2 Aralık 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

2 Aralık 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Yüzbaşı F. W. von Herbert Haydi kalk! Davullar tehlike işer buluşup konuş” Pen çölü, Bur erdil kei konakla- NE yerlerde k: > m ol Çeviren: Nurettin ARTAM tini vermeğe başladı miyle birl sancakları almağa gön aderildileri bunlar Binbaşmm karargâhında idiş biraz sonra bin- ile birlikte dönü ö BİR GEZİ ULUS NTİNİN H IİKAYESİ T urhallı küçük Hüseyin'in si valdız iyi ppm üeyini: “Şek pi el Va iyi oldu, ee) Ja kazan- ımızı hep yalanlar çaya “iran ie gö müş lala Bizde şeker endüstrisi nasıl la nasıl gelişti? Memleketimizin her rikalarının ıdır. müsaid mıntakasında şe çoğalması ve bu suretle met ihtiyacının temini SAM. hed eflerimiz sırasında tani mal — ATATÜRK ker fab- öilbekie yer dü vardır: Bir okkası din il Hileyi karargıma doğru ai ki bölükler de gelip taburumuz ta- Il Yili e tralar liraya şeker. Gözü sürüp gittiler. b d i | Burada gelen va Lei de bize iltihak etti. Bi fik: fer | tabı un dört . teşkil imei Hüşre 3 tabur Üç imi mü- kasabadan “Uşak terakkii ziraat türk anonim şii > »r fabrikası takib etmi deil sie nin şeker idi K 1930 senesi ilk kânut uman yirmi gö di. Er-| Kasabanın dışında, Bul, i Kıtlama bir parça şekeri avurdda imin | ii dil altında saklayarak, ağzı za- m vi ullu fabrikasını ziyaret e > ME) Smaç gi Önderimizin fabrika ez çe hüma öriii Böeni ahli Güilekme «ing b siren ali mıntakasında şeker fabrikaları eği bala ucuza mal etmemektedir. kapal” memleketin” ibi ey ları maksadi; kaybe: makta oldu! la ei den li ra” mayileri şekeri . Haddızatında 13-14 şekeri bu büyük en- ibaretti; bu takdirde bir parça ınmalıdır” di- i yanda diğer Dördüncü şeker fabrikamızın mer. ezi ol dü rektifini kayıd buyummalar, türk en « işsizlerini işsiz. bu yap- | — 19-55 borsa haberler mal o ln erimli biR sokağa at-| Mu meleği baksak, has kı olan leri düşüne- dört bölük bulun: di iğ Yğüm en önle, dür yolllKlek kiii şarkide, iki mil kadar uzaktan rek öbek şeker enüstrisi'nin tari- yin etmiştir. gek 9 ge hine göz gezdirdim. tirakiyle milli bankalara a “Türkiye m te ei fabrikası kurmak kabil olur mu? Bu bir, ANKARA : ÖĞLE NEŞRİYATI; 1230 Muht pili epriyati > 1 s0 Ek gn e meyi şarkeıla, ve tale babe rler, AKŞAM NEŞRİYATI: 1830 e neşi a —- “> İkiz irk ve ni iz e ME sarkar Rıza Songür ve arkadaşları) — ge 15 5 Pi a gmel 21 Aşama Mabirleri > Srüüyo salon oekestrasi (1-2 Geri ne Hindous, 2. msn ei lila, 3- ii 3 Senehe Gcister. 4 eşi le lac. 5- Lahar: er 22 Yarınki program ve istiklâl mi İSTANBUL : a4 İĞLE NEŞRİYATI: 1230 Plâkls Ki musikisi — mo Havadis — 13.05 2 türk musil 13.30 - 14 Muhtelif , neşriyatı. AŞAM NEŞRİYATI: 1830 PHİ, 9 Şan: Bayan İnci keman refakatile — Spar ambabeleriz ret Şetik tara ve arkadaşları tarai ein şarkıları — Ve ei valse, 4- Grieg: Huldü cl 57 Ellenberg: Petit bal a8 dina). — 2218 Ajans haberleri. <Zİğ Plâkla sololar, opera ve operet parçalâf” 1.50 - 23 Son haberler ve ertesi Programı. AVRUPA : OPERA ve OPERETLER: 16 1 Beşinci fasıl İlk Plevne muharebesi ini ne ie on, yahud on beş geçe örlmepei vali Davalar ça-|” d oelm İDE in Tir vas. nini tabiridir ki osmanlı imparator. | duran 1709 selime e çikma Biz pancar ziraatine ie ei ap- Si müfrezesi luğunu mem giren yabancı mak i ie ie bulunuyoruz. diem ki pik larından kıymetle xi Saçan 14 gi ye sondört sene skişe Pancarlarımız, DE dü la- ir içine kyk savaşı ie e mag p olalarz yeşili pancar. bül pie ireceği ihtimalleri düşü- eni her ikizi bahse ei r r dum bile. Jack zinde e konmuştur. Fakat o zamanki osmanlı iy dt © İkalarımız da, keza bu işte memiyotdumı Bile. Jar imparatorluğu gibi 30 - 40 milyonluk ni bizde şeker istihsal ve istib-| bilez edinmiş olanların gelinden “e m recanm alev > m Elimi Sel di hiç şüp- | tin kontrolü altında, endüst- | sab tap ik tm, a bana cevab verdi: er : isi mi li ii zâdi di he edilmesin ki, şekere ihracat Pı len yüzdesinin Arkadaş, bahtın açık olarn ! . ile 40 ii > eki şekerci memleket. Sant t üçü Ve, ilk lere adr ve istihsal edilmiye-|. keri pul ça ile ra kibsiz kalırdı. ker içi Pp ilde Satış fiyatları arasındaki fark- iş devin ka Tri kalır. r imparatorluğu 5 dabi kası kurmak ister mi idi, vey rasındaki nakil ücretlerinin ilâvesin-| 1730 kiloda bir iki kuruş farkla şeker yenil- a ? Si 1840 Breslav — 1910 Hamburg — — 2230 Strazburg. ORKESTRA ve SENFONİK KONİ MER A2 MER SİS Pre e emi 10 Ze ini pi ere Beromünster — 030 donema 2180 ris — 22.30 Lüksemburg — 24 Stuttgaf”, ODA Musikisi: 0 Berlin — Milan, 15.15 Deyi 115 Stuttgart — — 18.30 erg — 21 Vi — 2115 Budapeyte, Diğer — —E», Mi ii 23,10 dir miidi? O büsbü eee Şe öz fabrikası kurma teşebbüsle- rinden ilki, 1916 ie il esna- sın si tarife in vim olunduktu milli endüstri kuranlar bu kadarcı! 3 meselesi ortaya çıkarıl 1 vE . — Dünya piy: ucuz li kı kabilken er almak e bla gi dikten sonra ucuz şeker| ik | vi bu endüstriyi de istemediklerine hük- molunmaz mı? Zamanla, tabiidir ki, bu kadarcık fe- ri dakârlığa dahi lüzum ilerlediğini “gördüm. Bu tabur, G Türkiye yeri geker en» de ayni sokakta toplanmak üzere idi. Ortalıkta bir canlılık, bir Mü çalıyor, gürül her taraftan kumanda sesleri geli- te, cenubu garbide ve cenubta bir üç ve piyade lardı rine göre kurulmuştur. “Bi kanunun “enli aları lm: Hücum için iie ei akıllı hazırlı oldi besbelli idi. Buradaki gıpl arazi ei olduğu için strafı iyice dilmiştir; 1— Her sene yüzbin tona yakın şe- ker parası yabancı memleketlere git- görebiliyordum. erişebildiği Pa la düşmandan hiç bir iz yo ikilem bö Gür'zin ötme Tükte te dörder ini buluna: ın kazma, almış- tın alma kabiliyeti, azalmaktadır. Şe- BEbebier yayinda” | izi pi mesele değil dimemnia Yemek öğreten im sofralarımızda yaza yemek 'upanın bir yimecini mekteb | seniz bile, kullanmakta mümareseniz e e İ an- a oprağı derin kazmak ve güb- vir Mkü giz kibar âleminin sofralarında bat ve doğru dürüst yemek yemek Bu gibi sofralarda önü- ufaklı bir s zı, solunuzu da berbad edersiniz. Vel- hasıl öyle gülünç bir vaziyete düşer- siniz ki, bir daha böyle bir aaa küreklerimizi bu debebiyl de irili e ak iğ, Başçavuşlar iraje iz buraya e büyük kk mamı söylemişti. Ben ar il ouz ak, biribirine benzemiyen yirmi çatal, ez lala bir âkibetle kaplanan b Li e çok kimselerin, bin bir bularak | mal öğe P Fi durduğunda; rini gören açıkgöz d bir ingiliz, d “İsimleri okuyunuz! Kumandası: sak bi nı verdi, Jack'ın takımından üç nefer “ei e gene iz siş ye neferi bırakmayı müna- sini geçindiri 3 — Devlet vi emniyetli ve geniş | di ğınızı iş niz. Şayet bu gibi şsokrülarda sık sık maş Yeni mektebe devam edenlerin sa- üyüktür. Bundan da anl | ie kaynağı olur. — Mübrem ihtiyaçlardan olan şe- bıçakları hangi yemekte ve ne biçime kullanacağımızı. Dilmen 'NEFESLİ SAZLAR (Marş v.s.) Frankfurt — 16 Breslav — 19,15 Prag oi E v HALK ae 1130 Stat 21 Frankfurt — 22.30 Stuttgart, DANS MÜZİDİE al Berlin — 22.80 Tâypzin — 22 Floransa — Krakovi, enbe, Kalori Vülna — im London - Regi Sn — e embure —28 Mia Parisi — 030 - 1 Droitv ele İliş bankası Kumbara İkramiyesi en gi ere birini eşidesi yapılmış Di vi bin çiş ikri” im- | iyor ki Londrada da doğru dürüst numaralı küçük vr ialabeiaii bayan MB” etmi: 'e isabet iştir, kân yı arbte ie e erki burada, birdenbire ned e EŞ elinde tutarken bahçeyi, belki, ayni solgun çirkin sna girince bir iyi di a are e e Nİ mail geç eek niz, miş. Zaten bu gibi sofralarda yemek ae Mihriban dün öğlede rini değiştirmek imsenin. hatırma gel- |ler arasına (karışmıştır. Mekkâ Hel rkez şubesine ie we selüliti: dikta irlerimiz Plevnede kalmıştı. . | şarıdan getirtmek zarureti ri pi hangi Aletle mea akne Ancak, acemiler içi y ig bölük tamam olmuştu. Tereb, takı- (Sonu var) İ bırakılmış olmaz. bil tırmıştır. ii Böyle günlerde, doktor Hikm bir Wateau'nun ruhu anlatıyordu dan dışarıya çıkmak istemez. Bas e sy hali Zi, Çünkü, bunu doktor m dahan ve o ri hattâ, üçüne dördüne üs hun elm temaşa edi, tü tav bakarak, seci yarı eni B R S Ü R Ü a İşte, Hikmet, şimdiye adar Parisi de yorganın altımda büzülerek, bazan da iç v G e ER Vi halinde seyredip görmeğe alışmıf uyuklıyarak yatakta kalır. F: Hugo'di ın, Balata, Borget'ye kadar bütü? i, sinirleri bu tembelliğe müsaid olmi- ti bie lan imarlı ke e y gergindir. O vakit odasının içinde bir aşağı beş yukarı dolaşmağa başlar. Ara o —34— 'AKUB KADRİ #pri onun a7 mahayrlie ir dsi dü bu ik pençeresinin önünde ri tiğini anlıyamıyordu. O, belli ri bir hastalığı o ok X mefhumlar © kadar abstret bir geldii Küller İeikakin enalladığı insas a svlerin pencerelerini seyreder oca mıyan fakat, ve içmeden e piriniete aka dimaği bir ter bu kitablardan birinin içinden fırlamış ğm ö ve acayip bir dikkatle “sanrı len bir insan Vm “Mutlaka kafam işbağ bali kip mahiyetini almıştı ki, bunları her hangi bi ln eki sasnın ba- pe 2 gelmiş ol ik, diyordu. Yahud, kim li ir, belki, il vurup il eğe veya bunla- gine ündelik b kaydetmek mi bir iel i m le iyi imdiye kadar ancak bir iki sayfasını manevi istihale geçiri i ie erme elde ED İL) karalayabildiği bir büyük deftere bir geyler yaz- bir iyi Hayatamla bin bilin sayı all Bel Dai Şimdi, işte, doktor Mba | hiç b bir kitapta mak ister. e elini ai i Kİ müz muvazenemi bul: muhitimi ya” okumadığı, hiç bir laboratuvarda öğrenmediği bu tablardan birine uzatır MR ne Sonra, bu (yarın ne ola- Çemeliye) yi i yapmak; yani, yüksek ve ince faları henüz aç e Paran yl GM ay) m de'yapacağım ?) endişesi beni bir yl e yeni veya ce- beri, işte ise üç aydır, en az on onbeş cilt dakika Bundan başka... Neden mii parçası m direkt yer . kitab satın aldı. Fakat, o tanesini olsun itiraf etmiyeyi ğrusu, Paris, beni bir nevi â birinde iştihasını iâ& Piyer Lotinin (dâsillision) a uğrattı. Burada tahayyül ettiğim, Ken de m bir kaç mile tablar “Les Desenchantdes” si ii ancak yarıya kadar a- aradığım havayı, tadı, yı, hâlâ, bir türlü bu- sunun ruhunda uyandırdığı ersailles'in ik içinde içkiye » Nered, o eski kitab kurdu gittim. Müzelerini gez- bizzat i file yı Ressamın o melenin LANE Vaz ei işe is gürü Hikmet. Bazan üçer yüz sahifelik iki kitabı bir. dim. (Louvre) larmı, (Versailles) lerini gördüm. Modeli, bu ağaçlar, bu tarhlar, bu havuzlar, bu fıs- şü ve yahud çok defa Zolanm dört saat zarfında hatmedip i, hiç birinde, tabla, aki. nel ben- kiyeler, bu heykeller değilmi i ie fırça. rüldüğü gibi, her insanın kendi varlığı lm ve galiz eli saklayışı bile, sanat mertebesine eril in Halbuki, doktor jik unsuru boş kâse gibi tutmaktayım, Lâkin içindeki İn Bü kaj plamıyormu — ? Fakat, bütün nerede ?,, Doktor Hikmet, gerçi, hakikatle ha; i: peyizacla “Louvre” salonlarının birinin divarmda, yatla hayat arasındal dir dar masum değildi. Fakat, “Paris”, ©, den ve boyadan peyizacm arasında dağlar kadar “Fransız kültürü”, “Garb iyeti gi- fark vardı. Çünkü bunu bir Wateau'nun dehası, da bulamıyor: balığı onun gözleri önünden, her bi şimdi burada, bu e du ve bütün Paris er hangi bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: