23 Eylül 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

ULUS 23 -9-1938 Demirspor'un Demirspor sıfıra karşı Yarın final maçını — Gençler B. 'ile yapacak A Dün tâtil günü olmasına rağmen — futbol meraklılarını stadyoma çeken — bir müsabaka yapıldı. As. Fa. Gücü — jle Demirspor, geçen pazar üç defa : uzatıldıktan sonra, 4-4 berabere biten C.rı.P. şildi maçlarını tekrar ettiler. Demrispor, bu müsabakayı 4-0 kaza- — marak finale kaldı. İ Tribünlerde birkaç yüz seyirci var- — di, Stadyomun mevsim dolayısiyle boş kaldığı günlerde tâmir ve ıslâhı biti- rilemiyen birinci mevki tribünler ge- ne kapalı idi. Burada yalnız maçlarla çok yakından alâkalı zevat bulunuyor — lardı. —— Maçın hakemi B. Ömer Öreldi idi. İki takım da finale kalmak için ka- ti galibiyet elde edebilmek hevesiyle — oyuna başladılar. Fakat, nedense bu üzel başlıyan oyun dakikalar ilerle- çe canlılığını ve yüksekliğini kay- | betmeğe başladı. Bu haller daha ziya- — de As. Fa. Gücünde görülüyordu. Rüzgâr ve güneş Jlehinde olduğu — halde oldukça Hâkim bir oyun göste- n Demirspor 'ilk devreyi yaptığı 2 1 ile ve galip olarak bitirdi. i devrede rüzgârı lehine almış ğı ümidi kuvetli idi. Fakat bu hu- 1 yürütülen tahminler boşa çıktı. İ irspor ilk devredeki üstünlüğü - — nü bu haftayımda da muhafaza ede- rek güç kalesini arasıra ziyarete baş- dı ve bu hücumların müessiriyeti de ptığı üçüncü golle tezahür etti. As., Fa. Gücünün dünkü gayri mü- tecanis ve bilhassa forvet hattının bi- Tibirlerini bozacak kadar beceriksiz “oyunu kendilerine bir türlü sayı yap- ik imkânını vermiyordu. Diğer ta- n bu bozuk oyunu fırsat bilen irsporlular yaptıkları bir hücum- dördüncü gollerini de çıkardılar. Oyunun sonları, daha ziyade gücün mıyan zahiri bir canlılığı al- golsüz olarak geçtiğinden De - por sahadan 4-0 gibi bir galibi - : çekildi. Yarınki maç Demirspor bu suretle finale kalmış- Yarin kendisi gibi evelce finale n gençlerbirliği ile karşılaşacak - |-Demirspor kalecisinin bulunmadı - birinci golü As. Fa. ya 4 le galip Demirspor kalecisi kurtarıyor günde güç karşısında 4-4 beraberlik- le kendisini mağlübiyetten zorla kur- tardıktan sonra vaziyetini kurtardığı- nı gösteren bir oyunla gene nazarı dikkati üzerine toplamıştır. Gençlerbirliğine gelince, bu takı- mın bu yılki kuveti ve vaziyeti henüz malüm değildir. Fakat söylenenlere inanmak lâzımgelirse Gençlerbirliği oldukça kuvetlenmiştir. Takim birkaç yıl önceki şöhretini yaşatacak hale gelmiştir. Eğer bu rivayet doğru ise, yarın 19 mayıs stadyomunda muhakkak seyri lâzımgelen çok güzel bir futbol ma- çı oynanacaktır. İzmit'te faaliyete geçen selektörler İzmit: 22, aa. — Ziraat Vekâletin- ce Vüâyetlmııe göndemıi; olan altı a- det selekçti keal a Fransız Başvekilinin nutku etrafında Paris, 22 a.a. — Sabah gazeteleri al man tahakkü karşı leketin istiklâli ve emniyeti için harbe devam etmek lüzumunu isbat eden Daladye- yi tasvip etmektedirler, Victoire gazetesinde Herve, bu feci saatlerde memleketin idaresi kendisi- ne teslim edilmiş olan zatın vatan için kan dökecek olanlara ve bu büyük im tihanı kahramanca kabul eden Fran- sız kadınlarına, Fransanın ne için çar pıştığını izah etmesi faydalı olduğu- nu yazmaktadır. Gazetelerin umu- miyetle mütaleası, vaziyetin değişme- miş olduğu merkezindedir. Fransa ile İngiltere, nazizmin tamamiyle imha- sına kadar harp etmeğe azmetmiş bu- lunuyorlar. Figaro gazetesinde B, d' Ormesson, Fransanın İngiltere nam ve hesabına harp etmekte olduğu suretin deki alman propagandasına B. Dala- dier'nin vermiş olduğu cevabı teba- rüz ettirmektedir. Daladier, verdiği cevapta, bu har- bin Hitlerin çıkarmış olduğu bir harp olduğunu söylemiştir. Le Jur gazetesi, mizahi bir eda ile şöyle diyor: Bu harbin bir hususiyeti var. Kıtaat, top ve tüfenkle, siyasi şef ler de nutuklarla muharebe ediyorlar. ”Daladiye tarih huzurundaki mesulü tâyıin etmiştir,, Nutuk Amerikan mohfillerindğ memnuniyetle karşılandı Danzing nutkuna cevap veren Dala- dier, tarih huzurunda — mesuliyetin kimlere raci olduğunu tayin etmiştir. Amerika'da memnuniyet Vaşington, 22 a.a. — Daladier'in hi- tabesi, Hitler'in nutkundan — sonra Fransa'nın hattı hareketi hakkında beyanat bekleyen diplomatik mahfel- lerde ve efkârı umumiyede memnuni- yetle karşılanmıştır. Bu mahfellerde Daladier tarafından teyit — edilen Fransa'nın kararı ve azmi ziyadesile takdir edilmekte ve başvekilin harbin ne maksatla yapıldığına dair beyanatı umumiyetle tasvip olunmaktadır. Bu hitabe tam zamanında irad edilmiştir. Çünkü Borah gibi bazı infiratçılar Fransanın ve İngilterenin harbe de - va edeceklerinden şüphe etmekte ve Daladiyenin işaret ettiği Alman pro- pagandasına alet olarak yakında sulh akdedileceği için bitaraflık kanunun- da değişiklik yapmanın lüzumsuz ol - duğunu ileri sürmekte idiler. Dün kongrede söylediği nutukta harbin çetin olacağı ve gayri muayyen bir zamana kadar devam edeceği ka- naatini izhar eden Roosevelt'in Fran- sız başvekilinin mutaleasına iştirak ettiği ehemmiyetle kaydedilmektedir. İhtikârla mücadele Devlet fabrikaları piyasada nazim vazifesi görüyorlar Hükümetimiz ihtikârla mücadele işinde'devlet fabrikalarının bir nâzım vazifesi görmesine karar vermiştir. Devlet fabrikaları mâmulât ve masnu- atının Piyasada hususi müessese ve ticarethanelerde yüksek fiyatla satıl- masının önlenmesi için harekete ge - çilmiştir. Verilen karara göre, bu şe- kildeki şikâyetler derhal nazarıdik- kate alınarak o müesseseye bir daha mal verilmiyecektir. Hükümetimiz ay- nı zamanda ihracı menedilen ve yahut da lisansa tâbi olan maddelerin başka tesbit edilen tohum temizleme merkez lerine gönderilmiş ve faaliyete geçiril miştir. Bu suretle Vilâyette köylünün tek- mil tohumluğunun bu sene temiz - lenip ilaçlanması temin edilmiş olacak tır. Her sene pas sürme ve rastık gibi hububat hastalıklarından bir çok zarar lar gören köylü hükümetin bu yardı- mına sevinmiştir. İzmir'de İise ve orta okullara kaydolunanlar İzmir, 22 a.a. — Bu sene şehrimiz orta o- kullarına 5,507 ve liselere 2.583 talebe kay- antrenmansız bulunduğu bir HULASA dedilmiştir, leketlere giden türk ve ecnebi vapurlarına ihtiyaç nisbetinde yeril- mesine müsaade etmiş ve bu karar li- manlarımızdaki alâkalılara tebliğ e- dilmiştir. Bir Yuanan vapuru fırtınâdan zarar gördü İzmir, 22 a.a, — Kalastan limanımıza mü- him miktarda kereste yükü ile gelen yunan bındralı Pipi vapurunun kıptını ıicıreı Romenlerle ticaret müzakereleri başlıyor İstanbul, 22 (Telefonla) — Muhte- lif sebepler dolayısiyle geri kalan Türk - Romen ticaret anlaşması mü- zakereleri önümüzdeki hafta İstan- bulda başlıyacaktır. Öğrendiğimize göre, Romanya hü- kümeti namına müzakerelere iştirâk edecek olan heyet bugünlerde İstan - bula gelmiş olacaktır. Ticaret Vekâ- leti dış ticaret dairesi reisi B. Burhan Zihni Sanur'un reisliği altındaki he- yetimiz de büugünlerde İstanbula ha- Yugoslavyada askere alınanlara yardım Belgrat, 22 a.a. — Nazırlar meclisi, manevralara çağırılmış olan askerle- rin muhtaç ailelerine zaruri olan yar- dımı yapmağa karar vermiştir Nazırlar meclisi, aynı zamanda as- keri lüzuma binaen hayvanları müsa- dere edilecek olan bütün çiftçilere tazminat verilmesini de karar altına almıştır, KAZALAR Harta yaptırılacak Develi Belediye Reisliğinden : Develi kazasının 170 hektarlık meskün ve gayrimeskün sahasının hâ- li hazır hartalariyle bunu çevreliyen 60 hektarlık arazi ile 230 hektara va- ran sahanın 1/4000 mikyaslı münhani- li takeometrik hartasının alımı işi pazarlığa konmuştür. İşin maktu bedeli 4600 liradır. Pazarlık 15 eylül 939 tarihinden itibaren bir ay zarfında Develi beledi ye encümenine müracaat edilecektir. Muvakkat teminat 345 liradır. Pazarlığa iştirâk edeceklerin vak- tinde belediyeler imar heyetinden iş- tirâk vesikası almaları lâzımdır. Şartnameler Develi belediyesinden ve Ankarada Belediyeler imar heye- tinden parasız olarak alınabilir. Taliplerin ilân tarihinin sonu olan 16 birinciteşrin pazartesi gününe ka- dar Develi belediyesine gelmeleri ilân olunur. (7307/4643) 14650 Tâmirat yaptırılacak Çankaya Kaymakamlığından : Keşif bedeli (349) lira 52 kuruştan ibaret bulunan Gölbaşı J. Karakolu tâmiratı 28-9-939 perşembe günü saat 15 te kaymakamlıkta müteşekkil ko- misyonda ihale yapılmak üzere açık eksiltmeye konmuştur. Muvakkat te- minat miktarı (26) lira 21 kuruştüur. İsteklilerin teminat makbuzu veya mektubu ticaret odası vesikalariyle sözü geçen gün ve saatte komisyona gelmeleri buna ait keşif ve şartname her gün kaza jandarma komutanlığın- da görülebilir. (4795) 14742 Tâmirat ve tadilât Beden Terbiyesi Genel Direktör- lüğü Satın Alma Komisyonundan : reket edecektir. Ticaret Vekâleti dış ticaret dairesi romen masası şefi bu Mmüzakereler için İstanbula gitmiş ve hazırlıklara başlamıştır. Üç kişiyi öldüren katilin idamı istendi İstanbul, 22 (Telefonla) — Çatal- cada Öğünnü köyünde kendisine ait olmadığı halde 15 senedenberi sürdü- ğü tarlanın hükümet tarafından mu- hacirlere verilmesinden muğber ola- rak mavzerle üç kişiyi öldürmekten suçlu Hüseyin adındaki katil hakkındı Dikl deki Kayak evinde yapılacak 1572 lira 4 kuruş muhammen bedelli tadilat ve temirat işi pazarlık usülile eksiltmeye konmuştur. 28-9-1939 tarihinde saat dörtte ihalesi icra kılınacaktır. Talip olanların şerai ti anlamak üzere komisyon Reisliğine müracaat etmeleri ve aynı saatte pazar- lık icrası için komisyon nezdinde hazır bulunmaları ilân olunur, 14748 Kiralık Yenişehir Yüksek caddesi Özenli sokak köşe başı Kardeşler Apartma - nı, nezaretli ve konforlu, beşer oda birer hol müştemilâtı havi birinci ve ikinci kat: Telefon: 2935 ki davaya bugün de ağır ceza mahke- mesinde devam edilmiş ve müddeiu- mumi Hüseyinin idamını istemiştir. vapı yolda fırtınadan zarar ıordugunü ılen sü - rerek bir kaza raporu istemiştir. Muhak karar için başka bir güne bırakılmıştır. Kiralık kahve ocağı Ulus meydanında Koçak hanında kahve ocağı kiralıktır. İsteklilerin kapıcıya müracaatları. güne zayıflıyordu; [ RADYO ) R TU M L XA Yü e e n Radyo Difüzyon Postaları TÜRKİYE Radyosu — ANKARA Radyosı ALĞA UZUNLUĞU 1648 m. — 182' Kes./120 Kw. 19.74 m. 15195 Kcs./ 20 Kw. 31.70 m. 9465 Kes./ 20 Kw. ANKARA CUMARTESİ — 23 - 9 - 939 13.30 Program ve saat ayarı 13,35 Türk müziği : Halk türküleri : Sadi Yaver ATAMAN: 14.00 Memleket saat ayarı, ajans ve meteo- roloji haberleri . 14.10-15 Müzik (Dans müziği - P1) 15-15.30 Müzik ($en oda müziği) İbrahim Özgür ve Ateş Böcekleri. 18.30 Proğram ve memleket saat ayanı 18.35 Müzik (Küçük Orkestra) Şef: Necip Aşkın: 1— Güstav Lindner - Şarap ilâhı Baküs şerefin e dans 2 — Christian R. mg Entermezzo 3 — Leopold - Yeni dünyanın eski şarkır. ları. 4—Riş>_G=bhardt » Maskarade konser valsi. 1910 Türk müziği: İncesaz fasir - Safiye Tokayın iştirakiyle Celâl Tokses. Çalanlar: Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Basri Üfler, Hamdi Tolkay, 20.00 Memleket saat ayarı 20,00 Müzik (J. Strauss'un Yarasa opereti)| 20,40 Ajans ve meteoroloji haberleri 21.00 Türk müziği : Okuyanlar: Mefharet Sağnak, Sadi Hoş« ses. Çalanlar: Vecihe Daryal, Reşat Erer, Ko« mal Niyazi Seyhun, 1 — Hüzzatn peşrevi, 2 — Leylâ hanım - Hüzzatn şarkı - Ey ga« bahı hüsnü an 3— Leylâ hanım Hüzzam şarkı - Harabı intizar oldum 4 — Salâhattin Pınar - Hüzzam şarkı « Aşkınla sürünsem 5— Selâhattin Pınar - Hüzzam şarkı . Ümidini kirpiklerine bağladı gönlüm 6 — Vecihe Daryal - Kanun tiksimi 7 Tanburi Cemil - Şehnaz şarkı - Feryat- ki feryas'wna imdat edecek yok 8—Zeki Arif - Şehnaz şarkı - Senden ayrı geceler. 9 — Dede - Şehnaz şarkı - Gönül durmaz su gibi çağlar. 10 — Rahmi bey - Şehnaz şarkı - Ey dil. beri işvebaz, 21.40 Konuşma 21,55 Müzik (Neşeli plâklar) 22.00 Ecnebi dillerde konuşma 22.30, Müzik (Dans müziği - Pl.) 23.00 Son ajans haberleri, ziraat, esham, tah vilât, kambiyo - nukut borsası (fiyat) 23.20 Müzik (Cazband - PI.) 23,55-24 Yarınki program T.A, O T.A.P, —— Bir simitcinin işlediği cinayet -- İstanbul, 22 (Telefonla) — Bugün burada bir cinayet olmuştur. Mehmet. © adındaki seyyar simitçi ötedenberi a- ralarında geçimsizlik bulunan Yüke sek kaldırımda şarapçı Muizin dük- kânına giderek kavgaya başlamıştır. Bu kavga esnasında Mehmet bıçağını çekerek Muiz'i muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Muiz kaldırıldığı hasta- nede ölmüş ve Mehmet de yakalan- mıştır. Ankara İkinci Sulh Hukuk Hâ- kimliğinden : Işıklar caddesinde Yaltraklı sokak 17 No. lu apartmanda Rasim Hayriye. Ankara belediyesi su işleri müdürlüğü vekili avukat H. Feyzi tarafından aleyhi- nize açılan 109 lira 89 kuruşluk alacak dü- vası üzerine ikametgâhınızın meçhuliyeti- ne mebni dâvetiye ve dâva arzuhali ilânen tebliğ edildiği halde mahkemeye gelmedi- ğinizden gıyap kararı tebliğine karar ve- rilmiş ve 16-10-939 saat 9 a talik edilmiş- tir. Mezkür tarihte mahkemeye gelmeniz , aksi takdirde dâvayı kabul etmiş sayılarak mahkemeye kabul edilmiyeceğiniz lüzumu giıyap kararı yerine kaim olmak üzere îll- nen tebliğ olunur. 852 fakat ihtiyar kalbi kondııim FU terketmiyor, doklorlıtı hayrette bırakan bır eoıı— retle müt diyen mücadelede d Madam Karmontel 1927 yılının son gunlermdı hastaneye nakledilmişti. Noel gününü, yılbaşını o- rada geçirdi. İkinci kânunun sonunda gene orada idi. Fakat vaziyetinde esaslı hiç bir değişiklik ol- mamıştı. Hemen ekseri zamanlar .uyuyor, sonra birdenbire uyanıyor, ya hasta bakıcıya ve yahut doktora tahammül edemiyor, sinirleniyor ve tek- rar rehavete, uykuya dalıyordu. Bazan acı acı di- yordu ki : — Göreceksiniz, buradan ancak mezarlığa git- y n ( Büyük harpten sonra ilk paskalye gecesi, beş genç, Antavan, kardeşi Jilber, arkadaşı Dominik Heriyö, İt Marıyan ve Solanj Senkler isminde iki genç kızla be- Üi raber sıkıntılı bir suareden kaçıyorlar ve geceyi kırlar d içinde kaybolmuş bir otelde geçiriyorlar. Antuvan, — Mariyan'la. Dominik de Solanj'la beraber eğleniyorlar. Nihayet Solanj, Dominik'le değil Jilber'le, Antuvan da Mariyan'la evleniyor. Fakat Antuvan'la Mariyan evli - lik hayatından memnun değildirler. Antuvan karısının kız kardeşi Evlin'le sevişiyor ve Evlin bu aşk yüzün - & den intihar ediyor. Fakat Antuvan daima Evlin'i sa - /|yıklamaktadır. Mariyanla 'da Dominik araşında hafif B bir sevgi başlamıştır. Fakat Antuvan müthiş bir üzap içindedir. A detâ Evlin'in hastası olmuştur. Mariyan'la- da Dominik buluşmuşlardır) '“L(A î Ki OA A YN Sİ Üeyv. U <K A Ş K Yazan: İröne Nömirovsk" KA Çeviren: Mümtaz Faik FENİK Öyle bir yaşa gelmişlerdi ki insan bu yaşta hayat- ta yalnız yürüyemez, her taraftan önüne bir sürü — hayaletler çıkar, İnsan bunları iter ve hayattaki- | Jderarasında ihtirasla kendi arkadaşlarını arar.. i._ t hayaletleri, gölgeleri de hesaba katmak lâ- ndır. Çünkü bir gün gelecek ve yalnız onlarla başa kalacaktır. vet ve büyüyen çocuklardaki değişiklikle, geçen — Antuvan'la Mariyan, bazı hatıraların aldığı Wln,heı, diğeri üç yaşını bulmuştu. p kalkıyorlardı. Her dakika anlara et olmak lâzımdı. Çocuklar Mari: hesap edebiliyorlardı. Çünkü bunlardan — ’Çocuklıır güzeldi ve sıhatleri de yerinde idi. penbe yanaklı ve kuvetli idi; Fransuva daha i, daha hassas görünüyordu. Bacakları çok fakat hiç de yorulmak bilmiyordu. Her iki- gürültücü ve kavgacı idiler. Mariyan'ın dadı- savdığı gündenberi hep anneleriyle beraber Bazan c ha fazla meşgul ediyord üçücük elleriyle, acele île. ihtirasla zamanmı a haf l ların, bu zıplıyan bacakların alıp götürdükleri bir- kaç tatlı ve kıymetli dakikanın arkasından koşup duruyordu. *“İnsanı diri diri yiyorlar, gene de onları sevi- yorum!,, diye düşünüyordu. İ Zaten onlara minnettardı. Çünkü beklemek, Nat L için L et ho, j 5 L y Ç| dı! Nitekim aklına gelen doinı çıkmış, 1926 da Paris'e döndüğü inik'i bul Ertesi sene, Antuvan'ın annesi hutılındı. Bulım hayatını hastalıktan şikâyetle geçiren zavallı ka - dın, daima midesinin iyi işlediğini söylemekle övü- nür ve bunu yemek y ine borçlu lduğ latırdı. Filhakik gayet he- saplı idi, Her gün aynı uıltı sofraya oturur, bütün kalorileri, inl ye tetkik edil- miş yemekler yerdi. Kırk üç senedenberi her taraf- tan tehdit altında bulunan vücudunda, ne garip ki, onu yatağa yatıran bu midesi oldu. Evelâ mide- saten : — AAA l velele kacladır. Sanra K Vei . z $ bir ülser başlangıcı oldu ve ameliyat lâzımgeldi. Ameliyata karar verdikleri zaman meseleyi Antuvan'a haber verdiler. Epeyce müddettenberi kardeşlerine ve annesine karşı, melânkolik bir lâ- kaydiden başka bir şey hissetmiyordu. Kininin se- beplerini bile zorlukla hatırlıyabiliyordu. O za- mandanberi neler olmuş, neler olmuştu! Doktorlar, Jilber'e, Paskal'a ve Antuvan'a ka- dıncağızın ameliyattan sonra yaşıyabilmesinin çok az ihtimal dahilinde olduğunu söylediler. Uzviyet son haddine kadar yıpranmıştı. Ameliyat sayesin- de çektiği ıstırapları tahfif etmek imkânı vardı. Fakat kurtulsa bile belki ancak birkaç ây veya bir sene yaşıyabilirdi. Ameliyattan sonra zavallı kadı- nın ölümle burun buruna olduğu ve hastaneden sağ salim çıkmıyacağı anlaşıldı. Antuvan ekseriya annesini ziyarete giderdi. Onu kaybedeceğinden dolayı pek fazla müteessir değildi. Fakat ölüm ihtimali, tıpkı ikiden bab nın ölümünde hissettiği gibi, etrafında her şeyi kle Öz 2 rerlre F mek için çıkacağım. Fakat buna kendisinin de i dığı belli idi. Jojefin daima yanında kalıyordu. Bazan içini çe- kerek yalnız ona düşüncelerini açıkça söylüyordu: — Eve bir dönsek artık, o kadar istiyorum ki Sonra şirret ve şikâyetçi bir lisanla: — Herkes, her gün daha iyi olduğumu söylü - yor, diyordu, fakat ben bir- şey anlamıyorum., Gün- den güne zayıflıyorum. Bunu kendim de hissedi- yorum. Öyle değil mi Jozefin ? O zaman Jozefin onun ıııkı, ıdetı yorganın ağırlığına bile tah ül ed vücud ba- kıyor: — Yok efendim, ne münasebet? diyordu. Madam Karmontel hafifçe omuzlarını silki- yor : bet? ag.’ — Ne ne mü bet? Ne ne mü söyleniyordu. Sana ııniıı fikrini ıonıyoııu.