Tonvak meseleleri uöçmen yerleştirme işinde göz önüne alınacak bir nokta Herkesin bildiği ve istatistiklerin de bir hakikat olarak gösterdikleri gibi Türkiye bir zizaat memleketidir. Eğer bir memleketin nüfusunun yüzde sekseni hayatını ziraatle temin edecek olursa o memleketin Trefah ve saadeti ziraatinin selâmetine, rantabil- tesine bağlıdır. Ziraati ilerletmek, yani toprak kül ü yükseltmek için mü- essir olan usullerin bütün ülkeye mü- said neticeleri görülür, yalnız bu usul- lerin memlekete uygun olması, muvaf- fakıyetle tatbik edilmesi lâzımdır. 'Toprak kültürünün vazife ve usulle- ri muhtelif memleketlerde, çok çeşitli we ziraatle meşgul nüfusun mikdarına göre, az veya çok ehemiyetlidir. Tür- kiyede çiftçi nüfusun yüzde mikdarı- nın fazlalığından dolayı bu vazifelerin ehemyeti en yüksek noktasında bulun- maktadır. Aynı zamanda bu vazifeler toprak ve iklim şartlarının ziraat husu- sunda bahşettiği ve hemen hiçbir yerde bulunmayan kabiliyetlerden dolayı pek çeşitlidir. Bu çeşitli vazifelerden ser- mayeye muhtaç olmadan muvaftakiyet- le tatbik edilebilecek olan bir kaç tane- sini zikredebiliriz. 'Toprak kültüründen bahsedildiği za- man bazıları ilk önce boş erazinin iş- lenmesini, yani kıraçların iskânını ya- hut imarını düşünürler. Filvaki bu işin de toprak kültürünün en mühim vazife- lerinden biri olduğu muhakkaktır. He- le bu, her sene binlerce göçmenin yeı- leştirildiği Türkiyede büyük roller oy- nayan bir meseledir. Bütün erazinin yüzde onu pullukla işlendiğine göre kültüre almak için kâfi miktarda top- Tak mevcud olduğundan, hattâ köylüle- rin, topraklarını genişleterek kendi ka- zançlarının çoğalmasını temin etmele- Ti tavsiye olunmuştur. Köylüde para bulunmadığından, ve beş - toprakların istimlâki için de paraya lüzum olmadı- ğından, köylü işletmesinin ıhyuıı, ça!u ziyade köylü erazisinin büyütülmesin- de görülmektedir. Bu mesele de, koylü- nün ne kadar fazla boş erazi ışkm o kadar fazla hasılat alacağı ve o kadar süratle halâsa doğru gideceği iddia e- dilmekte ve bu iş için, köylünün yalnız kendi ve dolayısiyle hayvanlarının sâ- yine ihtiyacı olduğu ileri sürülmekte- dir, Acaba mesele düşünüldüğü gibi midir? Buna bence verilecek cevab ek- seriya bu hesabrn yanlış olduğudur. E- vet, hakikaten köylüde fazla insan ve hayvan kuvveti vardır. Fakat bunların boş toprakları işlenmiş hale sokmak i- çin sarfedilmesi kendi mezru erazisinin ıslahma imkân olmadığı andan itiba- ren, yani kendi işlenmiş toprakları üze- rine sarfedilecek tazla sâyin mahsulde bir fazlalık temin etmediği, fazla bir kâr getirmediği zamanlarda doğrudur. Diğer hallerde doğru olan, eldeki kuv- vetlerin mezru eraziyi ıslah etmeye kullanılmasıdır. Neden? Yeni açrlarak kültüre alınmış bir toprak, senelerce işlenmiş topraklara nisbetle, bir kaç se- ne, nisbeten daha az mahsul verir, Yak- nız muayyen bazr yerlerde bu yeni aç- malardan birinci seneden itibaren sene- Terce iyi mahsul simrüştır. Fakat bur- Jar müstesna vaziyetler olup daha zi- yyade, fazla ümüslü ve çok faal toprak- Jarın kültüre alınmasında görülür. Baş- ka hallerde toprağın senelerin geçme- siyle, vukua gelecek her nevi tecezzi ve tahavvüllerle kültür nebatlarının yetişe- bileceği bir hal alması lâzımdır. Kültür toprağı muayyen bir tavda olmalıdır. Ve içinde bulunan gıda maddeleri, mü- teaddid defalar işleme ile tesri edilen, tahammuz, tahavvül, hidrolizasyon, kar- bonlaşma, tefessüh ve tahallül sayesin- de münhal, yani kültür nebatları için a- hnabilecek, imtisas edilebilecek bir ha Te geçer. Kültür nebatlarınım, gıda mad- delerinin inhilâl kabiliyeti bakımından istekleri, diğer yabani lara naza- Tan daha fazladır. Fakat kültür nehat- Tarr arasında da bu bakrmdan büyük farklar bulunmaktadır. Yeni açılmış e- Tazide, o civarda yetişen nebatlar hiç- bir zaman doğrudan doğruya yetiştiri- Yazan: Pr. Dr. Dix lemez, bilâkis bu nebatlar arasında dik- katli bir tefrikin yapılması icab eder. Kültür nebatları gıda maddelerinden başka toprağın hikemi vasıfları, rutu- bet, havalanma, toprak - taneciklerinin yığılma ve karışma şekilleri, hulâsa toprağın yapısı ve taamülü bakımından da birçok isteklerde bulunurlar. Bu şartlar erazi açılır açılmaz hemen hu- sule gelmez, bilâkis birkaç sene sonza temin >iurabilir. Şimdiye kadar soyle- nenlerden başka boş erazinin kültüre alınmasını bilmek ve bu işcer anlamak lâzımdır. Bu noktaların, Tükiyede ham toprakların işlenmesin-t2 bilhassa büyük rol oynamasının sebebi, diğer memleketlerde yeni açmalardan kısa bir zamanda işlenmiş toprakların ver- diği kadar bir mahsul alabilmek için kullanılan vasıtaların Türkiyede ©o memleketlerde bulunduğu nisbette bu- lunmamasından dolayıdır. İntensif işlet- meyi kabul etmiş yerlerde yeni açmadan sonra evvelâ yeşil gübre nebatları ye- tiştirilir. Şu halde alınacak ilk mahsul- den vazgeçilir ve yetiştirilen nebat top- rağa gömülür, yahud toprağı ıslah için fazla mikdarda çiftlik gübresi, kompost ve icab ettiği takdirde de suni gübre- ler, ve hususiyle kireç kullanılır. Böy- lelikle evelce söylediğimiz tahavvül ve tahallüllerin tesrii ve aynı zamanda toprak tavının husulü temin edilir. Suni gübreler toprağa münhal grda mad- delerini verirler. Türkiyede yeşil güb- re hemen hemen bilinmez, ahır gübresi ve kompost da kâfi mikdarda bulunma- maktadır. Suni gübreler ise pahalıdır. Şu halde Türkiyede boş erazinin tam işlenmiş ziraate elverişli bir hale ko- nulması için lâzım olan zaman daha w- zundur. Göçmenlerin hangi şartlar al- tında yerleştirildikleri malümum değil- , dir. Fikrimce toprak ve iklim vaziye- ' tine göre bunlarırı 4-10 serte vergiler- den muaf olmalart lâzımdır. Bu muafi- yet müddeti toprağın sulak yahud ku- rak olmasına veya her iki senede bir mahsul vereceğine göre değişebilir. To- humluk ve makina tevzii meselesini da- ha tevsi etmelidir. Büyük harbda Al- manyada da aynı mesele mevzuubahisti, birçok esirler kötülemiş olan gıda vazi- Kalb iş leri Yerli ve yabancı bir çok gazete- lerde, türlü başlık- lar altında, kalb iş- lerinden bahsediliyor ve bunların hal- li çareleri aranıyor. Birkaç örnek: “Sevişiyoruz. Evlenmemize anamız babamız mani oluyor. O, benimle ev- lenmezse kendini trenin altına ataca- ğını söylüyor. Bu kararmı tatbik eder mi eder, çünkü demiryolu memuru- dur.,, Bir başkası: “Bir inad sevkiy- Te kocamdan ayrılmak için mahkeme- ye başvurdum. Davâmız iki senedir sürükleniyor. Halbuki onu sevdiği- mi hissediyorum. Fakat mağrurum, geri dönemiyorum. Ne yapayım?,, Gazetelerden kalb işleri hakkında reçete istiyenler neden acaba hep kadınlardır? Ehemiyetli surette karaya oturmak! Dün Anadolu Ajansı bir haber ver- di: bilmem ne vapuru, Çanakkalede Hamidiye tabyası önünde ehemi- yetli surette karaya otur- muştur. Ehemiyetli surette'nin karaya otu- ran bir gemi hakkımda bu tarzdaki kullanışıma, siz, türkçe — yazanlar, kalblerinizde —sızı. hissetmeden ta « hammül edebilir misiniz? Sandaldan karaya Üç kafadar, Boğaziçinde, sandala binmişler ve önünden geçtikleri kıyı- lardaki ve yalıların pencerelerindeki kadınlara söz attıkları için polisçe yakalanmışlardır. ’îfy"enen ULUS Kağıd paralar yeni harflerle basılacak İstanbul, 25 (Telefonla) — Maliye Vekâleti bütün kâğıd paraların yeni harflerle bastırılmasına karar vermiş- tir. İstanbul damga matbaasına yeni makinalar getirtilecek, bu makinalarda posta pullarımız da basılabilecektir. İstanbulda feci bir kamyon kazası İstanbul, 25 (Telefonla) — Bayra- mın ikinci Mecidiye köyünde er- meni mezarlığı önünde feci bir kaza oldu. Sarıyerde oturan Bektaş iki kam- yon arasında kalarak öldü. İstanbulda grip İstanbul, 25 (Telefonla) — Son günlerde havaların sık sık değişmesi yüzünden — şehrimizde grip vakaları artmıştır. Hastalık bilhassa Beyoğlu, Beşiktaş ve Şişli taraflarında görül- mektedir. Sırt ve Eşek ile nakliyatın men'i İstanbul, 25 (Telefonla) — Sırt ha- mallığının kaldırılması ve eşek ile nak- liyatın meni hakkındaki kararlar kar- şısında kara nakliyatı işini bir elden idare için liman idaresiyle belediye a- rasındaki müzakerelere yarın yeniden başlanacaktır. Belediye işin tamamiyle Timan idaresinin elinde kalmasına ta- raftar değildir. Müşterek bir şirket ku- rulmasını istemektedir. İstanbula gelen seyyahlar İstanbul, 25 (Telefonla) — Dün Ve- titia adlr vapur Şehrimize 350 ingiliz seyyahı getirmiştir. Seyyahlar diğer Akdeniz limanlarına uğramak üzere bu sabah şehrimizden ayrılmıştır. yetinin ıslahı için boş erazinin işletil- mesi hususundğukullanrİmiş ve bu va- ülünulmuştu. Fakat pek kısa bir zamanda hesabın yanlış olduğu ınhşılınk, esirler çift- çilere tevzi edilmiş ve mezru erazinin işçi noksanlığından dolayı hasılatının azalmasının önüne geçilmiştir. İşlen- memiş erazinin ziraat toprağı haline getirilmesi muayyen bir zarar ziyan ile alâkadardır. i Bu mevsimde ve bayram günle- Tinde sandal gezintisine çıkanların denizden karaya sarkıntılıkta bulu- nabileceklerine nasıl inanılmaz? Çocuk tabancası ile haydudluk eden kız “Siyahlı kadın,, geçen hafta Nev- yorkta tutulmuştur. Siyahlı kadın kimdir, bilir misiniz? Nevyork kahve- Terinde tabanca çekerek bütün müşte- rileri korkutup onları soyan, yüzü maskeli, karalar giyinmiş bir kadın! Siyahlı kadın, gene bir kahvede, tabancasını çekip orada bulunanlara “ya paranız, ya canınız!,, tehdidini savurduğu sırada açık göz bir garson, kadma arkasından sarılmış, elinden tabancasını ve yüzünden maskesini almağa muvaffak olmuştur. Tabanca sadece bir çocuk oyuncağı ve kendin- den bir umacı gibi bahsettiren “siyah- krkadm,, da güneş kadar güzel bir genç kızmış! Viyanadaki esrarlı tayyare Bütün dünya gazeteleri on onbeş gündenberi, — Viyananın — üzerinde, 3-4000 metre yüksekten uçan ve ha- rarlı bir tayyareden bahsediyorlardı. — Tayyare, bugün de, bütün Vi- yanalıları kendisi ile ilgilendirmiştir. Sokaklarda dolaşanlar durup, yük- seklerde uçan esrarlr tayyareyi sey- retmişlerdir. — 26 .2 - 1937 ——« Şehir ve kasabaların içtimal çehreleri tesbit edilmeğe başlandı Dahiliye Vekâleti; şehirlerimizin bayındırlığını ve yapılması icab eden işleri plânlı olarak tanzim edebilmek için belediyelere bir sual listesi göndermiş ve bunlara en kısa bir müddet zarfında cevab ve- rilmesini is olacaktır. R Evvelâ belediyelerin umumi va- ziyeti tesbit edilmektedir: Beledi- ye sınırları içinde şehrin nufusu, ev sayısı, son mali yıl içinde büd- cesi sorulmuştur. Belediyelerin temiz'ik işlerinde dai- mi ve muvakkat olarak çalıştırdığı a- mele sayısı, temizlik vasıtalarının sayı- sı, cinsleri, sulama arazörleri ve kar te- mizleme makine'eri olup olmadığı, te- mizlik işlerine senede ne kadar sarfedil- diği, umumi cadde ve sokakların han- gi saatlerde süpürülüp temizlendiği, toplanan muzahrafatın nerelerde ve ne suretle yok edildiği? Yollar Şehir ve kasaba içinde yolların u- mumi uzunluğu, bunun kaç kilometresi asfalt, ne kadarı şose, arnavud kaldırı- mı veya ham yol olduğu? ne kadarının esaslı veya cüzi tamire muhtaç bulun- duğu, vasati o'arak her sene büdcelerden yol için ne kadar para serfedildiği kasaba veya şehir içindeki köprülerin sayısı ve bunların yapılış malzemeleri ile bugün- kü durumları; Pazar, panayır yerleri Şehrin kaç noktasında, haftanın hangi günlerinde pazar kurulmakta, bu- ra'ara ne gibi gıda maddeleri getiril- mekte, hayvan pazarı olup - olmadığı, panayır kurulup kurulmadığı, eğer ku- rüluyorsa buralarda başlıca teşhir edi- len malların ne'er olduğu sorulmakta- dır. Elektrik, Havagazı, Su Elektrik tesisatı varsa hangi tarihte yapıldığı, tesisatın kaç liraya mal oldu- ğu, muharrik H wvvetin cinsi, istihsal kud- dar, belediyenin umumi tenvire verdiği para mikdarı, abonman sayısı; havagazı- mın metre mikâbının halka kaç kuruş üzerinden satıldığı, umumi tertvirlerde havagazı kullanılryorsa ödenen para mikdarr, günlük umumi istihsal mikda- rı, su tesisatı olup olmadığı ve varsa kaç liraya maledildiği ve bu işler için — Esrarlı tay- yarenin takibine çı- kan polis tayyarele- ri, onun çok süratli ve ufak bir spor tayyaresi olduğunu sanmışlarsa da kendisini takib edememişlerdir. İşte böylece, kendisi ile bütün dün- ya kamoyunu meşgul etmiş olan bu tayyare, nihayet sırrını meydana çı- karmıştır: Avusturya -hükümetince neşredilen bir tebliğden, bunun, ya- kında gösterilecek olan komümizm a- leyhinde bir propaganda filmi için reklâm maksadiyle Viyana üzerinde uçurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Hugo Meisl öldü Orta Avrupa futbol kralı Hugo Meisi, Viyanadaki bürosunda çalı- şarken, kalb sektesinden ölmüştür. Bu zat Avusturya profesyonel futbol federasyonu umumi kâtibi ve tek seçicisi idi. Avusturyanın ilk futbol oyuncula- rından ve 55 yaşında idi. Kendisinden meşhur Avusturya takımmı Hugo Meisl teşkil etmişti. Bayramda İstanbulda yapılan maç- larda, Avusturya futbol diktatörünün vefatı dolayısiyle bir dakika susulmuş ve maçlara ondan sonra başlanmış olduğunu ora gazeteleri yazıyorlar. fesyonel futbol takımı teşkiline mu- vaffak olmuş olan bu zat için amatör sporcularımız acaba neden bu sayg- yı göstermişlerdir? Ölüm karşısında bu mamasızlığın yanlıısı bu kadarla kalsın ve biz de susalrm : rişti. Ceveblar gelmeğe başlamıştır. Bunlar tamamlan- dıktan sonra şehirlerimizin içtimai çehresi tamamen tayin ez"ıîmîs lere bir anket açarak halk hiz- metleri müesseselerinin vazi- yeti ve çalışma şekilleriyle be— ledıydenıı bu işlerden hangi- Dahiliye Vekâleti, be!eaıye- lerini ba.;arn'ıHanııı sordu. ayrı bir teşkilât bulunup bulunmadığı sorulmaktadır. Diğer sorulanlar Vekâletin sorduğu sualler arasında, mecra ve lâğımların uzunluğu, inşa ta- rihi ve bedeli, et nakliyatının ne ile te- min edildiği, mezbahanım fenni vaziye- ti, mezarlıkların kasabanın son evine o« lan mesafesi, mikdarı, yol vaziyeti, ye« ni mezarlıklar için proje hazırlanıp ha« zırlanmadığı, memleketin kadastral ha- ritası bulunup bulunmadığı, itfaiye teş- kilâtının vaziyeti meseleleri vardır. Sorulan suallere cevablar geldikten sonra, her belediyenin. umumi hizmet. ler bakımından yapması icab eden en mühim işler tayin ve tesbit edilmiş ola- caktır. Maliye Vekili ve Dr. Aras İstanbul, 25 (Telefonla) — Rahat- sızlığı yüzünden bir müddettenberi şehe rimizde bulunan maliye vekili Fuad Ağralı bugün Toros ekspresiyle Anka- raya hareket etmiştir. Bayramı İstanbulda geçiren haricix ye vekilimiz Tevfik Rüştü Aras da bu akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Ves —umumi tenvirlerde kullarlan dnik- | Kallerimiz. istasyonda mebuslar, Vilâyek —.. ve parti ileri gelenleri, dostları ve kalas balık bir halk kütlesi tarafından uğum lanmışlardır. İstanbul Belediyesinin yardımları İstanbul, 25 (Telefonla) — İstanbul belediyesinin 1937 büdcesi muavenet faslından kimlere yardım edileceği tes bit edilmiştir. Bir karara göre belediye 2000 lira Turing kulübe, 500 lira Top« kapı Fukaraperver Cemiyetine, 500 li« ra Bakırköy Doğümevine, 8000 lira festival komitesine, 3696 lira Haliç İd« man kulübüne, 250 lira Çocuk Esirge- me Kurumu Eminönü şubesine vere- cektir. HAVA Dün havalar yağışlı geçti Meteoroloji enstitüsünden verilen malümata göre dün Ankara'da hava kıs- men açık ve rüzgârlı geçmiştir. Dün güp nün en düşük sühuneti sıfırın üstünde 2, en yüksek sühuneti de 4 derece kay« dedilmiştir. Dün yurdun hemen hemen her tarafında yağış olmuştur. Yağışlar Keşan ve Çanakkalede dolu ile karışıki yağmur, orta Anadolunun şimal ve garb taraflariyle şarki Anadoluda kar, yur« dun diğer yerlerinde ise yağmur şeklim dedir. Hava yurdun şark mıntakalariy« le Karadeniz sahillerinden başka yer« lerde 8 - 1 derece arasında soğumuştum Dün yurdda ea düşük sühunetler sıfıs rın altında olmak üzere Afyonda 3, Kül tahya ve Eskişehirde 5, Karsta & dere- cedir. En yüksek sühunetler sıfırın üse tünde olmak üzere Dörtyolda 18, Rize- de 19, Samsunda 22 derecedir.