Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SN 21-11- IBZL__' OLLL A OLLLLLLILI . . GÜNÜN İÇİNDEN ÜlagunaacarancantanAAKAKK NKU KKK KRA KA KK AA MA KA KKK ERR K AA KKK E K KA R K KA aKK a K” 1872, 1888, 1890-1937 “.. Baron Hirsch'i mültimilyoner yapan şark demiryollarının inşası sıralarında büyük bir şöhret kazanan avusturyalı mühendis W. Pressel 1872 senesi şubatında İstanbul'a getirtildi. 1871 iradesile Asya Türki- yesinde inşası emrol! demiryollarınin en mühimi Haydarpaşa — Bağdad hattı idi. İşte bunun başlangıcı olan 1872 de Pressel'in nezareti altında Hay- darpaşa — İzmit kısmına başlandı. Fakat devlet muzayaka içinde oldu- ğundan bu inşaat sonradan durdurulmuş ancak bu hattın uzatılabilme- OELLLLLDD Yanaranaf” si için 1888 kadar beklemek 16 “ım gelmişti...., 441890 indı h. hükü bu yolun Bağdada kadar uza- tılı için alı larla mü: eye girişmiş bulunuyordu. Fakat alman grupu, bu hattın imtiyazını almak için uğraşan fransız ve ingiliz grup- larının şiddetli rekabetine maruz kalıyordu. Diğer taraftan bunlar Ab- dülhamidi donanma nümayişi ile tehdid ettiler. İngiliz, fransız, rus se- firleri müttehid bir cebhe alarak bu hattın almanların eline geç C. H. P. Yenişehir ocak kongresinde bulunanlar C. H. P. Yenişehir ocak kongresi C. H. Partis Yenişehir ocak kongresi dün Kızılay genel merkezi salo- nunda yapılmıştır. Kongre reisliğine Ziraat Bakanlığı siyasi müsteşarı sine çalışıyorlardı....,, Yukarıki cümleleri Anadolu - kında yazılmış olan bir makaled Bağdad demiryollarının tarihi hak- alıyorum. Kolombiya üniversitesi tarih profesör muavini Edward Mead Farl tarafından hakkında “Türkiye, büyük devletler ve Bağdad demiryol- larma dair bir tetkik” başlığı 'aIFmdı büyı;ik bir kitab nqreldiln"ıig_ ol"ın bu tarih, yarı-sömürge terecek kadar beliğdi. Türk topraklarında kurulacak gos- demir yolları üzerinde yabancı ihti- rasları nasıl çarpışıyordu, bu cümlelerin içinde bile görülebilir: osman- İt rejiminde vatan, ecnebi menfaatlerin bir “yol geçer”" hanından fark- sızdı. Şimdi 1872, 1888, 1890 tarihlerini maziye gömerek 1937 ikinci iki cümle dinleyiniz: “Bugün resmen törenini yaptığımız bu inşaatın çok esaslı ve mühim bir mevküi vardır. Bizi iki k tin hududlarına ulaştıracaktır.,, teşrinine geliniz ve sayın Başvekilin Diyarbakır'da söylediği nutuktan nafıa hayatımızda ve dost lek Diyarbakırda temeli atılan âbidenin manâsını ve Kemalizmin nasıl mukadderi ve tarihi kendi istediği duğunu anlamak için yukarıdaki sözlerle aşağı: tırınız. istikamete çevirmek kudretinde ol- gıdaki cümleleri karşılaş- Nurettin ARTAM Yeni ticaret anlaşmaları Letonya ile konuşmalar dün neticelendi Yürürlükte bulunan — Türkiye - İsviçre klirinğ anlaşması 31 mart 938 tarihine kadar uzatılmıştır. Yeni anlaşma yapılması etrafında hükü- ei $ $ $ h elerde üzere ikincikânun iptidasında şeh- rimize bir İsviçre ticaret heyeti ge- lecektir. Danimarka, Finlandiya ve polonyalılarla yapılacak ticaret ve kliring anlaşmaları müzakerelerine şehrimizde devam olunmaktadır. Po- lonyalılarla yapılmakta olan görüş- Prens Seyfeddin'in cenaze töreni İstanbul, 20 (Telefonla) — Prens Ahmed Seyfettin'in cenazesi bugün öğleden sonra kaldırıldı. de namazı kılımdıktan sonra Feriköy mezarlığına gömüldü. Cenazede kıral ailesine mahsu# merasim yapıldı ve bir müfreze asker ve polis bulundu. Vali muavini de hükümeti temsilen bulundu. Cenazenin defninden evel bir tabib heyeti huzurunda profesör Şvartz tarafından otopsi yapılmış ve ölüme prensin iki sene evel geçirdi- ği zatürreenin sebeb olduğu anlaşıl- mıştır, Yakalanan I'ıoçokçılar Geçen bir hafta içinde gümrük melerin bugünlerde bi i bekl mektedir. Bir müddettenberi devam etmekt olan Türkiye - Letonya ticaret an- laşması müzakereleri dün neticelen- miştir. Hazırlanan ticaret ve kliring anlaşmaları, dün Letoriya heyeti rei- si B. Yâms Walmas ile Türkofis başkanır B. Burhan Zihni Sonus ta- rafından parafe edilmiştir. Yeni an- 1 her iki leket mübadele- Sine yeni bir hız vereceği ve Letonya ile memleketimiz arasındaki ticari münasebatın inkişafına çok yardım deceği ümid — edilmektedir. Sellüloz ihtiyacımızın bir kısmının da Leton- yadan temini için parafe edilen an- laşmaya kâfi mikdarda kontenjan konulmuştur. —— Kamutay çağrılari Divanı muhasebat encümeni: 22 - xı - 1937 pazartesi günü saat “10” da toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrif- leri rica olunur. * Hariciye encümeni pazartesi gü- nü umumi heyetten sonra toplanacak- tır. * Arzuhal encümeni pazartesi gü- nü saat 10.5 da toplanacaktır. Hava yağışlı geçti Dün şehrimizde hava kapalı ve ya- ğışlı geçmiştir. Isı gece 8, gündüz 13 derece olarak kaydedilmiştir. Dün yurdun orta, cenubu şarki Anadolu mıntakalarında hava kapalı diğer yer: lerde bulutlu geçmiştir. Dünkü ya- ğışların karemetreye bıraktıkları sü mikdarları Dursunbeyde 11, Akhisar- da 8, Afyon, Dörtyol, Kepsut ve E- medde 7, Bursa ve Muğlada 6, Kırk- lareli, Çorlu, İstanbul, Yalova, Koca- eli, Bilecik, Ankara, Balrkesir, Ma- nisa, Turgudlu, Eskişehir, Bolu, Kü- tahya, Konya, Niğde, Adana, Urfa ve Zonguldakta 1-5 kilogram arasın- dadır. Dün en düşük ısı sıfırın altın- da Erzincari ve Erzurumda 2, en yük- sek 1ısı da Bodrumda 22 derece olarak kaydedilmiştir. hafaza teşkilâtı, yüz dört kaçakçı, bin beş yüz yetmiş üç kilo gümrük kaçağı, altı bin yüz on iki defter si- gara kâğıdı, üç kilo beş yüz gram uyuşturucu madde, yetmiş beş türk lirası, bir kamyon ile yirmi sekiz ka- çakçı hayvanı ele geçirmiştir. (A.A.) Teşvikiye ö B. Ali Rıza seçilmiştir. Bundan sonra idare heyeti raporu ol hesabları tedkikl ü ni ile büdce i seçimi y porlar görüşülmüştür. l hazırladıkları ra- $, in Kongre tememnileri tesbit eı.n:ig, yeni idare heyeti ile nahiye kon- d h gresinde ocağı temsil ssilleri iştir. Kongrenin tesbit ettiği temenniler arasında talebe yurdları tesisi, bodrumlarda ve çatı arasında ikametin men'i, eğlence yerlerinin çoğaltılması ve ucuzlatıl- ması, kanalizasyonun yapılmasının tesrii de vardır. Matematik terimleri Terimler mekteplerde süratle yayılacak Kültür Bakanlığı, Türk Dil Ku- rumu tarafından hazırlattırılan ma- tematik terimleri hakkında teşkilâtı- na yeni bir emir göndermiştir. Bakanlık, Büyük Önder Atatürkün başına geçtiği ve başardığı Türk dili inkılâbının önemli bir cebhesi olan il- mi terimlerin mekteblerimizde süratle yapılmasını ve talebeye bir an önce LN isnRdinE eli çin, orta, lise, muallim ve meslek mek- tebleri muallimlerinin azâmi gayret sarfetmelerini teşkilâtına bildirmiş- tir. Bu ders yılından itibaren yeni te- rimlerin matematik derslerinde tale- belere ne şekilde öğretileceği kültür teşkilâtına ayrıca bildirilmiştir. 'Terimleri havi broşür Devlet mat- baası tarafından basılmış ve beş kuruş fiatla satışa çıkarılmıştır. Bakanlık, terimler hakkında izahatı havi bir Güt kitabı da bastırmaktadır. Bakanlık, matematik terimlerinin derslerde ne suretle kullanılacağına örnek olmak üzere bir geometri kitabı bastırmış ve bunlardan muallimlere de göndermiş- tir. Gene Devlet matk A baerl Finans memurları arasında tayin ve terfiler Finans Bakanlığı, zat işleri me- murlarından Namık terfian ikinci mümeyizliğe, açıktan Ruhiye hukuk müşavirliği ikinci mümeyyizliğine, Ağrı varidat memur muavini İbrahim sSüvari fırkası veznedarlığına, muha- sebei umumiye mümeyyizi Raif ter- fian bakanlık evrak direktörlüğüne, açıktan Faruk Muhasebei umumiye memurluğuna, Ankara erkek lisesi memurlarından Mehmed —mektebler muhasebeciliği kâtibliğine, tahsilât direktörlüğü eski tetkik memuru Abdullah varidat genel direktörlüğü mümeyyizliğine, İstanbul Küçükpa- zar tahakkuk başmemuru Hilmi ter- fian Kadıköy tahakkuk — şefliğine, Fen şubesi tahakkuk memuru Meh- med zeki terfian Hocapaşa tahakkuk Şefliğine, açıktan Fahriye muntazam borçlar daktiloluğuna, evrak direktö- rü İzzettin milli emlâk kontrolörlü- ğüne, açıktan Turgud tahsilât direk- törlüğü memurluğuna tayin edilmiş- ler've Dış Bakanlık muhasebe memur larından Sıdkı, Gevaş malmüdürü A- kif 25 liraya terfi ettirilmişlerdir. ” Bayraklı ,, vapuru İngiltereden yola çıktı Deniz nakliyat umum müdürlü- ğünün İzmir körfez işletmesi için İn- iltered vapurun te- &1 bitirilmiş bulunan botanik ve jeolo- ji terimleri de yakında mekteblere gönderilecektir. gi satın aldığı sellüm muamelesi yapılmıştır. Bay- raklı adı verilen vapur İngiltereden yola çıkmıştır. (A.A.) Bugünkü at yarışları Son koşu atlı spor koşusudur, bayanlar da binecekler bu koşuya Mahkemelerde Sevgi ve şefkatin doğurduğu arbede — Mahmudun kolunu kim kırdı? — Ahmedin gözünü kim yaraladı? Hâkimin suallerine davâcılardan ve suçlulardan hiç biri cevab vermiyor. Ortada kırık ve yaralı var ama, bunu kimse üstüne almıyor... Bütün bu yaralanmaların ve kavga- ların sebebi çok garib: On dört yaşlarında Nigâr adında bir kızcağız var.. Bu kız bazen ablasının, bazen babalığının yanında kalırmış.. Her iki taraf da Nigârn kendilerine misafir gelmesini sabırsızlıkla bekler- lermiş.. Bir gün Nigâr ablasının evin- den habersizce çıkmış, babalığına git- miş. Ablasiyle eniştesi Nigârın babalığı- na gitmişler, kızcağızı tekrar eve ge- tirmek istemişler ,onlar vermemişler.. Bütün hısım akraba toplanmış ve bir aile kavgası başlamış... Her iki tarafın da Nigâra karşı duy- dukları sevgi ve şefkatin doğurduğu arbedede kol kırılmış, kafa yarılmış.. Hâdisenin mesullerini tayin için mahkeme, şahidlerin getirilmesine ka- rar verdi. Azınlık mektebleinde tatbik edilen programlar Şimdiye kadar azınlık mekteblerin- den her biri kendine göre ayrı bir pro- gram tatbik etmekte idi. Bu vaziyetin kayıâ, kabül ve imtihan gibi işlerde karışıklıklar meydana geldiğini gören bu mektebler idareleri kendi araların- da toplanmışlar, müşterek biner prog- ram ile nizamname hazırlıyarak Kül- tür bakanlığına göndermişlerdir. Bun- lar, kültür kurulunca gözden geçirile- rek kabul olunmuştur. Bu suretle a- zınlık mekteblerinde işlerin daha iyi bir şekilde yürümesi temin olunmuş- tur. Bu faydalı durumu gören fransız mekteb idareleri de aynı şekilde anlaş- mışlar ve hazırladıkları projeleri kül- tür bakanlığına göndermişlerdir. İki devirde Divriki Divrikiye varan demiryolu da tö- renle işlemeye açıldı. Cumhuriyet, bu türk kasabasını hem demiryoluna kavuşturmuş, hem de yakınlarında asırlardanberi yatan demir haznele- rini keşfetmiştir. İstibdad ve meşrutiyet devirlerin- de Divrikinin şöhreti ne idi? Bilir misiniz? Burası için “Çok dilenci çı- karır,, derlerdi. Eski tarzda yazdığı gazeller, ka- sideler ve bilhassa hicviyelerle meş- hur olan muallim Tahir Nadi de ora- dIrdır. Şair Eşref bu münasebetle şöyle bir beyit de söylemişti: Sanma Divrik yalnız saili mahir çıkarır Gâhi de Hazreti Tahir gibi şair çıkarır Eski devirlerin kendi idaresi al- tındaki toprakları ne kadar tanıya- bilmiş olduğunu görüyor musunuz? Saltanatın halkını refahdan mah- rum ettikten sonra bir de üstelik bir “dilenciler kaynağı,, diye eğlen- mekten utanmadığı bir bölgeye cumhuriyet refah götürüyor ve ya- kın bir zamanda oradan refah geti- recek. - T.İ. Deliliğin çeşidleri, Türkiye akıl hıfz.ssıhhası cemi- yetinin fikirlerini d bi “tıb dünyası” dergisinin son sayısı- nı gözden geçiriyordum, Bunda 1815 Ururmalar dığınız birçok kimselerin - kendiniz — tane daha çıkar. Bunlardan tutunan de Ğıhil » ailenili |üplı. YA 3 ka h p. başlarsınız. Nazi Almanya'da ise “gazete çı- Ben, tam bu dergiyi okurken İs- — karmak” modası değil, “g i ç- tanbul'da misırlı Prens Seyfettin'in — karmak” modası hüküm sürüyor: de öldüğü haberi geldi. Bu ad. bundan bir müddet evvel, Taymis Kahirede, Ingilterede ve İstanbul - ,da geçen üç perdelik hayatında ne büyük hâdiseler olmuştu! Deli dediler; Londra'da bir ti- marhaneye tıktılar; o oradaki güllâ- bilerden birisiyle kaçtı; Türkiyeye geldi. Deli dediler, malına, mülküne ha- ciz koydular. Mesele doktorlar ara- sında ihtilâf çıkardı: “delidir” diye rapor verenler oldu; “deli değildir” diye onları yalanlıyanlar oldu. Ni- hayet ölüm, bütün bu maceralı ha- yatı, akıl doktorlarının bütün bu münakaşalarını nihayete erdiriyor. Rahmetli Prens gerçek deli mi idi? Yoksa bir haned, lesi muhabiri hudud dışma çıkarılmıştı; Havas muhabiri galiba yolda Basler Nahrihten isimli İsviçre gazetesinin muhabiri de bu ayın yirmi beşinden sonra alman sınırları içinde kalamı - yacaktır. Notalar. Büyük musiki üstadı Paul Hin- demith, dün bir muharririmize Tür- kiye'deki musiki hareketlerini etraf- lıca anlatan bir mülâkat verdi. Da- vânın birçok önemli esaslarına vu- kuf ve salâhiyetle temas eden bu Aşkı ölçüyorlar . veneyeru Vakıa makine asrındayiz: fakat makine ile aşkın ölçülebileceğine ih- timal ve imkân görebilir miydiniz? Lâkin, Glaskov üniversitesi psiko- loji profesörlerinden Dr. Robert H, Thouless'e göre bunu yapmak ka- bil ve mümkündür. Bu makine ile yalnız aşk değil, insanların öteki duyguları da zabt ve kaydedilebilecektir. Bunun için bir elektrik cereyanı insan vücu- dundan geçirildikten sonra bu ma- kineye gelmekte ve orada miknatis bir ibre hissiyatın şiddet ve kuvve- tini göstermektedir. . Yalnız, bazı gençlerde aşk deni- len his o kadar kuvvetli oluyor ki Bugün İpodromda sonbahar at ya rışlarına devam edilecektir. Sekizinci hafta yarışlarının da çok enteresan kısalması ve bugünkü programa Atlı son koşunun da ilâvesi yarışların bu- gün saat 14 de başlamasını zarurt kıl- mıştir. Birinci koşu (satış koşusu ) Üç yaşındaki yerli, kan arab ve ha- lis kan arab erkek ve dişi taylara mah sustur. İkramiyesi 200 liradır. Mesa - fesi 1600 metre olan bu yarışa yalnız iki at girmektedir: 1 — B. Said Halimin Kara Kuş'u siklet (58.5), satış fiatır 5000 liradır. 2 —B. Selâmi Tarhan'ın Uysal'ı siklet 56 kilo satış fiatı 499 liradır. İkinci koşu handikâplıdır Üç ve daha yukarı yaştaki yerli halis kan ingiliz at ve kısraklara mah- sustur. İkramiyesi 350 liradır. 2000 metre mesafeli bu yarışa 7 at girmek- tedir. 1 — B. Fikret Atlı'nın Tomru'su (63 kilo siklet), 2 — B. Salih Teme- lin Girgin'i (60 kilo siklet)) 3 — B. İsmail Tekçenin Çelenk'i (57 kilo sik- let) 4 — B. Akif Aksun'un Boylan'ı (53 kilo siklet), 5 — Teğmen Cahidin Ömürsar'ı (52 kilo) 6 — A. Atmanın Dafya'sı (50 kilo siklet), 7 — B. Salih Temelin Taşpınar'ı (50 kilo siklet). Üçüncü koşu Üç ve daha yukarı yaşta ve bu se- ne zarfında koşu kazanmamış yerli ya- rım kan ingiliz at ve kısraklara mah - sustur. İkramiyesi 200 liradır. 1600 metrelik bu yarışa 7 at yazılmıştır. 1 — Yüzbaşr Halimin Mesut'u (siklet 60 kilo), 2 — B. İrfan Emec'in Klas'ı (siklet 60 kilo), 3 — B, Ahmed Atlınm Semiramis'i (siklet 58,5 ki- 10), 4—B. Ali Oksar'ın Kasora'sı (siklet elli üç kilo), 5 —B. Meh- met Halaçlının Bozkurt'u (siklet 53 kilo), © — D. ALıscA Pnagilliin Naste sı ( siklet 51,5 kilo), 7? — B. Şevket Çubukçunun Tezkan'ı (siklet 51,5 ki- 10). Dördüncü koşu handikâplı Üç ve daha yukarı yaştaki halis kan ingiliz at ve kısraklara mahsustur. İk- ramiyesi 800 liradır. 2200 metrelik bu koşuya beş at girmektedir. 1 — B. Said Halimin Novis'i (sıklet 65 kilo), 2 — B. Said Halimin Ca- pain'i (sıklet 62 kilo), 3 — B. Fikret Atlının Tomru'su (sıklet 60 kilo) 4— B. İsmail Tekçenin Çelenk'i (sıklet 56 kilo), 5 — Yüzbaşı Nuri Sumerin Fleur d'amour'u (sıklet 54 kilo). Beşinci koşu Dört ve daha yukarı yaştaki halis kan arab kısraklara mahsustur. İkra - miyesi 250 liradır. Mesafesi 3000 met- redir. Bu uzun mesafeli mukavemet koş altı at girmektedir; 1—PB. İskenderin Güler'i, 2 — yüz- başı İhsanın Necme'si, 3 — yüzbaşı İhsanmm Ayşesi, 4 — B. Şemsi Tana- k'ın Bahtiyar'ı, 5 — B. Mehmed Du- rünun Sabah'ı, 6 — yüzbaşı Fevzinin Sevim'i. Altıncı koşu, Atlıspor koşusu handikâplı Atlı spor kulübü âzalrının bindiği dört ve daha yukarı yaştaki her ırka mensub at, kısrak ve idiçlere mahsus- tur, Bu yarışta kazanan binicilere bi- ( ea r dördüncüye kadar kupa veri- ©o zaman ibre bütün işaretleri geçip gitmekte ve bir tarafta dayanıp kal- maktadır. Aşık Kerem sağ olup da bu âlet- le sevgisi ölçülseydi, acaba, bütün makineyi alevler içinde bırakmaz mıydı? Fakat bunu düşünmeğe mahal yok; çünkü Dr. Thoulese, makine- beyanatı dünkü Ulus'ta ol bir miras ve servet taksimi kaygısı mı onu timarhanelere sürüklemişti? Bunun üzerinde duracak - değiliz. Fakat eğer Prens, anlattığım “deli- name” nin tariflerine göre elli altı ik lâzım ge- baş- lığı altında yazdığı bir eserden ba- his geçiyor. Deliname, tam elli altı verip hepsini ayrı ayrı tarif ederek anlatıyor. Bu elli altr türlü delinin tarifle- rini okuyacak olursanız, akıllı san- inde Bursa d siklarin a bi. * | geşidden birisind | rinde müderris olan Mehmed Said — lirse zorluk çekilmiyecek. Sade onu . A ! A, DA RT ” m"? Gazete çıkarmak, gazeteci çıkarmak Bazı leektlerde öyle lar olur ki gazete çıkarmak moda olur. Bir gazete, bir tane daha, bir Sanatkâr sözlerinin bir yerinde diyor ki: “ Nota için Türkiyeden her yıl avuç dolusu para dışarıya gitmek- tedir. Bunun önüne geçmek maksa- diyle Devlet matbaasında bir “nota hakki” kısmı tesisi de projelerimiz arasındadır.” Öteki manâsiyle nota enternas- yonal siy âleminde, son larda, hiç bir işe yaramamağa baş - ladığına lıöıo biz, ben'.lıî' şınııııiylı sini aşkını ölçmek için icad etmiştir. İnsan beyni, balık beyni : Insan beyni, bütün girintileri, çıkıntıları ve şekil itibarile balık beynine benziyormuş. Bu iddiayı ortaya atan, Kem- briç üniversitesi jeoloji profesörü James Gray'dır. Ortada esef edilecek bir taraf yok. Ya profesör Gray, “kuşa ben- ziyor,, deseydi, halimiz nice olur- du! lecektr. Bu yarışa 9 at girmektedir. 1 — Said Aksun'un bindiği Verçe (74 kilo), 2 — Bayan Helga Meyer'in bindiği Sokori (72 kilo), 3 — Profesör Rihter'in bindiği Le- di Maxar (70 kilo), ş 4 — Bayan Semihanın bindiği Onix (60 kilo), 5 — Bayan Liza Mayer'in bindiği Çardaş (60 kilo), 6 — B. Abduş Atçının bindiği Uğur (60 kilo), 7 — B. Cavid Evren'in bindiği İldi- ko (60 kilo), 8 — B. Rebit Durusa'nın bindiği Canlı (58 kilo), 9 — Rıdvan Balı'nın bindiği Nazlı (57 kilo). Bütün yrışlarda ikili bahis yoktur. Çifte bahis iki tanedir. Birincisi ikin- ci ve üçüncü koşular dadır. İ- kincisi: beşinci ve altıncı koşular ara- sındadır. | olacağı tahmin edilmektedir. Günlerin — spor kulübü azâlarına mahsus olan —