5 Eylül 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—S UL YŞT Y - v“rr US Bi - ” 5-9-1938 Meşhut cürüm kanununun ağır cezaya teşmili Adliyede birçok kolaylıklar temin etti Adliye Vekilimizin beyanatı İstanbul'da bulunmakta olan A dliye Vekilimiz B. Şükrü Saraç- oğlu alâkadar dairelerde tetkikler yapmaktadır. B. Şükrü Saraç- oğlu, İstanbul hapisanesinin yıkılıp yıkılmaması ve cürmümeşhut kanununun ağır suçlara teşmili hakkında gazetecilere şu beya- natta bulunmuştur: “— Adliye sarayı yapılmak üzere h r! bi ım yı'ı.ı' 'e— bbüs eti iz üzerine, bi tari- hi kıymeti bulunduğu ileri sürülmüş ve bu hususta esaslı tetkikat yapa- rak bir karar vermek üzere bir komis yon teşkil edilmişti. Alâkadar kimse- lerden müteşekkil olan bu komisyo - nun tetkikatına ve verdiği karara âit dosyalar vekâlete gönderilmiştir. An- kara'ya gittiğimde bunları tetkik ede- ceğim. Lüzum görülürse, şimdiye ka- dar yapılan tetkikat biraz daha tevsi edilebilir. Bununla beraber kat'i ne- tice gecikmiyecektir. Cürmümeşhut kanununun ağır suç- lara teşmili meselesine gelince: Bu kanunun, ağır suçların azalması üze- rinde müessir olup olmadığı hakkın- da esaslı bir kanaat edinebilmek için tatbikat devresinin biraz daha uzama- sı icap eder. İlerde alacağımız neti- celere göre ve lüzum görülürse ka- nunda bazı tadilât yapılarak ihtiyaç- lara daha fazla intibakı temin edile- bilir. Cürmümeşhut kanunu, ağır suçlara teşmil edilmekle behemehal ağır su- çun bu kanun çerçevesi içinde kal - ması icap etmez. Bazı suçlar cürmü- meşhut kanununa göre ele alındığı halde tevsii tahkikat ve saire gibi za- ruri sebepler dolayısile bilâhare bu çerçeveden çıkarılarak umumi hü- kümlere tâbi tutulabilir. Esasen meşhut bir suça dair tah- kikatın bu kanun çerçevesi dahilinde idare ve muhakemesinin intaç edilip edilemiyeceği hususunda Müddeiu- mumi ve hâkimlerin takdir hakları kanunen mahfuzdur. Çünkü, en bü- yük hâkim, vicdanın tam kanaatidir. Kanunun ağır suçlara teşmili Adli- ye mekanizmasının işlemesinde de birçok kolaylıklar temin etmiştir. Bu meyanda pek çok ;tahkikat süratle bitirilerek cürmün unsur ve delilleri vaktinde toplanıp tamam olarak mah- kemeye sevkedilebildiğinden bu sa- yede sorgu hâkimlerinin de işleri hafiflemektedir. Ahkâmı umumiyeye tâbi dâvaların tahkikatı için de daha- geniş bir zaman ve imkân kalmakta- dır. “Büyük Almanya ,, Nürenberg kongresi bugün toplanıyor! Nürenberg, 4 a.a. — B. Hitler, yarın saat 16 da buraya gelecektir. Führer, buraya gelir gelmez, kendisi şerefine belediye dairesinde bir kabul resmi yapılacaktır. Kongrede yapılacak olan ananevi beyanat haricinde irat edile- cek olan nutuklar Führer'in salı günü söyliyeceği kültürel nutukla eylülün on ikisinde söyliyeceği kapanış - nut- kudur. Ecnebi delegasyonlariyle al- man ricali buraya gelmektedirler. İs- panyol ve italyan murahhaslarının i- simleri gazeteler tarafından neşredil- miştir. Fakat iki ecnebi dâvetlinin is- mi gizli tutulmaktadır. Her şey Almanya'nın iyi niyetine bağlı Berlin, 4 a.a. — Berştesgaden mülâ- re'nin çekoslovak hükümeti nezdinde yniden uzlaştırıcı gayretlerde buluna - cağına dair Londra'dan verilen haber- ler Berlin'de bir memnuniyet tevlit et- mişse de bu hal Berlin zimamdarları- nın hareket tarzında hiç bir değişiklik husule getirmemiştir. Bunlar her şe - yin Almanyarnınm hüsnü niyetine bağ - l olduğuna dair Fransa'da ve İngilte- rede izhar olnunan kanaati tenkit et - miye devam etmektedirler, Onlara gö- re bilâkis her şey vakit kazanmak is- tiyen ve işleri sürüncemede bırakan Prag hükümetine bağlıdır. Bundan maada çekoslovak Aarazisi dahilinde südet almanlarına muhtariyet veril - mesi noktasında hiç bir fedakârlık ka- bul edilmemektedir. ği Si katı geçen hafta çekoslovak l etrafındaki havanın gerginliğini bir- az izale etmekle beraber meselenin mevzuunda hiç bir değişiklik husule getirmemiştir. Mesele, Nürenberg kongresinin arifesinde mayıs ayında- ki vehametini muhafaza etmektedir. Siyasi Berlin mahfillerinde Nüren- berg'de Hitler'in pek mühim beyanat- ta bulunmasına intizar edilmektedir. Bu beyanatında üçüncü Rayş şefinin alenen cephe alacağı muhakkak adde- dilmektedir. Berştesgaden mülâkatıyla İngilte- Al y f hal- line doğru bir tek adım atılmamış ol- duğu bu suretle anlaşılmış olmakta- dır. Nurenberg kongresine iştirâk edenler Prtag, 4 a.a, — Başvekâlet müşaviri Cümhurreisleri Antakya, 3 a.a. — Anadolu Ajansı- nın hususi muhabiri bildiriyor: Hatay devlet reisliğine intihabı münasebetiyle Tayfur Sökmen, Ata- türk'e, Fransa, Suriye ve Lübnan Re- isi Cumhurlarına aşağıdaki telgraf - ları göndermiştir: Ekselâns Kemal Atatürk Türkiye Cümhuriyeti Başkanı Ankara Hatay Millet Meclisi tarafından bugün Hatay reisliğine seçildiğimi ve bu vazifeyi ifaya başladığımı yük- sek huzurunuza arzeylemekle şeref - lenirim. Türkiye'nin Ulu Önder'i tarafın- dan gösterilen yüksek alâka ve yar - dım sayesinde istiklâline kavuşmuş olan Hatay'ın Ulu Şef Atatürk'e ve Büyük Millet Meclisine karşı besle- diği minnet ve şükran ve bağlılık his- lerini bu vesileyle de arzetmekle son derece bahtiyarım. Vazifemin ifası sırasında yüksek alâka ve irşatlarınzın esirgenmemesi dileğile candan bağlılığımı ve sonsuz saygılarımı sunarım, Ekselâns Albert Löbron Fransa Reisicümhuru Paris Hatay meclisi tarafından Hatay reisliğine intihap edildiğimden bu suretle bana tevdi olunan selâhiyet- leri ele aldığımı ekselansınıza arz i- le şeref duyarım. Yüukarıki hususu ekselansınızın ıt- tılama arzederken bütün gayret ve itinaları bana verilen vazifenin ifası- na hasreyliyeceğimi temin eylemek ve aynı zamanda derin şükranlarımın ve Hatay milletini asil fransız mil- letine bağlıyan samimi dostluk hisle- rinin teminatını ekselansınıza beyan etmek isterim,. Ekselâns Hâşim Attasi Suriye Reisicümhuru Şam Hatay Millet Meclisi tarafından Hatay reisliğine bugün seçildiğimi ve bu yüksek vazifeyi ifaya başlamış olduğumu ekselansınıza bildirmekle şereflenirim. Varlığına kavuşmuş olan Hatay i- le Suriye cumhuriyeti arasında sa- mimi dostluk münasebetlerinin tesis ve idamesini kalben arzu ettiğimi ar- zetmekle bahtiyarım, Bu gayeyi temin yolunda ekselan - sınızın Hatay hakkında iyi komşuluk hislerinden ve hayırhahane müzaha - retinden müstefit buyurulacağım ü- midiyle şahsi saadetleri ve Suriye' nin refahı hususundaki samimi te- mennilerimin kabulünü rica ederim. Ekselâns Edde Lübnan Reisicümhuru Berut Hatay Millet Meclisi tarafından Hatay reisliğine bugün seçildiğimi ve bu yüksek vazifeyi ifaya başlamış olduğumu ekselansınıza bildirmekle şereflenirim. Hatay Devlet Reisinin Atatürk'e Fransa, Suriye ve Lübnan ne telgrafları dostluk münasebetlerinin tesis ve i- damesini kalben arzu ettiğimi arzet- mekle bahtiyarım. Büu gayeyi temin yolunda ekselan- sınızın Hatay hakkında iyi komşu - luk hislerinden ve hayırhahane mü - zaharetinden müstefit buyurulacağım ümidiyle, şahsi saadetleri ve Lübna- n'ın refahı hususundaki samimi te - mennilerimin kabulünü rica ederim. Hatay'da sevinç devam ediyor (Başı I, inci sayfada) Şükrü Kanatlı türk ve fransız krtaatı kumandanları ve, subayları, türk, sü- riye ve lübnan gazetecileri davetliler arasında bulunuyordu. Bu çok güzel suvareye iştirâk eden aileler içinde çarşaflarını ilk defa olarak bu milli bayram şerefine çıkaran bayanlar sa- yılamıyacak kadar çoktu. Müsamereyi Istiklâl ve Marseyyez marşlariyle açan türk askeri bandosu, yerini caza terketmeden önce yeni bestelenmiş bir Hatay marşı çalarak davetlilerin haklı takdir ve alkışlarını topladı. Bandoyu teşkil eden kırk kişinin ge- rek tavır ve kıyafetleri gerekse çal- dıkları parçaların hayranlıkla takdir- de yerli ve yabancı herkes müttefik- tir. Kolonel Kole'nin intibalarını sor- dum. Mükemmel, dedi; bu vesileyle de uzunca bir müddet hasbihal ettik. İki büyük ve dost memleketin işbir- liği sayesinde süratle tahakkuk eden bu mesut günde, bazı basiretsiz me- murların da dahil olduğu suriş unsur- larının tahrikâtı yüzünden ilk intihap safhaları esnasında sebepsiz yere ö- lenlerin hâtırasını teessürle anmamak mümkün olmadı. Suriye ve lübnan gazetecileri Ha- tay'daki muhtelif unsurlar arasındaki birliğin hayranı oldular. Akşam ye- meğini aralarında arap ajansının da bir mümessili bulunan bu meslek ar- kadaşlariyle yemiştim. Gazetelerine buradan verilen haberlerin çok yanlış ve hâdiselerle taban tabana - zıt oldu- ğunu kendilerinden teslim ettiler. Memleketlerihe —Hatay'daki birlik, denlik, düzenlik ve bilhassa türk nu- surunun medeniyet sahasındaki terak- kileri hakkında bambaşka fikirlerle döneceklerini söylediler. Giyim kooperatifleri Köylüye ucuz giyecek temini için köylerde giyim kooperatifleri kurul- maâsı için tetkikler yapılmaktadır, Bu kooperatifler köylüye ucuz fiatlarla ayakkabı, elbise ve şapka gibi eşya satacaktır. Köy kooperatiflerinin milli banka- larımızdan biri tarafından kurulması Varlığına kavuşmuş olan Hatay ile Lübnah iyeti ar d imi da ayrıca tetkik edilmektedir. Sehomranz ile hariciye müsteşarı Si- om alman hükümetinin dâveti üzerine mensup oldukları vekâletleri temsil etmek üzere Nurenberg kongresine iştirâk edeceklerdir. Amerika'da Gençlerin yüzde 67 si layyareci olmak istiyor Amerikan tayyarecileri Hughes ile Korigan'ın'şöhretlerinden sonra Ame- rika gençliği eskisinden fazla tayyare- ciliğe hevas etmiye başladı. — Büyüdüğün zaman ne olacaksın? Sualine karşı 6 ile 12 yaş arasında- ki mekteplilerden : Yüzde 67 si tayyareci, 18 ! mühendis, 1 i asker, 4 ü kovboyı 7 si denizcir 3 ü de diğer meslekleri istemiştir. Halbuki geçen sene yaz günlerinde tayyareci olmak istiyen Amerika mek- teplileri yüzde ancak 41i buluyordu. 1926 da Lindberg uçuş yapmadan evel ise yüzde 9 du. Kızlara gelince, onların da yüzde 7 si tayyareci, 19 u mürebbiye, 8 i has- ta bakıcı, 11 i doktor, 14 ü sinema yıl- dızı olmak istemişlerdir. Dikkat edilirse, erkekler arasında sinema aktörü olmak istiyenler yok- tur. Sebebi gayet basittir. Şirley'in ka- zandığı şöhret bütün küçük kızları si- uyuyan hazine Bilindiği üzere 1798 yılında General Napolyon Bonapart Mısır'a bir sefer yapmıştı. Gemileri Mısır'da ingiliz â- mirali Nelson tarafından — batırılmış, ordusu da Akâ'da bir avuç türk ordu- suna mağlup olmuş, bu yüzden Fran- sa'ya dönmüştü. Bugün Mısır sularında, deniz kum- larının altında Mısır seferinde batan fransız gemileri yatmaktadır. İngiliz tayyarecileri, havadan yaptıkları ta- rassutlarla denizin dibinde devrilmış direkleri, ve koyu renk gövdeleriyle bu gemileri müşahede etmişlerdir. Burada üzerinde 1182 top ile on üç gemi yatmaktadır. Bundan başka bu deniz infilâkı donanma kumandanı ile çok güz İzmit, 4 (Hususi muhabirimiz tele- fonla bildiriyor) — Vilâyetin Here- kede tertip ettiği üzüm bayramı bu- gün fevkalâde güzel neşeli ve munta- zam bir şekilde kutlandı. Haydarpaşa ve Adapazarı'ndan sabah trenleri İz- mit, Karamürsel, Gölcük'ten kalkan müteaddit deniz vasıtaları 5-6 bin ki- şilik bir kalabalığı Hereke sahillerine toplamıştı. -Bu arada İzmit valisi Hâmit Oskay, Amiral Fahri Engin, Amiral Hulüsi, General Rüştü, Koca- eli saylavlarından Salâhattin Yargı, Ali Dikmen ve Hasan Sabri, Zongul- dak mebusu Halil Türkmen, Mülkiye Başmüfettişi Nedim Nazmi ve bir çok vilâyet erkânı sporcular da bulundu- lar, Hereke bir üzüm i ol u h Hereke Üzüm bayramı el oldu! fisti ki hakem heyeti hepsi biribirin- den güzel olan bu yurt mahsullerine nasıl hüküm vereceğinde tereddüde düştü. Nticede Aşkalenin Gölcük ka- zasının Saraylı köyünden Halim Erca- nın çavuş üzümü birinci, Tavşancıldan Hilmi Arıkanın çavuş üzmü de ikinci oldu. Hacı bal bal üzümünde Tavşan- cıl'dan Bekir Güngör'ün üzümü bi- rincir ve Celâl Kalkanın üzümü de i- kinci geldi. ; Bundan sonra vali köylülere ve mi- safirlere hitaben bir nutuk söyliyerek meyvacılığa ve köylünün kalkınması- na verilen geniş ehemiyeti tebarüz et- tirdi. Köylünün kalkınmasına ait -yapılan işler hakkında izahat vererek türk köy Küçük hususi ambalâjlı ve gayet Ygü— zel kutular içinde bine yakın müsaba- kalık üzümler camlr bahçede teşhir e- diliyordu. Milli elbiselerini giyerek bir çok askerleri de sulara garlı iş- ti. i Söylendiğine nazaran Oryan adın- daki gemide Mısır sefirinin hazinesi bulunmakta idi. Şimdi Mısır hükü- meti bir italyan tahlisiye şirketi ile anlaşarak bu gemileri buradan çıkar- mıya karar vermiştir. Bu sularda balrk ve sünger avlıyan balıkçılar ve dalgıç- lar denizin dibinden o devirlere ait celbetmektedir. silâh, zincir ve daha bir çok şeyler çı- karmakta idi. : el € iş genç kızlar üzüm türküsünü söyliyerek misafirleri kar- şılıyorlardı. Hereke fevkalâde bir gün yaşıyordu. Dâvetlilere evvelâ eski al- man imp ü için yapılmış olan köşkte 60 kişilik mükellef bir ziyafet verildi. Diğer misafirlere de pide, ü- züm, peynir ikram edildi. Bundan son- ra camlı bahçeye gelindi. Hakem he- yetinin seçtiği üzümler teşhir edildi. lüsünün iftihara lâyik olduklarını an- lattı. Üzüm bayramının tertibinde e- mekleri geçenleri saygı ile andı ve sözlerini büyüklerimize tâzim hisle- riyle bitirdi ve uzun uzun alkışlandı. Müteakiben deniz müsabakaları ya- pıldı. Bu müsabakalara İzmit'ten, Hereke ve Karamürsel'den sporcular iştirâk etti. Bunda İzmit ekipi birinci :îdu ve kazananlara mükâfatlar veril: Çü Hereke'de tertip edilen üzüm bayra- mrı çok güzel ve muntazamdı. Misafir- ler neşeli bir vakit geçirdiler. Bu üzümler o kadar güzel, o kadar ne- Ü l TaRbNE ü e di ee 1Ğ Üü CAR #7 Bu müsabakalar gelecek sene tek- Ka yi KU ŞAYA ah a A7 İ Hatay devleti (Başı 1. inci sayfada) sağlamdır, emindir. Fakat yeni rejimin huzur ve saadet devri ol- masının tek garantisi, hataylıla- rın irade ve idaresinden ibarettir. Her türlü menfaatlerin üstünde Hatay'ın emniyet, hüriyet ve re- fahı: İşte bütün işlerin tanzimin- de istifade edilecek olan düstur ve disiplin! Seneler süren çetin ve acı tec- rübe, kurtuluş mücadelesinin ne kadar pahalıya mal olduğunu gösterdiği kadar, istiklâl müda- faasının her türlü fedakârlıklara değer olduğunu hataylı kardeş- lerimize öğretmiştir. Onlar bu tecrübenin derslerinden yalnız kendileri istifade etmekle kalmı- yacaklar, milli hüriyetlerin mü- dafaası h da örnek hizme- ti göreceklerdir. Kardeş Hatay'ın yeni başlıyan siyasi hayatındaki muvaffakiyet haberlerini almak ve bu güzel ülkenin inşa ve umranını temin eden say ve faaliyetleri takip etmek, hududun bu tarafında yaşıyan on yedi milyon türk va- tandaşı için daimi bir haz men- bar olacaktır. F. R. ATAY İstanbul'da pazarlıksız satış İstanbul, 4 (Telefonla) — Ayakka- bıcılar, pazarlıksız satış kanununu tat- bik etmiye başlamışlardır. Hazırlan- mış olan etiketler kanun — muci- bince satılacak her ayakkabının üstü- ne konulmakta ve bu etiketlerde ayak- kabının fiat ve kalitesi de yazılmak- tadır. İzmir'de incirin borsaya alın- ması için tetkikat yapılıyor İzmir, (Hususi) — Vali B. Fazlı Güleç, incir mahsulünün borsaya alı- narak nümune üzerinden satış mevzuu üzerinde tetkikler yaptırmaktadır. Bu tetkikler yakında sona erecek ve for- maliteler ikmal edildikten sonra fili- yata geçilecektir. Umumiyet itibariy- le kanaatı incirlerin borsada satıldığı taktirde müstahsil hakkının daha iyi şekillerde kor kezindedir. ğr mer İstanbul'da dört eroin kaçakçısı yakalandı İstanbul, 4 (Telefonla) — İkinci şu- be kaçakçılık bürosu memurları tara- fından evelki gün dört zehir kaçakçısı yakalanmıştır. Bunlardan birincisi Kantarcılarda Rifat isminde bir sabıkalıdır. Üzerin- de iki paket eroin çıkmıştır. Diğerleri de Eminönü'nde Arap Sabri ve Forat ile Hikmet adında üç kişidir. Bunlar memurları görünce pa- ketleri atarak kaçmıya savaşmışlar, fakat hemen yakalanmışlardır. Amerikanın hava ve deniz silâhlanması Amerika hükümetinin 1939-1940 de niz programına göre bu gün en az on sekiz parça gemi inşa edilmektedir. Bu on sekiz parçayı şu gemiler teşkil edecektir: iki zırhlı, iki kruvazör, se- kiz torpido muhribi, altı denizaltı ge- misi, belki bir de tayyare ana gemisi. Bundan başka amerikalılar deniz ordularını da kuvetlendirmektedir. Şimdilik deniz kuvetini iki binle beş bin arasında arttıracaktır. Millt mu- hafızların mikdarını da 195 binden 210 bine çıkaracaktır. Diğer cihette amerikalılar Alaska- da hava üsleri de yapacaklardır. As- keri yüksek kumanda bunun için lü- zumlu olan krediyi bulmak için Ruz- veltten istinat edilecek noktalar sora- caktır. Alaskaya bir de hava hatti te- sis edilecektir, Bu hat Sitl'i Ferbank'a bağlıyacak ve ingiliz Kolombiyasın- dan geçecektir. Amerikan bahriyesi de Alaska'nın müdafaası ile alâkadar olmaktadır. Sitka'da daha pek yakında bir deniz K ; tayyaresi üssü kurulmuştur. 30 Asır sonra Fellâhlar Mısır ehramlarından infikam alıyorlar Mısır hükümeti, eski mısırlılar za- manından kalma pek çok eserleri, bu arada Mısır'ın meşhur ehramlariyle Firavin mezarlarını muhafaza etmiye çok çalışır. Çünkü bu gün Mısır'ın bir turist leketi haline gelmesine en başta bu ehramlar sebep olmuştur, Bu- nu dikkate alan hükümet Kahire polis müdüriyetinde bir şube ihdas ederek sırft bu ehramların ve eski eserlerin muhafazasına gayret etmektedir. Son zamanlarda bu işe verilen ehemiyet artmıştır. Sebebi de ehramların gittik- çe tahrip edilmesidir. Civardan eh- ramlara taarruz eden fellâhlar bunla- rım içindeki putları kırıyor, yazılı taş- ları yok ediyor, böylece kıymet biçil- mez bir değerde olan o tarihi eserleri harap ediyor. Mısır ilim ve tarihi mütehassısı bir âlimin fikrine göre, fellâhların bu eh- ramlara müusallat olmaları, onları fir- sat düştükçe bozmıya çalışmaları, bir tesadüf eseri değildir. Bu ehramları, firavinlerin işkencesi altında bunların ecdadı olan esirler yapmışlardır. İşte şimdi bu ehramlara ve onları ziyarete gelenlere karşı olan bu kin, 30 asırlık bir maziden mirastır. Her ayın kendine has hastalığı var Amerikalı bir doktorun yaptığı is- tatistiğe göre senenin aylariyle hasta- lıklar arasında daima bir münasebet mevcutmuş. Meselâ istiridyelerin çok bulunduğu aylarda insanların üezrine bir nevi hastalık ârız olurmuş. Meselâ ağustos ayı boğmaca öksürü- ğü ve sıtma ayı imiş. Tifo daima eylül- de tezahür edermiş. Difteri ilk kânun- da, kızıl hastalığı da şubatta baş göste- rirmiş, Bu doktorun kanaatine göre en has- talıklı ay mart ayı imiş. Martta verem, kızamük ve nezle pek bolmuş. Amerika'da bisiklet sayısı artıyor Amerika'da motorlaşmıya her yer- den fazla kıymet verilir, Onun için bisiklete şimdiye kadar hep hor bakıl- mış, otomobil dururken bisikletin mâ- nâsız bir şey olduğu söylenmişti. Fa- kat şimdi Amerika'da bir bisiklet sal- ginı başlamıştır. Çünkü b pahalı- dır. 1932 de ancak 200.000 bisiklet var- ken 1937 de 1.300.000 bisiklet sayılmış- tır ki hemen hemen eskisinin altı mislidir. Yüzlerce kilometre boyunda olan Nevyork sokaklarında bu gün bi- sikletli yolcular kafile halinde işle- mektedir. , 4 8 Falih Rıfkı Atay Zeylin Dağı — Yeni basılış — Remzi Kitabevi Fiyatı 75 kuruş A 4 v Okuyacağınız kitablar t Nasuhi Baydar'ın Tercümeleri Tais Kırmızı Zanbak Öjeni Grande Bilinmiyen İnsan — San Mikele'in Kitabı Levis ve İren Evlilik ve Ötesi Cihan Şampiyonları Esrarsız Hayat © Sığmtı © Hayat; sen ne güzelsin (telif) 6© İnsanlığın Hali ZÂkba'dan ve her kifabaı'dan LN LÜ AT Ö DA

Bu sayıdan diğer sayfalar: