Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
« X :.ıw imir. be AM Mal Ülki değildir. Fakat ıill ; t_l“"“lfıun şartlarına ir; Litvanya'nın suç- Be, © Tazalamak. .. “tmek, San ile hiliye na; ye verilmeleri. ve | dj' Betl bi &i * ) Ayrı lek ve bu . “"Ya ve Soyyetler ü n"llii ile Litvanya ara- Boyygı; Pu küçük Baltık dev- *r tarafından verilen Henn. D kabul etmesiy- iştir. İhtilâfın mahi- ; & ve Letonya ile bir M teşrinievelde imzala- 4 'İı,::"" paktı mucibince | Unan sovyet garni - ! .hıı:"’ askerlere karşı İ dolıyı Sör Ş 4, wvyet hükü- MYa'ya tevdi ettiği bir ül- Arı talep etmiştir: Ü p ANlaşmayı imzalıyan &sı zıriyle polis mü- Üram ,"'“ltu sovyet aske- > "l geçirilmesine < aa ü P 5 km_ ti, derhal bu I*H:?'_“!lîr. Litvanya'nın “le ihtilâf çıkarmı- geçen teşrinievel- h.".;tlrıılıklı yardım” yi b gü j gelen vaziyetin î; %.dlüını göstermek- Ven hl::i:i ile Almanya ara- h enin Aağustosunda - ile, Almanya Memleketlerinde Sov- Nmay, Serbestisi vermiştir. 4 sonradır ki Sovyet- Ayrı Estonya, Leton- ile “yardım pakt- DÜN harbin neticesini Nevyork, 16 aa. — D.N.B. ajansı bildi- riyor: Hitler, meşhur amerikalı gazeteci Karl von Wiegand'a şu beyanatta bulunmuştur: “—— Amerika, amerikalılara, Avrupa da avrupalılara” eğer Monroe'nin bü doktri - nine mütekabiliyet esaslarına müstenit ol - mak üzere, her iki taraf riayet edecek ol - sa, yalnız eski dünya ile yeni dünya ara- sında devamlı bir sulh tesis edilmiş değil, bütün dünya için en ideal olan bir sulh esa- sı temin edilmiş olur.” Hitler, hayal veya düşüncesinde, dünya- nın garp nisfinin işlerine karışmak plânı - nt okşadığına dair çıkarıları yalanları bü - yük bir infial ve müstehzi bir ifade bol - luğu ile takbih etti. Birleşik Amerika'nın tâ Avrupa'dan, ge- rek deniz tarikiyle, gerek havalardan, ge - rekse efsanevi “beşinci kolon” ile istilâsı- na inanmak, ve her iki Amerika için şah - sımdan veya Almanya'dan korkmak benim için son derece medarı iftihar olmakla be- raber, pek de çocukça, gülünç, hayali ve ap- talca bir şeydir. Paris hakkında Hitler, Brüksel gibi mü- dafaasız bir şehir kalmak şartiyle, bu Bgü - zel merkezi hükümete hücum etmek niye - tinde olmadığını bana temin etti. ... Londra, 16 a.a. — İngiliz istihbarat neza- reti Hitler'in 13 haziranda tanınmış ameri- kalı g i von Wiegand'a verdiği mülâ- | v, Ve B1 şunlardır: * Baltiski li 'İıy. _kmdlindn bir takım dlı “::ı"“i *“kiralamıştır.” adaları üzerinde Bun- katın bir hulâsasını neşretmektedir. Bu hulâsada şöyle denilmektedir: “Bu mülâkat esnasında, Hitler, siyaseti- nin “Amerika amerikalıların ve Avrupa, avrupalılarındır,, demiştir. Amerika kıta - sına müdahaleyi tasarlamış olduğunu şid - Te elde etmiştir. Si Bi ind hati KN 'Ya Möbi Ü Sörüm Diğey Ü pa al W Vermişlerdi. y 'ıw.ryıu_ ik'dür *Bi Ve bailiğ Muplaat ”A Tu l bul 'Ok / Ve ym yekii '-'l..kkı İNt 4 İ * e ıg“ 4 'in elli kilometre Keçna ve Kuzika ş Wuhın ve Wiudan'da kurmak hakkını ga körfezinin mü- an ile Pitraz ara- 4 ni ."Plnıyı Letonya'ya ğ ir. Bundan başka mu- edilmeyip de bilâ- *cek yerlerde hava â mukaveleye der- Belince; bu memle - kazançlı bir va- M—ln Üyordu. Litvanya İ Ya'ya terkettikten verecek sahili kal- taraftan Sovyetler, ları eski paytahtı- bpalArini altı yüz kilo- İ toprakla beraber Fakat erle bir karşılıklı aladı ve her iki ta- » Sörüşmeler netice- " k yerlerde askeri| t in Sovyetlere top- > bul etti. Şimdi Lit- Nlakl, ki, Sovyetlerle ak- !W tö ..y"_flmı paktı geçen liş, düğü derecede el- ki Sovyetler, ya - C]ş:“."k devletini hege- * almaktadırlar. E- *hk p “Zu üzere, her üçü N:':'_l’nm birer cüzü- NİN 'idi. Harpten son- iyetlerini evelâ bir İ Biyiz, Tiğer taraftan da Sonra da bir taraf- diğer taraftan da (4 Arasındaki muva - 0. tan “ler. Polonya orta- Ve Soyyelerle Al- Üa 'kflh sonra bu kü- W') q.l:n“llıkîl yaşamak NA].%"' kalmışlardır. .kı,:!ı"n Ya Aarasında ge- ,Pazarlıkta bu dev- :, Payma düşmüş- ! Sovyetlerin bu h'-ı dıkları “karşılıklı Unları tamamiy- Ğ""" almak için devi, Pya strateji ba- *tin en ehemiyet- : ettiği ültimatom MÜN Lihı,'a.ıi altına geçi - anya'nın işgal al- aha şimaldeki iki .' E'_“’nyı « Leton- kti gibi Sovyetlerin r, : ihin, esasen geçen Riyla l;:;'îı,:!.i'f!n az çok j Süçük devleti iş - ; d'Yedî ve daha şü- nj ÇA Baltık denizin- iyeye lüzum detli inkâr ediyor ve amerikalıların endişe- lerini boş ve kaba olarak tavsif eyliyor. Hitler beşinci kol hakkındaki söylenen- lerin böyle mânasız ve uydurma olduğunu beyan ediyor. Hitler bu gibi hiç bir teşeb- büsün mevcut olmadığını ve beşinci kolun propagandacıların bir hayal mahsulü oldu- ğunu söylüyor. Hitler diyor ki: “Bana muarız olan memleketlerin hükü- metleri benimle müessir bir tarzda müca - dele edemediklerinden, bundan doğan da - hilt müşkülâtların beşinci kol efsanesine atfetmeyi muvafık gördüler.” Hitler, Büyük Britanya imparatorluğunu parçalamak istediğini inkâr eylemiş ve faî kat bu imparatorluğu yıkmak istiyenleri mahvedeceğini söylemiştir. Amerika'nın silâhlanmak hususundaki ka- rarından bahseden Hitler, Amerika'nın si - yasetinin kendisini hiç bir veçhile alâka - dar etmediğini beyan eylemiştir. Hitler Amerikanın müttefiklere yaptığı maddi yardımla alay etmiş ve bunun harbin neti - cesi üzerinde müessir olmryacağını söyle - miştir. Hitler'in fikri, ingiliz kapitalist zümre - sini tahrip etmek ve deniz üzerindeki ingi- liz hegemonyasına bir nihayet vermek için eski alman müstemlekelerini geri almak - ır. Sulh hedefleri hakkında, Hitlee kaça - maklı bir cevap vermiş ve sulh lmanya - nın yegâne hedefi olduğunu söylemekle ik- tifa eylemiştir. Hitler büyük milletlerin ihtiyaçlarından ve fena Versailles muahe- desinden müphem bir ifadeyle bahsetmiş, ve beyarlatını şu sözlerle bitirmiştir: * Bu sulh hedefine münhasıran sulh muahedeleriyle erişilemiyeceğini ve fakat milletler arasında aklıselimin tekrar orta - ya çıkması lâzım geldiğini müdrikim.” Selâhiyettar Londra mahfillerinin tefsirleri Londra, 16 a.a. — Reuter: B. Hitlerin, amerika gazetecilerin den Von Wieganda verdiği mülâkat selâhiyatli Londra mahfillerinde. aşa- ğıdaki şekilde tefsir edilmektedir. Hitler'in mahiyetini ve tekniğini bilenler, sözlerinin, cihan hüriyetu:ıe karşı tehdidini çok bariz bir surtte id rak etmiş olacaklardır. tında bir avrupa demektir. nimarka'ya, Hollanda'ya, kındaki beyanatı falıhayır değildir. Beşinci kol... tihza ile karşılanacaktır. YA HABERLERİ Hitler'in bir Amerikan gazetecisi ile mülâkatı ve buna dair tefsirler Hitler ideal bir sulhün şartlarından bahsediyor Sovyetler - Almanya arasında Huduf meselelerinin halline ait bir itilafname imzalandı Maskova, 16 aa. — Tass: Sovyet- lerle Almanya arasında 2 eylül 1939 Fransız kabinesinde Hitlere göre Amerikan yardımı Hakikat şudur ki, nazi ajanları sene- lerce vakıtlarını bütün dünyada ka- rışıklıklar çıkarmağa hasretmişlerdir. ajanların ve nazi taraftarlarının ma- ruz kaldıkları müsamahalı muamele- “Amerika amerikalılara, avrupa av- rupalılara,, demek, amerika kıtasında ki milletlere karşı felâketli bir iktı - sadi siyaset takip eylemeye devam e- decek olan almanyanın hakimiyeti al- B. Hitler'in Avusturya'ya Çekos- lovakya'ya; Polonya'ya, Norveç'e, Da Belçika'ya Lüksemburg'a verdiği tantanalı te - minatların ışığında garbi nısıf kürre- ye müdahele etmeyi düşünmediği hak Beşinci kol mevzuunun - karıştırıl- mış olması Hitler için fena olmuştur. Hitler bütün mesuliyeti reddetmiş- tir. Bu tatlı inkâr beşinci kolun faa- liyetine şahit olmuş ve acısını tatmış memleketlerde her ihtimale göre is- Hitler'in kendisine” muhalif olan hükümetle- rin, kendi memleketlerindeki muhale- değiştirmiyecek kova'da imzalanmıştır. Müzakerat bir dostluk havası için-| Bütün dü memleketlerinde beşin- öeiaR AR i € cereyan ederek, hir ay zarfında ci kolun hakiki tehlikesinin sebebi bu | * dir. Hitler'in Britanya — imparatorluğu hakkındaki niyetlerine gelince, impa- tatorluğu idare edenleri imha edeceği ve kapitalist zümreyi de imha edece- ğine dair olan beyanatı, harbi idame etmek kararında hepsi müttehit olan devlet partilerini ortadan kaldırmak ve bunların yerine nazi, faşist ve kendisi tarafından intihap edilecek bir kuvetli hükümet ikame etmek ar- zusundan başka bir şey değildir. Almanya ve İngiltere Hitler, İngilterenin denizlerdeki sözde hâkimiyetine bir son vermek istiyor. Bu da, denizlerdeki hayati ir- tibat yollarının idame için İngiltere- nin kendi keyfine tabi olmasını iste- mesi. demektir. Tabiri diğerle İngil- tere, Hitler arzu ettiği anda boğula- bilecek, emaret gibi bir hükümet sı- rasına düşmelidir. Britanya imparatorluğunu yık- mak istemediği hakkındaki beyanatı- ni 19 kânunusanide Poznan'da propa- ganda nazırının — yaptığı beyanatla mukayese etmek faydalı olur. Almanya'da, İngilizler için bir tek fikir vardır: 5 haziranda Hitlerin al- man milleti önünde beyan ettiği gibi, onları yıkmak, madem ki düşmanları- mız sulhu reddetmekte devam ediyor- lar, muharebe tamamiyle imha edile- cekleri ana kadar devam edecektir. Nihayet Hitler, sulh gayelerini ifa- de etmek suretiyle karakteristik bir şekilde ihtiyatlı davranmıştır. Alman emellerinin tarif ve kâğıd- larını masaya dizmek için Hitler hiç bir zaman hazır değildir. Bunun se- bebi de, Almanyanın hayati ihtiyaç- larının şimdi dahi emin bir surette tarif edilemez olmalarıdır. Çünkü on- lar hudutsuzdurlar, çünkü Hitler, yalnız Avrupa değil, fakat cihan üze- rinde hâkimiyetini tamamlamadan hiç bir zaman tatmin edilmiş olmıyacak- tır. Netice olarak, Hitler, sulhun tees- süs edebilmesi için idrakin yeniden gözükmesi lâzım geldiğini söylemiş- tir. Hitler bununla, milletlerin nazi felsefesini kabul etmeleri ve alman kuvet rejimine tamamiyle boyun eğ- meleri icabettiğini demek istemiştir. Cephede ve cephe gerisinde (Başı : inci sayfada) â i ktir. Fr lar ve bütün istilâ edilmiş memleketler bu hakikatleri bilmiyor değildirler. İngiliz imparatorluğu bütün ku - vetleri ve kaynakları ile ayaktadır. 100 milyonluk modern J nn tarhinde imza edilmiş olan dostluk ve hudutlar muahedesinin tatbikatından mütevellit hudut hâdiseleriyle ihtilâ- fatın sureti halline mütedair bir iti - lâfname, 1 haziran 1940 tarihinde Mos muvaffakiyetle intac edilmiştir. Alexandroy ve Almanya namına da Bay Rein von Sauken imza etmiştir. öyle zannediliyor ki — harp ilânı hariç olmak üzere, inkişaf ettirmiye azmetmiş olduğunu beyan etmektedir. Filhakika, ana yasası mu- cibince böyle bir karar vermek kon- greye aittir. ti altında öğleden sonra toplanacak olan nazırlar meclisi, umumi siyasi ve askeri vaziyetin icabı altında, A- merika hükümetinin bu cevabının, Fransa'ya bizzat kendi toprakları ü- zerinde demokrasilerin müşterek da- vâsına faydalı bir tarzda hizmet ede- bilecek şartlar dahilinde mücadeleye devam etmek imkânını verecek mahi- yette olup olmadığını tetkik eyliye- cektir. olduğunu fransız radyosu bildirmektedir. hiç bir karar vermemiştir. Kabine saat 22 ge tekrar toplanacaktır. neral Weygand başvekil muavini olmuştur. İtilâfnameyi Sovyetler namına B. Fransız _kabinesi dün gece İstifa etli (Başı 1 inci sayfada) Almanyaya Bir leyh reisicü ün riyase- Toplantı devam ediyor Bordeaux, 16 a.a, — Fransız kabinesi iç- timama saat 21,30 da hâlâ devam etmekte Hiç bir karar verilmedi Bord. 16 a.a, — Colombia Broadcas- tingin Bordeaux'daki muhabirine göre, fransız kabinesi bu akşamki toplantısında Reynaud kabinesi istifa etti Bordeaux, 16 a.a. — Royter ajansı bil - diriyor: Reynaud istifa etmiştir. Yeni ka - bineyi Mareşal Petain teşkil etmiştir. Ge- Diğer başlıca âza şunlardır: Harbiye Colson; Hava Pugeot; Bahri- ye Darku; Dahiliye Marguet; Adliye La - val; Hariciye Beaudoin; Maliye Boutillier. İngiliz kabinesi de toplandı Londra, 16 a.a, — Royter ajansı bildiri- yor: İngiliz kabinesi bugün Jüm olduğu üzere İngiltere'nin Fransa'" büyük elçisi Campbell de fransız kabinesi- nin bu sabahki toplantısından evel Rey - naud tarafından kabul edilmişti. Kabine içtimamda Fransa büyük elçisi hazır bulunmamıştır, Büyük elçi Başvekâ- lete ziyarette bulunmuştur. . B. Çörçil beyanatta bulunacak Londra, 16 a.a, — Başvekil Çörçil önü- müzdeki salı günü Fransa'daki vaziyet hak- kında avam kamarasında beyanatta buluna- caktır. Lordlar kamarasında da beyanatta bulunacaktır. Perşembe günü de avam kamarasında giz- $ ü l Ma- l meselesi müzakere edilecektir. Bir tekzip Bordeaux, 16 aa. — Royter ajansı bildi- riyor: Fransa'nın Almanya'dan mütareke ünün en mühim hâdisesi, as- G keri harekâttan ziyade, ge- ce fransız hükümetinin saat 22.30 da (bizim saatle 23.30 da) yap- tığı toplantıdan sonra istifa et- mesidir. Mareşal Petain Başvekil olmuş, — Başvekil Muavinliğine Weygand gelmiştir. Amiral Dar- lan bahriye nezaretini almıştır. Fransa'da şimdi bir askerler ka- binesi kurulmuştur. Bu kabinenin harbe devam şekli hakkındaki ka- rarı ne olacaktır? Bu hususta hiç bir tebliğ çıkmamıştır. Harp bun- dan sonra Fransa toprakları hari- cinde mi cereyan edecektir, yok- sa askerlerin kabineyi ele almala- rı işe Fransa'da yeni bir hız ver- mek için midir? Ve yahut fransız askerleri üzerinde Fransa dışında devam edilecek bir harpte bir o- torite mi temin edilmek istenmiş- tir? Bu nokta herhalde bugün ay- dmlanacaktır. Yalnız dün gece geç vakit Lon- dra'da neşredilen tebliğ mânidar- dır. Bu tebliğde Büyük Britanya- nın henüz hiç yıpranmamış kuvet- leriyle harbe bütün şiddetiyle de- vam edeceği bildirilmektedir. Askeri vaziyet . imdi askeri vaziyeti hulâsa etmeğe çalışalrm: dün gelen fransız tebliği, ve bununla muva- zi olarak alman tebliği, almanla- rın üçüncü hedeflerinin tamamiy- le Maginot hattını arkadan sar- mağa mâtuf olduğunu göstermek- tedir. Vaziyeti, ve askeri harekâ- tın inkişaf şeklini daha iyi kavrı- yabilmek için, Maginot'nun mev- kiini gözümüzün önünde canlan- dıralım; bu meşhur fransız. mü- dafaa hattı İsviçre - Almanya - Fransa hudutlarınım birleştiği nok- tadan, Ren boyunca yukarı doğ- ru amud bir halde çıkmakta ve sonra Strasburg mıntakasmımda gar- be doğru kısa bir dirsek vererek uzanmaktadır. Bu dirseğin bitti- ği yer, Maginot'nun da bittiği Montmedy şehridir. İşte almanlar, bu şehrin ötesinde yani garbinde- ki Belçika ve Fransa arazisini iş- gal ettikten sonra şimdi, buraya dayanarak Maginot'ya arkadan bir çengel takmağa uğraşmakta- dırlar. Maginot'yi sarmak lmanların yeni plânı aşağı yukarı şudur: Montmedy'”- den aşağı, yani Maginot hattına muvazi olarak St. Dizier, Chau- mont istikametindeki ilerlemele- rini daha genişletmek ve Maginot- yu arkadan çevirerek, onu bir ku- tu içine sokmaktır. Dünkü fransız tebliğine göre, almanlar, Maginot- nun garbinde buna muvazi olarak yaptıkları ilerlemelerde Langres'i geçmişler, Gray ovasına, yani İs- viçre hududu hizasına kadar iler- lemişlerdir. Vaziyeti daha iyi kav- rıyabilmek için, gözünüzün önün- de dikl ine | bir müst til tasavvur edin. Bu müstatilin bir köşesi Strasburg, bir köşesi Montmedy, üçüncü köşesi Gray, dördüncü köşesi İsviçre, Fransa Al a hudutlarının birleştiği şartlarını bildi ini istediği hakkında .- ki haberler kati olarak tekzip edilmekte - dir. Fransanın vaziyeti Londra, 16 a.a, — Garvin, Observer gâ- Fransa'nın vaziyetine dair yaz- leni şöyle diyor: l pek muvaffak darbelerle b İ olduğu Çin harbinin üç yaşında olduğu hatırlardadır. Hiç bir mu- kavemet imkânı kalmıyarak Fransa- da muharebeler bitse dahi, ingiliz donanmasına katılacak olan fransız donanması, imparatorluk toprakla- rına çekilecek olan kumandanlar, zabitler ve kıtalar, keza ingiliz im- paratorluğu kaynakları ile birleşe - cek olan fransız imparatorluğu kay- nakları, uzun bir yıpratma harbinin müessir âmilleri olacaktır. Dünkü havadisler bu ihtimaller ve tefsirler arasında sallanıyordu. Vaziyete vuzuh geleceği zamanlar uzak değildir. Belki bir iki gün için- de şu iki mühim muammayı çözül - müş bulacağız: 1 — Fransızların Fransa'da mukavemeti teessüs ede- bilecek midir? 2 — Fransız milleti- nin harbin devamı hakkındaki ka - rar ve irâdesi nedir? Bu suallere hâdiselerin vereceği cevapların ehemiyeti büyüktür: bi- ri, harbin yakın safhaları bakımın- :an, diğeri, harbin uzak safhaları ak dan! dığı “Eğer şarkta Maginot hattı münferit noktadır. Almanlar Gray'la, bu İsviçre hududu arasındaki nokta- yı kapatırlarsa, Maginot'yu da beraber kapatmış olacaklardır. Mustafilin kaidesi bir vaziyette müdafaada bi k mec- buriyetinde kalsa da ve tamamiyle zıyaa da uğrasa — ki yarın olacak şey değildir — bu, Fransanın sonu olamaz. Müttefiklerin daha çok hem pek çok kaynakları vardır. Müzahir olarak her za- B tltemesine 1 dst tilin kaidesi, Gray'la, İsviçre hudududur. Ve buradaki mesafe mandan daha ziyade imparator malik bulunuyoruz ve fabrikalarımızın, atelyelerimizin, bütün dünyanın iptidal madde kütlesiyle randımanı, büyük ve fa- kat sıkıntılı olan Göringin sınai verimine gitgide yakınlaşmaktadır. Filolarımız Dunkerk'te olduğu gibi par- lak strateji hareketleri gene tatbik ede- bilirler. Müttefikler bir ay iyi dayanmalı- dırlar, ondan sonra da bir ay daha. Bu, zaman için bir muharebedir. Zamanla ha- yalarda hâkimiyetleri temin edilmiş ola- caktır. Denizde olduğu gibi havalarda da hâkimiyeti ele alınca dâvaları ileri gide- cektir. Fransa meydan muharebesini sabır- la, sebatla kazanmalıyız. Bedenen ve ru - han Fransa'nın yanındayız., İngiliz sefiri Sovyet ticaret komiseriyle bir mülâkat yaptı Moskova, 16 a.a, — İngiltere'nin yeni Moskova sefiri Bay Stafford Gripps dün dört sefaret erkâniyle birlikte ticaret ko - miseri B. Mikoyan ile otuz beş dakikalık bir mülâkat yapmıştır. Bu mülâkatın ihzari mahiyette olduğu zannedilmektedir. Öğle- den sonra B. Cripps, hariciye ı B. aşağı yukarı 50 kilometre kadar- dır. Yalnız müstatilin ort d. Dünkü umumi vaziyet Alman plânı lmanların bu plânla, ahenk- tar olarak, başka bir hare- kete daha geçtiklerini biliyorsu- nuz. Bu hareket de Sarre mınta- kasından, yani müstatilin yukar- da bul alman köşesinden, Maginot'ya yapılan hücumdur. Bu hücumun gayesi, müstatili tıp- kı evelce Somme nehriyle Dun- kergue arasındaki muharebede olduğu gibi, tıpkı Polonya'da Kut« no'da yaptıkları gibi, tıpkı Nor- veç'te Oslo'dan yukarı çıkan Gudbransdalen ve Osterdalen vâ- dilerinde Dombaas ve Bergen iler« leyişinde tatbik ettikleri plân mu- cibince, parçalara ayırmak olsa gerektir. İşte dün gelen tebliğlere göre, Fransa'da en mühim ve en müthiş muharebelerin yapıldığı Maginot- mıntakasında yani garp cephesin- deki son harekâtin mahiyeti ka« naatimizce budur. Paris'in cenu- bunda yapılacak büyük ilerleyişin bu harekâtın neticesine kadar nis« peten yavaşlamış olması muhte- meldir. İtalya'nın vaziyeti ltılyı'nm vaziyetine gelince, bu hususta şimdiye kadar harbin cereyan şekline tesir ede- cek bir haber gelmemiştir. İki ta- raf da dün yalnız hava bombar- dımanlariyle iktifa etmektedir. Habeşistan'da, Somali'de, Libya- da birçok merkezler müessir su- rette bombalanmıştır. İtalyanlar da dün bazı fransız merkezlerini bombardıman ettiklerini, buna mu: kabil Cenova'ya birkaç bomba düştüğünü bildirmişlerdir. Alpler« de mühim bir hareket yoktur. İ- talyanlar, anlaşılan, gene bermu«- tat alman ilerleyişinin inkişafını beklemektedirler. İstiyorlar ki, al- manlar, yukardan aksınlar, İsviç« re'yi, tıpkı bir lâle içindeki olgun incir gibi sıkıştırsınlar, ondan sonra İtalya harekete geçsin!. O« nun için şimdi istikşafla meşgul- dürler ve belki de diyorlar ki: “Zevk anın mirsadı - ibretten te- maşasındadır!” Ve bunu söyliyerek italyanlar almanların kendi hudutlarıma yak- laşmasını bekliyorlar. Netekim dün geceki fransız tebliği de al. manların Dijon'a kadar ilerledik. lerini bildirmektedir. ü Amerika ve Hitler F V arbin inkişaf tarzını bu su« retle hulâsa ettikten sonra Ruzvelt'in müttefiklere verdiği cevaba geçelim: Ruzvelt, yardım vâdetmiştir. Fakat askeri teahhüt değil! Amerika'nın bugün mütte- fiklere gönderdiği malzeme, mu- kavemet devam ettiği müddetçe iki misline çıkarılacaktır. İşte dün toplanan fransız kabinesi, bu ce- vabı geniş bir surette gözden ge- çirmiştir. Filhakika Amerika'nın yardımı şimdilik mahdut olacak- tır; onun için fransız kabinesi dün gece bu vaziyet dahilinde kendi l?prııkları üzerinde demokrasile- rin müşterek dâvaları için müca- dele edecek vaziyette bulunup bu«- lunmadıklarını tetkik etmiştir. Diğer taraftan Hitler de Ameri- ka'yı kazanmıya ona teminat ver- meğe uğraşmaktadır. Bir ameri- kan gazetecisine söylediği sözler cidden dikkate şayandır. Hitler “Amerika amerikalıların, Avrupa avrupalılarındır!” demiş ve Ame- rika kıtasına müdahaleyi asla ta- sarlamamış olduğunu ilâve etmiş- tir. Fakat Almanyada, Çekoslavak: ya, Polonya, Avusturya için de en selâhiyettar ağızlardan böyle söz- ıcî söylenmişti! Sonra Hitler'in, şı'ı'yük Britanya İmparatorluğuna yacağı hakkındaki sözle- Vosges dağları vardır. Bu dağlar, bu müstatilin içinde tıpkı bir sandık sırtı gibi yükselmekte ve dılığlarına doğru alçalarak düz- leşmektedir. İşte Gray'la, İsviçre hududu arasındaki mesafe düz- lüktür. Bu bakımdan, Gray'a ka- dar inen kuvetler, İsviçre hududu ilerisinde Colmar mıntakasında, Neuf - Brisach şehri civarında Ren nehrini geçmeğe kalkışan kuvet- lerle iltisak peyda etmeğe çalışa- caklar ve Maginot'yu bu suretle kapatmağa 'ığraşacaklardır. Al- manların bu ada takip ettikleri plân, Nancy gibi, Belfort gibi, Metz gibi n stahkem şehirleri, kutunun içer inde bırakmak, ve fazla insan v* malzeme kaybet- fetle tesirli bir surette ı _' e Hi alih Rıfkı ATAY | ey'yi ziyaret etmiştir. — den bunlai teslim olmağa ic - ri .de enteresandır. Bundan çıkan mâna _yeni bir sulh taarruzu gibi görünüyor: Fransa'yı mağlüp ede- rel_: sulha mecbur etmek. Büyük Britanya'ya teminat vererek sulh yapmak!, Netice şudur: Sulh! Sl_ılh! Sulh! Çünkü yıpratma har- bi fena neticeler doğuracaktır. Mümtaz Faik FENİK Gaziantep'te pasif korunma hazırlıkları Gaziantep, (Hususi) — Vilâyetimizde pasif korunma teşkilâtı için bir program hazırlanmış, hava postaları, ğaz arama ve temizleme grupları ayrılmıştır. _Bu gruplarda genç İiselilerimiz vazife almak için istekle koşmaktadırlar. Yakın- n Si 4 da pasif quunmı tecrübelerine başlana « 5 , | )