27 Kasım 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

95 I VRA osü A.P. 27 - 11 - 1939 ULUS " —— Edirne, kurtuluşunun on yedinci yıldönümünü güzel bir törenle kutladı Edirne, 26 (Telefonla) — Edirne'nin kurtuluşunun 17 inci yıl- dönümü, bütün vilâyette eşsiz bir sevinç ve heyecanlı tezahürlerle kutlanmıştır. Hazırlanan program mucibince sabah saat dokuzda önlerinde bando mızıka olduğu halde süvari ve piyade kıtalarımız kurtuluşu temsilen İstanbul yolundan şehre girerek şehir ma Hitler'in eski yaveri Amerika'daki Nazi şefini fenkil ediyor Seattle, 26 a.a. — Hitler'in müşavi- ri iken, şimdi San Fransisko'da baş- konsolos olan yüzbaşı Wiedemann, dün akşam Seattle'de verilen bir ak- şam yemeğmde bir nutuk söylemiş ve belediye reis vekili B. Ferit'le kalabalık bir halk kütlesi tarafın- dan hararetle karşılanmış v2 Ayşe kadın mevkiinde kurbanlar ke- silmiştir. Kıtalarımız İstanbul yolunu takip ederek Saraçlar caddesini — geçmiş, Kıyık yolundan Halk Partisi önüne geymnişlerdir. Kahraman ordumuz, mı- zika, trampet ve nal sesleriyle dol- durduğu Edirne sokaklarında halkın coşkun ve sürekli alkışlariyle selâm- Janmışlardır. Bu sırada Halk Parti- s.nde kutlama merasimi yapılmıştır. Bu törenden sonra başta Ankara- dın gelen Edirne ve Trakya mebusla- rı olduğu halde umumi müfettişlik taşmüşaviri B. Sabri Öney, Vali B. Ferit ve Edirne'deki büyük rütbeli kumandanlardan müteşekkil bir heyet cümhuriyet meydaniına gitmişlerdir. Burada Selimiyeden atılan top sesi- ni müteakip kürsüye gelen mMuallim B. Şaban, heyecanlı bir hitabede bu- lunmuş, Edirnenin türk yürdunun te- mel taşı olduğunu, halkımızın seneler ce hasretini çektiği kahraman ordu - muzu her zamandan kuvetle kucakla- mış bulunduğunu söyliyerek yaşan- makta olan büyük sevinci ve kurtulu- şumuzun ebediliğini tebarüz ettirmiş- tir. Gençler adına iki güzel nutuktan sonra, Trakya tarihinde mühim bir yer almış olan şeref, Aykut'la, üç se- ne evelki kurtuluş gününde ölen Ge- neral Şükrü Naili'nin ve kurtuluş uğ- runda hayatlarını feda eden aziz şe - hitlerimizin hatıraları anılmıştır. Bu- radan belediye önüne gidilmiş ve baş ta askeri kıtalarımız olduğu halde or- ta ve ilk tahsil talebeleri, esnaf te- şekkülleri ve halk güzel bir geçit res- mi yapmışlardır. Geçişlerden sonra toplu bir halde Atatürk anıtına gidi- lerek çelenkler konulmuştur. Burada da bir konuşma yapilmiş ve bizi se - vinçli günlere kavuşturan Ebedi Şef Atatürk'ün Aaziz hatıraları önünde hazin bir ihtiram vakfesi yaşanmıştır. Halk, kurtuluş yıldönümünün engin sevicini yaşamaktadır. l iştir ki: biz almanlar Birleşik Amerikanın harbe sürüklen- memesini, bütün kalbimizle temenni ediyoruz. Wiedemann, bunu müteakip, alman- amerikan birliği reisi olup ihtilâstan dolayı mahkemeye verilmiş olan Fritz Kuhn'dan bahsederek şu sözleri söy- lemiştir: “—— Adaleti, yerine getirmenizi te- menni ederim. Biz, birlikten hiç hoş- lanmıyoruz.,, Wiedemann, alman - amerikan ce- miyetinin harekâtını alenen tenkit e- derek demiştir ki: — İyi bilirsiniz ki aramızda hiç kimse bu cemiyeti sevmez.,, Bu tenkidin, Nevyork mahkemesi huzurunda Fritz Kuhn'un hususi ha- yatına müteallik olarak yapılan fena ifşaattan ileri geldiği beyan edilmek- tedir. Wiedemann, bundan başka Nev- york'ta Kuhn tarafından tertip edilen nümayişkârane mitingleri de tenkit etmiş ve Amerikadaki zengin sınıfla- rın teveccühünü celbedecek surette daha dikkatli propaganda yapılması nu ileri sürmüştür. Bundan İsveç endişede Almanya şimaldeki mayn tarlalarını genişletiyor (Başı 1 inci sayfada) Meçhul bir vapur battı Londra, 2 6aa. — Meçhul bir va- pur geçen perşembe günü Kent sahili açıklarında mayne çarpmıştır. Vapur batmıştır. Bugün haber aknğığıg;_ğğ- misi henüz yaşıyanlardan 14 kişiyi projektör ziyası sayesinde kurtarma- ğa muvaffak olmuştur. Şimaldeki mayn tarlası genişliyor Stokholm, 26 a.a. — İsveç bahriye nazırı, Falsterbo açıklarındaki alman mayn tarlasının bilhassa şimal istika- metinde genişletildiğini bildirmiştir. Bu süretle Faslterbö'nüun cenubunu seyrisefaine kapamıştır. Almanyanın bu tedbiri İsveç hükümeti tarafından derhal protesto edilecektir. İsveç endişede Stokholm, 26 a.a. — Dagens Nyhe- ter gazetesi alman mayn tarlalarının tevessüünü ve bilhassa İsveç kara su- larına ait dört millik hududu tanıma- mak suretiyle Oeresund'un cenubun- da tesis olunan yeni mayn barajının mevcudiyetini endişe ile karşılamak- tadır, Gazete bu hareketin yakında iki memleket arasında başlaması mukar- rer ticaret müzakereleri üzerinde mü- essir olacağını kaydettikten —sonra İsveç'in böyle bir muameleyi kabul etmiyeceğini yazmaktadır. İsveç'in Londra'ya gönderdiği protestonun mahiyeti Halihazırda alman limanlarında 33 “gemi bulunmaktadır. Bunların 13 ü- nün hamulesi Hollanda ve Belçikaya gönderilen kerestedir. sekizi de kö- mür almak üzere İngiltereye gitmek- te olduklarından gülünç bahanelerle tevkif edilmişlerdir. Bu gemilerden bazıları bir aydanberi mevkuf bulun- maktadır. Gazete on beş vapurun da İngilte- rede mevkuf bulunduğunu fakat ora- daki muamelenin daha çabuk ve daha az keyfi olduğunu yazmaktadır. Hükümet, resmi tebliğde de bildi- rildiği üzere, ablukanın arttırılması- na karşı Londrada kuvetle protesto - da bulunmuş olmakla beraber, bunu, Oslo anlaşmasına dahil devletlerle birlikte değil, yalnız başına yapmış - tır. Stokholm'deki mütehassıslar, me- selenin bir konferansta müzakeresi halinde, zaman kazanılacağı ve fay- da temin edileceği mütaleasındadır - lar. Gemi tayfalarının, hareket esna- sında, gemiye gitmekten imtina ettik- leri sık sık vakidir. Mazeret olarak, silâh altına cağrılan gemicilerin yeri- ne, maneviyatı nek kuvetli olmıyan gemicilerin alınmış olmasını göster- mektedir. Denizciler birliği, gemi ha- reket edeceği sırada gitmek istemi - yen tayfaya şimdiye kadar meri olan cezalardan daha şıddetlılen, hattâ ha- pis cezası tatbik edilmesi için, resmi makamat nezdinde müracaatlarda bu- lunmaktadır. Bir Leh vapuru da torpillendi Hookvood isimli ingiliz vapuru bir başka naziliği, esasen sermayeyi hi- maye edici bir hareket olarak göster- mek icabettiğini kaydetmiştir. Wiedman, alman - sovyet paktının imzasındanberi, Kaliforniya yüksek sosyetesinde birçok muvaffakiyetsiz- liklere uğramıştır. gazetesi, bitaraf vapurlar vasitasiyle yapılan alman ihracatının müsaderesi hakkında İngiltere tarafından verilen kararın salı günü nazırlar meclisinin toplantısından sonra verilecek bir e- mirle tatbik edileceğini bildirmekte- dir. İtalya, Belçika, Holanda, İsveç, Da- nimarka ve Japonya tarafından bu münasebetle yapılan teşebbüslerle a- lâkadar olarak lord Halifax dün bitâa- Yapı başından hasta yatağına ! (Başı 1 inci say!.ıaa) Türkiye nesillerce faaliyeti aslâ dur- mıyan bir inşa memleketi olarak ka- lacaktır. Bu inşa ihtiyaçlarına kâfi geldikten başka, onun mutlaka iyi, sağlam ve güzel olmasını temin ede- cek bir usta ve işçiler ordusuna muhtacız. İkinci tedbir, iki taraflıdır. Ya- pılması basittir, ve uzun hazırlan- ma müddeti de istemez, Evelâ, tıpkı hekimler gibi, avukatlar gibi, inşa işlerinde çalışan müteahhitlerden usta ve işçilere kadar hepsini teşki- lâtlandırmak ve onları bu teşkilât- ların mesuliyeti altında çalıştırmak; hangisi muayyen nizamların aksine hareket ederse, vesikasını elinden almak ve bu suretle zanaatında ka- zanmağı, dürüst ve namuslu olmakla şartlı kılmak! Arabasının biraz faz- la süren bir şoförü, hiç bir mahkeme hükmü olmadan, günlerce kazanç- tan marhum ediyoruz. Tavan ara- sındaki tel döşeme vazifesini taah- hüdüne ve her türlü fenni kayıtlara ters olarak, birkaç lira vurmak hır- sr ile, ihmal eden bir elektrikçiyi, niçin bir başka vatandaşın evini da- hi yanmak tehlikesinde bırakması- na müsaade ediyoruz? Nafıa Vekâletimize taallük eden tedbirin ikinci tarafı, muhtelif inşa işlerini standartlaştırmak, her tip işi bütün teferrüatı ile tayin etmek- tir: birinci, ikinci, üçüncü tip kâr- gir, birinci, ikinci, üçüncü tip ahşap, birinci, ikinci ve üçüncü tip eşya! Öyle ki bir müteahhide evini ve eş- yasını ihale eden bir müşsteri birinci | tip duvar ve çatı, ikinci tip ahşap kı- | sımlar, birinci tip masa ve saire üze- rinden mukavelesini yaptığı zaman, velev aradan bir müddet sonra aldatılıp — aldatılmadığını — tesbit etmek, ve uzun müddet mahkeme - lerde sürünmeksizin, tazminat al- mak veya kendini aldatanı cezalan- dırmak mümkün olduğunu bilsin! Bankalar ve vatandaşın maddi a tini . el seler için bin türlü kayıt koymuşuz- dur. Niçin bir müteahhit, velev en küçük işi için, inşaattan sonra isbat edilebilecek hatasını tazmin edebi- lecek bir teminatı daima emrinde kulud ya b edilmesin? “|diseyi uzun mütalealar ilâve etmeden bitaraflığı mt Bükreş, 26 a.a. — “Rador” dün öğleden sonra açılmıştır. Finlândiya - Rus hududunda hâdise (Başı 1 inci sayfada) Sovyetler bir nota verdiler Moskova, 26 a.a. — Havas bildiri- yor: B. Molotof bu akşam Finlandiya - nın Moskova elçisi İrio Kokinen'i kabul etmiş ve bugün öğleden sonra Rusya - Finlandiya hududunda vu- kua gelen hâdiselerden dolayı ken- disine bir nota tevdi etmiştir. Notada Finlandiya hükümetinin, — kıtaatını huduttan 25 kilometre geriye çekme- si talep edilmektedir. Moskova, 26 a.a. — Bütün sovyet merkezleri, Kareli'de Sovyet - Fin- landiya hududunda cereyan eden hâ- haber vermişlerdir. Bu hâdiseyi “bir tahrik hareketi,, olarak tavsif etmiş- ler ve Sovyet kıtalarının bu nevi tah- rikâta mukabele etmemek üzere emir aldıklarından dolayı Finlandiyalılar tarafından açılan topçu ateşine mu - kabelede bulunmadıklarını kaydet- mektedirler. Bu akşam B. Molotof tarafından verilen notada ahiren Finlandiya ve Sovyet hükümetleri arasında cereyan eden müzakereler esnasında Sovyet hükümetinin rus hududundaki Fin - landiya kıtalarının mevcudiyeti teh - like teşkil ettiğine, Finlandiya hükü- metinin nazatı dikkatini celbeylediği tasrih edilmektedir. B. İrio Kokinen, bu notaya ceva - mgrmgumş!—dıg'mwı'mm tır. Anton ismindeki Finlandiya va - puru almanlar tarafından müsadere edilerek bir alman limanına götürül - müştür. Muhasematın başından beri ingi - liz bahriyesi tarafından kiralanmış o- lan, polonyalıların 14294 tonluk Pil - sudski vapuru, bu sabah ingiliz sahil- derek bu teşebbüslerin ihtimamla tet- kik edileceğini bildirmiştir. Gazete, filhakika İngiltere'nin al - man suikastlerinin bitaraf memleket- ler için sebep olduğu mahzurları tah- fif arzusunda bulunduğunu kaydet - tikten sonra yazısına şöyle devam e- diyor: Beynelmilel hukuk, bir memleke- tin dü kendisini maruz bı- lerinin şimali garbisinde torpill ş tir. Tayfası tamamen kurtarılmıştır. Alman gemileri kendi maynlerine çarpıyorlar Kopenhag, 26 a.a. — Berlingske Tidende gazetesi, alman sahil muha- fiz gemilerinin alman maynlarına çar- parak battıklarını haber veriyor. Dün, Aaland adaları arasında bir mayn tar- lasına çarparak berhava olan bir al- man sahil muhafız gemisinin 33 kişi- lik mürettebatından on ikisinin kur- tarıldığı teyit ediliyor. Civarda bulu- nan bir fener bekçisi ile diğer bazı kimseler infilâk gürültüsünü işitme- mişlerdir. Berlingske Tidende gazete- sine göre, bundan bir ay evel, aynı şe- rait dahilinde, 50 tayfasiyle berhava olan sahil muhafız gemisi süvarisi Kindt'in 23 teşrinisanide Danimarka sahiline getirilen cesedi, parmağında- ki nışan halkası sayesinde teşhis edi- lebilmiştir. İtalya vapurundan kurtarılanlar Paris, 26 a.a. — Epogue gazetesine göre, İtalya'nın Grazia vapuruna mensup 36 bahriyeli dün öğleden e - vel İngiltere'den Boulogne'e gel- miştir. Doyçland batırılmadı Londra, 26 a.a. — Sandey Dispeç gazetesinin yazdığına göre Doyçland adındaki alman zırhlısının batırıldığı- na dair bir Avrupa radyosu tarafından nakledilen malümat Londra'da teyit edilmemiştir. Almanlar bir Finlandiya vapurunu tevkif etti Helsinki, 26 a.a. — Bir alman harp gemisi ÂAnvers'e gitmekte olan La Hati adındaki Finlandiya vapurunu Kiel kanalında tevkif ederek araştır- miş ve bir alman limanına kadar vapu- ra refakat etmiştir. Bugün almanlar, Baltık denizinde, İsveç sahili yakınında Finlandiyanın Britannic vapurunu tevkif etmişler - dir. 3100 tonluk olan Britannic vapu- ru, İsveçte Goeteburg'a sellüloz götür mekte idi. Tam abluka kararının arifesinde Londra, 26 a.a. — Sunday Times raktığı zıya ile mütenasip mukabele- bilmisil tedbirleri almak hakkına ma- lik olduğunu umumiyetle teslim et- mektedir. İngiltere'nin bitaraflara vereceği cevapta, bitaraf memleketlerin bu te- şebbüslerini mayn harbiyle ingiliz ic- raatini zaruri hale getirmiş olan Al - manya'ya tevcih etmeleri lüzumunun kaydedilmesi muhtemeldir. Mayn harbi şiddetlenecek Amsterdam: 26 a.â. — “Reuter ajan- sı bildiriyor” Berlin'den haber verildiğine göre, B. Hitler, kayıtsız şartsız yapılan mayn muharebesinin bir hafta zarfın- da verdiği neticeleri tedkik ettikten sonra, bu harbin daha şiddetlendiril- mesi emrini vermiştir. B, Hitler, maynların, İngiltereye karşı en ku- vetli silâhı teşkil ettiği mütalâasında- dır. Alman gemi tezgâhlarında, işçi bölükleri günde üç defa nöbet değiş- tirmelerini icabettirecek kadar sıkı çalışmaktadırlar. Manevra kabiliyeti çok fazla küçük tahtelbahirler inşasiy le iktifa edilmeyip 1200 tonluk tahtel- bahirler de yapılmaktadır. Almanya, şimdiye kadar bu modelde tahtelbahir yapmayı ihmal etmişti. Fabrikalar ve mucitler çalışıyorlar Mühimmat fabrikaları, en son mo- del maynlerden, çok daha külliyetli mikdarda imal etmek üzere emir al - mışlardır. Mucitler durmadan çalışı - yorlar. B. Hitler ve Amiral Rador çok sık müzakereler yapmakta ve en son keş- fedilen imkânlara dair telefonla keza sık sık görüşmektedirler. B. Hitler, olan biten işlerden İngiltere'nin mes- ul olduğuna dair mütemadiyen tekrar edilen nazariye sayesinde, bitaraf memleketler üzerinde, onları Berlin - den emir almıya mecbur edecek dere- cede tazyik yapmak ümidindedir. Ve İngiltere'yi müdafaa vaziyeti almıya mecbur bırakmış olmakla iftihar et - mektedir. Naziler, maynlerin alman mayni olduğunu artık inkâr edemiyor- lar, fakat, serseri mayn kullandıkları- nı inkâra devam edemiyorlar. zarardan korumakla kalmıyacak, lekette inşa leklerinin te- kâmülüne en iyi yardımı da yapmış olacaktır. Falih Rıfkı ATAY B. Çemberleyn'in radyoda nutku (Başı 1 inci sayfada) zuu bahsolduğunu biliyordum. Bugün, tam 12 hafta süren harptan sonra işte size yeniden hitabediyorum. Memnu - niyetle söylüyorum ki, sıhatim ve ku- vetim, müstakbel zaferimize olan ima- nım gibi yerindedir ve sarsılmamış - tır. Şu noktaya emin olabilirsiniz ki, almanalra imtisal etmiyeceğiz ve siz- den ne kendi zayiatımızı saklıyacağız ne de size düşmanın mevhum zayiatın dan bahsedeceğiz. Size “Courageous,, ve “Royal Ook” ın ziyaını haber ver - miştik, bugün de Rawalpinde'in bat- tığını haber aldınız. Sizi her hâdise - den açıkça haberdar edeceğiz, hattâ a- cı hakikatler mevzuu bahsolsa dahi. Başvekil, bundan sonra alman harp usuüllerinden bahsederek nutkuna şöy le devam etmiştir — Hepiniz biliyorsunuz ki, bu usüllerin en sonuncusu kara suları- mızda rast gele her tarafa yeni tipte maynler dökmektir. Bu usulün kendi imzalarını da taşıyan beynelmilel an- laşmalara muhalif olmasına ve ingiliz gemileriyle beraber bitaraf gemilerin de berhava olarak kendileriyle harp halinde bulunmadıkları memleketler ahalisini de öldürmesine hiç kıymet vermiyorlar, Bu barbarca usule mü - racaat ederek bizi iaşesiz bırakmak ve böylece boyun eğmiye mecbur etmek ümidindedirler. Buna muvaffak ola - caklarından katiyen korkmayınız. Al- man tahtelbahirlerinin hakkından na- sıl geldikse, miknatisli maynlerin hakkından da geleceğiz. Şimdilik, ve birkaç gemi zayi et- memize rağmen, gemilerimiz limanla: rımıza girip çıkmağa devam ediyor - lar ve muntazaman da edeceklerdir.,, İngiliz başvekili İngiltere ve do- minyonlar halkına, harbin bütün te- cellilerini soğuk kanlılık ve sükünet- le karşılamalarını tavsiye ederek: “— Zaman bizim için çalışıyor” de- miştir, Başvekil, ablukanın Almanya ve müttefikler üzerinde hasıl ettiği te- sirleri de tahlil ettikten sonra nutku- na mihayet vermiştir, KŞ TE NS GE AE DN aü ni ve âîımaz u!ır ılmız cevap verece- ğini söylemiştir. Pravda gazetesi Finlandiya Başvekiline çatıyor Moskova, 26 a.a. — Pravda gazete- si, “Başvekil makamında soytarı,, baş lıklı yazısında, Finlandiya Başvekili Kajander'e, şiddetle hücum etmekte ve kendisini soytarı diye tavsif ede- rek rus çarlarına karsı sempatik dav- ranmakla itham etmektedir. Pravda, çarlık yıkıldıktan sonra, ik- tidar mevkiini ele geçiren muvakkat burjuva hükümetinin Finlandiyadan istiklâl esirgediğini ve Finlandiya milletinin yanı başında, bu istiklâl uf unda çarpışanların ancak Lenin ile Stalin olduğunu hatırlattıktan sonra, Finlandiya Başvekilini, müza - kereleri akamete uğratmış olmakla itham etmekte, halbuki Finlandiya milletinin, sovyet milletiyle dost ol- mağı hakikaten istediğini söylemek - tedir. Bu gazete, mütaleasını şöyle bitiri- yor: Umulur ki, Finlandiya milleti, Ka- jander, nev'inden kuklaların, Finlan- diya devlet gemisini, Beck'lerin ve Moscicki'lerin takip ettikleri uğur - suz yoldan daha uzaklara götürmele- rine meydan vermiyecektir. Ankara atıcıları dün çiftlikte tatbikat yaptılar Bölge atıcılık spor kulübü âzası, cumartesi günü öğleden sonra mutat toplantısını yapmıştı. Bu arada fede- rasyondan verilen - kendilerine mah- sus - program muüucibince atış tâlim ve terbiyesiyle meşgul olmuşlardır. Bil- âhare tatbikat safhasına geçilmiş mu- vaffakiyetli neticeler elde edilmiştir. - Fazla puvan alan yeni atıcılar de- ğerli öğretmenlerinin takdirine maz- har olmuşlardır. Dün 60 kişilik Bayan ve Baylardan mü rekkep neşeli bir grup Orman Çift- liğine gitmişlerdir. Havanın az yağış- lı olmasına rağmen müsait bir arazi üzerinde atıcılık tatbikatiyle meşgul olunmuştur. Bu arada güneşin ve ha- va hallerinin atışa tesirleri üzerinde fikirler yürütülmüş, verilen nazari malümat ameli olarak tatbik edilmiş- tir. İlerisi için müfit neticeler bekle- diğimiz bu değerli kulübün müessis ve faal âzalarına muvaffakiyetler te- Romanya'nın dış politikası değişmiyor Dostluklara sadakat muhafaza Yeni kabinenin de taki tâkip edeceği dış politikanın ana hatları bunlardır Mebusan meclisinin sonbahar devresi Başvekil Tataresko yaptığı beyanatta, kabinenin memleketin ken- disinden beklediği vazifeyi yapacağını bildirmiş ve meclisin ve milli rönesans cephesinin bu vazifeyi kolaylaştıracağı ümidini izhar eyle- Celse tatil edildikten sonra kabine ve meclis âzası hukukan senato âzası olan veliahtın yerini işgal etmesi me- rasiminde hazır bulunmak üzere se- natoya gitmişlerdir. Senato, veliahtın muvasalatından önce riyasetine Argetolianu'yu tek - rar seçmiştir. Veliaht deniz subayı gelmiş ve alkışlanmıştır. Veliahtın kısa bir nutkundan sonra veliaht yemin etmiş ve “Gerek veliaht elbisesiyle 'sıfatiyle, gerekse iyi bir romen vatan- daşı sıfatiyle” bütün vazifesini ifa e- deceğini bildirmiştir. Müteakiben söz alan başvekil Ta- taresko, 25 sene önce bugün kıral Ka- rol'un da ayni sıfatla senatoda ilk de- fa olarak makamını işgal ettiğini ha- tırlatmıştır. Tataresko'nun beyanatı Başvekil Tataresko, meclisin içti « maından sonra matbuat mümessilleri- ni kabul ederek aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: Hükümetin programını bir kaç gü- ne kadar memlekete bildireceğim. Şimdilik tasrih edeceğim cihet, Ro « manya dış siyasetinde hiç bir değişik- liğin olmadığıdır. Bu siyaset, bütün memleketin, muhariplere karşı hali- sane bir surette bitaraflığının idame- si ve komşu memleketlerle müsalemet ve iyi anlaşma münasebetlerinin in- kişaf ettirilmesi hakkındaki daimi arzu ve iradesini temsil eylemektedir. Hariciyede dostum Gafenko'nun bu- lunması bu devamlılığın bir zamanı- dır. Dahiliye Vekilimizin Hafay'daki fefkikleri (Başı 1 inci sayfada) limiz garda vali, vilâyet ve şehir ileri gelenleri ile kalabalık bir halk tara- fından hararetle karşılanmıştır. B. Faik Öztrak bir müddet istira- hatten sonra şehri, müzeyi, parkları ve halkevini gezmiş, öğle ve akşam kulüpte şereflerine verilen ziyaftte bulunmuştur. Bay Vekil yarın da tet- kiklerine devam edecek ve akşam ü- zeri Mersin'e gitmek üzere ,şehrimiz- den ayrılacaktır. Toprak masuniyetini iklâl edip dört kişiyi kaçırdığı için Hollanda Almanya'yı protesto etti Amsterdam, 26 aa. — Hollanda * hükümeti Gastepo memurlarının do- kuz teşrinisani tarihinde iki ingiliz ve iki Hollanda tebaasını kaçırmak suretiyle, Hollanda toprağının masu - niyetini ihlâl etmiş olmalarından do - layı alman hükümeti nezdinde Tres- men protestoda bulunmuştur. Malüm olduğu üzere kaçırılanlardan biri öl - müş, biri de yaralanmıştır. Bu protes- to D.N. B. ajansının neşrettiği malü- mata istinat etmektedir. Alman makamları, kaçırma hâdi - sesinin Hollanda toprağında vuku bulduğunu beyana cesaret edememiş - ler, ve yalnız vakanın aliman veya Hollanda topraklarının hangisinde ce- reyan ettiğinin tesbiti için tahkikat yapılmakta olduğunu kaydetmekle ik tifa etmişlerdir. Hollanda makamlarının bu husus- taki tahkikati hiç bir şüpheye mahal bırakmamaktadır. Bü hâdise dolayısiyle Hollanda'da büyük bir heyecan vardır. Bu heyecan “Sliedrecht,, adındaki petrol gemisi - nin bir alman denizaltısı tarafından batırılması yüzünden daha ziyade azt- menni ederiz.. H Ö2i sddE mıştır. Hi ğe *l gekid. 4 U SĞ ç © *ı

Bu sayıdan diğer sayfalar: