1 Mayıs 1940 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l TTT ERE YAY ea evlerin " O —g— UUU ['.HAYAT V ESLHAT. 3 - Çocukluğu Yakın vakte gelinceye kadar ço- cukların yedi yaşına kadar ve ye- di yaşından sonra olmak üzere iki boya ayırırlardı. Tâ İpokrat heki- U n üç devri dar ihtimam görse ve tesirlerden kurtulamaz. Bünye dediğimiz ve in- sanın bütün hayatında daima ken- disini gösteren hal en ziyade çocuk min yedişer yıllık hayat me le nazariyesinden kalan 'bu tasnif — byük üstadın hatırı için — asırlarca devam etmekle beraber annesinin kucağında süt emen bir çocuğu 30- kakta tabanlarını bildiğiniz yere değdirerek koşan çocuğu bir sınıf- ta tutmak garip göründüğünden çocukları, memede çocuk, küçük çocuk, orta çocuk, büyük çocuk ve büluğ yaşında çocuk diye tasnif e- denler.de çıkmıştı. Bir çocuğun yalnız doğduktan sonraki zamanı düşünülünce bu za- — Mmanı istenildiği gibi ayırmak müm- kündür: hattâ pabuçlarını kaç gün- de parçaladığına göre... © Fakat çocuğun hayatı doğduktan sonra değil, annesinin karnında ha- sıl olduğu ânda başlar ve çocuk ha- yatının en mühim kısmı annesiyle 'mü ek olarak yaşadığ d k ken teşekkül e- der. Annesinin karnındaki çocuk hem yaşıyan, hem de durmadan büyü - yen bir vücuttur. Onun yaşaması ve büyümesi için lüzumlu maddeleri i temin edecektir. Bu madd lerin arasında da en mühimleri, ye- ni teşekkül eden vücudun yapı taş- ları demek olan aminli asitlerdir. Gebe bir anne kendisini her . gün yağla ve balla besletse bile çocuğu cılız doğar. Onları sütte, ette, kara- ciğerde bulur. Çocukların büyümesi için vita - minlerin lüzumlu olduğunu işite i- şite kulaklarınız yorulmuş olmakla beraber, çocuk annesinin karnın - dayken daha hızlı büyüdüğünden o vitaminlere ihtiyacı doğduktan soön- rakinden daha ziyade olduğunu da bilmek lâzımdır. Onun için gebe bir “Onun için şimdi çocukluğu, anne karnında, doğduktan sonra büluğ ;yaşma kadar ve büluğ yaşında diye * üç devre ayırmak kaide olmuştur. Bu türlü tasnif sadece nazari bir şey değil, neticesi pek ehemiyetli ve gayet pratik bir düşünüştür. Çünkü şocuk ancak dünyaya geldikten sonra düşünülerek onun sağlığına ne kadar ihtimam edilse çocuğun büyüdüğü vakit sağlam bir insan ol- ması temin edilemez. Ailenin saa- deti, memleketin ve bütün beşeriye- tin istikbali olan çocuk daha anne- sinin karnındayken ihtimam ister. Gebe bir annenin yorgunluğu karnındaki çocuğun üzerine tesir e- der. Hele mikroplu hastalıkların karmdaki çocuğa zararları pek bü- yüktür. Yalnız, hastalığın çocuğa bul çocuğun düşmesine se - bep olduğundan dolayı değil, anne- si mikroplu bir hastalığa tutulan gçocuk düşmediği vakit hayatında daha ziyade betbaht olur. Bir za - man, dejenere olmak diye edebiyat bayanın yiyeceği vitaminler, kendi - siyle çocuğunun doğduktan sonra ayrı ayrı ihtiyaçları olacak vitamin- lerden fazladır. Gebelikte vitamin ksikliği çocuğun düş sebep olmadığı vakit, çocuğu doğduktan sonra cılız, hasta eder. Çocuğun anne karnındayken ma- denlere ihtiyacı, ilk zamanlarından başlıyarak yedinci aydan sonra ihti- yaç nisbeti artar. Çocuk annesinin kanında bulduğu çeliği, fosforu, ki- reci, — sümürür denilecek de- recede — çeker. Bulamazsa an- nesiyle kendisinin arasındaki ba- ğı çözer, çıkar gider... Bulduğu ma- denlerin miktarı çocuğu düşürecek kadar az değilse kalır, fakat hayatı — doğduktan sonra — kendisi için felâket olur. O kadar çok çocuğun sakat paytak — olmasına sebep meşhur kemik hastalığı çocuk anne- | sinin karnındeyken D vitamini ile | kireç ve fosfor madenlerinin eksik- liğinden başlar. Verem hastalığına zemin hazırlıyan kansızlık da çelik kesik li Sind kitaplarına kadar giren in- hitat hali alâmetlerinden bir çoğu: nun çocuk annesinin karnındayken ini luğund yahut h hei mikroplu bir h Bütün dünyada o kadar çok in- sanların şikâyetine sebep olan mide hıı_nlıklırmm da, çocuk daha an- dan ileri geldiği anlaşılmıştır. - İrsi denilen yürek ve böbrek hastalıkla- rı gibi hastalıkların da gene çocuk doğmadan önce inin uzuvları- na tesir eden mikroplardan ileri geldiği öğrenilmiştir. Annesinin kar- nımndayken bu tesirlerin altında kal- karnındayken vitamin ya - hut d ksikliği neticesi olarak mide, karaciğer yahut pankreas bo- zukluklariyle başladığı gün göçtik- çe meydana çıkmaktadır. Beşeriyefin istikbali yalnız beşik- lerde değil hem de meşimelerdedir. mış çocuk doğduktan sonra ne ka- G A. S p Kırkpınar'da büy beraber yağlı gü Çocuk Esirgeme Kurumu bu sene de Edirne Sarayiçi mesiresinde Kırkpmar pa- nayırı münasebetiyle büyük yağlı güreşler ktadır. Panayır yışm 10, 11 ve 12 inci cuma, cumartesi ve pazar gün- leri devam edecektir. “Aynı günlerde Cümhuriyet Halk Parti - | &i Halkevleri teşkilâtı tarafından yetiştiri- len trakyalı gençler muhtelif spor hare - “ketleri yapacaklardır. Halkevleri adına bu ,İişe nezaret etmiye memur edilen Edirn: . Mebusu B. Fuat Balkan ve Beden Terbi - yesi Genel Direktörlüğü mütehassısların- dan B. Abbas Sakarya bü maksatla Trak- ya'da hazırlıklarla meşgul olmaktadırlar. Diğer taraftan, Beden terbiyesi genel direktörlüğü de Türkiye serbest güreş bi- rinciliklerini Kırkpınar panayırı esnasm- da Edirne'de yapmıya karar vermiştir. Gü- teş federasyonu Türkiye serbest güreş bi- | Tinciliklerin: hazırlık olmak üzere 5 ma - yısta grup birinciliklerini yaptırmaktadır. Ananevi Kırkpınar yağlı güreşlerinin muntazam sürette icrası için alâkalılarca » her türlü tedbirler alınmıştır. Güreşle meş- gul olmuş, tecrübe sahibi güzide bir ha - kem heyeti müsabakaları idare edecekti Bu sene güreşlere başta Tekirdağlı Hüse- yin ve Kara Ali olduğu halde birçok namlı gür iştirâk edecekleri sulaşılmalı tadır. törlüğü 15 nisanda vefat eden namlı peh- livan Kurtdereli'nin hatırasını anmıya ve- “sile olmak ve aynı zamanda pehlivanları - “mızı teşvik etmek gayesiyle bir (Kurtde - Teli kemeri) mükâfatı ihdas etmişti. Ke - ,mer, hazırlanan talimatnameye göre, Kırk- Türkiye serbest güreş birincilikleriyle Programda Holkevlerinin gösterileri de var -Geçen yıl, Beden Terbiyesi Genel Direk- . 0 R ük spor tezahürü reşlerde yapılacak nasip olacaktır?. Alâkalılar, bu sene Kırkpınar'da yapıla- cak olan yağlı güreşlerde yeni pehlivanlar göreceğimizi ve müsabakaların umulma - dık neticeler vereceğini söylemektedirler.. Bilhassa deste ve küçük ortada Trakya köylerinin yeni yetişmiş gürbüz ve genç llarınr çok & Mastisi Yağlı güreşlerle beraber Trakya Hal - kevi liğini: kları muhtelif spor hareketleri de çok güzel olacaktır. Disip - linli ve metodlu bir şekilde çalıştırılan halkevliler bu vesile ile vücut kabiliyet - lerini ve l neticesinde el- de ettikleri beden terbiyesi ve spor terbi- yesini göstereceklerdir. . 'Türkiye serbest güreş birincilikleri, yağ- hı güreşle meşgul olanlara modern ve tür- kün bünyesine uygun güreş tarzını ameli şekilde göstermiye vesile olacaktır. Bir ta- rafta yağlar içinde, ağır kisbsti taşıyarak, ne kadar güreşeceği belli olmıyan pehli - vanlar; diğer tarafta usul ve kaidesine gö- re tutuşan güreşçiler.. Her halde bu man- zaradan hem halk ve hem de pehlivanlar istifade edeceklerdir. Kırkpmnar'da yapılacak olan serbest gü- reş birinciliklerine 26 bölge sporcuları iş- tirâk etmektedir. Bu güreşçileri ssçmek pılacaktır. Ankara'da da 5$ mayısta Çorum ve Çankı- rı bölgelerindei lecek güreşçilerin işti- râkiyle grup birinciliği yaprlacaktır. Bolu da bu grupa dahil olduğu halde bazı sebep- lerle güreşçileri bu sene müsabakalara gi- rememektedirler, “Çankırı bölgesini, mmtakalar arası mü- /— pınar'da baş pehli verile- bakalarda, bu sene ilk defa göreceğiz. İt — cekti. On sene kemeri üç defa & da | İçlerinde geçen de K gü- daimi sahibi olacaktı. Geçen yıl kemeri | reşçileri, ı:ıımdı görülen genç pehlivan- e lar vardır."Bilhassa 72 kiloda Cemil Yıl - Tekirdağlı Hüseyin almıştı. Bu sene ba - aA S S miştir. .J|ta bulunduğu bütün Balkan devletle- için S mayısta gruplarda müsabakalar ya- | i Yugoslavya tehlikeye karşı müfeyakkız € Başı İ inci sayfada ) Yugoslavya'nın gösterdiği teyakkuz Londra; 30. a.a. — Balkanlar hak - kında tefsiratta bulunan Times gaze- tesi, şu satırları yazıyor : “ Belgrat, Oslo ve Kopenhag der - sinden istifade etmesini bilmiştir. Almanlar, müdafaasız iki kırallığı istilâ ederken Yugoslavya da alman turistlerin istilâsına uğruyordu. 280 alman genci, Hitler gençlik töşkilâtı- tından olduklarını söylemişlerdir. Bu vaziyet karşısında Yugoslav makam - ları ihtiyat tedbirleri aldılar. Yugoslav hükümetinin bu hareketi bütün Tuna ve Balkan memleketlerin- de mükemmel bir tesir hasıl etmiştir. Romanya ve Macaristan bilhassa al - man turistlerinin kabulünde teyakkuz- larını arttırmışlardır. Bulgaristan, Ma- caristan, Yugoslavya ve Romanya'nın Tuna üzerinde seyrüsefaini tanzim hakkındaki kararları Tuna teşriki me- saisi dâvası için bir muvaffakiyet teş- kil etmektedir. Times gazetesi, Müttefiklerin, Ro- ma - Berlin mihverinin işlemesi etra- fında yapılan gürültülere kulak asma- makla beraber Akdeniz'de uyanık bu- lunmaları icap edeceğini bildiriyor. Deyli Herald, Almanya'nın Maca - ristan ve Romanya'ya yapacağı bir ta- arruza muvazi olarak, İtalya'nın da Yugoslavya'ya taarruz ihtimalinden bahsetmekte fakat bunun, derhal İ - talya'nın, müttefiklere karşı hasmane bir hareketi olarak telâkki edileceğini ve bundan sakınılmasını İtalya'ya ih- tar etmektedir, Balkanların tedbirleri Londra; 30. aa. — “ Royter ,, : Balkanlardaki vaziyetten bahseden Evening Standart gazetesi diyor ki : Şantaj ile, ekonomik tazyik ile, yıl- dırım harbi tehdidi ile ve birçok Kü- islinglerle, nazi Almanyası, Balkan - ları kati sürette râmetmeyi araştır - maktadır. 1938 eylülündenberi, Hitler, kendi- sini, Berlin ve Hamburg'u doyurmak için çabalayan 80 milyon esirin impa- ratoru gibi görmektedir. Balkan milletleri, kendilerini bek - liyen akıbeti evelden görmüşlerdir. Şimdilik, Balkanlılar, mukavemete doğru gider gibidir. Yugoslavya, otuz bin alman turistini hudüt harici etmiş ve hududunun alman tayyareleri tara. fından tecavüzünü protesto eylemiş - tir. Romanya petrol kuyularını, Kuis- linglerden siyanet için ihtiyat tedbir- leri almaktadır. Bulgaristan hariciye nazırı, dün Bulgaristan'ın Balkan ai- lesine dürüst bağlılığını teyit eyle - miştir. Balkanlıların en büyük ümidi, Tür. kiye'nin siyasetindedir. Türkiye, dos- rinin hürmetini üzerinde toplamış bu- Tunmaktadır. Akşam gazetelerinin yazdıkları Londra; 30, a.a. — “ Röyter ” : Akşam gazeteleri de, bir tecavüz ih- timaline karşı Balkan memleketlerinin aldığı kati hattı hareketi üzerinde tef- sirler yürütmekte ve İskandinavya der sinin Balkanlarda çok iyi anlaşıldığı- nı ve balkan devlet adamlarının memle ketlerinin istiklâlini mühafaza için el- lerinden geleni yapmakta olduklarını tebarüz ettirmektedir. New Evening diyor ki : * Balkanlılar hazırdır, tetiktirler. Balkanlılar, Norveç dıvarına yazılmış olan kaderin hükümlerini okumasını bilmişlerdir. Balkanlılar, kendi Kuis- linglerini temizlemekte, hudutlarını takviye etmekte ve tehditler ile yıkıl- mamaktadır. Balkanlılar da mücadele etmek istiyorlar. Bu Balkan devletlerinin arkasında cesur ve behadır muharipler memle - keti olan Türkiye vardır, gençtir. Çorum bölgesi ise iki defa Ankara'da yapılan Türkiye birinciliklerine müstakil- len iştirâk etmiştir. Bu bölgenin güreşçi - Mart ayındaki dış ticaretimiz seneye nazaran 8.5 ( Başı İ inci sayfada ) Umumi inkişaf: Mart ayı nihayetine kadar 38,7 milyon lirayı bulan 1940 senesi üç aylik ihracatı geçen senenin aynı devresine nazaran 8,5 milyon liralık bir tezayüt arzetmektedir. Bu rakam, 1931 senesindenberi en yüksek ihracat seyiyesini ifade etmektedir. Bir ta- raftan ihracatımızın artmış diğer taraftan da ithalâtımızın mahdut kalmış bulunma- sı ticaret muvazenemizde üç ay içinde tak- riben 20 milyon liralık bir artivite temin etmiştir. 1925 senesindenberi mart ayı ni- İhracat 16.468.000 lira ithalat 7.418.000 lira Son üç ay zarfında ihracatımız geçen milyon lira fazladır İstihsal vasrtaları: hayetinde en aktif bir ticaret mu temin edebildiğimiz 1937 senesinde bile bu aktivitenin 15 milyon lirayı geçmediği düşünülünce bu vaziyetin tediye bilânço - muz bakımından olan ehemiyeti kendi- liğinden tebarüz etmektedir. İhracat: İhracatımızın memleketlere göre ayrı - Jışı tetkik edilince harp vaziyeti dolayı - siyle kısmen kaybedilmiş olan alman pi - yasası yerine diğer memleketlerin muvaf- fakiyetle ikame edebilmiş olduğu anlaşıl- maktadır. Memleketler itibariyle ihracatımız Yüzde B BK YA B Ki - l YUŞ N MK, tdog e a1 e ea FUO LA iğl0 , 6 zti Mir eli w9 1930" 14f ç2t giç Azr A 1936 52 — 4 Te Şahieç £ 1939 37 — 10 YÜŞT A döĞÖLLYü VO 20 e 3a0 KÖT DA Cİğ Son senelerdeki ihracatımızın yüzde el- lisinden fazlasını gayri tabii bir şekilde kendisine çeken Almanya ile olan miünase- betlerimizin yavaş yavaş eski normal mü- badele hacmine rücu etmesi ve bunun ye - rine mazide de olduğu gibi ingiliz, fran- sız italyan ve balkan pazarlarının kaim olmıya başlaması dış ticaretimizin sevk ve idaresindeki muvaffakiyete ayrı bir de- Til teşkil eder. Yukarıdaki cetvelden Al - manyanın umum ihracatımızdaki hissesi- nin sön aylarda yüzde 6 ya düşmüş olma - sına mukabil müttefikler ve İtalyadan her birinin hiasesinin yüzde yirmi altıya yük- seldiği görülmektedir. Tİhracatımızdaki tezayikdün hangi mah - gullerimiz tarafından temin edildiği tet - kik edilince bilhassa yiyecek maddeleri - nin ön saffa yer aldığı görülmektedir.' Son zamanlardaki fiyat tereffüleri ihracatımı - zin kıymet itibariyle artmasına sebep ol - muş ise de zeytinyağı, balık, fasulye ve yumurta gibi mahsullerimiz — ihracatının miktar itibariyle ehemiyetli bir tezayüt kaydetmiş olması da bilhassa şayanı mem- nuniyettir. Üç aylık ihracatımız 1000 Türk Lirası 1930 — 1940 -i — lll Yiyecek ve içecekler : Tütün 6645 — 8.362 Zeytinyağı 270 3.348 Fındık, fıstık vs. — 3.506 — 3.343 Üzüm, incir 1848 — 2.747 Fasulya, nohut vs. — 855 1.683 Arpa 1.088 1472 Balıklar 342 925 Yumurta 238 588 Ham maddeler : Tiftik, yapağı 8.235 3.074 Pamuk 1.575 2.643 Madenler 2159 2.116 Kendir, koza 231 1.314 Deriler 1137 1,015 Palamut ve hulâsası 726 754 Diğer 6.300 — 5.323 Yekün 30.155 — 38.707 Mart ayı zarfında İngiltere ve Fransaya yapılan takriben 4 milyon liralık ihracat- tan 2 milyon liralık bir kısmı tiftik, fın - dık ve fasulye ve mütebakisi de kendir, af - yon, krom vesaire, Almanyaya yapılan iki milyon liralık ihracatın kâffesinin tütün, İtalyaya yapılan 4 milyon İiralık ihracatın takriben 3 milyon lirasını zeytinyağı, arpa ve tütün ve mütebakisini de yumurta, yün balık v.s, teşkil etmiştir. Amerikaya 1,5 milyon liralık tütün ve Romanyaya da 1 milyon liralık pamuk satılmıştır. İthalât : Geçen seneye kadar yaptığımız ithalâtın takriben yarısı Almanyadan tedarik edil - mişken 1940 senesinde Almanyanın hissesi yüzde 24 e inmiş ve buna mukabil mütte- fikler, İtalya, Amerika B. D, ve balkan - Jardan yapılan ithalât nisbi olarak artmış- leri çok enerjik ve mahirdir. Türkiye ikinciliği kazanmış Mehmet Ali Demirkaya ve İsmail bulunmaktadır. Ge- rek Çankırı ve gerekse Çorum bölgeleri yarı ağır ve ağır siklette 'Ankara'ya karşı bir üstünlük göstermektedir. Çünkü maale- sef Ankara'nın bu siklette güreşçileri yok- tur. Ankara'da 56 kiloda İsmail ve 66 kiloda İhsan bu gibi bölgeler arası müsabakalara ilk defa iştirâk etmektedirler. Bu sebeple grup birincilikleri bunlar için hakikt bir ih lacak ve zorlu çar pacaklardır. 61 kiloda Ahmet Işık iyi bir greko - romen güreşçisidir. Fakat serbest güreşte biraz noksanları vardır. Buna rağ- men muvaffakiyet beklenebilir. 72 kiloda Celâl Atik ve 79 kiloda Vahit Ceyişakar bu sımnıflarda rakipsiz ve Tür- kiye birinciliğine en kuvetli namzettirler. Her halde Ankara'da grup birincilikle- ri çok hararetli ve güzel olacaktır. Ne ya- zık ki havaların henüz ısınmaması dölayı- tır. İçlerind Memleketler itibariyle ithalâtımız ; E £ © ç p İ İ E > Z 5 £ H! $ ğ İj E Çi <« - —F <. c 1900 3 6 47 o 7 1910 9 9 29 2 8 1930 21 14 22 4 3 1936 48 2 9 10 3 ya-| 1939 — Si 9 B 10 * 1940-111 24 18 138 12 10 Geçen senenin ilk üç ayına nazaran it - halâtımızda görülen 12 milyon Jliralık te- nakusun takriben 7 milyon lirası istihsal vasıtalarında ve beş milyon lirası da muh- telif istihlâk maddelerinde müşahede edil- miştir. ithalât lerinin en mühimlerinde üç ay zarfında görülen te- nakuslar şunlardır: Demir ve muhtelif ma- denlerde 3.5 milyon lira. Makinalarda 1,8 milyon lira, nakil vasıtalarında 1 milyon lira, çimento ve ateş tuğlası gibi inşaat sinde 500 bin |i men- siyie küçük bir salond. lacak güreşle- ira, pamuklu sucatta 500 lira, ipeklilerde 2,4 milyon lira, —<ax saehani oüresta tamamir atmis hir lamrvacaklardır. ş nn b Kâhve ve çay ithalâtımız kıymet it> riyle gerilemediği gibi miktar itibariy? geçen senın seviyesini muhafaza etm"- Şeker iatihsalimizin memleket iİhtiyai* nı karşılamakta olması dolayısiyle hi? ithalât yapılmamıştır. Memleketin ji mahrukat ihtiyacını karşılıyacak mil la rgeçen senelerden fazlasiyle itP- dilmiş bulunmaktadır. Mensucat ithalâtı geçen senenin Ni devresindeki seviyeyi az çok muhâfgt- miş ise de iplik ithalâtının vasat! ayda 600 bin kilo bir gerileme ar&i görülmektedir. Mamafi konjonktür €- nindeki istihsal rakamlarına nazargil- 11 fabrikalarımizın aylık iplik İstihtin vasati olarak 400 bin kilo tezayüfiği ve 1939 senesinde ayda 2,4 milyon'Yu bulan iplik istihsalimizin 1940 seneda- tında 2,8 milyon kiloya çıkmış oldüü- Taşılmakta ve dolayısiyle ithalât & - nından mühim bir kısmının milli 38al ile karşılanmakta olduğu görülmeir. Clodiu;;şte'm Belgrad'a gidir - Budapeşte, 30 a.a, — Kisu ga- zetesi, doktor Clodius'un Burşte- den Belgrad'a hareket ettiğiAzı - yor, Clodius, Macaristan'daki Meti esnasında kont Teleki ile yâret nezaretinin salâhiyettar merâriy- le görüşmüştür. ( sistiyosranı ) M.T. Â.nıt son sayısı Çı| Maden Tetkik ve Arama Enstitüsüsiç —ayda bir neşrettiği M. T. A, mecmuasının n ikin. ci, ve beşinci senesinin 19 - unca |dünya ve Türkiye madenciliğini yakımdan — ilgtn — özlü haberler ve salâhiyetli etüdlerle doltk neşra. hanmuştur. 1939 yılı Türkiye maden durumutâmlar ve grafiklerle bitiren baş yazıdan sonitâflı — bir yazıda yeni harbe hazırlığın ve dud“'l_îl ma- denciliği üzerindeki tesirleri mutalerttbit edil- miştir. Memleketimizin jeolojik hiyetli ve sarih etüdlerden bir ikisi da yer almaktadır: Erciyesteki ye Sarsıntısı, Erzincan mıntakasının rusubi — yatı / Erzurum havalisinin jeolojik bünyeleri bu ciüdir. Mer. kezi Anadolu ovalarının jeolojik Yolojik mü- şahâdeleri hakkındaki uzun raporun'Manca met: ni ve Türkçe külâsası bu kısma abir zengin- lik katmaktadır. Adana petrol satt husüsiye- H, son zamanlarda Sürt civarımdAYalfakiyetli bulüşü ile bütün*Türkiyeyi sevindöslitü petrol araşlırmalarının bir yeni safhasıntlatmakta - dır. Bu makalelerin hemen hepsin?bi dillerden birinde tercümesi ayrica konulmu bu — sretle mecmua, bütün Avrupa madencillifiyatı — için bir çok zaman olduğu gibi esaslı! — ve kolay bir mehaz olmak kabiliyetini kâtır. Maden- lerde amele randımanı ve harptettür etüdleri ise dünyanın bugünkü şartları kdâa — muhtelif memleketlerde aldıkları ;yeni ted tebarüz et tirmek itibariyle ayrı bir ehemiyMaktadır. Dünya maden haberleri ve ist fiyat kıstm- ları dünyadaki madencilik fanlft lek | RAbDYO Di TU RLEP İ YE —( Radyo Difüzyon Postaları ——— "RKİYE Radyosu — ANKARA Radyosu (>;Dalga Uzunluğu ) j8 m. 182 Kes./120 Kw. hO m. 9465 Kes/ 20 Kw. T.AP, T5 m. 15195 Kes./ 20 Kw. TAÇ. ÇARSŞAMBA: 1.5.1940 .30 Program ve memleket saat ayarı. -35 Ajans ve meteoroloji haberleri. 150 Müzik: muhtelif şarkılar (Pi.). 430-14.00 Müzik: küçük orkestra (şef: Necip Aşkın). t 1 — Rob. Brecht: bir hikâye (ioll- Üç aylık ihracatımız ;“k pğ"“)' l N 1000 Türk Lirası — Becce: Amalfi serenadı. 38 — Spero Kochmann:; Ebedi arlemı 1939 1940 daşlar (marş) 11ti 1111 4 — Brahms: macar dansı, No, 1 <£. 5 — Cösar Cui: cantahile (viyolomm sel solosu). :8,00 P s memleket sâaât ayarı, Makineler 4421 — 2.599 g05 nlîğ'ır ı_mk;ı'eı heyeti. Demir ve çelik 4.526 1.752 18.55 âd.iiıik: okuyan - Mahmut Karımı Diğer madenler 1371 631 ai , F Nakil vasıtaları 1348 — 872 Kat şu ı FAO BAA , y M emto, tuğla Va 942 316 2 — H, Arif - hicaz şarkı: (Amea i: dağlar canım dağlar). Giyim ihtiyaçları : âîıllîıŞıı ıı’ı”e -lhi)cu şarkı: (Niçia Mensucat 3.388 — 2.902 T AA L G” İplikler 2314 — 408 :“'n', » KAynak < Hieas gee? Cöatea Deriler 971 40819.10 Memleket saat ayarı, Ajans ve mes Gıda maddeleri * teoroloji haberleri. 19.30 Konuşma (dış politika hâdiselerii, Kahee, çay, kaküo - — 667 — T9 CŞ Ve e C lanlar: Füsti saz h Şeker 871 I — Okuyan: Mustafa Çağlar. Muhtelif ihtiyaçlar : 1 — Pe)ınhnık peşrevi (Zeki Mehs Tıbbi, kimyevi, mad, 1.535 1634 met ağa). ç 2 — Cevdet Çağla - ferahnak Dakik âletler — 10085 1 1186 Atşa S MA Lürüslan m:— Kâğıt ve emsali 1.028 41 $ — Melekset - frsahnak Cam, ampul vs. 438 37 :Titrgrnky;îreüim). ile, 780 32 vat r ağa - ferahnak Lâstik, muşamba (Gönç ömcümde -a garkaş Çuval, iplik vs. 394 u 5 — Şakir ağa - ;“MMk Yürük se; Mayi mahrukat 1140 188 mai: (bir dilbere dil). Diğer 3.190 21 N1 — Okuyan: Safiye Tokay, nt d ;—Iğsmı,_-n,ı_uhıyyer sarkı: (Bes asız hüsnün Rüv:, anm), Yekün 30.557 179 2 — ARİBE . ZUU Ahmet - muhayyer ;afkı:M(Gârliiirlıce ben seni). — M. Celâlettin - hüseyni :Sevdıiıği;uk c;uulin). KA — Refik Fersan - hüseyni şarkı (Bir kaçı birleşerek), İKi : 20.15 Konuşma, 20.30 Temsil: Per Günt. Yazan: Hein « rich İbsen. Terceme: Seniha Bedri 2130 Müzik,” band ü zik: — riyaseticümhur Şşef:Fİ::lan Kâncer). ğ — Frederic Gurzon: Bravada so«Doble), li ça 2 — L. Ganne: zafer (vals). 3 — Saint - saen&: ölüm ;'—— ığh:ısılmıxvlri:ııcnınzı_ — Franz Liszt: PİNET Darca).ı €s prelüudeş (sem 22.15 Memleket saat ayarı, ajans haberles ri; ziraat, esham - tahvilât, kambi- yo - nuküt borsasr (fiyat) 2235 Müzik: cazband (Pl.y. — * 23.25 -23.30 Yarınki program, ve kapanış. bilidik <— yT ( FRANSIZ RADYOLARI ) FRANSİZ Radyosunun TÜRKÇE neşri- yatı bir zamandanberi günde İiki defa ya - pılmaktadır. Bunların saat ve dalga uzun - lul;larm_ırâaağıtdn bildiriyoruz : — RKİYE ti h - Prra 41.;’4 ; saatiyle 19:45 te; NİS 2 — TÜRKİYE saatiyle 20.35 te: Ki vi P;(r.'r. 253M. Radiyo — mr'mnm_ 8:0 6 81016 ( İNGİLİZ RADYOLARI İNGİLİZ Radyo Şirketinin (Thı)—_—'m Broadcasting Corporatiön) in ecnebi dil » lerde haber neşriyatı programı : Ankara Dalga Saatiyle Uzunluğu - 'ı'trmşîı: 18.55 21.832 19.60 İNGİLİZCE 8.15 81.55 25.53 d 11.00 83155 2558 y 13.30 19.84 ça 15.15 19.84 16.84 ö 18.00 2558 19.82 16.84 " E A FRANSIZCA 14.15 16.84 KN » 28.00* 81.32 25.58 ÇA BAA İsveç devlet istikrazı muvaffakiyet kazandı Stokholm, 30 a.a, — Beş yüz mil- 'yon kronluk yeni devlet istikrazı, da- ha başlangıçta mühim bir muvaffaki- yet elde etmiştir. Kıral Güustave ile ailesi, kronluk tahvil almışlardır. Fin - Sovye! huduf protokolü imzalandı Moskova, 30 a.a, — Sovyetler birli- ği ile Finlandiya arasında hududun 12 mart tarihli muahedeye göre tah- didi hakkındaki protokol B. Molo - tof'la Finlandiya mümessili B. Paasi- lere göre ayrı ayrı haberler ver”t dünya ma- kivi ar da Moskova'da imza edil- denciliği piyasasını göz önüne kâdır. miştir, CECİL B. MİLLE'e le - *ti binlerce » <©n, ca ilya'n ıtrıbl AUKGUMGAMAK OK GOK GOK A GA KK AU GUR UU ARE KA DAG UUU kâğıt, lâstik, mı çuval, v.s. mad - dMalarda caman 1 milvan Hweafira ÇOVAAAAAAAAMA KON AA KA KOÜ OA AU DU KA K AAA KUK KKA KA KUK AOA KU KA KUK AAA KUKU Sinema di'ınyııı)'îmı şaheserler kazandıran büyük R: arattığı en büyük eseri ATAS EKSPRESİ BARBARA ST/YCK — JOEL MAC GREA — ŞİM TAMİROFF — ROBERT PRESTON erce yerli ve büyük ordular, sayı: ibi |5zırladığı bu büyük film & Sinemasında £ O YEGEEAGE 25 senelik san'at hayatında Ç İııııuııııııııııııııııpıııı

Bu sayıdan diğer sayfalar: