12.3_1939— x %TIKA Çek05|0vq kyoıdo karışıklık bir defa daha en. '%.Ç.:—î*n, Dlünena »0 Pülitika sahnesinin ön j * Birkaç gündenbe- b.ı.,ı'"“-rı tarafından - veri- #iklik şein VP bu memleketin karı. :i: M:"'l'mduğıııu bildirmek. " t şudur ki Münih'ten- _"'Y_ıtin%hı'nm ne dahili va. Stikray p € de harici politikasında « Mle gelememiştir. Çekos- :.!ı, T. Südet mıntakalarını Alman- * Cenabi p1 Tuntakasını Polonya'ya W :NM:"&“ ile Rütenya'nın | a Macaristan'a verdik. h- .’.—."ı bu komşu devletleri tat. | ".%::d&. Polonya Rüten- e an'a ilhakını istiyor. VYa gelince; gerçi bu devle. tin | Miştip p'* ait iddiaları tatmin edil. ! la bikgj *kat alman iddiaları bunun- l wum- Almanya, yeni OD Tanzim Ükya ile münasebetlerini ğ "kq'. ken, bu devletin, siyasi, Ü * ty di bakımdan kendisi. — Pütyg, istemektedir. Al- .Wd_ fekoslovak topraklarımnı şi- ’.'h—::'“bı kateden bir otomobil Tiyaz Ht için imtiyaz almıştır. İm- ’?ı_w"mı bakılacak olursa, bu Stceği arazi, çekoslovak hâ. & altından çıkıp alman topra- Y * Almanlar, Çekoslovak. Askeri kuvetlerini otuz bin ;:';:'üde tahdit etmesini istiyor- beyfyı Puki eski Çekoslovakya otuz | ç'hq:“k" çıkarırdı. Almanya, DĞ akya'da yaşıyan almanla- ığ:lik hizmetinden istisnaları- « N etmiştir. Fakat bu almanlar dha; Akeri teşkilât yapmak hakkı. Tüjeç irler, Verilen haberler doğ- h.—' #imdi de almanlara ait ve yal. SekoğlManların hakimlik yapabile- ı..m:hluusi mahkemelerin k H İstı ktedir. Yani lya Storluğundaki kapitülâsyon - ÇM“ ıkeı- bir vaziyet deın;l:tıı-. akya, emniyetinin ve hattâ '.H'imlı kuvetli komşusiyle iyi ge- han, ekte olduğunu düşünerek, Al- aj Ya'nın bu isteklerine karşı uy- Dü göstermektedir. Fakat büsbü- y %Almuıyı’nm vasali vaziyetine B Çeki "_“Bn de kaçmmak istiyorlar. »—.ı_'ı" yola getirmek için Alman- tür, OU tamik vazıtaları cak B"l'ndjgi gibi, Münih'ten sonra akya'nın devlet teşkilâtı da Shemiyetli bir inkılâp geçirmiştir: Merkezi devlet sistemi yerine bu- Ke9, merkezi Prag olmak üzere, Bo- ı:"l!l ve Moravya, merkezi Bratis. | İı:'- olmak üzere, Slovakya ve mer- | Uıı Hust olmak üzere, Karpatlar iba, PYası ve yahut da Rütenya'dan Aret olmak üzere bir federal dev. ı.*i'i'hmıi vardır. Çekoslovakya'yı (B | eden üç unsur da ayrı kabine - Yar, Arafından idare edilmektedir. h?ı'.-"' bir cümhurreisleri vardır. Ve Pr, li müdafaa ile harici politika '."Mi merkez otoritesinin elin - ğ Ö Bi fodetal t hariç tağilan entrikalar dolayısiyle, bir 'l“ Yürüyemiyor. Bir defa Bratis- R.:. ve Hust, doğrudan doğruya biş g ile temastadırlar. Geçenlerde Slovak heyeti Berlin'e giderek :l:f'_llYı ile Slovakya arasında iktı- le,. $ birliği temini için müzakere- ;:: girişti. Prag buna itiraz etti. Di. la, taraftan slovaklar fakir olduk- Yöşlen bütçelerini tevzin edemi- &i 'lar. Ve askeri masraflarla hari. bil il masraflarında tasarruf ya- a I""vllıu istiyorlar. Bu tasarruf bah- , € alman ve slovak görüşlerinin L"“’il'iııı bu derece uygun olması &* halde dikkate lâyıktır. Birkaç €vel, Prağ hükümeti, slovak büt. in tevzini için lâzım gelen pa- temin etmiye karşılık olmak ü - slovaklardan şunları i işti , B Tayı CamayetNEs ' Kesand 'Züzteemiyat DÜNYA BÜTÜN DÜNYA GAZETELERİ HABE doğurmasından Londra, 11 a.a, — Bu sabahki tefsirlerde bulunarak diyor ki: Tiso'nun en az on gündenberi ser- best bir şekilde inkişaf eden şiddetli propaganda ile tesirli bir surette mü- cadele etmemekten mesul olduğu mu- hakkaktır. Bu propaganda, Viyana radyosu ile B, Göbels'in organı olan Völkischer Beohachter gazetesinden teşvik görmüştür. Bununla beraber, Çekoslovak cümhurreisinin iftirakçı- lara karşı olan, hareketi, kendisinin kendi memleketine hâkim ve iftirak hareketini yabancı bir yardıma ihti - yaç göstermeden izaleye muktedir olduğu hissini vermektedir. Taymis gazetesinin siyasi muhabi- ri bildiriyor: Cümhurreisi Haşa'nın mecbur olduğu zorluklar Londra'da tamamen takdir edilmektedir. Fakat Polonya ile Macaristan'ın iftirak ha- reketine asla müzaharet eder görün- memeleri memnuniyetle kaydedili- 'Or. Taymis gazetesinin Berlin muha - biri, Almanya tarafından Prag hükü- metine şiddetli bir ihtar gönderilmiş olmasının müstebat olmadığını yazı- yor. yenmeğe Tehlikeli ihtilâflar Deyli Telegraf gazetesi diyor ki: Çekoslovak hükümetinin ilk “ravnd”u kazandığı görülüyor. Çekler, Münih anlaşmasının kendilerine bıraktığı evde nizamı muhafazaya azmetmiş ol- duklarını -göstermişlerdir. Ancak va- ziyetin, bilhassa Tiso tarafından Al- manya'ya yapılan müracaattan sonra tehlikeli beynelmilel ihtilâtlar imkâ- nı arzettiği de muhakkaktır. zıyor: * Çemberlayn'in yeni Çekoslovak hu dutları hakkında verdiği teminat i- çin bugün ne düşündüğünü öğren- mek isterdik. Hiç şüphesiz bugünkü buhranda hangi yabancı tesirlerin mevcut olduğunu görmek henüz müm kün değildir. Fakat bütün vahim buh- ranların bundan böyle zail olduğu gibi kolay bir nikbinliğe kapılmak imkânı da yoktur. Fransız gazetelerinin tefsirleri Paris, 11 a.a. — Bu sabahki gazete tefsirleri: Donnadiö, Epok gazetesinde Slo- vakya hâdiseleri hakkında tefsirlerde bulunara kdiyor ki : Alamn hükümeti Karpatlar Rusya- sında olduğu gibi Slovakya'da da mü- sait bir zemin buldular. Bu iki mınta- ka aynı zamanda müşterek bir hudut istemekte ısrar eden Macaristan ve Po lonya tarafından tehdit edilmektedir. Bunun için Bratislava ve Şust kendili- ğinden Berlin'e teveccüh etmiştir. Fa. kat Prag harekete geçti. Azledilen na- zırlar, Almanya'nın kendilerine vâdet- tiği istiklâlin bir hayal olduğunu u- nuütmuşlardı. Almanya'nın istediği şey bu mıntakayı münhasıran kendi vesa- yeti altına almaktır. Dün Prag'da neş- redilen beyannamede şöyle deniliyor. du : * “Slovakya'nın yaşaması ancak Bo- hemya ile sadıkane birlik mevcudiye- tiyle mümkündür.., Bu doğrudur. Bizzat Mös. — Slovak hükümetinin çekoslo . Y cümhuriyetine karşı sadakat be- W riçe etmesi. Ve milli müdafaa ile ha- i"ı temsil meselesinin müşterek bir di "ki_l etmekte olduğunun kabul e. si. Vak ? — Slovak istiklâli için y yö Hlinka bunu teslim ediyordu. Ha- leflerinin de unutmaması temenni olu- nur. Pöti Parizien gazetesinden: Prag hükümetinin enerjik hareket arzusunda şüphe olmadığından, şimdi le bu hükü in icraat ve beya. kâta nihayet verilmesi. kili — Ayrı bir slovak ordusunun teş- Mmden vazgeçilmesi. v “n.. üç maddelik liste, Çekoslo- Ya'nın dertlerini her şeyden evel vazıh şekilde anlatmaktadır. t erkezle slovak muhtar hüküme. h “'_dıh ihtilâf, nihayet cüm- çe Teisi Haşa tarafmdan bu hükü- *tin tebdiline kadar varmıştır. Çe. ko'l'"’lk ana yasasının buna ne de. natında Berlin tarafından ne dereceye kadar tasvip edildiğini bilmektir. Jüstis gazetesinde 'Ginyober yazı- yor : Almanya'nın rolü henüz sarih de- ğildir. Acaba slovak iftirakçılarının hareketlerinde tesir ve nüfuzu yok mu dur? Almanya'nın usulü, birleşmiş o- lanları ayırmak olduğuna göre buna inanmak icap eder. Fakat diğer cihet- ten de Prag hükümeti üzerinde kâfi ;_Ge. Müsait olduğunu bilmiyoruz.| ; hık.t alınan bu tedbirli lenin reketler, Al y 'yı alâl alledilebileceği çok şüphelidir. İş| kamaz.,, ; İt Oslovaklara kalsa, halledilir. Fa- bi bugün Çekoslovakya üzerinde 'n bir ihtiras ve bir o kddar da en. Hrika toplanmıştır. Alman gazeteleri Töyle yazıyorlar: | bıra - “Çekler, Slovakya'ya ve Karpat Ukranyasına verdikleri muhtariyeti geri almak istiyorlar.,, Bu sözlerin delâlet ettiği mâna, izaha lüzum göstermiyecek derece . lerin Slovakya'ya ve Karpat n rşı gösterdikleri ha- Slovakya hâdiselerinin * vahimliğinde müttefik .Hâdiselerin feci ihtilâflar si başmakalesinde Çekoslovakya'daki son hâdiseler hakkında endişe ediliyor gazete tefsirleri: Taymis gazete- derecede tesir ve nüfuzu mevcut oldu- gu için, 1iso'nun azli kendi işine gel- meseydi buna muvafakat etmiyebilir - di. Bunu anlamak için dün Prag hükü- meti tarafından slovak milletine hita- ben radyoda neşredilen beyannamenin son kısmını okumak kâfidir. Ordr gazetesinde Pertinak yazıyor: Alman çeklerin “mitteleuropa” ya bütün kalpleriyle muvafakat etmedik. lerinden ve ümitleri lehler, yugoslav ve romenler gibi demokrasilerin kal - kınmasına bağlamış olduklarından şüphe ediyorlar. Buna binaen, Bratis- lava ve Şust hükümetlerini tam bir is. tiklâle teşvik etmeleri kabili izahtır. Fakat bu hâdiseleri görerek, Almanya. nın batıya arkasını döndüğü neticesine varmıyalım, Almanya'nın, orta Avrupa ile doğu Avrupasında önüne çıkan en- gelleri Fransız - İngiliz silâhlanması- na atfetmesi ve buna göre hattı hare - ket ittihaz eylemesi beklenmedik bir şey olmıyacaktır. Vaziyet çok karışık Budapeşte, 11 a.a. — Pester Loyd gazetesi çekler tarafından Slovakya a- leyhinde alıman tedbirleri bahis mev. zuu ederek çekoslovak buhranının bu- gün en had devresine girmiş olduğunu yazıyor ve diyor ki : Vaziyet, çok karışıktir. Prag hükü- meti nasıl Volechine hükümeti zama- nında Karpat Ukranyasını baltalamış- sa şimdi de Slovakya'ya aynı darbeyi indirmiştir. Bu, kuvete müracaat ede- rek bu memleketleri Prag'ımn ezmesi demektir. Bratislava'da yapılan tevki- fat ve örfi idare ilânları bunu ispat e-| Dünya sulhunü femin için Sir Samuel Hör'un düşündüğü çareler Londra, 11 a.a. — Chemsea muha - fazakârlar cemiyetinde bir nutuk söy- liyen Sir Samuel Hor, ezcümle demiş- tir ki: * Avrupada siyasi emniyetin avdet ettiğini farzediniz ve öyle tasavvur e- diniz ki şimdiye kadar tanzim edilen bütün beş senelik plânlardan daha bü - yük beş senelik bir plân vücude geti. riliyor. Bu müddet zarfında ortalıkta ne harp, ne de harp şayiası var. Gene farzediniz ki, müşterek emniyet saye- sinde Avrupa milletleri silâhlanmanın ezici yükünden kurtulmrya muvaffak olmuşlardır. O zaman altın gibi par - lak bir devrin fecri doğmuş olacaktır. Bu mesut devri vücude getirmek dün- ya liderleri için ne güzel bir iş ola - caktır. Avrupada beş kişi, yani üç dik. tatörle İngiltere ve Fransa başvekil - leri müştereken bu hedefe doğru yü - rüyebilseler, dünya tarihini inanılmı- yacak kadar az bir zaman zarfında de ğiştirmiye muvaffak olurlar, Amerika Reisicümhurunun yardı - miyle Avrupada müştereken çalışacak olan bu beş adam, beşeriyetin bütün kalbi ve bütün ruhu ile böyle bir mak. sat uğrunda çalışmağa azmetmiş oldu- ğunu göstermiştir. Diğer Avrupa liderlerinin de onu taklid etmekten imtina etmiyecekleri. ni zannediyorum.” Hatip, bundan sonra Amerika'darı bahsederek demiştir ki: “ Amerikan demokrasisinin halle - dilmesi icap eden kendine mahsus me. seleleri olduğu için ecnebi memleket - lerde teahhüd altrna girçrek bu mese - lelerin hallini tehlikeye düşürmek is - temiyor. Bununla beraber demokratik kuvetin her üç demokraside de yeni . den doğduğunu ve bu devletlerin ha - yatlarına ve hürriyetlerine karşı yapı- lacak tecavüzlere muvaffakiyetle mu- kavemet etmek azminde bulundukları. nı da tebarüz ettirmek icap eder. Kısa veya uzun sürecek bir harpta demok- rasilerin nihai zaferi istihsal edecek - RLERİ Hitler son vaziyeti Hariciye Nazırı ile feikik efti (Başı 1 inci sayfada) Preistany'de örfi idare ilân edilmiş- tir, Prag'dan gelen Sidor'u karşılamak için 15.000 kişi şehrin istasyonunda toplanmıştır. Macaristan'a iltihak mı? Adliye nazırı Vanko'nun organı o- lan Naroni Novini gazetesi Hlinka'nın muhafızlarından Tuka ve Maç'ın Slo- vakya'nın Macaristan'a ilhakını temin etmek üzere bir ihtilâl hazırladıkları- nı yazmaktadır. İhtilâl, pazartesi günü başlıyacaktı. Fakat o gün pek az mik- tarda taraftar toplanabildiği için ihti- lâlden vaz geçilmiştir. Berlin, 11 a.a, — Havas: BB. Ribben- trop ve Hitler, Çeko-slovakya mesele- si hakkında görüşmüşlerdir. Emin bir kaynaktan bildirildiğine göre, B. Hit- ler müşavirlerini yarın bir konferansa davet etmiştir. Prag'daki alman elçili- ğinden mühim bir rapor gelmiştir. Siyasi mahfiller, Almanya'nın yeni Slovak hükümetini tanımıyacağını ve Tisso hükümetini yegâne meşru mü- messil olarak telâkki edeceğini bildiri- yorlar. Bu mahfiller, buhranın şu veya bu tarzda her halde çabuk halledilece- ği kanaatindedirler. Nihayet Almanya'nın şiddetli bir müdahalesi de varid görülmez değil- dir. Londra'ya göre, Slovakya isya- nında Almanyanın vaziyeti Londrar 11 aa. — Slovakya'daki va- ziyet Londra'da endişeyi mucip olmak tadır. Çünkü Almanya'nın “şarka doğ- ru genişleme” siyasetinin dinamizmin den hiç bir şey kaybetmediğini göster- mektedir. Almanya'nın, hiç olmazsa iftirakçı hareketi teşvik etmek suretiyle, Slo- vak isyanını kolaylaştırmağa çalışaca- ğından şüphe edilmektedir. Azledilen nazırlardan -i inin son dan yaprlan neşriyat, resmi tekziplere rağmen Almanya'nın nüfuzunu göster mesi itibariyle pek manidar addedil- mektedir. Viyana radyosunun kendi fikirlerini neşrettiğine dair ileri sürü len iddianın hiç bir kıymeti olmadığı söylenmektedir. e rlin'i ziyareti ve bu mese- | Dü Nn v 2 İSTANBUL YENİ SARAH Mesuliyet kimdedir? Hü;eyin Cahit Yalçın, bu baş makale- de, dünyanın bugünkü istikrarsızlığı me- suliyetinin kime ait olduğu meselesini tamik ediyor. Gider ayak bir mürüvvet gösteremez mi? £ Cemalettin Şaraçoğlu, “Her sabah” sü- tununda, tramvay şirketi tarafından işle- rine nihayet verilmiş olan işçilerden bi: mektup aldığını, bu mektupta, elektri. şirketinin, kendi işçilerine ikramiye ver- diği halde tramvay şirketinin böyle hare- ket etmediğinden şikâyet olunduğunu ya- zıyor. Eski vali hakkında ihbarlar Belediyede tetkikler yapmak üzere İs- '*tanbul'a gelmiş olan mülkiye müfettiş he- yetinin, eski vali Üstündağ'a bir çok sui- istimaller atfeden ihbar mektupları üze - rinde de tetkikler yapacağını yazıyor. Almanya'ya ısmarlanan yeni vapurlar «Denizbank tarafından Almanya'ya Krup fabrikalarına ısmarlanan üç büyük vapu - run mukavelesinin iki tarafın arzusiyle feshedildiğini yazdıktan sonra, Deniz - bank teşkilâtında yeni değişiklikler ya- pılması kararlaştırıldığını ilâve ediyor. İKDAM Üstündağ'a altı bin lira verilmiş Belediye işlerini tetkik etmekte olan müfettişlerin eski vali Üstündağ'a hakkı huzur olarak verilen altı bin lira mesele- sini de incelemekte olduklarını haber ve- rerek, bu paranın heyeti vekile kararı ol- madan ödenmesini kanuna muhalif bulun- duğunu yazıyor. Nüfuz bazirgânlığı Ahmet Ağaoğlu, Kudreti istismar ve suliilstimal etmenin beşeri bir zaat oldu- gunu, garbın, bu hakikati çok erken anlı- yarak onunla mücadele etmek için, ede - biyattan gazetelere varıncaya kadar her türlü vasıta ile mürakabe - tesis ettiğini söyledikten sonra, şarkta bu vasıtaların pek mahdut kaldığını ilâve etmekte ve bizi mutlakiyet kâbusundan kurtaran şu inkılâp devrinde dikkatimizin en büyük ve ciddi k her türlü imal bilhassa nüfuz bazirgânlığı ile mübareze- ye tahsis edilmesi lâzım geldiğini yazı - yor ve bu hakikatin önderler tarafından taktir edilmiş olduğunu büyük bir şük - ranla _&z i, İmt ni ğ TAN aa Tavukçular ihracatın men'ini istiyorlar C_üm!mrreîsimizîn açtığı yeni çığır ü - zerinde yürüdüğünü söyliyerek başladığı ankete bugün devam eden gazete, tavuk ihri larının, bu işi yeni bir döviz Çek hükümetinin ane. hare- keti Londra'da tasvip edilmektedir. Bek - Gafenko mülâkatının akebinde çıkan hâdiseler Paris, 11 a.a. — Diplomatik mahfil- ler, Çeko-slovakya hâdiselerini dikkat le takip etmektedirler. Bu mahfiller, ihtilâller çıkabileceğini zannetmemek- te ve bu hâdiselerin Gafenko - Bek mü lâkatının akabinde çıktığını kaydeyle- mektedirler, Zannedildiğine göre Gafenko - Bek mülâkatı esnasında müşterek bir Po- lonya - Macaristan hududu ihdası me- selesi l R ya'nın bu şekilde bir hudüd ihdasına artık maruz olmadığı malümdur. Aynı mahfiller, alman buatının menbar olarak görmelerine mukabil, ta- vuk tüccarlarının ihracata aleyhdar ol - du_klaf_mı söylüyor ve tavukcularla yap - tığı görüşmeyi sütunlarına geçirerek, ha- rice tavuk sevketmenin muhtelif cephe - lerden zararlarını izah ediyor. El'aman Bu umumi başlık altında, bir okuyucu- sundan aldığı mektupu sütunlarına geçi - rerek, Darülaczede düşkünlere şiddetli muamele edildiğinden başka dayak da a- tıldığından şikâyet etmekte ve valinin müdahalesini istemektedir. ,4 Denizbank hakkındaki iddia- lardan birçoğu tahakkuk etmedi D_enizbınk'tn tahkikat yapan iktisat ve maliye müfettişlerinin, iktisat vekâleti- ne verdikleri 120 sayfalık kadar rapor - dan anlaşıldığına göre, ileri sürülen iddi- alardan bir çoğ b diğini şimdiye kadar slovaklara müzaheret ettiğini tebarüz ettinmekte ve bu hare- ketin samimi olup olmadığı keyfiyeti- ni suale şayan bulmaktadırlar. Bu mahfiller, Slovak iftirakçı hare- ketine Macaristan'ın müzaheret etti- Maarifin bir tâmimi hakkında Yeni maarif vekilimizin, mektep hari- Marmara adasının derdi, GÜi aa v Ske ada aa Habaleals görümrek ; Y gazeteleri a.a, Matbuat Servisi CUMHURİYET Acaba? Nadir Nadi, buğgünkü baş makalesinde, alman propaganda nazırınin Laypzig ser- gisinde söylediği nutkun Avrupa'daki mü- sait tesirlerini tahlil etmektedir. Marmara deniz sahillerindeki gümrük idarelerinden bir çoğu meyanında idari bir tedbir olmak üzere Marmara adası gümrük idaresinin de kaldırılması, bu belli başlı balık merkezinin inkişafına bü- Yük bir darbe vuracak mahiyette oldu - ğunu söyliyerek, orada mebzulen mev - cut milli servetin ve ekonomik faaliyetin gümrük memursuzluğundan dolayı muat- tal kalması doğru olmadığını yazıyor. Hatay'a pasaportsuz gidip gelme meselesi Hükü izle Hatay hükü i ara- sında vukubulan bir anlaşma üzerine, ba- dema her yurttaşın pasaportsuz olarak Hatay'a girebileceğini, sadece Payas'da polise hüviyet cüzdanlarını göstermekle iktifa edeceklerini, bu husustaki emrin şehrimizdeki alâkadarlara tebliğ edilmek üzere olduğunu haber veriyor. VAKİT maramam Karakter ve ideal Asun Us, bu Daşmakalede, milli Şef İs- met inonu nuün üniversite - balkonundan gençiğge nitap eden nutkundan karakter ve ideal bansıni ele alarak, herkesin ken- dı anıayışına göre manâ verdiği bu keli- melerle, mılli şet'in ifade etmek istediği mefhumun milli menfaatler karşısında şahsi ihtirasları ve arzuları severek ve is- tiyerek feda edebilmek kabiliyeti oldu - ğunu söyledikten sonra türk karakterini tebarüz ettirmekte ve türk milletinin, yüksek kıymetteki karakterini, milli mü- B cadele ve inkılap devirlerinde olduğu ka- dar, Atatürk'ün ölümünden sonra, üzerin- de mebusluktan başka hiç bir sıfat ve sa- lâhiyeti bulunmıyan Ismet İnönü'nü, mil- li şef tanımak ve onun muhterem varlı - ğını milli birlik için mihrak yapmakla da gösterdiğini ilâve etmektedir. t Milli birlik Sadri Ertem, “İşaretler” sütununda, İnönü üniversitede umumi başlıkla neş - rettiği yazırların üçüncüsünde, bugün mil- li Şefin “milletler için en büyük kuvet £ evlâtları arasındaki birlik kuvetidir.” sö- | zikrettikten sonra, milli vahdet bizim e- sas karakterimizi teşkil etmekle beraber bunu daha ziyade takviye etmek vazife miz olduğunu yazmaktadır. SON POSTA Ceza cürümle mütenasip olmalı Burhan Cahid, bu yazısında, polisi ve adliyeyi uğraştıran döviz ve esrar kaçak- çılığı, eroin fabrikacılığı gibi modern cürümlerin arttığını ileri sürerek bu cü- rümlerin tekerrürüne, cürme nazâran ce- zanın az olmasını, ibret verici ve müessir olmamasını sebep gösteriyor. Devlet ma- lından 40 parasını zimmetine geçiren memurun 5 yıl mahküm olmasına muka- bil, devlet hazinesine rahne açanların ce- zası gene hafif olduğunu hatırlattıktan sonra cürümle ceza arasındaki aşikâr niş- betsizliğe nazarı dikkati celbediyor. SON TELGRAF Mğllet idaresinin mürakabesi Etem İzzet Benice, bu başlıklı maka- lesinde milletin idaresi üzerinde millet murakabesini hakiki ve fili surette en başta Büyük Millet Meclisinin ve onu ta- kiben matbuatın partinin belediye ve vi- lâyet meclislerinin ifa kte oldukla- ıc_inde talebenin saatlerini nasıl kk ki imini bahs ederek, rmı ve bu makalede Millet Meclisinin sinema hakkındaki ğini, çünkü bu hareketin Berlin hükü- metince arzu edilmiyen Polonya - Ma- caristan itilâfını kolaylaştırdığını ilâ- ve eylemektedirler. Komünist partisi kongresinde siyaset divanı seçildi Moskova, 11 a.a. — Komünist parti- sinin 18 inci kongresi dün açılmış ve 35 âzadan mürekkep riyaset divanı se- çilmiştir. Bu âza arasında BB. Voroşi- lov, Kaganoviç, Kalinin, Molotov ve Stalin de bulunmaktadır. B. Stalin beş dakika süren alkış tufanı arasında kar- şilanmış ve parti merkez komitesinin faaliyeti hakkındaki raporunu okuma- ğa başlamıştır. Belgrad'da tevkifler Bağdat, l1 aa. — Hükümet, isyan hareketine karşı yeniden emniyet ve tenkil tedbirleri almıştır. Miralay Sa. de âşikârdır. A. Ş. ESMER lerine şüphem yoktur.” , tü Hh Saib, tevkif edilmiştir. zorl izah ediyor ve öğ- retmenlerin, terbiyevi mahiyetteki film- le_n seçmek hususunda uğrıyacakları müş- külâtı anlatarak bunun bir kanun işi ol - duğunu söylüyor. Çocuk esirgeme kuru- munun reisi Fuat Umay'ın geçen seneler zarfında meclise verdiği kanun teklifle- murak i mevzu haricinde bıraktığı- nı yazdıktan ve Milli Şef'in türk milleti- nin İstikbali üzerinde “kendi kendisini idare” bakımından hazırladığı büyük iç- timaj ve siyasi inkılâbın-ilk mesut başlan- gıcının bugünden memleket içinde ken- disini göstermeğe başlamış — olduğunu, ın dün ile bugün arasındaki far- rinin biran evel e- diyor. Orta tahsil meselesi Sadrettin Celâl Antel, maarif vekâleti büdcesinin en büyük kısmı orta tahsile ayrıldığı halde ,vekâlet bilhassa son sene- ler zarfında uğraştığı bu meselenin, orta mektep meselesi olduğunu, bunun da her sene artan talebe nispetinde muallim a- dedinin artmamasından ileri geldiğini söyliyerek, muallim, talebe ve bina ba- kımlarından orta tahsil meselesini tetkik ediyor. İçtimai sigorta Sabiha Zekeriya Sertel, içtimali si ta mevzuu ile buna dair kanun ihası tetkikatı için Millesler Cemiyeti içtimai yardım ııg_beı_i müdürünün hükümet tara - fından Türkiye'ye daveti münasebetiyle yazdığı bu fıkrada, bu zatın yapacağı tet- kiklerin, hususi müesseselere bir çok ko- ruyucu külfetler yükliyeceği muhakkak olduğun usöyledikten sonra, iş büroları - nın, küuruldukları günden beri, hususi mü- esseseleri kanuni tatbikata geçirmek için mücadele ettiklerinin, bu müesseselerin hükümete vergiyi bile bir angarya telâkki ettiklerini (içtimal sigorta meselesinin, kanuni maddeler arasına sıkışıp ka'na- ması için, iş bürolarına daha fazla salâ- hiyetten başka iş verenle işçiye en büyük hakemin kanun olabilmesi için müsavi hak verilmesi lüzumunu müdafaa etmek- tedir, km bugünün lehine olduğu kadar matbu- at ve tefekkür hüriyetinin de lehine ol- duğunu ilâve ettikten sonra, tevhitten son- ra biraz zayıflıyan parti murakabesinin Büyük Kurultaydan sonra parti idare he- yetlerinin kendi şahsiyetlerini bulmala- rı ile yeniden kuvetl i ümidini iz- har etmekte, vilâyet ve belediye meclis- lerinin murakabe vazifelerinin teessüs etmesinin ise ancak kuvvei intihabiyenin hakiki varlığı ve mahalli parti teşekkül- lerinin faaliyet ve kuvet ölçüleri ile te- essüs edilebileceğini söylemektedir. HABER aa Çocuklarımızı harcamıyalım Suat Derviş, bu makalesinde, ün- lerde sokağa atılan, üvey analan:ıîî';nnâ:- yak yiyen çocuklara ait hâvadisleri ele alarak diyor ki: “medeni olduğ en buyu_k bi A biz cemiyetimizin en kıy- metli ve himayeye en ziyade muhtaç ev- Ii_şilzrı olan çocuklarımızı düşündüğümüz | gün vereceğiz. Yuvasında eziyet gören, *.' anasının yanında bakılmıyan, yoksulluk Hk k yüzünden evlâdlık verilen çocuk bakım evine muhtaçtır. Çocuklarımızı biraz da- l_n fazl'ı qüsünmçie. onları himaye etme- ğe, yetiştirmaze, harcamamıya mecburuz. Medeni, ’i_n:ınî ve milli endişemiz bunu icabettirir,