17 Aralık 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

17 Aralık 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YUT TT üi 17 - 12 - 1939 ULUS Loış POLİTİKA ) Birinci deniz muharebesi İngilizlerle almanlar arasında 1939 harbinin birinci deniz muha- Tebesi yapılmıştır: alman cep zırh- hsr Amiral Spse ile biri ağır, ikisi hafif, üç ingiliz kruvazörü arasında yapılan bir müsademede alman zırhlısı hasara uğrıyarak Montevi- deo limanına iltica etmiştir. Müte- assıslar geçen çarşamba günü yapı- müsademenin ingiliz deniz ku- vetleri için bir zafer teşkil ettiğini söylemekte ittifak etmişlerdir. Çün- kü ingiliz gemileri adet itibariyle alman zırllısından fazla olmakla bIrılıır, Amiral Spee zırhlısı teç- izat bal dan ingiliz gemil faikti. İngiliz gemilerinden ikisinin taşıdıkları toplar ancak altı pus- lak, birinin de sekiz pusluk - iken, Amiral Spee on bir pusluk toplarla teçhiz edilmişti. Buna rağmen, al- Man gemisi daha iyi döğüşen ingi - :i:lıüıı karşısında mağlüp olmuş ve Devletler bukukuna göre, bir harp gemisi bitaraf bir limanda ancak yirmi dört saat kalabilir. Fa- kat eğer düşman ile muharebe ya- Parak hasara uğramış ve bitaraf li- Mana iltica etmek buriyetind kalmışsa, silâh ve teçhizatı müstes- na olmak üzere, seyrüsefer için icap eden tamiratı bitirinciye kadar limanda kalabilir. Yani bitaraf li - Manda ancak geminin seyrüseferi için tamirat yapılır. Tahrip edilen topları ve diğer teçhizatı tamir edi- . Ve limana girdiği zamanki döğüş kabiliyetini arttıracak hiç bir şey yapılamaz. Amiral Spee hakkında şüphesiz bu hükümler tatbik edilecektir. Verilen habere göre, alman gemisi- he yetmiş iki saat mühlet verilmiş- tir ki, Montevideo limanına çarşam- gecesi iltica ettiğine göre bu mühlet dün gece bitmiş olmalıydı. Eğer çıkmamış ise, devletler huku- göre, alman zırhlısı harbin sSonuna kadar Montevideo'da kal- Mak mecburiyetindedir. Zırhlmın kumandanı, çıkıp ingilizlerle döğü- şeceğini söylüyorsa da, bunu yapm- €ıya kadar bu sözlerden şüphelen - mek caizdir. Çünkü ingiliz gemile- Finin biri hasara uğrayıp harp sah- xıînden cekilmiş olmakla beraber, DÜNYA HABERLERİ Cenevreden ihraç kararına Sovyetler ne diyorlar ? Sovyetler Finlândiya ile dost olduklarını onunla harbetmediklerini hatta yeni halk hükümetiyle anlaştıklarını söylüyorlar Moskova, 16 a.a. — Tass Ajansı, Sovyetler Birliğinin Milletler Cemiye- tinden “ihracına” hüküm veren 14 kânunuevel tarihli konsey kararı hakkın- da salâhiyettar Sovyet makamatının aşağıdaki mütaleasını beyan etmiye salâhiyettardır : Milletler Cemiyeti konseyi 14 kâ- nunuevelde, Sovyetlerin Finlandiya a- leyhine müteveccih hareketlerini tak- bih ederek Milletler Cemiyetinden ihracı hakkında bir karar sureti kabul etmiştir. Sovyet mahafilinin mütaleasınca, Milletler Cemiyetinin bu mânasız ka- rarı ancak müstehzi bir tebessüm ü - yandırabilir ve bizzat betbaht amille- rini mahcup eder. Evelâ şunu kaydetmek gerektir ki, Milletler Cemiyeti konseyinin kararı- nı yazdıran Fransa ve İngiltere erkâ- nı Sovyetlerin taarruzundan bahset - miye ve taarruzu takbih etmiye ne mânen ne de şekil itibariyle hakları yoktur. İngiltere ve Fransa uzun za- manlardanberi Asyada ve Afrikada e- le geçirmiş oldukları azim toprakları tahakkümleri altında tutuyorlar ve daha geçenlerde harbin süratle tasfi- yesi için Almanya tarafından yapılan sulh tekliflerini de reddetmişlerdir. Siyasetlerini harple zafere kadar, de- vam etmiye istinat ettiriyorlar, Bu ahval, Fransız ve ingiliz erkânının mütecaviz siyasetlerini meydana koy muş olduğundan mütearrızı tavsifte fransız ve ingiliz mahafilini daha zi- yade ihtiyata ve onları herhangi bir tecavüzden ve bilhassa bir Sovyet ta- arruzundan bahsetmiye ne ahlakan ne de şeklen hakları olmadığını anla- mıya sevketmeli idi. Finlandiya ile Sovyetler Birliği dosttur! Sonra şunu kaydetmek icabeder ki, iltihak iştir. Ve dışarı çıkmasını beklemektedirler. Diğer taraftan eğer hakikaten Çıkıp gitmek istiyorsa, alman zırhlı- 81 için Montevideo limanında uzun müddet kalmak bir faat tüni €tmez. Bilâkis M: ideo li İ -w nnîn!'münüW'm nunuevelinde Finlandiya halk hükü- metiyle Sovyetler Birliği arasında ak- tedilen karşılıklı yarlım ve dostluk paktiyle tanzim edilmiş bulunmakta- dir. Bu hede iki memleket arasında- na daha çok ingiliz gemileri yetişe- teğinden, döğüş yapmak için im- kân kalmaz. Binaenaleyh Amiral Spee ya ingilizlerle mücadeleyi gö- ze alarak çabucak Montevideo'dan çıkmalı, yahut da harbin sonuna kadar orada kalmayı göze almalı- Amiral Spee'nin imhasiyle ingi- lizler büyük bir gaileden kurtulmuş oluyorlar. Hemen şunu söyliyelim ki bu gaile, bu harpte 1914 harbin- deki kadar büyük değildir. Çünkü almanların bu defa açık denizlerde Pek az gemileri vardır. Şimdiye ka- dar yalnız üç cep zırhlısı, Deut- €hland, Scheer ve Spee deniz- lere çıkabilmişlerdir. — Bunlardan Deutehland, mahrukat tedarik ede- mediğinden Almanya'ya geri dön- mek buriyetinde kal ır. ÂA- Mmiral Spee'nin de sonu gelmiş de- mektir. 1914 harbi çıktığı zaman a- çık denizlerde al ların ondan fazla harp gemileri vardı. Göben ve Breslav Akdenizde iken harbin ilk haftasmda Çanakkale'ye iltica etmişlerdi. Ve osmanlı bayrağı al- tında hareket etmekle beraber, al- manlara denizlerde büyük yardım- lar yapmadıkları iddia edilemez. Sonra Dresden ve Karlsruhe Fele- Menk Hindistanı sularında idi. Pa - sifik denizinde Scharnhorst, Gneis- nau ile Nürenberg ve Lepzig ge- mileri vardı. Emden ve Könisberde de Hindistan sularmda bulunuyor - lardı. Bunlar ele geçirilinciye kadar hayli ticaret gemisi batırmışlardı. Bir Möve gemisi yüz yirmi ton tica- Yet gemisinin hakkımdan gelmişti. Şu halde 1914 harbine nazaran bü muharebede almanların açık de- nizlerde daha az gemileri bulundu- u gibi, bu gemilerin her biri de -geçen harpteki kadar muvaffakiyet g#österememişlerdir. Bu da 1939 harbinde ingiliz deniz hâkimiyeti- nin, 1914 harbinden daha kahir ol- duğunu isbat etmektedir. A. Ş. ESMER .llllllllllll.".lllll.lllllllllllllll'l: Yemeklerinizde yağları kızart- madan kullanınız. Kızarmış yağ zararlıdır. LLLALLILLLİ OLLLLLLLLI ki münasebatı düzeltmiş ve gerek Fin- landiya'nın istiklâli ve Leningrad'ın emniyeti meseleleri, gerek Finlan - diya topraklarının Sovyet toprakla- rından alınarak genişletilmesi mese - leleri her iki tarafı memnun edecek tarzda halledilmiştir. Kareli mıntaka- ları Finlandiyaya verilmiştir. Malüm olduğu üzere bu muahede ile Sovyet- ler Birliği Finlandiyaya 70 bin kilo- metre murabbat toprak ve 100 binden fazla nüfus vermiş, mukabilinde ise 4000 kilometre toprak ve 25 bin nü- fus almıştır. Gaye Finlandiya'nın kuvetini arttırmak! Eğer tecavüzün başlıca unsurunu herhangi bir memleketi ele geçirmek ve memleket halkını kendi tahakkü - mü altına almak teşkil ederse, Sov- yet - Finlandiya muahedesinin bir te- cavüzü değil bilâkis Sovyetlerin Fin- landiyaya karşı sulhçu ve dostça bir siyasetini tazammun eyler, Bu siyase- tin hedefi Finlandiya'nın istiklâlini temin ve topraklarının genişletilmesi suretiyle kuüdretini artırmaktır. Hiç şüphe yok ki, bugünkü İngil- tere ve Fransa mümasil ahvalde büs- bütün başka türlü hareket ederlerdi yani, evelce nasıl Hindistan, Hindi - çini, Fas topraklarını zaptettilerse veya 1918 - 1919 da Sovyet toprakları- nı istilâ eyledilerse, Finlandiya top- raklarına da el koyarlardı. Ruslar Finlandiyaya karşı harp etmiyorlar! Nihayet, şunu da kaydetmek icap eder ki, Sovyetler birliğiyle Finlandi- ya arasındaki karşılıklı yardım ve dostluk muahedesi bu iki memleket arasında sulhu tamam olarak temin eylemektedir. İşte asıl bu muahede iki memleket arasında sulhu ve dostluğu temin et- tiği içindir ki, Sovyetler birliği Fin- landiya'ya karşi harp yapmiıyor ve harp yapmakta hiç bir menfaati yok- tur. Yalnız Mannerheim zümresine mensup iflas eden eski Finlandiya i- darecileridir ki bu muahedenin ta - hakkukunu istemiyorlar ve Finlan- diya halkıinin hakikf arzusu hilâfına olarak başka devletlerin diktası altın- da Finlandiyayı Sovyetlere karşı harp yapmıya bur ediyorlar, Milletler Cemiyeti konseyinin ver- diği kararın hakikf manâsı ne sulh e- mellerinin tahakkuku ne de Finlandi- ya milletine yardım değildir. Bu ka- rarın hedefi müflis Mannerheim züm resine Finlandiya milletinin arzusu hilâfına olarak yardım etmek ve bina- Çemberleyn garp cephesinde teftişte Mutaf hilâfına sulh timsali olan şemsiyesini almadı B, Çemberleyn'in ephesine gittiğini yazmıştık. Ajans, başvekilin bu seya- hati hakkında dün şu tafsilâtı vermiş- tir. Çemberleyn seyahatini bir yolcu tayya- resiyle eyapmış ve bu tayyareye askeri Be erafeh eç t kcil cephe yanında bir askeri hava karargâhına inmiş ve orada fransız ve ingiliz zabitleri tarafından Başvekil Ç bu l siyah renkli elbiseler giymişti. Royterin Aladak 1 srubakirikii te> ordular husus! barüz ettirdiği veçhile B. Çemberleyn bu seyahatinde şemsiyesini almamıştır. — B. Çemberleyn parlâmentonun — içtima halinde olmasından bilistifade Fransaya Y Te YY GAT Çt lenluğah gel v SŞD 1 DS ee mniş ve y | iğini ilâve enaleyh harba teşvik eylemektir. Harbi tahrik eden kimlermiş? Görülüyor ki, Milletler Cemiyeti, Almanya ile İngiliz - Fransız bloku arasında muharebenin nihayet bulma- sına yardım edecek yerde - ki bir sulh âleti olarak kalmakta davam et - seydi asıl vazifesi bu olacaktı - kon- seyin şimdiki âzası Finlandiyadaki Tanner ve Mannerheim zümresinin her tahrikâtına müzaharet göstermek suretiyle Avrupanın şimal ş_ark'iıinde de harp tahrikleri yoluna girmişler - dir. Bu suretle Milletler Cemiyeti, şim- diki idarecileri sayesinde, her hangi bir “sulh âleti,, olmaktan çıkmış ve Ayvrupada sulh tahrikâtına müzaharet için ingiliz - fransiz askeri blokunun bir âleti olmuştur. Emperyalist baylar Milletler Cemiyetinin hiç de şeref- li olmıyan bu istihalesi karşısında Sovyetler birliğini ihraç hususunda- ki kararı pek âlâ anlaşılır. Milletler Cemiyetini kendi askeri menfaatlerine âlet yapmak ğsüyen emperyalist baylar, emperyalist ma- nevralarına karşı koyabilecek ve te - cavüz siyasetlerini meydana vurabile: cek yegâne kuvet olarak gördükleri ilk fırsattan istifade etmişlerdir. Bun dam zarar görecek ancak Milletler Cemiyeti ve onun otoritesidir. Sov - yetler birliği ise bu karardan istifade eder: 1 — Milletler Cemiyetinin pek şe- refli olmıyan hareketlerinin mânevi mesuliyetini taşımaktan kurtulmuş - tur. Buna mukabil Sovyetlerin ihracı mesuliyeti bu müesseseye ve onun fransız - ingiliz idarecilerine terettüp etmektedir. 2 — Sovyetler birliği Milletler Ce- miyeti paktiyle artık mukayyet değil- dir ve elleri tamamiyle serbest kal - mıştır. Sovyetler aleyhine müteveccih ka- rarın hangi şartlar altında hazırlanıp alındığı tetkik edilirse, Ceneyrede takip edilen hedefe erişilmek için ya- pılan rezilane manevralar meydana çıkar. Malüm olduğu üzere konsey 15 âzadan mürekkeptir. Halbuki mezkür karar yedi reyle verilmiştir. Yani â- zanın ekalliyeti tarafından kabul edil miştir. Konseyin diğer sekiz âzası ya celseye iştirak etmemiş veyahut dâ müstenkif kalmıştır. Sovyetler - birli- nin ihracına karar veren devletleri saymak bu işin içyüzünü göstermiye kâfidir. Bu devletler şunlardır: İn - giltere, Fransa, Belçika, Bolivya, Mı- sır, Cenubt Afrika ve Dominik cüm- huriyeti, Hep bir arada 89 milyon nüfusları olan İngiltere ve Fransa gene hep bir arada 38 milyon nüfusları olan Belçi- ka, Bolivya, Mısır, cenubi Afrika ve Dominik cümhuriyetine dayanarak 183 milyon nüfuslu Sovyetleri ihraç kararı veriyorlar. Dalavere ile topla: nan 127 milyon insanın mümessilleri 183 milyon nüfuslu Sovyetler birliği- ni ihraç ediyorlar. TE$ Hattâ bu kadarcık rey toplamak İ- çin bile fransız - ingiliz mümessille - ri konseyin teşekkülünü değiştirmek için bir gün evel hususi manevralara müracaat etmişlerdir. Filhakika konseyin toplantısı arife- sinde asamble daimi olmıyan âza sıfa- tiyle konseye cenubi Afrika ve Mısı- rı seçmişler ve bu Bolivya'yı da ikin- ci defa olarak ibka eylemişlerdir. B_ı- nanenaleyh Sovyetler aleyhinde bir karar alabilmek için konseye bilhassa bu iş için üç âza intihap 0 - lunmuştur. Ancak bu rezilâne manev- ralar ile ingilizlerin ve fransızların ü illeri 14 kâ 1 kararını her türlü siyasi ve mânevi kıymetten mahrum bırakmışlardır. Hiç şüphe - siz ki bu gibi rezilane manevraları an- cak Milletler Cemiyeti mahafilinde On dakika sonra, başvekil, maskelenmiş bir otomobile binerek umumi karargâha gitmiş, orada öğle yemeğini General Gort ve erkânı harbiye reisiyle birlikte yemiş - tir. Erkânı iye arasında, Glucester dü- kü ile iki de fransız prefesi bulunmakta - dır, Yemekten sonra, bir hava Mareşali, u- mümi karargâha gelerek başvekille birlik- te hava umuümi karargâhına gitmiştir. O - rada, İngiltere hava kuvetlerinin plânları ve tertibatı hakkında başvekile izahat ve- rilmiştir. B. Çemberleyn, bundan sonra bir üssü ziyaret ederek tayyarecilerin ikamet ettik- leri yerleri görmüştür. Başvekil, kısa süren teftiş ziyareti es- nasında bir kasabadan geçmiş ve ahali Ham d akkt römü ğ T B mıştır. B. Çmbe:'îeyn ahaliyi selâmlryarak fnzlliz başvekili ortalık kararırken o - tomobille umumi karargâha dönmüş ve ak- şam yemeğini orada Lord Gort ve erkânı harbiyesiyle yemiştir. Fransız sabah tebliği Paris, 16 a.a. — 16 kânuünuevel 939 gün - düz tebliği: İşara değer ehemiyetli bir hâdise yoktur. Alman tebliği Berlin, 16 aa. — Udmumi karargâhın tebliği: Yeni hi çbir şey yoktur. Macar - Sovyet hududunda bir — hadise oldu Budapeşte, 16 a-a. — Macar ajansı bildiriyor: Macar - sovyet hududuna 4 kilomet- re mesafede Toronya nahiyesi civa - rında bulunan 16 askerden mürekkep hudut muhafız bölüğü, perşembe sa- bahı, meçhul şahıslar tarafından ta - arruza uğramıştır. Galip bir ihtimale göre, mütearrızlar çok zaman evel Rusya'ya kaçmış olup şimdi rus ara- zisinden Macaristan'a girmek istiyen bir takım şahıslardır. Macar resmi makamatı tahkikata başlamıştır. Taarruzun vukuu esna - sında hava karlı ve sisli olduğundan, dağlarda istikamet,tayini güçleşiyor- du. Macar hudut nöbetçisi, bu meçhul şahısların yaklaştığını görünce diğer muhafızlara işaret verdiğinden müte- arrızlar dağılmışlar ve gözden kay - bolmuşlardır. Macarlardan yaralanan ve ölen yok- tur. g Avusturalyada yetiştirilecek fayyareciler Sydney, 16 a.a. — Avusturalya baş- vekili Menzies ingiliz imparatorluk hava plânı mucibince, 10.400 pilot ve 15.600 rasıt ve mitralyözcünün yetiş- tirileceğini bildirmiştir. bugün hakim olan siyasi irtica ve ah- lâk düşkünlüğü havası mümkün kıla- bilmiştir. Milletler Cemiyetinin böyle bir ha- va içinde verdiği kararların kiymeti ise kolayca anlaşılır. Bulgarların fikri Sofya, 16 a.a. — Hükümetin gazete- si olan Dnes, Milletler Cemiyetinin, Rus - Finlandiya meselesindeki kara- rının tamamiyle nazari olduğunu mü- şahede ettikten sonra diyor ki : Milletler Cemiyetinin Rusya'ya karşı verilen hükümle bu kadar meş- gul olmasına hayret edilmek lâzım - dır. Milletler Cemiyetinin bariz vas- fı âza arasındaki noktai nazar ihtilâf- larıdır, Slovo gazetesi de şöyle yazıyor : Konseyde yedi büyük devletten bu- gün anctak iki devlet vardır. Binaen - aleyh karar vermiye selâhiyeti yok - tu. Milletler Cemiyeti derin bir uy - kudan sonra uyandı ve belki de son mermisini atmak icin. Rusya'nin mez kür kararı protesto bile etmemiş ol - meası şayanı dikkattir. a a Yunus Nadi, “Cümhurreisimizin er - zürumlulara güzel sözleri” başlığı altın- da hulâsaten diyor ki: “Cephe savaşları biterek ve onların Lozan'da muzafter neticeleri alınarak rejimimizin kurulmasından itibaren ken- disini uzun yıllar hükümet başında ta - nıdığımız şimdiki devlet reisimiz sayın İnönü'nün en büyük zevklerinden biri, fırsat elverdikçe memleketi gezmek ve halkla yakından temas etmektir. Onun için, memleketin demir bir ağ- la örülmesi siyasetini Ebedi Şef'in tak- dir ve yardımına mazhar olan bir ısrar- la takip ederek tahakkuk ettiren Milli Şef, Erzurum'u memleketin her tarafıma bağlıyan trenin oraya gidişinden son ra, elbetteki bu güzel şehrimizi ziyaret e- decekti. İşte son seyahat bu tahminin hakikat sahasına çıkışıdır. Erzurum, bizim için birkaç nokta - dan kıymetlidir. Atatürk 19 Mayıs 1919 da Anadolu toprağına Samsun'dan ayak bastıktan sonra bu şehre gelmiş ve bü - yük vatanı Bingöl dağlarının şahikasın- dan kucaklamıştı. Erzurum, vatanın kuruluş hamlesinin başarılması için her nevi mahalli tefri- kaların ortadan kaldırıldığı ve milli bir« liğin sarsılmaz bir şekilde kurulduğu bir şehir olmuştur. Bu güzel şirin memleket, aynı zamanda birçok harpları omuzla « yıp geçiren bir kahramanlık diyarımız - dir da,... Yurdun her noktasında bayındırlık yaratmakla meşgul olan yeni rejim, Er- Gazeleleri a. a. Matbuat servisi hayatımın normal seyrini de değiştirmiş- Muharrir, harbın başlangıcında, hü - kümetin makul sebeplerle tedbir almıya söylüyor ve bu - günkü vaziyetin sıkı tedbirleri zaruri kıl dığını, almacak âcil kararlarla ihtikârı başlangıcında öldürmek lüzim geleceğini ilâve ederek şu tedbirleri tavsiye edi - yort 1 — Fransa, İngiltere ve Amerika ile ticaret vaziyetimizi normal hale soka - ğ . . H ” , o a YU . vera . Cümhuriyet tir. Cümhürrei imizin sözleri bi lüzum görmediğini cak muahedeleri bir an evel yapmak ve * tatbik mevkiine koymak, 2 — İktısadiyatımızı beynelmilel va- ziyetlere göre ayarlamak, $ — Dahilde toptancıların elinde bu- lunan malları tesbit ederek bunların fi - yatı üzerinde oynanılmasına mani olmak, 4 — Muhtekirlere karşı Almanya, İn- giltere, Fransa ve hattâ Balkanlarda alı- nan gşiddetli tedbirlere mümasil tedbir- ler almak, - $ — Dahilde yetişen mahsulâtm fi - yatlarını yük i şiddetl l dırmak, 6 — Yerli fabrikalarımızın istihsalâ - tını ucuzlatmak, 7 — Bütün bunları yapabilmek için hükümetçe hazırlanan meni ihtikâr ka - nununu biran evel mellisten çıkarmak.., Türkişepost'taki tahkikat 'Tan gazetesinin verdiği bir habere göre Türkişepost matbaasında polis ta- rafından taharriyat yapılmış ve bazı ve- saik elde edilmiştir. Türkişepost mensupları, Pravda ru gâazetesinde çıkan makale ile Molotof'ur Türkiye'yi alâkadar eden beyanatının ku_ıği n,ı'ıtbuıınndı basıldığını itiraf et- zurum'un da e çalış- maktadır, Milli Şef'in erzurumlulara bu sahada söylediği sözler ve tekrar gelmek Yeni Sabah vadi erzurumlunun yağız çehresinde mesut bir parıltı ve inşirah dır « mıştır. Fiyat yükselişi Cümhuriyette alelumum bütün eşya fiyatlarında ve bilhassa zaruri ihtiyaç - lara taalluk eden maddelerde görülen fi- yat yükselişi üzerinde duran bir yazı intişar etmiştir. Bu yazıda gıda maddelerinde yüzde elliyi bulan bir tereffü görüldüğü, ilâç fiyatlarında da büyük bir yükseliş kay - dedildiği söylenmekte ve bazı ilâçların d:dâiyasadan kaldırıldığı ilâve edilmek- ti * “ TAN Fiyat yükselişinin sebebi M. Zekeriya Sertel “ihtikârın önü- ne geçmek için almacak tedbirler,, baş - K CA AK aa tikâr hırsından başka, muayyen normal sebeplere istinat ettiğini söylüyor ve bunları sıralıyor: 1 — Harp halinde bulunan bütün dün- yaya mal yetiştiren büyük sanayi mem- leketleri bugün harp ihtiyaçlarına gö - re organize edilmiştir. İşçilerin ve çift- çilerin çoğu silâh altına alınmıştır. Bi- leyh, leketlerde istihsal a - zalmış, maliyet fiyatları yükselmiş, ihra- cat kabiliyeti sekteye uğramıştır. 2 — Harp yolları Üü Milletler Cemiyetinin kararı Hüseyin Cahit Yalçın, Milletler Ce « miyetinin kararı, başlığı altında, Rusya- nın mü iz olarak dığ letler Cemiyeti çerçevesinin dışında bı- rakıldığını kaydederek diyor ki: * Bu karardan sonra, Sovyetler Bir- liği Milletler Cemiyeti içinden çıkmış demektir. Bunun, Sovyetler Birliği için maddi ve fili bakımdan hiç bir değiişik- lik ifade etmiyeceği aşikârdır. Ancak, manevi bakımdan meselenin büyük bir ehemiyeti ve bir delâleti olduğu inkâr kabul etmez, Sovyetler Birliğinin gim - diye kadar en büyük kuveti bir ideal temsil etmesinde idi, manevi cazibesin- de idi.,, M ülü bi- le olsa, gene bir ideolojiye daydnan Sov- yet rejiminin âan ve sulh âmili fin- lere karşı yaptığı tecavüzle dünyada mevcut olan manevi sempatisini kendi kendine yıktığını söylüyor. İKDAM Türk milleti halinden ve istikbâlinden emindir Abidin Daver, “Türk milleti halin - den ve istikbâlinden emindir,, başlığı al- tında başvekil Dr, Refik Saydam'ın son nnıı(ı_gnıı tahlile devam etmektedir , ünak Ü leye imkân brarkmıyacak tehlikeli bir hale gelmiştir. Bu yüzden hariçten ge - len eşyanın bir kısmı ya hiç gelmez, ya- hut gelen mikdar ihtiyacın dununda kal- mıştır. 3 — Evelce ticari münasebetlerde bu- ıı_mdnğçmnz memleketlerle olan alış ve- riş eski ehemiyetini kaybetmiştir, Bina- enaleyh, yeni pazarlar ve yeni mçnba - lar bulmamız lâzımdır, Bu sebep ticaret , Cümhuriyet reji ileri hamlele « rini, bilhassa iktısadi sahadaki yeni inki- şafları birer birer ve rakamlarla teba - rüz ettiren muharri hulâsaten diyor ki: N .ı;yekil. son nutkunda, yeni iktı - sadi inkişaf imkânlarımızı efkârı umu - miyeye bildirirken, milli fabrikaların kurulduğu mahaller ve civarları için bi- r::,;kqıgdl'hrfken umran ve refah dn süy i hakikatı ifade etmiştir., BE D. N. B. nin uydurduğu haber ., Moskova, 16 as. — D.N.B. Ajansı bildiriyor: Essen'de çıkan National Zeitung gaze- tesinin Moskova'dan öğrendiğine — göre, Moskova'da neşredilen ve Sovyet Rusya !'ıd_y_oıiyle de verilen bir haberde, türk - ingiliz - fransız paktının, Türkiye'de fran- sız kumandası altında, Sovyetler ittihadı - na karşı bir ordu teşkiline dair gizli bir maddeyi ihtiva ettiği bildirilmektedir. Bu ordu 400 bin fransız, 80 bin ingiliz ve 500 bin türk askerinden mürekkep olacaktır, Anadolu Ajansının notu: Bu haber tamamen tasni miştir. edil- Deri Fabrikatörleri ve çuval facirlerinin toplanlısı İstanbul, 16 a.a. — Dün mıntaka ik- tısat ve ticaret müdürlüklerinde deri fabrikatörleriyle çuval tüccarları ayri ayrı toplanarak kendilerini alâkadar eden meseleler üzerinde görüşmüşler dir, İktısat müdürlüğündeki toplantıda deri fabrikatörleri kendilerine akre- dif muamele yapılması ve deri sanayii için icabeden ham maddenin temin e- dilmesini istemişlerdir. İktısat müdürlüğü deri fabrikatör- lerinin bu dilekleriyle yakından alâ- kadar olmuş ve keyfiyeti derhal ve- kâlete bildirmiştir. Çuval tüccarları- nın ticaret müdürlüğünde yaptıkla- rı toplantıda ise, çuval fiyatları üze- rinde inhisar yapılıp yapılmadığı tet- “kik olunmuştur. Bir müddet evel cu- Motorin fiafleri :l'icaret Vekâletinden tebliğ edil- miştir: Petrol ve müştakları - fiyatlarının her tarafta yükselmekte olmasına ve Romanya piyasasında ise fiyatlar a- zim bir nisbet dahilinde ve muntaza- man tezayüt ettiği halde son motorin hamulelerinin ancak mezkür memle - ketten getirilebilmiş bulunmasına bi- naen motörin fiyatlarının arttırılma- sı zarureti hasıl olmuş ve aşağıda ya- zılı azami fiatlar 15 ilkkânun 1939 ta- rihinden itibaren tatbik mevkiine kon muştur. 1. — İstanbul, İzmir ve İskenderun- da depo fiyatları dökmede kilo başı- na 9 küruş ve çift büyük tenekede 329,20 kuruş olarak tesbit edilmiştir. Binaenaleyh, her yerdeki cari fiyat- lara: Dökmede kilo başına: 246 kuruş Çift tenekede: 320 (» ilâve edilmiştir. 2. — Benzin ve gazyağı fiyatların. da değişiklik yöktur. Rektör ve Maarif Müdürü döndüler İstanbul, 16 (Telefonla) — Birkaş gün evel Ankara'ya gitmiş olan üni- versite rektörü Cemil Bilsel ve maa- rif müdürü Tevfik Kut bugün şehri- mize döndüler. val fiyatlarına yapılmış olan yüzde et- li zamdan başka son günlerde fiyat- larda çuval başında yitmi kuruş bir ilâve yapıldığı yolunda ileri sürülmüş olan iddialara karşı çuval tüccarları fiyatlarda böyle ihtikâr bulunmadığı- ni söylemişlerdir. Bu husus hakkın- da tetkikat devam etmektedir. , ü gi saröelde demkünl a sdüsmülürne di » Zei ÖD A AĞ

Bu sayıdan diğer sayfalar: