ULUS e— 2-6.1937 Dr. Aras Pariste (Başı 1. inci sayfada) Toplantıya B. Heryo reislik etti. Heryo'nun her iki tarafında dış baka- nı Dr. Arasla Romanya dış bakanı B. Antonesko vardı ve sıra ile her iki ta -« rafında Belçika koloniler bakanı, ame- rikalı ve avrupalı devlet adamları bulu- nuyordu.. Heryo, dış işler bakanımızın Ce- nevrede mesud çalışmalarını bitirdik. ten ve assambleye riyaset ettikten son- ra hava tarikiyle bu toplantıya işti- “ Tak etmek üzere gelmesini büyük bir Şükran lisaniyle tebarüz ettirerek Dr. / Aras'ın hatibler arasında bulunacağı. nı da tesbit etti. Heryo'nun bu sözleri alkışlarla karşılandı. Ve teşekkür için ayağa kalkan Dr. Aras hazırun tara- fından Sorbon salı dol. duran alkışlarla selâmlandı. Ve alkış- lar uzun müddet devam etti. Türk dış bakanınına gerek onun şahsında Büyük Önderimiz Atatürk'e ve Kemalist Tür- kiyeye karşı yaprlan bu tezahürat ora. da bulunan her türkün kalbini iftihfar. la doldurdu. Bundan sonra Dr. Aras bütün yüksek rical tarafından sürekli alkışlarla karşılanan şu nutkunu söy- ledi. “Cenevrede yakından tanrmak fır- satını bulmuş olduğum Briandın hatı. rasını bu akşam burada hürmetle yad edişimin sebebini izaha lüzum yoktur. Büyük —avrupalının beynelmilel ese- rini burada çizmiye de ictisar edecek değilim. Ve bu cihanşumul faaliyetin en parlak fransız faaliyeti — olduğu- nu da söylemek bana aid değildir. Bu akşamki tezahür bize bu adamın milli ve enternasyonal çehresinin ne kadar büyük olduğunu ve en temiz fransız vatanperverliğinin bir ifadesi olan be. şeri mefküresinin ne kadar yüksek bu.- lunduğunu kâfi derecede gösterir. Bu meşhur bina dahilinde söz aldı isem bu, türk mefküreciliğinin ve vatanperver. liğinin Briandı daha bidayetinde an- lamış ve cesaretle başardığı muazzam eserini hayranlıkla telakki etmiş ol- duğunu söylemek içindir. Fakat bü. yük fransız devlet adamı hakkında ya- pacak bir şükran vazifem daha vardır. Briand'ın ensale geçen pek çok söz- leri arasında bir sözü de vardır ki, Tü- rkler, binlerce senedenberi kendilerine aid bir toprağın son parçalarını kürtar- mak için kal B DĞ SEkek bir Kemalist türk'ün bunu hatırlama- masına imkân yoktur. O zamanın icab. larından kendilerine şakilerden zeli. lane bir sıfat verilirken Briand © dev- rede her halde cesurane olan bir ke- lime söylemiştir. Briand mücadele ha- linde bulunan Kemalistlerden bahse- derken “bu şakiler Fransada olsalardı. adları büyük vatanperverler,, olurdu demekte — tereddüd — göstermemiştir. Muherterem büyük fransızım mümey- yiz vasfı olan bu yüksek tefekküre bu P n K B akşam zederim.., Japon kabinesini prens Konoe kuracak Tokyo, 1 (A.A.) — İmparator, Haya- şi kabinesinin istifası üzerine yeni ka- bineyi kurmağa senato reisi ve impara « torluk ailesi azâsımdan Prens Konoe'yi memur etmiş ve müşarünileyh de bunu kabul etmiştir. Prers 46 yaşında olup geniş fikirliliği ile tanınmıştır. Muhte- lif mahfillerde dostları olan Prens aâs - keri, mali ve politik mahfillerden kuv- vetli yardım gördüğü için kendisinin iki üç sene devam edebilecek milli bir kabine kurabileceği tahmin olunmakta- dır. Gazeteler B. Hayaşi'nin istifasına bit- Yük ehemiyet vermekte ve umumiyet - le bundan memnuniyet beyan etkemte dirler, Prens gazetelere beyanatında iş gö- rebilecek milli bir kabine kurmağa çalı- sacağını ve birçok görüşmelerinin müs- bet bir netice verdiğini söylemiştir. Silâhsız'anma Konferansında Cenevre, 1 (A.A.) — Silâhları bı - rakma konf! bürosu, toplarıtıla- rma nihayet vermiştir. Büro balihazır- daki vaziyetin konferansın programına Âlmeria şehri Harab oldu (Başı I. inci sayfada) Arabalar ve yayalar kafile halinde enkaz arasından geçerek şehri terkete mektedirler. As'eeri hastahane yaralrlarla dolmuş tur. Bir çok yardım istasyonları obüs. lerle tahrib edilmiştir. Bomabardıman faciasının ilk rakamlarına göre 20 ölü ve 150 yaralı vardır. İspanyol başbakanının beyanat: Valansiya, 1 (A.A.) — Havas ajan- sı muhabiri B. Negrinden, İspanyanın Almeria bombardımanı üzerine milletler cemiyeti azasına kendisi lehinde askeri üdahalede bulunulması için müracaat edip etmiyeceğini sormuştşur. B. Negrin cevabında sadece: “Vakı- aları izah için konseyin toplantıya çağ- rılmasını istedik,, demiştir. Valansiya hükümetinin bir protesto notasi Valansiya, 1 (A.A,) — — Nazırlar meclisi toplanarak İtalya ve Almanya- nn İspanyaya müdahalesini protesto eden bir nota neşretmiştir. Notada alman gemilerinin âsiler he- sabına casusluk yaptıkları ve cumhuri.- yet tayyarelerine taarruz ettikleri kay- dedildikten sonra Almanya hükümetinin Karışmazlık komitesinde Bir tesviye suretine doğru yaklaşıldı Londra, I (A.A.) — Salâhiyetli bir kaynaktan öğrenildiğine göre, dün h ki topl da tâli ka- rışmazlık komitesi aşağıdaki kararla- rı vermiştir : 1 — İtalya ile Almanya tarafından verilen karar, komitede temsil edilen bütün hükümetlere bildirilerek vazi. yet hakkında fikirleri sorulacaktır. 2 — Fransız ve ingiliz gemileri â- si İspanyayı kontrol etmeğe devam e- deceklerdir. F delegesi, Al: y S silleme hareketi hakkında teessüfle. fransız tayyaresinin ve Fransada Ser- ber arazisinin âsi tayyareleri tarafın- dan bombardıman edildiği halde Fran- raflarından birinin taarruzuna uğradığı takdirde bütün filoların mütesaid gay- retler sarfetmelirini gözönünde tıttarak çalışmalar yapılması şarttır. 3 — Almanya, karışmazlık kontro « lünden tamamiyle çekilmiş değildir, Alman ticari — gemileri, görmenlerin yüklerini muayene etmeleri için her halde karışmazlık ofisi tarafından tes - bit edilen limanlara uğramafğa devam edeceklerdir.,, ğ Ayni zat, Fon Riribbentrop Eden arasında dün yapılan konuşma. lar esnasında büyük elçinin, Alman ha. rb gemilerinin tehditkâr bir vaziyet takmman İspanyol gemi ve tayyareleri- ne karşı ateş açmaları hakkında tali. mat aldıklarını söylediğini bildirmiş. ile sanın L y İA v y KU hatırlatmıştır. Royter Ajansının bildirdiğine göre, karışmazlık komitesinde bir kaç saat süren İspanyayı istilâ etmek için behane ara- dığı ilâve edilmektedir. ğ ' yaralılarla dolu Valansiya, 1 (A.A.) — Röyter a. jansı hildiriyor : Nasyonalistlerin Ma. lagayı zabtından sonra Almeriyaya il- tica etmiş olan halka yardım için giden heyeti idare eden Sir Jors bugün Al. meriyadan buraya gelmiştir. Sir Jors demiştir ki : Almeriyanın bombardımanı Alman. Hme Kati BERRL biyeti itibariyle çok gaddarane olmuştur. Al- lar, yere temas eder etmez infilâk dıkları dahil elerin heyeti iyesi hak. kındaki çalışmalara devam edilmesine elverişli olmadığını kaydeden bir tak - rir kabul etmiştir. Büro, temsil edilen veya temsil e - dilmiş olan bütün hükümetlere - yani İtalya ile Almanya'ya da - silâhlanma masraflarının neşredilmesiyle bu mas - rafların kontrolu bir nizama bağlanma- sı hakkındaki mukavelename projesi - nin metnini göndermeğe karar vermiş« tir. Büro, Milletler Cemiyeti tarafından tesbit edilen tarihte toplanarak muhte- lif hükümetlerden gelen cevabları tet - kik edecektir, Viyana'nın Rapid futbol takımı İstanbula geliyor Ankara, 1 (A.A.) — Haber aldığı- mıza göre Viyananın Rapid takımı Fe- nerbahçenin yıldönümünde oynamak üzere İstanbula gelmeyi kabul etmiş ve kati muvafakatini teigrafla kulüb u- mumi kâtibliğine bildirmiştir. Fener- bahçe yıldönümünü 6 haziranda yapa- cağından fytbol federasyonu o tarihe düşen maçları tehire muvafakat etmiş- tir, Rapid yalnız Viyananın değil, bütün dünyanın en büyük takımlarından biri olmakla maruftur, Bilhatsa ecnebi ta- kımlara karşı admirallardan Avusturya- lardan ziyade — muvaffak olması ken- disine büyük bir şöhret temin etmiş - tir. Bu itibarla 6 ve 8 haziran tarihle. rinde yapılacak iki karşılaşmadan türk futbolunun pek büyük istifadeler te- min etmesine intizar edilebilir. Rapid önümüzdeki cumartesi sabahı İstanbulda olacaktır. 10 ve 13 haziran tarihlerinde Ankarada da iki maç yap- eden ve takriben 100 metre kutrunda- ki bir sahada bulunan bütün diri mah. lukâtı öldürecek veya yaralıyacak tarz. da misketler saçan büyük kalibreden obüsler kulanmışlardır. Almeriyadan ayrıldığım zaman bütün hastahaneler yaralı ile dolu idi. Hud zırhlısı Cebelüttarıka gitti Londra, 1 (A.A.) — Hind zırhlısı bugün Cebelitarıka gitmek üzere Spit. hed'den hareket etmiştir. Selâhiyettar mahfillerde söylendiğine göre deniz geçid resmine iştirak etmiş olan Hu- dun Cebelitarıka bu gidişi son hadise. ler ile katiyen alakâdar değildir. Diğer taraftan ana vatan filosuna mensub Ekspres ve Usk torpidoları da Gaskonya körfezine giderek enternas. yonal kontrol plânımnın çerçevesi içinde kontrol işini yapacaklardır. İspanyol hükümetinin Cenevre'deki talebi Cenevre, 1 ÇA.A.) — Del Vayo Mil- letler Cemiyeti umumi Kâtibi B. Ave- nol'a bir muhtıra tevdi ederek İbiza ve Almeria hâdiselerini ispanyol hüküme- , üzakereler inde her tarafı mem- nun edebilecek bir tavsiye suretine yak. laşılmıştır. Kontrole iştirak eden gemi- ler için kati bir emniyet bölgesi tayin olunacak ve bu, iki muharib taraflar- ca kabul ettirildikten sonra İtalya ve Almanya tekrar isine iştirake da- vet olunacaktır. Şimdi İtalya ve Alman- yanın çekilmesiyle deniz kontrolünde boş kaları yerin doldurulması tetkik olunmaktadır, Londra, 1 (A.A.) itesindeki alman — Karışmazlik delegasy na- mına söz söylemeğe salâhiyetli bir zat, aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: “1 — Yeni hâdiseler çıkmadığı tak- dirde Almanyanın misilleme hareketi Almeria'nın bombardımaniyle nihayet bulmuştür. 2 — Tarafeyn bölgeleti kutulması hakkında verilen garantinin kâfi olma- dlğl _:’ ) Barab Almanya bazı şartlar altında karışmaz- ,ltk komitesinin çalışmalarına ve kontrol servisine iştirâk etmeğe devam edecek- tir sanırım, fakat bunun için kontrol servisile mükellef olan filolaar aid ge- milerden biri, iki muhasım ispanyoi ta- EYEŞ Y EEÇ . YOR tir. Fon Ribbentrop, örnek olarak geçen Mayıs ayında bir İspanyol muhribinin torpil kovanlarını Laypziğ Alman ha- rb gemisine çevirmesi hadisesini zik. — retmiştir. Alman harb gemilerinin üstüne doğrudan doğruya inen avcı hava bom. bardıman tayyareleri tehditkâr bir vazi. yet almış sayılacaklardır. Sulhcu mak. sadlarla hareket eden gemiler ve tay. yareler, hiçbir bombardımana uğramı. yacaklardır. Fon Ribbentrop, tarruz — yapıldığı esnada Doyçland mürettebatının — din« lenmede bulunduğu noktasında — israr etmiştir. Karışmazlık koömitesindeki Alman mahfillerinde Doyçlandın İspanyol tayya: relerine taarruz ettiği hakkında Valansi: ya hükümeti tarafından ileri sürülen iddialar, katiyetle yalanlanmakta — ve Zırhlınin toplarından hiç birinin mü. tearrız tayyareler istikametine çevril. memiş olduğu tasrih edilmektedir. İyi bir kaynaktan öğrenildiğine göre, İtalya, Almanyanınkine benzer bir tavır takınacak ve İtalyan yük ge- mileri, yüklerini görmenler tarafından muayene edilmesi için, kontrol servisi tarafından gösterilen limanlarda dura. taklardır. İspanya hükümeti, Milletler Cemiye- © y) değiyiğidiz. Aimrinaz doğru ilerlemeğe başladığı Cebelütta- ti könseyinin müstacelen topla taleb etmeden önce karışmazlık komite- sinin ne şekilde karar vereceğini öğren- mek istemektedir. Cebelüttarık'ta Londra, 1 (A.A.) — Doyçland mü- rettebatından iki kişi daha bu sabah de ölmüş, bu suretle ölenle- b h tinin İspanyanın istiklâl ve iy tine karşı yeni bir taarruz saydığını bil- dirmiş ve keyfiyetten Milletler Cemiye- ti azalarının haberdar edilmelerini Ave- nol'dan istemiştir. Muhtırada Almerian'ın bombardımanı neticesinde 5 i kadın ve biri çocuk ol- mak üzere 19 kişinin öldüğü ve 35 evin yıkıldığı kaydedilmektedir. çıyordu. rin sayısı 26 yı bulmuştur. B. Hitler ö- lenlerin cesedlerinin Almanyaya getiri- lerek alman topraklarına gömülmesini emretmiştir. Yarın Cebelüttarık'a dört hastabakıcı gönderilecek, bunlar alman denizcilerinin tedavisiyle meşgul ola- ctaklardır. Almanyaya dönmekte olan Doyçland- rık'tan bildirilmektedir. Kielden bildirildiğine göre de ispan- yol sularındaki alman filosunu kuvvet« lendirmek üzere bir alman kruvazörü bu sabah İsp hareket etmiştir. Kande şatosu üzerinde tayyare uçmayacak Paris, 1 (A.A.) — Bugün neşredi- len bir kararname, Vindsor Dükasır ile Bayan Vallis Varfield'in evleneceği Kande şatosu üzerinden tayyarelerin uçmasını Şimdilik yasak etmektedir. n yakaladığı gibi sarılıyordu. Fakat, yakın bir gaybubetin verdiği ke « Tefrika No. 66 Eugenie | Grandet | Yazan: Honor& de Balzac Türkçeye çeviren: Nasuhi Şa_ydar duygular sevkiyle BEugenie,yeğeninin şıcıla- rını doğan bir aşkın çocukça neşeleri ile u- yutmaktan zevk aldı. çe Aşkilehayat başlangıçları arasın a İ ce benzerlikler yox mudur? Çocuk tatlı pin: niler ve sevimli bakışlarla sallfmlmazhmı_. Ona istikbali yaldızlı, şaşaalr göşteren ari- kulâde masallar anlatılmaz mı? Ümid, onun için hiç durmadan parlak kanadlarını açmaz mı? Çocuk, zaman zaman ısnr.al_ı ve rrfer(riı- nuniyetten ağlamaz mı? Bir hiç için. yerıın e daima kımıldayan saraylar kı.u_-nîıakta kullan- dığı çakıllar için, ağaçtan kesilip .dı_emet ya- pılır yapılmaz unutulan buketler için k_îvgla_ etmez mi? Zamana sahib olup hayatta eti meğe teşne değil midir? Aşk bizim ikinci de- ğişişimizdir. Çocukluk Eugenie ile Charles arasında aynı şey oldu: bütün çocukçı teza- hürleriyle ilk ihtiras; fakat hüzün içinde bu—_ lundukları nisbette gönülleri için okşayıcı bir ihtiras... Yas tülleri altında çırpıman bu aşk, zaten, bu harab evin vilâyetlere has sadeliği ile daha iyi uyuşuyordu. Kuyunun kenarırda, o sessiz avluda Eugönie ile birkaç kelime te- ati ederken, o küçücük bahçede yosunlu bir kanape üzerinde güneş batıncaya kadar otu - rurken, biribirlerine bir takım kocaman hi'.'_î lerden bahsederken, yahud kilise kemerleri altında gibi kalenin beden dıvarlariyle ev a- rasında hüküm süren sükün içinde dalgın dü- şünürken Charles aşkın kudsiyetini anladı; zira kibar bayanı, sevgili Annette'i ona aşkın yalnız fırtınalı heyecanlarını öğretmişti. Şim- di Charles; Parisin işveci, öğünücü, göze ba- tıcı ihtirasını temiz ve hakiki aşk hesabma terkediyordu. Âdet ve halleri artık ona eski- si kadar gülünç gelmiyen bu evi seviyordu. Her sabah, Grandet erzak vermeğe gelme - den, Eugönie ile biraz konuşmak üzere er - kenden asağı iniyor ve amucasının ayak ses- leri merdivende işitilir işitilmez bahceye ka- Eugönie'nin anası için bile biz sır olan ve Nanon tarafından sanki hiç farkedilmemiş görünen bu sabah randevusundaki küçücük suç, dünyanın bu en masum aşkıma memnu zevklerin canlılığını veriyordu. Baba Grandet, kahvaltıdan sonra, mülk- lerini ve işletmelerini görmeğe gidince, Charles, ana ile kız arasında, iplik açmak için kendilerine yardım etmekten, onları - çalışır görmekten ve görüşmelerini dinlemekten he- nüz meçhulü olan hazları duyuyordü. Dünya- nın ne olduğunu bilmiyen bu ruhlardaki güzel- Hikleri ona öğreten ve âdeta zaviyelere Has olan bu sadelik Charles'ı şiddetle tesiri altı - na aldı. Bu hayat tarzmı Fransada imkânsız farzetmiş ve yalnız Almanyada kabil san - mıştı, o da masallarda ve Auguste Lafon- taine'in romanılarında... Birkaç zaman sonra, Eugönie, onun nazarında, yaptığı hata hariç, Goethe'nin, Marguerite'inin ideali oldu. Ni- hayet, günler geçtikçe, sözleri, bakışları za - vallı kızr kavrayıp yakaladı ve Eugönie ken- dini, zevk içinde, aşkım cereyanına bıraktı; saadetine, tıpkı bir yüzücünün nehirden çıl- mak ve kıyısında dinlenmek için söğüd dalı- derler, bu kaçıcı günlerin en neşeli saatleri « ni daha şimdiden yese bürümeyor mu idi? Her gün, küçük bir hâdise, onlara yakın oları ayrılığı hatırlatıyordu. Nitekim, des Grassins'in hareketinden üç gün sonra, Charles, vilâyetlilerin bu gibi ha- reketlere atfettikleri bütün resmiyetle bida- yet mahkemesine götürülerek orada, babası- nın verasetinden vazgeçtiğine dair bir vesika imzalatıldı. Müthiş ferağat, âdeta ehli irti - dad! Sonra, noter Cruohot'nun yazıhanesine sevkedilerek orada da biri des Grassins ve diğeri mobilyasını satmakla mükellef dostu adıma iki vekâletnameye imzası koyduruldu. Daha sonra, yabancı memleketlere gitmek için lâzım olan pasaportun muamelesini yaptırmak icab etti- Nihayet, Charles'ın Pas ris'ter istemiş olduğu yas elbiseleri pelitice, zavallr delikanlı Saumur'den bir terzi çağır« tıp bütün lüzumsuz elbiselerini sattı. Bu has reket baba Grandet'nin pek hoşuna gitti. Charles'ı kalm çuhadan siyah bir elbise içinde görünce: (Sonu var)