18 Ocak 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

18 Ocak 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18.1.1939 ' t z DA US SA gel İ rmanez aç gt ll d l DIŞ POLİTİKA İtolya'nın beklediği * görüşmelerine mevzu teşkil çç n meseleler hakkında yarı resmi Ha zione Diplomatica”nın ver- &i malümat, hem bu müzakereleri, Haa de İtalya'nın Fransa'ya karşı Aziyetini aydınlatmaktadır. İtalyan Sâzetesi, ingil lariyle Musoli hi arasındaki görüşmeleri şöyle hülâ. Sa ediyor » | — İngiltere ile İtalya arasındaki ar, 16 nisan mukavelesiyle ki edilmiş olduğundan yalnız bu i- _dwleti alâkadar eden meseleler Müzakere mevzuu olmamıştır. 2 — Görüşmeler esnasında ingiliz devlet adamları, Fransa'ya olan bağ- dan bahsetmişler. Musolini de İtalya'nın Roma - Berlin mihveri- .Gh.ihıı duğu öylemiştir. 3 — İspanya işinde İtalya'nın vazi- i daği .B * M LA hükü— Metçi İspanya'ya yardım yapıldığı tihetle İtalya'nım da Franko'ya yar - devam edeceğini söylemiştir. Fakat hakikat şudur ki, Musolini, Yabancıların yardımı olsun olm Tanko'nun mağlüp olmasına razı ol- Mryacaktır. Eğer Franko kazanmaz- ta, hükümetçilere yardım edildiğine hükmederek, Musolini “tam serbes- tisini tekrar elde edecektir.,, 4 — Fransa ile İtalya arasındaki Münasebetlere gelince; Musolini, İs- soy Amerika hava DÜNYA HABERLERİ kurmayı erkânından general Frank Andrews'in bir nutku Amerika'nın hava müdafaası için esaslı tedbirler alınmalı! Nevyork 17 a.a, — Milli tayyare ce- miyetinin senelik kongresinde hava kuvetleri kurmayından general Frank Andrews, bütün sanayi merkezleri ile sivil halkın Avrupa'dan Amerika'ya kadar uçarak tekrar Avrupa'ya döne- bilecek düşman tayyareleri tarafından bombardıman edileceğini ve buna A- merika'nın ancak müdafaa kuvetlerini arttırmak sayesinde mani olabileceğini söylemiştir. Andrews, büyük denilen bombardı- man tayyarelerinin istikbalin tayyare- lerinin küçük birer nümunesinden baş ka bir şey olmadığını ilâve etmiştir: -*— Tayyare fabrikalarımızdan her- hangisinin olursa olsun merhalesiz 16.000 kilometre uçabilecek bombar - drman tayyareleri imal edebileceğini in a- Tasını açtığını söylemiştir. Binaena- leyh İspanya harbi nihayetlenmedik- $e — ki bunu Franko'nun zafer ka- Za ÇA AM | V| e ıi A — Fransa ile müzakereye girişmekte fayda yoktur. Görülüyor ki Roma mülâkatı, her Meseleyi olduğu yerde bırakmıştır. talya'nın İngiltere ile esasen halle- decek bir dâvası yoktu. İngiltere ile ransa arasındaki tesanüt sağlamlı- ğimnı muhafaza ettiği gibi, Almanya ile İtalya arasımndaki Berlin - Roma Mihveri de sağlamdır.İtalya ile Fran- 8a arasındaki ihtilâfların görüşülme- $i için de İspanya harbinin neticesini, a doğrusu Franko'nun zaferini beklemek lâzımdır. Musolini, yabancı devletlerin hü- tçi İspanya'ya yaptıkları yar- dımdan bahsederken, Milletler Ce- Miyeti komisyonu da bu nokta üze- tindeki tetkiklerini bitirmiş bulunu- Yordu. Cemiyet konseyine verilen bir bu komisyon hükümetçi İs- Panya mesel iki memleketi diyorum. Amerika fabrikaları bu çesit tayyareleri imal edebileceği gibi c (i tayyareleri de imal edebi - lirler ev imal edeceklerdir de...” Amerika'nın hava küvetleri bakı - mından beşinci veya altıncı gelmekte olduğunu söyliyen Andrews, şunları ilâve etmiştir: « Erkânı harbiyenin elinde 400 harp tayyaresinden başka tayyare yok tur.” Andrews, harp tayyareleri imaline son derecede gayret edilmesini ve At- lantik sahilinin hava taarruzlarına karşı müdafaa tertibatınım ıslah olun - masım ristemek suretiyle sözlerine ni- hayet vermiştir. Mısır ve Süveyş kanalı Kahire, 17 a.a. — Ayan meclisinde bir nutuk söyliyen başvekil Muham - -— ra'da yabancı asşker kglmıdığıı[ııd . Rapora göre, €© yapan enternasyonal fırkalarda yir- mi beş bin asker vardı. Bunların da Yüzde altmışmı ispanyol askerleri, Yüzde kırkını yabancılar teşkil edi- Yordu-Eylüldenberi on bin yabancı asker geri Çekildiğine göre, bugün ükümetçilerle harp yaâp bancı asker kalmamıştır. İspanya Hariciye L P | med b Paşa, Süveyş kanalı hak- kında muhtemel her türlü konuşmala- ra Mısır'ın iştiraki hakl, yenidi teyid etmiş ve son Roma görüşmeleri- ni bahis mevzuu ederek demiştir ki: “— Aldığım haberlere göre, son in - giliz - italyan görüşmeleri esnasında ne Süveyş meselesinin ne de Mısır'ı alâkadar eden herhangi bir diğer mese lenin bahis mevzuu edilmediğini bildi- Tebilirim.” — — e Fransız parlâmentosunda Dış politika Müzakerelerine devam edildi. Paris, 17 a.a, — Mebusan meclisi bu sabah harici siyaset istizahlarına tek- rar başlamıştır. Sabah celsesinde bilhassa radikal sosyalist Margaine uzun bir nutuk söy liyerek hükümetin siyasetini müdafaa etmiştir. Öğleden sonraki toplantıda Flandin Blum hükümetinin siyasetini şiddetle tenkit etmiş ve Blum'u İspanya ademi müdahale siyasetine kati olarak riayet etmemiş olmakla ittiham eylemiştir. Müteakiben, Taittinger cümhuriyet- çi isparıyollara yardım için sol cenahın istediği Pireneler hududunun açılma- sı aleyhinde bulunmuş ve Franko hü- kümeti nezdine bir siyasi mümessil gönderilmesini istemiştir. Mebusan meclisi yarın müzakerele- re devam edecektir. Senato reisinin nutku Paris, 17 a.a. — Ayan meclisi bugün toplanmış ve tekrar reisliğe seçilen Jeanneney bir nutuk söyliyerek demiş tir ki: “— Fransanın vaziyeti hariçten dik- katle takip olunuyor. Fransa, bugün dahili nizalarda bulunamaz. Yirmi se- nedenberi muahedelerin fütursuzca ih- lâl edildiği ve yırtıldığı, bir yığın mâ- nevi mefhumların yıkıldığı, ihtirasla- rın hak perdesine büründüğü, mal ve canların tazyik gördüğü, kuvetin hü- küm sürdüğü bir Avrupa'da sulh sağ- lTam olamaz. Fransa sulh istiyor ve sul- hun çetin yolu üzerinde yürüyor. Fa- kat Fransa menfaatlerini millf zâfta bulabileceklerini zanneden milletlerin âkibetinin ne olabileceğini tamamiyle müdriktir. Ayan meclisi, harici siyaset hakkın- da verilen iki takririn müzakeresi için 14 şubat tarihini tesbit etmiş ve per- şembe günü toplanmak üzere dağılmış- tır. ' Vekili bu raporun sonra ayağa kalkarak demiştir ki: — Yüzde yüz ispanyollardan mü- Japonya Uzakşark meselesinin bir rekkep olan İsp u, n ketin istiklâli için harp etmektedir. Diğer taraftan Franko'ya son .K,ı— talonya taarruzunda dört fırka ital- yan askerinin yardımda bulunduğu - nu İtalya gazeteleri yazmışlardır. Şunu söylemek Tâzımdır ki Muso- lini, İspanya meselesinde daima aynı noktai nazarı müdafaa etmiştir: Fa- şist lideri, Franko'nun mağlübiyeti - ne aslâ razı olamıyacağını söylemiş - tir. Karışmazlık komisyonuna bu şartla girmiş. İngiltere ile 16 nisan i- tilâfını bu şartla imzalamıştır. Bu- gün de karşı tarafta yabancı asker kalmadığını enternasyonal komisyon bildirdiği halde hükümetçilerin ga- lip gelmeleri ihtimali karşısında ha- reket serbestisini elde ederek geniş ölçüde müdahale edeceğini söyle- mektedir.Demek oluyor ki Avrupa'yı harbe sürükliyecek bir karışıklığın önüne geçmek için Franko'nun ka- zanmasını istemekten başka çare yoktur. Esasen görülüyor ki hldııo— ler de öyle bir neticeye doğru inkişaf etmektedir. Fakat acaba iklığın önüne geç solini'nin Çemberleyn'e söy ğ göre, Fransa ile hesaplaşmak zama- nı b üzerine gelmiş bul: k tır. Faşist lideri: İspanya işi caya kadar ne Fransa ile müzakere- Ye girişirim, ne hakeme giderim, ne de tavassut kabul ederim,, diyor. İtalya'nın, Fransa ile hesaplaşmak için Pirene dağlarının cenubunda Franko'nun yerleşmesini neden bek - lediği, izaha lüzum göstermiyecek d âşikârdır. TÖRDE A, Ş. ESMER Düzeltme Dün Almanya ile yapılan 150 mil - Yonluk kredi anlaşmasına dair tafsilât verirken, bu haberin iç sayfalara ge - Çen kısmı yanlışlıkla 15 milyon lira o- yazılmıştır. Bunun 150 milyon Mark olduğunu tasrih eder ve özür di- e “et * Ü e böyle bir netice karı- Bil L _i? M'l- ai konferansta görüsülmesine muhalif 1-Çin yarı sömürgelik vaziyetinden çıkmalı 2 - Dünya ticaretine açık olmalı 3 -Servet kaynakları herkese taksim edilmeli Tokyo, 17 a.a. — Domei ajansının haber aldığına göre, Japon- ya'nın ingiliz ve amerikan notalarına vereceği cevap, hulâsa ola- rak, aşağıdaki noktaları ihtiva edecektir: 1 — Japonya, Uzak Şark meselele - rinin bir enternasyonal konferans ö - nüne çıkarılmasına katiyen muhalif - tir. 2 — Japonya, aşağıdaki şartların a- lâkadar devletler tarafından — kabulü takdirinde, doğrudan doğruya müza- kereye hazırdır. a — Çin'in yarı sömürge statüsünün ilgası ve şark ırklarına mensup herke - se oturma serbestisinin itası süretiyle şark ırklarının mutlâk hüriyetinin e - sas prensip olarak bu devletler tara - fından kabulü, b — Mevcut ekonomik blokların tas- fiyesi ve gümrük setlerinin ilgası su - retiyle dünya tiearetine tam bir ser - bestinin kabulü. © — İptidat maddelere ve milli mü - dafaaya lüzumlu maddelere serbest kavuşma imkânlarının verilmesi su - retiyle servet kaynaklarının hakkani- yet üzere tevzii. İngiliz notasının sureti Amerika'ya verildi Vaşington, 17 a.a. — Hariciye nazırı Hul, matbuat konferansında İngiltere' nin Tokyo'ya tevdi ettiği notanın bir suretini almış olduğunu söylemiş, fa- kat notanın metni hakkında malümat de İngiltere ile Amerika arasında bu hususta istişareler yapılıp yapılma - dığına dair sorulan bir suale cevaben Hul, şahsen bu istişarelerin yapıldı - ğına dair malümatı olmadığını beyan etmiştir. İngiltere'de esrarlı bomba hâdiseleri Londra, 17 a.a. — Dün akşam Bir- mingham elektrik santralmda bir su hazinesinin temelinde bir infilâk vu- kuüa gelmiştir. Hasaratın çok mühim olduğu zannedilmektedir. Emniyeti umumiye idaresinin bazı mehafili, dün bir takım yerlerde vukuu haber veril - miş olan infilâkların “İrlandalı” tah - rikâtçıların eseri olduğu faraziyesini i- leri sürmektedir. Kredi Fonsiye keşidesi Kahire, 17 a.a. — Yüzde 3 faizli ve ikramiyeli Mısır kredi fonsiye tahville- rinin 16-1-1939 tarihindeki keşidesin- de: 1903 senesi tahvillerinden 433.260 numara 50.000, 1911 senesi tahville - rinden 296.209 numara 100.000, frank İtalyan hariciye nazırı Yugoslavya'ya gitti Roma, 17 a.a. — Kont Ciano, bu ge- ce saat 12 de Yuğoslavya'ya hareket etmiştir. İtalyan - Yugoslavya dostluğu Belgrad, 17 a.a. — Samouprava ga - zetesi “İtalya - Yuğoslavya dostluğu,, ve “Kont Ciano'nun ziyareti” başlık - ları altında bir makale — neşretmiştir- Bu makalede özcümle İtalya ile Yu - goslavya arasında hiç bir ihtilâf mev - cut olmadığı ve İtalya ile Yuğoslav - ya'yı biribirine karşı muarız mevkii - ne sokacak hiç bir sebep bulunmadığı beyan edilmektedir. Müstakar bir formül bulmak için Roma, 17 a.a, — Yuğoslavya'da kont Ciano ile Stoyadinoviç arasında yapı- laca" mülâkatın arifesinde Giornale d'İtalia, iki memleket münasebetle - rini tetkik ettikten sonra diyor ki : “Asıl mesele, Yuğoslavya'nın iste - diği hudutların muhafazası prensipiy- le Macaristan'ın talep ettiği Yugos - lavya macarlarının meşru haklarına riayet edilmesi prensipini telif ede - cek müstakar bir formül bulmaktır.,, Şartları kabul edilmiyor Filistin arapları tahriklere devam edecekler Berut, 17 a.a. — Londra konferan- sında arapların alacakları hattı hare- keti tesbit edecek olan karar sureti, pek yakında, bütün arap devletleri hü kümet merkezlerine aynı günde, neş- redilecektir. Sanıldığına göre, bu karar sureti, arapların Londra konferansına iştirâk leri için aşağıdaki hususatı şart koş- maktadır: 1, — Konferans, yüksek arap komi- tesi tarafından tesbit edilmiş olan a- rap taleplerine istinat etmelidir. 2. — Filistin nasyonalistlerine mu- halif Naşaşibi partisi, müzakerelere iştirâk ettirilmemeli, ve yüksek arap komitesi Filistin araplarının yegâne mümessili olarak tanınmalıdır. Karar sureti, şu ihtarla nihayet bu- lacaktır. Aksi takdirde, araplar, devama dâvet olunacaktır. Romanya'nın Atina ve Ankara sefirlikleri Bükreş, 17 a.a. — Selâhiyettar mah- fillerden alınan malümata göre; Ro - manya'nın Berlin orta elçisi Radu Ka- varaya Atina'ya yahut da Ankara'ya büyük elçi tayin olunacaktır. tahrikâta Türk köylülerinin dâvası (Başı 1 inci sayfada) Kararlarını verdi ve dağıldı. Türk köylülerinin toptak dâvası, bütün bir tarihin yürüyüşünde ulusal bir meseleydi. ha Teşhisi, Atatürk koydu. İsmet İnönü, teşhis konan yaranın tımarına koyuldu. Dâva inkişaf ve tekâmül merhalele- rinde daha birçok tedbirler alınmasına lüzum gösterecek kadar büyük ve önemlidir. Fakat ne olursa olsun, yetle başarılmıştır. Başarılmak üzeredir. Cümhuriyet hükümetinin başında Celâl Bayar gibi bir türk köylü oğlu- muvaffaki- | Kont Çaki'nin Berlin'deki temasları Berlin, 17aa.— Fon Ribbentrop, B. Çaki şerefine bir akşam ziyafeti vermiştir. Fon Kibbentrop söylediği nutukta iki memleketi birleştiren dostluk ve takdir bağlarını tesit etmiş, B. Çaki de cevabında bugün olduğu gibi daima da Macaristan'la Almanya'yı bağlıya- cak olan ekonomi, kültür ve sempati bağlarından bahseylemiştir. Görüşmeler Berlin, 17 a.a. — Macaristan Harici- ye Nazırı Kont Çaki, yanında Macaris- tan'ın Berlin büyük elçisi olduğu hal- de, haritiye nezaretine giderek B. Fon Ribbentrop ile uzun müddet görüş - müştür. Macar hariciye nazırı, bugün saat 17 de Hitler'in muavini Hess'i ziyaret ederek Macaristan'daki alman ekalli - yetlerinin vaziyeti hakkında görüş - nun bulunması büyük dâva için güzel bir talihtir. Alınacak tedbirler, tatbikatına ge - çilmiş olan bu muazzam işi sağlama bağlıyacaktır. * Tarihimizin yürüyüşünde köylünün haklarr"uğrunda uğraşa uğraşa can ve- renlerin sayısı pek az değildir. Bütün bir ulusal kavganın verimini toplamakta olduğumuz bugünlerde, onlafı gönülden anmak bir borçtur. Osmanlı tarihinde; Lâle devrinde., Bu çılgınca zevk ve eğlence çağla- nnda._ türk köylüsünün dâvasını bağı- rvan bir adam çıktı. L O, başı ve boynu pahasına türk köy- lüsünün ıstırapl T plarını haykırdı. Bu adam: Defterdar Sarı Me Diyolü: hmet Paşadır. $ "El_ı“ insaf katında raayaya veliyün- niam itlakr sahih olüur. Velinimeti âlem filhakika raayadır ki anlar ziraat ve ha- Taset emrinde huzur ve âramı kendile- re haram ve iktisap ettikleri nimet ile bizi it'âm ederler (1)” - O çağlarda raaya tâbirinin köylü ve çiftçiye de şâmil olduğu malümdur. * |- Bugün. Millt dilek ana kanunda ye- rini almış, tatbikatına da girilmiştir. Bir zafer ki devleti esasından kuru- yor. Devleti en radikal yönden türk ya- pıyor, Türk köylüsü! Sen bu toprakları, saban elinde, kı- lıç belinde bekledin. Tarihin yürüyüşünde dünyaya bu asil varlığınla göründün, Bu baylık sana ne güzel yaraşıyor. Hakkm kutlu olsun!. 15/ İkincikânun/1939 Ankara Mahmut Esat BOZKURT — (L) Nasayihül vüzera vel ümera S. 72 İstanbul'da kapatılan P.T.T. merkezleri İstanbul'da Eminönü ve Dolmabah - çe'de bulunan iki posta, telgraf ve te - lefon merkezi P. T. T. idaresinin gör- düğü lüzum üzerine kapatılmıştır. müştür. Kont Çaki, bugün Göring'i ziyaret etmiştir. Suriye'de karışıklık (Başı 1 incı saytaaa) Fransızların Fransa - Suriye mua - hedesini tasdikten geri durmaları, e- velden de tahmin edilebildiği veçhile, Suriyede hoşnutsuzluklar uyandırmış- tır. Verilen haberlere göre Suriye baş- vekili Cemil Mardam Bey, 8 sonkâ- nunda umumi bir grev ilân edilmesi hu susunda muhalefet lideri Dr. Şehben- der ile elbirliği yapmıştır. Bu suretle fransız şartlarını kabul etmiş ve bun- ları Suriye için pekağır bularak red etmiş olanlar, şimdi, dater devlet aleyhinde birleşmiş oluyorlar. Fransa'nın Suriye'ye istiklâlini ba- ğgışlamak hususundaki kararını neden değiştirmeğe lüzum gördüğü kolayca anlaşılabilir. Çünkü bu maddelerin tesbit edildiği 1936 senesi ile, hattâ bundan birkaç ay öncesiyle bugünkü siyasi durum arasında büyük farklar meydana gelmiştir. Bu sebeple birkaç ay önce birkaç madde, Fransa lehine tadil ve tashih olunmuştur. Fakat Fransa'nın bu işin içinden nasıl çıkabileceği, meseledir. Çünkü bugün Suriye'de kendisine güveneceği hiç bir zümre ve kimse kalmamıştır. KÜÇÜK DIŞ HABERLER X Londra — Sen Domeng cümhu- riyeti 100.000 mülteci yahudinin orta Avrupa'da yerleştirilmesine dair orta avrupaf mülteciler komitesi tarafından yaprlan teklifi kabul etmiştir. X Berlin — Vatana hiyanet cürmün den dolayı harp divanı tarafından ölü- * |me mahküm edilen Heinz Koschan ve Gerhard Kersandt ismindeki iki kişi, burada balta ile idam ol TÜRKİYE BASINI 1939 Avrupası tında çıkan "1939 Avrupası” unvan- lz başmakalede 1938 senesinin Avru- pası tasvir edildikten ve bu yılın hâ- diselerine kısa bir göz atıldıktan sonra 1939 yılı Avrupası hakkındaki düşünceler şöyle izah olunmaktadır : “1939 Avrupası, geçe nyıla nisbet- le, tersine dönmüş bir müvazene ile sarsılmaktadır. Bütün kehanetler, bu yıl Almanya'nın ne yapacağı nokta - sında toplanıyor. İngiltere ile uzlaşan İtalya, Fran- sa'nın bütün dikkatini, bütün kuveti- ni Akdenize çekmiye uğraşıyor. İtal- yanların, Tunusu, Korsikayı, Cibuti- yi isteriz diye, boş' yere haykırdıkla- rına hükmetmek safdillik olur. Fran- sızların bir karış toprak vermiyecek- leri muhakkaktır. Fakat, aynı za- manda, bu kadar gürültüden sonra, İtalya'nın eli boş çıkması faşist reji- me ve Musolini'nin küdretine ne fena bir darbe olacağını da unutmamalı- dır. Paris'teki son anlaşmıya rağmen Almanya, Fransa'dan tamamen emin değildir. Fransa ne zamana ve nere- ye kadar işe karışmaz? Almanya, garp hududundan emin olmak isti- yor. Bu vazifeyi de İtalya üzerine al- mışa benziyor. İtalya, Fransa'yı bü - tün kuvetiyle Akdeniz'e ve Afrika'- ya tekâsüf ettirmeye uğraşırken Al- manya ne yapacaktır? 1939 yılınım muamması buradadır. Çeko-Slovakya artık Almanya de- mektir, ve sivri bir hançer gibi, Ma- caristan'ın şimalinden, Polonya'nın cenubundan tâ Rusya'ya kadar uza - nıyor. Çeko-Slovakya'nın Polonya ile Macaristan'ı ayıran ve Rusya'ya yak laşan bu kısmı, müstakil bir Ukran- yadır. Polonya'daki ukranyalılar, şimdiden istiklâl istiyorlar. Geçen hafta Almanya'ya koşarak Hitler'i ziyaret eden Polonya hariciye nazırı B. Beck'in seyahatini, merhum Avus- turya başvekili Şuşnig'in seyahatine benzetenler var. Ukranya mı, Macaristan mı? Bü- tün Avrupa matbuatı kendi kendi bu suali soruyor. Mutlaka bir şey ol- ması, başkaları tarafından bu kadar tabii ve muhakkak görülünce, bir şey yapmayı Almanya neden aykırı bul- sun? İtalya - Fransa ihtilâfı, Almanya- nın şarka doğru yeni bir hareketi... Her halde 1939 yılı Avrupa tarihin- de kati bir merhale olacaktır. Ya & saslı bir harp, ya devamlı bir sulh Haat Her iki ihti ld d.'ku. vetli bulunan memleketler kazana- caktır.,, b GENÇLİK ve AVRUPA İKDAM'da Kemalist İi yazılan şu fıkrayı okuduk: r “Celâl Bayar, üniversite 8' den 40 kişilik bir grupu, dün başlı- yan sömestr tatilinde bir Avrupa ge- zintisine yolladı. ç yi Avrupa, yalnız liseleriyle ve üni- versiteleriyle değil, caddeleri iz meydanlariyle bile bir .ınek'te_ptır; gören bir göz Avrupa şehirlerinin bu dış manzarasına bir hıl_u.ıtı ııek"çok şey öğrenir; medeniyetin, kültürün ve sanatın tunç, beton, asfalt, ışık, renk, intizam, misiplin, genişlik, te- mizlik ve güzellik haline nasıl geldi- ğini bir bakışta anlar. Sinemanın, fotoğrafın, seyahatna- menin Avrupa hakkında verdiği fi - kir, Avrupa realitesinin yanında sol- da sıfır kalır. Görmek lâzımdır. Garp medeniyeti ailesi içine yeni giren genç Türkiye'nin genç unsurla- rı, ş_arlı zihniyetinin asırlardanberi geri bırn.ktığı Türkiye'yi Avrupa'dan ayıran büyük farkların üstünden at- lamak için Kemalizmin kendilerine verdiği hamleyi, bu seyahatlerde büs bütün artmış bulacaklardır.,, Fransa'nın ilk 35.000 tonluk zırhlısı suya indi. Brest, 17 aa. — Fransan'ın 35,000 ton hacmindeki ilk zırhlısı olan “Ric- helieu” zırhlısı, B. Campinchi ile di- ğer birçok zevat hazır olduğu halde bu sabah denize indirilmiştir. Zırhlı- yı derhal iki romorkör çekmeğe baş- lamıştır. Öğleden sonra B. Campinchi, 35.000 tonluk ikinci zırhlı olan Clemenceau- nun ilk çivisini takmıştır. Richelieu zırhlısının uzunluğu 245 ve genişliği 33 metredir. Bu zırhlı, 150.000 beygir kuvetinde motörlerle mücehhez olacaktır. Muhafaza zırhı, 20.000 ton ağırlığındadır. Zırhlı, iki taretinde 380 milimetrelik 8 topla tes- lih edilecektir. Bu toplar, 40 kilomet- re mesafeye 900 kiloluk obüsler ata- bilecektir. Bundan başka zırhlıda 152 X Londra — Sömürgeler ve domin- yonlar nazırı B. Malkolm Makdonaldı son zamanlarda Londra'ya gelmiş bu- lunan şarkt Ürdün başvekili Tevfik paşa Ebülhüda'yı kabul etmiş ve ken- ransı hakkında görüşmüştür. — disi ile uzun müddet Filistin konfe- || — Clemenceau, Jean - Bart, Gascogne. milimetrelik 15 ve 100 milimetrelik 12 top bulunacaktır. Bu zırhlıdan başka, fransız amiral- lrk dairesinin inşasıma karar vermiş olduğu otuz beşer bin tonluk diğer zırhlı şunlardır: P "

Bu sayıdan diğer sayfalar: