42651940 AAT ( DİŞ POLİTİKA Ş İtalya intizar vaziyetindedir Harp, 1939 eylülünde başlayınd- ya kadar Almanya “mihver polil- kasını” takip etmekte idi. Hattâ ili devlet, Avrupa'yı aralarında pat laşmak için bir anlaşma yapmış bi görünüyorlardı. Harp başladı. tan sonra Almanya mihver politika sını bir tarafa bırakarak Sovyetleri| le işbirliği yaptı: Almanya Sovyetle| re yaklaştıkça, İtalya da Almanynd dan uzaklaştı. Ve bir aralık artı Almanya'nın, kati ve nihai olarak eski mihver politikasını sovyet - al- man işbirliğine tercih ettiği zınne-i dildi. Gerçi Almanya, eski mihver ( politikasını, yeni sovyet - alman iş- G K S Kiş - birliği politikasiyle telif etmeğe ça- lışıyordu. Fakat bu, İtalya ile Sov- ler arasında bir anlaşma temini- ne bağlı idi. Sovyetler İtalya ile plâ- tonik bir itilâf aktetmeğe hazır ol- makla beraber, işbirliğinden kaçını- yarlardı. İtalya ise, Sovyetlere hiç yüz vermedi. Bu şartlar ıllın_d. AL manya, eski mihver politikasına dönmekle sovyet politikasında de. wam etmek şıklarından birini tercih mecburiyetinde kalmakta idi. Öyle anlaşıl: i, İskandinavya- DÜNYA HABERLERİ Bulgaristan yolu ile Almanya'ya .Sovyet petrolü göndermek için tedbirler Bu suretle ayda 20.000 ton petrol sevkiyatı yapılabileceği sanılıyor Sofya, 30 aa. — -Havas- Sovyet petrolünün Almanya'ya Bulgaristan yolu ile transit olarak nakli, bazı de- fece inkişaflar kaydetmiştir. Dört i- alyan sarnıç vapuru Batuma hareket bt_lerek petrolü Varna'ya getirmekte- lir. Bu petrol, alman sarnıç vagonla- H ile ve Yugoslavya yolu ile Alman- şa'Ya sevkolunmaktadır. | Bulgaristan yolü ile Almanya'ya Pllanan petrol miktarının ayda yir- Hi bin tona çıkabileceği tahmin edil- fektedir. Danziği Karadenize bağlıyan kanal Moskova, 30 a.a, — Dinieper nehir yoluna dahil bulunan ve Danzig'i Ka- radenize bağlamak üzere ahiren ge - nişletilen kanal yakında seyrisefaine açılacaktır. Vapurlar bu yolla Brestlitovsk'a gitmek üzere Pinsk'ten hareket et - miş bulunuyorlar. Kanalın genişletilmesi inçin 15 bin amele çalıştırılmıştır. A yı istilâ teşebbüsiyle Almanyâ hari. ci politikasında yeni bir dönüm nok. tasına gelmiş bulunuyor. Çünkü İs, kandinavya teşebbüsüne kıdır_ sov. yetlere doğru yaklaşan ve ©o nisbet. te İtalya'dan uzaklaşmakta îllu_r.ı AL manya, HK CN p den sonra sovyetlerden uzaklaşmak- ta ve o nisbette de İtıl!l'Yf d_üğru yaklaşmaktadır. O kadar ki şimdi. den eski mihver politikasının at. mosferi içinde y“ımıktı_yız". ü Almanya'nın WB'!'" _!"“bıitüıı gücendirmek istiyeceği şüphelidir. Sovyetlerin de Almanya ile araları- nı açmak istemedikleri muhakkak- tır. Sovyet - Alman münasebetleri, ağustos paktı imzılın!.nııdın evel- ki-gergin vaziyete dönmiyecektir. Fakat iki devlet arasında bir işbir- liği yapılması da herhalde bügün için vârit görülmüyor. Sovyetler, bi- taraflık politikası takip edecekleri- ni Molotof'un salâhiyetli ağziyle dünyaya bildî_rğîkten sonra şimdi de İngiltere ile ticaret münasebetlerini tanzim etmek için temasa girmiş bu- lunuyorlar. İ İtalya'ya gelince; bu memleket matbuatının İisanı, Brenner mülâka- tından sonra eski mihver siyaseti - nin canlandığına şüphe bırakma- maktadır. Fakat acaba bu siyasete i dönüş, Almanya ile ne derece- de bir işbirliğini tazammun etmek- tedir? İtalya'nın Almanya'ya yar- dımı, mânevi sahaya münhasır kala- cak mı? Yoksa İtalya Almanya'nın müttefiki olarak demokrat devletle- re karşı harbe girecek mi? İki ihti- mal ileri sürülmektedir: 1 — İtalya mutlaka harbe girme- €e karar vermiştir. Ve fırsat bekle- mektedir. İtalya hava kuveti karşı- sında deniz kuvetinin müessir bir silâh olmaktan çıktığına inanıyor: Binaenaleyh Almanya hava kuve- tiyle İskandinavya'da ingiliz deniz kuvetine bir darbe indirerek bu ku- veti felce uğ_n“hğ' gibi, İtalya da aynı darbeyi Akdenizde indirerek bu sahadaki fransız ve ingiliz deniz kuvetlerini felce uğratabilir. İtalya bu fırsatı kaçırmıyacaktır. . 2 — İkinci bir fikir olarak - ileri sürülen de şudur: İtalya hava ku- wetinin deniz kuvetini mağlüp etti- ğine inanmıyor. Ve harbe iştirâk et- meğe asla niyeti yoktur. Fakat müt- tefiki olan Almanya'ya İskandinav- ya teşebbüsünde elinden gelen yar- dımı y l buriyetind dir. Bu yardım Almanya'nın İskandinavya- da galebe çalacağını yazmakla ya- pılacağı gibi, müttefiklere karşı ta- kındığı düşmanca tavırla ingiliz ve fransız gemilerinin Akdeniz'den şi- mal denizine geçmelerine mâni ol- makla bu yardımı maddi şekilde de yapmaktadır. Bü ihtimallerin hangisi doğru- “dür? Bunu bugünden kestirmek mümkün değildir. Fakat belki de hakikat ikisi ortasıdır: yani İtalya henüz kararını vermemiştir. Ve as- keri harekâtın inkişafını beklemek- tedir. Filhakika Iıkuıdinıvyn’dı_ Almanya'nın teşebbüsü henüz kati netice vermemiştir. İtalyan gazete- lerinin neşriyatları ne olursa olsun, herhalde italyan erkânıharbiyesi, İskandinavya'da ingilizlerle alman- lar arasındaki bu ilk çarpışmı İngiltere'yi bir deniz kuveti olarak zayıflatmak şöyle düursun, bilâkis kuvetlendirdiğini takdir etmiş ol- —malıdır. Çünkü alman donanması- ya ş :nîım yarısı bu müsademede mahvol- muştur. Alman deniz kuvetinin za- yıflaması, Akdeniz'e daha büyük deniz kuvetleri göndermek için İn- giltere'ye imkân vermektedir. İngil- tere şimalde Almanya ile döğüşür- ken, Akdeniz'den hiç bir harp ge- misi çekmemiştir. Ve İtalya ile mu- —— İngiliz gazetelerinin tefsirlerj Phdra; 30. aa. — Gazetelerin bü - tünfikkati Trondheim'e ve orta Nor- veçhükadderatının teayyün eyliyece- Bi vililere çevrilmiştir. İngiliz tebliği pek!? haber vermekte olduğundan başykilin beyanatı sabırsızlıkla bek - lenifktedir. G _iı tefsirler geçen haftaki mu - vaff#lyetler sırasında olduğu kadar nikbi değildir, fakat, katf azim ve it- tifakârdır. k Deâi_Herald, vaziyeti şu suretle çok iyi hlâsa ediyor : “ Wziyet sarih suürette salâh bul - muşty- Üç taraflı alman ileri hareketi durduülmuştur. Müttefik takviye kı- talarızelmektedir. ,, Bütn gazeteler, bitarafların efkârı ümümyeleri üzerinde tesir icra etmek Ve İşglin İngiltere üzerine hava ta - arruzlfi için tehlikeli bir Üğ'teşkil etmegilt mani olmak üzere Norveç ha- rekâtırf! çok esaslı bir şekilde yapıl- ması |#ümuna kanidirler. Timd gazetesi, mevzif muvaffaki - yetsiziğlere rağmen şimali Norveç'te ingiliz Ekerlerinin soğukkanlı azim - lerini Hhassa kaydetmektedir. DeyişMeyi gazetesi yazıyor : Hitle; taarruzunun iki gayesi var - di : defit ve İngiltere'ye karşı taar- rüz üı]c_l. Newg îhmnicle gazetesi yazıyor: v 'Mütte klerin mukavemeti almanlar için bekffen birşey değildi. Bu mu - kavemet l3zileri çok gayri müsait bir zemin üğ'inde pek ziyade petrol ve diğer har| talzemesi kullanmağa mec- Taymis deniz hâkimiyetine hava hâkimiyetinin de ilâve edilmesini istiyor lan mübayaaların arttırılmasını isti - yorlar, İsveç gazetelerine göre askeri vaziyet Stokholm, 30 a.a. — İsveç gazeteci- leri, Norveç cephesini ziyarete dâvet edilmişlerdir. Bütün — gazeteciler Steinkjer cihetindeki Norveç kıtaa - tının yeni mevzilerini fevkalâde ku- vetli olarak tahkim etmiş oldukları- nı müttefikan müşahade ve tesbit ey- lemişlerdir. İngiliz kıtaatı ile Fran- sız dağcıları alman ordusunun ön müfrezeleriyle hemen hemen her gün temastadırlar. Bütün müsademeler müttefiklere müsait bir şekilde neti- celenmiştir. Son zamanlarda zengin bir surette techiz edilmiş hava batar- yaları alman hava faaliyetine karşı koyabilmektedir. İsveç muhabirlerine göre, İngiliz- ler haliçte gizli bir hava üssü ihdası- na muvaffak olmuşlardır. Fransız ve İngiliz tayyareleri fevkalâde tatmin eden sığınaklara malik bulunüyor - lar, Norveçliler, atış ve gizleme husus- larında tamamen Finlerin usullerini tatbik etmektedirler. Gazeteciler tarafından isticvap e - dilen norveç başkumandanlık subay - ları Steinkjer bölgesinde üç haftaya kadar vaziyete hakim olacaklarını ü- mit eylemektedirler. Alman kıtaatı Ülsbreg bölgesinde Domt ile Störs ar daki müna- bur etmeft*dir. Bundan başka kür m_ukavenğ_dîğcr bitarafları da alman nüfuz teflitlerine mukavemet husu - sunda teşi£ ve teşçi eylemektedir. Daha ağ'ikbin olan Deyli Meyl, al- n_ıanlınn'?kvîye kıtaatı göndermele- rine tamalN mani olmak üzere Ska- gerrak'ta Öddetlî bir deniz harekâtı istiyor, _Fak.g' 'f“_el. diğer birçok gazeteler gibi, itiragBötürmez deniz hâkimiye- tine hava #*İmiyetinin de ilâvesi icap edeceği tindedir. * Deyli Mf ve Deyli Ekspres, tay - yare imajalin ve Amerika'dan yapı- tın bu .ı.f#f"'ldı bile Akdeniz'e da- h_l çok dg'? kuvetleri gönderecek b'ır 'lıî,fîr- İtalya, hava kuve- tine güven' *k, Akdeniz'in orta kı- sınlarını H*niyeti altına geçirme- ğe yani €niz yolunu kesmeğe muvaffak /*9 bile, bu denizin ka- pilarını — çif* geçiremiyeceğinden abluka altgt Slmmaktan " kurtula- maz, Diğelı""lftın İtalya'nın ka- ra küyetlerP*k zayıftır. Ve hava kuvetine Nerek denizlerden İn- Biuol'ı'nî.._ JPradan da Fransa'nın taarruzları A'disında çok zor bir vaziyete dü ilir, _k'n_ bunları bildiği i- i & Gİ_I adım atmazdan evel hâdisell /" inkişafımı bekliyor. Filhakika b taraftan gazetelerinin neşriyatiyle £ Tevlet adamlarının nutukl Ylelanya'ya yardım e- der!” yejsir dİğtaftan da İngiltere ilegapeşte, ait Mierelerine girişmesi, İteş dün, ah hât inkişaf edinciy kale yollarını kesmeğe çalışıyorlarsa da isveç gazetecilerine göre bu teşeb- büs fevkalâde zorluklarla karşılaş - mağa mahkümdur. Zira İngilizler ve Norveçliler, kuvetli mevzileri — elle- rinde tutuyorlar. Bir de arazi, taar - ruza değil, müdafaaya müsaittir. Bu bölgede muharebe cereyan etmekte- dir. Bu muharebenin neticesi İngiliz- lere esas üsleriyle münakale hatları- nı muhafaza imkânını verecektir. Çemberleyn bu hafta beyanatta bulunacak Londra, 30 a.a. — B. Çemberleyn, bugün avam kamarasında yaptığı be- yanatta, kati söz vermemekle bera - ber norveç hakkında bu hafta içinde beyanatta bulunabileceğini söylemiş ve mümkün olduğu kadar çabuk ve çok geniş malümat vermeği arzu eyle- diğini ilâve eylemiştir. Almanya'nın birçok şehirlerinde tezahürler Londra, 30 a.a. — Londradaki Çe- koslovak mahfillerinin öğrendiğine göre, Almanyada bir çok şehirlerde ezcümle Ayvusturyada ve südet mın- takasında, Almanyanın norveçteki kayıpları bilânçosunun henüz neşre- dil iş ol dan dolayı hi lı::(:iıi ıenerğ""lr vaziyetini mu- İ işti . ! ! M y " ğ Ka etmiştir. F 'ermiş olduggnu | | ler vukuua gelmiştir. Asker nakliye gemilerinin battığı haberleri yayıl - dığı zaman, bu tezahürler daha ziya- de genişlemiştir. , « |— Abluka ve Amerika İNGİLİZ ABLUKA NAZIRI Vlâdivostok yoliyle Almanya'ya yapılan ihracattan şikâyetçi Londra; 30. aa. — Bugün Amerikan ticaret odasının öğle ziyafetinde, in - giliz harp ekonomisi nazırı B. Cross, bir nutuk söylemiş ve demiştir ki : — Ekoenomik harp,bir kara devleti ile harp halinde bulunan bir ada dev- letinin silâhıdır. Bu enternasyonal hu- kuktaki tam mânasiyle bir abluka de- ğildir, fakat, takip ettiği bütün hedef- ler ile, ablukanın ayni tesirlerini yap- maktan da hali kalmamaktadır. ,, B. Cross, bundan sonra Amerikalılara şu ciheti temin eylemiştir ki, ingiliz hü- kümetinin niyeti, daima düşman tica- retinin azami tahdidini bitaraf ticare- tin asgari zararı ile kombine etmek teş kil etmiştir. Amerika Birleşik devletlerinden ya- pılan ithalâttaki tahdidattan da bah - seden B. Cross misal olarak tütünü ele almış ve demiştir ki : — Harp esnasında, İngiltere sulh zamanında olduğu gibi, iki senelik sa- tın almak kontratları yapacak vaziyet- te değildir. Balkanlardaki tütün mü - bayealarımızdan daha evel bahsetmiş- tik. Bu mübayeat 1935 - 1938 devre - sinde bütün diğer menbalardan yaptı- ğımız senelik ithalât vasatisinin ancak yüzde 6 sını teşkil eylemektedir. ,, B. Cross, sözlerine şöyle devam et- miştir : B — Hükümetin ekonomik harbi en yüksek derecesine isâl etmekle bunun harbi birçok aylar kısaltmağa geniş surette yardım eyliyeceğine kanidir. Bu harbin başlangıcındaki zahiri ha - reketsizlik ayları esnasında, bir çok - ları, harbe bütün yürekle saldırdığı - mızdan, bazi kimseler şüphe etmiştir. Fakat, geçirmekte olduğumuz son ay- lar, bütün bu şüpheleri izale etmiştir. B. Cross, bundan başka şunları da söylemiştir : — Bütün gayretlerimize rağmen, ab- lukada bazı boşlukların bulunduğu şüphesizdir, Bu boşlukların en vahim- lerinden birisi, Vladivostok yoludur. Filhakika, gizli yollardan birçok irsa- 1ât Vladivostok'a varmaktadır. Bu harp malzemesi irsalâtının ekserisi Ameri- ka Birleşik devletlerinden gelmekte - dir. Arasıra kendi kendimize şu suali soruyoruz : Acaba Almanya'ya ayni yol ile mühim miktarda mümasil m_al: zemenin gönderilmesinin ehemiyetini memleketiniz takdir ediyor mu ? Elen kıralı Corc ve B. Metaksas ordu ile bayramlaştılar Atina, 30 a.a. — Kıral ve başvekil Metaksas, ortodoks paskalyası müna- sebetiyle, Atina garnizonu kışlalarına giderek subaylar ve erler ile bayram- laşmışlardır. Bu merasimde büyük te- zahüratla karşılanmış ve alkışlanmış- lardır. Birleşik Amerika'nın üç ayda yaptığı fayyare - ihracalı Vaşington, 30 a.a. — 1940 yılının ilk üç ayı zarfında Amerika'nın tay- yare ihracatı 67 milyon dolara baliğ olmuştur. Bu rakam 1939 yılının aynı devresine nazaran yüzde 225 bir art- ma göstermektedir. Bu müddet zar- fında Fransaya 33, Avustralyaya 18, İngiltereye 17, Kanadaya 4,5, Fin - landiyaya 3, "İsveçe 2 milyon 357 bin, Norveçe 1 buçuk, Türkiyeye bir bu- çuk, Çine 1 milyon ve Felemenk Hin- distanına da 750 bin dolar kıymetin- de tayyare satılmıştır. Mart ayı zarfındaki ihracat 21 mil- yon kıymetindedir. Bu rakamdan yal nız Kâ vel ve Kâ i Ta - kamları yüksektir. —— Amiral Byrd bir otomobil kazası geçirdi Santiago — “Şili” 30 a.a. — Amiral Byrd'in otomobili Antofagasta'dan geçerken diğer bir otomobille çarpış- mıştır. Çarpışmanın çok şiddetli ol- ğmen amiral kazadı sağ salim kunîxlmuıtut. —- BELİLLLLLLL N - Ü : TELLLL Li İSTANBUL Gazeteleri (ümhuriyet İsveç bitaraflığı ve Baltık vaziyeti YUNUS NADİ, bu başlık altında di- yor ki: “Danimarka'nın işgali ve Norveç'in is- tilâ teşebbüsü, harbin siklet merkezini şimale attı. Norveç topraklarında neti - celeri mühim olacak büyük bir mücade- le başlamış bulunmaktadır. Skajerak'ta- ki d_euiz ve hava savaşından sorira müt- tefiklerin Norveç sahillerine çıkarmak- ta devam ettikleri kuvetler, norveçliler- le birleşerek almanlara karşı koymak ve nihayet Norveç'i istilâdan kurtarmak maksadı peşindedirler.” Norveç'teki alman kıtaatınımn deniz yo- lu ile muvasalası kesildiğinden bahsedi- len günlerde İsveç'in bu taarruzun ya - kın bir gün mesel>si sayıldığını söyli - yen muharrir diyor ki: “Halbuki aradan günler geçtiği halde İsveç'e bir taarruz vuku bulmadı. Bilâ- kis alman Hariciye Nazırı fon Ribben- trop birçok mütalea ve münakaşaları dâ- vet eden son nutkunda İsveç'i bitaraflı- ğına itina ettiğinden dolayı, methetti. Alman Hariciy: Nazırının İsveç'e karşı izhar ettiği bu memnuniyet, İsveç'in se- lâmetine ait kati teminat mahiyetini ha- iz olmasa bile her halde İsveç'e bugün - lerde bir taarruz vuku bulmıyacağını ol- sun gösterir.” Rusların Baltık harekâtında lâkayıt kalmadıkları ve Berlinde İsveç bitaraf- lrğına ait bazı teşebbüslerde bulunduk- larmmı kaydeden muharrir diyor ki: “Aaland adalarının bir büyük devlet tarafından işgali ihtimali yalnız Finlan- diya'yı rahatsız etmekle kalmıyor, Rus- ya'nın da bu ihtimali ehemiyetle gözet- lediği anlaşılıyor. Şu halde Norveç hâ - diseleri İsveç'in yanı başında bütün bir Baltık meselesi doğuruyor demektir. Buna göre, Norveç'teki müşterek mu - kavemet muvacehesinde İsveç'e de teş- mil olunmasına pek fazla ihtimal veril- miş olan taarruzun hiç olmazsa şimdi - lik gecikmesi tabit görülmelidir.” Yeni Sabah İki taraflı bir silâh HÜSEYİN CAHİT YALÇIN, bu baş- lık altında Norveç harekâtı başlarken İs- weç menabiinden srızan yanlış, mübaliâ- ğalı ve müttefikler lehine çok nikbin Banln h ÇAS IK ŞA Taarruzu takibeden ilk günlerde Ska- jerak'ta vukuu bildirilen büyük — deniz harbinin ve ingiliz donanmasının Oslo körfezine girerek alman küvetlerine ul- timatom verdiğinin bilâhare teeyyüt et- (a.a.) Matbuat servisi lerinin gözünden kaçmaları kabil olaca- ğint söyliyerek Oslo fiyorduna almanla- rın deniz yoluyla asker yollıyabilmeleri imkânını inkâr etmedi.” Resmi ve mesul makamlarım ölçülü i- zahatma işaret eden muharrir, müttefik- lerin ihraç hareketlerinin şayanı dikkat ehemiyeti üzerinde durarak diyor ki: “Bu kadar az bir vakit içinde o müş- kül ihraç ameliyesini nihayetlendirmek değil buna başlıyabilmek bile müttefik - ler için kâfi bir iftihar vesilesi ve bir kudret nümayişi teşkil ederken mesele- yi olduğundan büyük bir mahiyette tas- vire kalkmak muvafık değildir. Daha ziyade, bu yardım hareketinin ne kadar zor olduğunu cihan efkârrumumiyesi karşısında izah etmekte fayda vardır.,, TAN Türkiye petrol memleketi oluyor M. ZEKERİYA SERTEL, bu başlık altında, petrolün dünyada bugün kazan- dığı ehemiyetten bahsederek diyor ki: “Harp başlryalidanberi bütün memle - ketler petrolün ehemiyetini daha iyi ane* ladılar. Almanya'nın en büyük derdi * petrol temin edebilmek. Müttefiklerin - en büyük gayeleri Almanya'yı petrol - suz bırakmaktır. Petrol bu kadar mühim bir madde ol- duğu, ve modern medeniyetin temeli pet- rol olmağa başladığı için petrol istihsal eden yerler dünyanın en zengin memle- keti olmağa namzettir.” Türkiye'nin cografi vaziyeti dolayısi« le bir petrol memleketi olması lâzım gele diğini ve Musul petrolleriyle Bakü pet - rolleri arasındaki damarların mamleke- timizden geçtiğini söyliyen muharrir di- yor ki: “Petrol aramak işine ilk cümhuriyet hükümeti ehemiyet vermiştir. Sene! den beri bu uğurda milyonlarca lira sar« fedilmiş, yapılan sondaj ve tecrübeler- den müsbet netice alınmamış olması, ü- mitleri kırmamış, petrol aramak tecrü- belerine fasılasız bir surette devam edil- miştir. Bugün Siirt'te bulunduğu bildi « rilen petrol kaynağı, türk cümhuriyet idaresinin millete en krymetli hediyele- rinden biridir." 1 İKDAM Almanya Danimarka ve Norveç'e neden saldırdı ABİDİN DAVER, bu başlık altında diyor ki : “Alman hariciye nazırının kimseyi i» nandırmıyan gülünç ve çürük iddiaları- na rağmen Almanya Danimarka ile Nor- veçi sırf sevkülceyşi meksatlarla ve ken dan işgal etmiş- miyen İsveç ından söyliyen muharrir diyor ki: Cereyan etmekte olan Norveç harbin- de müttefikler lehine ortaya atırlan yan- lış havadis butidan ibaret değildir. Müt- tefik menbaları da bu meselede fazla » nikbinliğe düşmekten kendilerini mene- dememişlerdir. Halbuki resmi ve mesul makamlardan sadır olan beyanat ölçülü idi. Skajerak boğazına ve Baltık deni- zine mayinler döküldüğü temin edildiği ve bunun neticesi Almanya ile Norveç 'arasında deniz yolunun kesilmiş olduğu anlatılmak istenildiği sırada Mr, Çem - berleyn Avam Kamarasındaki beyana - tında maynlerin nakliyata bir sed teşkil edemiyeceklerini, yalnız seyriseferi zor bir hale sokacaklarını, nakliye gemile - rinin gece karanlığında denizaltı gemi- di tir. Yarın ihtiyaç hissedince bugün riyar kârane yüzüne güldüğü İsveçi de isti - lâda bir an tereddüt etmiyecektir.,, Almanların devlet hukukunu hiçe sa - yan mütecaviz zihniyetlerini tebarüz et- tiren muharrir 1914 de Belçikanın teca. vüze üğramasını intaç eden plânın da - ha 1891 de general Graf von Şeifen ta- rafından hazırlandığımı izah ediyor ve ın b le bita - raflara tecavüzden geri kalmadıkları gi- bi müttefiki olduğumuz zamanlarda Tür. kiyeye ihanetten çekinmediğini söylü * yor ve Danimarkanın ve Norveçin is « tilâsına hiç bir kulp takâmamıştır. Nor- veçin işgaline teşebbüs için ileri sürdü - gü sebebin de hiç bir siyasi ve mantıkt kıiymeti yoktur. Almanya, yalnız gev - külceyşi menfaati namına bu ikdi mem - leketi iİşgal etmiştir. Almanya, bu iki hamleyi kendisine harbi kazandıracağı- nı ümit ettiği için yapmıştır. Fakat ba- kalım umduğunu bulacak mu,, — BOCDNRACORANOAUACONUNACOKDOROTAK MNNON EEANUUNUNCONCNCORDEREANUNNCONNYACEDUDENANRAN. Başvekilimiz Daktor Refik Saydam Malatya'da dördüncü umumi N müfettiş general Alpdoğan'la beraber Başvekilimiz Malatya mensucat fabrikasında ——— SAA ai ASN ŞNE $ SA