Yazan Yüzbaşı F.W. von Heri Pilevnede bir çiftlik önünde, ULUS 7 Oyun HALKEVİNDE GÜZEL BİR SERGİ AÇILDI ANKARA RÖPORTAJLARI CAKLAR... geçirdiğimiz ilk gece Bize Çıkrıkçılar yokuşunda bulunan ve oyuncak yapmağa yarıyan yumuşak yeşil taşların sırrı Aikarâ halkevinde bir oyuncak sergisi açıldı; deavm ediyor. Bu sergiyi görmek, çocuğu olanlar için bir zevktir. Sergi genç bir oyuncakçımızm e- seridir ve bu sebeble hususi bir kıy- ze “İnsan yavrusu, henüz yürüyüp ko ke: nuşmağa mi dün; yayı vuşları içinde meğe kalkı Kin olaydı. ep onun — aran Ki in tp > er rlak riy ilâhlardan daima ist a olduk ı neşe ve nisyanı meli e lim: oyuncakları gocü- ğun yüzü güler ve cılarını unttı pintu yapılmış olsa bile bir bebek; bir mu- kenarına ip bağlana- ıeydana getirilmiş de olsa bir binik lın tarafına kınmap geçiri bir değnek çocuğu Saatlerce avutabilen oyuncaklardır. Küçük yavruların hakları oyna- mak, vazifeleri gülmektir, ve, oyun- caksız bırakılan çocukların bu hak- mağ ii ildiğini, vazifele. vazifele- ini yapmaktan ooğnna e dü- bahtsızı dır, yiye gerekir. UÜ; cuk, mahlükların lar kendi kuyruklariyle a tek peş kalan insan yavrusun! cak psikanalize göre - böyle bir tesellisi olabilir, et doğru iş > rı köprüler, yle, otomo- biller, lokomotifler karileeği o'dur. Uf sizin sesleri doğru bir armonıka armonyom, vezin hi ee az < HUKLL yevat Ez nı keşfedebilirsiniz: Her çoc gürisekleriy edebi bilek Ga pie bali ile oynar. Kurşun askerlerden, çak değildir; fakat, muhakkak kiş Mi ve mutfak takımını bir Sai bi- kız, belki bir m kadın mamzeddir; olmağa , kabil runcakları vası eN e deri yolü gönböbübüleekci Çocuk oyuncakları vasıtasiy) lehir devrin in tari Rİ Mene © ina derini tasvir eden bir kartpostaldı. Bir oyuncak Fabrikası emebiler ve tanklar, iş işte bütün kara halke inde iz oyuncak çenç oyun- taz miş teşhir etmiştir. Bunlar oldukça tekâmül etmiş bir zevkin ve İS Konuştuk: — Mili mücadelede Ankara Sa- natlar mektebinden çıktım. Tabelâ amatör mele ufak te akl w oyunu tamirciliği ile uğraşıyordum. Çalışmak slduğum dan bahisle bir oyuncak yapur ge- tirdi, den hediye olarak gönderilmişti. vindi ve ri o öden itibaren 0- işleme resimleri çizerek hayatımı kazanırken. da Gikükellir yokuşunda, bir kazıda, yumuşak ve pişirildiği zaman siyah kehribar dan kadın elbiseleri için çeşid çeşid ÖĞLE NEŞRİYATI: 1230 M pk esriyaı — 1250 Plak Türkü kıları, — - 1330 AKŞAM NEŞRİYAT: 18,30 M plâk neşriyatı Türk musikisi * şarkıları (Hi kadaşları)-? Saat ayarı ve arapça meğriyat, —— 194 musikisi ve halk şarkıları Çi) Sesgör ve arkadaşları 20. EE ma: Dr. Vefik Vası habe Stdâyo salon ork (- opal Sekli Gelbts. 2. Thomas: X 3- Stray ime İbschen. #5 Dansans. 5- Mana İntrmezs0) — 21.55 - 22 Yarmki program ve İ marşı, ISTANBUL ÖĞLE NEŞRİYATI: 12.30 PJâkl 12.50 Havadi 3 - 14 Mubi NEERİ YATI: 18.30 PI8Kİ 8.45 Konferans: EM Vecihe, Ut Sedat, er Kemal, zi, Nısfiye Salâhaddin Candan. — 203 : Peer - Gi fel; Yapan vala, 3: Pemset Mamul Oiteni alada La a ile Hölâne potpoi Tschaik valse, — 22) lâkla sololai 2250238 eret laz berler ve ertesi günün progr AYRUPA ; ERA VE OPERETLER: 19,401 yanığı Prgityieh, Milino, Besli tiz 21. Sie EEE, - : RA KON NSERLERİ ve FONİK KONSERLER; dan Laypfi 155 Lüksembüre Bi m art, i Loren. Regional. —— 23 Sevilen 25 Budapeşte, — 24 Şit. ODA MUSİKİSİ: Königsberg. .8OLO KONSERLERİ; 1320 sesli 4410 Frankfurt, — 1525 Hamburüi — 1715 Milâno, Roma, Varşöf 30 mez 1735 Viyana, — 1749 20 Prağ. — Seri ele ri 5 Süz Fran NEFESLLİ $ SAZLAR OLAR, va)! Berlin, in, Branlkturı ve diğe alman istif , 20 15.20 Daye a0 Breslav, — kholm, HAFİR MÜZİK” 230 Hamburg. Frankfurt, Kolonya — 1030 Hamburl İ-iS Berlin — 12 Hamburg, Kolon, el asmak imi LZ 1 gk is Berlin <5 1910 Berlin, Hamburg, lonya, — 19.15 Stuttgart. — 20.20 K MUSİKİSİ: ar Münih. ıs LAL MUSİKİSİ: 1130 5 | “DANS MÜZLOİ: 1315 Münih. — Dözelandzender. — 19.10 Lâypziğ. - Stuttgart — 22.30 Hamburg ve diğef, İstasyonları (dana ve muhtelif müsli) çaları! Ea 201 vi. ki, size büyücek biiaker, ia iş l & iğ, (Sonu 5. inci sayfada) '— Yukarıya çi en gör; dedi. Bu bi “- Yukarıya mı na; >> a nalarm her biri bir sevda yapıl a enini m e ie küme küme genç kızla” Ragıb Bey, gili a za ölünün vi kak B R S U R G U N eski zamanı imi kizi enli kızarmış yö” mış akrabasına bir büyük medeniyet lerini Büy ak ayarak b hayret verici bleialar larını gösterirken va gi pılarını çalacak eyle cessur e bekliyor. ruru andıran bir çalımla met'i Tour Eiffel'in asansörüne götürdü. Fakat tam siir a YAKUB KADRİ ekmek kavgasmın veya ki le bilet gişesinin önüne gelince pişman olmuş gibi berlin harekete getirdiği kafelerin. gelip derd. 1 ik için kâfi geliyor. Paris gibi “Üoe Hikdist; “omü; göreli : bi. “— Şimdi bi dedi örle Te üksek l koyu ve yüklüğü ğn yıl b iyor. Çünkü, hepsi mesut, hepsi hür insanlar, güzellik, iyilik a iffel'i i labilir, Fakat, değme Hi Enda Bi kü ve'hi is b ha halle o ted i, o kadar doğruluk avma çıkmışlardır. Nerede ise , akşam” adam buna dayanamaz. Ben bir defa çıktım. Göz ihtilâtlarının toplandığı bu derin ve bulanık mer- ehli bir şeydir ki bal b e biri ileti karartısından, baş dönmesinden az kalsın kendimi kezde bile Tour Eiffel gibi bir ni oyununun VE yet verici unsurlarını hatırlamak bir anomali dir. hayattan kendi hissesine düşen tatlı ei sö, kaybediyordum. Sonra, arayla ve de bir sal. bu asansör gibi bir amc le Doktor Hikmet, görme kuş bakışı seyrettiği bu bastırarak kahkahalar, şarkılar, ışıklar arasınd” lantı hissolunur; hafif dediğim, insana inden bun, hayı, 'an kedisinin sırtı gibi iii yuvasma dönecektir ve sokakta kalanlar bu Şadi enikonu de, Onun cek insanlar çıkıyor. Ne tuhaf! (Ne e iye miz istiyor, Emeği dibind idenli â ktur, Çünk” için, e le mahaller lr önerir ve ve Paris, her gece, her gece emsalsiz > (Kermes) 8” sat, şöyle kuş bakışı bir Paris'i sörmek değil mi? bezginim? H h Abide rk kendi gönlünün nanması e yanıp kem ve e p# Ha, ne dersin?... bir şey beni alâkadar inliğine icadı, hayali ve hissi bir yi söre seyre koyuldu. linde yaşayışm, her gece tekerrür si Doktor a kapma kendisine pek ciddi bir zevk laşabiliyorum. Bütün bedbahtlığım buradan ge- Zira, şu dakikada, bu şehir, onun için artık bir ren ai ii Eleni yine ri, samdet, meşve ve SE vâdetmiyen bu asansör sefasmın zaten pek istekli- yiyor. Hep derinliğine. hayat tek bulutlu lite, değildi. Babil gibi. Ofir gibi “Semiramiz,'in çat havayı kaplıyan yili ibi bütün halle sö” | si ari ez ei yarıya indiren bu teklifi âde- bile iöme Söğlllir. Mom olcanamı im, İşte, Par işer pi a gibi bir masal, bi eğ tâ minnetle tası 3 içerisi bpkı masallardaki gibi bin bir türlü harikal. eri Sl Tour Eiffel'in 2 demirleri arasmdan havaya doğru ti AY “ iyor. “— Dem gideceksin y üçü şehir, tatlı Ma pi etiler imkân doludur. m Git, git, birader. wi tadır ve Ragıb Beyin çehresinde bir tombalak bay- leri; ihtilâçsız ahenkdar çizgileriyle ni narin kuleler, bu levend ki fl-İnci tad: ktor Hikmet, tatlı rüyasından, birden biri ram erikli ayi var. Doktor Hikmet, aynı basit Doktor b a altında, uçları ufuklara O ginde satılar, bu ağaçlıklı yeleği bu mağrur âbide. lağı dibindeki bu sesle uyandı. Deminden beri ei neşe; ür yolcularında da seziyordu ve di en) halısı gibidir. Kilisele- Jer, hep bir mücerred tefekkürün, bir artistik zev. dunu saran optisnisma Se e reisi kp rin çan kul, eri, akel diyagonlu çatılar, köprü- , nerede ise, demi diyordu e “Ne tuhaf, büyanlar, — yaşta ve çocuk saffeti serili iş Kırk “di metre yerdi veya otuz beygir kuvvetinde bir otomobi yol üstünde saatte altmış ali Seriye satıh üzerinde, ancak bir kanaviçenin kabartmaları kadar sivriliyor. , Sine nehri, bir bulut üstünde bir Dok- âşikane hissin mahsulüdür. Pa Paris'i ya-