26 Mayıs 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 DENIZ MUHAREBELERI T itanik ve Lusitania... Bu iki gemi ismi, insa- nın kulağında bir matem çamnı gibi çınlayor. U - 20 el dim, ettirdim. Endaht şartları çok iyi gö - W: j Saat 15,25 — Gemiye 700 metreden rünüyordü ve iyi ayar edilmiş bir tor - (ü bir torpil attrm. Torpil geminin sancak — pille hedefe isabet ettirmemek imkân - y tarafında, tem kumanda köprüsünün — Sızdı. Fakat isabet vaki olmadı. Ateş ; arkasında patladı. Bundan sonra da bi. — €ettikten sonra bir müddet persikopu içe. i rinci baeanın üstünde koyu bir duman — Tİ aldığımdan, bu ademi isabetin sebe- bulutu yükseldi. Torpilin infilâkından — bimi görmekliğim mümkün olmadı. * i sonra gemide de kömür, barut veya ka- — Torpil kovanmdan hâdisesiz çıkmıştı. zanın patladığını sanıyoruz. Torpilin — Şu halde motöründe bir bozukluk ol - Bundan bBir iki hafta önce bütün dünya gazeteleri, fransız Normandie veya ingiliz Ouecen Ma.ry trans- atlantiklerinin yapttkları gibi, meşhur mavi korde- layı ele geçirmek için yola çıkmış iken 'Ter Növ açıklarında üçbin metre derinlikte batarak 1.290 kişiyi denizin dibine sürükleyen Titanik'in batışı- Daha ilk seferini yapmakta olan bu güzel ge- mi, kutuplardan inen bir aysberg'e çarpmıştı. Bu kaza, dünyatarihinin sulh zamanında kaydettiği kazaların en müthişi oldu, üç sene sonra, yani büyük harbın “başlamış olduğu bir sırada aşa- ğr yukarı aynı tarihlerde, başka Bu gemiyi, alman donanmasının en iyi denizaltı gemilerinden — biri olan U « 20 batırmıştı. Bunun kumandanı olarn Sviger'de Almanyanın en iyi de- niz subaylarındandı. Şimdi 22 sene önceye dönelim. 30 ni. san 1915 tarihinde U - 20 İrlanda de- nizinde uzun bir cevelan yapmak için Emden'den hareket etti. 7 mayıs günü şafak, sakin bir deni. zin üstüne doğdu. Sözü, U - 20 nin ku- mandanına bırakıyoruz. Şimdi — ölmüş olan bu deniz sub-71, Lusitania'nın ba. tışanı kendi gemisinin jurnalinde şöyle anlatıyor : Saat 13,45 — Hava güzel ve çok açık Etraf gayet iyi görünüyor. Su tankla » nı boşalttırdıktan sonra yoluma de - vam ediyorum. ÇOucenstown açıklarında beklemenin faydasız olacağı kanaatin . deyim, Saat 14 — Tam karşımızda, bizim yolumuza amud bir yol takib eden dört bacalı ve iki direkli bir vapur göründü. Pilot Lanz bunun bir yolcu vapuru ol - duğunu söyledi. , Saat 14,5 — 11 metreye daldık ve geminin yolunu kesmek üzere bütün hızımızla ilerledik. İrlanda kıyılarını takib etmek için Sancağa kıvrılacağını umuyoruz, Saat 14,7 — Gemi sancağa dümen kır- rarak ÇOuecenstown'a doğru ilerlemeğe başladı. Bu suretle hücuma geçmemiz imkârm dahiline girdi. Onun tam karşı . sında iyi bir vaziyete geçmek için saat 15 & kadar süratle gitmeğe karar ver - çarptığı noktanın üzerinde bulunan kı- sımlarla geminin güvertesi parampar a oldu, Üs güvertede duman göründüğü için gemide yangın çıktığını sanıyoruz. Vapur sancak tarafına doğru fazlaca eğilmiş olduğu halde derhal durdu ve baş tarafı suya gömülmeğe başladı. Ne. rede ise devrileceğe benziyor. Güverte de büyük bir hercümerç var. Tahlisiye sandallarından bir kısmı denize indiril- di. Fakat tayfalar çok şaşırmış olmalı- lar ki, sandalların ipleri aynı zamanda salivermedikleri için yolcularla dolu olarm bunlar, denize düşüp derhal batı . yorlar. Vapurun meyli hızla arttığı için, ancak iskele tarafından birkaç fili- ka indirilebildi. Hava tazyiki güverte- leri patlatıyor. U.20 deniz allı 'i e.u.. 7/- Suvarisi Anlalıyer Mariyan'dan Bu esnada vapurun baş tarafında yaldızlı harflerle L ia isminin ya. zılr olduğunu gördüm. Vapurun kıç ta- rafında hiç bir bayrak yoktu. Vapur sa- atte takriben 20 mil süratle ilerliyordu. Saat 15,25 — Vapurun uzun müd . det denizin üzerinde kalması imkânsız olduğunu gördüğümden, 25 metreye da-* larak engine açıldım. Canını kurtarma- ğa çalışan bu insan kalabalığının ortası- na ikinci bir torpil daha atmağı müna- sib görmedim... Saat 16,15 — 11 metreye yükselerek periskopu çıkardım. Arkamızda ve epi uzakta birçok sandallar kürekle ileıli - yorlar, Lusitania artık görünmüyor. Bu. lunduğumuz. yerden kıyı ve bir fener çok iyi görülüyor. Saat 16,20 — Yeniden denizi tetkik -« ediyorum. İskele baş omuzluğumuzdan Fastnet Rock'a doğru ilerliyen büyük bir vapur göründü. Kıç taraftaki tor - pille vapura hücum için süratle manev- ra yaptırdım. 17.8 — Kıç taraftaki torpili endaht duğu veya başka bir yol takib ettiği an. laşılıyar. Manevraya bizzat torpil su - hatasız olarak yerleştirilmişti. Bu va - pur da Lusitania gibi Cunard Line kumpnayasına mensup büyük bhir şilep- reği vardı. Kıç tarafında bayrak görül- müyordu. Her halde torpili görmemiş olmalı ki, yolunu. değiştirmeden iler - lemeğe devam etti. Saat 17,15 — 25 metreye dalarak en- ginlere doğru yoluma devam ettim. Saat 18,15 — Ballastları boşaltarak suyun yüzünde yoluma devam ettim. Ufukta, İngiltereden ayrılan veya İn- giltereye dönmekte olan altı büyük ge- minin dumanları görünüyor. Daha dün Lusitanyayı nasıl batırdı? Sen Jorj kanalının cenubunda iki bü - yük gemi batırdığımız halde buralarda bilhassa bugün seyrüseferin fazla olu- şu şaşılacak bir şey... Şurasını da kaydedeyi mki İrlanda- nın Fastnet Rock'dan Sen Jorj kanalı - na kadar olan cenup kısmında, kıyıdan 30 ile 50 mil uzaklıkta olan yerler, tica. ret muharebesi için çok muvafık.. Çün- kü İrlanda denizini gece geçmek iste- yen gemiler, bu söylediğim yerde ge » ce yürüyemezler. Açık denizde de bun- ların refakatinde destroyerler verilemiye- ceği için denizaltı gemilerinin bir muka- bil taarruza uğramaları ihtimali de, li- marnlarım veya fener gemilerinin civarına göre, daha azdır. Bu civarlarda daima G tipinde toörpillerin kullanılmasını tav. siye ederim, çünkü bronz torpiller bü- yük gemilerde hafif bir tesir yapıyor- lar; ayrıca, burada dolaşan gemilerin bölmeleri de var. - Saat 20,30 — Etraf çok iyi görünü. yor. Devriye gezen gemiler tarafından görülmemek için kıyıdan çok uzak ol - duğum halde dönüş yolunu tuttum, Son torpilimi de münasib bir-fırsat İçin sak- hyorum. mayıstan 13 mayısa kadar süren dönüş esnasında hiç bir “münasib fırsat,, çıkmadığı için kumandan Svi . ger, jurnal defterine denizaltı gemisin- den ve mürettebatından memnun oldu- ğunu bildiren bir mülâhaza kaydedip altına da imzasınr attı. Hâdise bütün dümyada ve bilhassa Amerikada büyük bir heyecan uyandır. dı. Amerikanın verdiği tehdidkâr no- taya Almanya leyi bi likten gelmek, işte kast olmadığını söylemek suretiyle cevd:ı verdı. Almanya günün birinde bu iş y en kendisine he - sab sorulacağını, kumandan Sviger'in raporunun neşrolunacağını nereden kes. tirebilirdi? Lusitania 18 dakikada batmıştı. Meşhur 'G torpili gemiyi baştan başa delmişti. Bin yüz cesed uzun günler Manş'ın bulanık sularında yüzdü. Bun - lar arasında kırk tane de çocuk vardı. . Prf. Şmid'in kutuptan çektiği telgraf Moskova, 25 (A.A.) — Şmid şimal kutbundan gönderdiği telgrafta diyor f kis “Çalışmağa devam ediyoruz. Buzun kalınlığını bir delik delerek ölçtük. Ka- Imlık üç metredir. Buz kütlesi emindir ve uzun mesafede seyre dayanıklıdır. Şimdilik rüzgârla batıya doğru saatte yarım mil süratle sürükleniyoruz. Küut- bun geri tarafında yere indik. Fakat daha iniş günü olan 21 mayıs akşam: 87 derece tul batı dairesi ile 89 derece ve 41 dakika arz dairesinde bulunuyor- duk. 23 mayısta tul 58 derece arz 89 de- rece 35 dakika idi. O zamandan beri gü- neş çıkmadığından vaziyeti tayin ede- medik, Şimdilik hava başka tayyarele- rin inmesine elverişli değildir.,, Moskova, 25 (A. A.) — Türkiye Büyük Elçisi Zekâi Apaydın Tas Ajan- sı muhabiri ile görüşürken demiştir ki: “— Sovyet ilmi ve sovyet ilim a- damlarının cesareti ile şimalf kutbun fethedilmiş olması ilmin inkişafında yeni bir devir açmaktadır. Bu devirde tam bir muvafakiyet elde edilmesini te- menni eder ve sovyet hükümetini, sov- yet ilim akademisi ve şimal deniz yol- ları merkez idaresini hararetle tebrik eylerim, Şimali kutba bu parlak uçuşu yapar sovyet tayyarecilerinin yeğitlik- lerinin hayranıyım,,, İküçük DIş HABERLER | X Moskova, — Pilot Pismenni ile makinisti Kiyef - Batum arasındaki 1340 kilometrelik mesafeyi 10 saatte almak suretiyle kendi enternasyonal rekorları- nr kırmışlardır. X Londra — Avam kamarası hane- dan tahsisat listesini kabul etmiştir. X Paris — Libente gazetesi, Dorio- nun organrı olarak yeniden çıkmağa baş- lamıştır. X Sıvastopul — Kadın tayyareci Demisova 6000 metre yüksekliğe çıka- rak italyan kadım tayyareci Negorne'nin rekorunu kırmıştır, X Peşte — İtalyan kıralının ziyare- zeteler, İtalyanın Macaristana yaptığı yardımın değerinden bahsetmekte ve a- radaki dostluğu tebarüz ettirmektedir- ler, X Nevyork — Yüksek mahkeme, işsizlere yapılacak yardım hakkındaki Son zamanlarda U - 20 denizaltı ge. nrisinin mürettebatından yalmız bir kişi hayatta idi. Rudolf Zeutmner adir olan bu adam, Bremen'de ithalât ticareti ya- pıyordu. Kumandan Sviger'e gelince, 1917 senesinde birgün alman domanma. smmın en güzel denizaltı. germisi alan U - 88 le yola çıktı. U - 88, siyah haçlı bayrağı çekti ve Lusitania vapurunun torpillendiği İr. landa denizine doğru hareket etti. Fa- katr acaba Lusitania'nın, 1915 deki hâ- disenin öcünü almak istiyen 1140 ölüsü- nün hayaletleri, orun yolunu mu bek . liyordu? U - 88 hiç bir zaman limana dönmedi. “Gülme komşuna, gelir başına,, der- ler ya... l tasdik etmiştir. X Varşova — Cumhur Reisi, bura- ya gelmiş bulunan Romanya veliahdi- ne beyaz kartal nişanının en yüksek rütbesini vermiştir. X Londra — İmparatorluk konfe- ransı imparatorluğun müdafaası ve si- lâhlanma işleriyle uğraşmıştır. Müda- faa bakanı, silâhlanma işlerinin ilerle- yiş tarzı hakkında izahlar vermiştir. X Londra — Taç giyme törenin- denberi ilk defa olarak Avam ve Lord- lar kamaraları dün toplanmışlardır. Lord Kranbam lordlar kamarasında İs- tir. “26-5. 1937 — Memleketten kısa haberler X İzmir körfezinde yeni vapur-' lar — İzmir körfezinde işletilmek üze- re iki vapur sipariş edilmistir. İzmirde Halkın Sesi gazetesinin verdiği ma - lümata göre bu vapurları Krup fabrika- sı yapacaktır. İzmire aid vapurlar ma . zotla müteharrik çift uskurlu ve 700 ki. şilik olacaktır. Süratleri 12 mildir. Bir sene sonra teslim edilecektir. X İzmirde zelzele — 18 Mayısta sabaha karşı İzmirde cneubtan şimale doğru hafif bir zelzele olmuştur. Hiç bir hasar yoktur. X Bafra mektehlerinde — Sam. sun kültür direktörü Bafra'da bulun - maktadır. Kültür direktörü Orta, köy ve şehir okullarını teftiş etmiş ve neti -« ceden memnun kalmıştır. X Mersinde — Mersin Halkevi- nin yardımiyle açılmış olan gece mek - tebi kurslarını bitirenlere Kültür Di « rektörü ve Ev reisinden mürekkep bir heyet tarafından ev salonunda törenle vesikaları verilmiştir. X Mersinde parti ve halkevi binası — Cumhuriyet meydanı yanında ve yeni yapılan vali konağının arka tarafında Yansen projesi mucibince yapılacak olan Halkevi ve Parti binası inşasına haziran içinde başlanacaktır. X Mersinde 45 smıflı ilk mekteb binası — Mersinde 45 sınıflı ilk mek- - tep binası haziran içerisinde tama- men bitecektir. Yeni orta mektepler İstanbul, 25 (Telefon) — Kadıkö- yünde Sent Öfemi ve Feriköy jandarma mektebi ile diğer bir fransız mektebi binaları orta mekteb olarak kullanılmak üzere satın alınacaktır. Hamallar kâhyasını yaraladılar İstanbul, 25 (Telefonla) — Bugün Hasırctlarda bir yıl evel işinden çıkarı- lan Yusuf Sirkeci istasyon hamallar kâhyası Hüseyini yedi yerinden ağır ya« raladı. Katil yakalandı. Hüseyinin haya- tı tehlikededir. Ölşü sahtekârlığını önlemek için stanbul, 25 (Telefonla) — Kömür- cülerin ve seyyar esnafın yaptxklzrı ölk 'çü sahtekârlığı önüne geç için belediye ve ölçüler müfettişi ile çalışmağa karar verdiler, Filistin'de çıkan kar gaşalıklar Londra, 25 (A.A,) — Sömürgeler elbirliği ıg)zıdığun,nwm ayında 3 arabla 1 ya- hudinin öldüğünü, fakat bugün vaziye- tinm daha iyi olduğunu, mayıs ayında 196 kişinin Akarda tevkif edildiğini ve tevkif edilenlerin açlık grevi yaptıkla- rını bildirmiştir. Filistn komsyonunun Tüyacu dnryakde meğntdik Kargaşalıkların zararı nedir? Londra, 25 (A.A.) — Resmi bir teb. liğde, Filistin karışıklıklarınım 1936 yı- lımda İngiltereye bir milyon ingiliz li- rasına mal olduğu ve İngilterenin Fi- listindeki garnizonları ehemiyetli suret. — te takviye ettiği bildirilmektedir. SŞekspirden Hikâayeler Yazanlar: Mary ve Charles Lamb Çevr'ren- Nurettin ARTAM i Veronalı anlıyan hizmetçi, bu suale hiç bir cevab ver- meden mektubu uzattı. Hizmetçisinin, kendi aklından geçen arzuları bu kadar anlamasına ©fkelenen Julia, bu sefer de mektubu parça parça ederek yere attr ve Lucetta'yı tekrar ka- pı dışarı etti. Lucetta dışarı çıkarken yerdeki mektup parçalarını toplamağa başlamıştı. Fakat Tulia, gene yalancıktan bir öfke ile bağırdı: — Git, hadi sen git, kâğıdlar yerde kalsın; onları birer birer ellemen sinirime dokunü - yor. Ondansonra Tulia, yırtmış olduğu mektu- sonra parça parça olduğu halde bitiştirerek okuduğu sevgi dolu keluneler karşısında hıç- kıra hıçkıra ağlamağa başladı. Sonra “yaralı,, kelimesini - ki bununla aşk ile yaralnamış Proteus'u kastediyordu - tekrarladı. Artık | eklediği bütün kelimelere hitab ediyor, onla-” rı bağrıma basacağımı, orada hepsinin yarası iyileşinceye kadar her parçayı ayrı ayrı öpe- rek saklıyacağını söylüyordu. Böylece çocuklar gibi konuşmağa devam etti. Biran geldi ki artık yxrtılan parçaları ek- Hyemiyor, bu kadar tatlr sevgi kelimelerini parçaladığı için kendine lânet ediyordu. Bu sırada oturup Proteus'a şimdiye kadar yaz - dıklarından daha tatlı bir mektup yazmıştı. Proteus, mektubuna bu kadar güzel bir cevab aldığı için sevinçler içindeydi ve bunu okurken bagmyordu- — Tatlı sevgi ,tatlı satırlar, tatlı hayat! Genç âşık, tam bu vecd içinde iken bir- denbire babası yanıma girmişti. B İhtiyar adam: b bun parçalarını kendisi yan yana getirmeğe — Ne var, ne oluyor? diyordu, nedir oku- başladı. duğun mektup? İ könce “aşk ile yaralanmış Proteus” ke- lme e-ini yanyana getirdi. Buna ve bundan üzeklilm zti Proteus cevab verdi: — Bir mektup. Milan'da bulunan arkada- şım, Valennne’den geliyor. Babası: — Ver bakayım şu mektubu bana, dedi, içinde ne haberler var, göreyim. Proteus, büyük bir telâş içinde: — Hiç bir haber yok babacığım, diye ce- vab verdi, yalnız barta kendisinin Milan dükü tarafından çok sevildiğini, ben de oraya gi- dip kendi saadetine iştirâk edersem çok iyi olacağını yazıyor. — Peki, bunun karşısmda sen ne düşü - nüyorsun? — Ben onun dostça arzularina değil, si - zin iradenize tâbiim. Tesadüfe bakın ki biraz evvel babası, bir dostu ile aynı meseleyi konuşuyordu. O des- tu, oğluna bütün gençliğini kendi evinde ge- çirttiği için hayret ettiğini, halbuki birçok- larımın oğullarımı, talilerini aramak üzere dı- şarı gönderdiklerini söylüyor ve diyordu ki: — Bazıları muharebeye, bazıları uzaklar- da bulunan adaları keşfetmeğe, bazıları da yabancı üniversitelerde tahsile gönderiyor - lar. Oğlunuzun bir arkadaşı olan Valentine de Milân dükünmnün sarayına gitti. Bütün bu isleri yapmağa elverişli olan oğlumuz, yaşı ilerlediği, kemale erdiği zaman bu gençlık çağında seyahate çıkmadığı için dizini dö «, vecektir. | Proteus'un babası, dostunun verdiği bu öğüdü pek yerinde bulmuştu. Şimdi Valen « tine'in oğluna gönderdiği mektupta onü “kendi saadetine iştirake çağırması,, üzeri <| ne de Proteus'u Milan'a göndermek kararını vermişti. Vereceği herhangi bir karar hak « kında oğlu ile fikir danışmak itiyadında ol« mıyan ihtiyar adam, bunun üzerine dedi ki: — Benim iradem, Valentme in arzusunun aynıdır. Oğlunun bu söz üzerine şaşırıp kaldığını. görünce ilâve etti. — Benim, Milan sarayında bir müddetî vakit geçirmen hakkında ansızın verdiğimi bu karar karşısında hayret falan gösterme, Ben, ne istersem onu yap; bundan başka çı a| kar yol yoktur. Yarm, gitmeğe hazır bulun. Mazeret falan göstereyim deme. Çünkü be « nim dediğim dediktir. — Sopu var — |

Bu sayıdan diğer sayfalar: