Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
(D PoLiTİKA ğ sey“hfll'in notları F t::?mn on dördüncü y "hîe ik ve Southampton- ktr Ngiltere'ye vasıl ol- Nün ':: Ve gerek vapur yol- h laktan ':;Yln perdeleri ka- "'khı_ şka hiç bir fevka- he Havre'a karanlıkta Ü İı b Pıd. bekliyen vapura etti, V * Vapur karanlık- 𠀩 ertesi gün sabah “ Senubunda Southamp- İ; )ı h'çd“'k Bu limandan g tkaç saatlik bir mesa- s"“'hlmpton li d DÜNYA HABERLERİ İngiliz hava filoları üç Alman torpitosu batırdılar Rotterdam'daki petrol ve yağ depoları tamamen tahrip edildi Londra, 2 aa. — Nakliye gemilerine ta- arruz etmek ümidiyle Belçika sahili açı- ğında dolaşarr üç nazi torpidosu dün tay « yarelerin taarruzu neticesinde batırılmış- tır. Kara & danlığı ile teşriki mesai e- l Brig ';: nın Viktorya istas- isti uncil'in erkânı 4' %'khaı edildik. O gün A 'l“!d ıB ""';'!h Council'in re- afından verilen çay 't:ıl'ıp bir haber aldık. Bir ıYIn radyosunun, Pa- 93 €n türk heyetinin, *içika'da taarruz baş- İ[ —ı dird “"kIYe ye geri dön- den hava ve deniz cüzütamları torpidoların bulundukları yeri keşfetmişlerdir. Torpi - dolar 6 bomba atmış olan bir tayyareye karşı ateş açmışlardır. İnfilâktan bir daki- ka sonra pilotlardan biri torpidolardan iki- sinin durduğunu görmüştür. Bu gemilerden ikisi ateşi kesmiş ve üçüncüsü de kaybol- muştur. Roterdam'daki benzin ve yağ depoları tahrip edildi Hava nezaretinin bir tebliğine göre, in- giliz sahil hava filoları bu sabah erkenden Rotterdam'ın petrol ve yag depolarmı ye- niden dir, Bu depo- Kai j " iğini söyledi. Ve i h'ı"h aldı. ğ ğrm 'Ğ.Z.;dc“nku türklerin as- Ş iklerini bilirim. :'.“hdııı sonra alman ynı yalan haberi ?:_l*ı öğrendik. Bu harp ir N Yonun da rolü, ya- İ bildizi Zalatadan ibaret ol- ğ İl.ı.':mz için hakkımızda di Uydurulmasına hay- .""' Rıün, hatırlardadır Be çika ve şimali .:lk"'_hırekınn mütte- İlğ, *Yhine en kötü bir ce- 3 Cünlerdir. Paris'te bu- W:ühler zarfında hâdi- h. M_tecellisî karşısında V, ve .."l gösterdiği vekar- , '_" “Gheh hayranlıkla ) tiri Ynı hayat memat mü- hi N.ü:""ş bulunan ingiliz ler zarfında göster- .oğukl:nnlılık karşısım- Anlığı duyduk. Garson- İk an devlet adamına "ıln ağzındaki paro- iı(lll'ıe!uııız on gün '“'- Mayısın ortasını 5©e this thing through L RR L İşratla mati. j Her ingiliz buna ina- lt '©r hafif bir tâbirdir l—q:?ordu. Almınyı se- 'Cce yememiş içmemiş snlhı tereyağına ter- İhdn:::" hazırlandık - n ilk darbenin ıern bazı hedeflere ,*niyordu. Fakat bu e zlere göre, mevzii o- o Mahkümdu. Hollan- “mdın müteessir- .İ'r ve şimali Fransa- Amasından teessür akat bu alman mu- n —“kldder olan neti- Eıdi. "lr k ve tehlike karşısın- îh..:ııhlükmr. Başka olsaydı, cihanşü- 3torluk kuramazdı. torluğun kurulma- ârakter, bugün de Sudur. İngiltere'de 9n gün zarfında “hı"en Napolyon tıı:h"' ' görühmedik l Iştır. 1914 harbin- ! " ulonya ve Kale- * Almanlarm bu ? ğeçirdikten sonra ava bombardıman- R İ b Nmın:'hbuılerı, yahut da İar Lî"ı'r etmeğe çalışa- e h İipdm liyorlar. Fakat o- a l.'ı.ıt | "b"" AYi y 1 r:.:mn ı:ıızıe anlat- " er ihtimal için h li kıı: lm“"" tarafından n h Yapılacak olan bu '*; h..ke" netice vere- ti İr ingiliz İnanma- bi “ı ğ lıı. Manların maksa- | il Bili> .“neviyatını zayıf- ş _ı"“"etının seciye- : “le.k Umdur ki, bu te - i '.'k'% tu::':“&"e mâküs K Aray © Hollanda'ya ve xğd.;:v:în alman lecıyvıızu » uır;:lıılen iyi ta- SAh Za öt i k"::' l | k—hı hhın ni Lond,._ nın ü- İL atıldış, salar! ğt hn Ş :İemızdeğ: "fnkı! N T 1 sahillerine h “'düımm Londra'da şayi t © ingiliz milleti iği tesire ya- u::v':en; imadı kendi ta- Biz p, Marlarındaki leld iğimi Nu on gün zar- lhl ad imiz her tabaka- adık. Fakat İngil- ların bombardımana iştirâk eden tayyare - lerin mürettebatı depoların şimdi tamami- le tahrip edilmiş olduğunu beyan etmişler- dir. İngiliz hava kuvetlerine mensup bir tayyare bu sabah düşman mevzilerinin üze- rine bir akın yapmış ve iyi netice almış- tır. Sahil filoları düşmanın işgali altımnda bulunan limanlarla Hollanda'nın Willeme- soord ve Warsdiep limanlarını muvaffaki- yetle bombardıman etmişlerdir. Fransa'da alarm Paris, 2 aa. — Saat 22 yi 35 geçe cenu- bu şarki mıntakasında bir ikinci alarm işa- reti verilmiştir. Hava dafi topları derhal harekete geçmiştir. Alarm saat 1 i 25 geçe nihayet bulmuştur. Bu sabah Fransa'nım cenubu şarki hava - lisinde saat 7,10 dan 7,52 ye kadar devam eden bir tehlike işareti verilmiştir. Aynı havalide saat 8,35 de gene bir ikinci tehlike işareti daha verilmiştir. Rhone vadisinde de saat 8,40 da aynı işaretle tayyarelerin geldiği ahaliye bildirilmiştir. Fransız tayyarelerinin faaliyeti Paris, 2 a.a, — Hava nezareti 1 hazi- randa öğleden sonra bildiriyor: Tayyarelerimiz Abbeville'in şimalin deki yollara ve düşman kıtalarına ta- arruz ederek bombardıman etmişler - dir. İki alman kolunun üzerine mu - vaffakiyetli 25 ton infilâk maddesi a- tılarak imha edilmiş bir demiryolu mühim bir' geçidde tahrip edilmiştir. Ve bir yol kullanılmaz bir hale geti - rilmiştir. Vazifelerini yaptıktan sonra avdet etmekte olan bombardıman tay yareleri düşmanın avcı tayyareleri - nin hücumuna uğramışlar ise de bun- lardan bir Messerchmıdt 109 düşürül müştür. Keşif uçuşları Gece, bombardıman tayyarelerimiz Dunkergue mıntakasında müttefiklere lâzım olan şeyleri bilhassa ilâç at- mışlard r. İki haziran günü sabah fransanın şimalinde bir çok keşif u - çuşları yapılmıştır. Bir Messerchi- mitd bilâ arıza hatlarımızın üstüne konmuş ve pilotu esir edilmiştir. Öğ- leden evel avcı tayyarelerimiz bir kaç hava bombardıman dalgasına karşı ateş açmışlardır . Netice henüz belli değildir. erkenden Balkan tesanüdü Belgradda toplanan ekonomik konseyde bir daha tezahür etti Estia gazetesi bunu zikrederken Türk-Elen dostluğunun sağlamlığını tebarüz ettiriyor Belgrad, 2 a.a. — Balkan antantı e- konomik könseyinin altıncı içtima devresini açan hariciye nazırı Çinçar Markoviç bilhassa demiştir ki: — Balkan antantı memleketleri a- rasındaki muntazam iktısadi münase- betleri sağlamlaştırmağa ve inkişaf ettirmeğe matuf çareleri aramağa de- vam etmek üzere bir kere daha toplan- miş bulunuyoruz. Bu itibarla konsey sulhcu ve yapıcı gayelerle toplanmış oluyor. Kendisine düşen vazife aynı zamanda memleketlerimizde tesirleri gittikçe artmakta olan hali hazırdaki iktısadi güçlüklere çare bulmaktır. Memleketlerimiz arasında sıkı bir teş riki mesai mazide olduğu gibi mevcut münasebetlerle idamesi ve yeni müna sebetler ihdası arzusundan mülhem olmalıdır. Faaliyetinizin bu ilk merhalesi da- ha âcil vazifelerle itmam edilmelidir. İptidat maddelerin mütekabilen teda- rikini ve bt maddelerin memleketimiz arasında daha iyi birşekilde taksimi- ni istihdaf eden mütekabil bir yardım tasavvur ediyorum.,, Nazır netice olarak demiştir ki: de ingiliz milletine bu itimadı telkin eden daha maddi unsurlara da şahit olduk. “Bir askeri tâlim ve terbiye merkezinde” on binlerle ingilizin nasıl yetiştirildiğini gördük. Glas- gow'da birkaç yüz ingiliz harp ge- mîıînin inşasıma şahit olduk. Ports- mouth'ta ingiliz donanmasının tâ- limlerinde bulunduk. Mançester'in ve Edinburg'un mühimmat fabrika- larını, geceli gündüzlü çalışır gör- dük. Ve sonra düşündük ki bunlar muazzam ingiliz imparatorluğunun harbi kazanmak yolundaki faaliye- tinin ancak bir cüzüdür. Kanada'da- ki tayyare mektepleri. Avustralya'- daki tayyare fabrikaları. “Toprak- larr üstünde asla güneş batmıyan” ve harp sahasından binlerce kilo- metre uzakta bulunan ingiliz do- minyon ve müstemlekelerinin aynı hedef uğrundaki mesaileri. Bu te- maslardan ve müşahedelerden son- ra ingilizlerin itimat kaynaklarını keşfetmiş bulunuyorduk. Ve bize öyle geldi ki, hâdiselerin bugünkü inkişafı ne olursa olsun, ingilizler şu sözleri söylemekte haklıdırlar: — We shall see this thing through. A. $Ş. ESMER “— İşlerinizin tamamiyle iktısadt mahiyette olduğu noktasına işaret et- mek isterim. Bütün gayretl.rıniz tek- bir gayeye teveccüh etmelidir: çalış- mak ve imar etmek. Fakat, bu müşte- rek mesaf antant âzasının diğer dev- letlerle idame ettiği iktısadi münase- betleri haleldar etmemelidir. İyice an- laşılan aramızdaki işbirliği diğer mem leketlerle olan münasebetleri daha zi- yade sağlamlaştırmağa ve milli ekono- milerimizle diğer memleketlerin €ko- nomileri arasında daha iyi bir ahenk temin etmeğe hizmet edebilir.” Estia gazetesinin tefsirleri Atina, 2 aa. — Belgrat'ta *toplanan Balkan antantı ekonomik konseyin - den bahseden Estia gazetesi fevkalâ- de anormal olan beynelmilel vaziyet- te bulundukları mıntaka evelce Avru- pa'nın barut fıçısı addedilen dört Bal- kan antantı devletinin sulhçu kalkın- ma işlerine devam etmekte vakit bul- duklarını yazmaktadır. Bu devletler B. Çörçil salı günü' beyanatta bulunacak Londra, 2 a.a. — Reuter ajansının parlâmento muhabiri yazıyor: Başvekil salı günü avam kamara - sında harbin sevk ve idaresi hakkımda beyanatta bulunacaktır. Başvekilin müttefik kuvetlerin Flan- dres'den rücatı ve geçen cuma günü toplanan yüksek harp meclisi hakkın- da malumat vereceği ümit edilmek - tedir. 'Baltık'taki Sovyet faaliyeti ve Fin basınının yazılari Baltık Helsinki, 2 a.a. — Havas : memeleketlerindeki finlandiyanın nazartdikkatini celbet - mektedir. Bu faliyetin hedefi, sovyet lerin ileri istihkâmlarının daha geri bir surette tahkim edilmesidir. rusya ile bu memleketler arasında müşterek yardım paktlarının derpiş ettiği bal - tık hükümetlerinin himayesi, rusyayı bu tedbirleri almağa mecbur kılmak- tadir. İsviçre üzerinde ikinci bir ecnebi fayyaresi düşürüldü Bern'den bildiriliyor: Cumartesi günü İsviçre üzerinde bir al- mâan bombardıman tayyaresi düşürülmüş - tü, İsviçre başkumandanlığının bildirdiği- ne göre, ikinci bir ecnebi tayyare daha İs- viçre toprakları üzerinden uçmuştur, bu tâayyare derhal mitralyöz ateşine alınmış ve tayyarenin fransız topraklarına düştüğü görülmüştür. Somme muharebesinden sonra İlalya ve Almanya sulh teklifi yapacaklarmış (Başı 1. inci sayfada) Faşist milli konseyinin kararı Roma, 2 a.a. — Faşist partisinin milli konseyi dün parti kâtibi nazır Muti'nin başkanlığında toplanmış ve aşağıdaki beyanatı alkışlarla tasvib et miştir: “Milli faşist konseyi, italyanın 800 bin evlâdını umumt harpte kaybetmek yaptığı fedakârlıklara rağ - men, hırbl gerek kendiıi guek dlğer- leri için & aldatılmış olduğunu ve bılıhue gıl neş altında kendisine bir yer temini- ne çalışırken sanksiyonlarla mukabe - le gördüğünü ve deniz kontrolünün boğucu bir kuvet olarak kendisine kar şı istimal edildiğini ve bu halin pek ya- kında serbestii harekâtını kırmak ü- zere istimal edilecek bir vasıta haline geleceğini takdir ederek italyan mil- letinin harekete geçmeğe amâde bu - lunduğunu ve vatanın denizlerde vah- det ve istiklâlini temin için milleti ça- ğıran Duçe'nin emri altında yer alma- ğa amâde bulunduğunu ilân eder.,, karşıladığı ve türk siyasetinin mü- him âmilleri olan kıymetli türk gaze- tecilerinin ve mebuslarının zlyıreti- ni kabul ettiğini yumaktıdır. Bu zi- yaret o kadar samimi ve sıkı dostluk tezahürlerine vesile olmuştur ki, bir türk gazetecisinin dediği gibi “türk ziyaretçileri, kendilerini yabancı bir toprakta değil kendi memleketlerin- de hi işlerdir.,, şüphesiz vaziyetin inden ve Avrupanın şimali garbisinde cereyan eden büyük harbin tevlit ettiği akis- lerden haberdardırlar. Fakat, kanlı ve kahramanca muharebelerden son- ra Balkanlarda serbestçe ve sulh için de inkişaf etmeleri ve muslihane bir teşriki mesaide bulunmaları imkânını veren bir rejim ihdas eden bu Bal- kan devletleri aralarındaki tesanüdü müdrik olarak ve biribirlerine karşı hürmet ve sevgi besliyerek sulhü, is- tiklâli ve sulhcu teşriki mesailerini sağlamlaştırmak istiyorlar. Türk gazetecilerinin ziyareti Balkan antantı devletlerinin mazi- nin yaralarını sarmak, kaybettikleri vakti kazanmak, henüz başlıyan kal- kınma ve ıslâh işlerine devam ede- bilmek için bütün bunlara ihtiyaçla- rı vardır. Bu hedeflere varabilmek i- çin bu devletler mümessileri, işbirli- ği vasıtaları ve bilhassa bugün sene- lik içtimamı akteden iktısadi konfe- rarısı ihdas etmişlerdir. Bu gazete, Avrupanın mütebaki kısmında müthiş şartların birçok se- neler Balkan devletlerinin murahhas ları arasında, mevcut olan mütekahil emniyet ve dostluk hislerini hiç bir veçhile değiştirmediğni — kaydeyle- mektedir. Gazete, bundan sonra Belgrad'da toplanan Balkan konferansının bu se ne dost ve müttefik Türkiye delege- lerinin riyasetinde mesaisine başla- dığını ve Atina'nın geçende Yunan mmctln!u huıuı! hlı' mcmııuni Türk - Elen dostluğu Estia şöyle devam etmektedir: *“Türk » Yunan münasebetleri Bal- en memnuniyete şayan tarihi inkı- lâplarından birini teşkil etmektedir. Asırlarca devam etmiş olan kahra- manca mücadelelerden sonra kahra- manlıklarına ve faziletlerine karşı mütekabilen hürmet ve takdir besli- yen iki millet bu mücadelelere ait zamanın katiyen nihayet bulduğunu ve muslihane bir teşriki mesaiden ise birçok faydalar beklenebileceğini ar- tık anlamışlardır.,, Gazete bundan sonra bilhassa bu son seneler zarfında ve müşterek menfaatlere müteallik — meselelerin hallinden sonra iki memleket arasın- daki samimi münasebetleri hiç — bir şey bozamadığını yazmakta ve bu iki memleketin aralarında hiç bir ihtilâf mevcut olmadığını, iktısadif bir teşri- ki mesainin elzem olduğunu ve kom- bir anlaşma vesilesi olduğunu anla- dığını ilâve eylemektedir. Estia şöyle devam etmektedir: “Bu muslihane teşriki mesai için- de iki millet yalnız memleketlerinin umumi menfaatlerine hizmet etmek- le kalmayıp Avrupanın bu miıntaka- sında mühim bir hizmette bulun- duklarını ve harici şeraitin müsaade- si nisbetinde bu mıntakada sulhün idamesine çalıştıklarını müdriktir- ler.,, kan antantı çerçevesinde devrimizin |- — Ha "E - W..rd ıııııııııı'ıı— İSTANBUL (umhuriyet Ateşin içinden Nadlr Nadi bu başlıklı makale Bö- risinin ikincl bugün Gaıelelerl (a.a.) Matbuat servisi Muharrir rumenlörin muhtelif ku- vetlere dayanarak oynadıkları siyasf muvazene oyununa işaretle diyor ki: “Rumenlere göre slav ve revizyon tehlikesine karşı yegüne güvenilebile- cek kuvet Almanya kalmıştır. Alman- ya'ya istediğini vermek suretiyle Ro- manya'nın bugünkü vaziyetini. muhafa- za edebileceğine kanaati vardır. Çünkü Muharrir Paris'teki levhalar halinde tesbit ettikten sonra fransız milletinin vatan uğrunda ölmeyi bütün ölümlerden üstün bulan zihniye- tini tebarüz ettirdikten sonra alman propagandasının fransız mağneviyatını bozmak için yaptığı gayretleri hatırla- uyor ve şöyle diyor: Fakat fransız askerini kandıramadı- la.r ve işte şimdi, son ıua.hlınm âzami ları halde fransız askerini ölümden sBoğutamıyor- lar. Hayret ediyorlarsa Fransayı tanıma- aşlar demektir., TAN . sovyet faaliyeti, | u-naa “Romanya'da alman nüfuzu hâkimdir” M. Zekeriya Sertel, diyor ki: “İngiliz ve fransız kavnaklarından alman turistlerine karşı alındığı bildiri- len haberler yanlıştır. Hükümetin şim- diye kadar aldığı ve almakta olduğu tedbirler almanlara karşı değildir. Bil- akis bazı rivayetlere nazaran, bu ted- birler almanların tasvib ve tesiriyle &- hnmaktadır. Almanya, Romanya'yı bugün fethet- miş gibidir. Bükreşte bulunduğumuz o- telde alman gestapo ajanları her akşam Himmler'in kız kardesinin kızının ri- yaseti altında toplanıyorlar ve göz Ö- nünde içtimalar yapıyorlar., Muharrir Romanyada 600.000 alman azlığı ve 33:.000 alman turisti bulundu- ğunu ve bunlardan hiç birinin şimdiye kadar tevkif edilmemiş olduğunu söy- lüyor ve diyor ki: “Sokaklarda arada gırada polislerin yol kesip herkesten hüviyetini sorduğu görülür. O vakit türk ve almanım di- yenler geçiyorlar. Fakat sovyet veya bulgar tebaası iseniz, ingilz ve frınıız olduğunuzu söylerseniz vaziyetiniz şüp- helidir., En ziyade sıkı tedbirler alınan pet- rol mıntakasında almanların hâkim ol- duğunu söyliyen —muharrir, rumenlerin silâh ve mühimmat fabrikalarının dı alman ının elinde ğunu kaydederek diyor ki: “Demir muhafız teşkilâtının günden güne kuvetlendiği de bâriz bir surette görünmektedir, Hattâ pek yakında kabinede bazı de- gişiklikler yapılacağı, hariciye ve dahi- liye nazırlarının çıkınlınk yerlerine tahmin Huıuı da ın movku man nüfuzu hâkimdir.,, ve aâl- Almanyanın hiç olmazsa şimdilik orta Avrupa ve Balkan statükosunun bozul- masşına muhalif olduğu zannedilmekte- dir.,, Yeni Sabah İhmal edilmiyecek vazifeler Hüseyin Cahit Yalçın, Türkiye'de “beşinci kolun büyük bir faaliyetle or- talığı karıştırmak, fikirleri zehirlemek — x imkânını elde ettiğini, esasen Türkiye- de beşinci kolun husus! ifsat ve tezyir. — — leri olmasa bile alman radyosunun neş- riyatının gafil ve safderun insanların fikirlerini bozmak içn kâfi bir m olduh.uın işaretle diyor ki: “Bu yüzsüz, hayasız, edepsiz ı.l.mı.ı propaganda kaynağı türk devletinin si- yasetinden başlıyarak en temiz ve en mühim ricaline, en fedakâr evlâdına varıncıya kadar herşeyin ve herkesin a. leyhinde bulunur. Namuslara tecavüz e- der, türk vatanına dalga dalga en al- çakça zehirler akıtır, fakat bizim hükü- metimiz bu kadar nazik ve hayati bir zamanda, bu mütemadi suykasta lâkayt kalır. Halbuki alman teşkilâtı ihti ki gene bizim kendi memleketimi faaliyette bulunan gizli bir merkez sıtasiyle başka memleketlerin türkçe — neşriyatını bize işittirmemek kilstahlı. ğını gösterir. Almanyaya tek bir ecnebi radyo neşriyatının girmesine müsaade etmez. Biz bundan da ibret almalıyız, mütenebbih olmalıyız.,, Muharrir makalesinin sonunda şöyle demektedir: “Bugün zihinler i> vahim ve telüş u- yandırarak — kuvelmaneviyeyi kıracat bir tek lâkırdı sarfetmek, en halis ve en samimi kanaate müstenit olsa bile, vatan aleyhinde en şeni bir cinayet ad- dolunacak kadar nâzik dakikalar yaşı- yoruz. Dedikoduyu boğmak ve ezmelt bir vazifedir.,, İKDAM Harbin yeni bir safhası Abidin Dâver, askeri vaziyeti gözden geçirmektedir. di kadar elde ettikleri neticelerin tâkip edilen gayeye nazaran mutlak bir zafer mahi- yetinde olmayıp alman ordusunun ya yalnız başına yahut da italyanlarla be- raber fransız ordusuna karşı harekete tabil . tedir. Paris, 2 aa. — Şimal muharebesi- nin âkibeti kati bir surette tebeyyün etmiş gibi göründüğü şu sırada aske- ri muharrirler, almanların gelecek darbelerini nerelere indireceğini tet- kik ile meşguldürler. Matin gazete- sinde Jean Fabry, Paris bölgesiyle, aşağı Seine ve Marne bölgelerinin mantıkan tehdit altında buluünmakta olduklarını tebarüz ettirmektedir. Bi- naenaleyh bu mıntakalarda harbe ha- zırlanmak — lâzımdır, sevkini yalnız kendisinin idare edebileceği harbı, dilediği gibi yapmak kumanda heye- tinin işidir, Som ve En hattını delmeğe çalışacaklar Le Journal guetcsınde Givet diyor ki: Almanların mutat olan tarzıhareket- lerini nazarıitibare alacak olursak, al- manlar, Somme ve Aisne hattımızın i- ki cenahını delmeğe çalışacaklardır. Bu takdirde, çok muhtemeldir ki al- manlar bir taraftan Amiens diğer ta- raftan Rethel bölgelerinden harekete geçeceklerdir. Fakat düşmanlarımız bundan başka bir tarzda hareket de e- debilirler. Meselâ, merkezimizi del - meğe çalışabilecekleri gibi, merkeze yakın ve Soissen istikametinde cep- hemizin her hangi bir noktasına da tazyik edebilirler. Her ihtimal derpiş edilmek icap eder. Çünkü pek âlâ dü- şünüleceği gibi, almanlar, velevki Ma- jino'da olsa mutlaka kendilerini en az beklediğimizi zannettikleri noktalar - da bizi vurmak istiyeceklerdir. Epogue gazetesinde Kerillis diyor şu olmanın bir niza vesilesi değil, iyi | ki: Amerikan tayyareleri geldikten sonra Umumiyetle zannedildiğine göre, gelecek çarpışma bizim için 10 mayıs- ta olduğundan daha iyi şerait daire - sinde olacaktır. Bunu sebepleri şun- lardır: eyelâ, amerikan malzemesi ile takviye edilmiş olan fransız hava ku- vetleri ilk taaruzda olduğu kadar ku- vetli bulunmaktadır. Halbuki alman- ların bu sahada zayiatı azim olduğu ;!'bi ilk hikiyetlnl de uwım hr- Almanya şimdi hansi taraftan saldıracak ? Fransız askert muharrirleri Muhtelif tahminler yaparak bu suale cevap vermeğe çalışıyorlar * betmiş bulunmaktadır. Saniyen, al « manların taarruz malzemesi elân kor- kunç olmakla beraber çok zayıflamış bulunmaktadır. Diğer taraftan da hü- cum arabalarına karşı teknik gittikçe tekâmül etmektedir. Son piyade mü- sademelerinde, müttefik piyade bariz bir surette faikiyetini göstermiştir. Bu sayede, muhariplerin kuvveimane- viyesi, yeni muharebeler arifesinde en yüksek mertebesine vasıl olmuş - tur. Bir alman - italyan taarruzu ihtimali Populaire gazetesi, askeri muhar- ririnin imzası altında, mihver devlet- leri plânlarının bilhassa Fransa ve fransız ordusu ile kar;xlırmdı degru- dan doğruya bir mania bulunmakta olduğunu ve bu mania ayakta durduk- ça hiç bir zaferin bir mânâ ifade et- miyeceğini yazmaktadır. Aynı gaze- te alman taarruzu hakkında muhtelif ihtimaller derpiş etmektedir: evelâ Sömme - Aaisne - Malmedy cephesm— den büyük bir alman taarruzu, saniyen İsviçre üzerinden Lyon istikametinde bir alman - italyan taarruzu ile mü- terafik, İsviçre üzerinden bir alman taarruzu, Fakat bu plânların hiç birisi nihai gayesine varamıyacaktır. Fran- sa'nın daha geçirecek çok çetin bir kaç haftası vardır. Mamafih kritik an aşıldıktan sonra, zaman, Fransa ve İn- giltere için çalışacaktır. Sovyet heyeti Belgraddan ayrıldı Belgrad, 2 a.a. — Sofya sovyet el- çisi B. Lavrentiyef ile sovyet heyeti murahhasası, sovyet - yugoslav tica- ret itilâfnamesini imzaladıktan son- ra, dün akşam saat 23 de Belgrad'dan Sofya'ya hareket etmişlerdir. İstas - yonda, hariciye nezaretinin yüksek memurlariyle bir çok şahsiyetler ve matbuat mümessilleri tarafından teo- yi*odllıâılerdk BT A A g YA * h Sak e H e M Hireed