Hâdiselere bakarkeh: Sürpriz harbi “Hitler bana dedi ki” adlı kitap şu cümle ile söze başlar: “Gelecek harp hiç bir hususta 1914 harbine benzemi- yecektir. Artık piyade hücumları, ke- sif kütle hücumları olmıyacaktır. Bü- tün bunlar eskimiştir; kıymetlerini kaybeylemiştir. Cephenin, senelerce sürecek kemirilmesine gelince sizle- ri temin ederim ki bir daha görülmi- yecek bir hal olarak kalacaktır. Bu hal harbin, suda eriyen bir cisim gibi erimesi, inhilâli idi. Son harp tered- diye varmıştı.” Bu sözler yeni bir harp nizamı arıyan bir dimağın hayal- lerinin yaptığı araştırmaları ifşa eden sözlerdir. Şeflerin en büyük vasıfları hayali Vasfi Raşid SEVİG asır evel muvaffak olmuş bir müdafaa sistemini almanlara karşı bugün dahi muvaffakiyetle tatbik edebileceğini zanneyliyen ve asırlardanberi harp et- miye etmiye harbetmek meharetini kaybetmiş olan Hollanda'nın başku- mandanlığının yeni tabiye sistemine, bahusus Noryveç'teki hareketlerden sonra dahi rüfuz edememiş olması bir milletin felâketli bir hayata düş- mesine sebep olmuştur. Dünyanın en muhteşem ordusu olan fransız ordusu başkumandanlığının da yeni tabiye sistemine nüfuz edememiş olduğunu da fransız ordusu ihtiyat kadrosuna mensup general Brosse'nin Tempso'da yazdığı bir makalesinden anlıyoruz. General makalesine “hâdiselerinin, Bugünkü Medlis Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 de toplana- caktır. -Bugünkü toplantınm ruznamesi şudur: Dahili ibi bir defa müzakereye tâbi olan maddeler 1 — Devlet Demiryolları ve limanları işletme u- mum müdürlüğü 1937 mali yılı hesabı katisine nit bakat b inli ldı dair. Divanı Muhasabat riyaseti tezkeresiyle, Devlet Demiryolları ve limanları işletme umum müdürlüğü 1937 mali yılı kati hesabr hakkında kanun lâyihası ve Divanı Mu- hasebat encümeni mazbatası. Birinci müzakeresi ,yyapılacak maddeler 1 — Türkiye - Fransa Ticaret ve seyrisefain mu- kavelenamesine müzeyyel anlaşma ile tediye anlaş- :ıı ve tetümmatının tasdikı hakkında kanun lâyi- si. 2 — Türkiye - İngiltere arasında münakit 27 mayıs 1938 tarihli müzeyyel Ticaret ve kliring an- Taşmasımın türkçe metninde görülen imlâ farkları ile tabı hataları ve tercüme farklarının tashihi için teati edilen notalar ile merbutu olan musahhak anlaşma- nın tasdikı hakkında kanun İlâyihası, 3 - Türkiye - İngiltere ticaret ve tediye anlaş- = ile melfuflarının tasdiki hakkında kanun lâ- . 4 — Ereğli kömür havzasındaki ocakların birleşti. HAVA Askeri bahisler Memleketimizin her tarafında hava bulutlu Şehrimizde haav kapalı ve aralıklı yağ- murlu geçmiş, rüzgâr garptan saniyede en çok sekiz metre kadar' hızla esmiştir. En Yyüksek sıcaklık 19 derece olarak kaydedil miştir. Yurtta Ege, Akdeniz sahilleri, do- ğu ve cenubu şarki Anadolu bölgclerin_dâ hava bulutlu, diğer yerlerde çok bulutlu ve yer yer yağışlı geçmiştir. Yirmi dört saat içindeki yağışların metre murabbama bıraktığı su mikdarı, Trakya bölgesinde 2 ile 8, Marmara havzasında 1 ile 18, orta A- nadoluda 1 ile 9, Karadeniz kıyılarında 1 ile 4 kilogram arasındadır, Rüzgâr Ege ve Karadeniz sahilleri bölgelerinde — şimal, diğer bölgelerde garp ve cenubu garbi is- tikametlerinden saniyede en çok 8 metre kadar hızla esmiştir. En yüksek sıcaklık - lar, Çorluda 20, Antalyada 22, İzmirde 23, Nazillide 25, Adanada 26, Urfada 27 dere- ce kaydedilmiştir. Harbin son Geçen hafta alman - müttefikler cephesinde başlıyan alman taarruzu - nun nasıl inkişaf edebileceği ihtimal- leri üzerinde konuşmuştuk. Bugün de, sön bir haftalık muharebelerin gidişi ve muhtemel neticeleri üzerinde dur- mak istiyoruz : Son bir haftalık boğuşmaların inki- şaf tarzı ve dün akşama alınan resmi tebliğler ve resmi beyanât; müt- tefiklerin, bidayette, Belçika'ya belki lüzumundan fazla kuvet yollamış ve (Maginot) müstahkem bölgesinin sol cenahı şimalindeki ( Sedan ) bölgesi- inkişafına umumi bir bakl tefik orduları biribirinden AYi mek sistemini güder ve tatbik * ileri geri birçok boğuşmalarde” bir haftalık— (Ba A.R.E çisif Büna misal çoktur.. Bir redelim : 1— 1813 te Napolyon ordu! birini ayrı ayrı ve sıra ile M âkıbet, yıpranarak mütefe tefik ordu gruplarının n rışlarının kurbanı olmuştu. * habere ve muvasala vasıtalarif virdeki yoksulluğu içinde... 2 — Sonra 1914 de: Almafi sız cephesinde, beş fransız *' muhakeme ile; hayal kudretini mu - Bakeme kuveti ile birleştirebilmele - rinde gözükür, Şef meselelere vaktiy- le “Küşayiş-i efkâr” tâbiriyle ifade eylediğimiz hayal genişliği ve hayal serveti ile hâkim olur; hasma tasavvur kudreti ile tekaddüm eyler. Meselâ 1914 ün denizaltı gemileri ile taarruz rilmesi hakkında kanun lâyihası, 8$ — 472, 2395 ve 2731 sayılı kanunların tadiline dair kanun lâyihası, 6 — Muamele vergisi hakkında kanun lâyihası, ni zayıf bırakmış olduklarını ve ancak bu yüzden, almanların bu zayıf cephe kısmında gedik açmağa, ve bu gedik- tef adetâ büyük süvari kıtaları akını- na benzer zırhlı ve motörlü kıtalar akı- nı yaptıklarını, göstermektedir. Belçikanın orta ve şimalinden ilerli yen alman sağ cenahının hareketinin yedi alman ordusunun, gene * üzerinden büyük ve seri e arruzuna uğramıştı... Alman © harekete geçtiğinin on beş 1 Somme nehrini geçmiş (P larına dayanmıştı.. Fransız o! bu çevirme manevrası karşısi” lâ derlenip toplanamamış V€ “| geçen harbin son muharebelerinin ar- zeylemiş olduğu mahiyetten çök fark- lı bir manzara arzeden Polonya seferi tamamiyle yeni bir harp şeklinin doğ- müuş olduğu kanaatini fikirlerde hasıl edemedi.” sözleriyle başlıyor. Eski harbin tecrübelerine bağlı generaller, Sümrüğü olmıyan I'skeleler_deıı yapılacak — ihratat İşi çok az olmasından dolayı gümrük i- daresi açılmamış veya kaldırılmış iskele - lerden muhafaza teşkilâtının nezareti al - İstanbulda piyasa ihtiyacı tetkik edildi EPEEİ sistemini, tank ile hücum sistemini, | almanların, Vistule ovalarında zırhlı n ;ıl:ırîî; el ai Terartzyal kî'"'”’;:’y“: ağırlaşması, buna mukabil, Sedan -| 1mcı ordusunun teşkilini bile ıı.ııkıııt_ıııı maynlerini hayalin kudre- kıtalar ile yapnklaı:ı seri ve cüretli | | ulîîg:kul& 2; ;T:;îzı:lîğua 'he nbulda İkan olan müdürlüklerince önceden | Namur bölgesinden ileriliyen alman|memiş, karma karışık ve en * ti, hakikat ile birleşebilmiş zengin bir | akınların muvaffakiyetini bazı, sırf | zasından Bay Bekir Sıtkının da Iştirakiy. | (öYi ve ilân edilecek olan gümrük idare- |merkez grupunun daha hızlı ilerileme-| ziyetlerden birine düşmüş idİ" lerine ibraz olunacaktır. Beyannameler - bu Polonya'ya mahsus olan âmillerr at- le bugün ticaret odasında mühim bir top - B hayalin kudreti doğurmuştur. Bu ha- ğe muvaffak oluşu, bunun göze çarpan j y gü TC lesi ikmal edilerek Buna rağmen, günlerce bo| yal ; ; 7 yA lantı yapılmış, piyasanın yeni ihtiyacı üze- | Kümrükle Fit dak - illeridi a L | di'ıı:_uhd;:: uyk ı;ıde !îef t kn?kh î,n— ;ee:ıı:glekr yva;xlı!:mıy;lğıa.nn Te rinde gör Uşuşmpuğ;[ıı ('?gî—’endiğişılğ ıxöîî' ıtî:eığşî'“au r;ıeya.:n;:ı—ışrdıoıaâî;ğ:teş'?lı;ge:l:r;îş; SO ı;ı ü vaBtİ ve birçok tehlikeli 1 sevkulceyşi v i ı net e abü - " Eşy ğ p Ha f di YŞi ve te ir B Karabük. fabrikası temmuzdan itibaten | Vi 1enemez ve başka vasıtaya yüklenmesi” Çünkü alman sağ cenahı, henüz|irdikten sonra, nihayet : 10 milimetreden aşağı çubuk imaline baş- hyacaktır. Bu suretle çivi imalâtı için ha- îicten ithalât yapmıya lüzum kalmıyacak- ır, Buradaki alâkalı makamlara gelen ma- lümattan öğrendiğime göre, Romanya ile ticari münasebetlerimizin inkişafı için Bük Teşte cereyan eden müzakerelrde murah - has heyetimizin reisi dış ticaret dairesi re- isi Bay Servet Berkin, Yugoslavya ile de ticari münasebetlerimizin — inkişafı — için temaslar yapmak üzere Bükreşten Bel - grada gitmiştir. Bükreşteki heyetimiz bü- vardılar, Eski tabiye usullerine bLağ: h fikirleri ilk defa, almanların Nor- veçte yaptıkları harekâtta iki motörlü kıta ile Gudbransdal ve Osterdal dağ- lık geçidinden süratli geçişleri iykaz eyledi. Polonya seferinde tatbik edil- miş olan tabiyenin bir tekrarı olan Lüksembuürg, Belçika ve Hollanda se- ferleri yeniyi çabuk sezemiyen fikir- leri kanlı bir uyanışla yerinden sıç- Bürpriz ile karşılaştırmışlardı. Geçen harpte denizaltı gemileri in- giliz donanma başkumandanı büyük — amiral Jellicoe'ye “Bu hal böyle de- hi , A vam eder ise biz harbe devam edemi - | | yeceğiz” sözünü gizlice söyletmişti, — Tayyarenin her günkü tekâmülü ile kamçılanan hayalin tayyarenin sürati- — nin verdiği imkânlardan ve gecenin — karanlıklarından istifade ederek düş- (Brüksel) in garbinde Escaut nehri boyunda uğraştığı halde, merkez gru- pu, Laon - Amiens hattına varmış bu- j ktadir: ne lüzum ve mecburiyet hasıl olursa mu - kuşatıcı ve ezici darbesini, hafaza karakolu buna müsaade durmuş ve, sonra geriye doğ en nihayet mevzi harbine İCi miş idi... k edebile - cektir. Balık; yaş meyva ve sebze gibi taze olark sevki lâzım gelen bazı maddelerin beyanname evel — yükl, müsaade edilecek, bu takdirde iki nüsha ihraç beyannamesi yapılarak gümrük ida- resine verilecektir. İstanbul üniversitesi imtihanları **t Şimdi vaziyet ne haldedir ? Dün akşama kadar gelen ve biribi- rini nakzeden ajans ve radyo propa - ganda ve haberlerini bir tarafa bıraka rak, iki tarafın resmi tebliğlerine ve vrcr aa t Bu sefer de, işin böyle neti' mesi için, henüz hesaplı ve Mf bir sebep gösterilemez... Bilâ a) Evelâ, Fransız askerinif kabiliyeti, cesareti ve vatanpt'” Ki — man sahillerine dökülen mıknatıslı | "Attı. Bugüne kadar zahiren tâli dere- =a:ıâi.= îâ:ğkâ?ıö"m BEğ F; 31 MĞYİHĞ başılvaük resmi beyanatlarına bakacak olursak, | alman askerininkinden hiç de B SÜ — maynler bir sürpriz olmuştur. Kısa| S€de gözükmüş bir iki usulün sıkı ve İstanbul, 23 (Telefonla) — İstanbul ü-| Kİ en doğrusu budur, vaziyet şöyledir:| Bilciz. b) Sonra, Fransız sevk ve natı, en sıkışık ve en kritik d büyük harpte de olduğu gibi: O nının adedi üstünlüğünü, £ kabiliyet ve keyfiyet üst telâfi etmek maharet ve kudr€' termiş bir tarihe sahiptir... c) Bundan başka, İngiliz b& Çörçil'in selâhiyetli ve resmi | dan dinliyoruz ki: Fransız 016 büyük bir kısmı henüz bile girmemiştir... Ve mütt hava kuvetleri, kendilerinin b BNt diyle düşman Haya kul ne kıymetçe üstün olduğunu : a) Alman resmi tebliği doğru ise, Arras - Amiens - Abbeville ve bunun 25 kilometre şimalindeki Montreuil ve 25 kilometre doğu şimaldeki St. Paul mevkileri almanlar tarafından işgal e- dilmiş ve müttefik ordular biri şimal- de diğeri 'cenupta olmak Üüzere iki gruba ayrılmış olabilir, b) Yok fransız tebliği veçhile, yal- nız Amiens ile Arras almanların eline geçmiş iken Arras geri alınmış ise, bu takdirde, alman ordusunun garbe doğ- tu akını; asıl Maginot hattının en son W ile hatı simal mfîn a Uanı me:îm arasına Çi- zilecek ve 200 kilometreyi geçen doğru Kontrplak normları nizamname - sinde değişiklik İcra vekilleri heyeti, İktisat vekâletinin teklifi Üzerine türk kontraplâk normları bazı ahenkli bir tarzda yerleştirilmeleri ile vücuda getirilen makineli harbin, har- bin yeni şekli olduğu hakkında kime. sede şüphe bırakmadı. Almanlar in- giliz dimağının doğurmuş olduğu zırh lhı kıta fikrini ve amerikalıların bul- muş oldukları tayyare ile baş aşağı bombardıman usulünü kendilerinin İspanya muharebelerinde tatbik eyle- dikleri alçaktan uçuş tarzlariyle a- henkli bir tarzda yerleştirerek yeni tabiye şeklini ihdas eylediler ve böy- lece korkunç bir taarruz şeklini kul- landılar. © Güren ve uyandırdıkları endişe de çok — kısa süren bir sürpriz olmuştu. l **k , “Hitler bana dedi ki” adlı kitap 4 — Führer'in muhakeme ile birleşmiş şu — hayalini de nakleder: “Eğer harp eder — isem ben, Paris'e, kitalarımı sulh za- manında sokacağım... Baylar daima -imkânsız gözüken şeyler muvaffak o- — İlur ve hiç hakikate benzemiyen şeyler “en hakiki şeylerdir. Kâfi derecede gö- — nüllü bulacağız. S.A; larımız gibi ses- 4 siz ve fedakârlıklara hazır adamlar — bulacağız. Bunları sulh zamanında | -lîş kısım kısım hududun öbür tarafına niversitesinde dersler bu ayın yirmi be- şinde kesilecek ve imtihan hazırlıklarına başlanacaktır. Üniversite rektörü Cemil Bilsel bu mesele hakkında şu beyanatta bulunmuştur: — Bütün fakültede dersler iki gün son- ra kesilecektir. Arızasız geçen tahsil yılı- mızın verimi elbette iyi olacaktır. Bunu gösteren ilk delil, dil imtihanı olmuştur. İmtihana giren talebenin yüzde 79u ka- zanmıştır. Bütün fakültelerde imtihanlar 31 mayısta başlıyacaktır, Tıb fakültesinin S dT b n rini tadil ve nizamnameye yeniden bazı maddeler ilâve etmiştir. Türk Kooperatifçilik cemiyetinde n lar 29 haziranda bitmiş olacaktır. Temmu- zun beşinci günü ilk defa olarak, büyük sene mezuniyet senesine dahil talebe, 851 mi Ün senecaenbe at taşıyan zırhlı kıtalarla ne de bu kı- | #2oPeratifçilik cemi Ogöndereceğiz. Herkes bunları birer f İ y yeti umumi kâtipli - kişidir. -| mişlerdi: | AE T aa Hurmay ea Canunla S Harp silâhlardan ziyade irade- İstanbulda paSİİ korunma — |ras - Val - Gand kavisind Büyük harpten evel kara © beraber, emin olunuz ki dediğim gibi pacağım. Bu seyyahları kısım kısım ğhcığım. Belki de tayyare meydan- labil mıyan İngiltere, o harpte ra ordusu yaratabilmek ve kiyetle sevk ve idare edebiln sitesini göstermiştir... mürekkep ağzı geniş ve ileriye doğru fırlamış sivrice bir ceb veya torba teş- kil etmiş bulunmaktadır. lerin cidalidir. Çünkü silâhların ö- nünde ve gerisinde insan ve onun bü- külebilen veya bukülemiyen iradesi tedbirleri bul, 23 (Telefonla) — İ larına inmeğe muvaffak ği İ Jd — durdurabilecek bir Maginot hattı kal- Ut ÇA LRAR l Çünkü o zaman hava yolu ile yalnız İnsan sevkine muvaffak olmakla kal - mıiyacağız. Silâh da sevkedebileceğiz ve artık bundan böyle ortada, bizi mıyacaktır. Bizim sevkulceyşimiz düş manı içinden yıkmaktan ibaret ola- caktır; düşmanı, kendi kendisini yen- meğe mecbur bırakmaktan ibaret ola- caktır.” Hitler bu sözleri ile sinirleri taarruzun objektif hedeflerinden biri kıldığını da işaret eyliyordu. 1940 harbinden yedi, sekiz sene evel tasavvur ve izah edilmiş olan bu plân kahraman Hollanda topraklarında mu- vatfakiyetle tatbik olundu. Fakat bu usul almanlığa faydadan ziyade zarar- lar verdi. Her memlekette her alman bir casus ve bir fedai şüphesi altında bırakıldı. Kurunun yanında yaşların ve ıstırap çek ine se- da y bep oldu. Kudretli bir muhakeme ile kuvet - Hi bir hayalin ilk bulduğu usul tay- yareleri klâsik keşif hizmetlerinde mahpus bırakmamak ve onları harekâ- tı harbiyeye çok müessir bir tarzda ' iştirâk ettirtmek olmuştür. Düşman hatlarının gerisine, oralarda kargaşa- lık çıkartmak ve hasım kumandanlık karargâhlarını, münakale yollarını ve anbarlarını birdenbire basarak hasmı felce uğratmak vazifesiyle mükellef paraşütçüler nakletmek tayyareye ve- rilen yeni vazifelerin ilkini teşkil et- miştir. Polonya'da ve Hollanda'da bu iki kahraman ülkede muvaffak olan bu u- sulün muvaffakiyeti ordu kısmıkülli- sinin inhilâle uğramağa yüz tutmuş olmasına bağlıdır. Paraşütçüler, eski harplerin süvarileri gibi kırılmış bir mukavemeti büsbütün yıkmağa yarı- yor ve muvaffakiyeti, ordu kısmı külli sinin çözülmeğe yüz tutmuş olmasına bağlı kalıyor. Ordusu yerinde duran, ve havadan gelecek sürprizlere yer birakmıyan sıkı tayyare tarassut ve müdafaa şebekesine malik bulunan ve halkının yüreği sağlam olan memle - ketlerde paraşütçüler bifer sergüzeşt- cu vaziyetinde kalmaktadırlar. Heik Alman ordüsu şeflerinin modern harbe verdikleri tabiye şekilleri Po- lonya harbinde bütün çıplaklığı ve a- durur. Motörlü kıtaları ve 'harp tay- yareleri sayesinde, belki de daha zi- vasıtalarının kalplerde uyandırdığı korku sayesinde Avrupa'ya hâkim gi- bi gözüken Almanya Hitler'in sevk ve idaresine rağmen o muazzam donan- masiyle ve dayandığı Amerikanın son- suz sanayi kudreti ve sonsuz serveti ile dünyaya hâkim gibi gözüken İn- gilterenin iradesini kıramadı. Fransa- da da bu seri ve korkunç taarruzlarla vücuda getirileceği ümit edilen boz- gun gözükmedi. 1918 de alman harp mukavemetini içinden yıkmış olan ih- tilâl ve isyan yangını Fransa'yı tutuş- turamadı. Ve Fransa, kendi kendisini yendirtmedi ve kendi kendisini yık- tırtmadı. Yani alman orduları ruhi zaferi (psikolojik zaferi) elde edeme- diler. Bu hal almanlar için maddi za- feri de tehlikeye koymaktadır. Büyük Atatürk, kumandanı tarif e- yade bu kadar korkunç ve seri taarruz | Azal: arından olup pe - 1 N ve tadrla Hdit -Hasip Ahmet Aytuna lüne dair on altı eser sahibidir. Cümhuri- yapılmakta olan sığınakların -otuz iki ta- nesinin inşaatr tamamlanmış ve teslim e - dilmiştir. Vali ve belediye reisi Bay Lütfi Kırdar bugün nümune siperlerini teftiş yet Halk Partisi p ida- Topçubaşını ve ymuş olan re heyetini, Alâattin Cemil on senedir kooperatif dâvasını milliyet ve 1 ve iman ile takdir Yeni umumi kâtip Hasip Aytunaya mu - vaffakiyet dileriz. derken “kumandan çare bulandır,, de- mişti. Geçen harbin ve bu harbin bü- tün sürprizlerini sezmiş ve biraz geç de olsa gene de çaresini bulmuş olan İngiliz ve Fransız kumanda heyeti için yeni tabiye usulü de çaresi bu- lunmamış bir sürpriz olmaktan çık- mıştır. Bu sebepten müttefiklerin ken- dilerine, Avrupaya ve beşeriyete kar- şi borçlu oldukları yenmek b yetini mutlaka yerine getireceklerin- den artık herkes kuvetle emin olabilir. Yabancı memleketlere kıymetli mektupla para gönderilebilecek 'abancı l e havale gö: Yı mesi işi bir P L sonunda havale yerine Maliye vekâleti kam ce tetkik edilmekte idi. İdare bu tetkikleri biyo müdürlüğünden müsaade almak şar - tiyle kıymetli mektupla para gönderilme- sini karralaştırmıştır. Evlenme Merhum vilâyetler idaresi umum müdürü Bay Maurf Buzgu kızı Mec- la Marufla E.İ.E. idaresi yüksek mü- hendislerinden Niyazi Soyer'in nikâh- ları dün Ankara belediye nikâh sa- lonunda icra edilmiştir. Her iki halde de vaziyet asla ümit- siz değildir : — Çünkü alman orduları, müttefik orduların cephesini yarmağa onları ikiye ayrılmak tehlikesine uğratmağa çalışırken, kendisi de teşkil ettiği tor- banın içinde ayni derecede tehlikeye uğramış vaziyettedir : Müttefik ordu- lar tarafından küşatılmış olmak teh - likesi !... . — Hattâ, alman resmi — tebliği veçhile, almanların Abbeville ve civa- rında şimal denizine vardıklarını ve tutunabildiklerini ve dolayısiyle müt- tefik orduları iki gruba ayırdıklarını kabul etsek bile yine müttefikler için vaziyet asla ümitsiz değildir.. Çünkü, cephesi yarılıp iki gruba bö- Jünmek ihtimali bir ordu için ne kadar tehlikeli ise; o cepheyi yaran ordu kı- sımları için de o kadar tehlikelidir : Cephesi yarılan ordular tarafından Genç evlilere saadetler dileriz. iki yanından vurulmak tehlikesi ! .. Güzel sanatlar ve rejim E velki gün, Cümhuriyet Hükü- meti'nin, Cümhuriyet Halk Partisi'nin güzel sanatlara ne dere- cede yakından alâkadar olduklarını, ne kadar önem verdiklerini gösteren iki toplantıda bulunduk. Bunlardan birisi, Halkevleri'nin amatör resim ve fotograf meraklıla- rının buraya gönderdikleri eserleri sinesinde topliyan bir serginin açı- lışı ile, birisi de bir memleket tur- nesine çıkan İstanbul Şehir Tiyat - rosu artistlerine verilen bir çay zi- yafeti ile tezahür etti. mizin ve Maarif Vekilimizin sanat eserleri ve sanatkârlar arasında çı - karttıkları resimleri dünkü Ulus'ta görmüşsünüzdür. Bu iki toplantı ile rejim, hem ta- nınmış ve muvaffak olmüş artistlere verdiği değeri, hem de sayın Genel Sekreterimizin nutkunda söylediği gibi “ memleketimizin en ücra köşe- lerine kadar yayılmış Halkevleri - mizde çalışan kabiliyetli Türk genç- lerinin kendi zevk ve hevesleriyle yaptıkları eserlere ,, karşı takındığı teşvik edici tavrı göstermiş oluyor- —ttz Ha aAeitimületil. Bilmem kaç du. Başvekilimizin, Genel Sekreteri - . YANKILAK Eski rejimin bir şairi : Marifet iltifata tâbidir. mısrağını ağzında gevelemiş, dur- muştu. : Buradaki “ marifet ,, in bir mâ - nası güzel sanatlar ise, Cümhuriyet sanatkârı bunu, evelki gün olduğ larının farkın- beşinci kolluk yap da değildirler. Niçin Tıbbiye mektebinden me - zun olmiyanın doktorluk etmesi ya- saktır ? Neden mühendis diploması bulunmıyana köprü yaptırmazlar ? gibi, her vesile ile, sık sık gördü - ğünden dolayı bahtıyardır. *Wk Yersiz mütalealar — Vaziyet kötü ! — Fena ileriliyor ! — Ötekiler dayanamadılar ! — Ben neticeyi iyi görmüyorum. — Bu kadar zaman içinde hiç de hazırlık yapmamışlar mı be birader? “ — Gizli teşkilâtları hiçbir şey ha- ber almamış mı ? Bu ruhta, bu mânada birçok cüm- leler ve sualler sıralıyabiliriz. Bun- ları sağda, solda savuranlar bir tak- siq iki diplomat, dörtte bir stratej geçinen cahil ve gafillerdir ve on - lar, bu çürük ve menfi beyanat ! ile im!i olmal:; bir nevi Ne sebeple avukat değilseniz biri - nin dâvasını üzerinize alamazsınız ? İşte ayni sebeplerle neticesini gö- h&f ra fazla ücret konmuş olduğunu bi- lirsiniz. Bu yüz parayı vermek istemiyen, yahut bu zammı kanuni bulmıyan bir hemşehrimizi belediye mahke - meye vermiş : Mahkemenin verdiği karar şudur: Bu zat, hem bilet farkını, hem 50 kurüuş vekâlet ücretini, hem de 147 kuruş mahkeme masrafını ödiyecek- tir. Yâni yüz para yerine 199 buçuk kuruş ! İnsan bu parayı vererek en uzak durağa iki defa taksi ile gidebilirdi! .....* Ti diğiniz da da gafil bir falcı gibi keh 'de bu- Kitapçıların tâtili! lunmak yersiz, mânasız ve bir bakım- dan tehlikelidir. Çünkü sinir bozacak şayia, haber ve mütaleaları yaymak da bir nevi silâh kaçakçılığına benzer. Bazan öyle zamanlar olur ki ku- Tağımızın iki, ağzımızın ise ancak bir tane olduğunu hatırlamak lâzım gelir. *k4 Yüz para vermem derken! t: pçıları, b böy- le cumartesi günleri $aat on beşte dükkânlarını kapatıp tatil yapmağa karar vermişler. Pek âlâ, onlar da dinlensinler, yaz- lık evlerine hafta sonunda erkence gitsinler ! Fakat muharrir, mütercim ve imü- elliflere yazı ücreti vermek lâzım gelince : — Birader, işler kesat ! Para yok! bnl bi A Çankaya, Kavaklıdere, Dikmen gi- bi uzak yerlere işliyen otobüslerde fazla kalabalığı önliyebilmek için bazı bölgelerin biletlerine yüzer pa- Bak: & cumartesi günleri öğle- den sonra dükkânları kapatıp gidi- yoruz ! İngiliz askeri de, döğüşn İ ve düyanma Bud rtından düşmanından aslâ t dığını büyük harpte müuhtelif lerdeki taarruz ve müdafaa ! lerinde filen isbat etmiş bir ? ... Onun için müttefik ordu ta geriden sıkılarak ve sıkı$” ileriye doğru zoraki fırlatif torbanın ağzını büze, büze * bağlıyarak içinde kalan düşm*” su kısımlarını boğmak sanat " liyetini göstermeleri, kolay 0" la beraber, hiç de imkânsız ©*7 Böyle bir harekete y temiyen düşman, müttefik bu hareketi karşısında diren'i vaffak olsa bile, iş gene hi mevzi harbine dökülür ki, bd Ş daha uzun zaman devamı der”) Bu da her halde büyük harp* liçi gibi, müttefiklerin lehinde VE * ticeyi müttefiklere vadeden * yet olur. T Bu sebeplerden ötürü, ba$” devam etmekte olan bu meyd” rebesinin neticesini, her H&T mevkiin zaptı veya istirdad! © ne ümitsizliğe ve ne de fazi* | kapılmadan, beklemek en © şey olur... ç Harp sanatı, biraz da norm* » larda hiç kimsenin mümkün & ğini, mümkün kılmak sanat!? *i l Cü Ön; Çqğ" ' d X Arzuhal Encümeni buğ mi heyet içtimaından sonrâ —— caktır. V X Dahiliye Encümeni 7 “cuma günü heyeti ümumiy** toplanacaktır. #fe X Adliye Encümeni bugü? | da toplanacaktır. : X Ziraat Encümeni bugü” heyet içtimaindan sonra topl” gada ü #i Konferans Yarın Halkevinde Bay KAZIÜ Tu tarafından “Çocuğun Içün“ı mevzuu üzerinde münakaşalı bir Gi verilecektir. Konferansı C. E- ? genbey ocağı tertip etmektedi”". best olan bu ilmi toplantıya yollu mazeretler göstermemek şar- tiyle... Koi menler, pedağoklar, çocuk DS”5 yi rının da alâka göstermesi çok *7 ğ $