Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Kv H T 7 n | ULUS Fikirler ve insanlar : ON yıllarda, makine medeniye- tinin ilerleyip her şeyi hâkimi- yeti altına alması yüzünden olacak, “teknik” kelimesi her işe, en umulma- —dık yerlere kadar sokuluyor. Kendile- rine ehemiyet vermek ve verdirmek istiyenler, yürüttükleri mütalealar a- — rasına onu muhakkak birkaç defa ka- rıştırıyorlar. Her neden bahsedilirse edilsin: “Bu işin tekniğini bilmek lâ- zımdır” sözü, hiç bir zaman itiraz gö- türmez bir hakikat gibi karşılanıyor. Fakat bu tılsımlı kelimenin manasını bilenler hiç yok denecek kadar az. Zaten mânası bilinseydi tılsımlı bir kelime olmazdı. İtiraf edeyim ki ben de onun mâna- | sını bilmiyenlerdenim; bunun için —kullanmaktan çekiniyorum, bununla da kalmıyor, başkalarından duyduğum zaman da sinirleniyorum. İdare tek- niği, !spor tekniği, dövüş tekniği, ye- /— me tekniği, içme tekniği... Butnlara 0- silkmekle iktifa ediyorum; fakat m, şiir, tiyatro tekniğinden bah- dilince, anlamak isteyip de bir tür- da bir isyan hissi duyuyorum. Benim | bildiğime göre teknik, öğretilmesi ka- | bil olan ve tatbiki her zaman isteni- len neticeyi veren kaidelerin bütünü- | dür. Şiirde, romanda, tiyatroda, hası- ııolı sanat işlerinde ise böyle bir şey ta- vvur edilemez. Kimseye şiir, roman mı öğretmek kabil değildir. | _Gerçi © sanatlerin erbabı tarafından bilinmiyen ve sanat âlimleri tarafın- (dan keşif, daha doğrusu icad edilmiş | birtakım kaideleri vardır; fakat bun- |ların öğretilmesi, bilhassa tatbik edil- meğe kalkışılması daima gülünç ne- ticeler vermiştir. Her sanatkâr, an - âc;k kendisi için doğru olan kaidele- Tini, ekseriya farkına varmadan, ge- | kendisi meydana getirir; kendi - | let]ndcn evel gelenler tarafından ko- nulmuş kaidelere hiç bir şey ilâve et- | meden tabiğ olan sanatkârlar ise, ko- 'laylıkla zevk almak istiyenleri, yani anat işlerini pek sezmiyenleri hay- ran etmekten başka bir neticeye va- (ramazlar. Ama bu netice istihkar edi- Jecek bir şey midir? Asıl o sezemi - ,fyenierî hayran etmek insana hayatın- |şöhrete ermenin, alkışlanmanın zevkini tattırır. Fakat sanatkâr, ken- di şahsından zıyade eserine kıymet verdiği için, bu geçici zevki - üzüle- Sanatte teknikten bahsetmenin, tek- Nurullah ATAÇ niğe inanmanın mazarratları vardır. Çünkü o teknik ismi altında topla- nan indi kaideler, sanatkâra da, onun eseri ile karşılaşacak kimselere de doğru bir yol, yegâne doğru yol diye öğretilebilir. Bünun neticesi olarak sanatkâr kendi kendisini aramaktan, roman kariğleri ve tiyatro seyircileri de o kaidelere uymıyan eserlerin gü- zelliğini kavramağa çalışmaktan vaz- geçerler. Dünyanın hemen her tara- fında kötü eserlerin rağbet görüp i- yilerin bin zorlukla kendilerini tanı- tabilmeleri bu yüzdendir. Bu teknik itikadının, sanate ettiği fenalıkların gözlerimiz önünde bir misali vardır. xix uncu asır sonu Fransa'sında ti - yatroyu, başlarında münekkit Sarcey, muharrir Dumas fils, Sardou gibi bu- dalalar bulunan bir takım adamlar hü- kümleri altına almışlardı; onlar “tek- nik” demiyor, “m&iter” diyorlardı. On ların açtığı çığır, elli yıldan fazla de- vam etti ve meselâ bir Brenstien'in bir Sacha Guitry'in, bir Bataille'in ti - yatro muharriri, hatta bir , Edmond Rostand'ın şair sayılmasına sebep ol- du. Bu cereyan o kadar kuvetlenmiş- tir ki kendisi ile mücadele edenlerin muvaffakiyetini hemen hemen im - kânsız kılmıştı. Fakat bunun neticesi olarak da sanatı seven edebiyat adam larının çoğu tiyatrodan yüz çevir - mişler, edebiyatın şiirle beraber bel- ki zirvesi olan o tarzdan ümidlerini kesmişlerdir. İktisatçılar: “Kötü” pa- ra iyi parayı ortadan kaldırır” der- ler; sanatte de kötü eser, iyi eseri ortadan kaldırır. Bizim şiirimiz vardır. Eski ve ye- ni şairlerimizi okudukça kanaatim günden güne kuvetleniyor: bizim li- rik şiirimiz bazı Avrupa milletle - rindekinden de üstündür. Bunun için şiir tekniğinden bahsedilmesinden hiç korkmuyorum; varsın birkaç kişi de o kelimeyi kullandıkları zaman bü- yük bir şey söylüyorlarmış hulyası- na kapılarak kendilerini avutsunlar Şiirimize bir zararları dokunmaz, Fa- kat bizde roman tiyatro çok yemdır, Onlarda teknikten bahsetmek birta - kım öğrenilmesi kabil kaidelerle iyi eserler vermenin ve iyi eserleri anla- manın kabil olduğu vehmini hasıl e- der, sanatın daima bir mucize olduğu hakikatini inkâr ettirir. Kolaylığa sanatın ve güzelliğin en büyük düş- manı olan kolaycılık zihniyetine yol açar, ortaya tekniğin sahte şaşaasiyle parlıyan bir yığın eser çıkarır ve bunların altında hakiki sanat eseri - nin sesini boğar. Yeni çimento satış fiatleri İ j bı ... - tesbit edildi | İktısat Vekâletinden tebliğ edilmiştir: Endüstriyel mamulâtın maliyet ve satış Ofiyatlarının kontrol ve tesbiti hıkkmdıkı 3003 nümaralı | birinci ddesi verdiği salâhiyete istinaden memleket ma - mulâtı muhtelif cins çimentoların toptan — ve peşin satış fiyatları vergiler dahil aşa- ğıda gösterildiği üzere tayin ve tesbit edil- miştir. — 1 -— Fabrikada vesaiti nakliye içinde tes: lim bir ton çimentonun satış fiyatı: a — Portland çimentosunun 17 lira. b — Çabuk sertleşen Portland çimento - sunun “süper Siman” 20 lira, 2 — Bir ton asgari toptan satış addedi - Hir. 3 — Bu fiyatlar 2. temmuz. 940 dan iti- baren caridir. 4 — Ticaret maksadiyle kendi hesapla - rına fabrikalardan çimento satın alan tüc- carlar sattıkları çimentoya fabrikadan na- kil vasıtaları için ton satış fiatıma mağaza, , depo masrafı ve kâr olarak, âzami 50 ku - ruş ve ayrıca teslim mahalline kadarki tev- sik ve belediyelerce kabul edilecek nakil masraflarını ilâve edebilirler. Safış kooperatilleri memurları için bir kurs açıldı Ticaret Vekâleti satış kooperatifle- rine şuurlu bir veçhe vermek ve bu mijesseselerde çalışan memurların fik- Ti kabiliyetlerini inkişaf ettirmek ga- yesiyle Ankara'da iki aylık bir kürs açmıştır. Bu kursa muhtelif vilâyetlerde fa- aliyette bulunan satı şkooperatifleri- nin kırk memuru iştirâk etmiştir. De- gerli ve kuvetli muallimlerin tedrisat- ta bulunduğu kurs leylidir. Derslere tarih - coğrafya ve dil fakültesi bina- sında devam olunmaktadır. Manisa vakıflar müdürlüğü Manisa vakıflar müdürü B. Temel Ertaş görülen lüzum üzerine vekâlet emrine alın- mış, yerine Nazilli vakıflar memuru İbra- him Yavuz tayin edilmiştir. Yurddaş, “Kızılay,, a âzâ ol! Ona ve- receğin para bir felâketze- îienin ilâcı veya sargısı o- ur. Samsun'da yüzme teşvik müsabakaları Samsun, 1 aa. — Yapılan bölge yüzme teşvik müsabakalarında dört birincilikten 3 ünü halkevi yüzücüleri kazanmıştır. Bulgaristan'a giden heyetimiz Türk kooperatifçilik cemiyeti, bulgar hı.lk bankalarının yirmi beşiteci yıldönümü iyle y k liğe dâvet edil- miş, ve cemiyet kâtibi umumisi Tokat me- busu Hasip Aytuna ile mebus Sırrı Day ve Türkiye halk bankaları kâtibi umumisi Mithat'tan mürekkep bir heyetimiz Sofya- ya hareket etmiştir. Şehrimiz İtalyan sefaretinde Mareşal Balbo'nun ölümü dolayısiyle şehrimiz italyan elçiliği bayrağını yarıya indirmiştir. Y Hukuk İlmini Yayma Kurumunün müsabakasını kazanan gençler A Rasih Bensan Cihat Mutver Evelki günkü sayımızda Hukuk İl- mini Yayma Kurumunun yüksek tah- sil gençliği arasında tertip ettiği mü- sabakanın birincilerine güzide bir he- yet huzurunda kurum başkanı Manisa mebusu B. Refik İnce tarafından mu- karrer mükâfatın verildiğini yazmış- tık. Yukardaki resimde bu müsabaka- gın birincilerini görüyorsunüz. İki otomobil çarpıştı İstanbul, 1 (Telefonla) — Tophane- de biri hususi diğeri taksi iki otomo- bil çarpıştı. Taksi devrildi, dört kişi yaralandı. Kazaya taksi şoförü Ali se- bebiyet vermiştir. Vilâyet Nafra mühendislikleri İcra Vekilleri heyeti, vilâyetlerdeki na- fıa şube mühendislikleri unvanını vilâyet nafra şube müdürlükleri şeklinde değiştir- miştir. Dahiliye vekâletinde bir tabı bürosu kuruldu Dahiliye Vekâleti, teşkilâtına yaptığı tebliğler için merkezde bir tabı ve teksir işleri bürosu kurmuştur. Bir memur ve bir kâtipten ibaret olan büro Vekâletin bütün tabı ve teksir işlerini yapacaktır. Diyanet işlerinde bir tayin Diyanet işleri reisliği müşavere heyeti âzalığına eski darülfünun müderrislerin - den B. Kâmil Miras tayin edilmiştir. Beşmilyon yurddaş ayda “Kızılay,, a on kuruş verirse Türkiyede yardıma muhtaç yurddaş kalmaz. Yarınki Medis Riyaset divanının heyeti umuümiyeye mâruzatı 1 — Sayın üyelerden bazılarına izin ve- rilmesi hakkında Büyük Millet Meclisi ri- yaseti tezkeresi zakereye tâbi olan maddeler İstanbul elektrik işleri umum müdürlü- ğü 1938 mali yılı bilânçosunun sunulduğu- na dair divanı muhusebat rlyasetı tezkere- si ve divanı h bata Manisa mebusu Refik İnce'nin, arzuhal encümeninin 18. 3, 1940 tarihli haftalık ka- rar cetvelindeki 668 sayılı kararın umumi heyette müzakeresine dair takriri ve arzu- hal sencümeni mazbatası, İkinci müzakeresi yapılacak maddeler Ordu subaylar heyetine mahsus terfi ka- nununun 1494 sayılı kanunla değiştirilen 4 üncü maddesinin tadiline dalr kanun lâyi- hası ve milli müdafaa encümeni mazbatası Ceza evleri inşası için istikraz akdine ve sari taahhüdat lcrasına dair kanun lâyi- hası ve adliye ve bütçe encümenleri maz « bataları. Birinci müzakeresi yapılacak maddeler Erzincan ve Erzincan yer sarsıntısından müteessir olan mıntakaya yardım için ya - pılan ve yapılacak olan her nevi nakliyat- tan alınacak ücretlere dair kanun lâyihası ve nafıa, maliye ve bütçe encümenleri maz- bataları. İcra ve iflâs kanununun bazı maddeleri- nin değiştirilmesi hakkında kanun lâyiha- sı ve adliye encümeni mazbatası Çağrı * Milli Müdafaa encümeni 2. 7. 1940 salı günü saat 10 da toplanacaktır. * Bütçe encümeni bugün saat 10 da top- lanacaktır. * Adliye encümeni 2, 7. 1940 salı günü saat on buçukta toplanacaktır. * İktısat encümeni bugün saat 10 da top- lanacaktır. * Meclis hesaplarının tetkiki encümeni bugün saat 10 da toplanacaktır. Ecneb'lerin ikamefleri kanununda yapılan değişiklik Ecnebilerin Türkiye'de ikamet ve seya- hatleri hakkındaki kanunun on altıncı maddesine bir fıkra ilâvesine ve otuzuncu 26 r. nın çıkarılmasına dalr olm kanun projesi meclisin alâkalı inden geçerek r ye alın- mıştır. Projeye göre ikamet, misafiret ve yahut herhangi diğer bir maksatla yanla- rına, evlerine ve idareleri altında bulunan yerlere herhangi bir ecnebiyi kabul eden hakiki ve hükmi her şahıs 24 saat zarfında en yakın polise ve jandarma karakoluna o binin adını ve soyadını, tabiiyetini ve mesleğini ve taşımakta olduğu hüviyetine ait vesikanın mahiyet, tarih ve numarasını ve yanındakileri bildirmeğe mecburdurlar. Hiç bir menfaat mukabilinde olmıyan ve müddeti yedi günü geçmiyen hunuıl misa- firetler bu hükümden müstesnadı Ancuk hnükümetçe lüzum görmçn ZA- manlarda birinci fıkradaki 24 saat zarfın- da haber verme mecburiyeti, hususi misa- firetlere de teşmil oluğabilecektir. EBecnebilerin girmekten ve ikametten ka- nuünen menedilmiş oldukları yerlerden baş- ka memleketin muayyen mintakalarında da münferit veya toplu bir halde ikamet veya seyahatleri İcra Vekilleri Heyeti ka- rariyle menolunabileceği gibi zabıtadan müsaade istihsaline de tâbi tutulabilecek- y 7, 14, 15, 16, 18 ve 19 uncu maddeler hü- kümlerine ve 17 inci maddedeki ihbar mü- kellefiyetine makbul bir sebep olmaksızın riayet etmiyenler 8 aya kadar hafif hapis ve 5 liradan 100 liraya kadar hafif para cezasiyle veya bunlardan biriyle cezalan - dırıilacaklardır. İstanbul'da dünkü şiddetli yağmur İstanbul, 1 (Telefonla) — Bugün İs- tanbulda öğleden sonra şiddetli ve-âni bir yağmur yağdı. Birkaç yere yıldırım düş- tü. Kurtuluş'ta yeni istasyon önündeki tramvay teline yıldırım düşmüş teli kopar- mış, fakat bir hasar yapmamıştır. Kınalı- adada hamamcı Daken isminde bir ermeni de yıldırım çarparak ölmlştür. Yağmurun ve fırtınanın şiddetinden Tatavla'da iki ev çökmüş bir ağaç yıkılmıştır. Yağmur bir saat kadar devam etmiştir. Yakalanan eroinciler İstanbul, 1 (Telefonla) — Zeki, Memi, Arap Osman adında dört ero- inci yakalandı. Üzerinde 45 paket e- roin ve bir miktar esrar bulundu. Dahilt nizamname mucibince bir defa mü:- NN Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti mevzuatı hakkında bilgilerini arttırmak maksadiyle kursu sona ermiştir. Bu seneki kurstan muhtelif gümrüklerde? Piv 24 memur mezun olmuştur. Yukardaki resim, kurs mezunların! müsteşarı B. Mahmut Nedim Gündüz Alp ile birlikte gösterm tarafından memurlarının açıları İ î v Erzincan'daki imar faaliyeti Şehirde plâna göre bina inşaatı başladı Erzincan, 1 a.a. — Şehrimizde yeni bir imar faaliyeti başlamıştır. Heyeti vekile - nin tasvip eylediği yeni şehir plânı üzerin- de çalışmak üzere Nafıa Vekâleti şehirci - lik işleri şubesinden bir mütehassıs bura - ya , gelmiştir. Valimiz bu mütehassısla iki günden beri şehrin kurulacağı arazi üzerinde tetkikler- de bulunmaktadırlar, Kızılay'ın yaptıracağı 90 pavyonluk bir mahalle ile 100 yataklı hastanenin bina yeri tesbit edilmiş ve plân- ların hazırlanmasına başlanmıştır. Bunlarla beraber beş sınıflı bir de ilk mektep ile halk tarafından yaprlacak çarşı ve sair yer- leri de tayin edilmektedir. Muvakkat şe - hirde hükümet caddesi halkın mürur ve uburuna müsait bir tarzda tamire başlan - mıştır, bu cadde istasyon binasına kadar uzatılacaktır. Erzincan'ın nüfusu Erzincan, 1 aa. — Yapılan muvakkat nü- fus sayımında şehrin nüfusu 1453 ü dışarı- l1 olmak üzere 5086 olarak tesbit edilmiş - tir. Bunlardan 265 i ilk okul ve 104 ü de orta okul çağındaki çocuklardır. Yurdumuzdaki fırın adedi ve ekmek İstihlâki fesbif olunuyor Dahiliye Vekâleti belediye hududu da- hilinde mevcut fırınlarla un fabrikalarının mikdarı ve buralarda çalışan müstahdem - lerin sayısı hakkında vilâyetlerden malü- mat istemiştir. Vekâlet, belediye hududu içindeki fırım sayısımı, her fırınm günlük imal kabiliyetini, yani kaç ekmek çıkar - dığını, fırmlarda çalışan hamurkâr, pişirici usta ve diğer müstahdem sayısının kaç ol- duğunu, kasaba halkımın fırınlarda imal e- dilen ekmek istihlâkinin bir günlük mik - darının en kısa bir zamanda Vekâlete bil- dirilmesini vilâyetlerden istemektedir. Eskişehir ve Samsun belediye reislikleri Eskişehir belediye reisliğine seçilen B. Mesrur Demirel'in reisliği yüksek tasdik- ten çıkmıştır. Samsun belediye reisliğine seçilen B. Rüstem Mesudun reisliğinin tas- diki hakkındaki kararname de yüksek tas - dike arzedilmek üzere hazırlanmıştır. Belediyemizde bazı memurlar maaşlı kadroya almacak Ankara belediyesinin 1940 bütçesine da- hil tahsisattan ücret alan bazı memurların maaşa geçirilmeleri kararlaşmıştır. Bu hu- sustâki kadrolar İcra Vekilleri heyetinin tasvibine arzolunmuştur. Yaz saati D ünkü günün ilk başladığı da- kikada saatlerimizi birer saat ileriye alarak ömrümüzden birer sa- ati kaybettik diye hayıflanmayınız: o saat-Öönümüzdeki eylül içinde ge- ne gerisi geriye ömrümüze katıla- caktır. Fakat dikkat ediyor musunuz? bu türlü tedbirler, çoğumuzu kara cümlelerimizi kuvetlendirmeğe sev- kediyor. Meselâ otomobil paraları- na yüzde yirmi zammolunduktan sonra hemen herkes yüzde hesapla- rını zihinde bulmak melekesini ka- , AVAAKAKAAN AA KA AAA KA UUKU KA UO KK AAA A KUKU KUUK KOKU AAA UK KUK KOKU KKK AKA KK AAA DK KUKOK KU UUKU KU KUK UKK KU U GKUK UKUN AK UKUU YU UUU KA UK YANKILA Sonra akşamları kendimiz, evimiz ve ğo]uğumuz, çocuğumuz hesabına aydınlıktan birer saat daha fazla faydalanabileceğiz. Geceleyin istirahate bir saat önce çekilmek, sabahleyin eski itiyattan bir saat önce uyanıp zinde kalkmak sıhatimiz için ayrı bir kazanç ola- caktır, tabil... *H Sabahleyin radyo! zanmıştı. Şimdi yaz saati dolayısiy- le de şöyle hesaplar yürütüldüğünü işitiyoruz: — Sabahleyin daha erken mi, da- ha geç mi gideceğiz? Yaz saatini böyle hesaplamama- lı. Bunu kabul etmek suretiyle ge- celeri bir saat önce yatacağız; şu halde her evde en az birer saatlik elektrik parası tasarruf edilecek- tir. * Yaz saati ile birlikte Ankara rad- yosunun sabah servisleri de başla- dı. Dünya hâdiselerinin bu kadar meraka değdiği bir sırada sabahle- yin de bir ajans servisi, biraz mü- zik dinlemek, sonra her ev sahibi- nin kronik derdi olan: — Bugün ne yemeği yapsak? su- , alinin hazır cevabını oradan duy- mak az buz kazançlardan olnuîa ge- rektir. Bu servis, hepimizi daha erken uyanmağa çağırmak bakımından da ayrıca faydalıdır. Sabahları dünya haberleri ve mü- zik ile yapılacak bir kahvaltı - zan- nederim G. A. üstadımız da beni te- yit edecektir! - daha iştahlı olacak- tır, sğok “Collögue!, Akşam'ın “dikkatler” sütununda okudum: “Tanınmış bir doktorun bu sene neşrettiği broşürden bir tâbir: “A- ziz Colleguelerim!” Yani “Aziz meslekdışlınm!” de- mek... Şayet bu kelimenin beynelmilel llllllllllllIlllll"llllllllIlllllllllllll bir mahiyette olduğu kabul edili- yorsa ve türkçeye girmesine de ce- vaz veriliyorsa niçin “Kolleg” de- memeli de fransızcaya has ve “gue” harf ve şekillerini kullanma- li? Türkçenin yüksek haysiyetine ri- ayetkâr olalım.” c y e Galiba arkadaşımızın veciz fıkra- sına fazla bir şey ilâveye lüzum yok. Böyle garabetler gösterenler, aca- ba, vaktiyle osmanlıcada pürhassa, maydanozu midenüvaz yazmıya kalkışanlara benzedikleri- ni farkediyorlar mı? * Çocuklar - büyükler ! Konuşuyorlardı: — Amerika İngiltere'deki çocuk- ları alacakmış! — Çaocukları alacağına büyükle- * rinden birkaç orduyu oraya gönder- - seydi, daha iyi ederdi! Tlîı Ç ol prasayı < İ Beden ferbiyti merkez istişa! heyeti iglimu Beden Terbiyesi Genel D” merkez istişare heyetinin 24 hâ ri yapmakta olduğu aylık mutat *| bitmiştir. İstişare heyeti bu toplantısıi” ) sporcuların ve beden terbiyesi 4 yetine tâbi #urttaşlarm muay& talimatnameleri kabul etmiş, bölgeler hesap talimatnamesin de tatbikinden sonra almacak göre tekrar müzakere edilm vermistir. Külüp ve grupların dahili talimatname üzerinde yapıları # münakaşalardan sonra âza tafâ 4 dedilen ve kabul olunan mütalf lar dairesinde projeyin yeniden ” | komisyona havale edilmiştir. 4 İklim, arazi ve memleket H? nazarı itibare almmak suretiylt Şö'li mali küdretleri dahilinde — yap” spor saha ve tesisleri hakkındâ "| di edilen proje esasları kabul biki Genel Direktörlüğe bırakıf” Heyet, Ankara bölgesinin btt yeci mübellehiyetinin #atikiler mış olan tedbirler hakkında hatı dinledikten sonra beden & eğitmenleri yetiştirmek yolun” t ve ha ! maa kadar genel direktör, A res ve Rahmi Apak'tan mür misyon tarafından bir proje © lanmasına ve bu sene progr:m*' miş olan Balkan yüzme birin! Balkan atletizm müsabakasıt' federasyonlarla temasa geçil hazıra dolayısiyle imkinsıt# y gelecek seneye tehiri hususü! rektörlüğe salâhiyet itasına ; miştir. Heyet, ağustosun son ba'Ş lanacaktır, ( Çocuk Esird'| Kurumunun )ı Ku * ı | l h J | B | « aylık yardı 940 yılı birinci altı ayı 18 yi Esirgeme Kurumu Genel m€” da çocuk sarayında polikrlif eden 2185 çocuk muayene VE bakım evinde de 1297 çoc davi edilmiştir. Süt damlasından her ;ü” 7569 kilo çocuk sütü tevzi çocuğa elbise, 52 çocuğa 213 para yardımı yapılmış, 88 nesi kurumun sıcak banyolaf” mış, 26.672 çocuk, çocuk İ 1,500 çocuk da yüzme ha' de etmişlerdir. v Kurumun gündüz bakım * 506 çocuğa 25.775 kap sıcak * miş ve Keçiören'deki çocuk yavru kurumun daimi baki p lunmuştur. ’“, b Çocuk Esirgeme kurumu d kara'da 40.960 çocuğa yardı” — mıştır. (aa.) İstanbul'daki 4 imtihanları N€" İstanbul, 1 (Telefonla) çaf sinin .tetkiklerine göre b'-'"ı d daki liselerin edebiyat K0 lara giren 785 talebenin go4 kolundan imtihana giren o ancak 179 unun muvaffâ laşılmıştır. ——— İstanbul'da b? İstanbul,1 (Telefonla) 7; ikide Ortaköy önünden büyük bir hortum ilerlem? korkutmuş fakat Marmarâ, lar arasında evelâ ikiye incelenerek dağılmıştır. mamıştır.