Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
sözeteni ğ y iş 5i Kİ STSİY Li n ae isen a vz eli "e Bd a B İ Gi e e l üa ÖD ULUS GŞT a Bd? 11907 7 Cenaze merasimi - Zeki Kocamemi (birinci mükâfatı kazanmıştır) Sanaf bahisleri : Birinci Devlet Resim ve Heykel Sergisi ve mükâfat kazananlar Birinci Devlet Resim ve Heykel Ser “ gisini, sanat hareketimizde bir mer - hale olarak kaydetmelidir. Her nesil- | den hemen bütün türk ressamlarını ve heykeltraşlarını geniş salonunda top - layan bu sergi, her bakımdan büyük ve isabetli bir hamledir. Salonundan tu - tun da tertip ve tanzimine kadar, kü - şat resminden günlük ziyaretçilerine, tuval adedinden eserlerin keyfiyetine ve nihayet mükâfatından mükâfat ka- zanan tablolara kadar her şeyile bizim yüzümüzü güldürmüştür. Zannederim ki içinde sanat aşkı taşıyan hiç bir kimse, türk Tresmi namına, Maarif Vekilliği'ne şükran duymaktan ve ser- giyi hazırlayan Güzel Sanatlar umum müdürlüğünü tebrik etmekten kendi - ni müstağni kılamaz. Yetmiş beş sanatkârın üçyüz kadar eserini ayrı ayrı gözden geçirmek ve büu yetmiş beş sanatkârı hakkını vere - rek tetkik etmek bu sütunlar için im - kânsız bir şeydir. etraflısı, “Güzel Sanatlar,, mecmuası- nın ikinci sayısında yapılacaktır. İlk olarak aklıma gelen Zeki Koca- meme'dir. Yetmiş bu kadar ressamın arasından -Çallı müstesna. O, üstad »: “İığına yaraşır bir jestle konkura gir - »medi- birinci mükâfatı almak bir iştir. Bu, “cenaze merasimi,, tablosu, sahi- den serginin en güzel eseri mi? Üze-. rinde bir çok fikirler yürütülüyoör. Bir çok taraflarından tenkitlere uğramak - — tadır. Bana göre, “ cenaze merasimi ,, her şeyden evel büyük resimdendir. Yâni klâsik mânasında, öz resim san- atı da büyük r d Onda — büyük forma doğru atılmış- geniş bir adım, ölçülü bir müvazene, ne yaptı- ğını bilen ve bir takım tecrübeleri ge- çirdikten sonra kemalin ve olgunuğun — / eşiğine basmış bir sanatkârin işçiliği var, Zeki'nin her eserinde gördüğümüz “mükemmel — bir dessenin çevirdiği bu çok figürlü kompozisyonda ev- ğ ;.». velâ mevzu büyük bir muvaffakıyetle * KA A ifade edilmiştir. Gamlı atmosferi, ha- mast yeşilliği bana Poussin'in asıl peyzajlarını hatırlatan bu tabloda her hangi bir tezyini kapris, hoş görün- s&ün diye aranmış renk oyunları, ve nadiren coşkunluktan, çok defa bil- * gisizlikten gelen havailikler görme - dim. Bilâkis, plâstik bakımıdan, sağ- lam ve tutumlu bir palet, bilgi, me - — tot ve aşk gördüm. Mevzuu trete Wi ıt ediş itibarıyle mükemmel ve kusur- suz olan Zeki eğer büyük ışık gölge plânlariyle işe başladığı halde, öndeki detaylara indiği zaman, arka plân- daki peyzajda gösterdiği muvaffa- —— kiyeti de gösterse ve dömi - tent İ bir çalışmıya düşmeseydi, — belki de bir şaheser vermiş olacaktı. Bun- —dan başka, arkadaki küçük figürle- rin umumi âhengi bozduğunu, ön — plândaki atların fonla karıştığını ve — bazan yer yer kiymetlerin aksamiş ol- Guğunu söyleyebiliriz. Fakat bütün bunlara rağmen cenaze merasiminde sizi bir bakışta saran bir büyüklük var. İşte resim bu tabloda başlar diyorsu - 'nuz. Bu, bir sanatkârın ilk merhalede — elde edebileceği en büyük Muvaffakı- yettir. Cenaze merasimi, belki de salo- — nünen kuvetli eseri değil ! Fakat bu en kuvetli eseri, jüri dışında bir kere de biz arasak, öyle sanıyorum ki, bu payeyi, yine Zeki Kocamemi'nin kü- çük “ cenaze merasimi ,, ne, yahut mavi örtülü natürmort'ü ile küçük | peyzajına verecektik. Zeki'yi tebrik ederim. Türk resmi, kendisinden çok şey bekliyor. — İkinci mükâfatı kazanan Turgut Za- k ğ—h’in * Erciyeş , i, Zeki'nin tuvalin - d j h | deki çalışmaya taban tabana zıt bir ruhtadır. Kendisini tanıdık tanıyalı, *k minyatörlerinden aldığı bir ilha- Şimdi umümi bir * gözle yapacağımız bu kritiğin daha * Erciyeş - Turgut Zaim (ikinci mükâfatı kazanmıştır) Figür - Bedrı Rahmi Eyuboğlu Arif Kaptanın lıuçıılı peyzajile beraber (.. incü mükâfatı k Şt ) laştırmağa çalışan Turgut'un bu tah - losunda da aynı fantazyayı buluyor - sunuz, dessenden fazla renge ehemi - yet veriyor ve tabiatın değil, hülyası- nın renklerini arıyor. Tatlı gamlar bulmakta çok mahir ! Onun yüzlerin- de gözler, yanaktan bakar. Kadınları, insandan fazla nebatlara, çiçeklere benzer. En uzaktaki eşya, en yakın plândakilerle yanyana durabilir.Onun resimlerinde hiç bir tabiat kanunu, hiç bir mekân müvazenesi, değişmez ve bozulmaz değildir. Bütün manzara bir havailik ve serhoşluk- içindedir. Erciyeş'te de aynı serâzatlığı görüyor sunuz. Yalnız bu tuvalde diğerlerin - den farklı olarak Perspektiv de var. Minyatür esprisine aykırı, Fakat yi- ne minyatürden... Turgut'un, bütün diğer arkadaşlarından ayrı ve belki de hepsinden orijinal olarak tuttuğu bu yol onu nereye götürecek ?.. Resimle- rinde fazla ve bazan yorucu olan o tezyinleri, renk israflarını, arabeskle - rindeki o başı boşluğu ve nihayet ga- yet tehlikeli olan rahatlıklarını, daha sağlam, daha yorucu, hattâ çirkine doğru giden ve endişelerle dolu olan bir resim için bir gün feda edecek mi? Buüna rağmen -o resimler güzel ! Şiir. dolu! Meselâ o Erciyeş, bize Hindistan'ın, minyatürlerinde gördü- ğümüz masallar dünyasından bir per- de açıyor. Fakat öyle de vefasız bir hali var ki ... İnsan onların “ bir varmış bir yokmuş ,, olmasından kor- kuyor. Bununla beraber, bu yolda Turgut'un sebat etmesinden, çok ha - yırlı ve çok güzel bir netice ümit et- memize vesile oluyaor. Üçüncü mükâfatı ırılumdı bölüşe- meyen diğer iki resme gelince; Arif kaptanın küçük peysaj'ı serginin en iyi eserlerinden biridir. Gerçi Arif'in orada daha güzel- mrlen de vır Pi ÂAmerika'nın bitaraflığı Son kanunla alâkadar nizamnameler Haydpark, 7 aa. — B. Roosevelt, dün bir müddet “harp vesait ve me- nabii meclisi"nin raporunu tetkik ile meşgül olmuştür. Bu raporun — milli vaziyetin vehamet kesbetmesi takdi- rinde silâhların ve harp zamanında lâzım olan sair maddelerin imalini tanzim etmeğe ve imalât miktarını arttırmağa müteallik bazı — vesayayı ihtiva etmekte olduğu söylenmekte- dir. Reisicümhur, beynelmilel vaziyet hakkında mütalea serdetmekten icti- nap etmiş ve bilhassa alman hüküme- ti tarafından yapılan protestoları Norveç'in reddetmesi meselesi hak- kında hiç bir şey söylememiştir. Vaşington, 7 a.a. —Hariciye neza- reti, bitaraflık kararnamesi ahkâmı- na tevfikan, 1. — Muharip memleketlerin sivil ahalisine yardım maksadiyle yapıla - cak mali teşviklere müteallik nizam- nameler, 2. — Amerika gemilerinin gemi derununda inzibatı muhafaza için za- zuri olan mıktardan fazla silâh taşı- malarını meneden nizamnameler, 3. — Amerikan tebâasının Atlas okyanusunda 35 derece arzı şimalide ve 66 derece tulügarbide muharip ge- milerde seyahat etmelerini meneden nizamnameler neşretmiştir. Amerika'da da mektupla propaganda yapılıyor Nevyork, 7 a.a. — Almanların mek- tüplarla yapmakta oldukları propagan dalar, Amerikaya kadar gelmektedir. Alınan mektuplarda İngilterenin Po- lonyaya gaz vermiş olduğu yazılıdır. Nev Jersey hükümeti dahilinde pos ta memurları, şehirlerin ehemiyetine göre alınan mektupların 300 ilâ 700 arasında tehalüf etmekte: olduğunu beyan etmektedirler. * Nevyork şehrine hiç bir mektup gel memiştir, tanı, banliyö semtlerine, köşe manza - râlara, fakır insanlara ait meskenlerin arka sokaklara bakan cephelerine düş künlüğü ve o peysajları trete edişi ba- kımından' diğer arkadaşlarından ayır- mak lâzımdır. O bizim bir nevi Utril- lo muz mu olmak istiyor ? Keşke bu- nu istese !.. Bilerek veya bilmiyerek o kendine böyle bir yol tutmuştur. Bu yolda verdiği eserler bütün sergilerin daima en iyi tuvalleri arasında yer a- lyor. Ve buna Jlâyık. — Desenin kuvetine, — tatlı — paletinin — şiirini katabilen, daima sıcak ve cana yakın renklerinin yerlerini isabetle tayin e- den bu sanatkârımız da, aynı zamanda ne yaptığını bilen, metiyesinin ehli o- lan bir ustalık var. O resimlere bak - tığınız zaman hiç bir plâstik zaâf bul- muyorsunuz. Bütün kıymetler -yerli yerinde, her biri bitmiş bir resim ! ., Fakat bir sanatkârın her eserinin bit - miş görünmesi ve bir çırpıda güzele mal olmasi pahalıya da mal olmasıdır. Şunu demek istiyorum ki, Arif bir ga- yeye varmış gibi bir hal içindedir. Bu rada kaldığı takdirde yapacağı eser - lerin artık bir tekrar olması tehlikesi vardır. Bu kola)_'ca yakaladığı “ gü - zeli ,, tahrip etmenin yollarını ara - malı ve paletini biraz da şiirsiz boya- lardan kullanmaya başlamalıdır diye düşünüyorum. Eyuboğlu'nun figürü, bize yeni bir Bedri getirmiyor, Sergideki panosu- na bakınca. anlaşılıyor ki Bedri bu sergi için fazla çalışamamış ! Askeri vazifesini yapmakta bulunması bunun en mühim sebebidir. Bununla beraber, bu yeni tuvalleri de yine hep ayni ta- zelikte, aynı güzellikte ve hep aynı araştırmalar içinde... Pano Eskizi en çok beğendiğim eserlerinden biri ol - du.. Sıcaktan ziyade soğuğa kaçan renklerle nâmütenahi bir fantezya, nâ mütenahi, bir hülya . . . Ve biraz da firari bir güzellik.. Nitekim şimdi bu satırları yazarken peysaj, gözümün ö- nünde tamamen canlanmadı, Onda gör düğüm güzellikleri ve renklerindeki hevesleri anlatamadım. Bütün Bedri işte bu havailiktir. Onda en büyük me- ziyet ve en büyük kusur olarak gö- rülen taraf., Mütemadi bir araştır- ma ihsas eden tuvallerinde, neden bir “ icra kolaylığı ,, da sezilmektedir ? Ressamlarımızın en zengin kumaşa - lısı olan Bedri, çirkinle ne zaman gü- reşmeye başlayacak !.. Bilinmez fakat başlayacaktır.. Mükâfat 4 eser- Yine üçüncü mükâfatı alan Bedri di VA . Ankara bölgesi bayramda yapılacak müsabakalar için programını hazır - lamıştır, Haber aldığımıza göre, İs - tanbul muhtelitinin Ankara muhteli- ti ile bayramın üçüncü günü karşı - laşması tahakkuk etmiştir. Aynı gün beden terbiyesi genel direktörlüğü - nün lıtınlıulda Çengelköyde açtığı kursun talebelerinden müteşekkil ta- kımla Gazi terbiye enstitüsü takımı arasında bir hentbol maçı yapılacak - tır. O gün İstanbul matbuat takımı - nın da Ankaraya gelmesi beklenil - mektedir. Bu takdirde Ankarada ga- zetecilikle alâkalı futbolculardan mü- rekkep olmak üzere kurulacak takım, İstanbul gaıetecilerîxle oynayacak - tır. Öğrendiğimize göre bayramın ikin- ci günü Ankaradaki lise, meslek ve yüksek mektepleri arasında 939-940 senesi spor faaliyeti de başlamış o - lacaktır. Bu müsabakalara erkek ve kız tale- belerimiz iştirak edeceklerdir. O gün Gazi terbiye enstitüsü ile yüksek zi- rat enstitüsü arasında futbol, Maarif cemiyeti lisesi ile erkek İisesi arasın- da hendbol ve İsmetpaşa kız enstitü- sü ile Gazi terbiye enstitüsünün kız talebeleri arasında vyöleybol maçları yapılacaktır. Bir tavzih Matbaamıza kadar gelen veya tele- fonla bizimle konuşan bazı sporcu - lar, Ankara lik maçlarının fili neti - celerine göre tanzim etmekte oldu - ğumuz puvan cetveline itiraz etmek- tedirler. Filhakika kulüblerden bazı - larının hizamsız vaziyetleri dolayı - siyle hükmen yenilmiş sayıldıklarını biliyoruz. Ancak, bu gibi takımların sahaya çıkarılmamaları lâzım gel - diği de malümumuzdur. Buna naza - ran, alâkalıların resmi tebliglerini a- lıncaya kadar puvan cetvelimizi sa '- 0R Bayram maçları İstanbul muhteliti ve Matbuat takımı bayramda geliyorlar hada filen kazanılan neticelere göre tanzim etmekte devam edeceğiz. Romanya futbol Federasyonunun yaptığı bir teklif Romanya futbol federasyonu 15 ilk- kânunla 25 ikincikânun arasında üç maç yapmak Üüzere memleketimize gelmek teklifinde bulunmuştur. Futbol federasyonumuz 16 ilkkâ - nun cumartesi ve 17 pazar günleri Ankarada ve 20 ilkkânun çarşamba günü de İstanbulda üç maç yapabile - ceğini bildirmiş ve zaruri masraflar için de makül bir miktar tayin et - miştir,. İki federasyon mutabık kalabildi - ği takdirde önümüzdeki ay zarfında Ankara ve Bükreş muhtelitleri ara - sında güzel ve heyecanlı iki müsaba- ka seyretmek imkânı hasıl olacaktır. İngiliz amatör futbolcularının ziyaret lerindenberi böyle bir maça hasret olduğumuz için, yapılmakta olan mu- haberatın iyi bir şekilde neticelen - mesini temenni ederiz. Atatürk koşusu Ankara atletleri Atatürk'ün Anka - raya ilk gelişlerinin yıldönümü olan 27 ilkkânun tarihinde her sene - bir kır koşusu tertip efmekte idiler. Öğrendiğimize göre, koşular bu yıl gene yapılacaktır. Atletizm federas - yonu, Mmüsabakalarır aynı gün bütün yurtta icrası için icap eden tedbirleri almış ve bölge ajanlıklarına talimat. verilmiştir. Bu yıl Ankaradaki ' müsabakalara, kulüp, mektep ve diğer müesseseler - den iştirak edecek atletlerin bir kaç yüzü bulacağı tahmin edilmektedir. Behçet Kemal Çağlar'ın Halkevindeki konferansı da Ankara Halkevinin bir salonunda toplanan seçkin bir kalabalığa verdi- ği konferansta Türkiyenin iklim ve manzara hususiyetlerini, milli raksla- rın ve halk türkülerinin emsalsizliği- ni, halk ve köylü sohbetlerinin derin- liğini anlatmış, memleket sevgisini ve samimiyetini belirtmiştir. Bir seri konferansa methal olduğu zikredilen bu mukaddemeden sonra bu defalık Gümüşane - Bayburt - Er- zürüm yolculuğunun notlarını, ihti- saslarını, bu seyahatte elde ettiği di- nf halk türkülerinden ve masalların- dan parçaları bu yeni gördüğü yurt türkülerinden aldığı ilhamla yazdığı şiirlerini okudu. Yer yer halk nükteleri ve köylü soh betleriyle de renklenen bu konuşma, memleketi görmenin ve halkla konuş- maniın bir sanatkâr üzerindeki yapıcı ve yaratıcı tesirini canlı bir misalle tebarüz ettirmiş oldu. Birçok defalar hararetle alkışlanan bu konuşma ile Halkevi bu yıl daha çök rağbet göreceği anlaşılan kışlık bkoııfeı'ıı-ıılınnı başlamış bulunmakta ır. Giresunda yoksullara yapılan yardımlar Giresun, 7 a.a. — Giresun “Yardım sevenler” kadın cemiyeti bugüne ka- dar 200 den fazla yoksul aileye para yardımında bulunduğu gibi 150 fakir ailenin de kışlık ihtiyaçlarını temin eylemek ve bir çok fakirleri de giy- dirmek suretiyle geniş yardımda bu- lunmuştur. Cemiyetin bu hayırlı çalışması mu- hitimizde büyük bir takdirle kar - şılanmıştır. Burdur'da büyük bir ilkokol inşa edildi Burdur, 7 aa. — Merkeze bağlı Celtekçi nahiyesinin Belonu köyün- de yeni yapılan büyük ilk okul bina- sı ile gene bu köyde dikilen Atatürk büstünün açılışları yapılmış ve bu mü Hattâ, onun tablol, ığuı;lyı birinciden, h;üncüyü ıkinci - en ilâ... güzel buluyorsunuz. Bir leri böylece umumt olarak gördükten ıoıu'ı ıiııdî Mhüu sergiyi ;şzılhı. betle yapılan törende — vâlimiz Sadri Aka ile Parti ve belediye reisle- ri, ö Behçet Kemal Çağlar dün saat 17.30 |. Yulius Streichen serbest bırakıldı Zürih, 7 a.a. — Berlinden haber ve- rildiğine göre, Streicher serbest bı - rakılmıştir. Harbin başlangıicındanbe- ri Nüremberg nazi partisi toplantı - larında ilk defa söz alan Streicher, yahudilerin Polonya buhranına sebep olduklarını, Fransa ve İngiltere ile beraber, harpten onların mesul olduk- larını söylemiştir. Münih gazeteleri bu nutku, sayfa- Irının alt kısmında, başlıksız ve dört satırdan ibaret olarak neşrediyorlar. Streicher hüriyetini kazanmış ise de, gözden düşmüştür. Mançukuo Almanya'ya ihracat yapacak Tokyo, 7 a.a. — Domei Ajansından: Mandchukou hükümeti, mahsulâtını Almanyaya Siberya tarikiyle gönder- meğe karar vermiştir. Bu ihracat, de- niz tarikiyle yapılıyordu, fakat Avru- pa harbinin zuhuru yüzünden bahri ticaret felce uğramış olmasına binaen inkıtaa uğramıştı. Almanya - Mançuri ticareti ameri- kan donları üzerinden yapılmaktadır. Bu husus hakkında Sovyet Rusya ile Dairen'deki alman meclisi arasında tam bir itilâf aktedilmiş olduğu söy- lenmektedir. Almanya'da fasarruf propagandası - başladı Berlin, 7 a.a. — Zürihten haber ve- rildiğine göre, alman ahaliyi tasarru- fa dâvet eden bir beyanname neşre - dilmiştir. Tasarruf hesapları kaydını temin için mektep talebesi, muallim- leri başta olduğu halde tasarruf san- dığına götürülmüş ve orada, muallim- ler tarafından tesbit edilen meblâgla- rı yatırmışlardır. Alman sefirleri işlerinin başına avdetetliler Kopenhag, 7 a.a. — —Almanyanın, geçen hafta Hitler tarafından dâvet edilen Moskova ıu::mı elçileri Fon RADYO ) YE TÜ R İ Radyo Difüzyon Postaları TÜRKİYE Radyosu — ANKARA Radyosu —Dalga uzunluğu- 1648 m., — 182 Kcs./120 Kw. 31.70 m. 9465 Kcs./ 20 Kw. T. A, P, A N A Badlk M ÇARŞAMBA: 8,11.1939 12,30 Program, ve memleket saat ayarı. 12.35 Ajans ve meteoroloji haberleri. 12,50 Türk müziği (PI.). 13,30 -14.00 Müzik (küçük orkestra - şef! Necip Aşkın). 1 — Tschaikowsky: Milletler suiti. 2 — Viktor Hruby: Viyana opere- tinden potpuri, 3 — Martin Uhl: 4 — Heuberger: 18.00 Program, 18,05 Memleket saat ayarı, ajans ve me- teoroloji haberleri. 18.25 Türk müziği Çalanlar: Fahire Fer- san, Refik Fersan, Cevdet Kozan, Reşat Erer. I — Okuyan: Melek Tokgöz, . 1 — Şetaraban peşrevi, 2 — Faize - şetaraban şarkı: (Badel vuılaı içilsin). — BSadettin Kaynak - şetaraban Herkese, Şark'da, urkı (Gecemiz kapkara). — Dede - $i n (68. ıumden gönlümden), **»» - Şetaraban şarkı: (Bahs ç:leıde 'aşlama). İI — Okuyan: Semahat Özdenses. 1 — Reşat'Erer: Keman taksimi, 2 — Lemi -,uşşak şarkı: (Günler geçiyor), 3 — Attaki - uşşak şarkı: (Sevda. ma:yakın gel). 4 — Klarnet Şükrü - uşşak şarkı: (Gezer dolaşırsın). $ — Uşşak saz semâisi, TIL —- Okuyan Sadi Hoşses, 1 — Selâhattin Pınar - karcığar şar- kı: (Sana gönül verdim). » karcığar' şarkı: bıçareyım) ... * hicaz türkü: dıglar yiran dağlar). Konuşma (dığ politika hâdiseleri), Türk müziği (fasıl heyeti). Temsil: “Bir ad koyamadım" (Ya- zan: Rifat Nerin), Konuşma (haftalık posta kutusu), Müzik (Riyaseticümhur bandosu - İhsan Künçer), (Bikesü (Dağlar 19.25 1940 20.20 20.50 2110 şef: 1 — Theo. Rupprecht: Marş, 2 — P. Lacome: La Ferla (İıpını yol suiti) Los Toros. Lareja. La Zarzuela, $ — J. J. Mayan: Denizde gece, 4 — H. Maguet: Anamlılar dansı. Memleket saat Aayarı, ajans haberle- riş'ziraat, esham-- tahvilât, kambi- YO - nukut borsası (fiyat). Serbest saat. Müzik (opera aryaları -*Pİ ), Müzik (cazband - Pli); « Yarmkı program. Kapamş 22.00 22.20 22.30 22.55 23.25 23 30 Yeni Hatay” mebusları A Rruyı fi şerefıne volımn zıyofetı Antakya, 7 a.a. — *Wali Şükrü Sök- mensüer yeni seçilen Hatay mebusları şerefine dün akşam türizm otelinde bir ziyafet vermiş ve zıyafe'tte parti | müfettişi Reşit Tankut ile parti tara- fından mebusluğa namzet gösterilen zevat hazır bulunmuşlardır. Yeni belediye meclisi ilk toplantı- — | sını yaparak riyasete Sadık Yurtman'ı seçmiş ve daimi encümen âzalarını a- yırmıştır. Fi Hatay'ın diğer şehirleri belediye meclisleri de ilk toplantılarını yapa- rak reislerini ve encümenlerini seç- mişlerdir. Hatay vilâyeti umumi meclisi inti- habatı önümüzdeki pazar günü yapı- lacaktır. Fransız vapurları 'gene sefere başlıyorlar İstanbul, 7 (Telefonla) — Öğrendi- ğime göre, harp dolayısiyle seferleri- ni tâtil eden fransız vapurları bu haf- tadan itibaren İstanbulla fransız li - manları arasındaki seferlerine tek - rar başlıyacaktır. İzmir'de C, H. P. Ocak kongreleri bitti İzmit, 7 aa, — Cümhuriyet Halk Partisi, ocak kongrelırı bitmiş ve na- hiye kongreleri toplantılarına başlan- miştir, Ş .IllllIlIllIIlIllllllllllilllllllllllllll_._ Yakın istikbalin bol nüfuslu, ma- mur, mesut ve kuvetli memleketi BÜYÜK TÜRKİYE Yazan: ORHAN CONKER Bütün Kitapçılarda satılmakta.- dır. 4126 ÇARAKAC AA DERDA DU Bugün ULUS Sinemasında ARKA SOKAK Meşhur “Le Puritain” roma- nından yapılan büyük film ARTİSTLER: PİERR FRESNAY - VİVİAN ROMANCE Yepyeni dünya havadisleri / Seanslar: FTT UH 0 . 1)