Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULUS 23 -2 .- 1939 Spor teşkilâtimizin müstakbel çalışması Tümgeneral Cemil Taner'in izahları Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğü merkez istişare heyetinin evelki gün Hava Kurumu merkezi salonunda Başvekil doktor Re- fik Saydam'ın reisliği altında yaptığı toplantıda Genel Direktör Tümgeneral Cemil Taner beden terbiyesi kanununun tatbikine ait olarak.hazırlanan nizamnamenin umumi hatları hakkında ba- zı izahlarda bulunmuştu Spor teşkilâtımızın müstakbel çalışmalarında hangi esaslara istinat edileceğini anlatan bu beyanatı ehemiyetinden dolayı ay- nen derce devam ediyoruz: 8 — Kulüplerin vaziyeti: Kanun gençlerin beden terbiye di- rektörlüğünce teşkil edilecek veya ka- nuna intibak edecek külüplere girmek mecburiyetini yazmaktadır. Şu halde evelâ mevcut kuülüplerimizi ve spor faaliyetimizi göz önüne alalım: Halen federe ve gayri federe namı altında iki nevi spor kulübümüz var- dır. Bir araya gelerek bir cemiyet ha- linde toplanan ve (idman ittifakı ce- miyeti) adını alan ve müteakip adı (spor kurumu)na çevr.len ve bu ku- ruma sonradan dahil olan kulüpler (federe) adını almışlardır. Bir de bu cemiyete girmeyip müstakilen faali - yette bulunan ve cemiyetler kanunu - na göre ve kendi nizamnamelerini hu- susi olarak yapıp devletten faaliyet müsaadesini almış olan kulüpler ki bunlara da (gayri federe) namı veril- miştir. Devlet teşekkülü olan beden terbiye direktörlüğü teşekkül edince ve fede- re kulüplerin kendiliklerinden mey - dana getirdikleri spor kurumu lâğve- dilince ve kanun bütün spor kulüple- rine devlet namına kontrol vazifesini beden terbiyesi direktörlüğüne verin- ce federe, gayri federe bütün kulüp - lerin kanun ve beden terbiyesi direk- törlüğü nazarında vaziyeti müsavi ol- ması ve gençlerin bütün kulüplerden kanuna intibak edenlere mecburi ola- rak girmesi icabetmektedir. Şu halde içlerine mecburi bederi terbiyesi mü - kellefiyetini yapmak üzere vereceği - miz gençleri fizik ve moral bakıbından yükseltmek vazifesini tevdi edeceği - miz bütün kulüplerin kanuna intibak etmesi veya beden terbiyesi ve spor faaliyetine nihayet vermesi kanunen zaruridir. Bir kulübün kanuna intibakı şu su- retle olur: Beden terbiyesi kanununun 6. mad- desinin son fıkrası beden terbiye di - rektörlüğünün beden terbiyesi teşki - lâtının mercii ve amiri olduğunu yaz - maktadır. Şu halde beden terbiyesi teşkilâtı - nın faal birlikleri olacak kulüplerin beden terbiyesi direktörlüğünü merci ve âmir olarak tanıması ve direktör - lükten kanun ve talimatlar dahilinde verilecek her türlü emirlere bilâkay - düşart itaat etmesi ve merkez istişare heyetince bütün teşkilât kulüplerine şamil olmak üzere tanzim edilecek ku lüp dahili nizamnamesinin aynen ka - bul edilmesi bu iki noktayı kendileri- ne verilecek muayyen mühlet dahilin- de eski nizamnamelerine göre kong - relerini toplıyarak kabul ettikleri ku- lüp idare heyeti tarafından bir beyan- name ile bildiren kulüpler beden ter- biye direktörlüğünce yeniden tescil edilerek teşkilâta ithal edilecek, mu - ayyen müddet zarfında beyanname vermiyen veya bu iki esasa intibak et- meyi muvafık bulmıyan kulüpler hak- kında da kanunun 13. maddesi ahkâ - mı tatbik edilecektir. Direktörlüğümüzce tescili yapılan bütün kulüplerimiz kendimizin teşkil edeceğimiz kulüplerle aynı hakka ma- lik olacaktır. Bundan sonra bize intikal eden ku- lüplerin iç vaziyetleri vali veya kay - makamlıklarca tetkik edilecek sağlam kurulmuş, sağlamlaştırılması kabil ol- mıyan, bir kulüp vasfını edinmesine imkân görülemiyen kulüplerin kanu.- nun 13. maddesi mucibince biribirle - riyle birleştirilmesi veya büsbütün feshi hususları Vekiller heyetine ar - zedilmek üzere esbabı mucibesiyle be- den terbiyesi direktörlüğüne teklif e- dilecektir. 9 — Profesyonel meselesi: Bir de proresyonel meselesi vardır. Yani beden harekâtı ve spor nevinden olan faaliyeti maişet vasıtası olarak kullanmak istiyen şahısların bu hare- ketlerinin menedilmesi veya tanzimi meselesi. Halen memfeketimizde pro - fesyonel mahiyette cemiyetler kanu - nunca müsaadesi istihsal edilmiş bir kulübümüz yoktur. Yalnız profesyo - nel mahiyette şahsi faaliyetler vardır. Evelâ şunu tebarüz ettirmek isterim ki devlet spor teşkilâtı tamamen bey- nelmilel mahiyette (amatör) sıfatını haizdir. Faaliyetleri ve temasları a . matörler sırasında yer alır. Fakat pro. fesyonel mahiyetteki faaliyetlerin de devletçe kontrol edilebilmesi ve bu se- beple nizamlanmasını zaruri görüyo - rum, Profesyonel sıfatiyle faaliyette bu- lunacak her şahıs yapacağı sanatının cinsini, mıntakasını bildirerek devlet- ten müsaade almalı ve bu müsaade be- den terbiyesi direktörlüğünce kendi sine verilecek bir vesika ile tesbit e- dilmeli ve devletin her türlü sanatlar için koyduğu vergi kanunlarına tâbi olarak sanatını diğer sanatlar gibi ya pabilmelidir. Böyle bir vesikası olmı- yanların para kazanmak için spor faa- liyetinde bulunmalarına idare memur- larr mani olabilmelidir. Böyle şahsi sanat vesikası olan fertlerin bir araya gelip aralarında gene profesyonel ma- hiyette bir cemiyet teşkil edebilip e- demiyecekleri cemiyetler kanununa, bunu menedecek bir madde ilâvesi mu- vafık olup olmıyacağı ayrıca devletçe düşünülecek bir meseledir. Halen böy- le bir mesele ve vaziyet karşısında bu- lunmuyoruz. Bunun üzerinde etraflı tetkikat yapmıya şimdilik vaktimiz vardır. Bu arada bir noktayı daha arzetmek isterim: bizim pek çok köylerimizde, kasabalarımızda, düğünlerde, bay - ramlarda mahalli örfü âdet hükmün - den olarak pehlivan güreşleri, harp o- yunları, at koşuları yapılır. Ve bun - larda muhtelif derecelerde kazananla- ra hediye, mükâfat, ikramiye verilir. Amatör spor faaliyeti bu gibi mükâ- fatları meneder. Fakat bu âdeti kaldırmak doğru de- ğildir. Gençleri teşvik eden bu gibi mahalli örfü âdete dayanan serbest fa. aliyetlerin devamı ve bu faaliyetler neticesinde kendisine ikram edileni kabul etmenin amatörlük vasfını ihlâl sa e edl BİR GÖRÜNÜŞ N RESİMLER etmiyeceğini prenstprotarak mek yerinde olur. Yeter ki bu faaliye- te iştirâk nihayet vilâyet hudutları dahilinde kalsın, vilâyet hududu hari- cindeki faaliyetlere para mukabilin - de iştirâk profesyonellik şeklini alır. Ve ancak profesyonellik vesikasını haiz olanlar arasında yapılır. 10 — Külüplerimizin dahili teşki - lâtı nasıl olacak? Yukarıda arzettiğim gibi ilkin 13 ya- şından 23 yaşına kadar olan gençleri kulüplere girmeye mecbur tutunca fa- aliyet noktai nazarından bunların yaş- ları arasındaki farkı göz önünde tut - mak icabedecektir. Bu faaliyet kendi yaşlarının icabettirdiği dereceyi ge - çerse veya küçük yaştakiler, büyükle- rin faaliyetiyle mezcedilir ve büyük- lerin tâbi tutulduğu dereceye tâbi tu- tulursa faydadan ziyade zarar gelece- ği şüphesizdir. Muhtelif yaştaki gençlerin kulüple- re girmesi için iki şekil hatıra gelir: biri her yaşa göre ayrı kulüp teşkil e- derek her yaşın kendi kulübüne gir - mesi, İkincisi de muhtelif yaştaki gençle- rin kendi semtindeki kulübe girerek kulüp içinde yaşlarına göre gruplan - dırılması. İkinci şekil hem pratik bakımdan, hem de nihayete kadar çalışacağı ku- lübünü gencin benimsemesi ve kulü- bün de ileride kendisinin yüzünü a - ğartacak olan gencin daha küçük yaş- tan itibaren faaliyetine daha fazla a - lâkadar olması bakımından faydalı mütalea ediyorum. Birinci şekilde genç muayyen yaşı aşınca kulüp değiştirecek, faaliyetini kulüpler arasında taksim edecek ve hiç bir kulüp hasrlasından mesul bir vaziyet göstermiyecektir. İkinci şekil tercih edildiğine göre bir kulüpte bulunan faal gençlerin, Dört grupa ayrılması lâzımdır: 1. grup 12, 13, 14 yaşındaki gençler ki orta mektep yaşlarına muadildir, 2. grup 15, 16, 17 yaşındaki gençler ki lise yaşına muadildir. 3. grup 18; 23 yaşındaki gençler ki yüksek tahsil ve üniversiteye muadil- dir. (Bu yaşların bir kısmı da orduda bulunur.) 4. grup şimdilik bu yaşların fevkin- de olan ihtiyari âzadan terekküp eder. Bunlardan birinci grup esas itiba - riyle orta mektep talebesinin beden terbiyesi ve sporuna rahberlik edecek surette yaş haddine göre tanzim edile- cek talimatnamedeki hareketler ve o- yunlarla. (Sonu yarın) Trakya'da kooperatifçilik Edirne (Hususi) — Trakya'- nın ziraai ve iktisadi kalkınma- sında kıredi ve satış kooperatif- lerinin oynıyacağı büyük rol göz önünde bulundurularak köy lüyü — mutavassıtların elinden kurtarmak ve müstahsilin alrn te- rinin karşılığını bunlara kaptır- mamak maksadiyle Trakya'da yeryer zirat kredi kooperatifle- ri kurulmuştur. 25 i yeni açılmak Üüzere 80 zirai kredi kooperatifi Trakya'da faali- yettedir ve bunların bir seneye ka- dar sayıları yüzü bulacaktır. Geçen sene 400 ortakla işe başlı- yan Uzunköprü kavun satış koope- ratifi bu sene daha yedi sekiz köyün girmesiyle 1200 ortağa malik olacak tır. Geçen sene Trakya'dan Alman- ya'ya 23 vagon kavun gönderilmişti. Bu ihracattan bütün masraflar çık- tıktan sonra vagon başına 600 lira kazanıldığı tahmin edilyor. Bunun üzerine Nafıa - İktisat vekâletleri soğuk hava vagonlarını 15 den 30 a çıkarmıştır. Kavun müstahsilleri ve satış kooperatifi ortakları bundan çok memnundurlar. Ve bir vagonun gidip ge'me müddeti bol Uc! bir ay olduğuna göre kooperatifçilerin ih- racat kolaylığı, teknik ve emniyet bakımından, devlet himayesinde sa- yılır. Tavuk, tavşan ve küme& hayvanla- rı kooperatifine gelince: Trakya'dan gönderilen tavuk, hindi, kaz ve ben- zerleri İstanbul'daki besi durakla - rında iki haftalık bir besi ve semiz- leme tedbirlerinden sonra hususi teş kilâtlariyle kestirilip tüyleri ayırttı- rıldıktan sonra hafif — kasalara iıti_f edilmekte ve soğuk hava vagon- î:_“yle Almanya'ya gönderilmekte - ir. Bu suretle Trakya'da bol kavun yetiştirmek, bol yumurta almak, iri vücutlu etli tavuk, hindi, kaz ve ör- dek yetiştirmek mümkün olacaktır, Ve bu, Trakya için başlı başına *Tkti- sadi bir meseledir. Ve kümes hay- vanları cinslerinin ıslahına çalışıl - maktadır. Şimdi de bütün tavuk is- Kavun ve kümes hayvanı ihracatı iyi neticeler veriyor tasyonları Veterinerlerin kontrolü - ne bağlanıyor. Nitekim yedi merkez- de civciv makineleri kurulmuştur . Çanakkale, İnanlı, Vize, Pınarhisar, Lüleburgaz, Pehilvanköy, Edirne ve tarım başı okulları makine merkez- leridir. Bu makineler önümüzdeki se ne içinde bir kat daha arttırılacak- tır. Tekirdağında ağaç bayramı Tekirdağ, 22 aa. — Dün Tekirda. ğında ağaç bayramı kutlanmış, başta vali olmak üzere devair müdürleri, bü- tün öğretmen ve talebeler şehrin met halindeki sahaya giderek binlerce fi- dan dikmişlerdir. Giresun'da fakir talebeye yardımlar Giresun, 22 a.a, — Şehrimizin dört ilk okulunda öğle yemeğinden mah. rum 153 fakir taleheye himaye heyeti- nin faaliyetleri neticesinde bir haf. tadanberi sıcak yemek verilmeğe baş- lanmıştır. Ayrıca 78 talebe giydiril- miş ve heyeti umumiyesinin mektep levazımı da verilmiştir. Gerek yemek ve gerekse kitap defter gibi ihtiyaçla rı ders kadar verilecekti a-dün kapanmış- Çukurova'da yapılan arkeolojik araşlırmalar iyi nefice verdi Bulunan eserler arasında bir sfenks vardır Adana, (Hususi) — Çukuova'da bu yıl yapılan arkeo- loji faaliyeti ve- rimli neticeler el- de edildikten son- z_ı_ğ. Ankara Dil Ta rih Edebiyat fTfa- kültesi — arkeoloji profesörü B. Fon- der Östen ve asis- tan B. Tahsin ile Adana müzesi mü- dürü B. Yalman Yalgın, Muvatali âbidelerini tetkik ettikten sonra Tar sus - Mersin - Vi- ranşehir, Korikos harabelerinde — u- zun boylu etüdler yapmışlardır. Heyet aynı za- manda cenuptaki Sakcagözde de araş- tırmalar yaptı. Bu höyükte bulunan Eti kabartması Ankara'ya götürül- müştür. Çıkarılan eserlerin mecmuu üç tondur. Beş parçadan ibaret olan bu eserlerden biri şudur: Vücudu Arslan, başı insan, kanadları kartal, kuyruğu yılan bir sfenks, birisi de, elinde bir su kabı ile etrafa melanet serpen bir şeytan kabartması, diğeri, iki vücut arasında hayat ağacını tem- sil eden bir tablo ve diğeri de bir kı- ral hizmetçisidir. Kazıları muvaffakiyetle idare eden Çukurova'da bir bizans eseri heyet Sakçagözde ve Sakara höyü- ğünde de ufak bir araştırma yapmış ve orada elde ettiği seramik parçaları ile Eti devrinden neolotik devre ka- dar höyüğün muntazam bir istihale geçirmiş olduğunu anlamıştır. Saka- ra höyüğünde yapılan — araştırmalar esnasında elde edilen bir Eti Teberi, iki silindir mühür ve bir taş çanak Adana müzesine getirilmiştir. Heyet vazifesini dün bitirmiş ve bugün Ankara'ya dönmüştür. Üç ay sonra gene cenupta bazı mıntakalar- da kazılar yapılacaktır. — Tangüner Kastamonu'da koşular î Kastamonu (Hususi) — Son haftalar içinde şehrimiz atletleri arasında sokak koşuları tertip edilmektedir. Gönderdiğim resim, bu koşulardan birine iştirâk eden atletleri göstermektedir.