Ulus 5 Şubat 1938 sayfa 2 | Gaste Arşivi

5 Şubat 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

5 Şubat 1938 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ETETU ea olduğu halde henüz memlekete ithal " edilmemiş olan mallar bedelleri yuka- ELULULLLLDR DÜUTŞ Ü'N DŞ L SEAR BELLLLLLLİİ Beyaz perdede canlı resimler Canlı resimlerle, sinemanın bir sanat olduğunu kabule yanaşmıyan- ların son müdafaa imkânları da ortadan kalkmış ve beyaz perde insan kafasının yaratıcı faaliyeti için en müsaid bir zemin haline gelmiştir. Canlı insanlar tarafından temsil edilen filmlerin de, rejisörünün kabiliye tiyle mütenasib olan sanat kıymetlerini inkâr etmeye-kalkmıyorum. Sa- dece, canlı resimlerin, hiç bir itiraza sanat şubesi olduğunu belirtiyorum. mahal vermiyecek kadar aşikâr bir Burada mekanikin rolü, edebiyatta matbaanın oynadığı rolden fazla bir şey değildir, İnsan muhayyelesinin, üzerinde alabildiğine at koşturması için ne harikulâde bir saha! Asırlarca müddet atalarımızın, edebi kabiliyetleri- nin yegâne tezahür sahası olarak kalan masalı düşününüz. Fakat masa- lm bir tek ifade şekli vardır: Söz. Halbuki canlı resimlerde söz, resim, musiki, elele vererek hayalin tecellilerine en geniş imkânları hazırlamış- lardır. Canlı resimlerin bütün dünyada, her yaştan insanlar üzerinde yaptığı büyük tesirin manâsını burada aramalıyız. Fakat si ının canlı resiml i, şimdi, rengi de ilâvesiyle, imkânla- rını çok daha genişletmiştir. Şiirin besliyemediği zengin muhayyeleler, artık beyaz perdenin kendilerine hazırladığı bu zemin üzerinde faaliyet- lerini teksif edebilirler. Ve bu sefer ellerinde her cihetten daha mükem- mel bir vasıtanın bulunması zevkini duyacaklardı. MEMURLAR KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK Memurlar kanunünda ya- pılacak olan değişikliklere aid esaslar tesbit edilmiştir., Proje, üzerinde vekâletlerin mütaleası alındıktan sonra Kamutaya kedilecektir. vlğdır'da 2,5 milyon kilo * faranmış pamuk Kars, 4 (A.A,) — Iğdır, Iğdır olalı elde etmediği en yüksek İıenuyet ve keyfiyetteki pamuk T Mecluın bu devresinde ka- L4;. İJ' Yem proje ile barem dere- celerinde bazı tadiller ya- pılmaktadır. Gerek ilk me- muriyete girenlerin Ve ge- rekse iyet sır a kazanılmış olan ihtısas va- ziyetlerinin, terfiler ve ma- aş yükselmeleri üzerinde o- lan tesiri daha genişletilmiş- tir. Yeni proje ile yüksek mekteb mezunlarına ve ihtı- sas yapmış olanlara ilk ma- aşlarda bugünküne göre bir derece yükseklik temin edil- mektedir. Proiede, sermaye- ıınde gemş olcude devlet Maddeci terakki hamlesinin bir zaman oldurur gibi olduğu masal ve olan lerde fantezi dünyası, canlı resimlerle, beyaz p , hiç bir eriş: çalısanlar hakkındiı da -hi diği bir tekâmülle dirilmiştir. kümler vardır. Hergün madde ve realiteler dünyasında çarpışmaktan usanan adam, 4g artık, kendini bir an için hayallerin okyanosuna pupa yelken salrvermek istediği zaman, beyaz perdenin canlı resimlerine koşabilir. Bunlar o kadar az sürüyorlar ki! diyeceksiniz. Avrupa gazeteleri bü- tün bir seans devam edecek uzunlukta renkli ve canlı resimler filimleri hazırlanmakta olduğunu haber veriyorlar. Hayallerinin gıdasını arayan- lar sevinebilirler. — YAŞAR NABİ Kliring vaziyetimiz Kliring bakiyeleri ve kredili übayaalara aid taahhüdler Türkiye Cumhuriyet Merkez banka- sından alınan hesap hulâsalarına göre künda dahil bulunan altı aya kadar va- deli mübayaat: Hukuk talebesinin Berlin seyahati Evelce haber verdiğimiz gibi, bir aylık sömestre tatilinden faydalanarak hukuk fakültesi talebesi, cemiyetleri- nin kararlaştırdığı Berlin yolculuğu- na çıkmak üzere dün akşam İstanbul treniyle şehrimizden hareket etmişler- dir, Dördü kız olmak üzere talebe kafi- lesi kırk kişidir. Kafileye profesör doktor B. Hüseyin Cahid başkanlık et- mektedir, Kafile bu akşam Romanya vapuruyle Köstenceye hareket edecek ve oradan durmaksızın Bükreş yoluüy- le Lehistana geçerek, Berline ulaşa- caktır. Almanyada vakit müsaid oldu- ğu takdirde Hamburg ve müteakiben Lâypzig ziyaret edilecektir. Dönüşte Prag, Budapeşte ve Bük- reşte birer gün kalınacaktır. Yolculuk 20 gün sürecektir. üi üey 29.1.1938 tarihindeki kliring hesapları | Resmi daireler Hüsust şahrsl Yekün bakiyeleri ve kredili mübayaata aid te- ahhütler yekünları: DA Be Se CE * 986.946 5.222.306 6.209.252 Tültan f'ıımııunu T" Bakııye daha uzun veya l:aşka vadeli Bankasmdaki B oku HÜ6 eder. Memleket Miktar T.L. 3 - Almanyadan gayri diğer memle- ketlere aid yukarıdaki umumi yekün- Avusturya 1.792.900 ş : A Belçika — 81200 î:ıdıhıl altı aya kadar vadeli mübaya- Bulgaristan 1.000 Çekoslovakya 2.821,500 — | Resmi daireler Hususi gahıslar — Yekün Finlandiya * 758.600 'TL, a Si İNL. ğ?]';:ia 1.107.800 432075 1.432.604 — 1.864.679 İngiltere Bîzsşx Bakiye daha uzun veya başka vadeli ya ş mübayaata aid teahhütler i- Tevec 1.536.800 Ka yd ta aid yekünunu i İsviçre , 892.000 ÇUCU İtalya_ 1.645.600 4 - Her leketin kredili teahhüt- x:î:man âgğ“ğgg lerimiz de dahil olmak üzere hesaben Romı:yı 1.776.800 — | alacaklı bulunacaği meblağ tesbit edi- Rusya 43.800 |lebilmek için 1 numaralr cetvelde o Yugoslavya 316.600 | memleket için gösterilmiş olan blokaj Yunanistan 147.900 | yekü aynı lek aid olarak Yeküân 27.340.900 — | İ$Şbu 3 numaralı cetvelde münderiç te- ahhütler yekünunun ilâve edilmesi i- CETVEL: 2 cab eder. Muhtelif memleketlerin Merkez Bankalarındaki Blokajlar Reichsbank - Berlin'deki blokaj yekünu A Hesabı 'T.L. 11.242.990 B Hesabı T.L. 5.452.210 C Hesabı T.L, 3.482.000 yadaki umum? blokaj yekünu 'T.L. 20,177.200 Estonyadaki blokaj yeküânu ç yE F 23.700 standaki blokaj yekünu — T.L, 86.800 Umumi blokaj yekünu T.L., 20.287.700 GETVEL: 3 Muhtelif memleketlerden kredili olarak yapılmış olan mübayata aid taahhüdler yekünları Resmi Hususi Memleket — daireler şahıslar Yekün T T.L. Tı. Almanya 11,483. 841 — 9.003. 926 20.487.767 TAL,. Tda T.L, Avusturya 39.892 265.483 805.375 Belçika — 23.799 23.799 Çekoslov. 527.601 323.370 850.971 Estonya — 15.415 15.415 Finlandiya 170 27.909 28.079 Fransa 5.429 192,308 197.737 Holanda 83.876 58.956 142,832 İngiltere 295.427 534.423 829.850 pany 14.560 28.624 43.184 sveç 1.734.416 245.724 — 1.980.140 sviçre 33.866 223.956 257.822 iya 27.683 192.597 220.280 Macaristan — 397.582 145.897 543.479 Norveç 33.456 54.073 87.529 Lehistan 6.047 5.735 11.782 Yugoslavya — 12.516 4.915 17.431 Yunanistan — 37.585 37.585 Rusya 192.,040 83.395 275.435 Yekün 3.404.561 2.464.164 — 5.868,725 1 - Siparişi mukaveleye bağlanmış rıdaki yekünlarda dahil değildir. 2- Almanyaya aid yukarıdaki ye- Halkevinde konser Cumhur Başkanlığı filarmonik or- kestrasına bağlı salon orkestrasının Ankara Halkevinde vermekte olduğu konserlerin beşincisi 6. 2. 1938 pazar günü öğleden evvel saat 11 de Ankara Halkevi salonunda verilecektir. Bu konsere giriş kartlarını halke - vinden almak lâzımdır. Konser programı aşağıya yzaıldığı gibidir: Necip Yakup Aşkın idaresinde 1 — Oberen Uvertürü Weber, 2 — Grönland Süviti Emil Juel Fredrik, a) Köpek kızağında buz üstünde seyahat, b Kolonide pazar sabahı, c) Teganni eden Kitima, ç) Eskimo dansı. 3 — Macar dansları No, 1 Brahms. 4 — Peer Günt Selvejg's şarkısı Edvard Grieg, 5 — Acem dansı Mussor gsky, 6 — Mavi Tuna Strauss, |Kız enstitüleri ve sanat 937 yılında elde et- miştir. 937 yılı içinde devlet e- liyle kurulan pamuk tarım ve satış kooperatifleri birliği emsa- li, ekonomik teşekküllerimize örnek olacak bir faaliyetle iki buçuk milyon kilo taranmış pa- muk mahsulünü enternasyonal standartlara uygun bir şekilde balyalamakta ve satışa hazırla- maktadır, Kooperatif bu suretle 4200 ortak çiftçi ailenin emeğini değerlendirmektedir. Ankara halkevinde komite seçimleri Dün akşam da saat 18 de Ankara Halkevi'Şark salonunda toplanmış o - lan halkevi Dil, Tarih, Edebiyat komi- tesine mensup üyeler iki yıllık çalışma- sını bitirmiş olan eski komite yerine ye- ni komitenin seçimini yapmışlardır. Kongre başkanlığa B. İshak Refet ve kâtibliğe BedriYıldırım seçildikten sonra eski komite başkanı B. Enver Behnan Şapolyo iki yıllık çalışma ra - porunu okumuş rapor bittikten sonra raporun ihtiva ettiği bazı izahlar üze- rinde münakaşalar yapılarak rapor it - tifkala kabul edilmiştir. Bundan sonra namzedliklerini koy- müş olan arkadaşların — gizli rey usuli- le seçimlerine geçilmiştir. Enver Behnân bu defa namzedliği- ni koymadığından onun yerine hukuk- tan bir arkadaş intihab edilmiş ve di - ğer üyeler aynen yeni komiteye' geti - rilmiştir. Yeni komite üyeleri şunlardır: Ham di Akverdi, Saim Sarıgöllü, Hrfzı Oğuz Bekata, Münir Müeyyet Bekman, Beh- çet Kemal Çağlar. Bugün saat 18 de müze ve sergi ko - mitesinin intihabı yapılacaktır. MAHKEMELERDE Komşusunu Keskinin Gözekısil köyünde otus ran Mehmed oğlu Ali ile komşusu Said arasında, senelerdenberi devam eden bir tarla meselesi vardır. Tarla- ları biribirine sınır olan iki komşu, hududlarını tayin edemediklerinden daimi bir anlaşmazlık halindedirler Bir tarla meselesi yüzünden öldüren Said ağır ceza mahkemesinde Reis sordu: “— Sonra? — Sonrasını bilmiyorum. Elim tabancama gitmiş ve ne yaptığımı bil- miyorum. Kendime geldiğim zaman Alinin kanlı cesedl yerde yatıyordu. Oradan bırak Her ekin mevsiminde, biribirleriy- le kavga eden iki ahbab ve tazelenen hâdise, nihayet geçenlerde ve iki kom şudan Saidin âni bir hiddetle Mehme- di öldürmesiyle neticelenmiştir. Dün ağır cezada bu vakanın mu- hakemesine devam edildi. Suçlu Said, babasından kalmış o- lan bu tarlaya, Alinin daima el uzat- tığını, kendisini ölümle tehdid etti- gini söyledi. “— Ben, o sabah gene erkenden tarlama gitmiştim, Tarla köyden epey uzaktadır. Şöyle bir iki saat uzakta... Meydanda kimseler yoktu. Tarlamı sürmeye koyuldum. Bir de baktım ki Ali karşıma çıktı. Elinde tırpan var- dr. Yanıma doğru yaklaştı: “— Senin kanına susadım!,, dedi. Etrafa bir göz attım. Koca kır ü- zerinde yalnız ikimiz varız. Mehmed, benden çüsseli ve büyüktür. Ona, gü- cümün yetmiyeceğini biliyordum. “— Benden ne istiyorsun? Neden canıma kıyacaksın? dedim, “— Bu tarlanın bir daha yanından geçme, bana ferağını ver, anlaşalım. Yoksa canından ümidini kes/,, dedi. Bu tarladan başka toprağım yok- tu: “— Benim çoluğum çocuğum bu- radaki toprakla geçinir, başka bir ge- lirim yok, Bu tarla bana babamdan kaldı. Senin kocaman toprakların var. Orada çalış, benim bir avuç yerimden ne istiyorsun? Bu hak mıdır?,, dedim. Hiç ses çıkarmadı. Biraz düşün- dü: “— Bana bak! dedi. Ben senin ca- nını almayınca başımdan derd eksik olmıyacak!,, Ve tırpanını kaldırarak üzerime bi W | mektepleri sergisi Kültür bakanlığı, kız enstitüleri ile bölge sanat okullarının başardıkları iş- leri hükümet merkezinde halka göster- mek için bir sergi açmağa karar ver- miştir. Sergi mayıs ayı içinde Sergievi salonlarında açılacaktır. Bakanlık bu mekteblerin arzu edildiği bir şekilde sergiye iştirâklerini temin için şimdi- den hazırlıklara başlamış ve mekteble- re delâzım gelen talimatı vermiştir. l Mektebler sergiye gönd kleri eş- yaları mart sonuna kadar Ankaraya göndermiş bulunacaklardır. Serginin açılması tarihine kadar olan zaman zar- fında bakanlık bu eşyanın yerleştiril- mesi ile meşgul olacaktır. Türk genç- liğinin el sanatlarının türlü branşları üzerindeki başarısını belirtecek olan bu sergi, aynı zamanda bakanlığın pro- y Si cama gitmiş., “Kör” isimli 3 perdelik piyesini seç- miştir. Kör bugün saat 15 de talebelere Baş rolde, genç ve kıymetli aktör Er- termmsilde tiyatromuzun büyük bir mu- vıffıkiyet göstereceğine eminiz. muvaffakiyetle yapmakta olan dış ba- fik Karasapan'ın tekrar ve yedinci de- Tahkikat evrakında köy bekçisi şunları anlatıyordu: “— Sabahleyin erkenden tarlası- na giden Mehmed oğlu Ali gelmeyin- ce, karısı çocukları muhtara gitmiş- ler, o da beni çağırdı. Hep beraber aramaya gittik, Tarlanın yanına var- dığımız da Aliyi kanlar içinde ölü olarak bulduk, Hemen jandarmaya haber verdik. Saidle aralarında ge- çimsizlik olduğunu biliyorduk. Jan- darma tahkikat yaptı ve suçluyu ya« kaladı.,, Said Alinin kendisini ölümle teh- ,| did ettiğine ve kendinin olan tarlası- nr elinden aldığına dair birçok şahid göstermişti. Dün bunlar da dinlendi. Şahidlerden hemen hemen hepsi, Sa- idle Ali arasında uzun zamandanberi devam eden bir geçimsizlik olduğu- nu, yalnız bunda kimin haklı, kimin haksız olduğunu bilmediklerini söy- liyorlardı. Bunun üzerine Said, mahkemeye yeni bir istida verdi ve dedi ki: “— Benim gösterdiğim şahidleri, Alinin tarafı kandırmışlar, onları is- tedikleri gibi söylettiler. Ben yeni şahidlet gösteriyorum. Bunları din- lerseniz hak meydana çıkar.,, dedi. Davâcı tarafından mahkemeye kimse gelmemişti. Şahidlerden birisi dedi ki: “— Bu Saidle Ali arasında eski- denberi bir geçimsizlik olduğunu bi- liyoruz. Hattâ geçen yıl gene biribir- lerini öldürmeye kalkmışlardı. Biz araya girdik, aralarını bulduk. Sonra gene bozuştular. En nihayet biribir- lerinin başını yediler.,, Bir marta kalan gelecek celsede Saidin yeniden me%âal zıınlğg:: terdiği şahidler dinlenecektir. Şehir Tiyatrosunda “Kör” Ankara Şehir tiyatrosu dördüncü temsili için Vedad Nedim 'Tör'ün ve gece 21 de umuma gösterilecektir. cümend Behzad'ı seyredeceğimiz bu Dış Bakanlığına nakil İki senedenberi emniyet umum mü- dürlüğü dördüncü şube müdürlüğünü kanlığı memurlarından B. Celâl Tev- gramlı çalışmasını gösteren bir eser o- lacaktır, rece ile dış bakanlığa nakli yüksek tas- dikten çıkmıştır. Ulcuval Bir ana mektubu Rus - Japon harbinde bir japon bahriye neferine annesi — tarafın- dan yazılan bir mektub, bügün Ja- ponyuun bütün ilk mekteb okuma itablarında klara okutulmak.- ta, hattâ ezberletilmektedir. Bu mektubta deniliyor ki : “Hoşima muharebesine iştirâk et- mediğini haber aldım. Wei - Hei - Wei üzerine ağustosun onuncu günü ya- pılan hücumda da hususi bir yararlık göstermediğini zannederim. Butıdan dolayı annen, gerçekten, üzülmekte- dir. Harba niçin gitmiştin? Hiç şüphe- Ürüt p ç österdiği bezLa y & vi bunca lütuflara hayatını feda ederek karşılık göstermek için. »e Her gün Haçiman'ın (Harb Tanrısı) türbesini ziyaret ederek se- nin şerefli işler görmen için dua edi- yorum. Bir anne olarak ben de bir insa- nım; bu yüzden kendi öz oğlum için düşmanca duygular besliyemem. Fakat sen kendin, lütfen benim ne sebeble bu mektüut yamec- bur olduğumu tıııvvur et 1” Okuma kitablarına giren bu tür- lü yazılar, bu türlü duygular, bu- günkü japon gençliğini hazırla- mış, yetiştirmiştir.  İhtimal ki, halâ, bugün de japon- Fakat aynı çetrefil harflerle, bir de bir çinli neferin annesi, boşalan bir kasabanın sokaklarında — yaralı ve bakımsız yatan oğluna bir mek- tub yazsaydı, ne diyecekti ?? Böyle bir mektuba, kendi üm- metine “iztirabtan zevk almayı,, telkine uğraşmış olan Buda bile, hiç şüphesiz, göz yaşı dökerdi. j ŞAR $ Mağaraya mı gidiyoruz ? İngiliz Avam Kamarasında ken- disine sorulan bir sorguya cevab ve- ren Bay Eden demiş ki: “Gerçekten, bu asrın son yarı- sında hava silâhı tehlikesinin önü- ne geçmek için bir şey yapılmadı- ğı takdirde bütün dünya milletle- ri, tıpkı, ilk - çağlarda olduğu gi- bi, mağaralarda yaşamak mecbu- riyetinde kalacaklardır.,, Beton, çelik, mermer, tunç, daha neler medeniyetinin bu ka - dar ilerlediği bir asırda en ileri millet- lerden birisinin resmi ağzından din- bil yalı anne, Çin top eden oğluna aynı üslupla mektup- lar göndermektedir. kl: istilâ — lediğiniz bu sözlerde yi İ asır i- çin söylenmiş bir mersiye kokusu duymuyor musunuz? GUKLOUU Bay Eden'in “ilk - çağlarda oldu- ğu gibi” şeklinde yaptığı kıyaslı da pek doğru değildir. Çünkü ilk - çağlarda mağarada yaşayan insan oilııııun hınuk ln"ııı vıhgı hıy- — Yahu, sen mektebte iken hepi- mizden ileri idin; şimdi görüyorum ki sende bir baltaya sap olamamış- sın, Hayret ! Rahmetli şair cevab verir : — Bunda hayret edecek taraf yok, ortalık balta saplariyle o kadar dol- du ki bizim olmamıza imkân kalma- dı. Bir istidad, bir istidadsızlık! Ankafıdı oturan bir münarrir ar. Ü C| N d, FeRrk kor Yirminci asrım son y da eğer bütün o “şeddadi” binaları bırakarak mağaralara çekilecek olursak, o za- manki endişemiz de en medeni mil- letlerin saldırganlığından korunmak olacaktır. Baltaya sap, balta sapları ! Meşhur karikatüristlerden birisi, şimdi resimle yazıyı biri birine karış- tırarak “bir baltaya sap olamıyan- lar,, isimli bir hikâye serisi y k yııdığı bir fıkrada şiir ölü- yor mu yaşıyor mu? Diye bir zaman- dan beri luttımılın ıneııleye dokun- dültan SAĞi Ka daği ufak bir şiir kitabımda keşfettiği genç bir istidadı okurlarına tanıtı- yor ve oradan aldığı şu üç mısrar da örnek gösteriyor: ecemde Ço RE Bana tatlı gelir her cefan Leylâ! Arkadaş-a:z, :ılîbı, emsali misil- lü, bu gmcın veıın ve kafiye hatası S R LAŞ mış. “Baltaya sap olamıyanlar” tabiri türkçeye mahsus tabirlerden birisi- dir. Bu münasebetle, bir kaç yıl ön- ce aramızdan kaybettiğimiz sevimli . bir şairimizin bir esprisi hatırımıza geldi : Büyük harbte büyük bir servet yapan bir mekteb arkadaşı, bir gün bu şaire der ki * edemet dıvrı.nnııuı-. Fakat diyeceğim o değil, İstan- bul gazetesinin mürettib ve musah- hihleri, ikinci mısradaki “bırak” ke- limesini “berrak” dizerek şiiri ber- bad etmişler . Gencin istidadını bir tarafa bıra- kınız, fakat bu provayı okuyan mu- Yeni açılacak halkevleri 42 ye çıkarıldı Bu yıl 20 şubatta açılması kararlaş- mıiş olari 39 halkevine ilâve olarak yar niden üç halkevi açılması kararlaşmış- tır. Bu suretle açılacak halkevleri mik- darı 42 ye baliğ olmaktadır. Bu üç hal- kevi Malatya vilâyetinin Kemaliye, Kütahya vilâyetinin Gediz, Kocaeli vi- lâyetinin Karamürsel kazalarında açı- lacaktır. H AY Hava bulutlu geçti Dün şehrimizde hava bulutlu geç- miş, ısı gece O, gündüz sıfırın üstünde 11 derece olarak kaydedilmiştir. Yur- dun Kocaeli, Ege, Karadeniz mıntaka- larında hava kapalı ve yağışlı, diğer mıntakalarda bulutlu geçmiştir. Dün- kü yağışların karemetreye bıraktıkları sü mikdarları Bodrumda 4, Giresunda 2, Sinob, İzmir, Kocaeli ve Çorluda 1 kilogram kadardır. Kar ile örtülü mım- takalarda karın kalınlığı Karsta 19, Vanda 15, Erzurumda 14, Malatyada 6, santimetredir. Dün en düşük 1sr sifırin altında ol- mak Üüzere Konya ve Eskişehirde 2, Erzincan ve Elâzığda 4, Kayseri ve Si- vasta 5, Erzurumda 9, Karsta 19 dere- cedir. En yüksek ısı da sıfırın üstünde Diyarbakırda 12, İzmirde 13, Antalya- da 16, Adanada 18 derecedir. Hukuk İlmini Yayma Kurumunun Bu yıl için tertib ettiği seri kon- feransların yedincisini bugün Ankara Halkevinde Temyiz Mahkemesi Azâsından B. Vehbi Yekbaş verecektir. Mevzu: Yeni cezai tema- yüller ve beynelmilel hu- kuki ceza birliği Konferanslara davetiyesiz her- kes girebilir. lığına ne buyurulur?

Bu sayıdan diğer sayfalar: