Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
DIŞ İCMAL Hava bombardımanı Büyük harbden beri, zaman Za- man, devletleri meşgul eden bir me- sele, İngiltere Avam Kamarasi mınuıl:; rariyle bir defa daha günün me! hnü:i almıştır: Havadan bombırılı- manın meni. Telgraf haberlerinin !ıılî dirdiğine göre, Avam kamarasında işçi mebuslardan biri, hava bombardımanı- nı menedecek bir enternasyonal mı_ılı_ı- n ingiliz hükümetinin teşebbüse girişmesini taleb etmiş ve bı: zatın verdiği takrir i 'fakl.l ktbul edilmiştir. İngiltere hükümeti, boı.ılı; bir enternasyonal mulıaveleıîiı.ı ıkdı'ııı temin için ciddi teşebbüse gın;e.celd.ıl'. Malümdur ki bu, harbı inıın.ı.leçtı_r- mek gayesiyle girişilen tqebb.uılenn birincisi değildir. Büyük harb nıhıyî lenir nihayetlenmez, devletler, gelec harb ile meşgul olmaya hıılı:l(ılır ; l_n- giltere, denizaltı gunileı—ınm_ ı_ıyrf_ in- sani” harb silâhı olduğunu ileri süre- rek, Vaşington konferansında bunların ilgasını teklif etmişti. Fakat devletler, bu teklifin arkasında başka mılııııdlır sezdiler. Filhakika Inıiltnfeı’ın ılenıı sathında kurduğu hâkimiyeti, henizü tından tehdid eden bu vıııhım: ingiliz- lerin işlerine elvermediği aşikârdı. İn- şüncelerle hareket et- ım dostu olan Frın_- sa'yı bile kandıramadı. Denizaltı gemi- leri de ilga edilemedi. d velenin imzası içii bunu da menetmek için birçok bü: ler yapılmıştır. Gerçi devletler huku ku muharib olmıyanların kasden borr bardrmanımı menediyor. Fakat bu, tay- yare icad edilmezden evvel, 'devlotler hukukunun umumi hükümleri arasına girmiş bir maddedi: Tayyare bomb a den bir mukavele yoktur. Sabık ingiliz başvekili Mac Donı.!rl beş sene evvel, i bir silâh projesini Cenevre'de ıoplını_ıı konfe- ransa verdiği zaman, proje u;ulıd:!' hî- yare ile bombardı meni B hükümler de vardı. Fakat dikkate deger olan nokta şudur ki Mac Donald proje- si muharebelerde tayyare bombardıma- nını kaldırmayı teklif etmekle beraber, asayiş ve zabıta işlerinde hava Iıomlıır— dımanımı meşru olarak kabul ediyordu. Bu da İngiltere'nin Hmdlıhn ve diğer sömürgelerinde hikıııyehnı idame et- mek için müessir olan bir vasıtayı terk- Hemek istemediğini gösteriyordu. Ga- ribtir ki havadan bombardılnanın meni noktasında birçok devletler İngiltere- den de daha ileri giderek tayyarenin za- bıta ve asayiş işlerinde kullanılmaması- nı ve hava bombardrmanının büsbütün ilga edilmesini istediler. Fakat İllliu_" re buna razı olmadı. 1933 senesinin mart ayıiçinde yapılan silâhsızlanma teşebbüsü, yalnız hava bombardımanı üzerindeki anlaşmazlık yüzünden iııh-_ taa uğramış değildir. Daha ehemiyetli “(net darbesi hazırlanırken, Kanton ve Honkong'u gösterir harta Kvantungda hükümet darbesi hazırlanırken... ..Japonlar da Kanton civarındaki kaleleri bombardıman ettiler Şehirde örfi idare ilân edildi Londra, 4 (A.A.) — Hongkong ve | Zanton'dan gelen haberlerden, cenubi inde vaziyetin gerginleştiği, bir ta- aftan Kvantung eyaletinde bir hükü- öte taraf- tan da japonların bu civarda askeri ha- rekâta girişmek niyetinde oldukları anlaşılmaktadır. Kanton'da örfi idare ilân olunmuş- tur. Royter'in sandığına göre, bunun sebebi Kvantung hükümetini devirmek için hazırlanan hükümet darbesidir. Bu teşebbüsün failleri, 1936 da Çan Kay Şek'e karşı isyan eden baş kuman- dan Şensitang'ın taraftarlarıdır. Şeh- rin her tatafı örfi idareye tâbidir. Kan- ton'a giren her otomobil araştırılmak- tadır. Kvantung valisi göz hapsinde Kvantung valisi ve eski belediye re- isi Vutehşen, Kanton'da evini kuşatan bir askeri müfreze tarafından göz hap- sine alınmıştır. Fakat bizzat vali Roy- ter ajansına verdiği beyanatta, evinin etrafındaki askerlerin kendisini muha- faza şttiklerini, Kanton'da da hiç bir tefrika veya anlaşmazlık olmadığını söylemiştir. Pearl nehri kapatıldı Dün, Pearl nehri kapatılacağından yabancı gemilerin dışarıya çıkmaları ilân edilmişti. Çinliler bu nehir üzerin- de hazırladıkları barajı kapadıkların- dan, bu nehirde bulunan gemiler içe- ride kalmışlardır. ş Bu suretle kapanıp kalmış olan ge- sebebler de vardı. Fakat İngiltere'nin bu noktadaki müşkülpesentliği knnfo- ransın neticesiz kalmasındaki âmiller - den biri olmuştur. Son beş yıl içinde tayyare çolı y kemmül etmiş. ve bunun müthiş bir si- lâh olduğu iki ınlı;ılml? tır. O halde acaba İngilterenin giriştiği teşebbüs muvaffak olaca kda hava boıı?- bardımanı menedilecek mi? Eğer bir silâhin ilgası, onun tehlikeli olduğu- nun anlaşıl bağlı bir l _ı_ıl- saydı, her silâh ilga edilirdi . Her silâh tehlikeli ve müthiştir. Hattâ harbın müthiş olduğuna ve büsbütün ortadan kalkmasına inanmıyan devlet ıdaı:ıı yoktur. Fakat her şeye ve herkese rağ- men, silâhlar kalkamıyor. Harbın önü- ne geçilemiyor. Hakikat şudur ki, bugün, bir çeşid silâhı menetmek, bütün silâhları kal- dırmaktan daha zordur. Silâhlar büs- bütün kalkarsa, her devlete emniyet ge- lir. Fakat bir çeşid silâhı kaldırarak di- ğer çeşid silâhları ibka etmek, emniyet- sizliği artırabilir. Şunu hatırda tutmak gerektir ki, her çeşid silâh her memle- ket için aynı derecede tehlike teşkil et- mez. Meselâ deni: isi, denizi satıhlarıma hâkim olan deniz devletleri için daha büyük tehlikedir. Uzak şark- ta Japonya ile mücadele ederken, deniz- altı gemisi, Sovyetlerin elinde çok mü- essir bir müdafaa ve belki de tecavüz silâhıdır. Denizaltı gemisini ilga et- mek, Sovyetleri bir silâhtan mahrum ederek uzak şark denizlerinde Japonya- ya münakaşasız bir hâkimiyet temin et- mek demek olur. Hava bombardımanı da - İngiltere ve gene Japonya gibi, şehirleri büyük ve kalabalık olan ve endüstrileri kesif olarak bir araya toplanmış bir halde bulunan memleketler için daha çok teh- likelidir. Gene Uzak Şarktan bir misal alalım: Sovyet Rusya'nın kendisine karşı, denizaltı ıemlleı'lnl ve lı'ıyyıu - lerini y bilse, Japı belki de yarın SoV!V";'*k"e karşı harb a- Fakat ingiliz diplomasisinin boş bir y miler ingilizlerin “Tarantu- la”, “Seanow”, “Meth” ve “Robin” top- çekerleni ile Amerikanın “Mindanao” topçekeri bulunmaktadır. Japonlar Pearl nehrine ilerliyorlar Buraya gelen bir ingiliz vapuru bu sabah beş japon harb gemisinin Peari nehrinin mansabına doğru gitmekte olduğunu haber vermiştir. Bir müddet sonra Bocca Tigris kaleleri istihkâma- tinden top sesleri gelmiştir. Önce bu kalelerden japon gemileri- ne ateş açıldığı sanılmışsa da, Kvan- tung valisi Vutehşen Royter ajansına beyanatında bulunurken, japon gemi- lerinin üç defa bu kaleleri bombardı- man ettiklerini söylemiştir. Japonlar Fatshah pazar yerini de bombardıman etmişler, 50 kişinin ölümüne, bir çok kişinin de yaralanmasına sebeb olmuş- lardır. Japon tayyareleri Kanton üzerinde Diğer taraftan, japon tayyareleri, u- zun müddet, çok yüksekten l_(anton üzerinde uçmuşlar, tayyare dafi batar- yaları da fasılasız ateş etmişlerdir. Tayyareler, bomba atmamışlardır, ihtimal bu bombaları Kanton - Hong - Kong demiryolu için saklamaktadır- lar. Japonya'da heyecan Şimdi bu demiryolu hattı üzerinde münakalât kesilmiş bulunmaktadu-: Münakalâtın Çin kamlarının emfı üzerine mi, yoksa bombarâımanılar yü- zünden mi kesildiği henüz belli değil- se de, bu haber Tokyoya geldiği zaman Japonyada büyük bir heyecan uyandır- mıştır. Japonlar ne taraftan taarruz edecekler Tokyodan gelen haberler, japonların yakında yeniden büyük bir taarruza geçeceklerini anlatmakta iseler de, bu taarruzun hangi istikamette yapılaca- ğı hakkında kati bir fikir yoktur. İyi haber alan bazı Tokyo mahfille- ri, japon kıtalarının pek yakında Çi- nin batısına doğru aynı zamanda iki taarruz yapmak niyetinde olduklarını söylemektedirler. Kanton taarruzundan vaz mı geçiliyor ? Bu taarruzlardan bıri iwankin'den i- tibaren Yangtse'ye kadar çıkacak, ön- ce Lunghai demiryolu boyunca batıya doğru ve sonra Pekin - Hankeu demir- yolu boyunca olacak ve hareket bir ma- kas hareketi şeklinde cereyan edecek- tir. Şimdilik, Tienstsin - Pukeu ve Lunghai — demiryollarımın birleştiği nokta olan Suçeu mevzii için muhare- be cereyan etmektedir. Tokyoda sanıldığına göre, bu taar- Tuz plânı Kantona taarruzu istihdafe- den plânın yerine kaim olacaktır. Pengpu'daki çarpışmalar Tiençin - Pukeu demiryolu üzerin- deki Pengapu'yu işgal eden japon kıta- ları, bu şehir civarında bulunan Su - Temia - Ying ile Çangyao'yu da işgal etmişlerdir. Pengpuideki Çin kuvayı külliyesinin çekildiği Çin kaynakla- rından bildirilmektedir. Japon kay- nakları da Pengpu civarında bir Çin fırkasının tamamen kuşatıldığını ve mahvolmaktarı kurtulmak için ümidsiz bir şekilde japon çemberini yarmağa uğraştığını bildirmektedirler. Şanghay'da bir amerikan binasına bomba atıldı Uzun bir elbise giymiş olan bir çin- li, bu sabah Şanghayda amerikalılara B. Çemberlayn diyor ki : İngilterenin silâahlanması Dünyadaki gerginliğin azalmasında büyük bir rol oynıyor Londra, 4 (A.A.) — Birmingham- da bir nutuk söyliyen başvekil B. Çem- berlayn ingiliz milletinin dünya mese- leleri üzerindeki manevi nüfuzuna işa - ret etmiş ve ezcümle demiştir ki : * İyi niyetler, büyük mikyasta ola- rak bunların tarzı tatbikına bağlı bu - lunmaktadır. Bütün Avrupada meycut olan gerginliğin azalmasında ingiliz si- lâhlanmasının pek büyük bir rol oyna- mış olduğuna eminim. İngiliz silâhlan- masının masrafları pek büyüktür. Bir silâhlanmanın bize ve bizden sonra ge - leceklere yükliyeceği fedakârlıkların a- ğırlığı hükümeti, bu manasız rekabeti ortadan kaldırmak için çareler arama - ya sevketmektedir. Esasen bu rekabet, bir milletin diğer milletler fevkine çık - ması için yapılan bütün gayretleri mü- temadi surette neticesiz bırakmaktadır. Bu rekabetin önüne geçmek için bir tek çare vardır o da bizimle aynı arzuda bulunan diğer hükümetlerle açık ve samimi müzakerelerde bulunmaktır. Bizim arzumuz, yalnız sulh eserine hizmettir.” — General Metaksas Atina, 4 (A.A.) — Gazetelerin yaz- dıklarına göre, Başvekil B. Metakses, 13 şubatta Ankaraya varacaktır. Filistinde bir mağara dinamitle uçuruldu Kudüs, 4 (A.A.) — Askeri kıtalar Cenine bölgesinde tethişçiler aleyhin- deki mücadelesini takibe devam ede- vek araplara mclce hizmetini gören bir mağarayı dinamitle berhava etmiştir. Bütün kasabalar belediye reislerine şüpheli eşhası hemen haber vermeleri için talimat verilmiştir. Bir yahudi idama mahküm oldu Küudüs, 4 (A.A.) — Harb divanı, 27 kânun evvelde bir arab otobüsüne ateş etmiş olan bir yahudi polis mu- avinini ölüm cezasına mahküm et- miştir. Romanyada seçim kanunu değişiyor Bükreş, 4 (A.A.) — Bazı gazeteler, aid olan İvening Post bi bir bomba atmıştır. Bomba ,patlamış, bü- tün camları kırmış, holün drvarının bir kısmını tahrib etmiştir. Kimseye bir şey olmamıştır. Mütearrız kaçmıştır. Japon ordusunun zayiatı Japon parlamentosunda bir suale ce- vab veren harb bakanı Sugiyama, çin - japon ihtilâfının başından beri ordu- dan subay ve er olarak 20 bin kişi öldü- ğünü ve maamafih bu rakamın asgari bir tahminden ibaret bulunduğunu söy lemiştir. Müşahidlerin mütaleasına göre, ya- ralrlardan ölenlerin ihraç hareketlerini yapmış olan deniz askerlerinin, hava kuvvetlerinin zayiatı da ilâve edildiği takdirde ölü adedinin bu asgari tah- minin çok üstünde olacağına şüphe yoktur, Almanya'da — yapılan vapurlarımız İstanbul, 4 (Telefonla) — Denizyol- ları fen heyeti reisi B. Sırrı pazar günü Almanyaya gidecek ve Kiel'de deniz - yolları hesabına yaptırılan gemilerin inşaatını tetkik edecektir. Halkevinde: Uzun Mehmet Dün akşam Ankara Halkevinde Ah- met Naim ve Celâl Edib'in kömürü ilk bulan Uzun Mehmet isimli 4 perdelik piyesi oy ştir. Salon hıncahinç de- tözak li $ İngilterenin ötedenberi hiç işine el- vermiyen hava bombardımanını menet- meğe çalıştığı malümdür. Bu defa da ümidsiz gibi görünen vaziyet ve şartlar içinde böyle bir teşebbüse girişmenin herkesçe malüm olmıyan sebebleri ol - malıdır. — © Â.Ş. ESMER necek şekilde kalabalıktı. Ankara hal - kının tiyatroya karşı olan ihtiyacını Şehir tiyatrosundan sonra halkevinin amatör gençleri gidermiye uğraşmak - tadır. Uzun Mehmet, hararetle alkış- lanmıştır. Ereğli beyi rolünde Resai, Kâhya rolünde Galip, Bayan Dürnev ve Mesrure bilhassa muvaffak olmuş- lardır. hükl in seçim k tadil ede- rek mutlak ekseriyeti temin eden “prim” den müstefit olmak için reyle- rin lâakal yüzde kırkını elde etmek za- ruretini ilga edeceğini iddia etmekte- dirler. Bundan böyle “prim” en çok rey al- mış olan partiye aid olacaktır. — Kaliforniyadaki hava kazasının bilânçosu Vaşington, 4 (A.A.) — Kaliforniya- da San - Pedro açıklarında iki deniz tayyaresi arasında vukua gelmiş olan d son bilanç şudur: l1 ölü, 3 yaralı. Diğer kurbanları bul- mak için araştırmalara devam edilmek- tedir. Çocuk Esirgeme Kurumuna kıymetli bir yardım Çocuk Esirgeme kurumundan: Birçok vesilelerle Çocuk Esirgeme kurumuna karşı yüksek ve kıymetli yardımlarını esirgemeyen Mısır Hü- kümeti Maarif Vezareti Matbuat Mü- dürü Muhterem Bay M. Celâlettin, bu defa da kurban bayramı münasebetiyle iki ingiliz lirası iane göndermişlerdir. Bu kıymetli alâka ve yardımlarından df)ln;(ı kimsesiz yavrular namına ken- dilerine teşekkürler ederiz., İstanbul belediye zabıtası nizamnamesi _îstanbuı, 4 (Telefonla) — İstanbul şehir meclisinde belediye zabıtası tali - matnamesinin müzakeresine devam e - dilmiştir. Müzakere hayli hararetli ol - muştur, B. Şakir Kesebirin İstanbulda tetkikleri İktisat vekili bugün şehrimize geliyor İstanbul, 4 (Telefonla) — İktisad Vekili B. Şakir Kesebir, bu gün Par- tide vali Üstündağla beraber et ucuz- luğu lesi üzerinde £ şmuştur. Ankarada yapılan toplantıdan beri yapılan hazırlıklar etrafında izahat almıştır. İktisad Vekili saat 17 de ti- caret odasına gelmiş iktisad dairele- rinin bir araya toplanması meselesini görüşmek üzere bir toplantı yapılmış- tır. Bu toplantıda Denizbank umum müdürü BB. Yusuf Ziya Öniş, Ziya Tamer, Hüsnü Yaman, Cevad Nizami, sanayi umum müdürü Reşad bulun- muşlardır, İktisad Vekili ayrıca B. Yusuf Ziya Öniş'den Denizbank hazırlıkları et- rafında izahat almıştır. B. Şakir Kesebir akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmiştir. Denizbank umum müdürü, iş banka- sı mütehassısı B, Sabriyi Akay deniz yolları idarelerinde tedkiklere me- mür etmiştir. Bir hayırseverin yaplığı teberrü İstanbul, 4 (Telefonla) — Raşid is- minde hayırsever bir zat Guraba has- tahanesine gelerek baş hekime 10 bin lira teslim etmiş ve bu parayı hastaha - nenin mübrem ihtiyaçlarına sarfedilme- si şartiyle teberru ettiğini söylemiştir. B. Raşid ilerde daha başka teberrular yapacağını bildirmiştir. Bu paranın sarf şekli yarın kararlaşacaktır. Bayılıncaya kadar dövmüş! İstanbul, 4 (Telefonla) — Beykoz- da Cemil isminde bir çocuk oyundan çıkan bir kavga esnasında arkadaşı Hikmeti tekmelemiş ve çocuğu bayılt- mıştır. Hikmet ölüm derecesinde has - tahaneye kaldırılmıştır. SA Ki H - i :Birkaç güne kadar Ulus sütunlarında Yalnız birinci sınıf edebi bir eser olarak değil, fakat müstesna bir tarih eseri olarak bütün dillere nakledilmiş olan VE DAHAİLKÇIKIŞINDA 2.000.000 nüsha birden satılan, meş- hur Tolestoi'nin yeğeni ve şimdiki rus ediblerinin en : Alexi Tolstoi nin Büyük Petro sını okuyacaksınız & Bu tefrika size 1938 sene- sinin en zevkli heyecanını verecektir Ayrıca bir polis romanı Yeşil defler Bu roman okuyanları ma- ceradan maceraya' sürük- liyecek, ve heyecanla takib edilecektir. Bu — romanı yarın başlıyacağrmız * Korsika Haydudları ” ismindeki uzun bir hikâyeden sonra neşre başlıyacağız. Korsika haydudları MEŞHUR KARMEN MUHARRİRİ PROSPER MERİME'NİN ESERİDİR. N b kelalelek l lele lTT LILLİLIIIIILILII LT TTTT TTTTTTTT BLELLLLLI TÜRKİYE BASINI Yeni fabrikalarımız açılırken CUMHURİYET'te Yunus Na yeni açılan sunğıpek fabrikamızi memlekette tabii ipek endüstrisi de canlandıracak bir hareket old ğunu anlattıktan sonra diyor ki : “1935 te sungıpek fabrikasile a nı günde temeli atılan Bursa mel nos fabrikası üç buçuk milyon liray çıkmıştır, 1000 işçi kullanmak şa tile senede bir milyon kilodan faz kamgarn ipliği yapacaktır. Bu sure le yünlü sanayiimiz için her sene dı şardan getirdiğimiz yarı mamul ma deyi tasarruf etmiş olacağız. Fakı Bursada kurulan bu fabrika ile elc deceğimiz en büyül faat, mez nos koyunlarının memleketimizcd yetiştirilmesi ve üretilmesi olacal tır. Telkih usulile, yüksek ırklı ha) vanların az mikdarda damızlık ku lanarak — üretildiklerini biliyoru: Muhtelif — memleketlerde yapıla tecrübeler çok muvaffakiyetli net celer vermiştir. Sovyet Rusyada bi damızlıktan alınan sperm'lerle 20 ilâ 300 yavru yetiştirildiğini okuyc ruz. Çok yeni bir buluş olan bu telki usulü, şimdiden Bursa ve havalisin de muvaffakiyetle tatbik edilmekte dir. Bu suretle her medeni millet Jâzım olan asgari sanayileşme prog ramımız ilerlerken, birinci derecedi bir ziraat memleketi olan türk top raklarının bütün imkânlarmdan isti fade etmek ve o imkânları kabil ol duğu kadar zenginleştirmek prensi bini de unutmuş olmuyoruz. Mlili ihtiyaçl ü ol duğu kadar memleket içinden temi ni prensipiyle yürütülen sanayileş me politikamız muvaffakiyetle mer haleden merhaleye varırken içimiz de yaşayan daha cüretli, daha iler arzular da şahlanıyorlar. Biz şimdilik dışarıya yalnız han madde satan bir memleketiz, Bı ham maddelerin çeşidlerini çoğalt . mak ve bazılarmı işlenmiş olaral dünya piyasasına sevk etmek için bii an evel hazırl başl l Yalnız dışardan getirttiğimiz mal: ları burada yaparak tasarruf sure tile değil, aynı zamanda dünya pi: işl iş türk malları sür mek suretile _nı'em!ekoü - doğrudan doğruya zeng yaklaşmış ve belki de gelmiştir bi . le.,, MİLLİ HEYECANIN İFADELERİ TAN'da Ahmed Emin Yalman Şşazıyor : Beş yıllık plânımızın bir parçası daha canlanmış, Bursa'da ve Gem. likte iki yeni fabrikamız açılmıştır, Milli bir mahiyeti olan bu hâdisele - rin kutlanmasında Atatürk bizzat hazır bulunmuştur. İstikbale doğru açılan iki yeni fabrikanın kıymeti ve ehemiyeti bu suretle gözler önünde bir kat daha açıklıkla belirmiştir. Yalovadan başlıyarak yollardaki köylü halk ve Gemlik ve Bursa hal - kı bu betle hey lr tezas hürler yapmışlar, Atatürk'e olan candan sevgi ve bağlılıklarını, en coşkun bir şekilde ortaya koymuş- lardır. İnsan bu tezahürleri gazete sü- tunlarında okuduğu zaman bile; da- marlarındaki kanım tatlı tatlı hare« kete geldiğini duyuyor. Yüz binlerce türkün kalbinden aynı saniyede ta - şan temiz ve asil hislerde, sürükleyi- ci ve coşturucu bir kudret var, Atatürk,bu milli tezahürler kar - şısında duyduğu heyecanı, şu sözler. le ifade etmiş ve Bursa halkına bil« * İnkılâbın ilk günlerinin heye- canını tekrar yaşadım...,, Bir milletin, devamlı harbların fe- lâketlerinden, ecnebi işgal ve istilâ- sı musibetinden, yeni ve taze bir var« lığa kavuşmasından duyduğu heye - canı on dokuz senelik bir zamandan sonra aynı kuvvetle duyması, tarihi bir alâka ile tedkik edilmeye lâyık bir hâdisedir. Kendine bağlanan büyük ümidleri tahakkuk ettiren, vaidlerini tutan, halkın sevgi ve emniyetini ilk bay- ram günlerinden sonra ayniyle ve fazlasiyle muhafaza eden rejimler azdır. Milli felâketlerden sonra iş başına gelen rejimlerden oçğu, yap- tıkları iyiliği çok pahalı bedellerle ödetmişler, ya sönmüşler veya yap- tıkları rejimin izlerine hiç farkında olmadan dönmüşlerdir..,, Muharrir, meşrutiyet devrinin ha- tâlarını misal olarak gösterdikten sonra ilâve ediyor : “Günün birinde Atatürk başımıza geçti. İnsanların ve hâdiselerin içini ve görmek imkâ yara- tan bir (uzağı görüş) kudretile milli mukadderata istikamet verdi. Kur- duğu rejim memlekete vaidlerde bu- lundıı_ ve bütün vaidlerini fazlasiyle tutt