24 Nisan 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— muayene memurluğuna, İstanbul mu. -— mir jidhalât gümrüğü muayene memur- e' ULUS 24 -4-1938 İÇTEN; PLLLLLLLLIR OLLLLLI bi leleeelelea eei © DIŞTAN Maddeleşen zekâ yaratan kuvvet: Zekâ... Her kuv- Gören, anlıyan, arayan, bulan ve vet gibi o da varlığını göstermek için dış meselesi, yine bir şekil ve esas davâsı karşısındayız. Zekânın mad- deleşmiş şekilleri, lisan ve edebiyattan fabrika ve tekniğe kadar bütün insan yapılarında görülür. Görülmiyorsa, hemen hükmedebilirsiniz ki, orada insanlığın izi yoktur, ve orası, ölü bir semavi cirmin her hangi kı- tasından başka bir şey değildir. Maden Arama Enstitümüzün erittiği madde, Demirdağ halindeki Türk zekâsının yeni bir hayat kazanında su haline gelmesinden sonra yeni hayat kalıplarına dökülmesinin remzidir. Topraklarımızda demir şimdiye kadar yoktu. Çünkü bir şey var demek, onun varlığından bizim haberimizin olması demektir. Hattâ bu kadarı yetmez, bizim o şeyden faydalanmamız da lâzımdır. Bugün Türkiye'de diğer madenler çıkarıyoruz, eritiyoruz; ondan hayatımız için lüzumlu vasıtalar yarat- “Dışarıdan iğne gelmese vücudumuz çıplak kalır?..” diye ah ettiğimiz zamanları düşünüyorum da, bilmem kaç yüz kulplu kazanlarda gülle döken atalarımızın d! gün içimde tekrar canlanmış buluyomm İlim ve teknik, ruh ve madde, iç ve dış... ğeri geri kalamaz. Mütevâsıl kaplarda sular, başka başka seviyede bu- lunamazlar. Kemalist Türkiye, bu muvazeneyi keşfetmiş ve onu ger- çekleştirmeye başlamıştır. Medeniyetin hiç bir sahasında arkada kala- mayız. Onun düsturu ve miyarı şudur: Maddeye zekâmızı vermek ve zekâyı maddeleştirmek?.... mak yolundayız. maddeye muhtaçtır. Yine bir iç ve gibi demir de vardır. Onu bulduk, uyduğu sevinçli helecanları bu- Bunların biri ileride ise di- Hasan Âli - Yücel Genç yedek subaylar Mektebi bitiren gençlere dün törenle diplomaları verildi Gümrüklerde tayin ve terfiler Açıktan Fazıl Aybar İstanbul an- bar memurluğuna, İstanbul anbar me- murlarından Ziya İstanbul manifesto memurluğuna, İstanbul memurların- dan İsmail, Salâhaddin, manifesto me muru Enver, memurlardan Ayşe, Hâ. mid, Celâl, Hayriye, Hüseyin, Hüsnü ve Nuri İstanbul anbar memurlukları- na, İstanbul memurlarından Ali, Refi- ka, Veli, Münir, Rauf, Sabri, Orhan, Cemal, Mehmed, Şükrü, Zeki, Necib, Hamdi, Kemal ve açıktan Nihad İstan bul muhasebe memurluklarına, Sam - sun muhasebe memuru Bekir İstanbul hasebe memurlarından Niyazi, Naci, Nejad, İzzet, Galib İstanbul başmü- dürlük memurluklarına, İstanbul me- murlarından Melâhat, Ali Rıza, Cavi- de, Nizameddin terfian aynı vazifele. re, Trabzon muayene memuru Muhar- rem Mersin gümrük muayene memur- luğuna, Küllük başmemuru Ahmed Çobanbey başmemurluğuna, Diyarba- kır muayene memurluğundan açıkta İrfan Çobanbey muayene memurluğu- na, Van ihtiyat memuru Mahmud Ri - ze muayene memurluğuna, İstanbul İstanbul, 23 (Telefonla) — Yedek subay okulunun bu devresini bitiren 1800 e yakın genç bugün törenle or- duya iltihak etmiştir, Sabah saat 8,30 da talebeler Harbi- yedeki okullarından çıkarak Taksim meydanına gelmişlerdir. Gençlerimizi Taksim meydanında binlerce kişiden mürekkeb kalabalık bir halk- kütlesi karşılamış ve coşkunca alkışlamıştır. 'Talebeler Cumhuriyet âbidesinin et- rafında yer almışlardır. Törene istik- lâl barşiyle başlanmış ve 1800 genç istiklâl marşını bir ağızdan söylemiş- tir. Okulun bu devre mezunlarımdan B. Lütfi arkadaşları adına heyecanlı bir hitabe söylemiştir. Lütfiyi — diğer genç bir zabit takib etmiştir. Hatib - ler sözlerinde türk gençliğinin mem- lekete ve Atatürke bağlılıklarını te- barüz ettirmişler ve ılkışlammşlardır. İstanbulda Bu yıl 10.869 çocuğa elbise ve kitab dağıtılıyor İstanbul, 23 (Telefonla) — Beledi- ye hududları dahilindeki resmi ilk o- kullarda bulunan 57.653 çocuktan 14 bin 526 sının yoksul ve yardıma muh- taç olduğu tesbit edilmiştir. Bu müna- sebetle, İstanbul ilyönkurulu ilk okul yoksul çocuklarına yardım birliği ço- cuklara yapılan yardımlara bBir kat daha hız vermiştir. Geçen ders yılı ba- şında okul himaye heyetleri ile diğer hayır müesseselerinin ilk okullarda besledikleri ve yardım ettikleri tale- benin sayısı 7725 e yakındır. 11 aylık bir çalışma sonunda İstan- bul ilk okullarında bakılan çocukların sayısı 7725 den 10869 a yükselmiş ve her kazada yoksul çocuklara yapılan elbise, kitab ve sair yardımlar geçen yıllara nazaran çoğalmıştır. 141 ilk okulda himaye heyetlerine 20.,895 azâ yazılmış ve bunlar bir yılda 43.365 lira toplayarak bu suretle 10 bin 869 çocuk bakım altına alınmıştır. Birliğin cemiyet merkezinde himaye heyetlerine 6.041 lira değerinde gıda maddeleri tevzi edilmiş ve ayrıca 23 nisan bayramı münasebetiyle muhtelif kazalardaki yoksul çocuklara 4211 li- ra kıymetinde 1610 parça elbise dağı- tılmıştır. Üniversitelilerin İzmit ziyareti İzmit, 23 (Telefonla) — Bugün şeh- rimize İstanbul üniv i talebele- rinden mürekkep 500 kişilik bir kafile Üni Rakamlarla Türkiye Şehirlerimizin çehreleri Türlü işler gören vatandaşlarımız hangi şehirlerde toplanmışlardır? Bu rakamlar, şehirlerimizin çehrele- rini tesbite yarayacaklardır. Bu bakımdan şehirlerimiz, birbiri- ne hiç benzemiyen hususiyetler gös- terirler: Bazılarında yüzde on olan bir meslek nisbeti, diğerinde meselâ yüzde 80 dir. Meselâ 60.130 olan Bi- lecik erkek nüfusundan 31582 si, yani yüzde 52.5 ğu toprak mahsulle- rile meşgul olmaktadır. Buna muka- bil, 457.343 olan İstanbulun erkek nüfusundan ancak 50505 i, yani yüz- de 11itoprak mahsullerile uğraş- maktadır. Arada yüzde 40 dan faz- la fark vardır. Bir başka misal da- ha. Ankarada 272.842 olan erkek nüfustan 107.065 i, yani yuzde 39.2 si toprak mahsullerile dır. İzmirde bu nisbet, 89.960 rıkı mile yüzde 29 buçğa düşüyor. Ağrı vilâyetinde sanayile ve kü- çük sanatlarla uğraşan vılı.ndq sa- bütün nüfı olan yuıde 1.8 dir. İstanbulda bu nisbet yüzde 17.7 dir. Ağrı vilâyetinde en- düstri ve küçük sanatlarla uğraşan- lınn sayısı 297; İstanbulda 80844 Meıleklenıı dağılışında, ;ehırlen-mı zin toprak ve iklim vaziyetleri, geçin- me kaynakları, imkân ve vasıtalar müessir olmaktadır. Yeni kurulmak- ta olan devlet endüstrisi, küçük sa- natlar ve saire gibi her muhitin ken- dine mahsus olan hususi çılışını şe- killeri, nüfusun iş zümreleri üz-rin - de ayrı ayrı birer âmildir. Şu misale bakmız: Erzurumda 189.399 erkek vardır. Bunun yalınz 14â4ü yani binde biri ev iktisadiyatı ve şahsi hizmetlerde vazife görmektedir. Bu- na mukabil İstanbulda 7738 erkek, Yıni nüfusun yüzde 1.7 si bu işle ktadır. Bir de kadınları- gelmiştir. Gençlerin başındı site rektörü B. Cemil Bilsel ve hukuk fakültesi dekanı B., Ali Fuad bulun- maktadır. Üniversitelilerimiz İzmit istasyo- nunda vali B. Hamid Oskay, amiraller, generaller ve binlerce halk ve talebe tarafından karşılanmıştır. Gençler is- tasyondan doğruca Atatürk heykeli- nin bulunluğu Cumhuriyet meydanı- na gitmiş, Atatürkün heykeline üni- versite adına bir çelenk koyduktan sonra 23 nisan bayramına iştirâk et- mııdın rakam verelim: Kastamo - nuda 100 kadının 60.2 si toprak mahsullerile uğraşır. İstanbulda yüz de 3,7 si., Vatandaşların gördükleri iş saha- sı kadar şehırlu-ımıın içtimat çeh- relerini belirtecek miyar azdır X Dahiliye Encümeni 25-1V-1938 pazartesi günü saat 10 da toplanacak- mişler ve heyecanlı tezahliratta bulun- | tır. muşlardır. İzmit halkevi üniversiteliler şerefi- ne bir çay ziyafeti vermış ve muhtelif eği ler tertib c htali y Buradan gene alayla ve İstanb komutanlığı önünde de kısa bir müd- det durduktan sonra okula dönülmüş- tür, Öğle yemeğini okullarında yiyen genç zabitlerimize öğleden sonra tö- renle diplomaları dağıtılmıştır. Bu devrenin birinci, ikinci ve üçüncüsü İzmit takımı ile de gençler arasında bir futbol maçı yapılmış, ma- çı izmitliler 1-3 kazanmışlardır. Bun- dan sonra misafirler İzmit kâğıd fab- rikasını gezmişlerdir. Fabrikada ken- dilerineç etraflı izahat — verilmiştir. Bundan sonra da gençlere İzmitte bu- günden itibaren intişara başlayan Kör- ne kıymetli birer saat hediye edilmiş- tir. Bundan sonra ordunun genç ele- başmüdürlüğü muayene memuru Mu - zaffer, Islahiye, Mazhar Kapukale muayene memurluklarına, Anteb mu- hasebe memuru Ali Rıza Mardin mu. hasebe memurluğuna, Kapukale me- muru - Sabih Edirne veznedarlığına, Anteb muhasebe memuru Hasan luğuna, Zonguldak muhasebe memuru Emin Antalya muhasebe memurluğu - na, Antalya muhasebe memuru A- rif Zonguldak muhasebe memurluğu- na, İstanbul anbar memuru Salâhad- din Tayaklı memurluğuna, Islâhiye veznedarı Şevket Anteb veznedarlığı- na, İstanbul muayene memuru İsa, E- dirne muayene memurluğuna, Ayva. lık muhasebe memuru Vehbi Ayvalık veznedarlığına, Trabzon memuru Hü. seyin Rize muhasebe memurluğuna, Rize muhasebe memuru Şükrü Gire- sun muhasebe memürluğuna, İzmir idhalât memuru Rükneddin Ayvalık muhasebe memurluğuna, Anteb muha- sebe memuru Mazhar Çobanbey muha. sebe memurluğuna, açıktan Havva İz- mir idhalât gümrüğü memurluğuna tayin edilmişlerdir. Sürgün cezalarının yerleri Bazı mahkemelerce kaçakçılık su- gundan dolayı sürgün cezasına mah- küm edilen şahısların iktisadi vaziyeti müsaid olmryan yerlere gönderildik - leri için sıkıntı çektikleri anlaşılmış - tır. Bunun için sürgün yerini tayin hususu mahkümların isteğine bırakıl- dığı ve bilhassa gelirsiz suçlular için iktisadi vaziyeti müsaid ve iş im- kânı bulunan vilâyet ve kaza merkez . lerinin sürgün yeri olarak tayini mu - vafık olacağından o suretle l manları & danlarının huzurunda and içmişlerdir. Gece okulda güzel bir * fez gi inden birer nüsha dağıtıl- mıştır. Üniversiteliler akşam aynı coşkun tezahüratla İstanbula uğurlanmışlar- dır. tertib edilmiş ve gençler geç vakte kadar neşe içinde tahsil devrelerinin son saatlerini yaşamışlardır. Holnnda heyeti memleketine tti İstanbul, 23 (Telefonla) — Holan- dalı arkeoloji heyeti bu sabah hususi Türkiye İş Bankası A, Ş. den Bankamızın telefon numaralarında yapılan değişiklik aşağıda gösteril- miştir. Bundan sonra mezkür numara- ların kullanılmasını rica ederiz. 1365:- Genel Direktör. tayyarelerile Yeşilköyden Hollanda- ya dönmüşlerdir. 3454 ilâ 3458: Telefon santralı. Yurdda yağmurlar devam ediyor Dün şehrimizde hava bulutlu geç- miştir. Rüzgâr batıdan dört metre ka - “dar hızla esmiştir. En düşük ısı 9, en yüksek ısı da 19 derecedir. Yurdda Ege ve Karadeniz kıyıla- rında kapalı ve yeryer yağışlı, Kocae- linde kapalı, diğer bölgelerde hava bu- lutlu geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların & reye bıraktıkları su mikdarı Kütahya- da 28, Boluda 26, Zonguldakta 24, Es- kişehirde 13, Konyada 9, Ankara ve Çorumda 8, diğer yağışlı yerlerde 1-7 kilogram arasındadır, En düşük ısılar sıfırın üstünde, Karsta 5, Edirnede 4 derecedir. En yüksek ısılar da Elâzıg, Siird ve Erzincanda 26, Adana, Malatya ve Diyarbakırda 28 derecedir. 1 Etibank ve M. T.A Umumi heyet 936 mali yılı büdçelerini tetkik ve tasvib etti Kamutay Büdce, Divanı Muhasebat, İktısad ve Maliye encü- menlerinden mürekkeb olan umumi heyet, eveli gün toplanarak Eti Bank ve Maden Tetkik Arama Enstitüsü ile elektrik işleri etüd idaresinin son mali yılı hesablarını ve faaliyetlerini tetkik et- miştir. Yeraltı servetlerimizin meyda- na çıkarılarak milli sermaye ile ıgletılmeıı ve memlketin ucuz bol enerjiye kavuşması gıbl, üç ana davâmızı halletmek için kurul- muş olan bu müesseselerin - son mali yıl içindeki çalışmaları, ge- rek rakam ve gerek hâdise halin- de olarak, cidden muvaffakıyet- li neticeler vermiş bulunmakta- dır. 1936 mali yılr, 1935 senesi mayısında kurulmuş olan Etibankın ; kuruluş, or- ganizasyon ve kısmen faaliyetle geçen birinci senesidir, Toprakaltı işlerinin en büyük hususiyeti uzun zaman iste- mesidir. Buna rağmen Etibank, ilk senesini gelecek yılların yüksek veri- mini anlatacak kadar muvaffakiyetle tamamlanmış bulunmaktadir. sakak Bankanın maden işletmesi işinde ilk kazma vurduğu yer, Gulemandaki krom madenidir. Banka idare heyeti, bu madenin ku- rulacak bir anonim şirket eliyle idare- sini muvafık bulmuş ve bu işletme 15 ikinci teşrin 1936 tarihinden itibaren şark kromları Türk anonim şirketi a- diyle çalışmaya başlamıştır. 19 mart 1936 danberi faaliyette bu- lunan madenden, banka, şirketin ku- ruluşuna kadar 6796 ton ihracat yap- mış bulunmakta idi. Şirket 936 sonu - na kadar ihracatı 9000 tona çıkarmış - tır, Guleman maden mevkiiyle şimen- diferimizin geçtiği Ergani arasında 22 kilometrelik çok bozuk ve ârızalı yol; nakliye bahalılığı dolayısiyle ma- liyeti yükselttiğinden, banka, 18 kilo- metre uzunluğunda bir hava hattı kur- maya teşebbüs etmiş ve mayıs 937 so- nunda 18 kilometrelik bir havai hattı, tekniğin güzel bir eseri halinde ta- mamlamıştır. Çetin bir tabiat ve ikli- me rağmen, bugün leketin en u- in sek vasfı ve metalürji endüstr çok uygun hassaları olan kromu, dün- ya piyasalarında büyük bir rağbet ka- zanmıştır. Banka bugünkü işletmeyi, senede 100,000 ton gibi mühim bir mik dar üzerinden tanzim etmiştir, Ergani bakırı Memleketin madencilik tarihinde mühim bir yeri olan Ergani bakırında, alman şirketinin sahib' olduğu yarı hissesinin hükümet tarafından satın a- lınarak Etibanka devri ile şimdiye ka- dar çalışmakta olan şirket verimli bir faaliyete başlamış ve bir buçuk milyon liralık yeni tesisler; Etibank tarafından teahhüd edildiğinden ser- mayesi dört buçuk milyon lira olan şirketin dört milyon Jlira serma. yesi bankanın eline geçmiştir. Geri kalan mikdarın tamamına yakın kısmi Türkiye İş bankası ve pek az bir mik- darı da hususi şahıslarda kalmıştır. Bugün bu madenin bütün noksanla- rının siparişi verilmiş, inşaat ve mon- taj işlerine faaliyetle devam edilmiş ve bu tesisler hemen hemen bitirilmiş- tite Kuvarshan bakır mademnde sene- lerden beri metrük ve bakımsız olan maden, izabe ve diğer tesisler birer bi- Dün... Dün milli hâkimiyet bayramı, çocuk haftasının ilk günü idi: An- karada baharın en ılık, en parlak bir günü... Bahçelerde çiçeklenen ağaçları; kırlarda açan çiçekleri dün ilk defa olarak, görmek ve onlarda baharın gini, şiirini k Jü duymadım. Çünkü dün şehrin sokakları, on- lardan daha güzel, daha şirin çiçek- lerle bezenmişti; Haftalarının ilk gününü kutlamak için süslü süslü arabalarda dolaşan yavrular... Onların cici gözlerini gördük. ten, onların şakrak seslerini duy- duktan sonra çiçeği, kuşu ve kele- beği aramaya ne Jüzum vardı: Dün bahar, canlı çiçeklerin omuz- larında şehrin sokaklarını dolaştı: Hepsine neşeli ve bahtiyar hafta. lar dilerim. — T.İ. Sarhoş kelebekler ! Ginol isminde bir fransız hayva- nat âliminin tetkiklerinde vardığı ne- tice !ııdun Erluk kelebekler, ıolur verici GU M ÖL la yapılması hususunun alâkalılara tebli- ğini adliye vekâleti tamim etmiştir, Ginol, bunu isbat etmek için bir tecrübe yapmış, kelebekleri bir yere kapamış, bu yere birkaç damla alkol dökmüş, biraz sonra erkek kelebekle- rin bu damlaları emerek kafayı - tut- tuklarmmı, bir müddet uçamadıklarını, yani sızdıklarını görmüştür. Şiirlerini şarab inbiklerinden sü- zen divan şairleriyle pastoral man- zume ve mensurelerinde mutlaka bir çiçek, bir kelebek bulundurmayı lü- zumlu sayan “edebiyatı cedide” ci- ler, bu hakikati bilselerdi, kimbilir, kelebeği ne kadar öğerlerdi? Doktor İkbal Heyecana verdi gönülleri Heyecanlı hisleri gönlümün; Ben, o nağmeden müteheyyicim, Ki yok ihtimali terennümün. Bu ince duyııılıı mısralar, büyük milli hind şairi doktor İkbal'den türk- çeye çevrilmişti. lln Avrupa üniversitesinden felse- fe doktoru diplomasını almış ve bir- çok şiirler yazmış olan bu büyük şa- irin ölümünü haber alıyoruz. LO Çoğumuz Hindistan'ın büyük şai- ri olarak Rabindranat Tagoru tanırız. Halbuki milliyetçi hindliler, Tagor'u değil, doktor İkbal'i severlerdi. Tııor'ıın “Yurd ve dünya” isimli bir eseri vardır ve bu beyaz sakallı şair, “yurd” dan ziyade “dünya” he- sabına duymuş, düşünmüş ve yaz- mıştır, Doktor İkbal ise bütün şiirini “yurd” un kaynaklarından alıyor ve milleti için yazıyordu. Bir milliyetçi uhlıylılııı- başka milliyetçinin ölümünd. y çolı tabitdir. Yavuz olmıyan hırsızlar ! *Yavuz hırsız ev sahibia. vastırır!” derler. Fakat yavuz olmıyan hırsız- lar da görülüyor. Evvelki gün iki hırsız Sirkeci'de bir eve girmişler, bütün odalara girip çıkmışlar; fakat hiç bir şey çalamadıkları gibi, üstelik bir de yakayı ele vermişler. ’U[w UK Bunlardan birisi diyormuş ki: — Hırsızlık maksadiyle girdik, Fa- kat evde yükte hafif, pahada ağır : ik bir şey bul: dığ için hıç bir şey almadan Vaka, İran şairi Sâdi'nin bir hikâ- yesini andırıyor. O hikayede de hır- sızın biri bir gece bir eve girer; fa- kat hiç bir şey bulamadan çıkıp - gi- derken ev sahibi arkasından sesle- nir : — Oğlum, ben şu körolası evde gün ışığında bir çeycıklu hılımı rer elden geçirilmiş, galeriler temizle- nerek açılmış ve istihsal yapacak hale gelmiştir. Bundan sonra yeni tesisler- le istihsali modernleştirilen madenden saf bakır istihsaline başlanmıştır. Se- nelik istihsal 2000-2500 ton arasında- Keçiborlu kükürdleri Bilhassa memleket bağcılarının muh taç olduğu çok mühim bir maddeyi çı- karmak maksadiyle birinci sanayi plâ- nı tatbiklerinden olarak kurulan Ke- çiborlu kükürtlerindeki Sümer bankın 150.000 liralık hissesi bankaya devre- dilmiş ve istihsalin bilhassa keyfiyet bakımından bacılık ihtiyaçlarına uy- gun vasıflarda olmasına ehemiyet ve- rilmiştir. Bunun faydalı neticeleri 937 senesi satış kampanyasında görülme- ye başlanmıştır. Müstahsile vakit ve zamanında, ihtiyacı olduğu kadar ve mutavassıt- ların ihtikârına meydan vermiyecek suürette kükürt satışını temin için hü- kümetin tayin eylediği fiatlarda satıl- mak üzere Ziraat batıkası şubeleri ve kooperatiflerile işbirliği yapılmıştır. Banka bu sahadaki çalışmasına is- tihsalin daha ziyade rasyonelleştiril- mek ve blok kükürt ihraç etmek üze- re yeni kararlar almıştır. İdare heyeti, 1936 malt senesine aid olan bu raporunda, 1937 yılına aid o- lan faaliyetleri de izah etmektedir ki, bunların mühim bir kısmı bugün ger- çekleştirilmiş bulunmaktadır, Maden işlerimiz Umumi heyetin tetkik ettiği maden tetkik ve arama enstitüsünün 936 mali yılı raporunda petrol, maden ve deniz işleri izah edilmektedir. Bu sene içinde petrol arama saha- sında Mardin ve Müreftede sondajlar yapılmış; Adana, Trakya, Midyat ve diğer mıntakalarda keşifler yapılmış- tır. Maden arama işlerinde Keban simli kurşun madeni, Bolkardağ simli kur- şun madeni, g: bakır, Gumuîbıne simli kurşun, bası molibden, Gümüş I—ı.—q büy simdli kurşun, Projman kurşun, Turhal anti« muvan, 'Göynük antimuvan, Kütahya Seyidömer linyit; Değirmisaz linyit; Tavşanlı linyit, Bilecik linyit Yerköy linyit; Dumlupınar linyit madenleri üzerinde yapılan araştırmalar ve jto- lojik tetkikler izah edilmekte, bu ma- denlerin kıymetleri ve yapılan araştır- maların neticeleri anlatılmaktadır. Maden arama işlerinde, memleketin muhtelif mıntakalarına gönderilen prospektürler, isimleri eski kayıdlarda bulunmuş veya yeni haber verilmiş bir çok maden zuhurlarına bakiılmıştır. Gezilen ve gözden geçirilen bu zu- hurlar, ehemiyetlerine göre tasnif e- dilmişlerdir. Madenin muhtemel im- kânlarına dair yürütülen mütalealar ve bilhassa maden yatağı hakkında bir tasnif yapılmış ve neticede zuhur- lar kıymetlerine göre beş kısma ayrıl- mıştır, 'dır. İstanbulda Piyale camii tamir edilecek Tezyint ve tarihf kıymeti itibariyle İstanbulun mühim sanat eserlerinden biri olan Kasımpaşadaki Piyale cami- inin evkaf idaresi tarafından esaslı surette tamiri kararlaşmıştır. Tamir« lere yakında müzeler umum müdürü B. Azizin riyaset edeceği bir mütehas sıs heyetin nezarqı altında başlana- caktır. Müzeler idaresi diğer taraftan Mah mudpaşa türbesinin iç avlusuna ka- dar sokulan bir evin tapu vaziyeti tes bit ettirilmek üzere kadastro müdür- lüğüne müracaatta bulunmuştur. Müze idaresi türbenin boşaltılması- yorum, sen g zifiri k da ne bulabilirsin? Benzemiyor mu? Tavuk ve kaz ! Alaylı iki siyaset meraklısı ko- nuşuyorlardı : imparatoru gene Cenev- reye murahhas gönderiyormuş ! — Halbuki adamcağızın yoksul düştüğü, Londrada satın aldığı evi sattığı, hattâ bu sebeble İngilterenin kendisine Milletler Cemiyetinden bir maaş bağlanacağı söyleniyor. Hal- boylı iken ne diye bu kadar masraf edip de murahhas yolluyor? Anlıya- madım. — Anlıyamıyacak ne var? Kazım geleceği yerden tavuk esirgenir mi? | Te LA YAT ge ü ten nı istiyecekti Yeni bir yapı şirketi kuruluyor Haber aldığımıza göre Emlâk ve Eytam Bankası İdare Meclisi, yüz bin lira sermaye ile Emlâk Bank yapi Limited şirketi namiyle bir şirket a SAa h şlara tedricen sure- tiyle konforlu küçük evler yaptıra- caktır. İleride şirket sermayesinin arttırıl teşkiline karar vermiştir. Bu şirket | ması da düşünülmektedir. Şirket ka- | nunf muamelesini ikmal etmek üzere- İdir. 1 ams<s a n vecrnrlan ASA e- . M AM A PESSOPRRD>E B TE FETEBRESDECERDERLEGTZR H BN —HT SAA COT BRTTTAY CCC aa ceceraare AA ee aI

Bu sayıdan diğer sayfalar: