16 Temmuz 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

16 Temmuz 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eT R ŞAT ÇAA P Htzseba l slla ULUS LA 16 -7- 1939 Pazar müsahabeleri Yeğenime beş öğ . .—' D1 Vazife Oğlum, Vazifenin ne olduğunu benden so- nedir? Yazan: Selim Sırrı TARCAN 2 — Camiyete karşı vazifemiz! ruyorsun. Bunu bilmediğinden değil, benim bu hususta ne düşündüğümü öğrenmek istiyorsun sanırım. Yoksa ilk mektepten üniversitenin son sını- fına kadar geçen talebelik hayatı bunu sana pek âlâ öğrenmiştir. Ne i- se madam ki soruyorsun işte ben de sana her insana terettüp eden bu mecburiyetin farik vasıflarını anla - tayım. Vazife itaate mecbur olduğumuz — içimizden gelen — kati bir emir- dir. O deruni ses bize: yapacaksın! veya yapmıyacaksın! diye müspet weya menfi bir tebliğde bulunur. Bunun münakaşaya tahammülü yok- tur, derhal yapılır. İşte ona vazife denir. Vazifenin vasfı farikı bu ka- tiyetindedir. Bilfarz ihtiras bizi tah- rik eder, sürükler fakat bir mafevk gibi bize emretmez. İyi ile kötüyü farkeder bir yaşa gelince bu deruni emir derhal sadır olur. Bu iyiliği ya- pacaksın! Bu fenalığı yapmıyacak- sın! Artık bu emre itiraza mahal yoktur, o bir vazifeyi âmirdir. Vazifenin farik alâmetlerinden bıri de nedamet hissidir. Bu his ya - ksım veya yapmıyacaksın! şek- Hinde tecelli etmez. Yapacaktın veya yapmıyacaktın! Bir dahasında, yap- l | veyay alısın! gibi fena bir hareketin vıcdı.nımızdı ha- sıl ettiği elem, acı ve pi ır. başkalarına faydalı olma- sını emreder. Cemiyete karşı vazife- miz onun hayrına çalışmaktır. Cemi- yetin yükselmesi refah getirir. Bun- dan insan şahsen de müstefit olur. Vazifede fedakârlık yetişmez. Fe - ragat sahibi olmak lâzımdır. Bu feragat hissi insanlardan çok hayvanlarda vardır. Arıların, karın- caların hayatını tetkik eden büyük muharrir (M. Ma&terlinck) yazdığı kıymetli eserlerde bu hayvanlar ara- sında akla sığmaz bir tesanüt bu- lunduğunu söylüyor. Bu his o kadar kuvetli imiş ki bu hayvancıklar fer- di hayatlarından tamamiyle tecer- rüt ederek, cemaatin varlığına vü- cutlarını vakfederlermiş karıncalar ve arılar (fert yok cemiyet var) tâ- birinin bir sembolü imiş. Vazifenin bu şekline feragatten başka ne de- nir. Cemiyetin selâmeti uğruna ha - yatı istihkar eden tabipler, kahra- man yürekli mehmetcikler, tayyare- ciler, kâşifler daha buna benzer ni- ce fedakâr insanlar vardır ki bunlar başkalarına müfit olmak için vazi - feyi feragat derecesine vardıranlar- dır. Oğlum, Unutma ki kendine karşı, ailene karşı, içinde yaşadığın cemiyete, ni- hayet vatana karşı bir takım vazife- lerin vardır. Seni o vazifeleri hak- kiyle ya sevkeden âmir vicda- Yapılan fena bir hareketin vicdanı - na karşi hasabını v h yeyei ğ yetine vazife diyoruz. Çok kere maddi mesuliyetler cezasız kalız, fakat manevi mesuliyet bütün ömür boyunca sürer. Bir kabahatten insan €eza görür veya affa mazhar olur, fakat manen lebrıe etmek vicdanı- nındır. Onun kati ve münakaşa gö- türmez emirlerini dinlemek mecbu- riyetindesin. Hayat savaşında büyük küçük her fert vazife hissini kalbinde ya - şatmak ve başkalarıma vermek iste- diği emirleri önce kendine vermek zaruretindedir. Menhiyattan nefsini nın mahlı | beraat ilâ kor k, hayata hürmet etmek, sı- almak haylı güçtür. Vazifenin üç nevi vardır: 1 — Kendimize karşı vazifemiz: Nefsimizle mücadeledir. Bir çok zararlı zevkler vardır ki bizi mu » wakkaten memnun ettiği halde ha- yatı kasdeder, içki, | , Se- fahat gibi. Çok yaşamak âfiyetli ya- şamak, mesut yaşamak için bu mu- — zir mükeyyefattan sakınmak insanın nefsiyle mücadele etmek onu yen- mek, ihtiraslarına galebe çalmak bir vazifedir. Bir sarhoşun vücudunu tahrip etmesi, bir kumarbazın ser - wetini heba etmesi, kendine karşı vazifesini suiistimal etmesi d k tir. hatine itina etmek, yalandan kaçın- mak doğruyu, güzeli, iyi sevmek, bunlar insanlığın mahiyetini anla- mış olanlar için bir vazifedir. 3 — Vatana karşı vazife! Bir vazife daha vardır ki vatanı sevmek, ona gönül bağlamak onun yükselmesine çalışmak ve icap eder- se onun yolunda güle, güle kanını a- kıtmaktır. Buna da mukaddes vazi- fe diyoruz. İşte oğlum bana sordu- ğun sualin cevabımı aklımın erdiği, dilimin döndüğü kadar sana yaz- dım. Umarım ki sen de cemiyet ha- yatında sana terettüp eden vazifeyi vazife olduğu için yapasın! Selim Sırrı TARCAN Antalya'da sıcaklık 37 derece Dün şehrimizde hava bulutlu geç - Miş, rügâr şimalden saniyede 7 met - re kadar hızla esmiştir. En yüksek sıcaklık 28 derece kaydedilmiştir. Yurtta hava Karadeniz kıyılariyle doğu Anadolu bölgelerinde çok bu - “ Jutlu ve yer yer yağışlı, Trakya, or- ta Anadolu ve cenup doğusunda bu - Payas - İskenderun hattının fesellümü Payas - İskenderun demiryolu hat- tının cenup demiryolları işletme ida- resinden devir ve tesellümü için bu idarenin Paris'ten beklemekte olduğu emrin gelmesine intizar olunmakta - dır. Devlet Demiryolları idaresi hat- tın tesellümü için bir heyet teşkil et- miştir. D.D.Y. idaresi yol dairesi re- is muavini B. Şevki, malzeme daire- sinden Müfettiş B: Cenan ve Adana işletmesinden iki memurdan mürek - kep olan heyetimiz cenup demiryol - ları idaresinin Paris'ten alacağıtes- lim emrini bildirmesini müteakip Ha- taya hareket edecektir- ye Bu güne kadar 152.905.380 lira tedavüle çikarıldı Ankara, 15 a.a. — Türkiye Cümhu- riyeti Merkez Bankasından: Bankamızın 15 ikinciteşrin 1937 ta- rihinden itibaren tedavüle çıkarmıya başladığı yeni harfli banknotlardan 15-7-939 tarihine kadar, iki buçuk li- ralıklardan 7.375.000, beş İliralıklar - dan 41.597.910, on liralıklardan 28.305.480, elli liralıklardan 31.073-090, yüz liralıklardan 31.203.900, beş yüz liralıklardan 4,700.000, bin liralıklar- dan 8.650.000 lira olmak üzere ceman 152 milyon 905 bin 380 lira tedavüle çıkarılmış ve mukabilinde eski harfli banknotlardan aynı miktarı tedavül- den kaldırılmıştır. Memurların senelik izinleri Başvekâlet, memurların senelik i- zinlerinin kullanılması dolayısiyle her sene yaz mevsiminde Ankara'nın âdeta boşalmasını önlemek ve bütün devlet dairelerinin —mesaisinde bir durgunluk husule gelmesine meydan vermemek üzere Kamutay'ın da eylül ayına kadar tâtil yapmış olduğunu göz önüne alarak devlet teşkilâtına bir tâmim yapmıştır. Bu tâmimle Baş- vekâlet, devlet daireleri yüksek me - murlarının ve bürolarda çalışan me - murların izinlerini yukarıya yazdı - ğımız vaziyetlere göre tanzim ederek âmme hizmetlerinin hiç durmaksızın işlemesinin temini için senelik mezu- niyetlerinin eylüle kadar ve eylülden sonra ikiye ayrılmasını veya diğer herhangi bir şekilde tanzimini iste - mektedir. İstanbul'un ekmek meselesi İstanbul, 15 (Telefonla) — Beledi- L gv e e Bi Eee e Na ; Yeni pullar F llittt elti ddittt ei di ödlkd | ,ı-..v"——-x...——-. ..rrrerrerTrYETAYA. LA AAA İ Amerika cümhuriyetinin yüz ellin- ci yıldönümü münasebetiyle posta ve telgraf idaremizin çıkarmış olduğu altı — kıymetteki seri pulla- rımız dünden itibaren piyasaya çıka - rılmış bulunmaktadır. Çok nefis olan bu pullarımızın kısa bir zamanda pul meraklıları tarafından bitirileceği şim diden tahmin edilmektedir. Yukarıda- tadır. Ekmekçiler cemiyeti reisi pa- zartesi günü belediyeye giderek cemi- yetin istediği mikarın müfredatını gösterir bir liste verecektir. Bu liste tesbit edildikten sonra müsbet telâk- ki olunduğu takdirde imaliye ücretle- rinin bir miktar arttırılmasına müsaa- de edilecektir. Harç pulu satışr Harç pulu ve kıymetli evrak ihti- yacını peşin para ile almak istiyen nüfus müdür ve memurlarının, me- murlar kefalet kanununa tâbi tutul - mamaları kararlaşmıştır. —— İstanbul'da yapılacak beynelmilel atletizm müsabakaları İstanbul, 15 (Telefonla) — İstan - bulda yapılacak olan beynelmilel at - letizm müsabakalarına yarın Fener- bahçe stadında başlanacaktır. Müsa- bakalara romen, yunan, yugoslav ve Mısır atletleri iştirâk edecektir. At- letler bu akşam İstanbula gelmişler - dir. Bira fiaflerini indirilmesi için yapılan felfkikler İstanbul, 15 (Telefonla) — Dün İs- tanbul'a gelen İnhisarlar ve Gümrük- ler Vekili B. Raif Karadeniz İnhisar- lar umum müdürlüğüne giderek bir toplantıya riyaset etmiştir. Öğrendi- ğime göre bu içtimada bira fiyatları- nın indirilmesi ve 40 derecelik rakı imali işi mevzuubahs olmuştur. Haliç'te bir kadın cesedi İstanbul, 15 (Telefonla) — Bu sa - bah Eyupt'a bir fabrika işçileri deniz- de bir kadın cesedi görerek polise ha- ber vermişlerdir. Zabıta memurları cesedi sahile çıkarmışlardır. Bu 45 yaşlarında ve henüz hüviyeti tesbit e- dilemiyen bir kadına aittir. Tahkikat yapılmaktadır. ki resimler bu pullardan bir.. kaçını | tâyin, terfi Paris Büyük Elçiliği müsteşarlık umurunu tedvire memür Orta Elçi Celâl Hazım Arar derecesiyle İsken- deriye Başkonsolosu Basri Lostar dör düncü, Berlin Başkonsolosu Feridun Cemal Erkin beşinci, Sofya İIçiliğin- de Büyük Elçilik Başkâtibi Kemal Nejat Kavur, Atina Büyük Elçiliğin- de Büyük Elçilik Başkâtibi Bedri Ta- hir Şaman altıncı dereceye — terfian, Bükreş Elçiliğinde Orta Eiçilik Baş- kâtibi Bülend Uşaklıgil, Berut Baş- konsolosu Faik Zihni Akdur, Belgrad Elçiliğinde Orta Elçilik Müsteşarı Şefkati Nuri İstinyeli, Kahire Elçili- ği Başkâtibi Kemal Sait Sayıl, Paris Büyük Elçiliği Başkâtibi Siret Ha- lülü, Rodos Konsolosu Reşat Hakkı Karabuda, Prag Elçiliğinde Büyük Elçilik Başkâtibi Nuri Sabit Akça, Kıbris Muavin Konsolosu Fuat Et- hem İrdelp, Triyeste Konsolosu Rifat Baraz, Peşte Elçiliği İkinci kâtibi Sat- vet Nüsret Anal, Bükreş Elçiliği ikin- ci kâtibi Rıdvan HalitKocaoğlu, Ro- ma Büyük Elçiliği ikinci kâtibi Nec- det Tahir Belbez, Lâhey Elçiliği Baş- kâtibi Nureddin Vergin, Vargova Bü- yük Elçiliğinde Orta Elçilik Başkâti- bi Muharrem Nuri Birgi, Atina Elçili- ği Başkâtibi Reşat Erhan, Londra Bü- yük Elçiliği ikinci kâtibi Hikmet Hay ri Anlı, Tallinn Elçiliği Başkâtibi Set- tar İksel, Tahran Büyük Elçiliği üçün cü kâtibi Kenan Gökard, Moskova Bü- yük Elçiliği üçüncü kâtibi Feyzi Öy- demli, Berut Başkonsolosluğu muavin Konsolosu Kâmi Güven, Tiran Elçili- ği ikinci kâtibi Hasan Cevat Çobanlı, Rodos Konsolosluğu muavin Konso- losu Abdullah Mahfuz Tatarağası, Gü- mülcine Başkönsolosluğu muavin kon- solosu Muammer Yücel, İskenderun muavin konsolosu Ahmet Umar, Na- poli Konsolosluğu Kançıları Adnan Rıza Eldeniz, Batum Başkonsoloslu- ğu Kançıları Mahmut Hamdi Erer, Triyeste Konsolosluğu Kançıları Şa- dan Erman dereceleriyle merkeze nak- ledilmişler ve Varna Başkonsolosu Dürrü Mazhar Payzın beşinci, Halep Konsolosu Selim Feyzi Gönen ile merkezde Faik Hüseyin Hozar, Ne- dim Veysel İlkin ve Firuz Kesin altın- cı dereceye yükseltilmişlerdir. Tokyo Büyük Elçiliği müsteşarı _F,erâıf_h_lAlkendeerlîn Bü- Hariciye memurları arasında ve nakiller ne Moskova Büyük Eçiliğinde Orta Elçilik Başkâtibi İlhami Uzel Tahran Büyük Elçiliğinde orta elçilik Başkâ- tipliğine, Paris büyük Elçiliğinde or- ta Elçilik BaşkâtibiRıfkı Rüştü Zor- lu Madrid Elçiliği Başkâtipliğine, İs- kenderun Konsolosluğu Kançıları Ce- mal Kâzım Kars Kıbris Konsolosluğu Kançılarlığına, Pire Başkonsoloslu- ğu muüavin konsolosluğuna, Antakya Başkonsolosluğu Kançıları Orhan Gü ney Kolonya Konsolosluğu Kançılar- lığına tahvil edilmişlerdir. Merkezden Belgrad Büyük Elçiliği müsteşarlığına İnayetullah Cemal Öz- Akaya, Vaşington Büyük Elçiliği müs- teşarlığına Orhan Halit Erol, Paris Büyük Elçiliği müsteşarlığına Sedad Zeki Örs dereceleriyle, Bükreş Büyük Elçiliğinde Orta Elçilik müsteşarlığı- na Selim Sarper altıncı, Stokholm El- çiliği Başkâtipliğine Hasan Nurelgin sekizinci, Kopenhag Elçiliği ikinci kâ tipliğine Ferit Şerif İlden dokuzuncu dereceye terfian, Kahire Elçiliği Baş- kâtipliğine Mennan 'Tebelen, Sofya Elçiliğinde Büyük Elçilik Başkâtipli- ğine Ekrem İsmail Arar, Peşte Elçili- ği Başkâtipliğine Mahmut Ömeri, A- tina Elçiliği ikinci kâtipliğine İsmail Ugaî:h, Stokholm Elçiliği ikinci kâ- tipliğine Rıza Rifat Aktimur, Bükreş Büyük Elçiliği üçüncü kâtipliğine Müustafa Borovalı, Roma Büyük Elçi- liği üçüncü kâtipliğine Sadun Terem, Varşova Büyük Elçiliği üçüncü kâtip- liğine Semih Baran, —Londra Büyük Elçiliği üçüncü kâtipliğine Hicabi Ekinci, Moskova Büyük Elçiliği üçün cü kâtipliklerine Adil Manioğlu ve Moskova Büyük Elçiliği evrak işleri- ni görmek üzere Arif Hortaç, Lâhey, Elçiliği üçüncü kâtipliğine Şinasi Oy- man, Paris Başkonsolosluğuna Cevdet Dülger, Kıbris Konsolosluğuna Baş- konsolos Kemal Karmen, Gümülcine Konsolosluğuna Tevfik Türker, Ro- dos Konsolosluğuna Recep Yazgan, Prag Konsolosluğuna İrfan Sabit Ak- ca, Tiran Konsolosluğuna Cemal Tuy- gar, Berut Başkonsolosluğu maiyetin- de konsolosluğa Mehmet Ali Balin, Napoli Konsolosluğu muavin konso- losluğuna Faik Ali Günel, Atina - Pi- re Başkonsolosluğu muavin konsolos- luğuna Zeki Cemil Kafkca, Triyeste Nu n:ğBaşkonsolosluğunu tedvire me- mur Maslahatgüzar Fuad Carim Kon- solosluk işlerini görmek üzere Milâ- noya, Viyana Başkonsolosu Kemal A- ziz Payman Berlin Başkonsolosluğu- na, Atina - Pire Başkonsolosu Muhid- din Erdoğan İskenderiye Başkonso- losluğuna, Gümülcine Başkonsolosu Nurullah Karkut Atina - Pire Başkon solosluğuna, Berlin Büyük Elçiliğin- de Orta Elçilik müsteşarı Rıfkı Rıfik Pasin Berut Başkonsolosluğ; celeriyle, Vaşington BUyYUK Efçîğg:y de Orta Elçilik Başkâtibi Reşit Ana- mur yedinci dereceye terfian Tokyo Büyük Elçiliği Başkâtipliğine, Stok- holm Elçiliğinde Büyük Elçilik Baş- kâtibi Nurettin Pınar Atina Büyük Elçiliği Başkâtipliğine, Cenevre'de Milletler Cemiyeti nezdinde daimi delegelikde Büyük Elçilik Başkâtibi Fatin Rüştü Zorlu Paris Büyük Elçi- liği Başkâtipliğine, Şam Konsolosu Necati Menemencioğlu Kolonya'da ih- das edilecek Konsolosluğa, — Milâno Konsolosü Hasan Rifat Sözen Triyes- te Konsolosluğuna, Paris Konsolosu Behçet Şefik Özdoğancı Viyana kon- solosluğuna, Antakya Konsolosu Fet- hi Denli Şam Konsolosluğuna, Tiran Elçiliğinde Büyük Elçilik başkâtibi Muzaffer Kâmil Bayur Tallin Elçili- ğinde Büyük Elçilik başkâtipliği- lutlu diğer bölgelerde açık geçmiş - tir. 24 saatlik yağışların kare metre - ye bıraktığı su miktarı Sapanca'da 5, İzmit'te 3, Tosya'da 27, Kastamonu'da 11, Amasya'da 6, Turhal'da 4, Bolu'da — 3, Erzincan'da 7, Bayburt'ta 6, Ordu- da 12, Zonguldak'ta 4, Giresun'da 3, | diğer yağış gören yerlerde 1 - 2 kilo- — gram arasındadır. ü yetiştirilmiş olııııımı rağmen fiyat - Rüzgârlar doğu Anadoluda garp - — ten, diğer mıntakalarda şimal istika - metinden saniyede en çok 9 metre hız la esmiştir. Yüksek sıcaklıklar Diyar- bakırd'a 34, Adana'da 35, Antalya'da — B7 derecedir. İstanbul'da hayat pahalılığı ile mücadele İstanbul, 15 (Telefonla) — İstan- bul'da hayat pahalılığı günün l Uumnal Makine asrı ! Bir makine asrında yaşıyoruz. Bu gidişle her şey makineleşecek mi bilmiyorum. Fakat makine, akla, hayale gelmiyen işlere burnunu sok- maktadır. Eğer iddiama inanmıyorsanız, si- ze şaşacağınız iki misal vereyim: L. K. Raş isminde amerikalı bir radyo amatörünün küçük bir çocu- ğu vardır ve bu çocuk beşikte yatar. Raş, hem radyo amatörü, hem de ba- ba olduğu için bu iki sanatı biribiri- ne karıştırıp küçük çocuğuna oto- matik bir beşik yapmış: Çocük uyanıp ağladığı zaman, se- si bir mikrofon : tarafından zapto- lunmakta, bu da beşiği sallıyan bir elektrik tertibatımı harekete getir- mektedir. Böylece çocuk susuncıya kadar kikada bir patlamakta ve kargalar, öteki bostan korkuluklarına benze- miyen bu bekçiyi sahici sanarak o- ralara yanaşmamaktadırlar. T T.d. Kaynanalar! Her nedense şu “kaynana” ke- limesi, muhtelif şakalar, hikâye- ler yüzünden sevimliliğini kaybet- miştir. Meselâ fazla gürültü ya- pan tahta bir oyuncağa “kaynana ıırıluıı". uzun ve dikenli bir dile o”'( ları, hikâyeleri ortadan kaldır- mak maksadiyle bir teşkilât vücu- da getirmişlerdir. Gürültünün bir faydası! Bir Avrupa mecmuası “gürültü bir yumurtayı kaynatabilir” ser- levhası altında yazdığı bir fıkra- da bunun ne türlü mümkün oldu- kemesine bağlı 22 köyden on sene içinde sarhoşluk cürmiyle suçlu ancak üç kişi gelmiş. Acaba, buralarda içki mi içil- miyor. Yoksa adamcağızlar içme- sini mi biliyorlar? Elma deyip de geçmeyiniz! Vitaminin ne olduğunu bilme- diğimiz zamanlardanberi, elma- ya fazla itibar ederiz. Eski masal- larda elmanın hılııi çok geçer. Bundan başka “yarım elma gö- nül alma,, gibi ata ıuılenııuı de vardır. İngilizler de “her gün bir elma yıyeıı doktoru evinden uzak bu- ur,, derler. ğunu fenni bir surette izah edi- yor. Fenni tafsilâta lüzum yok. Fa- kat gürültünün yumurtayı kay- si halindedir, Bilhassa havaların mü- sait gitmesi dolayısiyle bu sene İstan- bul bahçelerinde bol miktarda sebze 'nw n—:»&% ha yilir beşik kendiliğinden seall: ktadır. Yeni zaman kargaları da, eski za- man kargaları gibi, budala değil. O- nun için tarlalara konulan bostan korkuluklarına pek o kadar aldırış zir “ di- li” ismini veririz. Halk arasında söylenen bir ta- kım türkülerde bile: -Kaynanam cadı 1 tm enteresan. Bnnıı öifendık!en ıonrı bizim ça et ntomohıl kornalarının gürültüsü- nü hesaplıyarak bir iki piyazcı dükkânı 1 Ne dersi- Şimdi amerikalı bir kadın dok- tor, elmadaki pektin'in çocuklar- daki ishal ve dizanteriyi iyi ettiği- ni keşfetmiştir. Ondan sonra aynı doktor, elma suyu ile ıslatılan şişlerin ve açık yaraların da çabucak iyi olduğu- nu tecrübe ile öğrenmiştir. ran konsolosluğu Kançılarlığına Ras. hi Berkan, Rodos konsolosluğu Kançı- larlığına Suphi Asım Tangör, Sofya Konsolosluğu Kançılarlığına Musta- fa Sadi Karsel, Gümülcine Konsolos- luğu Kançılarlığına İbrahim Sırrı Sın- maz, Atina - Pire Başkonsolosluğu Kançılarlığına Ragıp Ferid Serav de- receleriyle tayin edilmişler ve #nerkez de dokuzunc temurlardan Ce Mt Birden, Ek- rem Delângil, Nizamettin Erenel ile Midilli Konsolosu Ahmet Nesip Tul- gay sekizinci ve Londra Büyük Elçi- liği üçüncü kâtibi Fikret Belbez do- kuzuncu dereceye terfi ettirilmişler- dir, Altıncı derece memurlardan mer - kezde Elçilik müsteşarı İnayetullah Cemal Özkaya, Süleyman Saip Kıran, Talât Rauf Tokçınar, hukuk müşavir muavini Ömer Fikret Merçacı beşin- ci dereceye sekizinci derece memur - lardan merkezde başkâtip Fikret Şe - fik Özdoğancı, Halil Âli Ramazanoğ- lu, Ragıp Rauf Arman, Asaf Güvenir yedinci dereceye, dokuzuncu derece memurlardan merkezde ikinci kâtip Şadi Kavur, Cavit Ulvi Erçin, Men - nan Teben sekizinci dereceye önün - cu derece memurlardan Vaşington bü yük Elçiliği üçüncü kâtibi Orhan Kut lu, Sofya Elçiliği üçüncü kjtibi İlha- mi Müren, Paris Büyük Elçiliği üçün cü kâtibi Şevket Utkuman, Barselon başkonsolosluğu Kançıları Rifat A - yanlar, Paris Konsolosluğu Kançıları Bahri Engin, İskenderiye başkonso - losluğu Kançıları Selâhattin Ülkü - men, Bağdat Elçiliği üçüncü kâtibi Saip İlkin, merkezde üçüncü kâtip Cevat Osman Ülken, Bahri Günel, Celâl Hulüsi Kocamemioğlu ve Sadul lah Eygi doküzüncü dereceye yüksel- tilmişlerdir. —— Feti bir kamyon kazası Sıvas, 15 (Telefonla) — Gürün'den Sıvas'a gelmekte olan şoför Mehmet idaresindeki 4 numaralı kamyon Sı- vast'an geçmekte iken iki yaşındaki Zeynebe çarparak başından, ayağın- dan yaralamış çocuk hastanede öl- müştür. Bıı yaşında bir çocuk fena bir kazasına uğramış ve bir konsolosluğu Kançılarlığına Ahmet Ş e Kançılarlığına Lütfi Kadri Somer, Üle.

Bu sayıdan diğer sayfalar: