Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
li 'a görrrEnEEN. DÜŞUNÜŞLER Siananannuf” Musıkımız Kemal Ünal arkadaşımızın, geçen gün Ulus'ta çıkan güzel bir ma- kalesi, sanat hayatımızın en aktüel meselelerinden biri üzerine şuurun işığını tutuyordu. Yeni türk musikisi hangi istikamette yürüyecektir? Üzerinde fikirlerin dağıldığı her noktada cemiyetin meselelerinden biri meydana çıkar ve türk musikisinin istikbali bahsinde ise, şimdiye kadar ortaya ne kadar biribirine zıd fikirlerin atılmış olduğunu hep ha- tırlarız. Yarmki türk musikisini düşünürken, dünkü musiki sanatımızın mahiyet ve kıymeti davâsından gözlerini ayıramıyanlar, inkılâbın bir kül olduğunu, ve bir cemiyetin, ileri doğru yaptığı hamlede, muhtelif için muhtelif istikametler seçemiyeceğini unutuyordu- lar. Dünkü sanatımızın mücerred kıymeti ne olursa olsun, tıpkı dünkü edebiyatımız gibi, bügünün ihtiyaçlarına cevab vermekten uzak kaldı- ğı artık inkâr edilemez bir hakikattir. Bu .muaikiyi ıslaha çalışamayız mı? dıyenler bulunabıht Onlara vereceğimiz cevab şu olacaktır? Bu- i edebi ç larımızı divan edebiyatının ıslahı esasına istinad et- tirebilir mıydık? Türk inkılâbı yarım tedbirlerin sakatlığını ispat etmiş, muvaffakiyetin ancak kökten değişiklikte ve yenilikte olduğunu bize parlak delillerle ispat etmiştir. Musiki hususunda bir istisna yapamazdık. Bugün bu sanat bran- şmdı çalışan bütün genç ve hakiki kıymetlerin kanaati bu merkezde- Smat sayfamızda, bunların 'en değerlilerinden biri olan Hasan Fe- ridin fikirlerini dikkatle okuyunuz. Çalışmasına eski musikimiz üze- rinde başlamış ve bu sahada kuvvetli bir ihtısas yaptıktan sonra garb musikisiyle temasa gelmiş olan genç kompozitörümüzün düşünceleri- ni ne kadar küvvetli delillere istinad ettirdiğini göreceksiniz. YAŞAR NABİ Kamutay Encümenlerinde : Memurların tedavi ve yol masraflarına aid lâyihalar Dün topl Ki lerinin müzakere mevzuları ;unlırdn': İktısad encümeni: . Küçük sanatlar | lâyik on beş seneye kadar olanlara üçte bir, on beş seneden fazla olanlara yarım nis- betinde açık maaşı verilir. | Mesleki memuriyet olan mebuslar müddetleri bltdkten sonra tekrar inti- k tai HİSİ. iştir. Bu lâyikl hükümetçe hazırlanan şekli evvelce Ulus'ta neşredilmiştir. İktisad encüme- nimeyıpılı.ntıd.ıllzrl okuyuculınmıı hei y sütunl, Milli Müdafaa encümeni: hab edilmezl evvelki memuriyetlerine nazaran haklarında bu madde tatbik olunur. KAMUTAY'DA Arzuhal encümeninden gelen Bin- başı Tevfiğin nasb tarihinin düzeltilme- si hakkındaki evrak müzakere edilmiş- tir. Dahiliye encümeni: İstanbul Tramvay Şirketinden ge- ri alman paraların İstanbul şehri ima- rına tahsisi hakkındaki lâyihayı müza - kere ve kabul etmiştir. Lâyiha birinci sayfamızda izah edilmiştir. Sıhat ve İçtimcai Muavenet encümeni: Manii busu Sabri Toprağın ya- bancı memleketlerden gelecek türk ol- mıyan göçmenlerin yurda kabul edil- mesi hakkındaki teklifi ikere ve Ki dünkü — toplantısında vazife esnasında şehid olan Pilot Ek- rem ve Makinist Saminin kanunt mi- rasçılarına verilecek beşer bin liralık tazminat hakkındaki kanunu kabul et- miştir. Kaçakçılığın men ve takibi hakkın- daki kanuna bir fıkra ilâvesine da ir lâyihanın birinci müzakeresi yapıl- mıştır. Kamutay cuma günü toplanacaktır. Kamutay çağrıları — Mill Müdafaa Encümeni bugün saat 10 da toplanacaktır — Maliye Encümeni bugün saat 15 de toplanacaktır. Yeniden 39 halkevi açılıyor Bu yıl yeniden açılacak halkevle- rinin açılma şart ve imkânlarını ince- leyen C. H. P. Genyönkurulu aşağıda yazılı 39 yerde daha halkevi açılması- na karar vermiştir : Adıyaman, Ahlât, Arapkir, Aşkale, Bakırköy, — Balya, Bayramıç, Bayındır, Biga, Bozüyük, Buldan, Cizre, Çeşme, Demirci, Çine, Dikili, Divriki, Eregli, Eleşkirt, El- malı, Eyüp, Fatih, Gemlik, Karşıyaka (İzmir), Keskin, Kiği, M. Kemalpaşa, Menemen, Nazilli (yukarı), Nuseybin, Seferihisar, Sivrihisar, Sındırgı, Sun- ğurlu, Şarkı karaağaç, Ulukışla, Var- tu, Vezirköprü, Vize. Mevcud halkevleri (167) olduğuna göre bu yıl açılacak yeni halkevleriy- le halkevlerimiz sayısı 206 ya çıkmış bulunmaktadır. Bu yeni halkevlerinin açılışı hal- kevlerinin açılma yıldönümü kutlama töreniyle beraber 20 şubat 1938 pazar günü büyük merasimle yapılacaktır. İstanbul plânı ve et meselesi Şehrimize davet edilmiş bulunan İstanbul vâli ve belediyesi reisi Bay Muhiddin Üstündağ iç bakanlık ile te- maslarına devam etmektedir. İç ba- kanlıkta bir komisyon halinde toplın— tılar yapılmaktadır. Bu top et fiatlarının l l a | lerin Merhum Galib Üstün Çok acı bir kayıp Sinob Saylavı dün vefat etti Kıymetli doktorlarımızdan Sinop saylavı ve Topkapı türk fıkaraperver cemiyeti müessisi Doktor Galib Üstün beş gündenberi duçar olduğu hastalık- tan kurtulamıyarak dün saat 17 de Nü- mune İ : inde vefat işti Merhum kendisini uzun seneler fı- karanın, kimsesizlerin iyiliğine hasret- miş ve fıkara babası olarak tanınmıştı. Topkapı fıkaraperver cemiyeti sırf Doktor Galib Üstün'ün himmetiyle ku- rulmuştur. Doktor Galib burada fakir aileleri ve çocukları senelerce tedavi et- mi” ve ilâçlarını bile müesseseden ver- mi, . Kendisi hastalığı esnasında, cena- zesine gönderilmesi muhtemel çelenk - bedelinin, otuz senedenberi ba - T ile İstanbulun imarı için Prost tara- fından yapılan plân üzerinde çalışıl- maktadır. Evelki gün ve dün iç bakan- lrk mahalli idareler genel direktörü B. Faik, İstanbul vâli ve belediye reisi B. Muhiddi bulbeler diye iktisad dır:ktörü B. Asım Sürey ya, İstanbul imat direktörü B. Ziya ve mahalli idareler genel direktörlüğü belediyeler şubesi direktörü B. Dilâ- ver İstanbul belediyesi imar plânı ve Bazı İstanbul gazetelerinin, İstan- bul şehri imar plânı ve et fiatlarının ucuzlatılması etrafında şu veya bu şe- kilde yaptıkları neşriyat birer tahmin- den ibarettir. Her iki iş üzerinde he- nüz alınmış bir karar mevcud değil- dir. ——— Denizden 2 aylık bir coçuk cesedi çıktı İstanbul, 12 (Telefonla) — Bu sa- bah Yeşilköy deniz kenarında dalga- lar üzerinde bir paket bulundu. İçin- den iki aylık bir çocuk cesedi çıktı. Çocuğun yeni ölmüş olduğu anlaşıl. maktadır. Polis tahkikatına devam e. et fiatlarının tesbiti etrafında çalış-- ) şında b duğu fıkaraperver müesse- sesine hasredilmesini vasıyet etmiştir. " Cenazesi bugün öğle namazını müte- akib Hacıbayram camiinden kaldırıla- rak Cebeci'deki medfeni ebedisine ter- kedilecektir. Tramvay şirketi aleyhinde yeni bir dava İstanbul, 12 (Telefonla) — Tram- vay şirketi e açılan yeni bir kaçakçılık davasına bugün baglandx Şirketin umum müdürü Kindorf, baş mühendis, müdür müavini ve levazım müdürü suçlu vaziyettedirler. Kin- dorf ifadesinde müdürü bulunduğu şirketin gümrük resmi — verilmemiş malzeme satmadığını, satılan şeylerin kullanılmış malzeme olduğunu söyle- miştir. Diğer suçlulara da sualler so- rulmuş, mahkeme ehlivakuf raporu- nun ve gümrük beyannamelerinin ge- tirilmesi için talik edilmiştir. Şir- ket gümrük resminden muaf — olarak giren 1000 ton kadar malzemeyi hurda halinde ve gümrük resmini vermeden satmaktan suçludur. Üniversitenin sömestr tatilleri İstanbul, 12 (Telefonla) — Üniver- site sömestr tatili cuma günü başlıya- diyor. rak 4 şubatta bitecektir. | 12 SENE İÇİNDE Ankarada 657 | yangın oldu Bu yangınlarda 186e ve 690 dükkân yandı ; Eski Yunanlılardag tarih olimpiyad- larla başladı : Eski İstanbulda da bilhassa halk arasında tarih başları nedir bilirmisiniz ? Büyük yangın- lar.... İmparatorluk tarihinde ateşe aid daha başka şeyler de vardır : Dördün- cü Murad, tütün içmeyi, bir sigara- dan çıkan büyük Cibali yangını dola- yısiyle menetmişti. Bu münasebetle o zamanki vaka nüvislerden biri halk arasındaki ateş korkusunu, tü- tünü şöylece kötülüyerek anlatıyor : “— Bunun rayihai kerihesi hemen a- demin rişü ammamenin ve zahrında- ki canesin, hususan içinde istimal et- tiği hanesin bedhuy ettiğinden gayrı halı ve keçe makulenin ve firaş hane- sin cabeca ihrak ettiği....” Yangının, her hangi bir şeyi kötü- lemek için en inandırıcı bir misal ve vesika olmasını haklr görmek lâzım- dır : İstanbulun, bilhassa eski İstan- bulun, yıkılmamak için biribirine bel vermiş olan ahşab mahallelerini ve yangın söndirme vasıtaları olan tu- lumbacıları bir hatıra getiriniz : İs- tanbul festivalinde mazi olmuş bir tarih hâdisesi olarak zevkle seyretti- ğiniz eski zaman itfaiyecileri olan tulumbacılar, birer facia halini alan eski yangınları da bize hatırlatmışlar- dı. Büyük Üsküdar yangını, büykk Cibali yangını, büyük Fatih yangını hâlâ birer istirab mevzuudur. yokdk Ankarada on iki seneden beri, yani itfaiye teşkilâtı kurulduğundan beri kaç defa yangın oldu ? 'Tam 657.... Bu 657 yangında 186 ev, 690 dükkân, 18 baraka, 6 han, 1 otel, id, 11 1 si yanmış- tır. Tutuşan 349 baca söndürülmüş- tür. Şimdi bir d bir de “sençlere gör'e*fıiı tine bakımız : Ân- karada 925 senesinde yalnız beş yan- gin olmuştur. 926 da 18 yangın olmuş Yi ge ve 2 AüleRAN Çiesaa göse NON Ada 66 yangın olmuş 28 ev, 18 dükkân, ve 1 baraka yanmıştır. 1928 de olan 60 yangında otuz dört ev, 19 dükkân ve 19 baca ve saire yanmıştır. 929 da 68 yangın olmuş 43 ev, 610 dükân, 3 ba- raka, 5 han, 1 hamam, 1 mescid, 1 si- nema, 11 baca yanmıştır. Ankaranın en büyük yangını 929 senesinde ol- müştür. Buzünkü sebze hali, ışıklar caddesi civarı ve saire © büyük yın- kân, 1 baraka, 44 baca ve saire j mıştır. 933 de olan 30 yangında ” 21 dükkân, 42 baca ve saire yanf 1 han, 3 baca ve saire yanmıştır. “1 935 deki 62 yangından 7 ev, 29 ka, yanmış 44 baca tutuşmuştur. 936 da 63 yangında 11 ev, 3 dü yanmış, 33 baca tutuşması olmuşt Son seneye geliyoruz : 937 d€ yangın olmuş, 1 ev yarımıştır. Bif? Kayaş mermi deposunda bir patif olmuştur. Bir de 49 baca tutuşf olmuştur. O kadar.... deik fusuna ; havagazı, elektrik ve saire bazan yangın'çıkmaya sebeb olabile vasıtalara sahib olmasına rağmen az yangın çıkan şehirlerden bi Bilhassa Yenişehir... Beton şehir yanar mrı diyeceksiniz ? . Buna rağmen bugün Ankaranın hangi bir yangın felâketini önli bir itfaiye servisi vardır. 925 sene$" de kurulan bu itfaiyenin evvelâ tane dört tonluk arazozu bir © motörpompu vardı. 929 da malze! itfaiye memurlarını taşımak bir kamyonet ve bir tane de bir V" çuk #onluk arazoz alınmıştır. 934 ' 935 de iki kamyonet, 935-936 da bif bir tonluk, diğerleri ikişer tonluk" tane arazoz alımmıştır. Yeniden manyadan üç tane arazoz ısmarif mışt » J 925 de 15 kişi ile işe başlamış 0? itfaiye teşkilâtı bugün 85 kişidir. faiyemizin kıymetini ve değetli geçen yaz olan Kayaş mermi pat : hâdisesinde anlamıştık. Yangında zi ateşten ve yazın sıcak günlerin tozdan kurtaran modern vasıtalaâf cihazlı Ankara itfaiyesi, bugün çok büyük ve ileri dünya şehiri#? için belli başlı bir meseleyi Ankâ” için tamamiyle ve kökünden ha miş bulunuyor. AyA4 M Uluulaplıla ddi sarassmssakk İ yiz ama, hatırınızda bulunsun : İt iyenin telefon numarası 1521 dir. Teşekkür Kızımız Sur'un ölümü duyduğumuz acıya ortak olmık funda bul bir çok dostlardan * bizi sevenlerden aldığımız başsağı gn neticesi d Bugün burada yeni Ankannın en gü- zel bir köşesi kurulmuş bulunuyor. 930 da 59 yangın olmuş, 4 ev, 7 dükkân, 6 baraka, 24 baca ve saire y ştır. 931 de 5S0 yangın olmuş, 3 ev, 1 dükkân, 2 baraka, 42 baca ve saire yanmıştır. ddetmiştir. Hariciye encümenince de müzakere ve reddedilen bu teklifi ev- velki günkü sayımızda izah etmiştik. 'Teklifte yabancı olmıyanlar - tâbiriyle museviler kasd ve maddelerde tasrih edilmiştir. Memurin muvakkat encümeni: Memurların devletçe verilecek te - davi ve yol masraflarına aid bir madde ile memuriyetlerinin ilgası dolayısiyle açıkta kalan memurlar hakkındaki bir maddeyi havi iki maddelik lâyiha mü - zakere ve kabul edilmiştir. Bu maddele- ri aynen yazıyoruz: Madde 1 — 788 numaralı memurin £ 84 üncü ddesinin (D) fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş- tir: L (7) inci ve ondan aşağı derecelerde bulunan memurlardan (Kadro dolayı- siyle açıkta kalan memurlar dahil) memleket dahilindeki resmi ve hususi i lüzumu fennen sabit olınl.ımı tedavi ve yol fr ve devletçe tedavi ettirilmekti iken vefat edenlerin cenaze masrafı ı daire büdcesind $ ASA Savil, verilir. | Madde 2 — 788 numaralı memurin ı 85 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir : | Memuriyetinin ilgası dolayısi açıkta kalan memurların, ilganın vuku bulduğu ay ile anı müteakib olan ay zırfmdı maaşları tam olarak ve bu dd hi da tekrar hi ta- llllllllllllllllllllllIlllIlllllllllllIlllIIIIlllllllllllllllllllllllllIIIIllllIlllIIIllllllllllllllllllllllllllllllllllllllIlllIlllllllllllIlllllllillllllllllillllllllllll Güzelleşen İstanbul Eski ve yeni şairlerden İstan- bulu “terennüm” etmek istiyenler çok olmuştur. Meselâ kim olduğu bilinmiyen bir divan şairi diyor ki: Puthane mi mescid mi nedir şehri Stanbul Ebruları mihrab olacak hayli sanem var. Nedimin: Kühu derya iki canibten deraguş eylemiş Sanki derya dâyesi kühsar ise lâlâsıdır. Bu şehri Stanbul ki bi mislü bahadır Bir sengine yekpâre acem mülkü fedadır. Bir gevheri yekpare iki bahr arasında Hurşidi cihantab ile tartılsa sez: Beyitlerini hatırlıyanlarımız çok- tur. Şair Tevfik Fikret de, İstan- bulu şu mrısrar ile öğdü mü, yerdi mi, belli değildir; Ey bin kocadan arta kalan bivei bâkir. Daha fazla misale lüzum yok: Divanlardan Rebabı şikeste'ye ka. dar, birçok şairler, bu eski türk şehrini “terennüm” etmiş ve onu çok defa, yosma bir kıza, güzel bir kadına benzetmişlerdir. Fakat bu güzel kadının Avrupa- dan trenle gelen yolculara görünen ki teneke mahalleleri kaldırmak ve oralara şehrin güzelliğine yaraşır bir v k içln kâl lâ: l larda — bulli k tadır. - T. İ. Nakş ber ab ! Haylaz bir genç,î&îılı Bakan - üzerine bir iki dille “sizi seviyorum” caristan Naibi Amiral Horti'yi şubat ayında Lehistan ormanlarında yapı- lacak avlara çağırmıştır. B. Göring, Lehistan Cumhur baş- Ç vir düvütlnk lll vimlşüle” Siyaset adamları arasında bu ava davet modası da yeni çıktı. Henüz b sulha al beşeri- yet dostça konıışnr, eğlenirken de ge- ne biraz barut kokusu mu koklamak â ümlecikler yazmış: — istiyor, nedir? N . 'asyonalist ordu — İlove you! Krem, pudra, ruj ve viski! — Je vous aime ! Ü - Dört ay Franko ordusiyle bera- gibi. İlk tutan kar, ç bahar “da uzun zaman yaşamış — ber bulunmuş, sonra nedense, sınır - kadar neşelendirir; onun için bu ya- olın amerikalı gazeteci Carl Crow — dışı edilmiş Felemenk gazetecisi F. ramazın bu şairlik, yahud hıttıtlıiı- bu büyük Çin şehrine nasıl veda et- — G, Stork, ispanyol âsileri tarafından nı hoş görmeli, tiğini çok canlı bir yazı ile anlatıyor. — harbeden askerlerin mikdarını ve Fakat geçerken düşündüm deha- — Tercümesini dünkü Ulus'ta ol ş bunl kimler olduğu - * tırıma eski bir tâbir geldi: “Nakş ber eteklerindeki kirlilik, p fecaatti! Eskiler “gülünü seven dikenine de katlanır!,, demiş olacaklar ki bu sefil ları ortadan düşünmemişlerdi. Şlmdi ise Nafra Vekâleti karar ş iseler yeni tayinlerine kad.ır, filt hizmet müddetı yedi seneye kadar olanlara dörtte bir, ir: Tarihin ve edebiyatın güul / kadını İstanbul, artık süsle- necektir. Yenikapı ile Kumkapı arasında- yepyeni bir kılığa girerek yeniden de, yer yüzünde baş gösterecek her- hangi bir felâkete mukavemet göste- Biz erkekler, bu hususta, onlar- dan ne kadar geri idik. Bizi o hale getirebilecek, olsa olsa, bir viskimiz vardı....” k YAK Ge P a bir pudra, bir krem kutusunun, ruj tü- bünün bir cephane kutusu yerinde İzallmalabileciğini buyalinizd çirmiş miydiniz? Carl Crow, kadınların yukarda sa- yıp döktüğü vasıtalarını bizim viski- mizle mukayese etmekte haksız de - gildir. Viski bizi sarhoş eder; onlar da gene bizi. sunuzdur. Son ajans haberlerinden öğreni- yoruz: “l.ahııhnCıııiııırBııkını,Mı- ab!” Bomba, top; kıtlık, muharebe ve bü- Gerçekten birçok şiirlere, bırçok tün bu felâketlere sahne olan şehir - klılik ne — *debi maya olın den ıeıııı doluou uuldı;ın perişan ümlelere - _; in ne halini tasvir kadarcık sürdüğünü hatırlıyalı e Vedei harrir, şu satırları da ya- en yaraşan şey, suyun, nihayet onun zıyor: kaldırmayı bir nevi olan karın üzerine * Genç kadınların böyle bir vazi- yani “nakş ber ab” değil midir? yete düşmesi, ne kadar hazin oluyor- Av modası du. Vapura çıktıkları zaman hepsi ter içinde ve hepsi, azçok, çirkindi - ler. Dikkat ettim: İlk işleri pudra ve ruj kutularını açmak oldu. Krem, dudak boyası ve pudralar sayesinde y du. Bu yazıdan ınlıdığımın göre Frankocular-cı 500.000 askeri vardır ve bunların “120.,000” i italyan, *20.000” i alman, “2000” i fransız, *“500” kadarı ingiliz, “15000” i ya- bancılar lejiyonu, “100.000” kadarı faslı, geri kalant da ispanyoldur. Franko orduları için “nasyona- list” “milliyetperver” gibi bir takım unvanlar harcanıp durur. Bu nasyo - ıı_ıliıl ordunun 257.500 kişisinin, ya- ni y CŞT Te Haa 932 deki 52 yangında 1 ev, 8 dük-| grıfve ktublarıma ayrı ayrı C ğa imkân bulamadığımız içiti ” kıymetıi alakıdan çok müıehıuü duğ ve mi lık duyg? rımızın neşrine sayın (ULUS) lutufkâr tavassutunu rica ederiz. , Sabiha BULCA Fuad BUL” Halkevinde Karagöz Ankara halkevi karagöz oyu! ihya etmek ve bunu yalnız kom maksadiyle değil, aynı zamanda biye vasıtası olarak kullanmak! Bu işe önce ilk okul — talebelerin” başlamıştır.. Her hafta halkevi nunda ilk okul talebelerine terbi oyunlar gösterilmektedir. Dün de " kevi önü ve salonları miniminil' dolup taşmıştır. Küçükler hacivadı içten gelen bir ıevin&l! bol alkışlamışlardır. Talebelerin saçları Talebe ııçlınnm bir örnek mesini temin için bir talimatnamt | zırlanmakta olduğunu kültür b ğ ğı tekzib etmektedir. Hava kapalı geçf' Dün şehrimizde hava kapalı ısı gece sıfırın altında 2, rın üstünde 2 derece olarak Kâ! miştir. Dün yurdun Trakya, F Eğe, cenub anadolusu mıntaki yer yağışlı, diğer bütün mint kapalı geçmiştir. Dünkü Yl kare metreye bıraktıkları su f rı Muğla ve Kırklarelinde m sada 4, İzmirde 3, Çorlu, BJM parta ve Antalyada 1 kiloğ! olduğunu öğprenince ne l;ııymu- nuz? Em d aa ala gARFTETSARE FS tır. 934 de 58 yangında 7 ev, 3 baff tah Ankara şehir içindeki yüksek f 1 < a e a a ea reta AA e$