyanların, muvazeneyi yeniden tesis için ellerinde mevcut bütün tımrelen Libya'ya gönderdikleri söyl di Fakat italyanlar, tayyarelerine benzin bu- labilmekte güçlüklerle karşılaşacaklardır. Bundan başka, italyanlar, en yakın üsleri- ni de kaybetmişlerdir. * Bizzat alman ve italyan tekziplerinin şiddeti, Roma ve Berlin'in, denizler öte- sinde, yani Libya'da, Habeşitsan'da, Arna- vutluk'ta ve 12 adada bulunan bütün italyan lejyonları hakkında ciddi endişeler duy - makta olduğu hissini teyit etmektedir. Misır başvekili, şark orduları baş kumandanına bir ziyafet verdi Kahire; 18. aa. — Beşvekil Hüseyin Sırrı paşa, ingiliz Ortaşark orduları baş kumandanı general Vavell ile Ortaşark hava kuvetleri baş kumandanı mareşal Longmer şerefine bir öğle yemeği ver - miştir. Völkischer Beobachter gazetesi, şimali Afrika'daki muharebeler hakkında ne diyor ? Berlin; 18, a.a. — (D. N. B.) ajansı bil- diriyor : Wölkiseher Beobüclü ; şimali Afrika'daki askeri hâdiseler hakkında ingi- liz propagandasının şişirilmiş haberlerinin aksine olarak italyan basınının sekinetini Nazırlar meclisi tarafından verilen di- ğer bir kararla altın ihtiyatının yarısı it- hal edilecek mühim iptidat maddelerin te- diyesine tahsis edilecektir. Almanya ile ficari mübadeleye dair alâkadarlara tebliğ Ankara, 18 a.a. — Ticaret vekâle- tinden tebliğ edilmiştir: 25. 7. 1940 tarihli Türkiye ile Al- manya arasında ticari mübadelelere mütedair hususi anlaşmanın 3 numa- ralı lâhikasındaki plafonun birinci grubuna dahil bulunan mihanik ve elektroteknik kısmı devlet daine ve müesseseleri ihtiyacına tahsis edil- miştir. Bu kısımdan mal getirtmek için hususi firmalar tarafından vaki talepler infaz edilemiyeceği cihetle mezkür taleplerin bu suretle cevap- landırılmış telâkki edileceği bildiri- lir. relerin hâdiselerin nihat nedceıl üzerinde tesirsiz kalmış olduğ yl ktedi HARBE DAİR Amerikan kaynaklarından geniş istifade Demokrasiler arasında irleşik Amerika ile Büyük B Britanya arasında geniş bir tesanüdün inkişaflarına şahit ol- maktayız. Biri sulhta, diğeri harpte olan iki demokrasi bu har- bin neticelerini İngiltere lehine çevirmek için aynı hisle çalış- maktadırlar. Birleşik Amerika kani olmuştur ki, İngiltere'nin hezimeti, kendi mağlübiyeti ola- câak, ve bugün Büyük Britanya sahillerini yalıyan tehlike, niha- yet günün birinde Atlantik Ok- yanosunu aşarak, Florida sahil- lerinden Labrador'a kadar ken- di bünyesini tehlikeye ıokmnk ıshdıdmı gösterecektir. yanmaz. Ve nihayet, harbin da. ha uzun müddet devam edeceği hesap edilirse, İngilters'nin bu altıri stokunu nasıl çabuk erite- bileceği kendiliğinden meydana çıkar: Filhakika harbi devam et- tirebilmek için, İngiltere'nin elin- de Hollanda ve Belçika'dan gel- miş geniş mikyasta altın vardır. Fakat ne de olsa, ihracat işleri- nin ve ihracat sanayiinin tama- miyle durduğu bir harp zamanın- da, altım sarfiyatımın ilâ nihaye devam edemiyeceği aşikârdır. Dolar ihtiyacı lngilım bundan dolayı dö- viz reserve'ini muvazenede tutabilmek için, eşhas elindeki dolarları bloke etmiş, yani bun- ların hükümete satılmasını mec- buri tutmuştur. Amerika ile iş yapan şirketlerin elde ettikleri dolarlar vasıtasiyle yeni dolar kaynakları elde etmiştir. Fakat buna rağ dolar | da bir hududu vardır. Ve niha- yet, bütün mali kombinezonlara rağmen elde edilen dolarlar, A- ıııcnkı'yı yapılnn ıııpn;lerı kar- şılıy A- merika'ı nuı, lngılım nin yaptığı harp malzemesi siparişlerini ka- bul edip etmemesi arasında bir için Birleşik Amerika, Ingılten— ye geniş bir yırdrm y ferberliğine girişmiştir. Amerika, bu yardımı y bizzat kendi mevcudiyetine ken- di bekasına hizmet ettiği kana- atindedir. Amerika, Atlantik Ok- yanosunda kiraladığı üslere mu- kabil, 50 destroyer verdikten başka, Amerika'daki bütün harp malzemesi imalâtının yüzde 50 sini İngiltere'ye teslime karar vermiştir. Fakat şimdi bütün müş- külât bunların bedellerini tediye- den çıkmaktadır. Alış veriş meselesi alümdur ki amerikalılar, ni- hayet avrupalılardan daha çok maddi adamlardır. Amerika efkârıumumiyesi şimdilik kendi- leri için âni hiç bir tehlike gör- mediğinden, amerikan zimam- darlarının Amerika halkımı İn- giltere'ye yardım hususunda ge- niş bir fedakârlığa mecbur etme- leri, oldukça zordur. Tehlikeyi Ruzvelt'in veya Hull'in ınlıdığı gibi sokaktaki adam'a bütün ç laklığiyle anlatmak ıınlnııımdır. İşte amerikan devlet adamları, efkârı hazırlamak — maksadiyle şimdiye kadar yardımı, daha faz- la genişletememişler, yani Birle- şik Amerika ile İngiltere'yi mu- kadderatları tamamiyle biribiri- ne bağlı bir tesanüt içine koya- mamışlar ve bu iki memleketi mütevasıl iki kap haline getire- memişlerdir. Şüphesiz bunda Cümhurreisi seçiminin de büyük bir rolü olmuştur. Fakat bütün Amerika'yı seçimden sonra da #“dostluk kantarla, alış veriş mis- kalle” prensipinden ayırmak hayli zor bir mesele halini al- mıştır. Teliye meselesi B undan dolayıdır ki, İngilte- re, Birleşik — Amerika'ya yaptığı siparişleri ödemek husu- sunda hayli zorluklarla karşılaş- mıştır. Bilindiği üzere Amerika- da Johnson kanunu diye bır ka- nun vardır. Bu kanun fark kal » Çünkü John- son kı.muııı vı.rdu'. İşte tam bu tâdil Çunlnı odıloccğı hakkmda nvnyetler . Birçok in bu hususta neşriyat — yapmalarına rağmen havadis hâlâ bir rivayet olmakta devam etmektedir. Çün- kü gene efkârıumumiye meselesi vardır. Amerikalılar, İngiltere 1931 s#enesindenberi daha evel- ki harbin borçlarını ödemediği için kuşkulanmaktadırlar. Çünkü, nihayet vergiler ve muhtelif ve- silelerle bu parayı tediye edecek olan gene halktır. Dolar ve Sterling on gelen haberlerden öğre- niyoruz ki, İngiltere, Ame- rika'dan mal alabilmek için John- son kanununa rağmen gayet sey- yal bir şekil teklif etmiştir.. Bu şeklin bir istikraz olabileceğini söyliyenler de vardır. Bu istikraz haberi, bilhassa Bayan Ruzvelt'in İngiltere'ye ıwkdî lıir yardım yi k h İodiği a Sel » i rilkke d ıngıhzlcrın yıptıiı teklife bir is- tikraz i mahiyeti verilemiye- ceği bildirilmiştir. Londra mah- fillerinden sızan malümata ıore, doların kambiyo fiyatı üzerine dayanan bir ıııuııîxo mev- zuudur. Bu takdirde dolara, Sterling'in lehine bir kıymet tes- bit olunabilecektir. Ve belki de, Amerika, şimdilik dolar değil, hırpten sonra İngiltere ile yapa- cağı ticarette kullanmak üzere _ıîdflm;ı kıblu.l Lo.dd:ilo'cdnır. Bu İngiltere ile, Fransa arasında frangın ve sterlingin kıymetleri- ni biribirine karşı tesbit eden, bu suretle iki memleket parasını ko- laylıkla müşterek gaye uğrunda sarfetmek imkânlarını veren an- laşmıya müşabih bir anlaşma ola- caktır. Bu hareket meşhur John- son kanununu bir hamlede aşan onu solda bırakan, fakat kimse- nin de ses çıkaramıyacağı, mü- nakaşa edemiyeceği bir iş ola« caktır. Ruzveli'in bulduğu çare Amerika'ya yapılan bütün hırp malzemesi siparişlerinin peşin te- diyesi lâzımgelmektedir. Üstelik bu malzemenin amerikan olmı- yan gemiler vasıtasiyle sevki mecburidir. Çünkü Amerika ma- İmı sattıktan sonra onun âkıbeti ile meşgul o!ınıyı hiç de isteme- di tâdili için de tekrnr kongrenin karar vermesi lâzımdır. Bunu da bekle- mek uzun sürecektir. Halbuki İngiltere harp dolayısiyle muaz- zam bir masraf içindedir. İngi- Gazete makalesine şöyle devam etmek - tedir : “ Eğer ingilizler, müttefiklerine daima sadık b l ların bugün kileri- nin nerede olduğunu bilmediklerini sanı - yorlarsa, cok aldanıyorlar. Almanların mev. kii, büyük Almanya ile birlikte kurtuluş zaferi için harbeden İtalya'nın dadı * Almanya, bu harpte, çok büyük tarihi zaferler kazanmıştrı. Fakat bu zaferler, ve realist hattı h kı barüz ettriyor ve diyor ki : “ İtalya, bir dünya imparatorluğuna kar- $ı mücadel: müşkülâtını müd- rik olarak harbe girmiş bulunmaktadır. Mu vaffakiyetsizlikler İtalya'nın kati hattı ha- reketi üzerinde hiçbir tesir icra etmiyecek- tir. Kuvetli ve zaferlerinden emin millet- ler, : ivakkat tesadüfi muvaffakiyetsiz - liklerden, ancak gayretlerini bir kat daha bardımanlarına devam ediyorlardı. Tank - larımızdan bazıları çamura saplanmışsa da bu hal, taarruz harekâtımızı ciddi bir lair'in nrıne hıvı uezareune getirilmesi &i İngiliz tankları Trablusgarp dahilinde huduttan 45 kilometre kadar içerde ve fazlal k için bilâhare semerelerini verecek dersler alırlar. ,, Völkischer Beobachter, İtalya'nın Habe- şistan'da ve .İspanya'da da bugünküne mü- şabih muvaffakiyetsizlik devreleri geçir - miş olduğumu kaydetmekte fakat bu dev- ın, kendi müttefiklerinin, harp mu kadderatı saleyhte bir defa için tecelli et- miş olsa dahi, hareketlerine bakarken göz- lerini karartmamaktadır. “ İki millet arasında ebedi bir itimat ve sadakat mevcuttur. Kendi muvaffakiyetle- rimin k metini fazlaya takdir etmek, ingi- lizleri, kendilerini çok çabuk bir surette realite sah lmak kur » caktır, Realite ise, Londra'nın tahmin et- tiği vaziyetten bambaşkadır. Zira, düşma- nında dahili zaaflar keşfetmek ve düşma- nın müttefikine itimadından şüphe eyle - mek, daima, bir emniyetsizlik ve kendi ku- vetine itimatsızlık emaresi teşkil etmiş « VR x liz teçhizat dairesinin verdiği malümata göre, yalnız geçen hafta zarfında, — İngiltere'nin bir günlük harp masrafları 10.300.000 sterlinge baliğ ol- maktadır. Bu gidişle bunıın dıhı fızlı artacağmı tahmin için sebep yoktur. Döviz sarfiyatı [ızilterc’nin bir günlük 10 milyondan fazla sterling harp masrafının mühim bir kıs- mının İngiltere'deki dövizleri ve altın mevcudunu tükettiği aşikâr- dır. İhtiyaçların bir kısmı dahil- den temin edilse bıle, Aınerıkı verdiği l hakl İ şte Amerika ile İngiltere a- rasında böyle bir sürü ma- Ki kombi lar lesi düşü- nülürken, amerikan Cümhurreisi Ruzvelt kendisine has bir cesaret- le mühim bir karar almıştır. Bu karar, önce karışık gibi görünen bütün meseleleri Ruzvelt'in nasıl büyük bir meharetle kolaylaştır- dığını ve hallettiğini gösterir, Ruzvelt gazetecilere verdiği be- yanatta: Birleşik Amerika'nın, lnııllere ye ariyet olırık, ulıh. n ııı bıldırmı;tır. Harpten sonra, bu malzeme iade edilirse, İngil. tere eskimesine mukabil, muay- yen bir para ödiyecek, eğer kaye bolursa, hasara uğrarsa, bedeli. ni verecektir. Bu suretle Ruzvelt -. V| 1 d. k ” tadır. Varsın Johnson kanunu du- radursun! Ruzvelt buna rağmen İngiltere'ye yardım için, mühim bir mekanizma ortaya koymuş- tur. Bundan sonra, Amerika'nın bütün kaynakları, İngiltere'niş istifadesine arzolunmaktadır. Bu mühim, çok mühim, ve harbin seyri ve müddeti üzerine tesiri o- lacak bir harekettir. Ruzvelt, İn- giltere'ye yardım etmekle Ame- rika'nmn ileri kırıkolıınu teçhiz kak surette döviz ve ıltın mektedir. Daha harbin başl iste- euığı'— ti *".Oıııın tâbi- nyle şuda yangın çıkmıştır. cında İngiltere'nin haftada 10 milyon ingiliz lirası krymetinde döviz sarfetmesi, işleri hayli zor- laştırmıştır. Filhakika o zaman- lar, İngiltere'nin 600 milyonluk bir altın reserve'i vardı. Fakat hazır yemeğe dağlar taşlar da- d ya yangını sön. dureodı bir boru verilirse onun parası derhal istenmez! Ruz- velt'in bu kararı — eğer tâbir caizse — milletlerarası münase- bette bir ihtirâdır. Mümtaz Faik FENİK w

Bu sayıdan diğer sayfalar: